19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 5 Eylül 197S açmcı kez kazaya uğrayan demokrasimizi ânzasız yaşatmak, yeni ve büyük bir seçim kampanyasının başlamak üzere buiunduğu şu günlerde, sanırız ki, aklı başında herke?in ortak özlemidir. Geçirdiğimiz nice acı deneyler. klasik plüralist demokrasıden başka hiçbir seçeneğin (alternatifın) Türkiyemiz için geçerli olamayacağı gerçeğini ortaya koymuştur. Bu gerçek, çeyrek yüzyıldır politik kiirsülerde, kitap ya da gazete sayfalarında biçimsel olarak dile getirilmiş, fakaî öz olarak pek fazla iltifat görmemiştir. Geçen olaylar, bur.ların «u yüzüne çıkan açık görüntüleri, politik ve sosyal acı sonuçları geçmişın tereddütlerıni bir sünger terr.izliği ile silememişse, ak günleri, çok uzak bir başka baharda bekleraek talihsiziiği bizim kaçınılrr.az kaderimiz olacaktır. Fakat gorı.nen odur ki, böyle bir kadere kimse razı rfeğıidir. K Olaylar v4 görüşler Siyasal Hoşgörü ve Sorum Dr. Nihat TÜREL çeşitli belgelerâe perçinleşmiştir. Binlann neler oldugunu araştırmanın, Amerikayı tyeniden keşfetmenin ne gereği var. Uygar topSamların moral, sivil ve politik özgürlüklerine j yaşadığımız çağın eklediği sosyal ve ekonomik} hakîar, günümüz demokrasilermin hem tenvîlü, hern çat:sı, hem de iç ziynetidlr. Bunlan, Idevlet olmanın zorunlu disiplini içinde, demokp atik yasalarm smırlannı zorlamadan değişrrsezlik, objektiflik ve ortak bir titizlikle kabtillenmek ya d"a inkâr etmek demokratik yaşa tu::nın turnusolüdür. listesini kâğıt uzerine teker teker yazsak, r!tına da demokratik toplum an çok fazla çaba İstemeyen bir tanımını karalasak; ve sonra kendi kendirr.ize tam bir vicdan tfürüstlüğü iîa sorsak: Bu listesini yaptığımız haklara ve altır.a karaladığımız tanıma saygılı mıyız? Bunlarm bir kısmına biz, bir başka kısmma başkaları inançlı ise, bizimkilere başkaları, başkalarınmkine de biz hoşgörülü müyüz? Bu anlamda siyasal ve sosyal hoşgörü aelenekselleşmemi1;, politik yaşantının vazgeçilmez bir ucsuru haline gelmemişse, demokratik toplum isteği tatlı bir düşten başka bir sey olabüir mi? Hiç şüphesiz demokratik top'.um ssdece bir hak demeti de ssyılamaz. Demokratik yaşantı ve demokratik devlet çok yaygm bir demokratik sorumluluk alışkanlığı ile bütünleşmetfikçe varlığını sürdüremez. Demokratik olmayan toplumlarda sadece yönetkiîerle smırlanan dar ve yasasal sorumluluk, demokratik olanlarda çok başka, çok anlamlı ve doğal bir özellik taşır. Bu sorumluluğun dar birtakım kalıplara sığan klişeleşmiş basit ölçüleri ya da formüllesmis ilkeleri yoktur. Politik çekişmeler, sosyal ve ekonomlk lstekler, partilerin Içe ve dışa dönük rekabetleri demokratik devletin sailı'sl: lığı, kamusal hizmetlerin sürekliliği ve toplum sal yaşantının dengesi gibi sorumluluk nireng: leri içinde biçimlenirse rfemokratik toplumun olusturulması gerçeklesebilir. Çeyrek yüzyıl gibi kısa bir sürede büe çefitli kazalara uğramış siyasal yaşantımızın miras bıraktığı ilkelliklerin gelecekte yaratabileceği bunalımların önlenmesinde, Türk aydınlarınm taşıyabilecekleri «Derr.okratik devlet için» «orumluluk duygusuııun gücu ya da güçsüzlüğü önemli bir faktör olacaktır. Teknolojinin, ideolojik keskinlikleri önemli öîçüde törpülediği çağımızda, siyasal partüerimiz, dar particilik anlayışı ve demagojik gösterilerle «skimis kısır eirişimlerini, demokratik irançlar ve sorumluluklaıla takas etmek zorundaöTıılar. ULUSOULUK NEDIR? A Demokratik Türk toplumunu kurmak, onu kazasız yaşatmanın klasik gereklerini her zaman ve her yerde uygulamak, akılcı ve dürüst fcir politik ortam için her türlü fedakârhğı göze almak, başta yöneticl kadrolar olmak üzere bütün siyasal kuruluşlar için vazgeçilmez bir zorunluktur. Gerçek bir özgürlükçü derr.okrafi, hiç şüphesiz sandıklara atılan oyîarın namusluca şekillenmesi, halk egemenîiğine dayah yönetimlerin, bu sandık sor.uçlanndan çıkması demektir. Fakat bu ilke, hem klasik hem çağdaş demokrasinin tek ilkesi değildir. Onsuz demokrasi olmaz, ama sadece onunla da yaşayarnaz. Çeyrek yüzyıldır biz, oy ve sandık güvenliğini çok partili yaşantımızın tek ve yeter faktörü saydık. Bir binamn tek malzeme ile yapılabileceğini zannettik. Ve doğal olarak da, binanın yarı yolda yıkıldığına tanık olduk. Oysa, insan hakları dediğimiz ilkeler, bugür» artık sadece demokratik toplumlarm yasalarmda ve geleneklerir.tfe de&il, miîletlerarası Hayali Bile ... Ülkemizin problemleri azım'anacak kadar küçük, fakat cesaret kıracak kadar da aşı'.maz, yenilmez değildir. Ulusumuz, bunlan, tek seçer.ek içinde, özgürlükçü demokrasinin gerekleriyle hailetmek zcrunriadır. Çagdaş fikirler, çağdas partiler, çagdaş özgürlükler ve çağdaş teknoloji, demokratik toplum yaşantısmd'a beraberce yer almakla yükümlü olduklarına göre, siyasal tekel ve onun fiili belirtileri demokratik fnançlar ve felsefsyle elbette ki başdasamaz. Demokratik yasalann ve geleneklerin izin verdiji «osyal ve poli'ik düşünce bir siyasal güce dönüşmüş olarak da başkaiarınca reddedilemez. Politik kavgalar, ifratlar ve basiretsizlikler Jçinde çok yara almış demokratik Ideaîlerimizin. önümüzdeki dönemd'e, bir demokratik barışla, kinlerin, ilkel duygu VB davranışlarm etkisinden kurtularak gerçekleşebilmesi umudunu hayal edebilmek bile ne güzel... Düşten Kurtulmalı... Birincisinde gerçek bir demok gatik tcplum, ikircisinde özenti vardır. Özenti i=e devamlı ve sağlam olmadığı için yıkılmağa. çeşitli süreler içinde çesitli kurbanlar vermeğe jsnahkumdur. Yülardan beri siyasal liderlerden s p da sorumlu kişllerden, «İnsan haklanna dBjalı dfemokratik toplum» sözünü her fırsatta dijymuşuzdur. Nedir bu ağzımızdan düşürmediğinte insan hakları ve bunlara dayah demokratiV:| toplum? Bu hakiarın artık çoktan belg«welleşmiş bir KÖPEĞE DİKKAT! OKTAY AKBAL Evet Hayır Yabancı Ülkelerdeki Işçilerimiz kmek çabası, düne değin çabaların en başjta geleniydi. Oysa, günümüjnie ekmek için uğraşı, ekonomisi I gelişmiş Batı ülkelerinde artık. t.avi'ar.lar için bile kullanılrnayani eskimiş bir deyim haline gelrrdştir. Bugün, yurdunu^ yuvasını, törelerini, tüm alışkıııılıklarını terk: edip, binlerce kiloDietre uzaklarda, dilini, dinini, tiiresini bilmediği. uygarlığın her| yönü ile devleştiği yabancı ülk^Iere çalışmak için ilk. kez giden {insanımız, önceleri kendini pek garıp, çok yalnız hissetmekte, zaman geçtikçe uygarlık kurallanriı uyuşumun onuıtısı içinde insaıı gibi yaşama olanaklanna kavuşaıaktadır. Düne kadar, kıraç: köyUnün tükenmiş toprağım tırnaklan ile kazıyıp, kalabahk prer sofrasvnın anafora tutulmuş Lçorba tasında tahta kaşığı ile n<M'sini körleten kişi, bugün, modctrn lokantalarda, çatal ve bıçak tııllanarak yemek yemeye, elek'^ikli makina ile her gün traş «ilmaya, çirkin ile güzeli ayırt etreeye, son model spor arabalarcbı, teybinden memleket havalao. dinleyerek otobanlarda, uygar^ trafik olanak lan içinde tatil pcogramlannın tadını çıkarmays bs^lamış bultın maktadır. I Köpeklere çeşitli^ özel yiyeceklerin satıldığı tru»|azalarla, köpekler için lokanta'ar açılan ülkelerde, emeği ile ge çinen insanın gereksinmesinin hâtlâ ekmek ölçüsünden ele alınması artık düşünülemez. Bu ülkclerde insan gibi yaşamanın sıran, karm topluğu açısmdan değB, dünyaya insan olarak gelmenin mutluluğuna erişmek ölçüsünılen degerlendirilmektedir. TUm yurttaşlanniı muthı kılmayı amaç edinen dejwlet anlayışı; kendi uyTuçundaki çalışanlann yanında, yabancı djvarlardan çalışmak için gelmişjrmisafir işçilerin de sosyal gtivısnKk koşullarına önem vermek ^zorunluluğunu duyrrıuşttır. Nitekim 1962 yıhnda Cenevre' de toplanan, Türkijşî'mizin de katıldığı «Milletleratası Çahşma Konferansı» nda lcabul edilen Milletlerarası Sosjal Güvenlik Sözleşmeleri'nin anıı prensibi de bu olmuştur. Bu sözleşme hü* ümlerine E3re, bir tilkede sosyal sigortalann uygulanması bakımından o ülkenin ratandaşları ile< yabancılar arasında hiç bir ayıilık kalmamıştır. 1 Ancak, bu eşitlik] o ülkenin ulu sal sınırları ile kı Sıtlı kabul ediliyor ve ülke sııoırlannı terk eden işçiler sosyalisigorta haklarını da birlikte kf^bediyorlardı. Işte bu sakmcalon önlemek ve çalışmak için yabancı ülkelere giden Türk işçilerâün yalnız gittikleri ülke smırlaıs' içinde bulun dukları sırada de;j?l. seçici veya sürekli olarak anEr/urda geldikleri zaman dahi, taütün sigorta yardımlanndan yatrarlanmalanm sağlamak amaciyle^ yabancı ülkelerle memleketimizf atasında Sosyal Güvenlik Sözlftşmeleri yapılmaya başlanmıştırBu cümleden olarak, ilk önce 1 Haziran 1972 tarfhinde İngiltere ile, ikinci olarak da 1 Kasım 1965 tarihir.de FecK'ral Almanya ile Türkiye arasımiı Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri. imzalanmış olup. bunu 1 Şubat! 1968 tarihinde Hollanda. 1 May?s 1968 tarihinde Belçika. 1 EkhTi 1969 tarihinde Avusturya. lt» Ajîustos 197! tarihirid» îsviçre. 19 Tîi'an 1973 tarihinde Danirr.arüOL. 16 Mayıs 1973 tarirıinde de PrBnsa ile akfpdiien sozlçşmeler'taiip etmiştir. •| Jftikkat. köpek var.» Her yerde göremezsiniz bu yazvyı. Yal• • ^ I n ı z büyük köşklerin, görkemli yahlann kapılarında asılı' ' d : r bu tabela: Dikkat köpek var. Girmeyin, yaklaşmayın lçeriye bir göz biîe atmayın demektir bu. İnsan daha çok ilgileniyor, bu parmakhklarmın arası bile sımsıkı kapatılmış bahçe kapılarını aralamak, içerde ne var, ne yok görmek isteği uyanıyor birden. Halk görmesin, imrenmesin aklına kötü şeyler gelmesin Doğudaki ağalar şölenlerde yer içer, artıkları da köpeklere dökerlermiş. Bir konuk şa?mış, acımış o güzelim yiyeceklere. Niye hizmetçtlere, uşak'.ara, yanaşmalara, ırgatlara vermediklerini sorrnuş, niye insanlar yemiyor da köpekler yiyor o etleri, tavuklan, meyveleri, bilmem neleri! Ağanm yanıtı korkunç: «Alışmasınlar. bir kez tadarlarsa, artık hep isterler.» Yoksunluk, yoksulluk yaygınsa, mutlu bir azınlığm en üstün bir düzeyde yaşaması çirkin kaçar. Bunu önce, o mutlunun mııtlusu kişiler farkederler. Gözden sakîsnmaya çalışırlar, duvarlarm ardma, büyük bahçelerin içine crkilirler. Arabalardan înmeder, ancak ketıdileri gibi olanlarla düşer kalkarlar. Toplurr.un erisilmez. dokunulmaz, nerdeyse görülmez bir parçası olarak yasarlar. Ayncahkh bir küçük toplumdur onlar. Kapılanna •Dikkat köpek var!» gibi korkutucu levhalar asarak ilgileri dağıtmaya, meraklı gözleri özel yaşantılarından uzak tutmaya çalışan... Ne zaman «Dikkat köpek var» yazuım görsem hemen o koşkün, o villânm sahibini dÜ5Ünürüm. Gözümün önüne iri göbekli bir para babası gelir. Şoförü açar kapısını arabanın, iner, yoldan geçenlere şöyle bir bakar acırcasma. o sımsıkı örtülü, en küçük delikleri bile tıkah bahçe kapısı açılır. bir anlığma görülür denİ7^ doğrtı uzanan park kadar güzel bahçe... Bahçıvan, hizmetçi. şoför sıra sıradır. Evin beyi sanki büyük bir savaştan dönmüştür, zaferler kazanmıs olarak... Çekilirsin yolun kenanna kısacık bir an görürsün bahçenin derinliğinderı denizi. Admı bilrnedt'gın" çiçeklef, "gâfip bitkUer. yazlık koltuklar... Ayn bir evrendir burası, birftaç metre ötedeki sbEalrfân kopmuş, kendi mutluluğunu en dar bencil duygularla yaşayan yabancı bir gezegen. Yüruyün Boğaz kıyıları boyunca, hep yalı, hep yalı, hepsinin kapısı tıkalı. «dikkat köpek var tehditiyle.... Kıyüar halkmdır, ama zamanında parseüemişler kıyıları! Bir avuç mutlu kişinin akşamları halkm gözünden kaçarak denize bakması, iki 'ek atması için... Ararsınız, denizi zor bulursunuz adam kapmıştır denizin bir parçasını kimi zaman ev de yapamamış, apaıtman