Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET 29 Eylül 1973 Neyi Andığını Bilmek Büyük insanlanmızı, ulusal gCnlerlmlzl, bayramlarımm anmak, kutlamak, bu ülkenm sadece yaşıyanlann oimadığım gosterir. Zaman lçinde geçip gitmiş değerlerin bir çok ise yaramaz, daha yaşarken ölmuş bazı canhlardan bize daha yakın oldukları, yattıkları yerlerin sonsuzluğa kadar açık kaldığı bir gerçek. Or.lan hatırlamak, anmak da insana vergi; zoolojik yaratıklarm böyle bir özelliği yok. Son bir iki yılda kutlatnalar, yıldönümlert ni anmalar kulağa, göze çarpacak kadar çoğaldt. Ulusal bayramlar bir yana, öteden beri pek hesapta, kitapta olmayan, alışmadığımız bir takım kutlamalar aldı yürüdü ortahğı, durup tfururken, bir çeşit «festival» havası içinde olduğumuzun farkındasmız tabii. Hele bu yıldönümlerinde, kutlama ve anmalarda söyİenen sözler, o münasebetle yazılan yazılar, butün bu anmaları yasak savmadan ileri götürmüyor. Bir de dikkatle üzerlerinde durulunca, bir çoğumuzun düsunmek istemediğitniz, bir takım boşluklar içmde kaldığımız, dîlimize perhizimiz olmadığı, once düşünüp sonra söylemediğimiz hemen anlaşıhyor. Zaten, yeni bir sey söyleme, yaratma gucü tükenince, hep aynı çeyler üzerinde durulur, hiç orah olmadan bir daha söylenir, olur biter. Iki dünya savaşı arasında çıkan çok cski dergilerden Mercnre de France'ın son sayfaları, Sottisier başhğı altında («Akılsızlıklar kumkuması», ya da «Inciler» diyebileceğimiz) ay içinde söylenmiş, yazılmıs sözlerden örnekler verirdi. Hem de, onları hiç yorumlamadan, nasılsa öyle toplardı. Bizde böyle bir ise girişecek gazetelere, dergılere pek zengin malzeme çıkacağından kimsenin kuskusu olmasın! Şu nedenle bu firlşl yapıyorum: Birkaç Olaylar ve gorüşler Anmalar, Kutlamalar. Prof. Bedrettln TUNCEL yıldır, Bzellikle fu sıra, sağduyudan yoksun s5tlerin çeşitli koleksiyonlan yapılabilir. Ummatfığınız yerden bir politika tilkisi çıkıyor, jaşırtır gibi oluyor insanı ama, bir iki saniye geçmeden, kendisine: «Uzaktan raerhaba, ey iyi kardeş!» demek zorunda kalıyorsunuz. însanlanmız da artık «uma uma döndüm muma» deyip umutsuzluğunu koyulaştırıyor galiba. yet Bayramı'n», hem de Ellinci Tıl Bayramı'na bir ay kala, durup durup da bir yeraltl geçıdi açmak işine girişenleri, güzelim yerl kimbılir kaç ay, kaç yıl. yıkıntı alamna dondürenleri, Bayram'a devlet merkezinin en gözde yerinde, toz toprak içinde girmekten çekinmiyenleri gördükçe, insamn canı sıkıhyor doğrusu. Söz anlayan ayağa kalksın, anlamayan, bizim gibi, dursun baksın! Işte böyle, boşuna dememışler: Bir fena kırk iyiyi bozar. lsparta Olayı Örnek Bir Konuşma Simdt asıl konuya geliyorum, daha doğru«u, bu yakınmadan sonra, şu günlerde gerçekten insamn içine ferahlık veren, son yıllarda hiç alışmadıgımız bir olgunlukta, ölçülü. dengeü, düşünceli, ağırbaslı, her kelimesinden bilgelik sızan bir konuşma dlnledik radyolarımızda. Incelik, duyarlık gibi değerleri de bunlara ekleyince, Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük gününde, 30 Ağustos'ta, çoktandır özlemini çektiğimiz bir konuşma dinlemiş olduk. Devlet Başkam'nın Zafer Bayramı'ndan bir gün önce ulusumuza seslenisini, sözünü ettiğimiz sıradan kutlamalar arasında bırakamayız. Basmımızda, o da bir iki gazetede, birkaç satırhk özeti venlen bu seslenış, gerektiği gibi değerlendlrilmis sayılmaz bence. Cumhurbaşkanı'nın «Hürriyetçi, demokratik *istem»in garantisini ulusumuzun gağduyusunda, hele cCumhuriyet'i Atatürk'ten emanet alan gençliğimız» de ve «Cumhuriyet'i koruma ve kollama görevinde daima en isabetli yolu seçmis olan Türk Silâhlı Kuvvetleri» nde görmesi, Atatürk'ün Dumluptnar konuşmasınm gerçek anlamına en ivi biçimde uygun düşüyor. Bu da, elbette, hepimıze umut verir, çünkü insan, yok«unluğun her türlüsüne katlanabilir, ama umutsuzluğa dayanamaz. D Önemli Bir Tarih Oysa blze yenl Türldye'nln kapılannı açan; Türk ulusunun gerçek varhğmın tapu senedi, kuvvetinln temeli olan 30 Ağustos Zaferi'nin birkaç törenle, üç beş tarih söylemekle anılacak bir ulusal olay olduğunu sanmak, başka bayramlarımızla kıyaslamak, ya da bunu sadece onlardan biri gibi görmek, yeni Turkiye tarihinin dayandığı temeli görmemek, anlamamak olur. Bir iki yıldır ilgili makamlarca bir takım güzel kararlar alıncfığım duyuyoruz ama, bilmiyorum, ortada bir şey var mı? Elli yıh yurt ve dünya ölçüsünde anmaya yarayacak çahşmalar yapıldığını; bu arada, Turizm ve Tanıtma Bakanhğı yeni Müsteşannın, Paris'te daima yüzümuzü ağartmış olan Mukadder Sezgin'in, girişimiyle, Lelouch gibi film dünyasının dinamik, yaratıcı değerlerinden birinin bu yolda bize yardımcı olduğunu tfuyuyoruz. Bu çalısmaların boşa çıkmaması, «evindirici sonuçlar vermesi hepimizin candan dileğimiz ama, Baskentte, ju Kızılay Meydanında, Cumhuri Kutlamaların Anlamı Daha anlaşıhr biçimde söylenince şu gerçekle karşılaşıyoruz: En güzel duygularla, en iyi duşüncelerle anılması, kutlanması gereken gur.lerimizi, varhğımızı borçlu olduğumuz olaylan öyiece, duygu ve (füşüncelerimizde yerleri kalmadan, geçiştirip gidiyoruz. Çoğumuzun boyle günleri birer «tatil günü» olmaktan ileri goturen bir görüşümüz olduğunu, böyle günlerin Türk toplumundaki yerinin özelligini kavradığımızı söyleyen biri çıkarsa sevineceğiz. Açıkça söyleyelim: Dinsel bayramlardan ötesine çıkmaya kırasenin niyeti yok. emirel, Ispartalıdır. Politika yaşamında bunun anlamını azçok herkes bllir. Demirel Ispartalıdır demek; Isparta'da Demirel'in güçlü bir örgütü var demektir. Sümerbank Halıcıhk Müdürlüğünü Ankara'dan Isparta'ya tasıyacak kadar bilinçlı yatırımlarla kurulmustur bu örgüt. Isparta, Demirel kardeslerin içinde bulunduklan milyonluk yatınmlarla donatılmıstır. Böylece Demirel kardeşlerin bölgedeki 8İyasî durumları güçlendirilmlştir. Demirenerin durumları böyle. Ve bir de Bülent Ecevit var. Ecevit, öylesine barışçıdır ki. «kannca ezme» sılattna lâyık görülmüştür. Türkiye'de Ecevit'ten daha banşçı ve daha insancıl bir kişi göstermek zordur. Siyasi hayata atıldığından bu yana Ece^t'in sözü ve eylemı, «barıs, kardeslik. insanlık» üstüne. CHP Genel Başkamnın bu tutumu göstermelik değildir. karakterinin yansımasıdır. İşte bu Ecevit, bu Demirel'in Isparta'sında taşlanıyor. Ülkenin anamuhalefet partisi liderine hücum tertiplemek kolay bir sey mldirT Meydanlan dtolduran kalabalık üstüne hücum "tazeliyecek 150 200 kişilık miUtanı örgütlemek kimin harcı olabilir? Acaba Isparta'da örgütlü ve mörgütlü AP'nin dışında bir siyasî güç var mı CHP'ye saldın düzenleyecek, ya da saldırganlara göz kırpacak? «IsparU olayı» belki bir başlangıçtırT Belki değil. «Görülen lnzam fizerine» bu gibi olaylar ya sürdürü' lür, ya durdurulur. 12 Mart'tan önoe ve sonra da böyle olmuştur. Şimdi anılarımiB taaeleyellm T« yakın geçmişe bir Böz atalım: 1961 yılında Türkiye'de bir îşçi Partisi kuruimuştu. îşçi Partisi taze ve küçük bir örgüttü. Yasal ve bansçı yollarda yürümeye sonuna dek dikkatliydi. Ama nereye gıtse saldınya uğradı. Devletin polisl, saldırganlara gözdağı verecek yerde, cesar'et verdı. Çünkü polisl bu yola iten bir siyasî iktid2r vardı Ankara'da. AP gazetelerl, Îşçi Partisine saldıranlan desteklediler; saldırganların kanun dışı azgınlıklannı «halkın teptdsl» olarak nitelediler. Bursa'da Îşçi Partisi toplantısmı basan saldırEanlar, partl üyelerini. yöneticilerinl, yerlerde sürüklediler; partill Felsefe ögTetmeni Adnan Cemgll'i çiğnediler, çenesini kırdüar. ölümden zor kurtuldu Cemgıl. İşte Nurhak daglannda vurulan Sinan Cemgil, bu Adnan Cemgil'in oğludur. Ve «Bursa olaylar» döneminde Burs» VaU« Vefa Poyraz'dı. Daha sonrs Vefa PoyTas «müklfıten» Istanbul'a gettrildi. Istanbul'da da şiddet olaylan artarak deram etti. Kanlı Pazar'lardan başlayarak her yanı saran bu dalga, gençlikte ve genç üniversitelilerde yasa düıenlne gflvenl sarstı. Yirmiye yakın genç öldürüldll. Bu kanlı cinayetlere karsı doğan tepkilerle gilahlandı gençlik... O dönemde Istsnbul'un Valisi Vefa Poyrat, Bassavcıs» Ncdim Demirel, Emniyet Müdürü Muzaffer Çatlar'dı. Şimdl üçü de AP adayt olarak listelerde. "OZAN DÜŞER ÎLK ÖNCE..,, OKTAY AKBAL Evet Hayır Dil Devrimi ve Uydurmacılık azet«lerden öğrendigimize gore, 19 Eylül 1973 tarıhinde yapilan üniversitelerara sı girış sınavının sosyal bilgiler bölümünde yer alan sorulardan birinde dolaylı olarak «dil devrımi» eleştirılmek ve yerılmek i»tenmiştir. Bu olayın başta Türk Dil Kurumu olmak üzere tüm Atatürkçülerin tepkisıyle karşüaşmasjnı, bir sınavda gelişigüzel yer almış bir soruya karşı gösterilen aşın bir duyarlık olarak değil, bilınçli ve güdümlü bir tutuma karşı yermde bir çıkış olarak nitelemek gerekir. Adı geçen soruda, «Türk dili konu^undaki görüsünü, Türkçeleşmiş Türkçedir, Yapma yola sapmayız, mısralarıyla ıfade ederek dilde uydurmacilık hareketinin yanlış oldu ğunu belirten fikir adamı kimdir?» diye sorularak öğrenciye üstü kapalı bir biçimde dilde anîaşma ve yenileşmeye karşı bir değer yargısı aşüanmak istenmıştir. S Yanı başındaymış gibi / Toplanın bir bir / Kavgamız sürüp gıdecektir / Kavgamız her yerde surecektir kardeşler / Ve ölülerimize adadığımız / Kanımızla ıslanmış bu bayraklar / Yüreğimizde sonsuz bir ilkbahar yaprağı gibi / SerpUip gelişecektir.» Büyük Şilili şair Pablo Neruda öldü mü, öldürüldü mü? Yagı yetmişe gebnişti. hastaydı, kanserdi. Evet. böyleydi. Belki kurşur.a dizilmedi, işkenceyle, dayakla oldürülmedi. Dedıkleri gibi yatağında verdi son nefesini. Ama Isla Negra'daki evi günlerdir güvenlık kuvvetleri tarafmdan çevrili değil miydi? Saldırganlar büyük şairin notlarını, mektuplarını, yapıtlarmı, kitaplarını didik didık etmedüer mi, odaların altını üstüne getirmedıler mi? Hasta yatağında yatan gözaltındakı şair butün bunları görmedi mi? Bir yıkılışın, bir umutsuzluğun içine düşmedi mi son soluklarını alıp verirken? Kurşunla işlenmese de bu da bir cinayettir. Hem de en iğrenç, en çirkin bir cinayet... Oysa «Şıli'lilerin meziyetlerinden biri de saygı beslemek, saygî gosıermektir. demişti birkaç yıl once. «Meşruiyete bağlüıktan uzaklaşmakla düşmana geniş bir açık vereceğimizi biliyoruz. O kadar da aptal değiliz» demişti. «Başlıca urünümuz bakır. Satamamaktan korkumuz yok. Madenleri millileştirmekle her gün yuz bmlerce frank elde edeceğiz. Amerikan şirketlerinin kârma yakmdır bu» demişti. Şürlerinde halkını sevmenin, halkına inanmanın, toprağına bağlılığın en somut örneklerıni vermi^ti. Şili insanlarının, çıle çeken, çahşan yığınların sevincini, acısını, umudunu dıle getırdı. Yetinmedi bununla, ilerici bir aydın olarak politıkaya da girdi, senatör oldu, büyükelçi oldu. Zaman zaman iktidarlarm hışmma uğradı tutuklanmamak için aylarca saklandı, 1949da at üstünde And dağlarım aştı. Allende'nin yönetim başma gelmesi için çalıstı, başardı da. Birkaç yıl Paris Büyükelçilığini yaptı ulkesinin. Nobel Ödülünü alarak Şili'ye dünya ölçüsünde bir ün, bir onur kazandırdı. «Yüreğim bir kavganın içinde / Kazanacak halkım / Bütiin halklar kazanacak bir bir / Bu acılar, ıslak bir mendil gibi / Kuırüflrarasından / Şehit duraklarından / Süzülüp ortaya çıkarscak her ;eyi / Şanlı günler yakındır çünkü / Kinler susacak bir an / Ceza veren eller titreme!in.diye / Günler tam dolsun diye / Halk caddelerde / Bir güzel bir güçlü / Yerini alsın diye / Işte benim günüm bu / lyte hosgörürlüğüm / Başka sancağım yok benim.» Allende 19îl'de Hegis Debrayla yaptığı bir konuşmada föyle demişti: «Beni öldürürlerse halk yine yolunda yürüyecektir, bir farkla, ama işler daha sertle;ecek, daha şiddetU olmaya doğru gıdecek, bu adarr.ların hiç bir seyden kaçınmadıklan açıkça anlaşıhrııs olacak da ondan. Ölümü göze aldım ben..» Allende öldüruldü, ya da kendi eliyle canına kıydu Büyük jair Neruda ise hasta yatağında ölmeye bırakddı. İkisinin de katili vardır, iki sinin de ölumlerinden sorunüu olan vardır. «Centaure» plânı gereğince Şili'deki sol ıktidan deviren, de\'irten gizli güçlerdir bunlar. Ne yazıyor Le Monde'un Mekaika muhabiri «Darbe haberini alır almaz Birleşik Amerıka Devletlerinin Şili Büyükelçisi Davis bir şişe şampanya açtırmıştır.» Bundan daha anlamlı ne olabilir? Evi yerle bir edildi, kitapları yakıldı, esyaları param parça, şair de yok artık yeryüzünde.. Allende'nin ölümü bir utanç sayfasıdır, ama Neruda'nm evi paramparça edilirken, kitapları yırtılırken, cuntacı kabadayılar odalarda cirit atarken bü>Tİk bir şairin son nefesini vermesi ise utanmayı da aşan bir şeydir, unutulmaz bir dramdır, butün yeryüzü insanlarının içine işleyen bir ysradır, en ilkel çağlarda bile benzerine zor rastlanacak bir sahnedir! .Siz bunları yapanlar, hayınlar / Gelin de ölü evimi görün / Ama ölü evlerin her birinden ateşli bir metal fışkırıyor / Çiçek yerine.... Şair dostum Ceyhun Atuf Kansu'nun «Uzaklarda Şili'de» adlı, daha hiç bir yetde yayımlanmamış bir şiirinden bir iki parça alarak bitıreyim yazımı. Bir şairi en iyi başka bir şair anlar, anlatır. Şairler kardeştir, biri And dağları eteklerinde, biri Ankara kalesi dibinde, öbürü dünyanm en uçsuz bucaksız bir noktasında da olsa... «Güz müdür orada / Yapraklar düşer m'ola? / Ozan düfer ilk önce / Ana toprağına / Dilin ve Şili'nin / Alır götürür bir türkuyle ölümü / Halkın şakıdığı ormanlara / Çok sesli bir kuştur simdi / Ağaçlarda çiçek dalı ve gili / Yapraklaruı hiç düjmedıği.» H GÖKALP LİSANDA SADELEŞMEYE KARŞI OLMAK ŞÖYLE DURSUN, DİLİN ÖZLEŞME VE YABANCI DİLLERİN BOYUNDURUĞUNDAN KURTARILMASI HAREKETİNİN ÖNCÜLERİNDEN BİRİDİR. Dr. Yakut IRMAK düsünü Atatürk'ün uyanlanndan alan bzleşmeye karşı sürdürületı bu hareket, Dü Devrinü'nl, cillusun geçnıışmden koparüması, kültUrtinden ve tarlhinden yoksun bırakılması» şeklinde yorum layarak soysuzlaştırmaya çalışmış, srılaşmayı özellikle «uvdur macılık» olarak nıteles» yoluna gitmiş tir. Ancak, herşeyden önce, üniversiteye giriş sınavlarının bir propaganda, bir etkileme aracı değil, ögTencilertn bilgi ve yetişmelerinin ölçülme ve smanma yolu olduğu açıktır. Smavın bu türlü bir amaçla kullanılmasına göz yuman veya ilgisiz kalan yetkililer, bu tutumun sorumlulugunu paylaşmış olmaktadırlar. İkincisi, bu soru gerek hazırlanışuıda güdülen amaç, gerekse içine oturtulduğu bağlatn bakımından bir bilgı yetersizliğinin, bir yanlış anlayışın urünüdür. Çünkü «Lısan manzumesı»nde bu görüşleri dıle getiren Ziya Gokalp, «lisanda sadeleşmeye karşı olmak şöyle dursun, dılın özleşma ve yabancı dıllerin boyundurugundan kurtanlması ha reketunn bncülerinden biridir. Gerçekten, «îttihadı Anasır (TJlusların Birliği)» ve Osmanhlık ülküsüne bağlı Ortaçağ tipi bir ümmet bırliğine karşı 2. Meş rutiyetten sonra gehşen TÜTK uluslaşma akımı, en belirgin yan kıstnı dil alanında öulmuş va bu akımın başhca sözcüsü ve dü şünürü olarak Z. Gökalp, 1911'de Genç Kalemler dergisinde başlayan «Yeni Lisan» hareketine önemlı katkılarda bulunmuştur. Osmanlı İmparatorlugunun, dayandığı çağ dışı birlik ideoloıi Ulus dili kaynaklarının canlandırılmasuu, Türk diline yapilan katkılan ve dilin yeni kavramları ifade etmek üzere zengınlestirilmesinı «pıç kelimeler salgını» olarak adlandıran bu siyle parçalanarak yerini ulusal çen manzumesinde herkesçe snla fcanat, temelıni, günümüz Türbirlığe bırakması sürecinde, ytiz jılır bir dil kullanmalan yüzünkiyesinde henüz varhğını sürdüyılla r boyunca birlik dill olarak den kendilerine uydurmacıhk suç ren uluslaşmamış, gelenekçi öğe Türkçeyi sözlük ve dil bilgisl lamasmda bulunanlara karşı sa lerde bulmuştur. 1950'den sonrakurallan açısından egemenhk vunmasmı yapmaktadır. Yok'a, kı iktidarlarla politik alanda aaltına alan Arapça ve Farsçanın sınav sorularmı hazırlayan'.arm an fırlıklannı duyuran ve etkinlikboyunduruğundan kurtarmak ge ladığı gibi amaeı dilin Czlesm»si lerini arttıran bu tutucu güçni yermek değildir. Z. Gökalp'e rekmiştir. ler, günümüze kadar bncelikle Ulusu her şeyden önce, ortak göre, «müli eğitim» uygulamalarında «Lisanda sayılır öz, bir kültür temeline dayalı bir belirguı bir rol oynamıslardır. Herkesin bildiği söz, ülkü birliği olarak anlayan Z. İşte ele aldığımız ve AtatürkMânâsı anlaşılan Gökalp, bu birliğin yaratılmasınçü çevrelerın haklı eleştirilerine Lügata atmadan göz.» da dilin taşıdığı ör.em ve ağırlıcı Üsteük Z. Gökalp'in kendisi, ugrayan bu son olay, geçmiş top özellikle belirtmiş ve dil birliğini ulusun ayıncı niteliklerinden bi ulusal topluluğun ideolojik yonü lumun ideolojik kalıntılannın be ri saymıştır. Yin» «Lisan manzu olan «ülkü (ideal)» birliğini ifa lirtılerl sık sık görülen tepkilede etmek Isterken, Osmanlıcada rinden bir örnektir. mesi»nde, Yeniden beUrtmeliyiz kl Cum karşılığı bulunmayan bu kavramı «Türklüğün vicdanı bir, dildeki «fikir (idee)» sözcüğün huriyetin 50. yüını kutlamak üDini bir, vatanı bir; den türettiği «mefkure (ideal)» zere olduğumuz bir dönemde gö Fakat hepsi ayrılır, teruniyle dile getirerek tıydurma revimiz, uluslaşma surecini olOlmazsa lisanı bir.» cı (!) Bifatına hak kazanmıj bi duğu kadar Türk Dilini tarihsel dörtlüğüyl*, bir kültürün tasıyı ridir. engellerinden kurtarmak olmacısı ve aktancısı olarak dilin, ulua Söz konusu sınav. sorusu, aoa lıdır. laşma ve ulusal birliğin srfglanına ııııııııııııııım"i'Hî'i'"'i"" sında oynadığı büyük rolü beiirt olarak, doğuşundan bu yana dilde özleşme hareketine karşı bitneye çahşmıştır. linçli ve sistemli bir sekilde stir TEŞEKKÜR Bu bakımdan, dilin yabancı bas düriilen bir karşı devrim anlakı ve etkilerden arınıp ki^iliğini yışıru dile getirmektedir. Annemizin uzun süredir bularak öz değerleri, ulusal külGerçekten, 2. Meşrutiyetle birdevam eden rahatsızhğının tür ve ülküyü ifade etmesi, ulus likte yoğunlaşan TUrk uluslaşma teşhisinde ve ameliyatındalaşma ve dilde yenileşme hare hareketi, ulusal bir temele daki isabetli müdahalesiyle ketinin amacı olmuştur. yanan Türkiye Cumhuriyetinin. annemizi tekrar »ıhhatin» Başlangıcından beri dilde arılaj kuruluşuyla gerçekleşme olanakavuşturan mar.ın özü, Atatürk'ün deyışıy'e, £ı bulmus ve dilde anlaşmayla Jin. Op. Dr. «milliyet fikirlerini tatbikte çnk Türk dilinin kimliğini ve kişiÜNAL GÖKYAYLA'ya gecikmiş ve çok tekâsül (savsak liğini edinmesi hareketi hız kave ameliyatı esnasında llgllama) göstermiş bir millet oiarak zanarak örgütlü bir akım ve bir lerini esirgemeyen AM, Dr. ulusçuluğu yeniden yaratnıak ü devrim olarak belirmiştır. NERMİN OKTAT, Af». Dr. zere ulusal kaynakla;a inerek VESİLE VEHBl'ye, annemibunları geniş bir kütleye kendi Tarihsel Engeller zin hastalığı süresinde v e dıliyle aktarmak ve ulusaı birlihastaneye yatınlması ve teYeni toplumun, ulusal ülküye ğm gerektirdiği yeni deoloıi \e davisiyle yakından mesgul kavramları, bu dilde va=ayan kok ters düşen geleneksel toplumun olan Kardiyolog Dr. İLHAN lerden türetilmiş sözcükl'"*!e HJe ideolojisiyle bağlarım koparmak GCRÜN'e teşekkürlerimi getirmek» şeklinde özetlenebılir. ve yeni birlik ve ilişkilerin idesunarım. olojisini dile getirmek üzere dili özgürleştirme çabalan, geçGökalp'ın Amacı Hfilya Osmanagaolln mişten arta kalmıs ögelerin önCumhuriyet 7701 ce örtük, sonra açık direnme ve Işte bu hareketin sö^cülerır.den biri olarak Z. Gökalp, adı ge saldırılarına konu olmuştur. Gü Biz, gelelim gene Isparta'ya... Bugüne dek sağdan tezgâhlanan ve yUrürlüge konan şiddet eylemleri caddl bir kovuşturmaya ugramış değildir. On'u aşkın üniversitell gencin katilleri meçhuldür. Eğer bu katiller ortay» çıkarılsaydı, 12 Mart'ı hazırlayan nedenler de gün ışıfına çıkabilirdi. Biz Isparta'daki olaylann da bir süre için unutturulacağına ve uyutulacağına lnanıyoruz. Ama Isparta'daki olayîar bir gerçeği karutlamıştın Ecevit gibi «aşın hanşçı» bir insana kar?ı Demirellerin başkentinde tertiplenen saldın. kardeş kavgtvsını kimlerin kaskırttığını ortaym koyan ell« tutulur kanıttır. TEŞEKKÜR Geçirmis olduğum rahatsızlık sebebiyle ük teşhls v« ame • liyatımı başanyla yapan, S.S.K. Okmeydanı Hastanesi 2 nci î Hariciya Klinigi'nde, dirayetli, hazik ve müşfik insan, Sayın * Op. Dr. CEVAT GENCELİ'ye TEREM'e yakın llgilerlyle Hastaneye yatmamı temin eden ve al&kalannı esirgemeyen nazik insan Sayın Müt. Dr. İSMAİL As. Dr. Ülkü özben, As. Dr. Cebrail Topparmak beyefendllere. Hemşire Zeynep Manay ve bütün Hastane personeline, hastalığımla yakından ilgilenip beni arayan bütün arkadsj, dost ve akrabalarıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım. NEBİL ARMAN (Cumhuriyet 7706) l Günün kitapları Türk külturüne ve okuyucuya hızmet, HERKESE KİTAP, HER EVE BÎR KÜTÜPHANE, % 25 UıdirlmU kampaoytv mızı 1973 yılı Cumhurtyetlmizin kuruluşunun 50'nd r v hna raslayan 29 Eklme kadar uzattık. li yayınevlnln katıldığı bu kampanyadan lsttfade edinız. Net 100 liradan aşağı liparlslerin bedellnin götv derilmeıl. Katolog lıteylnlı. tNAN DAGITIM MOLLAFENARİ Sok. 33 PJU 81* Tel: ZX 04 71 Cağalogla ISTANBUL I KÖY ÎSLERt BAKA1SLIĞI YSE, Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğünden 1 Istanbul Kartal Soganlı Makina Ikmâl Grup Amlrll | ! KİTAPSEVERLERE BÜYÜK F1RSAT | | ' i | | 1 g ğ § a g ğ s = §| Ş Ü ğ 𠧧 1 H H = 1 s g g = = = s s s g ğ ş g S g g g = g ğ ğ = 1STA1SBUL 1 6in« t i t So*yal Hl?met bınaM. Isı Santralı Soyunma g WC binası, Yıkama Yajlama binası. İki adet ambar g binası v e Montaj atelyesi (kaynak kaporta) binası .j i n s a a t l a n işı 2490 $ayılı Kanunun 40. maddesi eeregıns ce 1. ihalesi Köy l$lerl Bakanlıjınca haddi lâvık B5 § rülmediginden yeniden kspalı zarf usulü İle eksiltmeş y e konmuştur. g 2 I s i n keşif bedell (3.738.000,00 TL.)flçtnilyon yedl vü* f otuz seklz bln liradır. h 3 E k s i l t m e 3/10/1973 Çarsamba günü saat 15 OO'te YSE. = 1. Bölge Müdürlüğü (Çırağan C a d No. 75/8 Beşiktas 1 Istanbul) binasında toplanacak Ihale Komlsyonunca g yapılacaktır. % 4 Eksiltme sartnamesl v e dîger evrak: Ankara'da YSE. 3 Genel Müdürlügü KBy Yolian Dairesi Baçkanlılında S v e Istanbul'da YSE. 1. Bölee Müdürlüğü Yol İşleri ^ SefliSınde görülebilır. '~ 5 Eksıltmeve gırmelt İçin lsteklilerin: C a ) 162.690.00 TL.Iık geçici temlnatlannı, S b ) 1973 y ı h vizeli Ticaret veva Sanayi Odası belge^ sınl. Z c ) Müracaat dılekçeler! ile blrükte vereceklerl; (Ek % siltme S»rtname«ınde belirtlten v e usulüne gore % hazırlanmıs olan) g C\) S e n n a y e v e kredl lmkânlarını bildiren mall § § durum bildlrisl v e bunu belirten Banka retes ransını, (7) Teknik p e n o n e l beyannamestnl, •(?) Yapı araçlan blldırısı. s (T) TaahhCt beyannamestnl. g (5) Ihalenin tlk tlân tarlhinden sonrı Ticaret ve g ya Sanayi Odasından alınmıs halı (aaUyet bel r gesinl, ğ (?) tstekli çırketlerln tmz» «irkülerini, E (7) Bayındırhk Bakanlıgıntlan almı» oldııklan |= ( B ) Urubundan keştf bedell Kadat Işln ek'iltr mesine girebıleceklerlm g ö s t e n ı muteahhıtnk i karneslnı lbraz etmek suretıvle Y S t I Bölse ? • MüdürlüSu Yeterlık Belee K.omisvnnatıdan ? alacaklan yeterlik beİEe'lm tpklıt mektupiarı t İle bırlikte tarta kovmalan lâ/ımrlır ' 1 g TEŞEKKÜR ; : Istanbul Tıp Fakültesi Çapa Göz Kliniği'ncTe yaprmş olduğu göz ameliyatı ile beni dünyaya ve aydınhga kavuşturan değerli, müşfik İnsan, büyük doktor Prof. Dr. ÜNAL BENGÎSU İ ile Dr. DCTGU TOSTJN Hanımefendıye, hastane kat hemşire j ve personeline sonsuz minnet ve şukranlanmı bildiririm. | ŞÜKRtYE TÜRKMEN ...*ı......«.n> ıııııııııııııııııınııınıtmiTifıîr" T"T YuLNlZ KAONLARICINOIR ERKEKLERi HIC ILGILENDİRMEZ KABINBA filNSİt 1AIMIN 11MCİ BASKISI L0NDRADA48 SAATTE TÜKEIMEIM VE 5 KITADA MİLYOIULAR SATAIM KİTAP LÜKS KAPAK FİAT1:10 LİRA yayıniarı sunar î • t . ^ (Cumhuriyet 7705) Istanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dekanlığından Persone! Alınacaktır Faklıltemizde sınıf ve derecesi aşagıya çıkaruan boş kadrolara personel alınacaktır. Derecesi SayiM S ını fı Genel Idare Hizmetleri 8 1 Sağhk Hizmetleri 9 1 Yardımcı Hizmetler 1 4 2 Isteklüerin Devlet Personel kanununda belirtilen niteliklere sahip olması. 5.10.1973 Cuma günü akşamı saat 16^0a kadar diltkçe, 2 fotoğraf, diploma aslı veya sureti, nüfus nüvıyet sureti erkekler için askerlik yaptıklarını belırten beıge tsteklilerin öğrencilıkle ilgileri bulunmaması 8'nci dereceden genel idare hizmetleri sınıfı kadrosuna istekli olanlann öğrenci işleri ile tecrübeıi ve bilgı sahibi olmalan. 12.10.1973 tarıhındfc ssat 9 30'da yapılacaK sınav veya eörüsmede hazır bulunmaları. (Basın: 23879) 76a7 Inönü'den Bayar'a, Menderes'ten Demirel'e kadar kalburüstü bütün politikacılar ve iş adamlan tMPARATOR'un bu serüveninde rol aldılar. Erol Toy, bu romanmcta İMPARATOR'u saran esrar perde»ini kaldırıyor. MAÎ ÎAÎINLARI Cağaloğlu İSTANBUL İMPARATOR EROL TOY Halifelik Halifeliğin ne olduğunu, nasıl alındığuu, niçın kaldınldıgmı açıklayan kitap Mahmut Goloğlu Dagıtım: Milliyet Dagıum Ltd. Şt. 1. 2. 3. 4. 5. BUTlİN KİTAPÇILARDA SIPARISLER ICIN Cagatoğluyok 40/10 PK 1264 İST Ihsan Unluefin ör suzu ile. yBlUKLERL£â.BASKl OKUUJ v« ORTAOKCTUARIN, .Utotoal&fret Ctizd fan oğrenmek herkests YAZJ KİTABl. s s g s g ğ g = J 6 lsteklilerin teklıf mektuplarım 3/10/1973 Çarsamba h güntl saat M.OO'e kadar makbuz mukabılinde tksıltme ş: Komlsvonu BaskanlıSma »ereceklerdır % TYeterDk Delgeti alınman ıclD IOD müracaat tanhl ğ 1/10/1973 Pa^artesi eünü mesai sastı sonuna kartamır. % 8 Telgrafla müracaatlar oostadak) vakl eecıkmelet No = ter"den tasdfksiz fatokopller kabu) edllmeı ş Keyfıyet llâa olunur. g (Basın: 229BS>) 76</5 & >llıl>IİİUIUIİUIUII!l ~