Katalog

Cumhuriyet BASIN AHLAK TASASINA UTMAYI TAAHHÜT EDER. • • • bdi.ıoı. Cumhun><.t Matbaacılık ve Gazetecilık r A Ş. adına NAZİME NADİ Sorumlu Yazı îşleri Muduru: O K T A I KURTBOKE Basan v* Yajan: CUMHTJRtYET MATBAACIUK v GAZETECtLİK T.A.Ş. Cağaloglu Halkevı S k . N o : BÜr.CLAR: * * A N K \ R V Afatvirk Bulvan Tener Apt Yeruşehır Tei: 120920 129544 ABONE ve ILÂN 3 Aylık 6 A)lık 12 Arlık İZMÎR, Halit Ziya Eulvan No 65, kat 3. Tel: 31230 . 24709 GÜNEY ILLER1, Kurukopru 34 sokak No. 40 ADANA Tel: 4SS0 3934 1 Avlık Kurt tel 30. 90 180 360 titı »2 50 157 50 315 63Q. Oıjı M.luı 1 ncı savts (Santıml) 3 Uncl sayfa ıSaniımıı 4. S. « ncı sarfa ıSantlml) Nlsan. Nıkah evKnnıe Dogum Olum. Mevlıd lese^Kuı 15 Sml Oıum. Mevlıd. Iesekkuı 23 <5 Sm l 2. V» »a,». 85 7» 150 SAY1SI 10ü KURUŞ Demirel: «AFU Parlamento üyeleri Hasiran sonuna kadar 9 Ankara du bıılunmak zorıınday> ANKARA AP Genel Başkanı Sülevman Demırel, dun partisinin ıl ve ilçe teşkilâtına bır genelge gondererek. «Parlarr.enterlenn, koaüsyon protokolunde yazılı hususlarır. gerçekles tirılmesı için Haziran'm son haf tasına kadar Ankara'da bulunmak mecburiyetind* olduklannı> hatırlatmıştır. Muhalefetı de «sorumsuzlukla» Eiıçlayan Derrurel'in genelgesi özetle şoyledır: «14 Ekjm 1973 tanhinde yapılacak genel seçimler oncesinde vo sonrasında bir takım tartısmaları onlemek için parlamentonun koalısyon protokolünd* vazıh hususları gerçekleştırmesi Iazımdır. Bu hususlar partimiıce taahhiıt edılmıştır. Koalısyon bu taahhut uzerine kuruldu. Parlamento çalışmalarına katılmak sadece ıktidar partılerinın görevı olmamakla beraber fsorumsuz muhalefetın» parlamento çalışmalanna katılmak şoyle dıırsun, onları engellemek içın ve parlamentoyu yasa yapamaz hale dusürmek için her çsreye başvurduğu da malumuruzdur. Bır taraftan parlamento duşmanlanna karşı parlamen to üstünluğunu tesıs etmeye ça lışırken, muhalefet partıleri par lamentoyu kuçuk düsurmek içın ellennden gelen her şeyi yapmakta ve vatan sathmda her turlü propagandayı işletmektedirler Bızım sorumsuzluk yan» masına gırışmemız mevzubahis olamıyacağına gore çareyı yıne kendirruzde bulmamız gerekmek tedu. Bu itıbarla Adalet Partisi «enatör ve milletvekıUeri haftanın 4 gününde tam kadro olarak Mechslerde bulunmakta ve parlamentonun ıtıban mücadelesinl yapmaktadırlar. Bu mücadele Haziran ayının son haftasına ka dar devam edebilecektirjt <» j> Bu köşeden Çankaya'da yeni bir hava esiyor (Baştarab L Sayfada) sflyltlyor: «Sayın Curahurbaşkanı sizl şu gün, şu aaatte çaya rica edlyor. Bu çayın kooosu da, $0. Buna gors hanrlıklı olmanuı rica «diliyor.» Şimdiye kadarkl iki çayın konusundan biri, «Seçim Ka« nunuı, dteki Cumhurbaşkanının bugün başlayacağı gezi idı Saym Koruturk'un daha sonrakı çaylarda pek çok me seleyi daha •konu» yapmak istediği anlaşılıror. Sonra çay saati gelip d* Cumhurbaşkanlığının daha önceki adayı Orgeneral F a . ruk Gürler. eski Başbakan Nihat Erım, ll'lerden Özer Derbıl, Selâhattın Babüroğlu, Cumhurbaşkanlıjp eski Genel Sekreteri Cihat Alpan, Türklş Genel Sekreteri Halil Tunç, Doçent Bahrive Uçok. Herkes görüşunü soylüyor. Örneiin gezi konusunda: Kimi •seziye Doğudan başlasanız> dıyor. Kimi, «îl Rierkezlerinde yapılan brifîng lerin fazla faydası yok... Bunun yerıne, almak istediğinız biIgİTİ yerinde alın, daha ıji olur» diyor. Cımıhurbaşkanı daha çok dinlıyor... Sordugu sorularl» karşısmdakıni, gorujünü daha açmaya yöneltiyor. İki saat sürüyor bu çaylar.» Daha doğrusu açık oturumlar... îçki yok.. çay var, pasber gondenp, ayrmtılarıyle bıldırmıştı raten. Şımdi Doğu gezisin* başlarken de refaketınde gıdecek gaaetecıler konusunda da, kımseye eşıtlik dışı bir işlem yapılmaîin «ndışesıyle, bu 10470501 en dar şekilde saptadı. Sadece TRT' nin ve butun buy\ık gazetelere servıs yapan ıkı haber ajansının temsilcıleruu alıyor heyete . Tek beş, ya da on gazetenın temsıldsbıi aIırsa, altıncısmın ya da on birincısinın aklınoan «eşitsizlik oldu» dUsuncesi geçmesin diye GERÇEK 1699 Sayılı (BastarUı l Savfada) T« Tetkileri kısıtlanmıs ve yüksek mahkemenın Anayasa değitikliklerine sekil sarttan açısından bakabileceği hükmü kabul edilmişli. Ancak hu konu tartışmalıdır. tzmir Barosu baskanuun Sayın Cumhurbaşkaoına yazdığı mektubunda »jelirttiği g i U Anayasa Mabkemesinin 16 Haziran tarihli karan durumu ortaya koymuştur. Ne Tar ki bn konnda salt tanir Barosu baskamnın tirtstniyie rrtinmrk de dogrn deffldir. 1699 • sayılı kanunla Anayasa'da yapılan deiişikliklerin, devletin temel ilkelerini, knkidrna fistünlüğü prensibint ve adalet in asgarî koşaUannı yaralayıcı nitelikte oldağunn belirtmiş bulnnan diğer adalet kunımlan da harekete (eçerek, yanlışın bir yerde düzeltilmesini sağlamaya calışmalıdırlar. Batırlanacağı gibi Askeri TarSitay, Sivil Yargıtayla birlikte Türkiye Barolar Birliği ve hemen bütün barolar yöneticileri bn konuda bir fikir çevresinde birleşmislerdi. Yürütme orjranının \asama orsanımn bir bölümünü kendi ctki•ine alması. Devlet Güvenlik Mahkemelerine seodecek yarfiçlar konnsunda söz sahibl olması, devletin yüksek knnnnlarnn tedirırin etmiş. bu ySndeki lakıncalar beflirtilmisti. Eğer Izmir Barosu Başkv nımn ileri sürdoğü yol açıksa, bu yoin denemek icin çerekli ağırhği yüksek adalet knrumlsn •arstmalıdirlar. Böyleee tarihi bir görev de verine Ketirilmis olaraktır. •*•*•+ OLAYLARIN ARDINDAKİ PNÜMATİK ŞAHM€80AN Kanun Batılıhk Bir de Sayın Korutürk'ün bızde «Batılıhk» kelimesi altında anlasılan nıteliklerınin haylı kuvvetü olduğu belirtilıyor: Alaturkalıktan uzaklık... Akılcıhk .. Benimsedlği bazı ılkelerden taviı varmemek .. Bu ilkeler bahi» konusu olunca duşuncesini açıkça soylemek . Ve bu duşuncesı yonünde davranmak . Metinlerlni kendl kalemlyle yazdığı bilinen 19 Mayı* mesajmda Türk gpnçlijine verdlgl dejeri, 27 Mayıı mesajında insan haklarına ve hukuk devletine taygısmı, gunun polıtik havalanna uygun lâflar etmeksizin, doğrudan doğruya söyledi. Salt, tavizsil... Gorevine başlıyalı daha birbuçuk ay olmusken, Turklye'nin çıkarlanna aykırı bulduğu Maden Kanununu veto etmekte tereddüt etmeyişi ve bunun gerekçeslrıı açıkça belirtişi de aynı yonde onemle kaydedilecek bır olaydır. Saym Korutürk'ün Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kuruluşuna olmasa da, yargıçlarının atanması usulun* karsı oy kullanrfıgını hatırlavanlar, şimdi bu mahkemelerin kunıluş kanunuyla ilgili davranışını da ilgiyl» lzleyeceklerdlr. *** Bunlar «Ankara'dakl gelişmeler» arasında, Çankaya Köşküyle llgili olarak görduklerimiz... Tabii İki ay gibl kısa bir süre genel ve kesin yargılara varmak İçin yeterl^ degil .. Ancak, bas!ıkt« sdyledigimM tekrarlayabilirlz: Çankaya'da yeni blr hava esiyor. Bu havanın yasama ve yürütme organlanna etkid na olur, olabilir, buna da yann bakmaya çahşacajız. en üstün kalite *en yüksek verim Fabrika, atelye, tarairhane, kalıphane veya saç ışleme testsleriniz için aradığmız hassas, üstün vasıfi» ve yüksek verimli tezgâhtarı, zengin STANKOIMPORT çeşidi arasında muhakkak butacaksmız. STANKOIIV1PORT MOSKOVASSCS ta var. Cumhurbaşkanınm, konten]an grubu senatörlerinin dışında da\et ettıği kimselerl» yaptığı gdrüîmelerin de aynı nıteliğı ta^ıdığını ögreniyoruz . Havadan sudan konuşma j'erine, somut noktalar üzerinde danışma niteliğinı... Tarafsızlık Gene Cyle görulüyor M, Sayın Korutürk, s'yasl partıîere karçı olduftu kadar, toplumun bütun otekl kuruluşlanna Karşı da tam bir tarafsızhkla davranraaya. alişılmarmş derecede titizlik gösteriyor. Sadece yaptığı komısmalarda seçtiği kelimelerle defıl, protokol açısmdan da en ufak ayrıntıya vanncaya kadar buna dıkkat etti son İki ajr içjnde. En yakın örnek, Türklş ve Odalar Bırr.lığı kongrelenoe gidişi. Birb<Tiy\», çıtar kar$ıtı haluıde olan delegelarin toplan^ dıgı iki salona da kongre açıldıktan biraz sonra gelip, ikisinde de bir saat sonra aynîdı kongreden .. Ne zaman gelip ne zaman ayrılaeağını da, iki kongrenin yetkilılerine daha önceden ha Adalet reformu (Bastarafı 1. Sayfada) lık sağiayacağı, manev! ve ahlâkl sıkıntılan önleyecegi* söyleniyor ve bu reformun ciddî Sekil de ele alınacagı lfade ediliyordu. UNİV£RSAL FREZE TEZGÂHLARI • RADYAL MATKAPLAR VARGEU6R • HİDROÜK SATIH TAŞLAMA TEZGÂHLARI SİUNORİK TAŞLAMA TEZGÂHLARI • ABKANT PRESLER! YATAY DELME VE FREZELEME TEZGÂHLAR! »TAK1M VE KALfP FREZELERİ • HtDROLİK PLANYALAR • PNÖMATtK ŞAHMERDANLAR • DlŞÜ AZDJRMA FREZELERİ • TAKIM BİLEME TEZGÂHLARI • MEROANE TEZGÂHLARJ v.«,vs. Derhai teslim • Ödemede kolaylık • Bakim servisi 25 yıllık G. Saıay (Bastarafı 1 Sarfada) daki öfrencılere karşı. Tarihten sonra ders edebıyat. Esat Mahmut Karakurt «Klagm Baha»yı derse kaldmyor. tlk soru şu: «Türkçede kelımenın sonuna gel Adaletten şikâyet Ne yazık ki, o günden bugüne ülkemizde adalet reformuna gereği gibl önem verllmedl. Bunun için de Türk toplumu, Türk lnsanı. adaletten daima sikâvetçl oldu. Bu şikâyetleri önlemek Te hukukun üstünlüğünü saglamafc içın He"r çeyöen bt«5e "yaXf gının tistünlüjünıi kabul etm«k, yargıya önem ve değer vermek zorundayız. Hukuk adamlarını kendi meselelerinde soz sahibi yapmak zorundayız. Açık bir gerçektir kl, ülkemizin hâkimleri adalet meselelerinoTe düşuncelerini soylemek ve adalet reformuna katkıda bulunmak şdyle dursun, türlü baskılar altında, çeşitli endişeler Içinde seslerini çıkaramaz duruma getirilmlşlerdlr. Anaya<;al teminatları dahi kısıtlanmıştır. 1965 yılında Turk Ceza Kanununun yeni Anavasanın e«pirisine uydurulacağı hükümet programında ifade edilmis olma^ına raçmen vapılan oTeğisikliklerle bu temel kanunumuz caS'nı çoktan vitirmis, çağdısı kalmış Ceza Kanununun espirisine uvdurulmava calışılmıstır. Savcılar Adalet Bakanımn emrinde birer memur olmaktan kurtarılamamı^tır. Dü «üncelerini soylevecek güç ve kuvvete sahip de?ildirler. Barolar Ue henuz bu Bakanlığın ve•aveti altındadır. Kararlannın çoğu Adslet Bakanlığımn ta<;dikine baclıdır Ovsaki adalet 07giır olnalıdır Hâkimlerivle. tav cılarıvla. avrka'lan ve bsrolarıvla f>7eiır ' p ba*ımsız olmalıdır. Ö7E(ir olmavan bır adalet kero*i=indpn beklenen enrcvleri tam olarak vapanıa? cunkü. DISTRIBÜTÖRO İSTANBÜLANKARA I i Kim bılıyor? Bır kalkryon «Hocam BCDO, PÇTG olur demıştıniz.» Aferın. Ah Abdı gelmedl. k«rata bunu ona soracaktım (Bahsettiğı Abdı lpekçı) Niy» öyle yazıyor yazılannı hep. Bıri daha gtriyor ieeri. «Vay Hemzı. bana bak Remzı» Yahu hoca var. denteyi» yahu. Kocam sizin usulünüz böyle değildı. 10 dakika yazdınrdımz. Sonra gelırdinlz «tTlan niye yazmadm» diye Indirirdinız bir tane. Bıri daha girlvor ieeri. Aaaaaa... Ridvan Menteş. Bana bak Deli Semıh nerde, yıne hapı yuttuk akvam. Sıralarda oturan bır baska hoca Esat Mah mut Karakurfa takılıyor. Bır gun ona «Esatçığım. demiş seninle şu kadar senedir arkadaştz, daha bir tane kitabını otaımadnn» Karakurfun cerabı söyle: tSen benim kitabnra okuyacak adam olsan seninla arkadaslık eder miydım?» Bağınş çagınş arasında d e n bitıyor çalan zille birlilrte. Yemek salonuna koşuluyor çoculccasına, Gruba yeni katılmalar oluyor bu arada. Yemekte paUtesll kMte, enginar ve kiraz Tar. Yanm yamalak yeniyor bunlar, uzun sıgaraları bir an evvel yakmak için. Sonra «ınıfa girilivor tekrar., Sıra «itiraflar» da. Bunlar oku! j zamanı yapılıp da açıklanmamıs ! kabahatler. Hocalann önünde ı anlatılacak. Yazılacak şeyler degfl llle de dinlenmesl gerek. Belli ki Esat Hoca çok sert bir hocaymış. Onunla ilgili anılarda «tökat, mokat» Hflan sık sık geçiyor. Her yatılı mektepte geçen elaylar sadece onlann ba*ına gelmis gibi zevkle, heyecaola dlnleniyor. Tebeşir tozu içip revirde y«tanlar, merdivenden kayarken kollarını kıranlar, icilen tçkilerin güzelliîi dun olmus gibi anlatılıyor. Meselâ tarih hocasınm önünd'e «Tarih dersi nasıl kavnatılır?». bu anlatıhyor. «Şu Evlıya Çelebı bahsini bir açsak Bir de esürı yaptırsak hocaya • Bura 15 dakika eüleriz b u en aztndan. Zaten dersin bitmesi ı ne de o kadar var.» Derslerle ilgili hatıralar Fran«iM:a bazı ke : imelerı gerektinyor. Dinleyenlerden biri arkadaşına «Yahu bu hangı dıli konu«uyor?» diye soruyor «tçinizde Fransızca hatırJayan var mı?» aorustı gunün esprisi. Blr tarak fabrikasının «ahibl Uygun Afşar, «açı en az olanlardan. Sahane espriler ve taklitlerle kırıp geçirıyor 481ilerl. Saatler geçiyor Sıra yatakhane faslma gelmisör. 48 mezur.larını bir araya toplayan gazete ilâm fazla sululuk olacağından korkanlara «Endışelenmeyin Ferruhzat Bey müsaade etroeyecek» diye bıtiyor. Fakat vatak hanetfe olanlara Ferruhzat Bev , de mani olamıyor Islak yatak , larda kım^e uyuyamıyor sabaha kadar. Uvkusu ağır olan birkaç j kişi ertesi sabah (dün} görlerini tuvalete taşınmış yataklann I da açıyorlar. ' Atatürk Orman Çiftliği (Bastarafı 1. Sayfada) muşlardır. Maliye, hazine toprağına sahip çıkacak mıdır, çıkmayacak mıdır? Bir baş müfettişınin raporunun dosyalarda uyumasına razı olacak mıdır, olmayacak mıdır? Ve her iki müfettiş raporlan kamuoyuna açıklanmalıdır. Olay yeniden ele alınmalıdır. Maliye Bakanhğı müfettlşlen, olayda yolsuzluk bulmuş mudur? Bunlan tek tek sıralamış mıdır? Satışın iptalıni istemiş midir? îstememiş midir? Yöneticiler hakkmda soruşturma açılro, adalete verılmesı bnerilmış midir, önerılmemiş midır? Teftiş raporunda başka neler yer almaktadır, «Teftiş raporlan gızlidir» diyerek, olayı örtbas etmeye, uyutmaya hiç kimsenin hakkı olmaması gerekir. o bölgeyl uygun görmektedir. Başka ülkelerde kişı başına düsen yeşil alan 80 metrekareden baslar, iner çıkar. Bizde, yani başkent Ankara'da kışi başına ise iki metrekaredır. Ankara tüm iddiaların, iyi niyetli demeçlerın aksıne kurudur, yeşılden yoksun dur. Şehircihk uzmanlan lyı niyetlerle bu rakamın artmasına çaba gostermektedır. Atatürk Orman ÇifUigi halka açık bir park haline donüşrürülmeli, yagmadan kurtantmaiıdır ve tüm başkent halkı, Atatürk'ün bu mirasının her metrekaresine, bir avuç yesılin beton yıgını olma sma karşı çıkmalıdır, bu doğal hakkıdır başkent halkımn.. Üruversitelerde şehırcılık derslerı okutan profesorler, kırli lıavayla savaşanlar, agacın ö'nemini seslenen ilgililer, bütün sosyal kunıluşlar Atatürk'ün Orman Çıftlığine yasasal da olsa el atıl masına razı olmamalıdır, bu bir avuç yeşillığe.. Ardı ardma kıyılan ağaçlann daha fazla katline nza gostermemelidir, vasalann kendılerine tanıdığı haklar ıçinde elbette... Ve Ankara Beledıye Başkanı Ekrem Barlas, hıpodrom yeşıllığıne gökdelenler yapılması yolunda çabalarm kim tarafmdan gerçeklestirilmek istendiğinı açıklamalıdır. Dığer tekhf gerçekleşırse, toptancı halınin buraya nasıl ve hangi kosullarla yapılacaKinı açıklarrulıdır. (Bastarafı 1. Sayfada) onerge de kabul edılerek konunun lncelenmesı İçın beş kışılık bır komısyon seçılmıstır Aynı Bnergede, Türktş'in bu konulardald isteklennin yerıne getirilememesl halınde bir gunlük g^nel greve gıdilmesi de oybirlifti ile b^nimsenmiştir. oturumunda tüzuk değişikliklerl ele alınmıştır. Gensl Kurul'da kararların üçte iki oy çoğunluğuyle alınrr.asını oneren degişiklık teklıfl sert tartısmalara yolaçmış, GenelIş Başkanı Abdullah Başturk konuşurken, on sıralaraa oturan genç bır dınleylci, Sosyal Demokratlara karşı grup taraffarlarınca, 5ukarıdakı dmleyıcılere kendılen aleyhmde tezahurat yapmak içın ışaret verdiğı gerekçesiyle dovulmüştur. Gencin, Sosyal Demokratlardan Genelİş Sendıkasında gorevlı olduğu soylenmıştır. Delegeler ar: ındaki itişip kakışmalar bır sure devam etmıstır. Baskanlık Dıvanının muzakereler sonunda Sosya. Demokratların ıtırazlan arasında açık oya başvuracagını büdırraesı çeşıtli karısıklıklara yolaçmıştır. Daha sonra kararlar içm üçte ıkı o y çoğunluğunu öngbren mad de, 138 oyla kabul edilmiştir. ECEVIT (Bastanfı 1. Sayfada) de, «Sıtaydnetim hükumete bağh bir teskilftt değildir. Sıkıyönetim hükümettn emrinde bir kuruluş degildır» demekle, Sıkıyönetimin başına buyrukluğunu resmen îlân etmistı. DPmokratik hukuk devleti kavramıyle ve Anayasamızla bağdaşmayan bu anlayış, partlmiz tarafından o günlerde de eleştirilraişti. Bl« aynı anlayışın ve uygulamanın devam ettigini gosteren belirtiler den kaygı duymaktayız. SıkıySnetim hükumete hağlı sayılmazsa, ister Istemez başına bruyruk olur. Bu konudaki eleştirimlzin hedefi, konuşmamda da kesinlikle belirtmi? olduğum gibi, ordumuz veya Sıkıyön6tim Komutanlıklan degîl, 12 Mart sonrası hükümetlerdlr. Ona rağmen, Savın Başbakanın, eleştirilerimiz karşısında hedef olarak Sıkıyönerim Komutanlannı dikmege kalkışması, sorumJuluktan kaçma çabasırun yeni bir ömeğidir. minim. tmzasiT: ve dayanaksız ihbarlara bu ölçüde itibar edilmesinin en kb'tü anlamda jurnalcıhgı tesvik ettigi ortadadır. Sayın Başbakanın. bana cevap vermek yenne demokratik hukuk devletiyle bağdasması müm kiln olmayan ve suçsuz tnsanl a n baskı altında, korku i ç i n . de yasatan, toolumda kuskulu insanlar durumur.a düsüren bu usulü tona erdırmesmi dJerdim. Bınlerce gencin kafasına komünıstllgi ve ihtılâlciligi aşılamıs. onlan yasa dışı eylemlere sürüklemış devlet pcrevlisi kışkırtıcı ajanlann, Tüıkıye'yi î2 Kart'a Retiren olaylardaki rolü de devlet hayatımızın bır yarasıdır. Bu yara desilmedikçe, hıç degilse, toplumu ve devleti için den çıirütebileeek bu vakışıksız usullere artık son venldığı, itıbar edılmeyeceği resmen Uân edılmedıkçe, kavgılarımız devam eöecektır Saym Başbakanın ger çeklerı ortme ve tevıl etme çabalan. kavsnlanmızı büsbütün arttırmıştır.» İşçilere ikramiye Yeniden incelenmeli Başbakanhk Yüksek Denetleme Kurulu'nun gdrüşü >enıden aîın. malı, belgeler yeniden incelenme lidır. TBMM'nin uyeleri, seçım ari fesinde acaba konu üzerinde durmava olanak bulabilecekler midir? Atatürk'ün ulusa armağan et tıği ama belli bır amaçla emanet ettiği bu topraklarm yağmalanma sma ne denli karsı çıkacaklardır? Butun bunları yakın zamanda gö receğiz. Temel görüşler Bir ülkenin adalet islerini düzenlemek o ulkede vaspvan adalet adamlarına ait olmalıdır. Na<sıl. rremlfketİTnİ7İn millî guvenligi ile ilgili kararlaıın almma'îirda r e koordinasvonunun ^aslanma^ınna fpm*1! gorucleri <;aptanak Millî Güvenlik Kurulu'nun görevi i«e. onun cibi ulkemİ7İn adalet politikasına yön vermek, arlalet reformunur İPTTPİ ^TVp1er:ni *aT>1sm?'k enrev' ' de "Milli Adalet Kurulıı" adı altında kunılacak bjr öreute verilnnelidir. Bu örgüt hâkimlerâen. »avrılardan, avukstlardan olusmalırîır Ba>!bak?rılığınız döremind'e bütün d ı î f reformlan ele alacak 7smanı bulama7^ani7 dahi ad^let rcformunıın f:a<!anm ve Tıirk adal»t rjolitıka'inı te«bit edecek 'Millî Adalet Kurulu" veva Sura'sını eercekle^tirebilir >;enİ7, ta T ih =izi sırf bu olumlu hİ7TnPtin:7d«n öturü tpkdirle yadedecektir. Saygılarımla.» (THA1 Özel himaye Bazı siyasal suçlularm özel ' devlet himayesinden yararlandıklan yolundaki iddiamızı katiyetle reddediyor savın Başbakan, oysa bız bu konudaki ıddıarmzın somut ve kesın dekllerıni birkaç kez verdık. îmzasız ihbarlar üzerine birçok kimseler gözaltına alınırken, Sıkıyönetim Mahkemelerinin dava dos yalannda en ağır biçimde suçlanan bazı kimseler hakkında yapılan özel işlemi örneklerle Eösterdiîc. Ayrıca, 12 Mart öncesl şiddet olaylarındaki sılâhlı taraflardan bnrine mensup olnnıaı hakkında her tıirlü hulcuki ışlam yapılırken, öteki taraf nakkında hıçbir işlem vapılmadjSını. 12 Mart on cesı olaylara karsı çıkmıs bazı b&rışçı dernckler bıle kapatılırken, o siddet olaylannda taraf olan bir demegin faaliyetine musaade eîildiğir.i batırlattık. O yüzden bu dernek çevresuıde tcplananlardan bazılarmın saldı. rılannı ve ktnkırtmaianru serbestçe sürdürduklcrim belirttik Teşvik ölçüsüne varan bu özel musamahadan vararlananlar ara smda, nasıl bir oyuna getirildık lerini idrak eden bazı gençler, ?imdi, o saftan aynlraaya kalk \ tıklan vakit canlannı tehükede bulmaktadırlar Nitekim son: günlerde tçlennden bıri öldürül müsrür. biri de yaralanmıştır.. Boyle acı olaylardan en başta, tek taranı davranışı sürdiiren ] ler sonrnludur. Böyle olaylar devam ederse, tek taraflı davrarası hâlâ sürdurenlerin sorum iulugu daha da ağırlasacaktır. öte vandan. ünzasız veya da%anaksız ihbarlarla bazı suçsuz kımselerın basına gelenleri Sayın B&sbakanın da bildifine e Toptancı hali Atatürk Orman Crftlığmın 167.500 metrekarelik bir bolümünün Ankara Beledıyesi toptan haline, beş eşit taksitte ve bef yılda faizsiz bir şekılde satışı önenlmistir ' Ama, Ankara toptancı halinin buraya yapılması «tastamam» uy gun mudur? Yani bir kanun teklifivle daha. Ata'ürk'ün mîllete b'raktığı, Ankara'nın nefes almak için «nefes borusu» sayılan, bu bir avuç yesillik bölgesinin, kömür deposu, odun deposu. buğday deposu olmasmın yani sıra kavun, karpuz, domates pisliklerinin | de yeri olması, bir parça daha «parçalanması» ve «yok edilmesi> vohma gidilmiş olunmayacak mıdır'. Imar ve tskân Bakanhğı Ankara Metropolitan Alan Nazım Plan Burosu'nun uzmanları, konuyu bilımsel yönden ırıcelemis, bir vargıva varmıstır. Toptancı Sebze ve Mevva Hali, büyük şehir fonksiyonlannın en önemlilerinden olup, şehirli nüfusun j tümüne seslenir. j Sağır ve Dilsizler Derneği Genel Başkanlığına bir kadın getirildi Yıhn en sessiz, ancak s c s i z olduğu kadar en tartısmah kcngresi d\ın vapılmi":, Turkive Sağır ve Dilsızler Tesanut Dernegi Genel Ba^kanlıçına Kadınlar Kolu Ba<=kanı Raside Sezer zetırılmistır Gectısimiz av ıçinde başlatılan kongre. tartışmalar kavgaya donüştuğu içın ertelenmısti. Hasekı'de bir düğün ^alonunda yapılan gerikmeli kongreye 150 kadar sagır ve dilsız katılmıstır. BtTTÎ Pılav gunu (Bastarafı 1. Sayfada) nan Lısenın pılâv gunune eski ve yeni çok sayıdB mezun katılmi'îtır. Bunlar arasında eski Başbakan Nihat Erim ve Suat Ha^ rı Ürguplü gibi devlet adamları da bulunmuşlardır. Galatasara\lılar Derneği Başkanı Prof Oğuz îmregun'ün açıs konusması ile baslavan torende birçok mezun anılarını aniatmıstır. Bu arada Başbakan Nalm Talu ve halen hapiste bulunan Gazetecı Dogan Koloğlu'ndan gelen telgraflar okunmuştur. Doğan Kologlu'nun alkı^larla kar^ılanan telgrafı şöyledir: • Istanbul'da olup da pilâvma gelemeven benim gibi baska Galatasarayh var mı? Hepinıze sevgiler. Sagmalcılar Cezaevi. Dog?n Koloğlu». Konu«maladan sonra yemekhsneve inilerek toplu halde ö<rle yemeîi yenmistir. Daha sonra okul hphresinde oyunlar oynanmıstır. Bazı delegeler Cumhunyetin 50. yıl dönümünde işçilere birer maas lkramive verılmesinl isteyen bir Cnerge vermişlerdir. Genel Baskan Seyfi Demirsoy, böyle bir durumun kövlü ve memurlar arasınr* tepkiye sebebıyet verebileceğmi belirterek önergenin lsleme konulmamasını tstemiş ve önerge işleme konulmamıştır. Dünkü çalismala' sırasmda paralı yüksek öğrenimi öngören ta lannuı kesinleşmesi halinde bunun Cumhurbaskanı tarafından veto ettirilmesinin saglanması için çaba gösterilmesi de ıcabul edilmiştir. Daha sonra hesap inceleme komlsyonunun raporu gönlşulmüş''Jr. Çalışma Raporu üzerinde bir konusma yapan Türkiye Gazetecıler Sendikası delegesi Yılmaz Gümüşbaş, siyasal Iktidarlar ile çıkar çevrelerinin TUrkıye'de gerçek fikir özgürlüğünü benimsemedıklerinı ve basını kısıt lamak içın çeşitli çabalar gösterdiklerini, TUrkîş'in gerçek de mokrasi dolavısıyie işçi haklartnın tam olarak savunulması için Partileriistü demokrasiden vazgeçmesi gerektiğini belirtmiştir. Oleyis Sendikası Genel Başkanı Mukbil Zırtıloğlu, (tsırası geçti» gerekçesiyle yapamadığı konuşmasını yazılı olarak dağıtmıştır. Zırtıloflu, Türkîş'ın doktrinden yoksun bulunduğunu ifade etmiş, «Başta Halil Tunç olmak üzere Türklş'ın bu günkü icracılan bürokratik solculardır. Görerleri icabı solcu olmak zorundadırlar. Bunu ıdrak etmeseler de belli ki sezmlemekte olduklan için raporlarmda demokratik solu benımser uslupta olmak mecburiyetınde kalmışlardır» demiştir. Salonu terkediyorlar Bunun üzerme Sosyal Demokratiar Divanın usulsüz sayım ysptığım belırterek önce salonu terketmek tstemişler, sonra da arka sıralara oturmuşlardır. Baş kan Zekı Gedık, arka sıralara otura : Sosyal Demokraüan salon dışında kabul edeceginl söyleanışse de itirazlar üzerine kararını değıştırmiştu. «Amaçlar» başlıklı 4. maddenin yeniden düzertfenen şekli ve buna bağu ek bır uygulama fıkrası olarak TürkIş'in partilerle orşanıl: bağ kuramayacaklannı ve sıyasî görüşün saptanması ıçm de genel kurulun üçte iki oy çoğunluğunu öngören 18. fıkra, çeşitli tartışmalara yolaçmış ve yapılan oylama sonunda üçte ikj çoeunluk saglayamıyarak beraber müzakere edildıği diğer 8 fıkrs. ile beraber kabul edılmemış ve bunların yenne eski fıkra'ar avnen kalmıştır. Parti destekleme Ancak, 18. fıkranın bağlı olduğu 4. maddenin tümü oya sunulımca Baskan, tiçte iki çoğunlufun saŞlatıdıSmı belirtmis ve Türk İş bövlece rjarnierle organık bağ kurma ve bır siyasl partiyi destekleme için çpnel îoırulun üçte iki orantnda oyunu sağlama ılkesıni kabu) etmıstır Bun dn önce bu retkı Genel Yonetim Kurulu'nun idı Daha sonra Yönetim Kurulunun üye tesküâtların bepsınden birer temsilciyle meydana gel'nesini öngören değişiklik Bnerisı reddedıîince Sosyal Demokratlar bağırarak salondan ayrılmışlardır. Bu oylama da, daha önce kabul edilen üçte iki esasma göre yapılmıştır. Kendilerivle gdnistüğümüz ban Sosval Demokratlar, alınan f.ararın tüzüğe aykın oldugunu oelirterek, iptalı içm adll makamlara ba^vuracaklannı söylemiştir. Daha sonra Komisyon tarafmdan getirilmiş degişiklik önerileri kabul edilmiştir. Celâl Bayar (Baftarafı 1. Sayfada) tam Te kamil bir başanya ulasmasını dilerim. Vatanperver Trabzonlu arkadaşlan sinesinde toplayan kongreyi muhabbetle selâmlanm.» Eski Başbakan Mendprfs'in oğlu Aydın Menderes eski Cum hurbaşkam Bayar'm torunu Atılli Celâl Bayar ve 5 binden fazla partilinm buluiduğu kongrede, Konya bagımsiK miUerrekıli Etem Kılıçoğlu da DP'ye gırmiştir. Bir Sovyet (Bastarafı 1. Sayfada) cesetlerini enkaz arasından çıkarmıslardır. Kaza yerine ilk gelenlerd'en itfaiye komutanı Grenier, daha facia alanına ayak basar ba=maz, uçağın pılotunun cesedini, daha dogrusu bu cesetten kalan parçayı bulmu«tur. Komutan Grenier'nin bulduğu, paramparça olmuş bir paraşute bağlı et parçasıdır. Bundan az sonra, tamamiyle yıkılmış olan bir evin enkazı a!tında bir kadının başı kopmu^ cesedi çıkarılmıştır. Yine ayrı enkazın altından on yaşlannda bir ki7 çocugunun ikive bolunmüf cesedı çıkarılmıştır. İtişip kakışmalar Kongrenin öğleden sonrakl Yer seçimi ı Bize verüen bilgiye göre, Toptancı Hali, yer seçıminde, planlama iikelerı ısığında kullanılabilecek en önemlı noktalan, «üretım bölgelerinden gelen yol durumuna gbre kolay yaklasıla ' bilır olma1!!, şehir içi dağıtım ' kolavhğı, fıziki alan yetersizliğı \e gerçekleşme kolaylığı, en son olarak da şehır gelişme alternatıf planları Ue tutarlıhğı» ! m kap'amaktadır. | Bilimsel olarak yapılan çalış1 malar sonunda, Ankara toptancı' hali Atatürk Orman Çıftuğinden I bir bölümde kurulması uygun bu lunmuştur. Uzmanlar, genia bir bölgeyi belirlemektedır, ama İ114 Dtinyada Bngün (Bastarafı 3. Sayfada)' Bu bakımdan bir devnm ve temel felsefesi açısından gerçek Cumhuriyetçilik olmasa bile, Pa | padopulos'un son kararı olumlu ' dur. Kendısıni bu karara ıten ı sartlar, bir gün gelecek, ülkeyı daha ileri çözümlere itecektir. Soz konusu çbzümler Içinde, Papadopulos ve benzeri çağ dısıiıklara yer olmayacagını soylemek gereksizdir. Papadopulos, Yunan kllisesi ve armatör milyarderlere dayalı garip düzenl İle, beürsiz bir kadertn yolcusudur artık.. Film festivalinde (Bastarafı l. Sayfada) Bu arada Festnaı davetlilenn den çogunun kaldığı Konyaaltı Plâjında güvenlığın olmadığı ve çirkin olayların roeydana geldığı belirtılmıştir. Bır daveUlnin kal djğı odanm kaptsımn sorlanarak ıçeri ginimek ıstenmesi polıse bıi dınunış, bır kadın davetU de karanlıkta ıkı kişinin kendisine sarkıntıhk yaptıgını llerl tür. (a.a • THA) (Dıs Haberler Servlsi) ki çiftlUc arazisi dememektedlr. Mehmet BARLAS,