da dikememiştir. ne yapmıştır, dikenli tellerle örmüştür, denizle cadde arasındaki görüntüyü... Dikenli teller delik deşik eder Boğaz sularını. Kim ne yapacak senin boş arsanı, niye bu dikenli teller, yalını yaptırana dek. bırak isteyen gelsin otursun kıyıya, bir rahat soluk al^ın, denizi duysun! Hayır olmaz, dikenli teller dikecek halkla deniz arastna!.. Bakmayın ?iz o levhaya, çoğunda köpek de yoktur ya, bütün istedikleri korkutmak. yaklaştırmamak, kapı aralığından bile içcıi baktırmamak1 Ben köpek möpek görmedim böyle yalılarda, köşklerde. Varsa da minicik bir süs hayvanıdır, ya da bağlıdır sıkı sıkı. Gelen zengin konukları da ısırır yoksa o vahşi köpekler Lüks villalann, görkemli yahların köpekleri tehlikesizdir, «Dikk?t köpek var» bir korkutmacadır yalnızca... Ama uzerinde durulması gereken o levhayı oraya asmayı düşünen kafanın içindeki, o gizli niyetin ardmdaki... Mutlu azınlığm kendini halk çoRınlueunun ilgisinden, dikkatinden, yakınlığından uzakia tutmak isteyişi. bundan büyük yarar umuşu... Dikkat köpek var, burada park yapılmaz, yazılarım gördürıüz mü. orada kendini toplumun üst katlarında sayan biri oturuyor demektir. Evinin önü. yani sokağın o parçası onundur, deniz onundur, gökyüzü onundur, insanlar onundur, tüm mutluluklar onundur. Niye onundur? Çünkü yolunu bulmuş para kazanmıştır, yolunu bulmuş servet yapmıştır, yolunu bulmuş onu bunu ez.miştir. Bu yüzden oraya buraya levhalar dikebiHr, yasaklar knyabilir. 'Dikkat köpek var». Kim o köpek? Çok düşünmeyin bu knnulan, tehlikelidir, başka türde köpekler saldırır paçanıza. bilinçlenmeyi önleyen köpekier... Orhon Arıburnu bir şürini «Bu insanlar kimin Benim Kör ol Selim» diye bitirir. Her şeyi kendinin sayan, her şeyin tapusunu üzerine çıkartan insanlardan biridir o Selim: «Bu dağlar kimin Benim Bu bağlar kimin Benim Allah mısın Selim» diye başlar, sonra «Kör ol Selim» diye biter o şiir... Siz de o, «Dikkat köpek var» levhasını gördünüz mü Arıburnu"nun bu diîelerini hatırlayın, bir güzel okuyun bu şiiri içinizden, yeter!... E •••••••••••••••••••••••••••••••••••••a Muhtelif Malzeme olınacak T.C. Devlet Demir Yolları Istanbul Alım ve Satım Komisyonu Reisliğinden 1 Aşgğıda yazdı malzeme hizalarındaki gün ve saatierde Sirkeci'deki Komisyon binasında kapalı zarf usulü ile satın ahnacaktır. Tekliflerin en geç ihale saatine kadar komisyona verilmiş veya gelmiş olması şarttır. 2 Geçici teminat teklif edilen bedelin yüzde beşi olup sarrnameler komisyoncian bedelsiz alınabilir. 3 TCDD. Ihaleyi yapıp yapmamakta veya kısmen yapmakta ve tercih ettiği talibe yapmakta tamamen serbesttir Cinsi Miktan Güntı 1 18 kalem muhtelif kereste 246,5 M3 i 20.9.1973 2 12 kalem dikişsiz bakır bonı 12550 Mt. 21.9.1973 24.9.1973 3 2 kalem projektörampulü 6000 Ad. 4 Keten telâ, vatka. viziyer. kenar meşini ve skandrak 5 Kalem 26.9.1973 Saati 15. 15. 15. 15. " • • g • J g 9 B • 5 • Böylece bu 8 ülkerle çalışan vatandaşlanmız yuiTİf» riör.diikleri zaman, orada kazaadiütlan sigortalılık süresi ile yatrrifcnları yurdumuzda da değerVentürmek olanağına kavuşmuşlscrdîr. Türkiye'de sosyal sigortalara tabi tutulmadan önc« yabancı ülkede tosyal sigortaya tabi tutulmuşsa, bu kişi için. dış ülkede sosyal sigortayla ilk defa ilgilsndirildigi tarihin, Türkiye' de sigortaya ilk giris tarihi olarak sayılması, esasının benimEer.miş olmasıdır. Sosyal güvenlik sözleşmelerl, Selâhattin TURLA memleketimizde geçen sigortalılık (Sosyal Sigortalara tabi) süS.S.K. GENEL MD. MÜŞAVİRÎ relerl ile memurluk (T.C. Emek li Sandığına tabi) sürelerinin, sözleşmenin dlğer tarafı olan yabancı ülkede geçen sigortalırnıza göre herkesin hakkıdır. lacak hükümlerda temel acıklalık süresi toplamı uzerinden, o Gençliğimiz, çalışrna yetenek ve malan yaptıktan sonra, özel duülkeler milli sigorta mevzılatırolanaklarımız yerinde oldugu sü nımlara yer vereceğimizi de be da öngörülen koşullara göre, Urtmiş idik. rece bunlann yokluğundan pek yardım hakkını sağlamaktadır. yakınrnayız, amma, kocamışhk tşte bugün ve yarın devam Bu hale göre, sözleşmeler, taçanlan calmaya başladığı anda edecek yazılanmızda yukandaki rafların millî mevzuatında begelecek kaygusundan yanıp yakıl genel kuşkulan giderrms olacalirtilen yaşlılık, malüllük veya madan da edemejiz. Adem'den gız. ölüm sigortalarından aylık bagbu tarafa, bu kaygunun her yıl lanması koşullarınd'a herhangi biraz daha ağırlaştıgını görmek, bir degişiklik Retirmediği £ib<, Ne Zaman? insan'm değişmez yazgısı olmuşbu koşullan hafiflestiren veya tur. Emekli ayhğına hak kazanaağırla;tıran esaslan da ihtiva bilmek için, başta gelen koşul etmezler. Bu yüzden, dış ülkelerde çalışmakta olan vatandaşlanmızın, belli bir sigortalılık süresine» Daha açık bir deyirnle, bir son günlerde Cumhuriyet'ten ço sahip olmaktır. kimse, Türkiye'de ve yabancı Sigortalılık süresinin nc anğunlukla öğrenmek istedikleri ülkedeki hizmetleri toplamı ülama geldiğini kısaca hatırlathususlar şunlar olmaktadır: zennden yartfıma hak kazanır• Türkiye'de (tşçi veya me mak gerekecektir: Sigorta yaken. her iki ülke Sosyal Sigorsalarına göre, tigortalıhk süremur olarak) şa kadar yıl çalışta Kanunlarında belirtilen yarfinin başlangıcı, bu yasalara tatık, halen yurt dışmda çalışıyodıma hak kazandırıcı koşullan bi olarak ilk Jcez çalışmaya başruz, emeklilik hakkını kazanmı? birlikte yerine getinnek zorunlanılan tarih, sonu da, yaşlılık mıyız, veya ne zaman kazanacaluluğundadır. örneğin: ğız? aylığı bağlanması için ilgilinin • Türk Sosyal Sigorta KanuSosyal sigortalar Kurumunrfan • Emekli aylığı olarak ilerde nuna (506 Sayılı Kanunun deyazılı istekte buiunduğu veya elimize ne gececek? Uygar bir ğişik 60. maddesinin A fıkrasıöldüğü tarihtir. Bu hükümden, insan gibi alıştığımız bu yaşama nın «b» bendine) göre, en az 25 sigortalının, işten ayrıldığı, sikoşullanna emekli aylığımız yeyıldan beri sigortalı olup, bu gorta primi ödemedigi süre da terli olabilecek midir? süre zarfında en az 5000 gün • Emekli aylığı hesabı yapılır dahil, sigortalılık süresinin deprim ödemi; olan sigortalıya vam ettiğini kabul etmek geken yabancı ülkelerdeki yüksek (kaç yasında olursa olsun); rekir. kazançlar mı, yoksa yülarca ön• Alman Sosyal Sigorta Kace Türkiye'de bıraktığımız sıska Yukarıda belirtilen ülkelerle nununa göre, 180 ay (15) yıl sikazançlar mı dikkate ahnacakyapılan sosyal güvenlik sözley porta primi ödemis bulunan ve tır, melerinde bir genel kural varaynı zamand'a 63 yaşını da ta• Gelecekte bağlanacak emek dır, o da: mamlamış olan sigortalıya: # Yabancı ülke mevzuatına li aylığı miktanm yükseltmek • Avusturya Sosyal Sigorta göre geçen yardıma hak kazaniçin nelere bnem verilmelidir? Kanununa göre, 12 ayı son 36 d'.ncı sigortalılık sürelerinin Her ne kadar. 13 Kasım 1971 ay içinde olmak kaydiyle, 180 Türk mevzuatına göre geçen sitarihinden bu tarafa Cumhuriyet' ay prim ödeyen ve aynı zamangortalılık süreleriyle eşit mute yayımlanan, sosyal güvenlik yö da kadın ise 60, erkek ise 65 ameleye tabl tutulması, nünden ele aldığımız makaleteriyaşını dolduran sigortalıya; mizle genellikie Türk Sosyal Si• îlgi'.iye yartfım yapılacağı gortalan konusuna eğilmiş buYaşlılık Sigortasından tam zaman bu sigortalılık sürelerilunuyor isek de, yurt içinde ve (indirimsiz) aylık bağlanabilnin, aynı zamana rastlamamak yurt dışındaki okurlanmıza, hiz sartiyle, toplamı uzerinden demektedir. metlerin birleştirilmesine esas oğerlendirilmesi. Bu ülkelerde çalışmıs olan bir kimseye, sözleşme hükümlerinin uygulanabilmesl için, bu şartların da yerine getirilmiş olması gerekecektir. Sözlejme hükümlerinden yararlanabilmek içiı», tüm hizmet ler toplamı üzerinden, o ulkeler sigorta kanunlarma göre yardıma hak kazanma koşullarımn cîa yerine getirilmi? olman gerekiyor. Örneğin; 15 yıl Türkiye'de, 10 yıl Almanya'da, sigortaya tabi olarak çalışmıs olan kimse, 63 yaşına gelmis ise her iki ülke mevzuatına göre yaşlılık ayhgına hak kazanabilmektedir. Buna karsılık, bu kadar hizmeti bulunan kimse, halen 45 765 Adet Oto Dış ve İç yaşında ise Türk Sigorta Kanununa göre vaşlılık aylığına hak Lastiği Satın Alınacaktır kazanabilmekte, ancak Alman Sigorta Mercii kendi aylık hisBu işle îlgili ihale dosyası sesini, sigortah 63 yaşını dolduruncaya kadar ödememekte, 63 1 Iskenderun'da Müessesemiz Ticatre* yaşmdan sonra göndermeye bış Müdürlüğünden, lamaktadır. 2 Ankara'da Tunus Caddesi No. 63 Kavakîıdere adresindeki müessesemiz Dış tlişkiler Müdür Mua\nnliği Ticaret Şefliğinden beÖnemli Sorun delsiz olarak temin edilebilir. îsçilerimlzin, çahşmakta ol3 11.9.1973 salı günü saat 15.30'da yapıladuklan ülkelerin zorunlu emek cak oîan ihaieye iştirak etmek isteyenlerfaı lilik ya? barajını dolrhıramsdan teklif mektuolanmn en geç aynı gün saat jrurda dönmeleri; bağlanaeak »• 14.30'a kadar tskenderunda Müessesemiz rrnımekll aylığına o ülkelerce kathaberat servisine intikal etmesi gerekmektedir. kıda bulunmayı, bu yaşlara ge4 Postada vâki olan gecikmeler ile telglinceye değln geciktfrmekte, dorafla ve belirtilen saatten sonraki müracaatlar layısıyle bu durum, kendilerini nazpn itibare alınmayacaktır. dü?ünceye «evkeden Snernll so5 Müessesemiz 2490 sayılı kanuna tâW runlardan blri haline gelmiş budeğildir. thaleyi yapıp yapmamakta veya dilelunmaktadır. 60, 63, 65 yaşlanna diğine yapmakta serbefrttir. kadar bu tarz çahşma koşullan(Basuu 21947) «987 na dayanabilecek, vatan hasretine, gurbet acısına bu yaşlara degin katlanabilecekler midlrî YURT DIŞINDAKİ İŞÇİLERİMİZİN EMEKLİLİĞİ DE SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMELERİYLE (8 ÜLKEDEKİ) SAĞLANMIŞTIR lmanyada Köln kentinde Ford Fabrikasında bir işçi eylemi oldu. Gazetelerimiz, grev niteliğinde belîren bu olaya değşin uzun, ama bulanık haberler verdiler. Şımrfiye dek o:laya çıkan gerçek özetle şudur: Köln'deki Ford Fabrikasında 32 bm i«ç: çalışmaktad:r. Bun!arın arasmda 13 bin Türk vardır. Fabrikadaki işçilerin öteden beri ortak dertleri, çahşma band;nm hızlı yürümesi ve insanüstü bir çabaya gerek duyulmasıdır. Bilindiği gibi bu tür fabrikalarda işçiler yürüyen bir tezgâh üstünde çalışırlar. Diyelim ki Mehmet, yürüyen tezgâh üzerir.deki makine kendine gcldiğinde bir vida takacak. Bu vidayı ne kadar sürede yerine takabüecektir? Bir dakika? 30 saniye? 15 sanive? Sürf kısaldıkça işveren adına isçi daha çok emek harcayacaktır. Ama insan bedeni hangi hıza dek dayanabilir? Fabrikadaki Alman ve Türk işçiîeri. tezgâhın çok hızlı yürüdüğünü, yetişmenin olanaksız buiunduğunu öteden beri ileri sürmektedirler. Bu konuda ortak bir görüçte birleşmîşler. Isverenle aralnrında bir tartıjma konusu aç.lmış. Tam bu sırslarda Türk işcileri, yıl':ık izinlerini alarak Türkiye'ye geliyorlsr. İzin süresi bitince işin başında bulunmak gerek. Ama ulaştırma yetersizliği. havayollarımızın eksikligi veya baska nedenlerle bazı isçilerimiz zamanında işbaşı yapamıyorlar. Bunun üzerine iş • veren izinden geç dnnen isçilerin işine son veriyor. Ve bu karar, zaten gergin olsn havayı büsbütün gerginleştiliyor. Yedl gün süren bir greve geciliyor. TÜrkler. eylemin başını çekiyorlar. Alman polİ5i müdahale ediyor. Olaylar patlak veriyor. Sekizi ağır olmak üzere 30 Türk yaralanıyor. Bizim gazeteler olayı önce büyütürken, nedense birrienbire susuveriyorlar. Avrupa'da bir gece kulübünd? bir işçimiz dövülse kıyameti koparan basın, işin üstüne gitmez oluvor. Buna karşılık AP'nin Çalışma Bakanı Ali Naili Erdem: «Türk işcileri komünistler tarafından kıjtartiliTor» diye hemencecik eyiemci işçiîeri suçluyor. Ve Alman sermaye sınıfınm yanında yer alıyor. Ulusçuluğu (milliyetçiligi) dilinden düşürmeyen bir partinin Bakanı neden böyle konuşuyor? • Bu ilginç olayı incelemek için önce ulusçulugun (milliyetciliğin) ne olduğunu saptamak gerekir. Feodalite döneminde dünyada ulusçuluk diye bir akım yoktu. Uzun bir süreçten sonra. feodal dönem Avrupa'da feodallerin esrpmenlikleriyle birlikte j'ikıldı. Topun icadı bu alanda büyük etkendir. Derebey satolannın surlan top karşısmda etkisiz kalmca en güçlü derebeyinin krallığı altında bir merkezileşme olu^tu. Bu aynı Ortakpazar çevresinde toplanmak demekti. Merkezl ySnetim altında pazar Benişleyince, ticaret hrzlanmca, kentlerde ticaretle uğraşan burjııvalar ekonomik açıdan süçlü bir sınıi haline gelmeye başladılar. Ortak kültür, ortak yaşantı. ortak çıkarlar yogunlaftı. Ulusculuk akımının tohumlan stıldı. Bu tarihi gelişim içinde mevdana gelen ulusun koşullan şiınlardır: 1 Dil birligi 2 Toprak birliği 3 İktisadî birlik 4 Kültfir birliği Yukandaki birliklerde buluşan insanlar ulusu yaratırlar. Demek ki aynı ulnsal pazar cevresinde toplanmts, ortak yaşama ülkiisüne erişmiş ve avm yaztpyı pavlaşmaya kararlı insanların mevdana ıretirdiği topluma nlus denir. • tşte Türk ulusundan bazı emekçiler. milli pazarda İş bulamadıkJan için Almanya'ya göç etmişler Köln'de calışıyorlar. Bunlann Alman millî pazannda Alman sermayesiyle çatışmaları olabilir. Ulusçu (milliyetçi) tisi. bu çatısmada Türk işçisi yanmdadır. Ulusçuluk, bunu gerektirir. Alman milli pazannda Alman sermayesryle çılcar çatışmasına giren Türk işçisini hemen suçlamas ve TürK emeği yerine Alman sermayesinin çıkarlanm savunmay» çalışmak beynelmilel sermaye smıfının ıdeolojisıni benimsemek demektir. Işte APjıin yöneticisi bu yolu rutmuştur. Çünkü onun politikası çudur: Türk İşçisi Almanya'va gidecek Alman sermaye çevrelerine hizmet edecek; kazandığı dövizleri vatena yollayacak, bu dövizler de AP yönetimi aracıljfıyle bizim sermaye çevrelerine râzmet yolunda kullanılacak. Ulus değil, uluslararası ^ınıi çıîlkrlan yaranna politikadır bu. Ve bu politika uğruna, Köln'de akan Türk kanı karşiS'.nda politikacının kılı kıpırdamamış, hattâ isçilerimizi suçlamıştır. Oysa, nutuk kürsülerinde, o Türk kanı üstüne nice diller dökülüp, nice edebiyat yapılır. Okuyucu Mektupları Bıırsu bir alan pisman, bir de alamayan MtLLÎ EGtTtM BAKANLIĞINA AÇIK MEKTCP Saym Orhan Dengiz, Ülkemizin içinde buiunduğu ekonomik dönemecte yaratılan parasal değer kaybı. gerek fikir gerekse kol emekçilerl tarafrndan buhranın kavnağı olarak nitelenmektedir. Her gre? buna örnektir. Ne var ki, ancak kredi ve burs yardımıyle okuyabilen biz yüksek okul 6ğrencilerinin dunımu, bakanlıklann duygusal tutumlanna terkedilSeçim kartı miştir. Şimdiki 350 TL.'nin, •• 66.6 devalüasyonundan ön/ ceki 350 TL. ile arasında en az bir misli kadar fark vardır. Bir de bundan her ay kesilen •• 3 Mall Denge Verpisi çıkar/ Yurdumuzun biricfk tümca topu topu elimize 3395 merkezi, ilim ve ırfan vuvası, TL. geçmektedir. okur yazan bol istanbui »eh. rinde oturmaktayım. Üniversite reform tasanlan Meclis'te sörüşülürken gazeBir vatandaş olarak Devleta telere geçen bir demecinizde karşı görevlerimi eksiksız obu yardumn 700 TL.'ye çıkalarak yapmış bulunmakta va nlacagını bildirmiştiniz. Bu de yapmaya devam etmekte» bildirgenin ciddiyet derecesi yim. Seçıra hakkıroı kullanmadüsükse, yani reforra kapsamı yı da ulusal bir görev sayadahüüîde değilse. bir çelişkinin rım. Bu nedenle »eçmen *ügiderilmesi açısından yenl bir tüklerinin etcsiksiz düzeaieukararname çıkartıunalıdır. mesini amaç tutan bir günlük Ne mi bu ceUski? Kredi lssokağa çıkma yasağını biı tuteğimiz 351 sayılı kanun ve bu tukluiuk değil, özgürlüğün tekamma istinaden hazırlanan mel harcı olarak düşüodüm. kredi yönetmenliği gereğince Çünkü bu seçim yazımı, tüm dikkate alınıp, dunımumuzım seçmenlerimizin oylarım, cetetkik edilmesi sonucu bizlere rede olurlarsa olsunlar rahataylık bağlanmıştır. Bu en dtt Ukla kullana.bilmelerl tçindL şük geçim koşullan İçinde buSeçmen kCtüğünü, «skıda lundugumuzu çSsteriTordu. kalma süresi içinde inceledlm, Fakat 339^ TL. ancak bir haf tamamdı. Bir süre sonra 298 talık ihtiyacımızı karşılamaktadır. Fen bilimler! dalında fi» sayılı Yasanın 47 maddesl oyannca, hazırlanan seçmen renim vapan dar gelirli ailele» kartlan evimize teslim »dildi. rin çoctıgu birçok arkadaşımıs Aile birevlerimlzln kartfanna okulunu bırakmak zorunda kal baktım. Benim kartıma. <lorrnştır. Ne var ki btı sefeT de ğum yerim Urama degil, DaraönceM alrms olduSa kredileri ma; eşimin kartına, baba adı kısa zamanda ödemek zonınolarak benim adım. dogum luluğu meydana cıktıRmdan, yert ve yıh olarak da fcızım.n hele iyi bir iş btılamazsa (M doğum yeri ve vılı. fcızım Bilbu durumda çok «or) perisan ge'nin kar+ına. adı Bflce: 6teolmaktadır. ki kızım Buket'in adı da BüSosysl biltaıler dalında BSket yazılmı» olduğunu göt> renim yapaıı arkadaşlanmız düm. ise mtıtlakB hem çahymak hem de okumak dtrnımuna dilsHriil E3 yazısıyla doldurulmuş o* mektedlr. Btı dtrrumrta 1se krplan bu dSrt karttan hiç degilse dl vönetmenHÇInin 63 marlr!»»blıisinln van!ı«sız rfoldurolduslne göre hakkımızda lslem va3uno üöneydtm va da Istanpılmakta. kredimiz trcsfl'iisi bul plbi b1r «ehird« olmasayffbi ralan bevsnda tml'inmakdım: Ne yapalım? Çevremiıtan karrunl tsıMtjata ııŞramakde okur yazar vok der Bz*tayız. Sonuc olarak Kredi ve rin<1e bile dıırmardım Sadeee, Yurtlar Kurornurran hıı rfMttp*! Cumhuriyetimlzin S nlina O öîtine avkın dflsmekfpdir 1973 böyle uls«manın Bjönfösflnu • 74 Bgrenfm »ıh bsslarfeen bu paylasmakla vetinfrdlm çellşlrlnin 5İc!pr11eee5ini umar. miTT stmana. Erol TALÇIN (î«rtm vr adr<>« saklı) BOSTANC* tskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları Müessesesi Müdiirlüğiinden değil yanlış Sözleşmeler Çahşma yeteneklıriobi sustugM d.önemde. ele muhtsBC olmaksızın bir peçim olanağı cüîsünmek, istemek, kısacası yeterS bir sosyal güvenliğe sahip olm?lk Anayasa Saray Malmüdürlüğünden 1 Saray Hükümet Konağı elektrtk tesisatı onanmının 19.737.00 TL. sı keşif bedelli ve 1.480.28 TL geçici teminatlı onarım işi açık eksiltme usuliyle 11 Elöm 1973 Perşembe günü saat 15.00de Malmüdürlügünde rapılscaktır. 2 fşle ilgili sartname her gün mest* içerisind* Malmüdürlüğünde görülebilir. 3 thaleye girebilmek İçin en as bu 1» ksdar elektrik tesisatı onarımı işi yapmış olması. 4 Ticaret Odası vesikası va yeterlik belgesi tbrsz etmeleri ilân olunuı. (Basıo: 21762) 698» (Basın: 22242) 6991 .»»•••••••••••••••••••••••••••••••••I ••••»•••»••»»»•••»•»••••»•••••••••••••••»>• t ^ • «». SATILIK T e l : 21 24fiH S « m i h DAİRE Sahibinden, Fındıkzade'nin en mutena yerinde manzaralı. tara konforlu sahane daire acele satılıktır. ' 5 DOKTOP. g Tank Z. Kırtakan g Dfri. Raç ve Zflhrevi Hastalıklar MSte*a»!nst îsfîlclâl Cad Parra^kkapi 6« TEL: 44 1073 C<KKHKKX öyle anlaşılıyor kl, milyonl«rca yabancı işçi çalıştıran bu ülkeler (îngiltere. F. Almanya, Belçika, Avusturya, Hollanda, tsviçre, Fransa, Danimarka), hâlâ ekonomik dtırumlarım düzeltememlşler ve Kalkınma Plan larının «Sosyal güvenlikte refah dagılımı» programlan bölümünün nygulamasına hftlâ geçememlsler, 60, 63, 65 yaşlanna vanncaya kadar kendi 'yçilerlni emekli ayhgmdan yoksur bırakmışlardır, acınmak mı sevinmek mi lazım, değerli okur Ianmızın takdirine bırakıyoruz. •••»•••••»•••••••••••••«>•••••••••••••••• ••• Cumhuriyet: 6997 YARIN: Vurda dönünce emekli ayhgı kaç Hra?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle