Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 74 A&ustos 1973 ZAVAUI KOcANıİı KO AN, Alaca Karanlıkta.. AYSEL ALPSAL.38 Henüz başlamadım. lşten ayrılmay» ka rar verdim. Bu huzursuz günler bitene dek ç» lışmalarım ertelenmiş oldu. Neden ayrılıyorsunuz? Müdürle atıştık da... Çok asabım boruidu. Artık orda çalısamam. Neydi tarUşmanızın sebebiT Ben de çok soru soruyorum değil mi? Yoo! Yalnız sebebi pek anlatılacak gibl degil de. Gülünç, hem de tiksindirici. Adamdan bir konuda yardım istemiştim. Bıınu fırsst saydı. Yardımma karsılık Utedl bir Sıkıntıyle sustu. Acaba Turgut ne düsünecekti? Belki de kendlslnl suçlu görlirdü. Bbylece ayrılmaya karar verdiniz. Eğer lnsaat işlerimiz olsaydı sizinle çalısmaKtan memnunluk duyardım. Teşekkür ederim. Yine de yardım edebillrslniz. Belki başka 1$ yerlerinde, tanıdıklannızda... Dıişünelim bakalım. Ama ilkln bir «eyler içelim. Kahve, çay, ya da soğuk biı sey? Kahve. Peki. Bir dakika. Turgut kalktı. Masasına gitti. Bir dügmeye basıp, sekreterinı çağırdı. Önündeki kâğıtları topladı gelen kıza verdı. Onlar konusurken Çiğdem fcalkıp pencerenin yanına gitmişti. Cadde gorunüyordu. Arabalar küçük kutulardı. insanlar da minicik. Her şey bir oymımuş gibi geldi kıza. Bütün bu didinmeler, üzüntüler, kosusmaiar... GüJünç bir oyun. Sonu belli de üstelık... Seramik çahştınız nu hiç? Çiğdem döndü. Hayır. Seramikten yapılacak eşyanın, panonun Ustüne çizilecek desenler önceden hazırlanır. Sonra »eramik hamuru yuğrulur. Eşya bıçiminde dökülür, üstüne desen çizilir. 600700 derecelik fınna konur. Orda bir süre kahr. Çıktıktan sonra boyantr, tekrar fırına konur. Tabil kalıplar çogaıularak serı olarak çıkarılır. Bunu anlatmamın nedeni !u: Bizde ressam olarak çalışmak ister mısın? Seramik de öğrenirsiniz. Zevklidir. Demin Beki'yle ko nuşurken aklıma gehü. Ne dersinizî Çiğdem'in gözleri parlamıştı. Evet dedi. Hem de sevinerek çalısınm. Bayıldim bu ışe? Ne zaman başlayabilirim? Çok güzel diye gliMU Turgut Tam bir ganatçı cevabı. Verecegim kâğıtıan dolduracaksıruz. Ötesine karışmayın. Bu arada size bir de dost öğüdü. Çabuk kırılmaym. Her olayı da didiklemeyin. Üstünüze dökülenlerin altında kalıverirsiniz. Bir şey daha var. Şırketten aynlmanız kolay olacak rr.ı? Kuşkusuz. Müdür Bey karşı koyamaz herhalde. £niştem de şirketin hukuk müşaviridir. Aynlmamın nedenlni kısaca açıklarsam... Tamamdır... Kahreyi içerken de seramikten konustular. Çiğdem heyecanlı ve umutluydu. Yasamak, yeniden güzeüeşmisti... Gitmek için kalktığında, sıkıntılarınm çoğunun oturdugu koltukta bırakmıştı. cYlne resim yapacağım» diye mınldanıyordu bir türkü gibi merdiverüerl inerkea. Kollarma, yüreğine takılan kaaatlar buydu. Kendini yeniden renklerle çevrili görüyordu. Her yiiz, her nesne renlc olarak soyuUasacakU karşısında. Fabrikanın kaptsından, ısıklı, renkll, pınl pınl bir dünyaya çıkmıştı. Hayat yine bltmeyen bir serüven, kendlsi de eskılerde oldagu gibi zıplaya, hoplaya bu »erüvene dalmaya, dunyayı yutmaya koşan küçük kızdı. Zaten her zaman küçük bir kızdı ya!.. Çantasını arkasına attı. Hava aydınJüctı. önunde uzanan genis yolda yürümeye koyuldu. Hemen dolmuşa binip kendini hapsetmek lstemıyordu. Çevresine, dudaklarına bağdaa kurup yerleşmis gülümseylşle bakıyordu. BUtün dünya kocaman bir gülüşlü. Hayat. dolu dizgin koşan ak bir kısrakU. Çigdem de dizginlerins yapışmıs, bu koşuym kendini kaptırmış, gidiyordu. Hava bir kuşun kanadından, denizden ewn meltemden, yumuk yumui buluttan dökü len, pınltılı, hoş kokulu bir «sır.dı. Çigdem de eski coşkunluğuyle onu çözmek ıçin koşuyordu. tKİNCl BÖLÜM Bahan yalnızca çiçeklerle be«enmis ağag daliannda seyretmekten bıkmıştı. Istanbullulmr. Hava bir türlü ısınmak bllmiyordu. Yağmur aralıksız yagıyor, pis bir rUzgâr deli de11 eslp, nemli soğüğu insanın derislne yapıstınyordu. O gün de, sabahtan sinsl, mız mız bir yağ mur baslamıstı. Ama öğle yemeğinden işlerine dönenler, ıslak caddede parlayan güneşe jaîkmlıkla baktılar. Bulutlar birden iif lif çölUlmUs, sağs sola kaçıp gidiyorlardı. Gline? fcakıma. Bir MareşaFin Ölümü Yazan: V. ALEXANDROV Türkçesi: Em. General Celil GÜRKAN bulundu. Kendisine ulaşan bu haber Yezhov'u bir hayli üzmUşrü; çün kü, kendisi Stalin'e, kamtların en geç Mart sonunda Moskova'ya gönderüeceğinl. ortada çözümlenmesi gereken sadece pazarlık işinin bulunduğunu söylemişti. Bu durum karşısmda, bir yandan belgelerin tamamlanmasını beklerken, hiç değilse söz konusu «kanıtlar>ın özeti hak. kında bilgi edinmek üzere aracı olarak bir NKVD mensubunu Paris'e gönderdi. Skoblin, kaçamaklı konusmanın bir çılgmhk olacağıru bildiği için, kamtların özeti hakkında görüsmek üzere Berlin'e yoliandı. llgililerden dosyayı teslim alan Skoblin, değisik bir lsim altında bir otel odasına çekilip incelemeye koyuldu. Böylece otelde, hem kendini, hem de belgeleri çok dikkaUl şetolde gizlemiş oluyordu. AiTica otel, Gestapo'nun koruması altında bulundugu için kendisini nis beten güvenlik içinde de hissediyordu. Yaklaşık olarak 1937 nisamnın ortalan idi, Yezhov, güvenilir adamı olan Zakovsky'yı Berlin'e yolladı. Onunla bırlikte emniyet memuru Zelınsky ve Rodosz da Berlin'e gitmişti. Bunlann görevı, dosyanın satın alıa ması ile ılgili pazarlığı yapmak tı. Değişik isimler altında ve ellerinde diplomatık pasaportlar olduğu nalde Alman sınırını geç tiler. Belgelerin dertrtesllm törer,i ( !) ne Almanlar tarafmdan Hermann Behrends adında bir Rizli ajan katılacaktı. Hem Gestapo, hem de NKVD'nin müsaa desiyle General Skoblin de genel uzman olarak orada hazır bulunacaktı. Casusluk tarihinde eşine rastlanmayan bir durum: Her iki tarafın da mahiyetini 1\ice bildiği iki yönlU çalışan bir sjan, genel uzman adı altmda böyle bir toplantıya katılıyor!. gittikçe parlıyordu. Hava da ısınıvermiştl. Mls gibi toprak kokan ıslak hava, ağaçların ara. s.ndan geçip caddelere. evlere yayılıyordu. Ba har gelmişti artık. Sonunda, ağaçların dallarından sokaklara atlamıştı. însanların yüzlennde, dudaklarmda dolaşıyordu. En hüzünlüsunün yüzüne bile, bir çizim aydınlık dUsBahar gelmişti Istanbul'a. Ama henüz, Turgut'un pencerelerinden lçe ri girememişti. Gözlüklerini çıkartıp gözlerlni o£uşturdu. Bası ağnyordu. gYaşlandım anlaşılan. Fazla içklye gelemiyorum artık, diye düşündii. Am» ayık kafaya da akşamki topluluğa nası. dayanıUr. Lale'yi böyle partiler vermekten nasıl caydırmalı? Bayılıyor böyie topluluklara. Caymaz! Hayatı bu!» Geceyl düsünürken gülümsedi. Aklına, yan yanya açıkta bırakılmış fildişi iki gögüs geldi. Bu kadının kocası yaşlıydı. Filralerdekl Italyan gangsterlerinden biri samyordu insan. Kadınsa... Gumiis bir tepsi içlnde aunuyordu kendini. Tadı da lyiydi... Araa cesur kadındı1. Arka odaya geçmis, nerdeyse cürUklemisti Tuıgut'u. Kadım düsünmek, ağızda serinlik vererek dağılan bir şekerdi. Kalktı. Pencerenin önüne gitti. O zaman yagmurun dindiğini, ıslak güneşin sokaklarda sevinçle npladığını gördü. Kapının açıldıgıru duyunca, döndü. Kan•ıydı. Nasüsm sevgilimî Hava o kadar güzel ü, diyerek içeri glrdi.' Hayrola? Turgut koltuğa oturup ayak ayak üstüne atan karısına şaşkınlıkla baktı. Hiç sorma sevgüim. Yanıma para almadan çıkmışırn. Çok güzel bir elbise gördüm. Sonradan da verebilirdim ama sen eve fatura gelmesine k.zıyorsun diye sana geldım. Ne kadar istiyorsun? Elbise bin üçjüz lira. Görsen çok begeneceksin. Hem ucuz da... Ne demezsin! Nerdeyse bedava!... Kapı vurulmuştu Turgut, elini cebine »U mışken çektL İçeri Çigdem girmişti. Size bugün çizdıgim desenleri getirdim. tkisini çok begenmişura. Hemen size gbstereyim istedim. Lale'yi görünce sustu. Olduğu yerde tas kesilmişti sanki. Gözleri, iyice sararmış jilzünde iki kocaman kuyuydu. Ellerinde sjmsıkı tut tugu dessnleri göğsüne yapıştınruştı. Ne olcu Çiğdem? diyen Turgut yerinden fırlamıştı. Hiç! Hiç! diye kekeledi genç kız. Birden fenalaştım da. Başım döndü. Geçende de olmuştu. I'oktor kansızhktan diyor. Gerçekten de çok zayıisınız, diye Lâle »öze kıtıldı. Ltie'nin karşısındaki koltuğa çökercesine otur'Ju. Çiğdem gittikçe büyüyen bir şaşkınlıgm içinde başı öne egik kımıltısız duyuyordu. BaSIPI yukarı kaldırmağa korkuyordu. Sanki yüziindeki çizgilerden Turgut ne düîündüğünü Rnıayıverecekti. Doktora telefon edeyim miT Yoo! Geçti. Özür dilenm. Hastalandığm için mi özür diliyorsun? dtye gülümsedi Turgut. Slzi Lâleyle tanıştıra. yım. Kancıgım benim çalışma odamdaki genüler tablosunun ressarru Çiğdem Hamm. Öyle mi? O tablonuzu her gören çok begenir. Sizinle taniştığıma çok sevuıdim. Yalnız sağlığımzla biraz daha ilgilenmeniz... Çiğdera kadırun söylediklerini işitmiyordu. Gözlerı ona dikili, beyninde konuşan GündüzUn sesini dinliyordu. «Arkadaşımın lsveçll karısı. Helga. Antalya'da motel işletiyorlar. Güzel kadm değil mi? tstersen balayımızı onlann motelinde geçirirız. Ke dersin?» Ben kalkayım Turgutçuğum. ArkadaşlaTS sözüm var Biliyorsun bugün briç günüm. Allahaısmarladık Çiğdem Hanım. Çigdem kendini toparlamaga çalışarak sjağa kalktı. Elini uzattı. Kelimeler ağzının içinde yuvarlanıyordu. Kadmın arkasından bakarken inanmazlık Içindeydi. «Yanılıyonım. Benzettün. Turgutun karısı Gündüzün sevgilisi olsun! Imkânsız. Eve gidlnce anlanm, kadının resmini çizmiştım. Yesira o zaman çok benzerdi demışti. Gündüze sorsam! Kimbilir kaç yalan uydurur. Hay Al"Ah!» Lâleyi geçirip dönen Turgutun masasına desenleri yaydı. Bakın ben şunu çok beğendira. Bir va7on'jn üstünde çok güzel durur. Şundan da fincan olur. Nasıl? Vazoyu kiremit rengi düîünüyorum. Güzel olur. dıyen Turguî'un sesi dalgındı. Gözlüklerini çıkardı. Gozlerıni uğuşturdu. Çiğdem'e doğru eğildi. Ne zaman görmüştün Lale'yi? (Devamı var) Tuhaçevski'nin adı planlar gereği ilk kez mahkemede geçiyor.. Karl Radek'in yargılanmasına 21 Ocak 1937 günü, Andrei Vişinski'nin Başsavcılık maKamını isgâl ettiği Yüksek Mahkemede başlandı. 27 Ocakta Vijinski tara fından soruşturrnası vapılırken Radek, bir rastlantı imişçesina Harbiye Komiscrliği Birincı Yardımcısmın adım da ağzından ka çırmıştı: «1935 ocağında General Putna. Tuhaçevski'den aldığı bir göıevle beni görmeye geldi!» da di. O kadar. Radek, anlatmasına devam edlyordu. O sıralarda Tuhaçevski aleyhinde herhangi bir suçlanıa belirtisi veya üstü kapalı suç'ama yoktu ortada. Bununla berabcr, bu gibi yargılamaların tekni ^ini bilen herkeıs, şimdi anlamsız gibi görünen ayrıntsların, zaıımnı gclince çok büyük anlamlar taşıyacağını tahmin ediyorlardı. General Putna, aralık ayı sonundan beri Lubianka bapishanesinde tu tukluydu. Kendisi Almanya hesa b:na casusluk yapmak suçu ü» tu tuklanmıştı. Putna, Tuhaçevski'nin çok eski bir aıkadaçı idi!.. Aynı gün, bütün bu olup buen lerden haberi olan Tuhaçevski, Voroçilov'a teîefon etli. Harbiye Komiseri, bir hata oldıığunu, fakat bu •hatanın düzeltileceğin* söz verdi. Ne varki Mahkemenin öğleden sonraki duruçmasmda Radek, yine Tuhaçevski'nin adından söz et mişti. Ama bu kez Başsavcı, s«nığa, Putna'nın komploya dshü olmakla beraber, Tuhaçeviki'nin îu veya bu şeküde bu işle bir ilişkisi bulunmadığını ikrar »rtir mişti. Radek bu tarz beysnını birkaç kez tekrarladı. Böylece Tu haçevski, zâhiren suçianmadao bir süre için erteleniyordu iına Mahkemede admın geçmiş olmssı gerçeğini artik hiç bir şey değiştiremiyecekti. Bu işler ola dursun, Heydrich de Skoblin'in vakit geçirmeden hemen Berlin'e gelmesini istiyordu. Zira, Tuhaçevski dosyasının, vakit kaybedilmeden «Kanıtlar>ta dönüştürülmesi gerekliydi!.. Skoblin, önüne serilmiş olnn düzinelerle belgeye şöyle siiratle bir göz attı. îşte şunlar, Tuhaçevski'nin, «Reichswehr / Alman Kara Ordusu» de geçirdiği günlere ait Rusça kaleme almmış, inızalı ve aradan geçen senelerin etkisiyle kısmen sararmış raporları... Şu berikiler, General Von Hammerstein ve General Von Frisch'e hitaben cl yazısiyle yazdığı mektuplar, Alman Ordusunun manevralarına ilişkin fotoğraflar, hesap pusulaları... Skoblin, Heydrich'e bütün bun lardan gerekli «kanıtlarsı çıkarabılmesi için biraz zamana ihtıyacı olduğunu söyledı. Bu amaçla da Rusça bilen uzmanlara gere'A vardı. İki saati aşkın bu görüşmeden sonra Heydrich, Skoblin'e, Tuhaçevski'nin suçluluğunu gösteren kanıtları Berlinda bizzat kendi gözü ile gördüğünü NKVD'ye iletmesi talımatını verdi. Ayrıca, bu belgeleri, uygun fiyatla kendisine verecek olan yüksek mevki salıibi bir kimseden sattn airaaya çalıştığmı da söyliyecekti. Hemen ertesi gün Skoblin. Ber lindeki Sovyet Elçiliğinln NKVD temsilcisi ile temasa geçti. Ayni pün Gorbe adında bir Sovyet görevüsi de trenle Moskova'ya hareket ediyordu, Yezhov'u görecekti. Yezhov, Gorbe'nin Berlinden ge tirdigi haberi derhal Stalin'e ilet ti; kanıtlar Berlinde idi:. Haber Stalin'e tam zamanında gelrrdştl. Belgeler, para veya can, neye rnal olursa olsun zaman kaybetmeden elde edilmeli idi. Bundan sonra 1937 yılmın »ubat ve mart aylarında Skoblin'in, sık sık Berline seyahatier yaptiğına tanık oluyoruz. Çünkü, düzenlenen işleri, Skoblin'in gcrme sini ve kontrol etmesini israrla istiyordu Heydrich. Mesleğinin ehli bir uzman olan Heydrich, bu ijin de, Almanlara özgü kusursuz ve eksiksiz iş yap ma kuralı içinde yürütülmesine çahşıyordu. d derecedeH bilgiler Için 1.000 mark; genel nitelikteki raporiar Için 10.000 mark, 5nemli rapor'jr için 30.000 mark ve nihayet, Scvyetler Birligi Silâhlı Kııvvetlerinin Genel Seferberlik Plânlanna ve konuşuna ilişkin bı'.giler için de 250.000 mark .. Buna göre Tuhaçevski, tam bir milyon frank «kazanmış» oluyor du!... Heydrich'e göre bir Sovyet Mareşali de «ncak boyle yük sek bir bedel karşılığı kandırıl%bi lirdü... Mart ayında Skoblin'e bnc ye ni talimat verilmişti. Sadece Tuhaçevski aleyhinde uydurulmuj cüzmece bilgiler yeterli değildi; General Yakır, General Körk ve General Uborevich'i de Ue buJaj tıracak suçlamaiar uydurmalı idi. İşte bu nedenle Gencra] Skoblin, bir kez daha Berline uiandı. İşler giderek karmaşık haie geliyordu. Her ne kadar Heydrıch'in duzmece belgeler hazırlayan uzmanlan çok çalışıyorlarsa da yina de biraz daha zamana ıhtiyfjlan vardı. Heydrich, ckanıt kcpyeleri>nin en az bir ay gecikebileceği yolunda Skoblin'e bir uyarmada YARIN: Tuhaçevski görevinden alınıyor Böylece, Tuhaçevski'nin, Almanyada geçirdiği günlerden sonra bazı Alman Generallerine yardığı ve aslında «sudan. havadan» sözeden mektuplar, kısa bir süıe içmde So\yetlerin Seferbenik planlarına, Kızılordunun btlşe bölge konuşunu gösteren belgelere, Sovyet Ordusundski tüâhlara ilişkin bilgilere ve savaş üre tim belgelerine dönüştıirülüvermişti. Belgeler, kasıtlı olarak on yıllık bir dönemi kapsayacak şekilde yaygın tutulmuşiu kı bu bılgileri Almanlara veren kişinın, yani Tuhaçevski'nin, öyle r»stgele bir casus değil de, akredite ve dörtbaşı mâmur bir «jan olduğu kantsına varılabilsin... Bir vakitler Tuhaçevski'nin altını imza ladığı hesap puslaları, yap'uğ; ca susluk karşıhğında aldığı p«ra makbuzları hâline gelmişli: tkin Stalin, Tuhaçevski'nin yüzüne gülerek kuyusunu ka ayor, Vorosüov ise bu duruma seyird kalıyordu DİŞİ BOND TİFFANY JONES KÜÇÜKÇEKMECE BELEDIYE BAŞKANLIĞINDAN A;a§ıda mlktar ve nevileri bellrtüen lşlerin kapah zarf usu!ü lle 15.8.1973 tarihlnde yapılan eksiltmesine talip çıkmadığından Ikıncı defa kapalı zarf usuiü lle eksiltmeler lşlerin karfisında belirtilen tarih ve saatte yapılacaktır. Sırst Ne: Cinsi: Miktan Muhammen BedeJ XI. Mavakkat îhale Tcminatı Tl. larihJ Ihale Saatj GARTH APTALUT &TWE OACTU I. I, 1 Adl kaldınm yol lnç. 30.000,00 M2 690.01)0,00 Tl. 31.350,00 5.9.973 16 00 2 Parke kaplaraa yol ınş. 9.000,00 M2 63Ü.ÜCÜ.00 Tl. 26.950,00 5.9.973 15.30 3 Park bordür inşaaU 950.00 Mt. 20.026.00 Tl. 1.5020ü 5.9.973 1600 Taliplerln B grubu karne, 1973 Ticaret Odatı hayrfı lbrazı ile I.tf.ltf73 (Jumartesı KÜnü saat 12.30'a kadar müracaatla larfların ıhale saatinden 1 saat önce teslımı lle makbuı alınması, ihale teklifleri üç Iş bir arada oisblleceğl gibi ayrı ayn tekiıf verebılır. Bu i?lere alt şartnameler mesal saatlerl dahilinde Fen lşierl Servısinde görüleblllr thale 7433 sayılı kanuna göre yapılacak ve postadakl vakl gecikmeler kabul edilmiyecektir. t!?n olunur. (Basın: 21395) 6702) KENDİ UÇAGINI m KENDİN YAP