Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 24 Mayis 1973 ir gazete haberine göre THT Genel Müdürü Musa Öğün TBMM Kamu Iktisadî Tejebbüsleri Karma Komisyonu'nda TRT'nin faaliyetleri ile ilgili açıklamalarda bulunurken «Halk, ekmekten önce TV istiyor» demişti. Gerçekten de 1972 yıhnda, televizyonun kurulacağının açıklandı ğı illerde bu işlemi hızlandırmak, öbür illerde de komşu illerdeki TV sinyalini yardımcı vericilerle alabilmek için büyük kampanya açıldı. TV vericisi dikmek ve TV sevenler için dernekler kuruldu, pa ralar toplandı ve TRT ile ilişkilere geçildi. Kısaca sı. son yıllarda halkımızın ortak bir amacı gerçekle? tirmek üzere bu denli büyük bir çaba gösterdiği ve bir araya geldiği pek gönilmemLştir. Bu çabamn içinde bulunduğumuz yılda da. daha sonra da sürüp gideceğine emin olabiliriz. Çünkü televizyon bugünkü programlarıyle alısılagelmişin ötesindeki leri yalnız büyük kentlerimize değil, artık şimdi yavaş yavaş Anadolu'nun en uzak ve belki de en Ihtnal edilmiş köşelerine dek götürmektedir. Ceşitli sorunlan bulunan, belki geçimini bile ye terli bir şekilde sağlayamayan, yıllardan beri üze rinde durulsn çözüm yollanna kavuşamayan i n . sanlann ayaeına dek gelen futbol maçlarmın. oralara pek uğrayamayan ses ve saz sanatçılannın, bambaşka bir dünya olarak düşünülen Avrupa'daki EDor karsılasmalarının ve şarkı yan?malannın. hattâ Av'daki faaliyete ait görüntülerin yarathğı etkiyi küçümseyemeyiz. Tüm bu yayınlan izlemeye başlayan kimselerin, öteki bazı ülkelerdeki gibi, Rünlük çalkantılardan televizyon sayesinde pek de farkında olmadan kaçtıklarını ve bu «elektronik gıda» ile beslenmeye başladıklarım da görmezliğe gelemeyiz. B Olaylar ve görüşler Ekmek mi, Televizyon mu? Mahmut T. ÖNGÖREN levizyonumuzun genişleraesinin aınacı, «Uzay Yolu> programındaki yakıçıklı Kaptan Kirk'ü tüm Anadolu'ya tanıtmaktır. ö'.ümünden sonra ünlü yazarımız Kemal Tahir'e ait bir program yayımlamamıstır televizyonumuz ama Anadolu yavaş yavaş Ajaks futbol takıminın tüm oyunlarını en ince ayruıtılan ile tanımak ve belki de benim, semek üzeredir. Televizyonumuzun programcılık anlayışmda edebiyatımıza ve folklorumuza ait yayınlann da yeri yoktur. Fakat Kaptan Kirk'e. gizli ajanlara, «Sirk Dünyası>ndaki bizim yaşantımıza hiç uymayan insanlara ilâve olarak şimdi de «Kaçak» adlı yeni dizideki Dr. Kimble Anadolu'nun belki de hiç doktor girmemiş bölgelerine dek giderek oralarda yepyeni, ama bomboş bir dünya yaratacak. her halde o denli bir başarıya da ulaşacaktır ki Yeşilçam onu kopya ederek bir film bile ortaya çıkaracaktır. Dr. Kimble'in serüvenlerinin televizyonumuzda bir yıl süreceği söyleniyor. Oysa Dr. Kimble en azından bes. yıllık fîlm stokuna sahip btılunuyor. Çünkü yalnız Türkiye'yi değil, tüm geri bırakılmış ülkeleri etkisi altındn tuian dizi filim kaynakları, sistemli ve yeterli film stoklan ile tedbirlerini almıştır. Dr. Kimble her bölümün sonunda, kansını öldürdüğü kanısıyla kendini izleyen polis hafıyesine tam yakalanacak iken kurtulup kaçmakta ve böylece ertesi hafta bir başka kovalamaca hikâyesine fırsat çıkmaktadır. Işte doktorsuz Anadolu böylece televizyon sayesinde bir doktora kavuşacaktır ama o da kendi derdinden ötürü, bizim insanımıza bir yardımda bulunamıyacaktır. Yıllarca bir sanığı ko valadığı halde bir türlü onu yakalayamayan polis hafiyesinin mesleğini küçük düşürüp düşürmediği de her halde sansür kurnlumuzu ilgilendirmesi g« reken br baska nokta, belk de sorun olacakür. Işte Türkiye'de durup dururken bir de «önce ekmek mi? Yoksa teievizyon mu?» diye yepyeni bir sorunun çıkmasına yol açan bu «elektronik gıda» yukarıda kısaca örneklerini vercfiğimiz yabancılaşma ile sözde ekmek yerine geemektedir. Yabancı kaynaklı yayınlardan uzak durabilmek busün için ne denli zor bir iş ise, bu gibi programlara tüm kapılarımızı tamamen kapamamız da o denli yanlış olur. Fakat bu arada da iç kaynaklı yayınlara yer verebilmek ve bu iç kaynaklı vayınlann valnız eğlenceli ve oyalayıcı olmamasını satlamak üzere TRT Televizyonunun yent program yöntemlerini geltstirmesi şarttır. Fakat bu noktava ula$abilmek için genis bir görüşe ve güdümülü bir yayın politikasmdan uzak durmaya ihtiyaç vardır. rilmiyor. Üstellk bu gibi davramşlara başvuranlann meslekten gelen kimseler olduğu düşünülürse, ortada ne denli dar bu program görüşü nün buiunduğu kendılığinden anlaşılır. Yıliarca önce yaymlanmış olan «Yaşasın Edeblyat» adlı programın adını bugün yine kullanmaya kalkan ama içinde ınceleyecek olduğu edebi kişiyi sansür kuruluna onaylattıramadığı ıçın önceden üân ettıği tarlhte yayınlayamayan bu TV yönetimlne belki pek çok kımse kızacaktır. Fakat her halde eski programlarını kırpıp Kirpıp bugün yeniden yayınlamaya kalkarken bu eskl programların yayınlandığı günlerde «maksatiı yayınlar yapmak ısteyenler vardı> gibi suçlamalarla ortaya çıkan sorumlulan ve eski günlerdeki yayınlann «kızıl boyal:» olduğunu TV izlemediğı halde ileriye süıen yazarları ciddiye alraak bir hayli güç olsa geretctir. (Bu yazarlardan birine gönderdiğim cevabın kendine ait sütunda basılacağını tüm iyi niyetımle beklediğımden, burada aynı konuya değınmeyi gerekü görmüyorum.) PENCERE insan Hakları Sözleşmesi 1949'da kurulan Avrupa Konseyi*nln en önemli başansı, 4 Kaçım 1950de Roma'da «Avrupa tnsan Haklan ve Temel Özsürlükleri Kornnu Sözlrsmv5İ»nin onaylanmasıdır. Bu sözleşme. AvniT)a Konsevi Danışma Kuruluyle Bakanlar Komitesinin isbirligi ve çahalanvlp hanrlanmıs. OVP ti'.kelerce imzalanrmştır. însan Haklan SBzleşmesi. daha sonraki yıllarda ek protokollarla Rüçlendirilmiş. kap=;amı genisletilmiştir. Türkiye. tnmn Haklan ve Temel özsrürlükler Sözleşmesini tmzalarmstır.. Buna ?öre Ülkemizde yasayanlann güvenlik altına alınan haklan şöyle özetlenebilln 1) Yaşama hakkı Sözleşmenin 2'nd maddesine göre herkesin yaşama hak kı yasavla içonınur Herkes vasama hakkma sahiptlr. 2) tskence ve ezivet vasaŞı Sözlesmenin 3"Uncü maddesine söre «hiç kimseye işkence ve insanlık dışı. ya da küçük düşürücü ceza veya eylem uyeulanamaz.» 3> Kölelik ve zorla calıştırma vasagi Sözlesmenin 41mcü maddesine ?Sre «kimse köle veya kul olarak tutulamaz.» Kimse zorla çalıştınlamaz. Ancak bu konuda bazı istisnalar vardır. rutukluhık halinde. askerlik hizmetinde. toplumnun vaşaırunı tehlikeye sokan bunalım veva relzele sribf dtırumlarda. ve vurt, ödevi sayılan ke=imlprie zorla calıştırma uygun görülebüir. 4) özırürlük ve çiivenlik hakla Sözlesmenin 5'inoi maddesine göre «herkes özsrflrlUk ve güvenlik hakkma sahiptir.» Ancak bir mahkemeden hüküm , piydikten sonra tutuklanabilir. Bu ru'v.klanma bir ceza mah kemesi karannın uvfrulanmasıyle ilsilidir. Baska bir nedencten ötürO rurulan M'1 «hemen yargıç önüne çıkanlacakcr.» 5) Yarçır» deçıtn ilkeler nAdaletli vanplama ilkesi» lddiayla savunma arasinda esitli&i eerektirir. Sanık. hüklim eiyinceye kadar masum savılır. Sanıga savunma yolunda her türlü naklan tanımak gerekir. Bi haklann »çinde savunmavı hazırlavabiimek İçin sanıgın <?erekli zaman ve kolavhğa sahip olması. iddia makamına eşit sartlarla tanık dinietebilmesi, sanığa gereginde para.«ız avukat sajHanması da vardır. Yargılanma alanındakl bu İlkeler vanında «suç ve cezalann hukukiliği ilkesi» de bulunmaktadır. 6) Herkesin özel ve aile nayatına >ıori)tuna ve rıaberleşmesine saygı gösterilecektir Her»es d'isünce. vicaan ve haber özgürlüğüne, »aldınya uğramadan toplanma ve dernek feurma nalilnna sahiotir 7) Herkes alle kurma hakkma sabiptir. 8) Eğitim hakkı Sözleşme 2'nci maddesine göre. «ogrenun bakkı kiınseden esirgenemez.» * Avrupa Konseyl, İnsan Haklan ve Temel «"iısrürlükler Sözlesmesine Uyelerinin saygı duymasını rtnEörn»ektwlir Üye devletler, Sözleşmeyi uygulamak zorundadırlar. Bu alanda mekanizmamn nasıl çalıstıg.rıi anlavablmek için şu ilginç olayı hatırlamakta varar rarcbr: Sözlesmenin 6'ncı maddesi üye devletier«eki ktsUet* «adaletli varçılama ilke^t»nrten varaılunma nlanajı «»rlar. A\iısturya Ceza Usulün.ie Başsavc . ıLrt cnaJık^mpniu e5rüşmelerinde ba»r botanmak vetkısıue kaounrD sahipü. Savcı. mshkentede tarat olduğu için vareıç'aı Sıınılo «rfirüşmelcrinde hazır bulunması «akıncalj çörülıtü. Bu konuda tnsan Haklan Komisronnna sıka?et'et otdm. Rjmisyon şikâveti ınceleyerelc haklı buldj Bunun üzerine Avusturya devırti, Avtıstuıy* Ceı» Csulü Kaaununda değisiklik vaparck, tnsan baklan Söaleamesine trydu. Görüldügü gibi Avrupa Konseyınin Uyeleri ımzalsdıklan antlaşmaların geregini verine getirmek için lc ti'iınık.ta lüzumlu degişiklikleri de yapmaKtaJiırıar. Avrupa Konseyine üye devletlerden bazılan. vatandaslarma doS^ndan doğruya Avrupa Konseyi'ne başvurmair yfctkısınj tanırnıştır. Bu dururaa göre herhangi ftir İSTeçn. t»va tzlafdalı, tnsan Haklan ve Temel özgürlüklere aykın bir durum karşısında Konsey'e basvurabilmektedır. Avrupa Konseyl. İnsan Haklan ve Temeı Ozgürfukler konusunda Batmın ortek mirasını üye d«vlet t.>plurrıJannda seçerli kıtaıak üstüne kurulmuştur, ştai'Üye kadar bu yoldaki eabaian küçümsenemez. Nerde O Yönetici Eski TV programlarının suçlamalanna yer veren yazarlar gerçekte bugünkü güdümiü televizyondan tia yakınıyorlar. Bir başka deyişle, bugünkü boş, dolayısıyla «boyasu» olduğu anlaşılan televlzyonu eleştirebilmek bazı yazarlar için ancak eskiyl de kötülemekle mümkündür. Fakat bırakalım onlan. eski TV yayınlarına atıp tutsunlar. Hiç olroazsa, bugünkülerin yetersizliklerini görebilecek kadar sagduyu sahibı bulunduklannı ortaya koyabilmelerl böylece önlenmez. O halde bu boş ve kuru yayınlan ekmekten de üstün tuttugu sanılan halkımız mı işin içyüzünü göremeyecek kadar sağduyudan uzak? Halk kendine ilk verileni daima kabul erfecek, ancak daha iyisi verildiği zaman eskisiyle bir karşılaştırma yaparak hangistnın daha yeterli olduğunu kararlaştıracaktır. Bu her ülkede seyirci ile llçili bir kuraldır. O halde tüm sorumluluk TV yayınlarını yönetenlerde toplanmıştır. Acaba özellikle Anadolu'nun blrazctk olsun ekmefinl televizyondan çıkarmasına yardım edilemez mi? Yani televizyon Anadolu'nun kalkınmasında yardımcı bir rol oynayacak duruma getirilemeı mi? gurası gerçektır kl. bugün «önce ekmek, sonra TV» denilmesini sağlayacak güç, ancak (füdümsüz politika izleyen yöneticilerin elindedir. Fakat bugün böyle yöneticiler nerededir? Yabancılaşma Bugün TRT Televizyonu'nun programlan lneelense, belki Türkiye'de hazırlanan yaymların dış kaynaklardan sağlanan programlara kıyasla daha üstün bir sayıya vardığı göriilecektir. Ne var ki. halkımız üzerinde çok daha fazla etki yaratan yayınlar Türkiye dışından gelenlerdir. TRT nin pro«rramcılık anlavıjı da bu görüşü destekier bir şekilde gelişiyor. Son iki yıl içinde Atatürkçülük devrinin başladığının ilân edilmesine ve Cumhuryetimizin 50. yıldönümünün yaklaşmasına rağmen, giderek Anadolu'ya da yayılmakta olan teievizyonumuzda. ulusal günlerin dışında. Atatürk'e ya da Atatürkçiilük anlayışma ait bir projçrama rastlayamazsınız. Ulusal günlerde yayınlanan programlann ne denli baştan savma bir çiigide hazırlandığını ise çesitli yazarlar defalarca belirtmis bulunuyorlar. Türkiye'nin son yıllarda gecirdiği buhrandan sonra samrsınız ld te Boyalı Programlar Bugünün güdümlü program politikasını yürütebilmek üzere başvurulan yollardan birl televizyonumuzun ük üç yılını kötülemek olursa, Türkiye'de TV programcılığı nasıl gelişebilir ki? Sözgelisi ilk üç yılda «Çsğdaş Türk Edebiyatından Örnekler». cBir Günes Battı» ve «Yaşasın Edebiyat» adlı üç ayn dizi İle edebiyatımiza eğllinmişken. bugün değil kaybettiğimiz degerli yazarlarımıza ait bir programı, yaşamakta olanlara ait bulunanlan bile izleyemiyoruz kendi televizyonumuzda. Bugün, balta girmemi* ormanları «Çenjel» baslığı ile konu alan bir program, adının ilk harfi kslcfınlıp, sonuna da bir «s» konulduğu zaman ortaya «Engels» adı çıkar düşüncesiyle yayınlanamıyor. Bugün sesi, sakıncah bir kişi olduğu üeri sürülen bir halk türküsü okuyucusuna benzedigi İçin blr baska halk türküsü okuyucusuna TV yayınlannda yer ve ILKYAZ YITİKLERİ OKTAY AKBAL Evet Hayır • lkjaz ayları ede'biyatmtızın en değerli kişilerini yitirdigiI miz bir zaman parçasıdır. Romancı Abdülhak Şinasi Hisar • 3 Mayıs 1963'te, Orhan Burian 5 Mayıs 1953'te, Kenan Hultısi Koray 23 Mayıs 1943'te ölmüşlerdi. On yıl yirmi yıl otu» yıl... Ölmeyegör, zaman öylesinc hızla akıp gider ki! Yalnız bun Iar mı? Sait Paik 11 Mayıs 1954'te, Memduh Şevket Esendal 16 Mayıs 1952'de, Ataç 17 Mayıs 1957'de çıkap gitmişlerdi dünyamızdan... Hisar, edebiyatımızın önemli yazarlanndan biridir. «Fahim Bey ve Biz» romanmın geleceğe kalacağına inanınm. Bir ç»gı. bir yok olmuş dünyayı veren bir kitaptır. Eşi benzeri olmayan bir dünya. îyi olmuştur belki de yitip gittiği. ama Hisar'm Jdtaplarmda her zaman bulacagız onu. «Çamlıca'daki Eniştemiz» «Boğaziçi Mehtaplan», «All Nizami Bey» vb. de Türk edebiyatında yeri olan yapıtlardır. Ahmet Hamdi Tanpınar nasıl birdenbire «lceşfedildl» ise, bir gün Hisar'ın yapıtlan da, uzun araştırmalara, ineelemelere konu olacaktır. Orhan Burian... Bugün «Yeni üfuklar» ve Vedat Günyol'un benz«rsiz dostluğuyle hatırlanan bîr sağlam aydm. Pröfesördü, çeviriciydî, yazanfr. Genç yaçta öldü. Umutian ysnda bır»karak... Kenan Hulusi'yi lse unuttuk çoktan. Oysa 1940'lann en ünlü bir öykücüsüydü. Eğitim Bakanlığı öykülerini bir kltapta topladı yakınl.rda. tyi etti. ölmek, unntulmak oluyor bazı yazarlar için. Yeterince Un yapmamıs, ldşiliğini taıbnl ettirememiş yazarlar İçin özellikle. Otuz yıl geçmiş, Kenan Hulusi unutulmus. Bugünün edebiyatçılanndan kaçı tamr Kenan Hulusi'yi, 1943 yıhnın tifüs salgınında ölüp giden blr yedek subayını ikinol dünya savaşı günlerinin... Sait Paik, Ataç, Esendal da Mayıs ayi yitilderindendir. Sık sık anılır bu üç yazar. Üçü de önemli klşilerdi, aync» ya?adıklan günlerde etkinliklerinl duyurmuşlardı... Sait Faik'in öylriilorirJn çoğu ölümsüzlük çizgisine ulasmıstır. Eskimezler, bir kez okunmakla kalınmazlar. Zaman zaman açar okursunuz, yeni bir tadtır. Bir mutluluk duyarsınız okurken. Bir «Stelyanos Hiristopulos Gemisi», bir «Kameriyell Mezar», bir «Hişt Hişt», bir «Dülger Balığınm ölümü», blr «LOzumsuz Adam» öyküleri unutulabilir mi? Sait Faik yaşajacak türkçe yaşadıkça... Etkileyerek kuşaklan... Büyük bir vazar olarak. bize bir düııya getirmi: bir yaratıa olarak... Ataç bir tüyüJ denemecidir. Bir sanatçıdır Ataç. Eleştirma alanmda yazılar yazdı, ama eleştirmecl olarak kalamadı gelece ğe. Bir yön veren kişıydi, bir anlam auyuran öncüydü. KuşaJtlar onun etkisiyle yetişti. Kitaplarmdakl yazılan okuyun. D«ha dün yazılmış gibi geiecek size. Öylestne taze, yakın, lçten... Oysa içtenliğe kızardı, içtenligin bir erdem olmadıgını söylerdl edebiyatta. Haklıydı. Yapay içtenlik bir şiirde, bir öyküde, blr deneme parçasında sıntırsa, göze batarsa kalır mıydı o içtenlik görüntüsünün önemi, degeri? Esendal, ya Esendal? CHP Genel Sekreteri, büyükelçi; milletvekili, politikanın önünde bir kişi. Bir yandan da MŞE imzasıyle, daha başka takma adlarla o birbirinden ilginç öykülerini yayınlayan yazar... Niye saklandı takma adlarm, narf lerin ardına? Edebiyatçı görünürse politikacı kişiliğmin önemini yitireceğine mı inanıyordu, ondan mı? Sanmam. Esendal'ı bir kez gördüm, 1951'deydi, Türk Dili dergisı çıkmak üzereydi, Ataç'la evine gitmiştik yazı istemeye. Anılannı dinledik hepsi birbirinden ilginç anılarını. Pek çok öyküsü vardı yaalmış, ama yayınlanmamış. Onlan derleyip topariayacaktı. Ne ol du o öyküler bilmem. Öykülen kısacıktır, abartmasızdır, lnandırıcıdır. Gücü, o benzersız yalıniığmdan geUr. Edebiyattan anlamadığını söyler soruldugunda. ama nice «Edip»ten daha güçlü olarak anlamıştır edebıyaUn öneminı. Edeblyat yapmak istememıştir de ondan... Edlp olmafc istememiştir. Olayların içinden en anlamlı, en etkili yaşam parçacıkiarını seçmiş, edebiyata kazandırmıştır bu edebiyatsızlıgıyle. Kalıcılığı bundandır belki üe... Evet, Mayıs ayı edebiyatımızda en değerli kişileri yıtirdlfimiz btr zaman parçası. Ama HaıJran öyie değil ml sanki? Bakm bu yılın Haziranında ikı büyük şairımizı anacağız. Biri öleli tam on yıl olmuş. Biri öleli kırk yıl... Nazım Hikmet 3 Haziran 1963'te öldü. Ahmet Haşim ise 4 Haziran 1933'te... Onuncu yıl, kırkmcı yıl... Zaman geçer, sizin için bizim için... Gündelik yaşamın insanlan ıçlndlr zaman denen şey. On yıl geçse de Nazım'ın ölümünden ne çıkar? Nazım Hikmet şaır olarak bugün yaşadığı günierdekınden daha güçlü. Daha çok hayranlık toplüyor, şiiri çevresinde bir sevgi, bir saygı yaratıyor. Düşüncesine, ınancına. ister katılın tster katılmayın, şiîrini okurken bir ürpertı. bir heyecan duyuyorsunuz ya, du yacaksınız ya, pelecek kuşaklar da bu duygulan paylaşacaklar ya, yeter... Ahmet Haşim'in ardından kırk yıl degil isterse elli yıl geçse önemsizdir. Yasıyor Haşim. Dili yüzünden anla sılmaz duruma gelse de bir çok şiirleri, anlaşılan mısralan, yeti yor yaşamasına. «Ağır ağır çıkacaksın bu merdiver.lerden» demişti. Ağır ağır yaşamasını sürdürüyor zaman içinde. Sanatı, şiiri, edebiyatı yaşamın en büyük degerlertnden biri, en başta gelenı, insanı ınsan edeni, yaşamı yaşam edenl bilenler için böyledir. Bir şaır, bir yazar gerçekten fcalıeı bir yapıt bırakmışsa ölmez büsbütün. Sait Faik gibl, Hisar gibi, Esendal gibi, Ataç gibi, Haşim gibi, Nazım gibi yaşar «ıder kuşaktan kusağa... uilllllllllllllllllllUIIIIMIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIb ygarhk lnsanlara bedellnl ödetiyor. Çelik yapılar, büyük şehirler, otomobiller ortaya çeşitli sorunlar çıkanyor, Bunalan insanlar. hava kirlenmesi, ölenler, yaralılar uygarlığın Onceden pek de hesaplanmayan diyeti. Bunlann arasmda trafik sorunlan özel bir önem taşıyor. özellikle. ülkemiz gibi uyg&rhfc yanşında gerilerde kalan ve bu gelişmeye ayak uyduramayan ülkelerde sorunlar gitgide büyflyor. Trafik kazalan ve bu kazalann yol açtıjh ölümler, yaralanmalar millt bir sorunumuz oldu. Halk sağhgını bu açıdan çok flgflendiren trafik konusu, tıbbın da eSilmesl zorunlu olan blr sorundur. Trafik tıbbı özellikle İki bölümde önemlidir: Kazalan önleyicl tedbirler, kazadan sonra süratle almması gereken tedbirler. Bu bakımdan, artık trafik serununun halk sağlığı açısmdan ele almması zamanının geldiği, hattâ geçtiği inancındayız. uI TRAFİK VE HALK SAĞLlCl... Sonra, özellikle kazalann çok irörilldüğu bölgelere, ulaşımı kolay verlerde «acil tedavt» ile ilgili tıbb! ve ulasıma ait olanaklar Dr. Erdal ATABEK sağlanmalı, son olarak da önemli yol kenarlartnda bulunan hasmalarda gBsterilen «Aşk böcegi» görme, Işitme, «inir sisteml, do tanelerde (trafik kazalan bölümü» kurmak zoriinludur. Kaza filminde insanla araba arasında laşım sistemi bakımlanndan kusırasmdaki <tsüati hftber ulaştır ki ilişki ilginç, biçimde işlenmek sursuz şekilde muayene edılmetedir. Bu konunun sosyal psiko leri, sık sık trafik hekimleri ta maunın önemini bilerek gerekll loji açısından incelenmesi zorun rafmdan şoförlerin yukarda be haberleşme tedbirlerinin da alın lirtilen hususlarda muayene edil ması gereklidir. ludur. Trafik kazalannm araba çok meleri ve yurdumuzda trafik heSonuç luğuyle ilişkisi fazla defildir. Ni kimligl bakımından araştırmalar tekün, ülkemlzde fert başına ve yapılarak kaza nedenleri ve İnsan • Trafik kazalannı Cnleraek ülkilometre" ksrayolu başına düşen fiişkllerintn meydana çıkanlması tasit saytsı çok ohnadıfı halda Bereklidir. Artıic trafik hekimU kemizin başta gelen »maçlannkazalarda ölen ve yaralananların ğinl, "bir uzmiBlık dalı sekllnde dan birisidir. Arastırmalann Qrtaya koyduğu gerçekler, kaza negeliştirmeliyi*. sayısı daha çoktur (1). denlerinin çogunlukla araç sürenlere ait olduğunu göstertnektedir. tnsanlann genel flzyolojl1000 ktsiye dfişen Milyon tasıt kflometreye lerinin, sinlr ve ruh risteminin, motorlo tasıt düsen dolaşun sistemlnln lyice bilinmeYaralı ( 1 9 M ) Üike aayuı (1868) 0» si, onlaruı kişillkleri, »raç sürmeye karşı eğilünlerl, yorgunluk 2.33 1. Almanya 204 OM lan, uykusuzluk anlayiîlan araç 1.36 2. îngiltere 230 0.05 sürücü olarak büyük önem tası226 18» OM 3. Italya maktadır. Zaman zaman bu açı3.16 56 4. tspanya 0.13 dan yapılacak muayeneler, tıbbl Üz6 3<<6 27 5. Yugoslavyı l egitiın kazalann önlenmesine bü9 6. TÜRKİYE 0.38 1.75 yük Clçüde yardımta olacaktır. Kazadan sonraki t«".bırlerin finemi de acıktır. Bütün bu tedbirlerle 1960 vılında 1552 olan Ö l H Görtildügü gibl, tasıt sayısi çok Kazadan Sonra.. ve 7897 olan yaralı sayısının, 19(59 olmadığı halde, kaza oranı va vılında vardığı 3760 ölü ve 17233 ölü oranı çok yüksek durunıdaTedbirler ne şekilde alımrsa yız. Birbirini tamamlayan bu cüınsın kazalann gene de olabl yaralı sayısının artmasına engel olacagı. hattâ azaltacafı lyimser bilgiler bizi, taşıtlan sürenlerle leceğinl kabul ederek kazadan bir tahmin sayılmamalıdır. daha fazla ilgilenmeye zorlamak sonrakl tedblrlere özel blr önem tadır. vermeliyiz. Bu tedbirlerin başında tasıt sürenlere ve Ugill berTasıt sürücülerl, sadece kazaya yol açtığı andakl davranısıyle de kese «ilk yardım» esaslannı öğ (1) Katkmmm Piara. Üçflncfl ğil, taşıtın bakımı, yol koşulla retmek BOrunludur. Sunl soluTU. nyfm 597. ruıın degerlendlrilmesi gibl nedenlerle İlgili olarak da sorumhıluk ta$ımaktadır. Bunlar daha çok eğitimle T» sorumluluk duygusuyle İlgili o t duğu halde kazalara yol açan neSeyir, Hidrografl ye Oşinografl Dairesi Baskanlığından Bildenlerin çoğu doğrudan doğruy» dirUmiftir: taşıtı sürenin sağlık dunımuyle iîgilidir. Oklahoma'da (USA)gon DENİZCİLERE VE HAVACILARA 11 yılda meydana gelen 21.128 otomobil kazasında ölümlerin 55 SAYILI BİLDİRİ •/'o48'inin şoförün uykulu ve yorgun oluşundan meydana geldigl 4 üe 10 Haziran 1973 tarihleri arasmda. saat 08.00'den 18.00'e anlaşılmıştır. încelenen bütün okadar, aşağıdaki noktalan birleştiren laha içinde seyretroe, detomobil kazalannın •/•22'si şofömirleme, avlanma ve bu sahanm 500 metreye kadar olan yüksekrün uykulu olusuna bağlıdır. A liği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. merika Birleşik Devletleri MoKARADEKtZ KIYIKÖY AÇIKLARI törlü Araçlar GUvenllk Bürosu 1 inei Nokta: Enlemi 41 derece 38 dakika kuzey, Boylamı 28 inceledigi ölümle sonuçlanan öderece 06 dakika doğu E 4965 Kıyıköy feneri cari motörlü araç kazalannın 2 ncl Nokta: Enlemi 41 derece 40 dakika kuzey. Boylamı 28 •i40 kadarmda şoförün «yorgun», derece 06 dakika doğu «dikkatsiz» ya da «uykulu» ol3 üncü Nokta: Enlemi 41 derece 46 dakika kuzey, Boylamı 28 duğunu bildirmektedir. derece 05 dakika doğu 4 üncü Nokta: Enlemi 41 derece 44 dakika kuzey, JJoylamı 28 derece 12 dakika doğu. DENtZCtLERE VE HAVACILAKA ÖNEMLE DÜYCRULCB. Ülkemlzde d e sık sık kaza haberleri verilirken, şoförün «uyudUo»'' ya da «uykulu» olduğu (Basın: 15371) 3853 belirtilir. Buradakl uyku, bildlğimiz yatakta uyuma durumundan farklıdır. Yorgun ve uykusuz İnsanlar, özellikle monoton bir İş yaptıklan sırada kısa süreyle «dalarlar». Bu sanlyelerle ölçülen kısa uyku, kendinden geçme ya da dalgınlık hall, süratle giden bir aracın karşıdan gelen bir başki. araca çarpmasına, yoldan çıkmasına, blr hendege ya da uçuruma yuvarlanması İçin yeterli olmaictadır. AC Kalmanm. 1 BeledlyemiM a» 137.103.55 TL. keslf bedelll Karadolap kandaki şeker düzeyini azaltarak mahailesi Saya Yokusu ve sokaklan kanallzasyon tnyorgunlugun artmasma yardımcı jaaü 2490 «ayıh kanunun 31. maddesi gereğince kapalı olduğu da saptanmıştır. Aîkol t*st usulU İle ve özel şartnamesl dahlllnde lhale olunaalma, üzerinde çok durulan ve cakür. bu önemde bir etkendlr. Dikati 2 tşe ait lhale dosyası mesal saatlen dahlllnde Belediye azaltan. ama. buna karşılık insaPen tsleri Mtldürlüğünde görUl«blllr. na yersiz bir kendine (tüven ve3 thale 1 Haziran 1973 Cuma güaü taat 15.00 de Belediye ren alkol, sürücünün kaza yapEncümeninde rspılacaktır. ma olanağiiiı çok arttınr. 4 tsin (feçicl teminatı 8.105.18 TL. dır. Ülkemizde şehlr içî kazalan 6 thaleye lstirak edeceklerin en geç 29 Mayıs 1973 gUnQ sayı olarak daha çok lse de, ösaat 15.00V kadar lştlrak belgelerinj alroalan. lüme ve yaralanmalara yol açan 6 thaleye lstlrak edeceklerin ea az kesif bedeU kadar blr kazalann cogunluâu «ehı/lerarası ıs yapmış Olmalan lazırcdır. tasıtlar tarafından meydana getlf Zarflana fiıale saaUsden bir taat evveltne kadar thsle rilmektedir. Onun lçlndlr kl, aKomlsyonuna teslim etmelerl gerekmektedlr. Posta (»• zun yol sofOrleıinin daha dlkrikmelerl kabul edilmes. kat!) olmalan gerekir. 8 tstfrakçUerta 1973 Tlcaret Odasj belgelerlnl tbraz etnw>Trafik heklmllği, bu alanda lerl gerekmektedlr. (Basın: 15395) 3850 çok önem tasıyan blr yardımcıdır. Şoförlerin ehliyet nrasuıda TEDBİRLE, TRAFİK KAZALARI YÜZDE YÜZ ÖNLENEMEZ; ANCAK SAYISI AZALTILIR. O HALDE KAZA İÇİN DE TEDBİRLER ALMAYA ÖNEM VERMELİYİZ num, kanama hallerinde, kınklarda yapılacak ilk yardımın yapılmayısı yüzünden hayatlar kay bedilmektedlr. Saglık ekipleri yetişinceye kadar. vapılabilecek olanlar bazen sonrakl tedaviden daha deterlldir. Trafik Kazalan.. Trafik kazalannın oluşunda başlıca dört etkenir; bulundugu bilinmektedir. tnsana ait kusurIar (yâni araç sürenlerin ve yayaların kusurlan), mekanik kusurlar (Usıttaki ekslklik ve bozukluklar), önemlisi yoldakilere ait olan topoğrafik kusurlar ve kötü hâva koşullanna bağlı kusurlar. Bu kusurlar arasmda en büyük oran insanlara ait kusurlardır. Karavolları Genel MüdürlüğCnün 1969 yılı bülteninde o .o95.8 oranında. Genel istatistiklerde de bu oran yaklaşık olarak o o85 eivanndadır. Kaza nedenlerinin kusur türune göre dagılımı söyledir: Araç kullanan şoförün kazaya yol açma oranı V«75, yayalann V 2 , araçtakl bozukluk oO •/•4, yol %0J, yolcu VoO.8. Görülüyoı kl, kaza nedenlertnln çogu sürücü. yaya ve yolcu olarak İnsanlara aittir. Yayalann ve yolculann kazaya uğramalan, etraflanna bakmadan ve araç durmadan inme ve yürümeleriyle ilglHdir. Geri kalan büyük bir oran dikkatimizi araçlan sürenlere çevirmektedir. Bütün dünyada araç sürenlerin fizyoloJik ve pslkolojik durumlanna Ilişkln sayısız arastirma yapılmaktadır. Araçla insan arasındaki llişkl sanıldıgından daha karmaşık bir durum gösterir. Bir otomobü, bir ksi?von sadece sa hibüıi ve yüklenen yükü taşımaz. Aynl zamanda, onu stlrene yeni bir kişilik kazandırır. Direksiyon başındaki insan, kullandığı arabaya hükmetmektedir, inu istediğl hızda sürmekte, ona istediğl vönü vermektedir. Hayatta belki niçbir şeyde bulmadıgi üstünlük duygusunu arabada bulmaktadır. Araba İnsanı güçlendirmekte, onun kisiligini degiştirmektedir. Bu sezon sine Okuyucu Mektupları Karakoçan Yatılı Bölge Okulu ve bazı iddiaları Karakoçan Yatılı Bölge Okulundaki yolsuzıu* v s suil«tlj»al \ lddialarınıızı şlkâyet ve ihbar dilekoexenne bafilajarak. detalarca duyurduk. ll^ililerden bir netice alamaymea 6&k&nusa durumu UettJk. Aynca tllmlz Valisı Kay.n Rüat KsoiaD'a «rtyati arzederek duruma müdahaieslnl lstedik Vazıveıtec ook Uzüntü duyan Sayın Valimiz. iddiaları derha! tettk et«r»ceginl vadettiler. Gerçekten de alö aydan oert oesnK'ceoe coDlanan ve hlçbir lşiem görrneyen dilekçelerimla Savm VaOiinlzu) emn lla meydana çıkarüdı. Netice olarak aylardao berl ranlar bu bflviyetlerm) kamufbeklediğimiz t&blakat, tlımiz le etmek, bu masum mlllete llköğretim Teftıs K.urola Bas Atatürk'çü va nullayetcJ Börün kanı Sayın Faziı Kjnal, tlkög mek İçin çadır icurup dört ca retira Müfettisl Sarm Mazhar no menneri birjbtnne yapıstı Sanyaka ile Zülfüktr teen'den np üzerine AtatürkiiD yüca kurulu öo klsilik Dir komisbaçını koyarak önunae millet, yona verilerek S Subat 1973 vatan aiye nuruk itayorlar. tarüıinde cahkikata oaşlandı. (lsim . adrea aaklı) TabJdkat vüdınm tazıyl» yürütülmü?. sömetstre taüü münaseoetiyle oıruldan avnlan öj retmenier tei «aırîvle okuia döndürülmüştü. Ninayet bilâ Polis araçiarı fasıla devam edeo tabkikat tam 25 (Yırmibes) gün devam belirli olmalı etmiş, 27^.ı9Y3 Tünö s kj. ge. iye^ım Oenemesi, mulea tabkikat evrsjcı tamarnlanarak Elâağ Mılil Egıtin» M U lıakkak. «Aydıoian uınıemek» le olacaktır. fcieı varjıiao *enidürlUgune suuuimusrur. lik, bir sonra wlen oilgtsi kıt Iddialarmna oelseiere ve a. taraöndao bozulmasta ve döçık delillere dayayarak ispat nüp eski yer» nm eerrja rüedip, bu taMr miTtetm Dütçe cu edilmefctedir. Meseli 1963' te Necdet Ugur'un bügiii ellesinden doıaylı vollaria vuzbia leri ceplerin* aktaranlan bü ri İle cttîzerılenmjş n Bevneitfln çıplakiığıyle ortaya çıkaı milel Dünya Poas TesklJStı'na dık. Bu tsi yapmakla aavtnçU. uyan oolls arnclan UZUD va bilgili arastırmalar neticesrycL. aynca nrtim bir eörevi reruıe getirdigimia için de eururhıy Dikine oeyaz stvab bovanmaları tVısDUte) eörünme; dnk. gece farlKdUme ıçrodl Fakat neyhat... Ym» hugüne MaaleseJ sımd] oo sene son kadar dosya üzennde blr lşra 1903*16 yapıian reform bolem yapılmamıs olup caten tahMkatm atpbrasnr Isteml zuünus. DOİİS araçiarı tek ren tenliKeiı diKkati yenler elele, eönüı eönüJe ça. ge boyaniü üşmalara sörişmlsierdir. Sün çekmez, eece Börünme». bir dilik çahçmajan şlkâyet edile hususl arac »ey» Vekü arabanln aleyhine saiütlik edeo öğ sı naline sokulmusrur. tsasen retmenlerl esoek ve tek suçu son derece suiTSbmal MUlen milll menfaatıerl korumak o . trafik ooüs aracian. gecelen al lan bu öğretmenJen basia ve memur evıen Rnünae « r za çesitli yollarla ntjratmaya v» man da sebir tcınoe arka soharcama gayest üe atılınolar» kaklarda. ftanve ve lokanta ka başlamışlardîT. Bv mllletın pılanndadır. Armasız poiıs ya fakir oütçesinl sovanJann su« zısı soiavca <?ınu*Tt araba hususi araçtan rarksız oıacak. lan delil ve oelgelerle tspat edilmls lEtmliklen acıklaomış tır. iken. sorumhıiar nedeo mmun tlgililerin; dünia oolis araçUzerio* stmcbye saaar eeitmet ler de bu «uçlan u:bar ve or lannı tetkik edere* N. l'ğur* taya çikartan ö^ertmenJerl es un vaptıgı veniliSı devam ettirmelerini temenm ederek, meye kaiınsıriaı Ute otzlerl umumtm selâmetia' ve emniduşünce ve sUpbeye •evkeden yetinl saglamalann: nca edjdurum bu. yoruz. Ası! Kaldınlması geretsnat ettlginn» roçlan telı ken, motorsıklet ve arabaiartet tahkikat sınsmda lFpetla dakl. rensârenk pareacı dükkânlan hediyesl lâmbalar ve yarak zabıtlara eecırdık YUa binlert buıan «ulistimaUeT re cıncıklardır! UaidOD Enünlö evraklar uzerinâe rapılao tao nfat va sahtekftrüslar ortaya Cumhuriyet caddesi çıkanlmıstır. Oerletj dolandıIstanbul Deniz Kııvvetleri Komııtanlığı Uykululuk İTHAL MALI tLÂN MACNtT Xll Ark Ocaklan taban tamlr ve döğme malzemesi 50 Kg.iık oriiinal torbalarda hemen teslim Avusturya Veitscher menşeli ••••••«••••••.••.••••>««>•••...••• Alibeyköy Belediye Başkanhğından İTHAL MALI | E S = TEŞEKKÜR OP. DR. NİHAT GÜRKAN'A Kardeşimin Guatr ameliyatmı mahir «Utsr.yle VBTJKI. sev S glli abimiz S Tıp FaRültesi Çapa I. Cerrahî Kiiniîr Km^asiütam = ATEŞ 1 ÇİMEKTOSU | Super A12O3 • 69 ' » Normal A12O3 H 49 54 5J Kg.iık orijinal torbalarda hemen teslim Telefon: 49 63 04 49 81 57 45 87 15 fReklSmcılık: 1170) 3864 1 E op. Dr. Ayhan Kızıl, Dr. All Akytlz »e Narko? Mütehassısı = E Dr. Gülümser Çılingiroglu'na ve diğer hsjtarıe Deısoneüne ş E tesekkürü oır borv uıUrım. E r Dr. MJKKTTİN «;KKAN = E Cıunh'inye' 3866 = FıimımııııııııiMiııııııiMMiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııırııııî?