Katalog

CUMHTLmtYET 14 Ocak 1974 Arkada Kalan Çağ'lar YaşadıŞımız çağda, yeni bir yılın işte llk günleri içindeyiz. Ir.sanlık için bu yılın da kaderi elbette ki, çağın akışına göre işleyecektir. Yani 1974'ün de seriiveni ve getirecekleri, ksderine hakim olan çağ gibi, renksiz, yönsüz ve bilinmez kalacaktır Evet, bu çağ nedir? N'asıl bir çağda yaşıyorıı'1 Yolculuğumuz ne tarafa? Yaşarfığımız çağ, imrıoğur.anrnn macerasında, neyin. hangi değcılerin ve hangi vaatlerin ifadesidir? Hangi çağlardan geldiğimizi biliyoruz. Ama. hangi yönlerde, hangi meçhullere sürüklendiğimizi biliyor muyuz? Hayır! Çünkü bu çağ, bilinmeyen bir çağdır... Oysa, insanoğlunun yaşadığı ve arkamızda kalan çağların, başları ve sonları var. Her çaâ bası, kendindcn öncesinin bir sonuydu. Ama her çağ, kendi bağnnda. yeni gelişmelere, yeni değerlere. veni kurumlara gebeydı. llk çağ, Uzakdoju'da Çin. Giiney Asya'da Hint, tran, Mezopotamya, Nil vadisinde Mısır, Akdeniz çevresinde GrekoRomen uygarhklarını yarattı. Ve doğudan batıya, kavimlerin göçleri. kavimlerin birbîrlerir.e kanşmalan, nice yıkılışlar ve nice yerleşmelerle son buldu. Biz. yan; bugünün insanları, buçıin bile bu uygarlıklara. bu göçlere, ve bu yeniden yerleşmelere, çok şeyîer borçluyuz. Çin'de faziletin dln haline getirilişi, Hint'te mistisizmin. insanlara iç alemlerini açışı, Iranda Zerdüşfün, iyilik ve fenahk tanrıiannı yaratıp, iyiyi de, fenayı da kendi içinde ara deyisi, insanoğlunun biiyük zaferleridir. Bunlardan başka İbraniler'in çok tannlı inanışlar* karş; tek Tanrı inancını çıkarışları, Mezopotamja'da ilk kanunlar, zamanınuzdan 4750 vıl önce Sümer'de başarılan. dörtbaşı mamur ilk demokratik monarsi ihtilâli (Bu ihtilâl hakkıncîa «Ihtilâlin Mantığı» adlı son eserimizde. yeteri kaciar bilgi vardır.), kozmoğrafya bilgisinin doğuşu, ilk çivi ve ilk Fenike yazılarının icadı v e az harfli Fenike yazısının Hiyeroglifi ve çivi yazıstnı yenerek bugünkü Lâtin harflerine ulaşışı. büyük bir aşamadır. Ege'de felsefenin, tarihin. tıyatronun. sporların, güzel sanatlann ve «üzelliğe tapmanın din haline getirilişi. duygunun ve fikrin doruklarına yükseliş gibidir... göoişler ŞU BİLİNMEYEN ÇAC Şevket Süreyya AYDEMİR Ortaçağ da kendi kurumlarını, doktrinlerini yaratmıştır. Feodalizm, din devletleri, S k o lastik, kölelik ve serflik, batıda ilk burjuvazi, loncalar, kapalı, ama ne olduğu belli bir donmuşluk, ne oldukları belli oluşumlardır. Bu arada İslâm'ın doğuşu, yayılışı, getirdiği üstün değerler ve nihayet, bir Müslüman Türkün kılıcı ile Doğu Roma'ya son verilip, yeni bir çağın açılışı, bu çağın hikâyesidir. Yeniçağ ise, doğurgan bir çağdı. Batıda reformlar, Rönesans, yeni kttalann keşfi, tabiata ve d'ünyaya başka türlü bir bakış, insanoğlunun büyük fetihleri ıdi. Ilâhi hakların yerine, tabii hakların kutsallanacagını haber veren müjdeciler, bu çağda oluştular. Ve aynı çağ, 1789 Büyük Fransız Devrimi'ne temel olan bütün ilkeleri, daha bu ihtilâiden önce, kendi eliyle, bu çağda işledi. 1789 Devriminin ülkülükleri (sloganlan) ise, yalnız Fransa'ya dcğil, bütün insanlık içindi. O ülkülükler. o temel ilkeler ki, biz bugün bile hâlâ memleketımizde, onları yerleştirebilmenin, mücadelesi içindeyiz. Bu ihtilâli. yenizamanlar dediğimiz çağ izler. Buharın keşfi ve sanayie uygularvnıası, Avrupa'nm ise, bütün dunyanın mihveri halinc gelişi, Doğu imparatorluklarının açık pazar haline getirilişi. pazarlar üzerinde dünya savaşları. işçi sınıfının doğuşu, güçlenışı, sanayi üikelerinde sınıf kavgaları ve nihayet çeşitli ihtilâller, milli kurtuluş hareketleri ve bu hareketlere Türkiye'nin örnek oluşu, bu çağın aşamalarıdır. Ama bu çağ da bitti ve şimdi biz, başlayan, fakat ne olduğu ilk yıHarını yaşıyoruz. bilinmeyen bir çağıa çük devleti, bir anda yok edecek güçlere ula?tığını da müjdeledî!... Müjde önemliydi. Gerçi Çin Hindinde, Amerika, Ikinci Dünya Savaşmda bütün Avrupa üzerine atıian klasik bombalann 5 mislini Vietnam köylüleri üzerine atmıştı. Ama, 12 yıllık bu ateş yağmuruna, dünya halklarınm en barışçıllanndan olan Vietnamlılar, dayanmış, dize gelmenıişti. Şimdi Amerika için bu yenilginin hatırası, okyanusların bile yıkayamayacağı ebedi bir yüz karasıdır... Kısacası, bir çağa gırdik ki, bu çağ, ateş, kan ve zulümle başlar. Ve hemen bütün cfünyada, bütün değer ölçülenrvin iflâsı içinde devam etmektedir. Peki ama, ortada hiç bir değer yargısı kalmaz ve bütün kategorilerle müesseseler itibarlarını yitirirlerse, bu çağ bize, hangi dilden konuşacak? Hangi vaatlerde bulunacak? Hangi müjdeleri verecek? Haftanın raporu DUY, Gör ve Söyle! YENİ YILA GÎRERKEN BAMBAŞKA VE ÇOK DEĞİŞKEN BİR ÇAĞDA YAŞADIĞU MIZI DAHA İYİ ANLIYORUZ. KÖRLERİN YOL GÖSTERİCİLİĞİNL VE SAClRLARUN UYARILARINA TAHAMMÜLÜMÜZ KAUMAMIŞTIR.. Bu çağın adı nedir? Bu çağ ne vakit başlar? Bu çağ neler vaadeder? Neler getirecektir? İşte bir sıra sorular ki, bunlann. hemen hiçbirine kesin cevaplar veremeyiz. Ama, bunlann hiç olmazsa bazılarına yine de. cevap bulmaya çalışalım. Örneğin. şu az çok yaygınlaşan «Nükleer çağ» deyimini biz de kabul etfelim. Ama bu ad bize, çağın ancak teknolojik yapısını açıklar. Doktrinlerini, kurumlannı, değer ö'lçülerini. hedeflerini ve ideallerini değil! Fakat ne ise, haydi bu çag nükleer çağ olsun. Bu böyle o'unca. onun başlangıcı da ister istemez, nükleer gücün ilk kanlı zaferi olacak: 6 Ağustos 1945'te. Japonya'nın Hiroşima kenti üzerinde, ilk nükleer bombamn, ya da ilk atom bombasının patlayışı!... Bir koca şehrin yerle bir oluşu, 300 bin öiü, yanık, onulmaz şekilde yaralı, vücudün, aklın, zekânın ve cinsiyetin tahribi. Ve hâlâ illetlerini, bu başlayan çağa karşı, kanh ve kinli bir protesto bayrağı gibi gezdiren on binlerce insan artığı! Hiroşima'dan sonra ise, Nsgazaki'de, aynı ateş ve kan ayini... İşte bu nükleer çağ, nükleer bombalannı, sonra, mağar» mağara istıf etmeye başladı: Bütün Avrupa için 7 bomba yetecekti. Vistül'den Urallara kadar da, 10 bom bada her şey, yerle bir edilecekti. Ortadoğu ancak, 3 bombaya dayanabilirdt. Ve nihayet Amerika, iki hafta önce, bir Bombayla t u Jtü Ateş ve Kan Ayini Şüphe Bulutları İçinde Evet. öyle yeni bir yıl ile, öyle blr yüzyılda yol almaya çalışıyoruz ki, inancalardan, ideallerden, ümitlerrfen, ilâhi vaatlere kadar, her şey. her değer, şimdi şüphe bulutları içindedir. Sanat ölçülerinden, hukuk doktrinlerine, devlet yapılarına kadar herşey, her kıymet ve müessese sarsılmıstır. Şu küçük dünya yuvarlağımızın üzerinde, bir yandan da çığ gibi artan insan yığınları karşısında, kapımızı cfünya ölçüsünrie saran açhk ejderhası, cehennem kadar yutucu ağzını açmış, her gün blraz daha üstümüze yürümektedir. Blr teknoloji çılgmlığı, hatta bu arada fezaları fethetmek çabaları, yer>üzünü sel gibi basan çürüyuş, bozuluş ve karanlık bir sona knşuş sahneleri karşısında, ancak korku ve hayal kırıklıklan yaratıyor. Denizlerin kirlenişl. havalann zehlrlenişi. insanların ümit ve inancalannı kaybedişleri ile gidişattmız, sanki yalnız uygar'ığın değil, dünyanın da sonu gelmiş gibi bir havayı, ister istemez ruhlara yavmaktadır... Ama kendimizi, yalnız bu ümitsizliğe, bu haval kınkhklarına ve yıkılısa vermekle. acaba dünyanın kaderi değişebilir mi? Elbette ki hayır! O halde, dayanalım, umalım ki, bu kanla başlayıp, kan ve ateşle devam eden çağ, insanoğlunun bir giin uyanışı, kendini buluşu ve kendi kaderini yenişi ile aklın ve sağduyunun egemenligine yönelsin... SADUN TANJU Nasıl bir yaşam var önümüzde? Teknolojik patlamanın uzayda hafta tatili rüvalannı görürken, ne oldu da, en ıleri ülkelerde bile pazarıar' evde geçirmek otomobil kullanmamak, ışıkları Karartmak. kaloriferleri söndürmek ulusal bir görev haline geliverdi? Londra'dan yeni dönmüş genç bir dost, görülecek şey diyordu; olağanüstfi bir durumun yaşanclıçını kesinlikle anlıyorsunuz. Trenler, metrolar durnıuy Aratlar azaunış.. Halk yürüyor, üşüyor ve hükümetin istekl.rint uvuyor. Ama yine de havat bütün canlılığı ile sünnekte Disjplinli bir toplum un güçlükleri nasıl Bofukkanlılıkls karşıladjğını göriiyorsunuz. Çağımızın Öğretisi Profesör Hıfzı Veldet Velidedcoflu vardı bu sohbet sırasında, Asıl mesele bu dedi. MUIet olmak, dısiplinU bir toplum olmak, bütünleşmek.. Ve dedik ki, biz de toplum olarak bütünleşmeye uoğru gitmeye mecburuz. Birinci Millet Meclisirde Ziya Hurşit'i Lâzistan Mebusu olarak çağııırlardı Lâzibtarı, Kürdistan, Ermenistan, Arabistan derken, ülke tütünlügünü, geri kalamyle güç kurtardık. Mustafa Kemaı aaerliği ile.. Gerçi Doğulu, Batıü, Karadenizlı. Rurrelili. Erzurumlu, Adanah, lzmirli, Bursalı ayırımian ondan sonra da siirdüriildü günümüze dek; duygu. düşünce ve törede başka kahplara dökülmek istendik ama; gözünü sfevdığim yaşanılan çağ imdada yetişti de, ortak bir kaderi yaşamanın ne demek olduğunu öğretmeğe başladı, hepımıze.. Asıl Ayırım.. Ve asıl ayırım hâlâ düşüncede. Dışa bağımlılıgın siyasal ve ekonomik tehlikelerini söyleyip yazanın üstüne Moskova'ya! Moskova'ya! diye halkı kışkırtanlar şimdi vay eanma be, otomobil knllanmama zornnlnjn da varmiş, elektriklpri yakmamıza da karısılırmıs, evin bir odasından fazlasını ısıtmamak da istenirmiş diycrlar Dünya nimetlerinden ber yaşayan pay almalıdır bn doğal bir haktır dediğiniz zaman: bn hak çalışanın, kabiliyetli olanın, kazananındır derlerdi. öyleyse vaksana reklâm ışıklarını, pazarları basıp gaza gltsene, kaloriferi fayrap edip evinde tropikal bir iklim yaratsana? GEÇM.Şt YAŞAMAK OKTAY AKBAL Evet Hayır 7 Günün ardından ORTADOCU, PETROL VE BARIŞ Bunalım ünya. 1974 yıhna bunalım içinde girdi. Bunalımı yaratan, Araplann petrolü silâh olarak kullanmalan idi, fakat bu savaş sürdürülürken üretici ülkelerin petrol fiyatına büyük zamlar yapmaları, bunalımı daha da ağırlaştırdı. Savaşın yarattığı bunalım geçici gibi görünlirken, fiyat artışı, petrol üreticiler dışında her ülke için uzun vadeli bir enerji problemi yarattı. Başkan Nixon, bu probleme çare bulmak için başlıca petrol tüketicisi 8 üikeyi (Ingiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Norveç, Japonya ve Kanada'yı) gelecek aym 11' inde Washington'da toplantıya çağırdı. Görünürde, üreticilerin OPEÇ (Petrol ihracatçısı ülkeler örgütü) gibi tüketicilerin örgütünü kurmayı tasarlamaktadır. Fakat Avrupalılar, üreticilerle ayrı ayrı anlaşmaya varmayı tercih eder görünüyorlar. Aslında, Fransa, Suudi Arabistan ile uzun vadeli bir anlaşmaya varmıştır. Bu arada Cenevre'de toplanan OPEC ulkeleri. petrol fiyatlarını Nisana kadar dondurmaya karar vermışlerdir. Amerika Savunma Bakanı Schlesinger, petrol savaşına devam edildiği takdirde, kuvvete başvurulabilecegini söylediğinden Kuveyt, hemen uçurmak için pstrol kuyularmı ve tesislerini mayınladığını bildirmiştir. Daha önce Cezayir de mayınladığını bildirmişti. nkara Palas. . Bir zamanlar diye başlamanın yeıidir... Masallar kadar eskı nerdeyse Atetürk'ün yaşadığı günler. Gazetelerde okurduk, «Ankara Palas'ta verilen baloyu şereflendiren Gazi hazretleıi... Bilmem hangi devletin basbakanmı kabul eden Büyük Atatürk...» Resimler çıkardı, Gazi'yi dansederken, masasında içki içcrkfn, doitlarıyle konuşurken gösteren... Bizler. çocuktuk o yıllarda. llkokulda, ortaokulda. Ankara'nın dıfinda yaşayanlar için Ankara Palas. Çankaya, Karpiç, Çiftlik gibi adlar büyülü şeylerdi. Atatürk oralarda yaşardı, ancak oralarda yaşayan mutlu kişiler karşılaşırlardı onunla. Ben iki kez göıebildim Atatürk'ü, ilkinde Beyazıt'taydım, okul dönüşü açık bir arabada İran Şahı ile bırlikteydi, ağır ağır geçtiler halkın alkışları arasında. İkincisinde Şehzadebası'ndaydım, tek başınaydı yine o Eçık arabada. 1935 yılları olmalı... Sonra Ankara'ya geldim. Çok çok daha sonra... Genç bir insan olarak. Çalışan, sorumluluklar yüklenmiş bir insan. Sabah girier akşam dönerdim. Bir işim vardı benim de herkes gibi bu memurlar kentinde. 1949 50 yılları. kent daha şimdiki gibi genişlememiş, büyümemisti. İki adım fazla attın mı kentin dışında buîuyordun kendini. Git gel Atatürk bulvarında, Kızılay parkmda. Otur Mutlu'da. Özen'de. Bir de Ulus meydanı vardı alış verişlerde gidilen En sevdiğim yollardan biri Ulus'tan İstasyon'a inen uzun yoldu. bir yanı stadyum. bir yanı Gençlik Parkı. Boş olurdu çokluk. dalıp giderdim kendi evrenimde, öyküler düşünüp yazarak yaşam serüvenlerinin anlamını duymaya çalışırdım. Yol üstünde TBMM vardı, bir de Ankara Palas... Bilerek yavaşlatırdım adımlarımı Hep yaşlı, olgun. önemli kişiler girer çıkardı kapıdan, merdivenden. Otomobiller durur kalkardı önünden. İşte burasıydı Atatürk'ün yaşamında yer aldığına inandığım Ankara Palas. Öyle merak ederdim ki içini! Bir an durur, sonra hızlı hızlı geçer giderdim yoluma. . • « O TEHDIDE KARŞI PETROL KUYULARI MAYINLANDI ARAP İSRAİL GÖRÜŞMELERİ VE DAYANILAN PLAN SEÇİM SONUCU DEĞİL, AMERİKA'NIN TUTUMU ÖNEMLİ WATERGATEİN ARDINDAKİ YENİ SKANDALLAR «olcu eğiliminde olan Güney Yemen de kımıldadığından Iran bu tehlikeleri karşılamak istemiş olacaktır. Fakat körfez Araplık ve lranlıhğın da çatıştığı üir bölgedir ve ideolojı bakımından birçok Araplar Iran' dan yana iseler de, milliyetçılik bakımıncTan Iran'a karşıdırlar ve Umman'a müdahale tehlikelı tepkilere yol açabilir. Yasam Zorluyor Henüz bizde olanca eiddiyetiyle anlaşilmış degil, özgürlük nerede başlar nerede biter. hak nedir ne değildır; ama bugiln vanlan nokta bile umvıtlu bir uyanış sayılmamalı mıdır? En ünlü işadamlarının kâr getiren sanayi kuruluşlarının hisselerini halka açmalan. küçük halk tasarruflarını çekmeyi amaç edinse bile. temelinde. değişen dünya koşullarına uymak gereğini ve pastadan herkese tattırmadıkç» irice bir dilim yenemiyeceği gerçejınin â£renilmeğe başlandığını ortaya koymuyor mu? Başbakan Luis Carıero Blanco' nun Bask tedhişçileri tarafından öldürülmesi üzerine Gnl. Franco, İçişleri Bakanı Carlos Arias Nav varro'yu Başbakanlığa getimıi} nimarka da katılarak Ortakpacaktır. Bu konuda sadece Arapve Navarro, yeni hükümeti kularla İsrail arasında değil, Arapzar 9 üyeli olmuş ve ondan sonlann kendi aralannda da anlaç radir ki «Birleşik Avrupa»dan söz raıak görevine başlamı^tır. Bisnmazlıklar vardır. edilmeye başlanmıştır. Aslın co'nun yardımcısı ve öluüıülOük ten hemen sonra geçici olarak da, daha yeni üç üye katılmadan 1972 Ekiminde Paris'te ya Başbakanlıkta kalan ılımlı Fernan pılan Zirve Toplantısında 1980 do Miranda'nın hükümeti kurmak la görevlendirileceği sanılırken, Araplarla girişilen banş göriişyıhna kadar dtş politika ve pa kendisine kabinecle yer bile meleri yüzünden Israil'de geçen ra konularında birleşmenin ger verilmemiş ve liberal cğilimli ta ayın sonuncu günü yapılan seçekleştirilmesine karar verilmiş nınan Dışişleri B^kanı Lopez çimler, dünya ölçüsünde ilgi uti. 1973 yılı içinrfe türlü kademe Rado da hükümet dışında bırayandırmıştır. Seçimin sonucu Bakıyorum pencereden: îşte benim yürüdüğüm o uzun yol! lerde 9'lu toplantılar yapıldı. küarak bu göreve İspanya'nın Araplarla barışa ulaşmayı kolayYeni görüntüler var. koskoca yapılar, oteller. Yirmi yirmi beş Aralıkta da Pompidou'nun iste Paris Büyükelçisi P<>dıo Cortina laştıracak mı, zorlaştıracak mı? yıl öncenin Ankara'sı yok artık. O günlerin insanı da yok içimFaşist Seçıme 21 parti katılmış ise de, ğiyle Kopenhag'da Zirve top Mauri tayin edilmiştir. de İnsanlar da değişir kentler gibi. Kendine yabancılaşır. O eskalan asıl çatışma iktidarda olan ko landı. Pompidou'ya göre Ortak rejimi yüzünden uz'iktı ki anılar başka bir insana aitmiş gibi Biri anlatmış başından pazar bir konfederasyona doj ve uzun süre Birleşmiş Milletlealısyon ile muhalefette olan kogeçenleri de onları hatırlıyorum sanki. Belki de bir romanda ru gidiyor ve yıl içinde olumlu re bile alınmayan Ispanya, Avalisyon arasında olmuş. Araplaro':udum. Kopmuşum eski kişiliğimden. Oturdum yumuşak koltula anlaşma konusunda daha yu adımlar atılmıştır. Fakat Zir rupa toplumunun içm» alınmak, ğa pencereden bakıyorum geceyarısının Ankara'sma. Nedir bu muşak görünen Golda Meir li veden sonra Brüksel'de topla Ortakpazarla Uişki kurmak ve duyarhğı vercn. geçmişe sürükleyen bu rüzgâr, ama geçmişte Avrupa Asamblesine girmek derliğindeki iktıdar koalisyonu, nan Dışişleri Bakanları Konsebnmboş yaprakJarla beni karşı karşıya bırakan? İçki mi, yoksa drkası 5 sandalye kaybederek 51'e in yinde, «Bölgesel Yardım Fonu» özlemi içindedir. Fakat eski bir düşün içinde yaşamak mi? miş, Menehem Begin liderliğin enerji ve para sorunları ilzerin sıra aşırı sağcı hükümetlerin kuAnkara Palas yeniden açıldı. Birkaç yıldır kapahydı. Kendi de anlaşmazlık çıkmış ve top rulması bunu engellemektedir. de Likud (ıttıfak) denilen muhaiçine kapanmıştı. anılarını saklıyordu ölü kelebekler gibi. Ka, Süveyş, bölgesinde iki taraJ lefet koalisyonu da 8 sandalye lantı 7 Ocak gününe bırakılmış Yeni kurulan Navarro hük'imeti ranlıkta, tozda. unutulmuşlukta... Açılış gecesine geldik Istankazanarak 39a yükselmiştir. tı. «Bölgesel Yardım Fonu» ko aşırı sağcıların da aşınsı oldukuvvetlerini birbirinden ayırmak hul'dan. Yazarlar, gazeteciler... Kalabahk bir kokteyldeydim. ğundan Franco tspanyası Pirene nusundaki anlaşmazlık, For.a için Mısır ve İsrail askerleri ara Menehem Begm eskı bir tedhışTanıdıklar, dostlarla Konuşuyordum, gülüyordum, güncel olaykatkıda bulunacak Almanya ıle dağlarını aşamayarak yalnız kal sında yapılan görüşmelerin altın çidir ve Araplara her hangi bir ları tartışıyordum. ama aklım başka yerdeydı. Atatürkün her Fondan yararlanacak Ingiltere maya hükümlü olacak demektir cısı da sonuçsuz kalmıştır ve 7. toprak verilmesine karşıdır, hatzaman oturduğu köşeye bakıyordum. Masası, kanapesi, koltukarasındadır. 7 Ocak'a kadar ikitoplanü 15 Ocakta yapılacaktır. ta şimdiki sımrlann daha da ları. Salondan bir bavmıak yüksekteydi o yer. Törenlerde ayakli temaslarla anlaşmaya varılaCenevre göriişmeleri, banş kon genişletilmesmden yanadır. Golta durup yabancı elçileri. protokolde yer alan kişileri kabul cağı umuluyordu. Varılamadıferansından ziyade, ateşkes an da Meir ise, banş karşHığuıda edcrmiş burda. Şimdi bir cam oda haline sokmuşlar orayı. Kırk Kıbrıs'ta genişletilmis toplum laşmasının uygulanması niteliğin bazı tavizlerin verilecefini söy ğmdan toplantı 14 Ocak günüelli yıl öncesinin bir geeesindt olsak bir anhğına, düşte yaşar ne bırakılmıştır. Bu konuda an Iararası görüşmeler geçen hafdedir. Görüşmelere Cenevre Kon lemiştir. Fakat bu tavizler de gibi... İçkilcr birbirini izliyordu. kişiler, yüzler, sözler, konuşlasmaya vanlamazsa örgütün ta tekrar başlamış, fakat hemen feransından önce, Kahire Sü işgal altındaki her karış topramalar. Ben hem ordavdım, hem kırk yıl ötede... Bütün bu eşveyş yoiunun 101. kilometresin ğı kurtarmak azminde olan A gelişmesi şöyle dursun, yaşama 15 ocak'a ertelenmiştir. Toplantıyalar. avizeler. kapılar. perdeler onu gördüler, tanıdılar. Otedan önce basma bir açıklama ya de başlanmış ve SOÜUÇSUE kaldı raplan doyurmaktan uzaktır. sı bile zor olacaktır. lin aşcıbaşıs: Jori upıa d» onu tanıdı. O günlerin bir düş olmapan Yunanistan temsilcisi, Türk ğından Cenevre'ye nakledilmiştır. Aslında barışı zorlaştırıp kolaydığının tamğ: bu uzun boylu. beyazlar giyınmiş aşçıbaşı. O zalaştıracak olan israil ın iç polive Rum toplumlan arasında «böl İsrail seçimlerinden hemen son manlar otuz yaşlarındaydı. Kaçmış gelmiş Vrangel ordusuyla. gesel otonomi» üzerine görüş ra Amerika'ya giden Moşe Dayan, tika durumu değil, Amerika'nın Aşçıhğa sonradan başlamış. ilk yeri almış bu alanda. Gezindim tutum ve davranışıdır. Amerika aynlıklan bulunduğunu söyle bu kuvvetlerin aynlması planını durdum salonlarda. koriuorlarda. Nice sesler kaynaşıyor boşlukIngiltere bölgeden ayrılah, A miş ve bunlann giderilmesi için baskisı ile en katı tutumda olan birlikte götürmüş ve Kissinger ta. Bu salonlarda. koridorlarda, odalarda... Atatürkten sonra da İsraillileri de yola getirebilir. raplara göre cArap Körfezin Anayasa uzmanlan olarak Türile bunu göriişmüştü. Sanıldığma burası politikamızın en canlı yeriydı. Hükümetler burda düştü, de», Iranlılara göre «İran Kör kiye temsilcisi ile çalısarak, alter göre plan. İsrail kuvvetlerini Sübnkanlar burada atandı. milletvekilleri göze girdi gözden düştü. fezinde», fakat biz Türklere gö natif öneriler getireceklerini beveyş Kanalından 20 Km. kadar VVatergate Atetürk. İnönü, Bayar... TBMM ile karsı karşıya olan bir Ankara re «Basra Körfezinde» zaman lirtmiştir. Aslında görüş ayrılık Doğuya çekilmesi, Kanalın Doğu Palas. Milletvekilleri toplantıdan çıkıp buraya gelirlerdi. Hepsı Watergate skandalı günden gü zaman fırtınalar esiyor. İran ları hukukî değil, siyasîdir ve sundaki Mısır kuvvetlerinde in bir masal. Ha var ha yok!.. kendisini bu bölgede Ingiltere' Türk toplumunun haklan Madirim yapılması ve Süveyş Kana ne dallanıp budaklanırken, onun Şimdi Ankara'nın güzel otellerinden biri Ankara Palas. Kişiliyanında Nixon'm vergi borçla nin «sorumluluklarını> yüklen kariosça tanınmadıkça anlaşmaya lınm tsrail gemileri de dahil tüm ği olan bir otel. Kocaman odalar, yüksek tavanlar. yarım yüzyü miş saymaktadır ve bu «görevi varılamaz. Bu arada Adada Gri ticaret gemilerine açılması teme riyle ilgili bir skandal da meyöncssinds yaşıyormuşsunuz havasını veren bir genişlik, bir rahatni» yerine getirmek İçin de bü vasçılarla Makarioscular araline dayanmaktadır. Plan, İsrail dana çıkmıştır. Nixon'ın skanlık. Oleyis'in işlettiği Ankara Palas yaşayan bir müze. Kişi kimi yük ölçüde silâhlanmakta, İn sında kanlı çatışmalar devam et tarafından. gelecek toplantıda ile dalda rolünü aydmlatacak olan z?jnan tarihte duymak ister kendini. Hem bugünde, hem dünde ri sürülecektir. Kuvvetleri ayrıl bantlar, kayıt defterleri, çekler giltere ve Amerika'dan da yar mektedir. ENOSİS'ten yana olan cılrriRk ilginç bir şeydir. İki gecelik bir konukluktan kalan bunsağcı kuruluşlar, Cumhurbaşkaması konusunda anlaşmaya varıî makbuzlar ve türlü evrak, ola dım görmektedir. İran komülar işte, darmadsğınık anılar, paramparça duygular... nı Gizikis'e başvurarak, kan adıktan sonradır ki, ne kadar sü yı inceleyen Senato Komisyonu nizme karşı bölgedeki ülkelerı receği ve nereye varacagı belli ol tarafından subpoena (celp) yolu silâhla savunacağını her vesıle kıtılmasma son vermek için Yu ile Beyaz Saray'dan istenmişti. ile belirtmiştir. Böyle bir teh nanistan'm Kıbrıs'a askeri mümayan banş konferansı başlıyaBu istefin yüriitme organmm dahalede bulunmasını istemişler, like karşısında kalan Umman yetkilerine tecavüz olduğunu ile Sultanlığına, çağrı üzerine alıp Klerides de, Yunanrstan müdaha ri süren Nixon, Komisyon Başalmadığı bilinmiyorsa da 3 bin le ederse, Türkiye'nin de müda kanı Senatör Sam înrin'e yazkadar İran askerinin çıktığı bü hale edeceğini ve öuoun büyük dığı bir mektupla evrak vermibir felâkete yol açacağ'nı söydiriliyor. Bu Sultanlığın güney SaymDoktonfeEczadara yeceğinı bildirmiş, Irvin de mahliyerek Atinayı uyamııştır. Fa bölgesinde Dofar'da, Çinli ve keme yolu ile evraJa alacağmı kat Türkiye her ıhtımale karjı Sovyet ajanlarının gerillaları söylemıştir. Öte yandan Federal hazırhklı bulunmHİ'.dır. eğlttiklerl biliniyordu. Aşırı Vergi Dairesi, Nıxon'ın vergi borçlan konusuna el koymuştur. Nixon, 3 yıl içinde milyoner olOvulasyon yetmezliğine bağlı duğu halde 19701972 yıllan araEĞİTİM KISIRLIGIN TEDAVİSİNDE sında sadece 6 bin dolar vergi CİOOİ • vermiştir. Başkan Yardımcısı iken özel evrakını hükümete baKUttUiyiLARIIM ğışlamak karşılığında, vergi borç larından indirim hakkı elde ettiğini ileri sürmektedir. Nixon bu konunun bir kongre komisyonunca incelenmesini istemiş, fakat Federal Vergi Dairesi bu konuda yazılan ve söylenenleri C l o m c p t ı e n e c i t r a t e S O m g . t a b l a t «ihbar» sayarak. meseleye el koymayı görevinin gereği sayİ mıştır. Nixon'ın istifasmı veya 10 tabletlik şişelerde 4 azlini istiyenler de çoğalmaktapiyasaya arzedilmîştir dır. Prof. Dr. Ahmet Şükrü ESMER İspanya'da Yeni Hükümet Sakın Şaşırma Dünyanın en hızh decisim dönemine giriş çağını ysyayışımız şaşırtmasın bizi. Geçmişte bir dogru fikir, uzun bir sürecin sonunda toplumlara erişirdi. ^lmdı dogrular ve yanlışlar göz açıp kapayıncaya kadar meydana çıkıyorlar. Daha o*ün, petrolde milli politika diye sokaklara. duvarlara yazılan yazılan vatan hainliâi ile damgalıyanlar, dışa baglılığın bfltün1 görü"nmez iplerintn bu sıvı içinde faklandığını nihayet öğreniyorlar. Tüketim malları vapımındaki nmrsıılı|ıır>natil bir mutsuzluğa yol »çtı^ını, insanların pembe buzdolaplan, renkli televlzyonlar. saatte 250 kilometre yapan otomobillerle avutulamadıklarını, artık tüketim endüstrisinin ağababalan söylemeğe başlamışlardır. Büyüyen pastanın üstünden parmaS'n ucuyla krema aşıramıyan büyük toplum, pastayı ben yaptyorum diyenlere ürküntü veriyor olmalı ki, gel «en de al birıı teklifleri çogalmağa başladı. İsrail'de Seçim? Fırtına Patladı Norman Mailer'in Körler Körlfre Tol Gösteriyor kitabını yeni yılın dünyayı sarsan olaylan içinde okuyup bitirdlm geçen hafta. Mc Leod'un sosyalist kültüründen seriye ne kalmışsa miras olarak alan genç Lovett, fırtına patlmmak üzere, tekne hep kavatara vakın sallanıyor ve şimdilik körler körlere yol KÖsteriyor, sağırlar birbirlerini Dyarmaia çslışıyor diyordu. Aslında fırtına patlamıştır ve gemiyı kurtarmak için, dünyaya iyi bakmak ve olanlan çok iyi duymak şarttır. Cenevre'de Kıbrıs'tan Haberler SAYIN DOKTOR ve ECZACILARA Nezle.grip tedavisınde yararlı Körfez'de Fırtına burnil Depolara ve Eczanelere verilmistir. Burun Damlası kurfcsan laboratuan P.K. 730 Sirkeci • İSTANBUL J İlâncılık: 53S8 233 DlŞ TABİBİ ORHAN TÜZÜN tnglltere'deki meslekl tetkik seyahatinden *vd>t ederek hastalannı kabule başlamıştır. Samatya Caddesi No: 400 • Xei: 21 7S 8Z Cumhuriyet 317 Klomifen Yurtpğlu Yurtoğlu ilaçlan A.Ş. FEN BILİMLERİ MERKEZİ KAYITLAR DEVAM EDİYOR ^Çıra9an.Cad.No71 Beşiktaşi Tel:48 09 50 I Ortakpazar Bir Yaşında Roma Andlaşmasıyle kurut muş olduğuna göre (1957) Ortakpazar 14 yaşında olmalıdır, fakat 1973 yılının Ocak ayına kadar 6 üyeli idi. Geçen yılın ilk günü îngiltera lrlanda v« D* ÜNtVERSİTEYE HAZHIIJK Y E N İ SINIFLAR İÇİN 1 MtLANO (Italya) 913 Subat 1974 MACEF 1974 llkbahar Sergısi (MilleUerarasj Fuar Sahasında) Sergi 9 Çubat saat 8.30'da açüacak. 13 Şubat 1974 saat 14'de kapanacakur. MACEF ev aletleri, kristal eşya. aeramik eşya. gümü? eşya, hediyelik esya kaliteli ev ejyalan türünden mamullerde ihüsaslasmış önemli ve komple bir milletlerarası teshir ve satıs fuan olup bu sergi MACEFin her yıl iki kere düzenledigi sergilerden ilkidir. îlgili müteşebbislet için dfizenlenen her iki sergide, bu fcollarda dünya çapındaki bütün mamuller v« .yenılikler. tejhlr edilmektedir. İŞ DÜNYAN1Z1 GENtŞLETMEK tÇİN MÎLANOTÎA MACEF 1974 ÎLKBAHAR SERGİSİNİ ZİYARET EDİN'İZ. 1200'den fazla teşhirci fırm» 150.000'den fazls çeşii sergileyecektir. Her turlfl bngi edinmek ücretsiz girlş kartı saglamak ve otellerde yer ayırtmak İçin müracaat: SEGRETER1A MACEF 25, via Solferino (1) 20121 M1LANO Utalie) (Basın: 32221) 309 Artaı: 87301 (Cumhuriyet , SU