14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 6 Şubat 1973 orkunç bir düş kadar uzun süren 1972'nin önemli tek sanat olayı bence Gaziantep'in bir tiyatroya kavuşmasıdır. Bu açıdan Gaziantep geçen yılın öncü ve örnek kenti seçilmelidir. özgürlüğe kavuşmasının yıldönümünde kapılannı açtığı tiyatrosuyla, sanat alanında da kendi gücüne güvendiğini göstermiştir. Buna önayak olanların adları bu şehrin tarihine geçecektir. Tıpkı BurEa'da Ahmet Vefik Paşa'nın, Istanbul'da Lütfi Kırdar'm, adlan gibi. Kısacası, Gaziantep'te bir tiyatronun açılması, uygarhk yolunda atümış bir ileri adımdır. tleri bir adım olmasına öyledir de sonrası ne olur. Çünkü geleceği, geçmlşten alman örnek dersler üzerine kurmak gerek. Şöyle bir başımızı geriye çevirip bakalım: Rahmetli mimar Kemalettin Bey, başkent olduktan sonra Ankara'nın göbeğine, Evkaf apartmanının içine özene bezene bir de tiyatro kondurmuştu. Bu da o gün için çok ileri bir adımtfı. Ne var ki bu tiyatro yirmi bes yıl kapalı kaldı. Bugün adma (Küçük Tiyatro) dediğimiz şirin bina yıllar yılı, gözönünde sahipsiz bırakılmış. unutulmuştu. 1947'de rahmetli Bakan R. Ş. Sirer'e: Şu bastığınız yer mermerdir! dediğim zaman inanmamıştı da, yerin üstünü kaplayan bir santim kalınlığındaki yağh toz çamurunu sildirdikten sonra aktaş yüzumüze gülünce şaşıp kalmıştı. Bu bir! 1930'da yapılan Türk Ocağı sahneslnl yirml beş yıl sonra alıp (Üçüncü Tiyatro) olarak kullanmak istedlğimiz zaman, içine girdiğimiz gün yanımdakl yabancı ressam: Düşraan çizmesj altında bile bir sahne bu kadar kıvasıya kınp geçirilemez! demişti. Duvara gömülü elektrik borularımn içindekl bakır teller bile sökülmüş, satılmıştı. Vaktiyle o günlcrin örnek sahnesi diyc sözü geeen ve yalnız ışıklandırılması için, binlerce altın harcanan bu sahne. sanki ılgarcılann akınına uğramıs gibi yağma edilmişti. Her bir tuğlasını binbir güçlükle saSlayan Türk Ocağı kurucusu rahmetli Suphi Tannöver'i, burnunu tıkadıgı halde sahneden içeriye sokamarnıst'm. Yirmi beş yıl içinde o pırlanta tiyatro bu seıklı duruma gelmlstl. Bu iki! Genç belediye başkanı Ali Sepici'nin çabarıyle, Ertuğrul Arif gibi usta bir mimarın gönüllü yardımıyle yenid'en açılan Adana Tiyatrosu, henüz pamuk deposu olmadıysa, mutlaka Eskişehir'de yanan tiyatro gibi, evlendirme dairesi olarak kullamlmaktadır. Bu üç! Konya'da, koltuklarım ellerimizle döşediğimiz tiyatronun içinde şimdi cirit atan fare sürüsü acaba kaç mevcutludur diye merak ederim. Bu d"ört! Mersin'de rahmetli vali Sırrı Gür'ün. nice geceler en tatlı rüyası olan, tiyatro sahnesini 1958'de, son gördüğüm gün, içindeki dekor taşıma raylanyle, bana bombalanmıs bir köy istasyonunu hatırlattı. Bu bes! Bir kaç yıl önce açılışı ve güzelliği davul zurnayle duyurulan Kayseri Tiyatrosunun kapısına vurulan büyülü kilit, kaç yıl sonra kimin tarafından sökülecek diye kara kara düşünürüm. Bu altı! Çorum Tiyatrosu, her gece şehirlilere, her gün öğrencilere sanat ziyafeti veriyor mu bilmiyorum. Şayet açıldığından bu yana günde 16 saat görevini yapmıyorsa bu yedi! Zeytinburnu'nâ*aki Küçük Çevre Tiyatro K Olayiar ve gorüşler YENİ BİR TİYATRO Muhsin ERTUĞRUL sunu kapatanlar onun yerin* Taşlı Tarla'da bir yenisini açamayıp da gecekondu semtlerini kaderlerile başbaşa bıraktılarsa, bu sekiz! Ankara'da 67 kişilik (Oda Tiyatrosu) da seyirci bulamadığı için kapandı. Etti dokuz! Günümüz tiyatro dünyasında, nasıl lâboratuvarsız hastane düşünüîemezse, 'deneme sahnesiz de bir Devlet Tiyatrosu olamaz. Atna biz kapatırız da ctuz tiyatrosu olan Istanbul'u doyurmaya kalkarız, gülünç oluruz. Yukarıda sıraladığım k;?a tiyatro Byküsünden sonra görülüyor ki yurdun şurasında burasında aydın bir vali, seçkin bir belediye başkam ne yapıp yapıp bir tiyatro yapıyor, hem de iyi yapıyorlar. örneğin (Karabük)de inci gibi işlenmiş bir tiyatro görtnüştük. Ama sonra seslerini soluklarını işitmez olduk. Şayet o da kapandıysa etti on! Demek önümüzde ders alınacak on örnek var. Bun'.arın hemen hepsinin açılıslarma Devlet Tiyatrosu bir veya iki gece katüır, görüp göreceğin rahmet budjr, der, çeker gider. Bunlar da ya bir açık gözün eline düşer, sinema olur, ya da bir çırpıda kapanır. Bütün bu kapanan tiyatrolar, uygarhktan saptınlmış birer geri adımdır. Bu da gösteriyor ki, bir tiyatro açmak, onu yaşatmaktan daha kolay! Zor olan tiyatroyu ayakta tutabilmek, şehrin kalbi gibi onu işletebilmektir. Çünkü tiyatrosu kapanırsa o şehir yasamıyor artık, karanlığa gomülmüş d'emektlr. luyor ki, gençlerine bel bağlamayan toplum yarınını, geleceğini yitirmiş sayılır. Biz bir adım öne atacaksak ancak onların sırtında iler leyeceğiz. Kendi koltuk değneklerlmizle değü! Her yenl cfoğan çocuk, daha ilk güıvünden koynunu kirletiyor diye, sanki ömür boyu çevresinin içine yestehliyeceğinden korkuyorlar. Bir genç yalnız başına bu işi başaramaz gerekçesiyle, onun üstüne hemen bir (Yönetim Kurulu), bir (Sanat Kurulu), bir (Hesap Kurulu) diye bir sürü karga kafalı safra koyarlar. Bilmezler ki bu memlekette işler gereği gibi yürümüyorsa katasızlıktan değil, boş kafahlıktan hiç değil, daha acıkbsı çok kafalılıktan! Şimdiye kadar hep baslanmızı ortak tarakla taradığımız için sorumluluğu da Arap saçma döndürüyoruz. Oysa her işi, seven bir çılgınına bırakın, tıkır tıkır işler. Karşınızda tek sorumlu da odur. Ama işe her zaman her yerdte olduğu gibi kâğıt kehleleriyle tomar kölelerini karıştmrsanız yürümez, baştan karaya vurur. Bir çok iş kolu vardır ki orada kesinlikle para baş rolü oynar, ama «anat yolunda para, her zaman bütün kapılara uyan maymuncuk gücü taşımaz. Tiyatroda sevgi paradan daha güçlüdür. Yönetici bir gencin tiyatroya olan sevgisi, insanın çevresindekilere sevgisi, benirn seyirciye olan sevghn, senin ona olan sevgin, bizim sanat dahmızda paradan çok daha çeçerüdir. Açılan tiyatronun bir şehirde dikis tutturması için seyirciyi ona sevgi bağlanyle pekişürmek gerek, teyellemek yetmez! Hemşeriye anlatmak ister ki, bu tiyatro gerçekten onun için yapıldı, onun verdiği vergiyle yapıldı, onun eğlenmesi, onun eğitilmesi için yapıldt. Onn buna içtenlikle inana*ırmak gerek. Beylik palavradan o kadar tiksinmiş ki yalnız kulağım değil, burnunu da tıkayıp sonunu ken di ezbere okuyor. lnanıyorum ki genç yönetmen, bütün Gazianteplilere kendi tiyatrolannı göstennekle, gezdirmekle, oyuna geldiği gece oturacağı koltuğu seçtirmekle, beğendirmekle, sevdinnekle işe başlayacaktır. Çehrin nüfusu kadar tiyat> nun anahtarı olacak, bunlan herkese dağıtacak. Bu anahtarlar öz mallarını benimsemenln simgesidlr. Sokaktan geçenleri içeriye çağıracak, burası sizindlr diyecek. Ziyafete Az de buyrun demek, içerdeki yemekten daha gönül alıcıdır. Yolculara anlatmak ister ki bu tiyatro, para kapancası değildir. Bu tiyatro, gecelerine gömiilC, mutsuz insanlan; seğuk, küflü kovuklanndan çıkanp ganatın ocağına, sıcak ve canlı havasına «okmak, her yönden aydınlı ğa kavuşturmak için kollarını herkese açmı? bir kucaktır. Çok geçmeden bir d'e bakacaksmız ki şeh rin bütün aydınları bu gence kol kanat gere . cekler. Ortaya şöyle bir günlük program çıkacak: Sabah dokuz buçuktan on bir buguğa k,adar yashlar saatinde bir emekli, Kurtuluş Savaşından öz amlarını anlatacak, yahut bir öğretmen, ünlü bir hikâyecimizin öykulerini ' okuyacak. On ikiden on üç buçuğa kadar şehirde çalısan memur, esnaf, işçi öğle tatilini geçirmek için tiyatroya gelecekler. Bir Küzik öğretmeni onlara bugün Dede Efendi'den, yaBeettıoven'den plaklar dinletecek. Seyircit nn ' ler getirdikleri sandViçi, nevaleyi yerlerfcen bu bestecilerin kimlikleri anlatılacak. On dörtte okuldan çıkan çocuklar tiyatroyu dolduracaklar. Kendi aralarmda bir piyes için çalısacaklar. On beşte ev kadınlan, kız lisesi öğrencilerinin oynadıklan piyesi seyredecekler. On yedide liseliler başka bir oyun hazırüyacaklar. Yirmide ya şehrin gönüllü s^nat severleri. ya da misafir gezginci bir topluîuk oyun verecek. Böylelikle tiyatro, günlük hayatm tam ortasında şehirlilere günün on altı saatini uyanık, ayakta yaşatacaktır Her gür.ün saatleri böyle doldurtılduktan sonra haftamn gecelerini de çeşitli meslek, değişik simflara ayınnca hiç bir gece boş durmaz, hiç bir şehirli uzak kalmaz. tşte böylelikle birkaç aydın ve dürüst Kişi (Seyirci Derneği)ni kurup ilk kez Türkiye'de önayak olacak, ötekl illere önderlik edecek. Bu dernek üyelerinden ayda alacağı birer lira.ile tiyatronun temizliğine. zorunlu giderlerine yardımcı olacak. Eğer Gaziantep denemesi başanya kavuşursa, 1974'de bütün iller bu yolu izierse yurdun her köşesindte tiyatrolar açılır, yıllar yılı özlenen (Bölge Tiyatrosu) rüyası gerçekleşmia olur. Bu yazılar: bütün eksiklerimiz srasında, bin önemlinin en önde geleni Tiyatro olduğunu hatırlatmak ve savunmak için yazıhyor. Temcid Pilâvı sunmak için değil 1 Atatürk'ün ölümüyle, bir köle saltau gibi sırtımıza torla geçirilen (Geri Kalmışlar)ın kefenini yırtıp atmak ancak kitle eğitimiyle olur. Bu eğitimin kayrnğı tiyatrodur. Tiyatroda adamlar «evgi potasmda yoğurulup insanlıkta birleşirler. Sevgi bütün gerüiklerin tek panzehiridir. Sevgisiz en büyük adam bile, keçi boynuzi] olmaktan Steye geçemez, yOzde doksan beşi odun kalmıştır. Bugün yariik kokusunu ve acısını yürekte rfuyduğumuz, teker teker etimize vurulan bu döğme gerilik damgasını silmek kalkınmakla olur. Kalkmma yolunun tiyatrodan geçtiğini bildikleri için uygar milletler tiyatroya önem ve milyarlar veriyorlar. Bizim kafalanmız . olgunlaşmadığı. çağriaş düsüncelere kılıflık edecek kadar gelişmediği için şimdiye kadar bu kısa yolu seçmedik. (JuUus Bab, 18801955) adlı bir bilge: Geçen yüzyılın tiyatro sanatı alanında en önemli atfımı bu (Seyirciler Derneği) yoluyle hâlkın örgütlenmesidir, demişti. Bence bu yalnız sanat olayı değil, Alman milletinin eğitim voluyla kalkınmasıdır. Çünkü seksen yıllık bir geçmisi olan bu örgüt, yalnız geçen yıl içinde seksen milyon Almanın tiyatroya, ucuz gitmefini sağlamıştır. Haftaıün raporu AMAN, KELLENİZE BtRŞEY OLMAZ! BtR MtLLETVEKlLt, "BU HÜKÜMET RE FORM KANUNLARIKI ÇIKARTIRSA KELLEMl KESERtM* DEDİ. BU BtR FANTEZİDİR VE BOŞUNA ME.YDAN OKÖMADIR. ME LEN'İN POLtXtK KÎŞİLlĞtNl BÎLENLER. KELLELERİNÎ ORTAYA KOYMADAN DA., ONUN REFORMCU DEGİL, MUHAFAZAKÂR BtR POLtTtKACI OLDUĞUNU DİKKATE ALARAK, KÖKLÜ DEGİŞÎKLtKLERÎN YAPILAMAYACAĞINA tNANIRLAR. SADUNTANJU eçen hafta, parİamento içlnde ve dışında kendisine yöneltilen eleştiriler karşısıhda Başbakan savunmaya geçti: «Ne sağclyım, ne de solcuynm» dedi. Tabiî Senatör Ahmet Yıldız ise, Melen, hükümetinı eskisinden de sağda gördüğünü söyledi. 12 Mart doğrultusundaki bir hükümetin kendisinrien bekienen reformcu atıhmlan yapamaması,' ele'ştirilerin dozunu ajttınyor. «Bu hükümet »lart'a kadar tek refonn kannnn çıkartabilirse kellemi keserim» djye, umutsuzluğun doruğuna çıkanlara bye rastlanıyor. 8 Sonuç Bu Bizde Neden Böyle Oluyor? Bu tiyatrolar sahipsiz bırakılıyor da ondan! Hep sıksık duyarız. Özellikle açış törenlerinde turşu kafalı baş eskileri; tiyatroyu halk için, halkin yaranna, onun eğitimine açtıklarını tekrarlarlar. Sonra ne olur? Halk oraya ancak gücünden aşkın para verirse girebüir. Aç adamı havyarcıya, çıplağı kuyumcuya »orlar gibi. Oysa ilk iş, herşeyden önce bu tiyatroları seyirciye mâletmektir. Şehlrlilere kendi tiyatrolarım benimsetmek gerek. Çünkü tiyatroyu yaşatacak insan gUcü seyircüerin arasından çıkacaktır. Taşıma suyla değirmen döndürmeye, dört köşe tekerleği törpülemeye çabalamadan önce tiyatroyu, gerçek sahibi olan seyirciye bırakacağız. Koskoca bir şehrin seyircileri arasında elbette tiyatro seven bir genç, sanat tutkunu bir coşkun vard"ır. Onıı, hiç çekinmeden, hiç duraksamadan, bütün yetkiyle ve güvenle tiyatronun basına geçireceğiz. O, bu tiyatronun bütün harcını, dışanya avuç açmadan içeride sağlıyacak, yoğuraeak, işletecek. Nedense son yıllarda gençlere karşı bâzı çevrede gülünç bir güvensizlik belirdi. Unutu Aslında. refonn ihtiyacının büyük çalkan^ısı içinde. üzerinde talih oyunu oynanamıyacak kadar açık.birpolitik kişüiğe sahip Feıit Melen'e ümit bağlamak ve onu "Refonncu Başbakan" olarak görmege ç'ahşmak", olanaksızdı? Melen, şu kadar yıldır. medeniyetçi bir kitle partisinin içinde merkezci bir hareketin adamı .olarak politika yapmış ve partide sola açılma istidadı belirince öe kendini dışarı atmış bir politikacıdır. Ondan. sola açılmadan başarilamıyacak reformlan beklemek. versizdi., Nasıl kl, eski parti ve çalışma arkadaşı Bülect Ecevit bunu çok iyi bil diği için, Melen hükümetinin leformlan.yapmakla yükümlenmesini gereksiz görüyor: «Sayın Başbakan sadece seçimler yolunu açsın yeter. diyor. Demirel de bu konuda kanaatkârdır. Sıra, Melen hiikümetinin yapacagı reforrolara gelinceye kadar vuslatın başka baharlara kalâcağın dan kuskulanıyor gibidir. • • • « * • ">J ' • • Melen ve Hızlı Reform .« « • Yavaş Yavaş Taraf lısı Melen, politikada eskilerin "muhafazakâr' dedikleri fazla değişiklikten boşlanmayan bir tiptir. £ski partisinde çok sayıp sevdiği lideri ve bir kısıır. arkadaşları, «Bu düzen deiişınelidir» der demez tüylerl diken diken olmuştu Talih onu, duzenin değismes! ve Anayasa. doğrultusunda gelıştirilmesi gibi tarihi öir elkoyma olayımn önemli uygulayıcıSarından biri rojüne getırdı Melen, yağmurdan kaçaıken doluya tutuldu, denilebilir. ÜUte, hızla ve büyük bir istekle ihtiyac duyduğu bir seri reformlan onun yönetimindeki hükümetten beklemeye başlamıştır. Bu reformlar ashnda. lnırulu düzene karşı bir tepkidir. köklü bir değişimdir ve ye«i bir düzenuir: Ne yazık ki Başbakan, böyle biT değişimin adamı değUdir. Bu değişinı demokratik yollarla da vaııılsa. scnuç olarak büyük kitlenin faydasına da olsa. Melen bır operatör değil, bir ilâç vericidir.' Ameliyata ınanmadığı gibi, alısmadığı ilâçlan kullanmaktan da çekinir. ' ' SÖZLER OKTAY AKBAL r M i ı » v ~ ıj • • Evet Hayır ŞİŞMANLIGIN CERRAHÎ TEDAVİSİ errahl, günümüzde yaptığı a;üımlarla altın devrini yaşamaktadır. Yakın TOmanlara kadar c«rrahi ybnden tabu organ sayılan kalbin, yenilenmesi korenerlere yapılan kansımlarla enfarktüslerle savaşılması bugün için aşümış merbalelerdir. Beyin dışında bütün organ ak tarmalartnda teknik yönden başa rıya ulaşılmıştır. Hayat kurtancı, ıstırap dindirici neşter. insanın sağhğı için zararlı hale gelmiş aşın şisman lığın giderilmesi amacı ile yine insanlığın hizmetmde görev almıştır. Şişmanlığı, «Pazla yağlann vücudun muhtelif dokulannda depolanması Ue birlikte olan fizikl bir durum» olarak tanımlamaktayız. Biliyoruz lü, şişmanhkta en büyük etken (»/. 95» kalori alımmın kalorik harcamadan faz lr\ olmasıdır. VUcudun Protein ve karbonhidratlan depolama yeteneği ileri derecede sınırlı olduğundan, gıdanın fazlası her türü yafa çevrilerek depolanmaktadır. Şişmanhk genelHkle eksojen vc Endojen olarak ikiye ayrümak tadır. Gerçekten ştşmanlık ,hem eksojen (Aşın beslenmeden) hem dr endojendir. (Plzyolojik veya psikolojik mekanizmanın bozulması sonucu kalorik dengesizliğe baglı.) Şişmanlarda sindirim ve besin lerin emilme kapasitesinin normal sınırlarda olduğ'' ispatlanmıştır. Endokrin borukluklar ilk olarak şişmanhğın nedeni olmayıp iştahuı açılması veya enerji harcanmasının sınırlanması ile şlşmanlığı davet ederler. Hypotala raus lezyonları iştahın asırı dereoede artması fie şiçmanük yaparlar. Pıtuiter hastalıklar HypotalamiV lezyonla birlikte ise şişman hğı dogururlar. Hipotiroidizm nadir çişmanlık nedenlerinden biridir. Fonksiyon yapan Insiloma kan şekerinin düşmesi sonucu iştahın aşın artması ile şiş manlık yapar. Hyperadrenocortisiaim ve Cushing sendromund?ki şişmanbklar insilomun ve surrenal adenomunun cerrahi olarak çıkartılması ile giderilebilir. Şişmanhkta psikolojik etken lerin rolü büyüktür. örneğin taz la yemek yeme zevki bazen tatmin olmamış sosval. mesleki so runlann ve cinsel arzulann yeri nl alan bir telafi mekanizması olabildiği eibi; çocukluk Droblem lerinden de ileri gelebilir. Şişmaabgın etlolojlsi Ue ilgili çalış tnalar yeni Rörüşler Retirmiştir. Asıl Çetişki Bu bir politik yapı meselesidir, ve Meleni eleştirrnek bir anlamda parlamentonun ve basının en büyük ceUskisidir. Parlamento, kişiliği bu derece açık bır poıititocıya güvenoyu vermekle aslında kendi temel karakıerini, yanı ülkenin politik, ekonomik ve sosyal bünyesinde köklü değişiklikleri yavaşlatma eğiümlni bir kea. daha ortaya koymuş oluyordu. Çünkü ayni parlamento bu vavaşlatıa karakterınden dolayı 12 Martı gerçekleştiren '«Uçler tarafından sert bir biçimde eleştirijmiştir ve bütün bu Rerçekleri çok yakından izleyen basının zaman zaman refornılanıı gerçekleşmesine ilıskin müjdelerle donanması versi* bir lyirnserliktir Bu ryimserff|i *aybedince ••Meten Hüknmetini eleştirmek aslınd» basınm kendi çelişkisıni ortaya koymaktır. Ahmet Yıldız'm Melen Hükümetini sağda buıması. başka bir yerde bulamıyacağına Böre. bilineni bir ket daha tekrarlamaktır. Reformlann yapılamayacağı konusunda *Kellesmi ortaya koyan milletvekili de fantezi yapmaktadır. Kellesinin Melen sayesindp yerinde kalacağını hepimizden önce o biUyor. C ••Vürk siriemasi bîr bunalım geçirmiyor. Aksine en gücI I I lü dönemini yaşıyor...» " 1 îşte büyük bir sav! Gene de hoş görebiliriz. Gerçekten de son yıllarda oldukça iyi filmler çevrildi üikemizde. Bin tane döküntü, bir tane şöyle böyle! cGüçlü dönem» derken pek o kadar büyütmeyelim. Birtakım yöneticiler umut verici ölmler yaptılar. Bunlann başında Yılmaz Güney gelir. Lütfi Akad var, başkalan var. bir zamanlann Metin Erksan'ı vaı .. Ama kendimizi aldatmak niye, Cçbeş filmimiz Arap ülkelerinde, Kıbns'ta, Yunanistan'da tutundu diye Türk sinema.ı uluslararası olmadı, olamaz da... Bay Erksan'ın Cumhuriyet'te ç;kan yanıtlarını okudunuz mu? Bu yanıtlard'an sonra ben Erksan'dan tüm umudu keftim. Son filmleri, Bayan Emel Sayın'la çevirdiği o alh pullu kordelâları «iş filmi» saymıştık, Bay Erksan'm da para kazanması gerektiğl kanısıyle hoşgörmüstük. Ama hem pıyasada tuturan: kolay, ucuz filmler yapmak yolunu seç, sonra da kalk ele avuca sığmaz irilikte laflar et! Yalnız sinema alanında kalsa gene iyi. Gerçl bu alar.da da yenilip yutulmaz özdeyişler sıralamış ya, neyse... tşte bir tanesi: «Sınema okulu açılsa hemen gâvur öğrenimi yaparlar. Batıda ne okutuluyorsa onu okuturlar.» Ne yapsınlar peki? Tıp Fakültesi açınca, Iktisat Fakültesi açınca, Mimarlık Akadem'.si sçmca, ne bileyirn Elektronik Okulu açınca ne yapacaklar. neler, ne gibi yapıtlar okutacaklarsa, Sinema Akademisi açınca da öyle yapıtlar okutacaklar! Batı'nın yöntemini. bilimmi, tekniğini öğrenmek, ögretmek... Başka bir biliın. bir kültür, bir teknik var mı? Yoksa sinema Batı uygarlığ»nın bir icadı, bir buluşu değil mi? Bay Erksan'ın öteki yöneticilerimizin dunnadan öykündükleri. etkisinde Unldıklan ünlü yöneticiler hep Batılı sanatcılar değil mi? Bay Erksan'ın »on yıllarda kendini kaptırdıC'i Osmanh kafası bu konuda ne buyurur bilmem? Batı uvgarlığını, kültürünü «gâvur işi diye tammlayan bir kişiye diyecek başkaca söz yoktur. Onu kendi karanlığında bırakmak en iyisidir... Ama bırakamayız: önce Bay Erksan'ı ivice bir silkelemek gerek. Türk aydını Türk sinemasım beğenmiyor, kendî sincnıasına ihanet ediyor diyen kenıiisidlr. Turk sineması Erksan ve arkadaşlanmn eliyle büyük aşamaya varmış, uluslararası olmuş. Ama ya Türk edebiyatı? Bay Erksan'a göre «dünyamn en büyük romancısı, en büyük düşünürü» olan bir yazar dışında Türk edebiyatı diye bir şey yoktur! O yazar var olduktan sonra «Türk edebiyatı bir magarin etfebiyatı» oiuvermiş nasılsa! «Bunlar değil kaynak, kesekâğıdı olarak bile kullamlamaz» mısL Biliyorum, ciddiye alirır yanı yok bu çeşit sözlerin. Bir çeşit sayıklama... Edebiyatta o ünlü yazar var, yalnız o var. Sinemada da Bay Erksan var, yalnız kendisi!.. Yetmez mi? Benim şaştığım, iyi bir gazeteci olarak tanıdığım Turhan Gürkan'ın böyle cbir avuç saçma» yı çok Önemli, değerli sözler, düsünceler sayarak Cumhuriyet sCtunlanna aktarması... Kimbilir belki de, «görün, ünlü yönetmen, uluslararası öö*ül kazanmış Bay Erksan'ın nerden geiip nereye, hangi çıkmazlara girdiğini» demek istemiştir. öyleyse çok iyi etmiş! Insanlar değiçkendir, sanatçılar da insan... Ama kimi iyiye. doğruya doğru ilerler, kimi de geriye, çıkmaza, tam bir karanlığa doğru... Bir zamanlar hepimizin umut bağladığı bir sanatçı olan Bay Metin Erksan ise bir Osmanh çıkmazma dalmış, orada yitip gitmiş. Dev aynaların» baka baka insan bulamk, ters, yanlış görmeye başlar her şeyi. Bay Erksan şimdi bu durumda. Çok yazıki.. CİLT ALTI YAĞ DOKUSUNUN AMELİYATLA GİDERİLMESİ VE KARINDAN YAĞLARIN ÇIKARILMASI ESKİDEN DE VARDI. ŞİMDİ İSE BARSAKTA EMİLME AZALTILIYOR. ler için de durum böyledir. Koles trol emilmesinin ince barsak son bölümUnden olduğu deoeysel ola rak saptanmıştır. înce baı'sakJann emilme kapasitesi, geçıcilıği ve yüzeyi Ue ilgili çahşmaların ışığı altında normal veterli beslenme fizyolojisine en uygun jejvıno ileal Bypass ameliyatı aşın şişmanlığın tedavisinde uygulanmaya başlanmıstır. Jejuno Ueal Şant ile aşın şiş manlarda vUcut ağırhğı ideal ölçülere yaklaşmakta, ve sabit kal maktadır. Vakalann hiçbirinde, lhat eden kilo kaybının dtizeltilmesi için barsak uzunluğunun yeniden tesisi gerekmemiştir. Hiçbir has ta ideal ağırlık ölçUsUniin altına düşmemiştir. Aksine ReflU nedeniyle yeterU kiln kaybı sağlanamayan bir vakada Bypass'ın alt ucu kesilerek kolona anastomoze edilmiş ve kilo kaybı şağlanmıştır. Ameliyat edilen hastalann hep s* istenilen kiloya düşerek hareket tosıntısmdan kurtulmuş, psi kolojik yönden asağılık duygusundan sıynlrruş, kadmlarda aybaşı ve fertelite kusurlan düzelmiş, diabetin kontrolu şağlanmıştır. Normal ağırhğa inen hastalar normal çalışma hayatına dönmüslerdir. Bütün bu sonuçlara rağmen şant ameliyatlan geniş olanaklan bulunan kliniklerde gerçekleştiri lebilen ve henüz deneysel dönem de bulunan ve ilerisi için ümit veren bir kanşımdır Opr. Dr. Dinçer Uras ( I Sonuç •'*',' barsakts emilme asaltmak ve h'i^a<fan pdamn geçışıni hızlan dırmak ereğini gütmektedir. Jejunoileal BYPASS olarak a&an dırılan bu kanşımın endikasyon VP teknik aynntılanna deginmed önce kısaca hedef organ olan ince barsaklann anatomi ve fizyolojisinden söz edeceğun. tnsanlarda ısce barsak uzunlut^ otopside bağlantısından ayrüAşın Şişmanlığın dıktan sonra 68 m arasındadır. Canlıda normal adele tonusu Sakıncaları nedeniyle ince barsak uzunluğu Yapılan bir arastırmada 4550 3 m.'dir. Besinlerin emilme yüzeyi ise basketbol sahasına yakın yaşında 10 kg. fazlası olanlann dır. yasams süresi normal ağırlıktakl lere oranla ° « 8 azalmaktadır. 50 / tnsanlarda İnce barsağın ilk kg. fazlalık İçin bu azalma ° o 50* yansuuD çıkartılması beslenme / yi bulmaktadır. yönUnden bir ekslklik doğurmaz. öfp yandar Diabet, Siroz, VefJejıum ve ince barsağın son rit, Apandisit ameliyat sonrası yarısınm tarnammın çıkartılması komplikasyonlardan ve trafik halinde devamlı ikame tedavi si kazalanndan ölüm oranı şişman İİ3 hayatm sürdürülmesi mümhastalarda daha yüksektir. Aşı kündür n şişmanlar hareket tasıntısı ve tnsanlarda şu ya da bu nedenle görünüşleri ile çevrelerinde tebağlantısı Ue birUkte sadece 66 bessıan kaynaği olmaktadırlar. cm. ince barsak bırakıldığı takAşın ştşmanlar gıdalan için dirdj normal beslenme ve hayaödediklerine ek olarak, giyim ku tın devamı için veterli olmaktaşama sarfettikleri, nihayet dol dır. muş şöförüne verdikleri çift yol Geniş barsak çıkartılmalann• cu ücretleri nedeniyle ekonomik dan sonra ortaya çıkan ve kısa açıdan da açık vermektedirler. barsak olayı olarak tanımlanan husus göz önünde bulundurulCerrahi Tedavi malıdır. Nihayet organ aktanna çagında barsaklarm tamamı LilAşın şişmanlığın eerrahi telehei tarafından üç vakada uy davisi yeni bir tedav4 şekli değil gulanmış sonuç başanlı olmamış dir. Cilt altı yağ dokusunun ame tır. livpt'a çiderilmesi ve karın ıçi yağın çıkanlması 100 yıl öncesiİnce barsaklarda bildlğimiz n> kadar uzanmaktadır. Pakat veçhile karbonhidrat yağ ve probunlar yüzeyde kalmış kanşım teinlerin emilmesi tama yakm ol lardır. Yeni ameliyat şekilleri maktadır. Mineraller ve vitaminKarbonhidrat toleransmm azal ması insulln salgılanmasını arttırmak suretiyle şişmanhkta rol oynamaktadır. Şişmanlarda se> rumda serbest yağ asitleri ve gliserin miktarlan düşüktür. Bu nun nedeni yağ mobilizasyonunun (Lıpolysis'm) yetersizliği ve yağlann fazla kullanılmamalarıdır. Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü Sosyal Sigortalar Sağlık tşlemleri TüzüğUnün muaddel şekli icabı Sosyal Sigortalar Kurumu Yüksek Sağlık Kuruhına yeniden seçilmesi icab eden Uyelerin seçimi ile 1973 yılı Uftç listesinin hazırlanmasına kadar 1972 vılı ilâç listesi geçerli olacaktır. (Basın: 11083734) ELEMAN ALINACAKTIR Bir kamu kuruluşundaki değişik görevler için Psrsoneî Kanunu hükUmleri dairesinde eleman aranmaktadır,. Taliplerin: tahsil durumu ile tercümei hallerini belirtir bir ırektupla 15.2.1973 tarihine kadar P.K. 566 Karaköy adresine roiira caatlan^ . . (Basın: 11105/735) AVRUPA LIMANLARINA Cumhuriyetin Ellinci Yıldömimü %BIRİNCİ GEZİ: * İKİNCİ GEZİ: SERGİ GEZİSİ . .i V Hareket: 22 6 9 7 3 , DönUj:57973 İstaribul Venedik (Gondol Gezisi,kumarhane) Tiryaste(Açıkpazar) Sibenik (Yugoslav limanı ) Taremto Nice (Morıtekorîo) Napoli Pire (Akropol Atina) İstanbul Hareket: 5 7 9 7 3 , DortU}: 187973 Istanbul Pire (AtînaAkropol) Nice ( Açıkpazar, Montekarlo Cannes ) Barselona Palermo C a t a a y a ( S i c i l y a ) Rodos (Tavenva) Bodrum Istanbul •»•••••••••••••••••••••••••••••»••••••»•»•• HOYAL LÂSTİKLERÎ TEVZt A. Ş. Şirketimizin yıyık Umumi Heyet Toplantısı 22 Şubat 1973 Perşembe günü saat 16.00'da, Büyükdere Caddesi No: 97'deki Şirket Merkezinde yapılacağından. Sayın Hissedarlarımızın mezkur tarihte toplantlya teşrifleri rica olunur. Bilânço, Kâr ve Zarar, tdare Meclisi ve Murakıp raporları Şirket Merkezinde hissedarlanmızın emrine amade bulundurulmaktadır. CİÎNDEM : Başkanlık Divanı seçimi, tdare Meclisi ve Murakıp Raporları ile Bilânço ve Kâr ve Zarar Hesabının okunması ve müzakeresi, Hesapların kabulü ve tdare Meclisi ve Murakıplann ibrast hakkında karar ittihazı, Kâr tevzii ve tarihinin tesbitl, Murakıpların seçimi ve ücretlerinin tesbiti, tdare Meclisi Rei» ve Azasma Türk Ticaret Kanununun 334 ve 335 ircı maddeleri veçhiyle muamele ifasına mezuniyet verilm«"=i. 7 ZaDtı imja\a memur edileceklerin seçimi. (Cumhuriyet • 740) &ÜÇÜNCÜ GEZİ: Sümerbank Genel Müdürlüğünden İnşaat Mühendisîeri Alınacaktır Yeni yapılacak Diyaıbakır tpUk Fabrikas tle, tevsi edilecek Konya Krom Manyezit, Adana Bea, Karaman tpiik Fabrikalanmızm İnşaat Kontrol Şediklen Ue Merkez Stetik Büro Şefliği görevlerinde tetihdam edilmek Uzere. askerligini yapmış asgari 5 sene tertrUbeli S Y. tnşaat Mühendlsl Ue 5 tnşaat Mühendisi alınacaktır. lstekltlere. 657 sayıiı Devlet Memurlan Kanunu esaslanna göre nıaas verilecek. Fabrikalanmızda göre» alanlara kontıt tahsis edilecek ve ftifter sosval imkAnlanmızdan (aydalanabileccklerdir. Şahsl müracaatlann tnşaat MUdtirlügümUze rapılması ric« olunur. (Basın: 11078733) örneğin sişmanlayıp zayıflayanlarda yag hücrelerinln sayıca sabit kaldığı içlerinin boşaldıgı ileri stirülmUştür. Çocuklukta şiş man olanlann ya da rejimle zayıflamış insanların tekrar kolaylıkJa kilo almalan bu şekilde acıklanmaktadır. öte vandan pelişme hormonunun salgılanma hı zının azalması, yağlann erimeslni ve oksljen tüketimini kısıtlayarak sismanhk yapmaktadır. Hipoflz tarafından saleılanan yağı hareketlendirip eriten mad de eksikliği de siRmsmlık neden lerinden biri olabillr. Insulm'in etkisi kan şekerini dfi'üreTek istahı arttırmak ve vağı hareketlendiren ddeve karşıt (Antaaonist) olmak suretiyle iki yönlüdür denilmektedir. İDARE MECUSiNDEN Hareket: 18 7 973, Donüj: 31 7973 lsranbul Bodrum Rodos (Tavema) Civitaveccia (otobüsle Roma ) Ccnova (Mezarlık MUzesi ) Nice ( AçıkpazarCannes ve Monrekarlo şezileri ) Morsilya Barselona O a g l l * r X İstanbul Hareket: 1810973 , Dönü$: 3010 973 İstanbul Syracuse ( Sicilya Adasında ) Palma (Gece kulüpleri , Mavi Mağara , Chopen'in evi) Nice (Monte karlo , Açıkpazar ve Cannes gezileri ) Civitaveccia (Otobüsle Roma) N a p o li (Capri Adası) Pire (Akropol , Atîna ) Istanbul ^CUMHURİYET veRAMAZAN BAYRAMI GEZİSİ: ^YILBAŞI ve KURBAN BAYRAMI GEZİSİ: Hareket: 2912973 , Dönü}:9I 974 Istanbul Gatanya (Etna Yanardagl ) Niçe(YIL6AŞI GECtSİ BALOSU , Coti D'Azur Gezisi) BarMİonaMorsilya §eHir turu» geeekumorhane \ Napoli (Capri Adası) Pire (Atina,Akropol) İstan ^CFİYATLAR: (Her gezi için ikinci mevki 3.000. Lira 4.000. (her lcatta tek kijilik İÇ ka mara ) Birinci mevki 5.000. Lira (iki kijilik dif kamarada bir yatak), 6.000.Lira ( Tek kisilik dıj kamara), 6.000. Lira (iki kijilik luks kamarada bir yo+ak> 1.500.Lira (Çocuklara ilâve yatak.) ' ',. Gazeteciler CemiyeU binası Cagaloğlu İstanbnl Telefon: 22 54 08 l ••••••••••••••••••••••••••••••••••••»•••»•» 746)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle