Katalog

CUMHURÎYET 11 Eylül 1973 40 YIL ÖNCE CUMHURİYET 11.9.1934 KANSER MİKROBU Alman doktorlanndan Von Brehmer, Kanser mikrobunu bulmayı başartüğını iddia etmesi üzerine TUrkiye basırunda doktorianmız arasmda bazı tartısmalar yapılmıştır. Dr. Von Breinner, yaptığı tetkiklerin kanser mikrobunun kanda kırmizı küreciklere yapışık bir halde yaşamakta ve mikroskopla görülmesi mümkün olduğu ve de insanda inkışaf edebılmesi için kanda kalevilik derecesinin 7 6 ya çıkması lazım geldiğini söylemiştir. Bu iddiaya karşı Fransanın en büyük kanser uzmanlarından biri ol&n Dr. Kopaçevski: «Kanın hlç bir zaman 7,6 derecesinde kalevi oldRgu görülmemiştir.» şeklinde konuşmuş, bızim doktorlarımızdan da Dr. Cemil Paşa, bu gibi iimi konuların gazetelerde tartışılmasmı doğru bulmadığı fikrinde bulunduğunu, Dr. Kâzım Ismail Bey ise kanserin mikroplu bir hastahk olmadığını, bu itibarla raikrobu bulunamıyacağmı ve birçok âlimlerin de bu kanıda olduklarını ileri »ürmüştür. Kanser ile Mücadele Cemiyetl de bir taraftan halkı erken teşhis imkânı bulunabilmesi için erken müracaat gerektiğini bildirmekte ve halkı tedavi için uyarmakta ve çağırmaktadır. Edebiyat sohbetleri Kendine Bakmak Bir yazar dostum vardır; en iştahlı dost kavuşmalannın içki sofralarmda bile, eline yeni oır kitap geçmişse eğer, orasından burasmdan karıştırarak kendisiy le Ugili bölümü; admın geçtiği yerleri, bunlar yoksa çalıştığı alanla ilişkili sayfalan, hatta paragrafları, satırları, kelimeleri... hemen buluverir. Dikkati dar bir dilime dönüktür ve yılların kazandırdığı alışkanlıklar yatkmlığiyle, içindekiler bblümüne de, dizinlere de bakmadan aramayı, bulmayı bilir. Sohbeti kesmeden, künserün ayn bir ilgisini çekmeden öyle dikkatli bir kitap kanştınşı vardır, şaşarsınız. Çabuk ve inanın doğru yargılara vanr eser üzerinde; ama çoğunlukla bu konuya bir daha dönmiyecektir. Şüphesiz bir okuma ustalığıdır bu; edebiyatçılık yatkınlığı, yıllarm getirdiği bir alışkanlığın eğitimi, hızlı çalışanlara özgü kararlı ve kesin bir tavır, hep kitaplarla içiçe yaşamanın kazandırdığı özel bir yeti. Degerlendirmes misiniz? BULMACA 123456789 rütbesindeki namzet» manasına iki söz. YTJKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Orduda ilk subay rütbesi. 2 Kuvvetli parıltılar (çoğul) Güzel sanat. 3 Bir erkek adı Rü7gârlara mahsus hareket. 4 TERSt: «Birinciden sonraki sayıda bağınlan ve Ispanyol dilinde (işte veya bravo) rnanas'.na gelen söz» karsüığı iki kelimedir. 5 Bir soru takısı Çevrilince sağ yönün ak«i yön belirir. 6 Tavırlar (eski usul çoğul) Kadın elbiselerinin kenarlanna yapılan süslerden. 7 TERSt: «Askerlige henüz taşlamıs olan nefer» manasına iki sözdür Isim. 8 Boğa döğüşü alam Çevrilince bir zarnan parçası belirir. 9 Hoş ve güzel Kuvvet ve kudret (yeni terim). DÜNKÜ BrLMACANtN Ç ö Z Ü Mt : SOLDAN SAGA: 1 Geraldine, 2 Atom. Ayan, 3 Rimat, tma, 4 İlân etmek. 5 Bin. Kü«, 6 Ahkamele, 7 Leyal, 8 Dranas, 9 Zona, Re. TUKARIDAN AŞAGIYA: 1 Garibaldl. 2 Etililer, 3 Romanıyaz, 4 Aman. Kano, 5 Tekalan. 6 Da, Tüm, Sa, 7 lyimjer, 8 Name, Luar, 9 Enakyer. SOLDAN SAĞA: 1 14 Mayıs Pazar günü onlann günüdür (çoğul). 2 Soru Arap düintîB «buraya geü» anlamına bir emir. 3 Eski Roma Devletinde üç büyük liderin bir araya toplanmasıyla kurulart hükümet idaresi tarzına böyle denilirdi. 4 «Yüzün yarı.M kadar sayıda yoksullara para yardımı> manasına iki söz. 5 Kuş ağzmın dörtte ikisi Bir Fransız erkeğinin adı. 6 TERSt: «Yumu8ak> karsılığı ku!lanılan bir sözdü (Divan Edebiyatında) Sonu uçuruma giden bayır yahut sevgili. 7 Büyük tahı! cteposu. 8 «Ad takan» anlam'.na iki söz. 9 «Başkan RADYO İST A N BU L 05,56 06.00 06.06 07.00 07*5 07.30 07.40 07.45 08.TO 06.10 0830 09 X» 09.15 09330 0&45 10i» 10X6 1025 10.40 11.00 11.20 11.40 Açılış v« Program Haberler Günaydın Köye Haberler Sabah müziği Haberler Günün programlan Mine Yalçın'dan tÜTküler Çevremizde bugün Ünlü yorumculatdan Beraber ve solo şarkHar Hafıf Batı müzifti Hayatın içinden Bedn Ayseli'den tttrkült» Valsler Haberler Arkası yarm Recep Birgit'ten şarküar Diskoteğimizden Türküler, Oyun havalan Türkçe sözlü melodüer Güzide Kasacı ve Tacettin TJygun'dan şarkılar 12.10 Gülseren Güvenli'den şar. 12.25 Dervaş ve arkadaşlan li!4O Yurttan sesler Er. Koroau 13W Haberler 1305 Oyun havaları 14.00 Necdet Koyutürk Ork. 14.15 Soner özbilen'den tür. 14.30 Yüdırim Gürsesten şar. 14.45 Hafif Batı Müziği 15.05 B. Günaydm'dan tdr. 15.Î0 Ritm ve melodi 15.45 Safiye Erdeğer'den 9ar. 16.00 Bağlamalarla O. Havalan 16.15 Ekrem Varordan şarkılar 1630 Küçük konser 17.05 GttadeB gfe» Açılı? ve progrrm Haberler Köye haberler Sabah rürküleri Haberler Sabah müziği Her Telden Çeşitli müzik Hayatın îçinden Şarkılar Hafıf Müzik Arkası yarın Atakan ÇeUk'den törküler ÇeşiÜi Müzik Şarkılar Salih Uygun'dan Türküler Balete Çağn Osman Türen'den Türküler Fikret Kozinoğlu ve Nevzat Güyer'den tarkılar Haberler Hafif Müzik Öğle Konseri Sevim Süerden Şarkılar Gençler îçin Türküler Hafif Müzik 17.20 17.35 7.50 19.00 19.30 19.45 20.00 30.15 20.30 30.55 21.00 21.15 2130 21.45 22.00 2245 23.30 23.30 24.00 00.55 01.00 16.55 17.05 17^0 18.00 18.30 19.00 1930 20.15 21.00 21.30 22.00 22.10 23.30 24.00 00.55 01.00 15.45 16.05 16.20 16.35 17.00 17.05 1Î.35 19.00 19.30 19.55 20.10 20.25 20.40 20.55 21.00 21.15 21.35 22.00 22.15 22.30 22.45 23.00 23.45 24.00 01.00 G. Akkor'dan çarkılar Çay saati Reklâm Programlan Haberler Eyüp Uyarukoglu'dan şar. Her hafta bir şarkıcı Türküler Hafif Batı müzigi Küme faslı Bir Târmış • bir yokmuç Haberler Ali Gürlü'den türkül«r Bursa'nın kurruluşu M. Demirkıran'dan şar. Reklâm programlan Haberler Hafif Batı müziği Pop Muziginden Gece için müzik Haberler Program re kapanıj. ÎSTANBUL IL Açılış ve program Dİskotegimizden Küçük konser Gençlere müzik Senfonik müzik Hafif bati müziği EskUerden, yenilerden Akşam konseri Hafif batı müziği Barok müzik Haberler Konser salonlanndan Hafif batı müziği Gece için müzik Haberler Pıogram re kapanış Keraal Öncan'dan tarkılar Küçük Konser Türküler Albümlerden seçro»!»» Haberler Fasü Günden Güne Haberler Üç Solistten türküler Burası TRT Haber Merkezi Muazzez Abacı'dan Türküler Çeşitli Müzik Aynur Gürkan'dan türküler Bir Varmış Bir Yokmus Haberler Küçük Konser Erkekler Topluluğundan Şarkılar Türküler Saz Eserleri Çeşitli Müzik Haberler Her hafta bir yorumcu Hafif Müzik Gece ve müzik Program ve Kapanif. ANKARA 05.55 06.00 07.00 07.05 07.30 07.40 OS.10 08.40 09.00 09.15 05.30 09.40 10.10 10.30 10.55 11.10 11J0 12.10 13.00 15.15 14.00 14.15 14.05 1900 19.01 19.0& 19.27 20.08 Acılış ve prognm Haberler Fransızca dll d«nl Çocukların evreni Hasan Tahsln «İzmlrli «ehlt «azeteetnln hayatını konu «lan beleetel blr film» 20 30 Haberıer 20.50 Hava durunm 20.59 Yasadığımız Günler «Sunan: UJur Dündm T v Televizyonda Slnema cKör rjüğüm» Oynıyanlar: Zeynep Aksu, Tanlu Korel SUO M. All Clay Ken Norton bokı maçının banddan yayını. 23.42 Haberler 23.52 ProRram ve kapanıs 21.40 TAKVİM 11 Eylül Şaban 13 Güne» Öğle tkJndl Ak«am Yatsı tnsak Suml 1389 AJurto» 29 Hicrt 1393 634 13.11 5.42 16.45 9.17 19.26 12.00 20.59 1.33 4.54 "25 AL T I N Cunıhurlyet Heşat Hamit Azlz Napolyon 24 ayaı 22 aysr 324. 490. 350 325 323. 47.70 43.75 . jas. * 496^ J»< S30 330. 47M 43.90 TÜRK DONANMAVAKFINA yapılacak her türlü bağış ŞANL! DONANMAMIZI GÜCLENDİRECEKTIR Paris'te toplanan 29. Oluslararası Doğubilimciler (Şarkiyatçüar) Kongresi. her bakımdan Bencik'ler RAUF MUTLUAY Gıpta güzel bır duygudur; in llgi çekici oidu. Daha toplanma sana kendini aştırır. Kıskançlık dan, bu kongrenin öelki de sokötü bir dügümlenistir, gerçeği nuncu olacağı, bir refonn yaşaşırtır. Haset en zebirli kuyu pılması öne sürüldüğü, bundan hğı mı. dost sofralannda lç ısı bir cezaya çarptınhr. Aşkınm tan coşkulu yüreklendirmeleri acılariyle eriye eriye yalnızca bir dur, bütün doğrularla güzellikle böyle Doğubilimi (şarkiyat) ile ses olarak kalan Echo (yankı) n yadsır. Eros'un Anterosla se ilgili her bilim dalının kendi mi seçersiniz bilmem.. kongresini ayn yapması ve vanyüzünden Narcissus, kendisine vişmesi, Hüsn'ün Aşka ihtiyaç Görmek Bakmak âşık olmak kaderine bağlanır. Su duyması ne kadar insanca bir lan sonuçlar bakımından arada Türkçe kompozisyon kitaplan kıyalarında kendi güzelliğini sey durumsa; küçüklük ve bencillik bir karşılaştırmaya gidilmesi nın gözlem bölümünde görmek rede seyrede, sevdiğine kavuşa çıkarlariyle hep kendisine bak düşünüldügü yetkililerce dile gele baıonanın aynlığından yola çı mama acısiyle ilk aşk intihanna, mak, başkalannı unutmak o ka tirilmişti. Şarkiyat kavramı arkılır. Denir ki görmek, biz ıste kendini bulma yolunda suda bo dar tehlikeli bir çıkmazdır. Böy tık çok geniş bir kavram olmeden de yaptıgımız kendiliğin ğularak ölmeye gider. Bilirsîniz lelerine Fanl Hüsnü Dağlarca muştur, denüiyordu. Daha doğbir ad bile koymuş; bencik di rusu bu kavram, içine sığdırüden bir iştir; aynntılarla, özellik Oscar Wilde bu mitostan değişik leri değerlendiremez. Bakmak; yorumda bir hikâye çıkarmıştır. yor. Bencik'lik, bencillikten ds mak istenen konulan tasıyamaz Bir başka sanatçı dostum tam iradeyle, adanarak, dikkatimizi Narcissus öldüğü zaman, ona ağ asağı bir düzey olmalı. Bir yer duruma gelmişti. bunun karşıt davranışuıda. Güzel yoğunlaştırarak ulaşılan bir di lamak için tarla çiçekleri rrmak de kabul edelim ki insanın kenGerçekten de. Viyana'ya karaslantılarda aramızda biri ona siplin sonucudur; o zaman gerek tan gözyası suyu istemişlerdir; disini sevmesi, beğenmesi, islâm yeni eserini imzalayıp sunmuşsa li her şey görülebilir. Bir kitap ırmak, «bütün sulanm gözyaçı inancmda şirk denen küfüre u dar uzanan Osmanlı İmparator luğu sınırlanndan, Japonya'ya, eğer, sessiz bir teşekkürle şöyle ta kendisini ve kendisiyle ilgili olsa onun ölümüne ağlamak için laşmaz, doğal bir içgüdü olarak uzaktan bakar kapagına; hiç el şeyleri hemen gbrenîer, başka yetmez» diye cevap verir. «Haklı kabul edilebilir. Ama benciklik, Filipin ve Endonezya'ya, bir sürmez, kanştırmaz, anlamsız şeylere bakmak gereğini genel sın, en çok seni severdi. kıyıla yalnız kendisine bakmak, ken yandan da Afrika'nm ortalaruıa sayfa çevirişleriyle zedelemeden; likle duymazlar. Ve burada sevgi nndan hiç aynlmazdı» diyenlere disini görmek, kendisini önemse kadar yayılan çok büyük bir sofranın, buluşma masasının en çeşitleri çıkar karsumza. Biraz ırmağın cevabı şöyledir: «Onu mek, yüzlerce sayfalık bir kita alandaki dil, tarih, din. sanat, bm dizin listesinde kendi adını edebiyat ve sosyoloji çaüşmauzak ve temiz köşesine, yanın geriye dönelim. ben severdim... Çünkü bütün arama emeğini kutsavip gerisine ları, en eskiden bugüne kadar daysa çantasına özenle koyar; bir gün onun gözlerinde, kendi sula boş vermek. . îyileştirilmesi ge gelişen çeşitli yönleriyle şarkiEros Anteros daha da adını anmaz, meraklanıp reken en ciddî hastalık olmalı yat sözcüğünün içine girebümiş, Yunan mitologyasında sevgi rımm panltısını görürdüm..» konu yapmaz. Ona göre okumak, dır. dolayısıyla kavram içindeki çeancak yalmzlık köşesinde, her ki Tannsı Eros, yalnız kalmayı sevBenci'ler Benciller lişkiler gittikçe daha beürli bir tabm ihtiyacı olan özel özenin ay mez, hep kardeşiyle oynamayı Biliyorum herkes kendisini ha biçimde ortaya çıkmaya başlaKendine bakmak herhalde iki nlabildiği sağlıklı saatlerde ya ararmış: Anteros (karşı sevgi). türlü olmalıdır. Kişisel gerçek tırlar; bu bakımdan hiç bir anı pılması gereken zor bir iştir. Eros'un (sevgi) Psyche (ruh) ile lerini, zaman içinde gelişen, de belgesine fazla önem verilemez. mıştı. Bibliyografya bölümünün çaBir süre sonra eserinizle ilgili sevişmesi ayn bir hikâyedir ve ğişen düşünce ve dileklerini, dav Vâlâ Nurettin'in «Bu Dunyadan bşmalanna katılmak üzere çağen dikkatli, en iyiniyetli, en ay bizim Şeyh Galip'inüzin tasavvu ranışlannm sebeplerini, acılan Nâzun Geçti» eserini eleştirirken nntılı notları, sizin verdiğiniz fi mesnevisinde Aşk'ın Hüsn'e nı, yönsemelerini, eğilimlerini... «Bir Belleğin Benciliği» başlıgı rüı olarak gittiğim bu kongra nüshanın içine koyduğu kâğıtlar (güzellik) kavuşmasının güçlük bulmak için kişiliğinin derinliği nı kullanmıştım. Aslmda doğal sırasında kendileriyle konuştuğum birçok bilim adamı şarkida bulursunuz, ondan dinlersinız. leri sanınm oradan gelir. Bütün ne inmek... Bu yöntemden edebi bir durumun kabulü olmalıydı Bu da bir okuma biçimidir: Dik bunlar kutsanan birleşmelerdir, yatın en bilinçli eserleri çıkmış bu; gerçekten anılanmızda ken yat kavramının İlk ortaya akatle, iradeyle. disiplinle, çabay yorumlanır, yüceltilir, tekrarla tır: Günlükler, anılar, otobiyog dimizi görmekle başlamaktan tıldığı zamandakı niteliğini çokla yerine getirilmiş agırbaşlı bir nır... Bir de yanlış sevgiler var rafik romanlar, özeleştiri ürün başka ne yapabiliriz? Ve kendimi tan yitirdiğini söylemekte birleş görev sorumluluğu; hiç bir şeyi dır. Bilirsiniz Narcissus'un serü leri... Ikinci türlü kendine bak zi hatırlamadıktan sonra başka tiler. Örneğin bir hintll bilgin «Ben sarkiyatçı değüim, hindohorlamayan, her kitaba umutla, verüni. Güzelliğiyle mağrur Nar mak; yaptığına inanarak, onay neleri saklıyabiliriz. Ama yalnız sevgiyle yaklaşan bir saygı bakı cissus, kendisine âşık olan kır lanmasını istiyerek, aynada güzel ca bencik olmakla hiç bir gerçe loğum, benim sarkiyatçı olmam içüı Hindistan'ın doğusun şıdır. Bu sessiz ve uzak tanık perilerinden Echo'nun sevgisine liğini seyreden bir kadınsı tavır ğe ulaşılamaz. hiç hak vermediği için tannsal daki ülkelerin sorunlanyla uğraşmam gerekir» diyordu ki, haklıydı. GörüldüğU gibi kavramın içinde bir de görecelik rardı. Kimi sarklyatçüar, blr şarkiyat kavramı olduğu halde niçin bir garbiyat kavranu yok diye espri yapıyorlardı. Pransızlar bu kavranu 19. yü» yüın başmda ortaya atmışlardı. Aslında bu, Avrupalılann, k.endilerini dünyamn merkezl sayma egiliminin dile gelmesinden başka bir şey değildi. Gerçı Avrupalı sarklyatçüar aman laman, bilimsel veriler de ortaya koymuslardı ama işin Avrupa'ya bağlı poUtik yönü hiç bir zaman eksik olmamıştı. Sömürgeci devletler, «ömürdükleri uluslan daha iyi sömürebilmek için bilimden yararlanınaya çalıştılar ve büimsel sonuçlan değiştirmekten bile çekinmediler. Dolayısıyla «Doğu mistisizmi» vb. gibi sözcüklerîe geri kalmış mületleri uyutmak onlan doğru yoldan saptırmak için ellerinden geleni yaptılar. Batı, bencil duygularla, <k> ğuyu her zaman kendinden aşagı gördü. Doğu, tüccar İçin bir pazar olduğu kadar din mis FRANSA'DA ÇOCUKLAR İÇÎN YENİ TATİL YERLERİ: MİDİLLÎ KULÜPLERÎ yonerleri için de blr propaganda alanrydı. KongTe süresince alttan alta çeşitli görüşlerin çarpıştığı seziliyordu. Kimi kongrelerin artık hiç toplanmamasıru, kimi de her bölumün kendi kongresini ayn yapmasını istlyordu. Bizzat Kongre Baskanı Prof. •krobatik hareketler yapmaktadır. örneğin Canto Grihet lilerin tüm bakımı küçük çoFilliozat şarkiyat incelemeleriFransa'da 7 llâ 12 yaşlanndatadır. Küçük François yüri>; kasabasındaki Midilli Kulübün cuklar tarafından yapılmakta, nin bundan böyle olması gerekki çocukların hayvan sevgisiyen bir midillinin üzerine atde 7 erkek ve 8 kız çocuk taküçükler tatıllerini bu kulüptiğini açıklarken önemli şeyler ni arttırmak, cloğa ile ilişki lıyor, yere iniyor tekrar binitillerini geçirmektedir. lerde geçirerek hayvan bakıöneriyor, bu arada her ulusun kurmalarını sağlamak amacıyle yor, elleri havada iken hayraı Cokey elbiseli ve çizraeli bu ınını öğrenmektedir. bilim adamlarınm nasıl çalışason zamanlarda Midilli Kulüpnı icfare ediyor, atın üzerinda küçükler büyuk bir kıvançla bilecekleri konusamdaki düşiinleri kurulmaya başlanmıştır. Halen tüm Fransa'da 60'a ya ayağa kalkmaya çalışıyor, y*ufak midülilerin çevresinde do celerini açıklıyordu. Ona göre Bu kulüplerde beslenen midilkın Midilli Kulübü bulunmakpamayınca yere lnlyor, tekrtr lanmakta, bu sevimll hayvanher ulus kendi tarkiyat derneÇikıyor» ların tüm bakımı İle meîgul ğini kurabüirdi. Böylece bilolmaktadırlar. ginler ve araştırmacüar çalışÇocuklann bu lşl yaparken malannı başka ülkelertnkiyie Sabahlan ilk i? olarak ufak kimi zaman attan düştükleri karşılaştırmalc fırsatmı bulaatlar iyice yıkanmakta, tımar oluyor. Fakat mesafe kısa o V caklardı. cdilmektedir. Böylece hayvanduğundan, bu düşüşler hiçbİT larla çocuklar arasında ilk sevFakat başta da söyledigim gizaman tehlikeli olmuyor. gi ve şefkat bağlan kurulmakbi, sorun bir terim ya da bir Kulüp yönetmeni, çocuklann tadır. bilim anlayısı değişikliği olbirkaç dersten sonra at üzemaktan çok ötede bir seydir. Çocuklar. midillilere günayrinde rahatlıkla oturduklanm Şarkiyat yerine «Asya tnceleme dın demekte, hayvanlan okşave hayvana hakim olduklanaı leri» demek pek büyük bir makta, lonra onlan yıkamaktoylüyor. şey değiştirmeyecektir. Bir dötadırlar. nemin sonunun geldiğmi anlaMidilliye binmeyl Bğrenen ço tnak. gerekir. Avrupayı merkez Çocuklar bu işi ilk 5nce öğcuklarm mutlulukları ise son> alarak Avrupalının genel kültüretmenlerinin denetiminde yap suz.. Zira, her sabah kahvaltırüne bir şeyler katmak için makta, birkaç gün sonra yaldan sonra, yakınlardaki oı> bilim yapmak yaşadığımız çanız başlanna hayvanlan yıkamanda midilli üzerinde gezinğın gerçeklerine uzak kalmakmaktadırlar. Daha sonra atlatiler yapılıyor. Ağaçlar, çiçektan başka bir anlam tasımaz. ra yem ve su verilmektedir. ler ve kuş cıvıltılan arasında Bunlar bittikten sonra iş, miBugun artık Asyalı uluslar yapılan bu gezinülerde küçükdüliye binmeye kalmaktacfır. kendi soruıüanna Avrupalılarler iyi bir binici olmanın zevdan daha İyi eğilmekte, Batıkinl tadıyorlar. Altlarındaki Öğretmen denetiminde hayvanlara hakim olmak, ken* Iiların yazıp söylediklerini eleştirmektedirler. Zira bugün dilerine güveni arttınyor. öğretmenlerin denetimi alsoyut bir DoguBatı Ulskisintında Midilliye binen kücükler, Küçükler hem hayvanlan ser den çok, gelişmiş ve az gelişmiş kısa bir süre sonra büyük usmeyi hem de onlar üzerinde ülkeler arasındaki çelişkiler söz talık göstennektedirler. otorite kurmayı öğreniyorlar. konusudur. Midilli Kulübünde sürdürdükörneğin Canto • Grihet'teki Böylece açıklamaya çalıştığun leri disiplinli yaşantı da, «ağMidilli Kulübünde François abir eğilim ve hava içinde başlıklı kişilik sahıbi olmalanna dında bir küçük, midilli üzelayıp süren kongrede bütün yardım ediyor. rinde arkadaşlarını şaçırtan bilim adamlan daha önceden duyurulan programın eksiksiz tryğulanması için çaba gösterdıler. Görüş aynlıklan bilimsel çalışmalara engel olmadı. Şarkiyatın kolları olan dokuz ana bölümün alt bölümlere aynlmasıyla meydana gelen 20 bölümden her biri altı gün boyunca ( Meclisimebusan Cad. 81, Kat 2 Fındtklı) Sorbonne Ünlversltesinin ayn salonlarında toplandı, büdirüer okundu, konferanslar verildi, seminerler düzenlendi, tartışmalar yapıldı. Altıyüzü aşkın ve birbirinden önemli konu ele alındı. Bildiriler Uerde blr kongre fcitabı olarak yayımlanabilirse çok iyi olacaktır. Fakat bu kitabı yajimlamanm büyük masraflan gerektirdiği göz 6nüne alınınca böyle bir İşin bel Telcfon : 49 76 29 49 80 10 49 80 11 Midiüiler her sabah yıkanır, taranır ve timar edilir; küçükler ki de gerçeklesmeyeceği söyleiçin büyük bir zevk bu... Bir çocuk. yürüyen bir midilliye bininebüir. Birçok bildirilerte konyor, bir süre sonra küçükler bu işte usta binicileri aratmıyorlar. feranslann dergilerde yayımlanBu sayede çocuklara hem hayvan sevgisi, hem otorite, hem de masuu bekleyebiliriz. güven duyguları aşılanmış oluyor Bir insanda insanlığın bütün hallerini görmek için Montaigne, «Denemeler» inde süreklilikle kendisini arar. Sık sık çelişkiye düşmüş olmakla eleştirilen Ataç, zaman içinde gelişen kişiliğinin aşamalannı bulmak istiyordu. Bütün bü\oik yazarlar, gerçekleri önce kendi aynalarmda gö" ^k istemişlerdir. Ama yalnız kendiierıni değil. la başkalannın eserlerinde kendi üstüne söylenmiş yargılan arayarak, kendini kabul ettirme cavnna dayarur. Tıpkı Narcissus gibi... kavuşulması olanaksız bir amaç. Onlar kişisel derinliklerini aramayı unutan, ortaya çıkardıklariyle yetinen, başkalannın eserlerinin aynasmda kendilerini görmek istiyen bencillerdir. Ve Bâkî Efendi'nin bir dizesi durumlanna uygun düşer: «Nergis gibî Inyâmete dek çeksin intizâr!» DEGIŞEN "DOĞU,, KAVRAMI Arslan KAYNARDAĞ Kongrenin öneml billndiğlnden ve Temmuz ayında Paris't» toplanan bir kongre çok fcimseye çekici geldiginden çalısmalara 5000'den fazla bilim adamı katıldı. Bu kadar büyük çapta bir şarkiyat kongresi ilk olarak toplanuyordu. Kongrenin hemen göze çarpan niteliği, doğulu bilginlerin batılı bilginlerden ctaha kalabalık oluşuydu. Bu şarkiyat kongreleri tarihınde ük kez görülüyordu. Ustelik Pekin ve Kuzey Vietnam bir protesto gösterisi yaparak katılmamıslardı. Ev sahibi durumunda olan Fransızlar, dünyamn dört bucağmdan gelen böyleslne kalabalık bir bilgin kitlesitıl «ğıriamak için güçlük çektıler. özellikle kongrenin ilk günlennde aksakhklar pek belU ldi. Katılanlar bu kadar kalabalık olduğu halde, çeşitli bölümlerde ün yapmıs kimi bılglnler gelmemişlerdl. Türkologlar arasında bir A. Tietze'nın. bir S. Shaw'un, bir J. Benzing:n bir Menage'ın bulunmayışı gerçekten eksikUk idl. Fransızlar kongreyi toplamak, gelenleri ağırlamak ve toplantıları düzenle yürütmek lşındeki aksaklıklara nedea olarak hükümetlerinden az yardım almalarını gösterdller. Le Monds gazetesinden öğrendiğimize göre Fransız Milll Eğitim Bakanhğı 100.000 frank, Dışişlert Bakanhğı 180.000 frank, UNESCO 40.000 rfolar, Ford Vakfı 25.000 dolar, Fransız Cumhurbaşkanı 5.000 frank yardımda bulunmustu ve bu paralar yetmemısti. Cumhurbaşkanı, kongrenin açılışına gelmediği gibi hiç bir hükümet üyeslni de göndermedi. Ev sahibi Devlet Başkanının bu davranışı İyi karşılanznadı. Istanbul ve Ankara Oniverıltelerinden bilim adamlanmızın da kongreye katılarak kendi konulannda yeni bilgı ve gorüsler getirmeye çalıştıkUrını haber vermek isterım. Emel Esin, Talât Tekin, Şükrü Elçin, Ercüment Kuran, Emel Sönmez, Abdülkadir Karahan, Kenan Akyüz, lbrahım Çubukçu, Neset Çağ»t»y. TayXİR.Gökbügin, Faruk Sümer, Salih Tuğ, Mehmet Köymen, Türk grubunun göze çarpan adlanydı. Bunlardan başka Avrupa ve Amerika üniversitelerinde görev almıs bilglnlerlmizin de çalışmalara katıldıklannı gördüs. Prof. Mustafa Akdağ ile Prof. ömer Lütfi Barkan, program ve listelerde adlan yazıh olduğu halde gelememlslerdi. Kongreda bulunanlar âdeta heyecanla beklediklen bu iki kişiden birincinin ölüm haberini, ikincinin hastalığım tşittikleri zaman en içten üzüntülerini belirttiler ve değerli bilim adamımız ömer Lütfi Barkan'ın bir an önce lyileşerek yine eskisi gibi çalışmalannı sürdürmesi dileğinde bulundular. Prof. Mustafa Akdağ'm cl8. yüzyıl medrese lsyanlan» konusunu işleyen bildirislnin özeti yayımlanarak ilgililere lunulmuştu. Bilimsel toplantılar ve çalı?malar yapılırken, üniversite lalonlannda, müzelerde, kütüphanelercte «ergiler düzenlendi, filmler gösterildi. kon«erler verildi. Asya konusunda yayım yapan yayınevleri, kitapçılar ve kurumlann Sorbonne salonlarında sergiler açıp indirimli kitap satışı yapraalan, bu kongre için özel olarak hazırladıkları katalogları dağıtmalan pek yararlı oldu. Kapanış toplantısı elektrikll ' bir hava içinde geçtı. Kongrenin geleceği ıle ilgili olarak alınan kararlarm demokratik yöntemden uzak olması çok sert biçimde eleşürildi. Hele beş yıl sonrakl kongrenin Meksiko'da yspılacağı söylendlği zaman gürültü ve gerginlik korkulacak bir hal almıstı. 29. kongreden çok şeyler bekle^ yenler biraz düs kırıklığına uğradılar. Yapılan değişiklik «Şarkiyat» sözcüğünün kaldırılması, onun yerine «Asya încelemeleri» sözcüğünün konması, bir de şimdiye değin dört yılda bir yapılan kongrelerin beş yılda bir yapılmasına karar verilmesi oldu. Bakahm Uerdeki çalışmalar Avrupa merkezci özellikten kurtulup Asyalı gerçek bilim acfamlannın kendi öz çalışmalan clabilecek miydi? Yeni dönemde bizim bilim adamlarımıza çok is düşecektir. Bu isler arasında en önemlisi, şüphesiz Türk tarihi ve sosyolojisinin, gecikmeden, bütün boyutlan v» dinamizmiyîe «çıklanıp değerlendirilmesi olacaktır. Bilindigi gibi, büimsel kongreler, kendi özel bölüm çalışmalan kadar bilim ve fcültür adamlarıniD tanışmalanm, behrlı sürelerde bir araya gelip kaynaşmalannı sağlamak yönünden de yararlı olurlar. Ola£anın çok üstünde bir sayıda bilim adamının katıldığı bu ltongrede koca profesöriert, öğrencilerin yattıklan yurtlarda yatarlarken, öğrenc) yemekhanelerinde kendi vemek ve ıçkilerinl tepsüere koyup taşırlarken görmek hoş oluyordu Kongre üyelerinin tanışıp kaynasmalan en olumlu bir biçimde eerçekleşmışti. Sevgi, otorite ve çöcuk Türk Eğitim Vakfı ÇELENK BAGIŞLARINIZ İÇİN EMRİNİZDEDİR