23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTJRÎSET 13 Ocak 1974 Sanat olayları KONSERLER îstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ve Filârmoni Derneği'nin işbirliğiyle düzenlenen ve üç rmlyonluk kentünizin başlıca müzik hareketlerinden biri sayılan Maçka Maden Fakültesi'ndeki Cumartesi Pazar konserleri, geçen yıllarm çeşitli konserlerine oranla nedense beklenen kabarık dinieyici kıtlesıni bulamıyor. Gene de kötümser olmamak gerek! Çünkü, problemleri sebepleri ne olursa olsun, gerçekten anlaşılmaz olan bu durumla ters orantılı olarak, gun geçtikçe gelişen ve sayılan artan virtüozlanmız, gıtgide olgunlaşan ve güçlenen orkestra yöneticilerimiz ve daha renkli programlar gün ışığına çıkıyor .. Bir yandan, salonları dolduracak kalitede kaçırılmaz konserlerin bazısı üzüntü verecek azhkta dinleyici çekerken, öte yandan bazı konserlerin ilgiyle karşı lanması da sevindirici oluyor .. Bu çelişkili durumun nedenlsrinl bulmak. sorunlanm çözmek, tüm yetkililer ve yönetlciler kadar, tüm sanatseverlere da düşüyor? «s? ' • • Selmi ANDAK Kaçırılmaz konserjer ve dinleyici azlığı li bestecilerinden biri olan Samuel Barber'in ilginç yapıtlarmdan biri olan «piyano konçertosu» nu, yanılmıyorsam ülkemizde ilk kez tanımak fırsatım sağladı. Ustelik, bu «yeni biçimdekı» ve teknik bakımdan oldukça guç konçertoyu, gereğiyle ve başarıyle yorumlayan Judith Uluğ gibi, «virtüoz» luğa erişmiş bir pıyanist'ten dinlemek, bu beste için doğru bir kanıya yöneltiyor. Samuel Barber, bu konçertosu' nu 1961 yılında Amerika'nm ünlü «G. Schirmer Inc. NevvYorK» Yayınevi'nin 100. yılı dolayısiyle sipariş üzerine yazmış ve 1962'de tamamladığı bu yapıtı, ilk kez 24 Eylül 1962 günü New York'ta, tanınmış şef Erich Leinsdorf yönetiminde Boston Senfoni Orkestrası eşliğinde piyanist John Bro\vning tarafından çalınmış. Barber'in bu konçertosu, bestecinm «neoromantik» kişiliğine uygun çeşitli temaları taşır. Konçerto'nun bizler için en ilginç yanlarından biri de: Son bölüm «Allegro molto» su'nun 5/81ik ölçü gibi halk ezgilerimizde sık kul lanılan bir ritm'e (bestecinin herhalde isteği dışında) benzerliği olan bir kıvraklığa ulasmasıdır. Pek tabii, gerek anatema, gerekse figürasyonlar ve cümlelerin gelişmesi, tamamen Barber'in besteciliğine özgü ve hiçbir Dogu folkloru ile ilgisi olmayan bir karakter taşımaktadır. Ancak, Doğu folklor'lannın çok canlı, dinamık ve oynak niteliğine paralel Isir coşkunluk ve güçlü yükselişler taşıyan Barber'in konçertosu'nun gerek I. bölüm sonunu, gereksa finali'ni, Judith Uluğ da gereken «fortissimo» skorlar ve «ostinatobass» larla değerlendirmeyı başardı. Konçerto'nun ikinci böıümündeki azçok lirik «CanzonettaModerato» şarkı biçimindeki «flüt solonsunu ve sonra ayni melodınm piyanoya dönüşmesini zevkle dinledik. Bu konserde orkestrayı tekrar yönettiğıni sevinçle izlediğimia genç şef Gürer Aykal'a gelince: Gerek Carl Maria von Weber'in «Oberon» uvertürü'nde, gerek Barber'in Konçertosu'ndaki anlayışlı yönetiminden sonra, konserin ikinci bölümündeki Mendels sohn'un «4. Senfoni» sini, adı gibi «îtalyan» karakterini belirten bir stil ile yorumlayarak, hem bilgıli, hem olgun, hem de ülkemizdeki orkestralara yararlı bir yonetici olduğunu tekrar kanıtİadı. Istanbul Deıiet Senfoni Orkestrası Maçka Maden Fakultesi yıl wnu konserinde Samuel Barber'in konçertosunu bafanyla çalan piyanist Judith Uluf.. niteliğinde idi. Programı da oldukça ilginç yapıtlardan kurulu olarak; ilk bölümde Batı'nın klâsik ve romantik bestecilerine, ikinci bölümü ise iki Bulgar bestecisinin «halk ezgilerinden esınlenmiş» yapıtları ile; çağdaş bir îtalyan bestecisi'nin üç bölümlü bir yapıtına ayrılmıştı. Böylece: Ingiliz bestecisi Henri Purceü'in (16591695) yazdığı «Süit No. 1 (Prelüd, Rondo, Gig, Hornpajp ve Peri dansı); Georg Friedriclı Haendel'in (16851759 ünlü Passacaglia'sının Aslamasian tarafından «yaylı çalgılar oda orkestrası»na düzenlemesini; \Volfgang Amadeus Mozart'ın (17561791) «Re majör Dıvertimento» sunu; Bulgar bestecileri Marin Goldeminor'un «Halk türküleri üzerine dört minyatür» ve Dimiter Hristov'un «Rondo» aynca îtalyan bes tecisi Ottorino Respıghi'nin (18791936) «Üç Antik Dans (İtaliana, Passacaglia ve Sicıliana)» adlı ya pıtlarını tümüyle başanyla yorum layan «Sofya Kadınlar Oda Orkestrası» özellikle iyi bir çalışma örneği gösterdı. Şef Rossitza Batalova, tam anlamıyle «müzisyen» lıği ile bırliKte hem eğitmen, hem yönetıcl yanı olan «komple bir sanatçı». Herşeyden önce, 15 sanatçıdan kurulu «yaylı çalgUar toplulugu» nu mükemmel bir titizlik, çaba ve disiplin ile çalıştırdığı, «beraberlik içinde oluşan» yönetiminden belli .. Özellikle, ele aldığı her bestecinin karakterina uygun «duygu ve teknik» yönleriyle.'en ufak nüanslara, ölçü ve tempo inceliklerine dikkatla eğılen bir yorumlayışa başanyla ulaşıyor. «Sofya Kadınlar Oda Orkestrası» nın elemanlanna gelince: Baş ta «konzertmayster» (1. Keman) A. Miteva, bütün gençligine va inceliğine uygun bir canlılık va «stil zarafetı» içinde, şimdiye kadar kazandığı uluslararası ödulleri doğmlayan bir başariyle, DU toplulugun en değerli elemanrann dan biri olduğunu kanıtlıyor. Son ra diğer kemanlan teşkil eden: Ü. Marekova, V. Raçeva, T. Manova, R. Radanova, M. Molhova, O. Şınkova, M. Minkova; vıyola' cılar: B. Zahova. J. Pançeva, M. Trayanova; çellisfler: B. Şekercieva, Ts. Nehova Ue korArbas'çı: U. Dışlanova. herbiri kendi sazında yetişmiş, usta sanatçılar... Bu Oda toplulugu, özellikle «volüm» (ses hacrru) açısından doyurucu, ve renk açısından da «müzikal» bir topluluk etkisinl yapıyor. Bazı ufak tefek ölçü hatalarını ve bazı cümlelerde gereksiz sertlikleri ise, tum başanda çok önemsiz saymak gerekir. Tekrar tekrar dinlemek ısterls bu toplulugu ülkemizde. Hele, belki de az duyurulmadan öturu, nisbeten az bir dinlejici izledığıne göre geçen konseri... ERDlNÇ DlNÇERİN GÖSTERlSl Türkiye'de, seyirci bakımından, en zor işi yapıyor Erdınç Dinçer: «Pantomimı!? 19 yıldan beri «mim sanatı» ile yoğrulmuş, bu önemli sanatın en usta ellerinde (Marceau, Lecoq, Decroux) yetişmiş olan, iilke mizin 1 Nolu pantomimcisi Erdinç Dinçer, birkaç yıldan beri büyük emek ve kırılmaz cesaretle yaptığı gösteriler ve ayrıca eği tıci çalışmaları ile, gün geçtikçe sanat çevrelerimizde olduğu kadar, kabarmaya başhyan seyirci kitlelinin de dikkaüni çekiyor. Artık, Erdinç Dinçer'in adı kadar, yaptığı gösterüerin anlamı da bilinmeğe, tarunmaya ve benimsen meye başladı diyebiliriz. Geçenlerde izlediğimiz «pantomim resitali»nden sonra hele... Programlı Erdinç Dinçer, Istanbul Devlet Opera ve Balesi'nin lözellıkle goatertüği ilgi ve destekle) Maksim sa lonunda verilen «Pantomim Resitali»nde, hem önceki gösterilermde sunduğu bazı bolümleri, hem de yeni bolümleri içine alan «çok olumlu. bir programla başarılaıına bir yenisini ekledi. Bu programda; Erdinç Dinçer'in kendi yarattığı, kendisinin Istanbul Devlet Senfonl Ormüziklerini seçtiğı, ışık ve efekt düzenlerini kendinin uyguladığı kestrası'nm Maçka Maden Fakultesi'nde, yıl sonuna rastlayan ve eski, yeni çu konulan izledik: bayram tatili dolayısiyle gazete1 Kelebek Avcısı, 2 Inti mizde eleştirisini yayınlayamadıhar. 3 Acemi Avcı, 4 Su va ğımız; konserinde orkestrayı Adam, 5 Ajık Terzi, 6 Büyuk Gürer Aykal yönetti ve solist olaMüzisyen, 7 Doğuş . Çocuk rak piyanist Judith Uluğ (Samuel luk . Gençlik Olgunluk İhli Barber'in Piyano Konçertosu'nu yarlık Ölüm, 8 Afişçi, 9 çalarak) katüdı. Programda aynKukla ve Kuklacı, 10 Heykel ca Carl Maria von Weber'in «O traş, 11 Geçit Alayı, 12 Ha beron Uvertürü» ilo Felix Mentıralar, 13 Kuş ve Adam, 14 delssohn'un «îtalyan adlı Op. 90 | Kapılar... Ve alkışlar arasında is Dördüncü Senfoni»si yer alrnıştı. tek üzerine «Kafes.» Bu repertuarın detaylı yorumuna geçmeden, özetle diyebiliriz | İnsan Toplum ki: «Çağdaş bir konçerto, güçlü' Erdinç Dinçer'in tüm gösterileri bir şe£ ve parlak bir piyanist» iz1 • insan ve toplum> ilışkileri üze ledik... Bu konser, müziksever rine kurulmuş. Hayat, evren ve dinleyicimize (pek tabii, konseri eylem açısından «insancıl» ve dinlemek olanağını bulmus olan«toplumsal» nitelikler taşıyan bü lara?), herşeyden önce, çağdaş tün yaratmalannda Erdinç Din müzik dünyasınm sayılı ve dejerçer, özellikle sağlam bir diyalektik uyguluyor «mim sanatı» yoluyla sahneden seyirciye doğru. Ve Erdinç Dinçer'in tek amacı var: Türk Mim Ekolü'nü kurmak... Bu önemli yönde, Erdinç Dinçer'in düşünceleri de $öyi« özetlenebilir: «Sanatın evrenseli veya mulfsi diye bir bakıma ayrıcahğı yoktur. Sanat sanattır. Amma, her insanın ayrt duygusu ve davranıSi yoktur, her toplurnun, her ıılu sun, her ülkenin de kendine öz ' gu bir yaratma ve davranma sanatı vardır. Böylece «Sanat Ekol' leri» doğar ve yaşar. İşte «mim sa natı»nda, bu sanatın ustaları ve kaynakları sayılan Fransa, Polon | ya, ttalya, İsraıl ve Almanya gi bi ülkelerin sanatı ve sanatçüorı gibi, bizim de bir «Türk Mim Sanatı Ekolü»ne erişmemiz gerck. lıdir. Bunun için de, bu sanat ko lunda zorunlu eğitim ve çaiışma dışında, temel olarak bu sanat kolunda gerek konu, gerek müzik ve gerek diğer tüm unsurları va ratacak Türk yazarları, Türk bcs tecileri, Türk teknisyenlerine in tiyacımız vardır... Barber'in konçertosu Judith Uluğ ve Şef Gürer Aykal Sofya Kadınlar Oda Orkestrası Istanbul Filârmoni Derneği'nin konugu olarak, kentimize gelerek, Maçka Maden Fakultesi kon ser salonunda tek bir konser veren. ünlü «Sofya Kadınlar Oda Orkestrası». şef Rossitza Batalova yönetiminde, müzikseverlerimiz için her zaman rastlanmayan orijinal bir müzik toplulugu SOYFA KADINLAR ORKESTRASI POP DÜNYASI BİR PORTRE : Erhan EVRENSEL Ulusal Altın Sesler Yarışması sonuçlandı Avni Seçilmiş Benetello Kardeşler Bir süre önce Türkiye'ye gelerek konserler veren Îtalyan Romano ve Bruno kardeşler, yurdumuzda gerek konserleriıv de gerekse TV'de ilgi çekmişlerdi. Uluslararası yarışmalarda sayısız ödülleri bulunan Benetello kardeşler, akordeon çal ma tekniğinin bilinçli uygulayıcıları olarak bugün için dünya çapında birer isim olarak yer almaktadırlar. ROMANO BENETELLO : Ulu^îarfrası akordeon konserlerind'e aniden parlayan bir İ5İm ve M'Elio Boschello okulunun akordeon dünyasına kazandırdıgı ender sanatçılardandır. Romano Benetello çok genç olmasına rağmen (1950) belirli bir muzik kültürüne ve gelişmiş bir enstrüman tekniğine sahiptir. Akordeonun temel ifade gu cunu daha iyi aksettiren yeni elektronik müzik akımının temsilcileri arasında olan Romano, yüksek yorum kabiliyeti ile ilgi uyandırmaktadır. Henüz onbeş yaşında iken solist yarışmacı olarak. 1965 «ENAL> çeşitli sanat dalları yarışmasınd'a ikincı olmuştur. 1966 yılmda ise aynı yarışmada birincilik ödülünü almıştır. Yakın bir geçmişte uluslararası yarışmalarda dikkati çekmeye başlayan sanatçı, 1B66 yılında Avrupa Kupasını kazanmıştır. Televizyon yayınlarında yer almış, 1967'de ıse kardeşi ile «Aix Les Bairvs» de birinci olmuştur. Daha sonra ise dünya şampiyonasında kardesi Bruno ile Italya'yı temsil etmek uzere seçilmiştir. Romano Benetello son olarak tspanya'da d'üzenlenen 1972 Akor deon Şampiyonluğunu kazanmıştır. Bugün için dünyanın sayılı akordeonistleri arasında yer almaktadır. Kazandığı Ödüller: Altın Akordeon (1965), Milli Müsabaka (1966). Avrupa Kupası (1966), Milli Müsabaka Çeşitli Sanat (1967), Uluslararası Kupası (1967), Dünya Müsabakası kategori junior ve dünya şampıyonluğu (1972). BRUNO BENETELLO: 1948 doğumlu olan Bruno Benetello, sahip olduğu akordeon tekniği, müziğe karşı olan kabiliyeti ve tutkusu, yorumlarındaki içten 18. Ulusal «Altın Sesler» yanşması ForgeslesEaux'da yapıldı. Fransa Enstitüsü üyesi Tony Aubin'in başkanlığmdaki seçici kurul önünde, yanşmaya katılan 400 kijiden finale kalan 40 sanatçı, çetin bir sınav verdiler.. Yarışma sonucunda şu sanatçüar ödül kazandılar: • Henrl Duparc Ödülü (Melodi Seslerii; Altın Ses: Marie Bertola (Pa ris» îkinci ödül: Anne Melou (Ren nes) • Hortense Schneider Ödülü (Operet Sesleri): Altın Ses: Birinci ödül: Astrid Garabedian iLyon) İkinci Ödül". Jacqueline Bouviale (Toulouse), Roland Barrois (Nancy) • Ninon Vallin Ödülü: (Opera Sesleri, kadın) Altın Ses: Martine Dupuy (Marsilyai, Eliane Tancheff (Lyon) Birinci Ödül: Yvette Ballian Marsilya îkinci Ödül: Anne Melou 'Ren nes), Marie Bertola (Paris) Enrico Carudo Ödülü: (Opera Sesleri, erkek) Altın Ses: Gerard Garino (Bor deaux) Birinci Ödül: Jean Pierre (Pa ris) İkinci Ödül: Carlo Parenti <Bordeaux>. Jean Jacques Cubaynes (Toulouse).. 1947 yılmda Sivas'ta doğan Avni Seçilmiş, üç yıl önce kurduğu «Gardaşlar» adlı topluluğuyla müzik çevrelerinde adından söz ettirmeyi başarmıştı. 73 yılınm sonlarına doğru «50. YIL» admı verdiği yeni bir grup kuran sanatçı, özellikle konserlerinde ilgi çekti. Avni Seçilmiş'in bugüne kadar doldurduğu pîâklarının sayısı iki... Sanatçı, 17 se nelik müzisyen. Gitar, yaylı tambur, saz ve flüt gıbi enstrümanları çalabiliyor. Müzikle oian iliş kisi ise küçük yaşlarda başlamış. 24 bestesi var. Yapıtlarında Anadolu motiflerini işliyor. Avni Seçilmiş, «Ticari düşüncenin öte sinde yerli besteler ve Anadolunun zengin kaynaklarmdan yararlanılan modern yapıtlar ile katkıda bulunmak mümkündür» görüşünü sa\Tinuyor. Sanatçının hobilerı arasında TaekwonDo ve Karate önde geliyor. Avni Seçilmiş, bunun yanısıra tiyatro ve bilimsel kitaplarla ilgileniyor.. GÜNVMÜZÜN EN ÇOK TUTULAN 25 MELODİSİ This world today is a mess Donna Hightower (Decca) 2 1 Goodbye mama îreene Sheer (Polydor) 3 4 Sen de söyle Nilüfer (CBS) 4 6 Ballrom blitz Sweet (RCA) 5 3 Can the can Suzi Quatro (Grafonola) 6 7 Tie a yellow ribbon Da\vn (Bell) 7 5 Alün kafes Selda (Yavuz) 8 14 Memleketim Ayten Alpman (Ses) 9 9 Yaralı ceylân, Panayır günü Timur Selçuk ve Ork. (Yonca) 10 10 Tann misafiri Ajda Pekkan (Istanbul) 11 13 Non ce n'est pas fini Mary Cristy (1 Numara) 12 17 Do you love me Sharif Dean (CBS) 13 16 Daniel Elton John (Grafonola) 14 15 The dance master (part two) Willie Henderson (Decca) 15 11 Derdim var dağlar gibi Gökben (1 Numara) 16 25 Angıe Rolling Stones (Atlantic) 17 8 Hernando's hideaway D. Clayton Thomas (RCA) 18 18 Take me to the mardi gras Paul Simon (CBS) 19 23 Yanıyorum Ömür Göksel (Yavuz) 20 48 Crash Suzi Quatro (Grafonola) 21 22 Ooh baby Gilbert O'Sullivan (Mam) 22 12 Yekte Alpay (Yonca) 23 Değmen benim g«mlı yaslı gönlüme Edip Akbayram (Sayan) 24 24 Ağla ağla Yasemin Kumral (Melodi) 25 Law the land Temptations (Tamla Motown) N O T : İkinci sıradaki rakamlar, listede melodileıin önceki haftaki durumunu göstermektedir. liğiyle adından bahsettirmesinl bilmiştir. Akordeon ile ilgilenmeye küçüklüğünde başlamış, aralıksız olarak bugüne dek sürdürmüstur. 1964 yılında kardeşiyle zirlıkte M'Elio Boschello'nun ihtisas okuluna yazıldıktan sonra devamlı ve sıkı bir çalısma dönemine girmiştir. 1965 yılında Bruno Benetello, o günün tanınmış akordeon sanatçıları arasında, çeşitli sanat dallarını kapsayan «ENAL» yarışmasını kazanmıştır. Akordeonun esasında bulunan ifade yetkilerine büyük katkıda bulunabilen elek tronik müziğin, tam ve bilinçli uygulamasını başarabilen sanatçı 1966'da Avrupa Kupasında birincilik almıştır. Aynı yıl Unifa Yarışmasmda kardeşi Romano'dan sonra ikinci olmuştur. 1967'de uluslararası kupayı kazanmıştır. Teknik mükemmelliği ve yorum kabiliyeti a' çısından kardeşi Romano ile ] dünya akordeon sanatınm övünebileceği tek ikiliyi temsil etmektedir. Kazandığı Sdüller: Milli müsabaka çeşitli sanat (1965), Avrupa Kupası (1966), Uluslararası Kupası (1967). 12 Atiifa Manizade yurt dışında ilgi gördü Istanbul Devlet Opera ve Balesinin, ilk kez Istanbul Festıvalinden sonra, halen de Maksim sahnesinde başanyla o>Tiamakta olduğu, Mozarfın tanınmış operası «Saraydan Kıs Kaçırma» da, başta koloratürsoprano Suna Korat olmak üzere tüm sanatçıların gösterdikleri üstün seviye, iç basmda oldugu gıbi dış basında da olumlu yankılar uyandırmıştır. Bu övücü eleştiriler arasında özellikle, bu operada rol alan basbariton Atilla Ma nizade hakkmda aşağıdaki gazetelerde şu yorumlara rastlanmıştır: Avusturya'mn «Die Presse» gazetesinde: «Hayat dolu opera sanatçısı Attila Manizade, «Osmin» rolunü, büyük volümlü sesiyle Viyana'da da rahatlıkla oynayabilir» demektedir. İnglltere'de «The Times» John Higgins'in imzasıyla: «Attila Manizade tarafmdan oynanan «Osmin»in Türk yaranı görmek ilgi çekici idi. Sahnede cambazlık yapan kaba bir buffe değil, Blonde'nin ilgisi nisbetinde şanslı olduğuna inanan bir erkek» deniyor. «The Daily Telegraph»ta Martin Cooper: «Mozart'ın bu komedisinin dayandığı koyu bas tınısı olmamasına rağmen, Attila Manizade'nin çizmiş olduğu fevkalâde gulünçlü «Osmin»i gece' nin sürprizi idi. Sanatçı tatlı | basbariton sesini tamamlayan j harikulâde komedi kabiliyetinı I de kullanarak, Pedrillo'nun kıs! kandığı ve bizim görmeğe alışık olduğumuzdan farklı olarak Mozart müziğinin gerektırdiği gibi daha az korkulan, fakat çok beğenilen bir Osmin çizmiştir» demektedir. İsveç'ın «Aftenpostan» gazetesinde Ossia Trilling yorumunda: «Osman (Osmin) rolü, operanın önde gelen basbaritonu Attila Manizade tarafından, kıvrak hareketlerle ve gulünçlü bir biçimde yorumlandı» demektedir. Attila Manizade, ayrıca özellikle «Don Pasquale» operasındaki ölmezleştirdıği rolü ve gerek İstanbul'da, gerekse Çekoslovakya turnesinde oynadığı «Sevıl Berberi» operasında «Dr. Bar tolo» rolündeki başansı dolayı»ıyla p°.nış övgıiyle karşılanmış. U. Çabalar Işte, Fransız mim sanatı ekolü içinde. bu sanatın temel bilgi • • lerini öğrenmiş, kaynaştırmış ve özellikle büyük usta Marcel Mar ceau'nun yanında, onun geniş ilgi ve övgüsünü kazanarak basarıya' erişmiş Erdinç Dinçer, bir «Türk! Mim Ekolü» kurabilmek, onu yaşatabilmek, tüm kuşaklara devşir ( mek ve özellikle geniş seyirci kıt lesine sevdirmek, halka maletmek için yorulmak bilmeden uıdiniyor, büyük feragat ve fedakârlıklar, binbir zorluklar içinae uğraşıyor... Bunun için de sadece kendi gösterilerinde bir şeyler arıla tabilmek, yansıtmak yolunda kal mayıp; ana okullarından, fakültolere kadar «açıklamalı gösteriler» yapıyor, öğretiyor, anlatıyor... Ya rının seyircisini de hazırlamak uzere!. İZLEYECEGİMİZ KONSERLER MONTECtNO VE ORKESTRA Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası'mn Cumartesı Pazar konserler serısınde, bu hafta Demirhan Altuğ yönetiminde orkestra eşliğinde solist olarak konuk piyanist Alfonso Montecino yer almaktadır. Bugün saat ll'de Maçka Maden Fakultesi konser salonunda verilecek konser programında: Schuberfin «1. Senfoni»sı, Beethoven'ın «5. Mi bemol majör (împarator) piyano konçertosu» (solist: Alfonso Montecino) bulunmaktadır. C. R. KEY'İ KUTLAMA Cemal Reşit Rey'in 50. sanat yılı'nı kutlama programı çerçevesinde, Istanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğünün düzenlediği konser, 14 Ocak Pazartesi akşamı saat 20.30'da Maksim salonunda yapılacak ve konseri bestecı yönetecektır. LEYL.4 PAMİR PİYANO RESİTALİ Tamnmış pıyanıstlerimizdeE Leylâ Pamir, Avusturya Başkonsolosluğu Kültür Ofisi'nın Istan bulda Teşvikiye Belveder apt, konser salonunda piyano resitalini, 19 Ocak Cumartesi günü saat 18.30'da verecektir. Programda: Scarlatti, Beethoven, Schubert, Chopin ve Scrıabın'in yapıtlan bulunmaktadır. KINA KARACA REStTALİ YAPILMAYACAK Türk Amerikan Üniversiteliler Derneği ve İtalyan Kültür Merkezi'nin birlikte düzenlediği, ve daha önce, 15 Ocak Salı akşa mı saat 20.30'da İstanbul'da verileceği bıldirilen Kma Karaca nın piyano resitali, genç sanatçımızm, müzik eğitimini geliştirdıği Salzburg'a ani olarak dönmek zorunda kalması nedeniyle iptal edilmiştir. Bir süredenberi Avusturya'da ünlü pedagog piyanist'lerle çalışmakta olan genç piyanist Kına Karaca'nın bu resitali, sanatçının yurdunda vereceği ilk resitali olacaktı. MELEK ÇELİKTAŞ ŞAN RESİTALt îstanbul Devlet Operası sanat çılarından Mezzo Soprano Melek Çeliktaş, 18 Ocak Cuma saat 18.30'da Maksim salonunda bir şan resitali verecektir. Piyanoda sanatçıya Yıldız Künutku eşlik edecektir. Programda: H. Wolf, R. Strauss, F. Schubert, J. Rodrıgo. H. Berlıoz, M. de Falla, Giordano. Cilea ve P. Mascagni» nin yapıtları bulunmaktadır. SABAHATTİN EYUBOĞLU BUGÜN ANILİYOR Geçen yil 13 Ocak'ta yitirdiğimız ünlü düşün adarnı Sabahattin Eyuboğlu adma, Fındıkzade Ulvi Uraz Tiyatrosunda bugün saat 14 17 arasında bir anma toplantısı düzenlenmiştir. Anma toplantısuıda Sabahattin Eyuboğlu'nun çeşitll yönleri I dıle getirilecek, yapıtlarmdan ör | nekler sunulacaktır. Görüntü, müzik, anlatı olarak düzenlenen , programda önce Onat Kutlar, | Eyuboğlu'nun dokümanter filmcıliği üzerinde duracak ve Eyuboğlu'nun yaptığı belgesel bir film gösterilecektir. Daha sonra Ruhi Su, ünlü yazarm çevirdiği şiirlerden parçalar okuyacak, ayrıca çeviri oyunlanndan bir bölüm tJlvi Uraz Tiyatrosu oyunculan tarafmdan sahnelenecektir. Bu arada Yaşar Kemal, Cevat Çapan, Necati Cumah, Sabahattin Batur, Ulvi Uraz ve Prof. Dogan Kuban, Eyuboğlu'nun sanat ve dünya görüşü hakkmda konuşacaklar, Eyuboğlu'nun Köy Enstitülerinde okuttuğu öğrenciler de, ünlü yazarla ilgili anılarını anlatacaklardır. Sabahattin Eyuboğlu'nu anma ı toplantısına girişin ücretsiz ol1 duğu bildirilmiştir. Kısa.. Kısa.. Kısa.. Kısa.. • Ersen Kardaşlar ve Gülden de dolduracak. Sanatçı halen, Karaböcek'in turnesı başladı. Istanbul Belediye KonservaSanatçüar, 30 gün süreyle Atuan'nda öğrenimini sürdünadolu'nun çeşitli şehirlerinriiyor. de konserler verecekler. • Paul Mc Cartney Şubat ayı • Emerson Lake And Palmer'in içinde grubu Wings ile uzak yeni yıl angajmanları belli doğu turnesine çıkacak. Saoldu. Topluluk üyeleri 1974' natçı ve grubunun konserleri deki tüm konser, turne ve 24 gün sürecek. plâk çalışmalarının tarihleri• Son günlerin sevilen melodinı tek tek tesbit ettiler. HIFZI VELDET VELIDEDEOGLU si «This Worl Today İs A • Gitarist Cengiz Coşkuner, ikin Mess» sanatçılarımız arasınci albümünü doldurdu. İlk da da ilgi uyandırdı. Melodiyi, Lp'sinde Lâtin melodilerine Lâle Akat, Gülden Karaböyer veren sanatçı, yeni albücek ve Kâmuran Akkor Türkmünü yerli oyun havalannçe sözlerle plâk yaptılar. dan derledi. • Dünya listelerinde bu hafta • Tom Jones, ticaret hayatmda şansını denemeye karar veryine aynı isimler ön sıralardı. Sanatçı, müzik yaşantısıda yer ahyor. İngiltere'de nın yanısıra tekstil sahasında Gary Glitter, «I Love You Me çalışmalar yapacak. Love» isimli melodisiyle 1 nu marada bulunuyor. O'nu izleyen sanatçı Alvin Stardust. Amerika'da Chicago «Just You TAKVİM HER KITARÇtOA And Me» adlı plâğıyla birinci 13 Ocak Zilhicce 19 sırada ikinci haftasını tamam BULUNUR ladı. Almanya'da Sweet, FranRumî 1389 Aralık 31 sa'da ise Rolling Stones bu Hicri 1393 hafta da listelerdeki üstünGüneş 7.23 2.21 lüklerini devam ettiriyorlar. Öğle 12.22 7.21 flattert Sok. No: 5943 İkindi 14.48 9.47 • 1968 yılmda düzenlen^ı Altın Aksam 17.02 12.00 Ses yarışmasmda üçüncü olarak adıru duyuran Hülya TüYatsı 18.39 1.37 Cumhuriyet 271 züntürk, ilk plâğını şu günler İmsak 5.40 12.39 Beklenen knoı cıkiı Solsıız 3 Hürel'in Anadolu turnesi yarıda kaldı Aralık ayının ilk günlerinde bir Anadolu turnesine çıkan Hürel kardeşler, beklenen tarihten önce turnelerini sonuçlandırmak zorunda kaldılar. Organizatörleriyle uzlaşmazlığa düşen Hürel kar deşler bu nedenle, 15 aralık gününe kadar devam etmesi gereken turnelerini yanda bıraktılar. Geç tiğimiz hafta konserlerine son veren 3 Hürel, Karadeniz sahil ] lerinde, Doğu ve Güney Anadolu J ile Ege bölgesinin çeşitli şehirlcrinde konsarıer verdiler. 1 ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle