23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 11 Eylül 1973 . tYfEHPl ^ HAPtffcİNİ 8î K&V/ANOZ pjUjAYA &İPELEÂİM... APOLAÎTAL ^AKIH MtSÎN^EM? KAVANOZ PAŞAMIN MZüftJK&AH Ş HU lYı ^SfrıIıM Pft^AM, Hif lYı 7 i,?iiYüKUMU2.1,.. ufr&UAM ADAM y İÇİNE EPiM>i..,MO^ÖFu^friMuSrAFA PA ı ~~ " LEfc.». ^ Alaca Karanhkta.. AYSEL ALPSAL 56 Anne ne yaptıgımı söylemiyecek misin? dedi yanına otururken. Bilirsin! Bümivorum! Ayşe Hanım elini cebine soktu. Dörde kat lanmış, çizgili bir kâğıt çıkardı. Uzattı. Çiğdem aceleyle kâğıdı açarken içinde neler olabileceğini anlamıştı. Nitekim ilk keümeyi okurken gülümsedi. «Sayın Memduh Bey, Kızınız Çigdem'in uzun güredır, Zeyrinbur nunda oturan ve blr tabrikada çalışan Fırat Erdemli isimll bir gençle ilgtsi var. Fırat'ın annesi, kardeşleri var. Fakat o kumızın ytizünden eve gelmiyor. Onlara bakmıyor. Annesi ağlayıp duruyor. Ben sağken oğlum o kırla evlenmez diyor. Kizınıza sizın sözUnüz geçer. FıratTa arkadaşlık yapmasın. Zaten blrbirlerinin dengi değiller...» Çiğdem bu kargacık burgacık yazıyle yamiıniş mektubu tamamlamadau ikiye katlayıp gülmeye koyuldu. Saurlann arasından o sansın kuın mavi gözlerl bakıyordu. Bir de giUUvorsun! dtye bagırdı annegi. Utanmalısm. Bir de ben kızım şimdikilerden degü, namusludur, erkeklerle gezmez diyordura. Sen de geziyormussun! Hem de Idminle?.. Üstelüt sen Turgut beyld sozlü değil misin? Adama ayıp olmayacak rru? Çiğdem, kendini toparlsyıp, annesinin y»nına oturdu. Annecigim ben çalıçan bir kınm. Erkek arkadaşlarımın olman olagan... Bunlardan birinden hoslanmam da olagan. Sen benim evlenmemi tetemiyor musun? tnsan oturduğu yerde evlenemeı ya! Bunun namuslulukla ilgisi yok1.. BUtUn dünyanın bu konuda yaptıklannı ve düşündüiclerini hatırlaymc» senin sözlerin ne kadar ilkel jcalıyor bilsen!.. Sonra ben Turgufla sözlii ıalan değilım. Benimle evlenmek istemiîtl, düşüneyim demiştim, bugün de kendlsiyle evlenemiyeceğimi söyledim. lyi halt etmişsin! Zeytinburnunda otunnak için adama hsyır dedin üyie nıi? Anne! Babası içeri girmiş. Çiğdem'in sörü ağzmda kalmıştı. Hemen aya£a fırladı. Memdub Bey onun yüıüne bakmfldan penoerenin yanına gitti. Koltuguna dimdik oturdu. ÇiğdenVe dondü, eliyle karsıamdaki sandaiyeyi göstererek yanına çagırdı. Çigdem arkasından itiliyonnuşcasına yllrtlyordu. Ayakl&rırun titremesine kııdı. Dislerini sıktı. «Yargılanmaya hanr nustn Çiğdem? Haysr! Bu kez ben y&rgıla>acagım! Haarlan Memdulı Bey!» Bsbacıgım size çok gücendım! dedi Çiğdem, oturmaksızm, sandalyenin arkasını tutarak. Memduh Beyın şaskın baiuşlarını go rünce »oluksuz sürdürdü konufmasını. Bınsi bana kızıp, ortada olmayan, düfsel bir erkekle aramdaki ilişkiden sös eden imzasız bir mektup yazsa, hemen inamp üzüleceksiniz, öyle mi? Bana güveniniz bu kadar mıV Memduh Bey huzursuz huzursua kıpırdandı. Bacaklannın yerini degiçtirdl. îmzasız mektuplara deger vermem dedi. Kırk yıllılc meslek hayatımda, böyle mektuplann arkaamda her zaman kötU ruhlu insanların saklaadıgım öğrendim. Uydurma bir imza da olabılirdl. Böyle bir mektup aknca bugünku gibi üzUlüp tansiyonunuz \iikselecek, hastalanacaksımz demek! Size kötülük yapmak bu kadar kolay mı? Ben öyle kolay kolay hastalanmam. Bugün hastalannuşsınız ama... Doktor gelmis .. Memduh Bey dogruldu, ellerinı bacaklannın ustüne koyup döndü, kansına baktı. Ne doktonı hanım? Ne diyor kızın? Aman bey! dedi Ayşe Hanım, başını Crgüsunden kaldırmadan. Çiğdem'i biraı korkutayım dedim .. Bir daha olur oltnaı klmselerle arkadaşlık yapmasın!... Hem mektubu alınca uzülmedinia mi? Renginiz sspsarı olmuştu. Kendinizi toparlamasaydınM, doktor» telefon edecelctim... Memduh Bey bajını salladı. Hırsla uzun kaslanndan bir kıl kopardı. Hıç aldınş etmeden örgüsunü sürdüren Ayşe Hanuna baktı.. Çlgdem huzursutluklan giderek artan annesrjrle babasuun dmvranışlannı izliyordu. Onun karşı koyraasını ve ayıplamasanı baklerrayorlardı kuşkusuz... B*tası azarlayıp h««M>.. soracaktı. Üstelik urun süredır yapamadığı için bu biçlm konuîmalan özlemiş olmalıydı. Ya annesi? Onun derdi baskaydı. «Ah! Ay»e hanım! Yine düzen değil mi? Zengin damat adayı varken bu da nerden çıktı dedin. defil mi? Bir korku vereyim ha'..» Memduh Bey yine bacaklarının yerini değiştirdl. Pencereden baktı. Azarlamak için karşısına letirdigi kuına yenilmiş olmayı kabul edemiyordu. Birden döndü. Bu isimde bir tanıdığın var mı? dedi. (Deramı *mr) ALAMANYA BEYLERÎ Yazan: Nevzat ÜSTÜN Fotoğraflar: Kenan ORMANLAR İsrail'den daha büyük bir devlet: Yabancı işçiler ALMANYATDA 4 MÎLYON YABANCI İŞÇÎ VAR • TÜRKLER BÎRÎNCÎ SIRAYI ALIYOR • ALMAN TOPLUMUNA ALIŞAMIYANLARIN BAŞINDA DA ONLAR GELÎYOR. %^ **w Bütün yabanct işçilerin sayısı, dört mîlyonu buluyor Almanya'da. Bu bir «devlet» tir. Isml'den daha büyük bir devlet!.. Bu dört milyon'un içinde Turkler birmci »ırayı alirlar. Bu ordu, bu ekonomi ordusu her gün, 360.000.00 saat çalışırlar. Neler ürettiklerini ayrıntıları ile bilemeyiz. Jiletten uçaga kadar uzanır gıder... Alman ekonomisinin temel dipekleridir bu yabancı ijçiler. Almanya'yı bira» daha güçlü, biraz daha zengin kılabilme adına ç«lı»»ı lar. Bu çafarma işi, yalnızca «çalışmak»la bitemez. Çunkü, insan marsına basılınca ışlemeye b&şlaymn bir motor degıldır. Bir Ulke'de milyonla insan yaşaısa bunun dalga dalga bUyuyen sorunlan da olur... Türk işçilerin sorunlanm söyle sıralamak olanaklann içindedir sanırım. a) Dil sorunu. b) Kentlejme sorunu. c) Din ve gelenekler e) Cinsel sorunlar. f) Eğitimle ilgili sorunlar.. lerinl nasıl geçireceVlerînl bilemeyen işçiler görürsünüz. örellikle beklrlar için, çalıjma günlerinden daha da yorucudur «paısr» günleri... Neyi nereye koyacaklarını bilemeyen bir dolu İnsan, tren istasyonlannı. alanlan doldururlar ve öylece ağır bir günü bitirmeye savasırlar. Görünmeyen ya da elle tutulur kadar görünür olan büyük kent baskısı sinlrleri gerer. En kUçük bir tartışma kanlı bıçaklı sonuçlar verebilir... Onların durumuncfa olijılar İçin, sorun bir ülkeden kalkıp ötekinde çalısmak değildir. Bir «çağ> dan bir ötekl <çağ> a [«çistir. Zorların zoru bir durumdur. TÜRK ÎŞÇİSÎ SEKS ÖZGÜRLÜĞÜNE ÖYLESİNE YABANCI Kİ... olarak da önemli olduklanndan, olanı çevresine şöyle bir göz atYalnız kalan köy içinde domuz eti bulunmayan su tıktan sonra gişeye yaklaştı, bicuklann leklamlannı sık sık gö leti aldı. Baslan önlerinde, hızinsanları rürsunüz. Onlar için özel yiye la daldılar sinemadan içeriye... Konsolosluklar, eğitim «orunu cek yerleri kurulur. Korku ve istek ile hiç ilgilöimiyorlar. Bu onlae) Kendi karısını doğru dürüst çıplak görmemis, kadın erkek Kendi kansına pantolon üstü rın görevi de değil üstelik. Dört iliskilerini hemen hemen hiç ko ne etek giydiren, Alman kadının beş tane din hocası ve birkaç genusmamış ya da çok yüzeyde mini eteğine elektrikü merdiven lip geçici öğretmenle bu önemli bir cinsel doyum olarak konuş lerde eğilerek bakan, bir zıtlas sorun çözümlenebilir mi?. mus kisilerin, yenl bir «ahlâk» ma!.. Kesinlikle hayır!.. ' ! kavrsmı ile karşılamalan. çok . JCorku ve istek. Yanyana yCrüDenilebilir ki, Türkiye'de çöaç bir iBsanın vitrindeki tavuğa y«n "lki dev. Kadınların, kadın • zümlenmemi; olan^ orada.,î'ozüm bakması kadar korkunçtur. işçilerin acısı daha da büyük. lenir mi hiç. Doğrudur Konusulmaz olanı, gizlenir o Hem kendilerini aşmak, hem de Acı bir doğru. Millî Eğiüro Balanı açıkça ortalarda gormek ve erkeklerini yenmek zorundalar.. kanlığı, Batı'daki öğrenim ve duymak içgüdüleri ile dış dün Böyle bir öykümüz var. Okuya öğretim işleri açısından çoV ra« yayı ayarlamak herhalde yalnız caksınız... hat olmah. Beylik fıkrada olduğu ca bilimsel bir çalışmanın uzun sibi: Okul olmayınca, öğretim İJ f) Eğitim sorunu: Türkçe oku leri ne güzel yolunda gidiyor.. surede basarabileceği iştir. yup yazmayı doğru dürüst bilme Almanya'ya gelenlerin çoğu yenler çoğunlukta. 1; gücü; çoSinemanın önünde.. Bilinen anğu kez, bilekle gövdeyle ortaya köylü olduğundan. Büyük istasyonlarda sinema konuyor. Okuyabilecekleri ne bir lamı ile işçi niteliği taşımadıgınlar vardır. Aralıksız oynarlar, yer, ne de bir şey var. Alman dan, işler daha da karışıyor. Köylü yapısı, işçinin yapısına genellikle serüven ve açık film ya'da basılan birkaç «varakpâre» ler gösterirler. Münih gannda ijçilere yararh olmaktan çok, ters düşüyor. Bir isi sürdürmelc böyle bir sinemada Henry Mil birtakım yatırvmlar adına çıkıyor. değil, belli bir durumdan, bir ht ler'in «Yengeç Dönencesi» oy Alman kültürü ile hiç karşılaşa sattan (!) yararlanmak oluyor Yaptığı i;e karjılık, kendisine nuyordu. Yanında bir film daha. mıyorlar, hoş yalnız onlar mı?.~ • Rahibelerin askı> gibi bir şey. Aimanlar da, Alman halkı da bu kadar para verUmesine fajanİki Türk kızı sinemanın önünde çoktan ilişkisini kesmis, kestir l a n da gördüm. konuçuyorlar: mişlerdir. Tek yol. Tek gidiş yoYARIN: lu, televizyon, Dili anlamadan re Bileti sen al!.. simlere bakarak öğrenme sanatın Ben alamam sen al!.. UYUYAN Bes altı dakika sürdü bu t«r da usta olmuslardır bizim ijçiletısma, sonunda daha kısa boylu rimiz.İNSANLAR Gelenekler ve cinsel yaşam c) Din ve gelenekler bu vana çeker. Yaaamak. tam tersine 6te yana doğru. tki ucundan çekilen lâstik bir ip gibi gergindir jşçilerimiz. Yedikleri her lokma bir sorundur. Sosisin içinde domus olup olmadığı durmadan tartışüır. Yasam biçimi iki yönlüdür. Hem Türkiye'yi sürdürmek, hem de Almanya'yı yasamak zorundadırlar. Her şey birbirine baglı olarak sürer gider. Çeşitli kişiler vardır tâ, bu durumu sömürürler. Çok açık bir yöntemle sömürürler. Tükeüd MALKOÇOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOGLU ŞÜPHELt ZAFER Dil ve kent yabancıhğı a) Dil sorunu, yanında bir yığın sorun daha getirerek çoğalır. Almanlarla yapılan kavgalann bir çoğu dil vetersizliği yüzünden ortaya çıl*r. Türklerin Almanca, Almanlarm Türkçe bilmemeleri yüzünden her alanda anlaşma olanakları azalır. Yabancılaşma başlar. Kahve'.er ayrüır. Dostluklar kurulamaz. İş anlaşmazlıklan büyür. Bunları giderecek her hangi bir örgüt de bulunmadıgmdan. isler busbütün arap saçına döner. b) Türkiye'den gelmls injanların büyük bir çoğunluğu, Türkiye'deki kent sorunlarına bile yabancı kalmış kişilerdir. Kapalı köy ekonomisinden çıkmışlar, büyük bir hızla kendi ülkelerini geçmiçler ve Almanya'ya ulaçmışlardır. Elektriğin bile bulunmadığı, bir yaşamdan birden bire, teknolojik alanda çok gelişmiî bir kentin, örnekleyin: Frankfurt'un sorunları ile karşıla;mak. yeraltı yerüstü trenİerine binmek ve bunlann getirdikleri ile karşı karçiya kalmak, kolayca açıklanabilir çeylerden değildir. Büyük kent, bütün ağırlığı ile üstlerine çöker. Anadolu'dan gelen insan çoğunlukla ezikliğe düşer, bu eziklik kimi zaman bir bomba olur patlar. tş bıçağa kadar gider. Büyük kentlerde pazar gün DİŞİ BOND TİFFANY JONES \çi*ıde Srpça »t VEFATLAR İÇİN KnmeUi hocalar ve duahanlardan müte;ekkil cenaza merasim ekibüniz bir telefon. la emrinizdedir. Gazete. ilân ve umum amelât için ayn ücret alınmaz. Cenaze iîlemlerini ijletmemiz deruhte eder. Aej günlerinizi paylasırız. GARTH »BUCTE GİT7VieLl' Nİ tEiyp 3EÎEGBeozDiJĞü.'vı c EC E AU TEL.472006 İslâm Cenaze İşleri NOT: Bütün muameleler I?letmeye ait olmak jjzer« yurt içi, yurt dıjı. yurt dışmdan yurd» cenazs nakll yapıiır. Günün her taaUnde emrinizdedir. (Çitek Reklam: 1277/7184)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle