15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
;UMHURÎYET 2 Şubat 1973 ır ganp gorunumu vardı, 8 Ocak 1973 gunlü Tıme dergısmın Kapakta çelıkten bır dev kartal, agzında, ha bıraktı ha bırakacak koca bır bomba, kapağın dıbı alevler ıçınde Dergıyı açıyorsunuz Renklı dort sayfa boyunca sokaklar dolusu yıkıntılar, yangınlar, yaralılar, yıyecek ıçın uzanmış kollar, tabutlar yuklu bır kamyon Hayır, Vıetnam resımlerı değıl gorduklerınız, kapakla ügisı yok bu resımlerın Nıkaragua'nın başkentı Managua'yı, Noel'den ıkı gece once, bırkaç saat Içınde jerle bır eden depremın urperticı sonuçları, kalıntılan bunlar Dergmın yazan, Managua'nın bır «Dante cehennemı» olduğunu soyluyor Bu cehennemı her yonu>le anlatırken, uluslararası dayanışmayı, ınsarjık duygularının yucelığını, buyuk bır devletın (A B D 'nın) gerçek buyukluk gosterışını de belırtıvor Depremden çok az sonra, CARE'ın yolladıgı ekmek ve sut tozu, Las Mercedes havaalanma gelmege başlamış Başkan Nıxon, «hıç bır şey esırgenmeksızın çaba gostenlmesını» buyuruyor Amerıkan Hava Kuvvetlerının CHl ve C5 taşıt uçakları, ılâç, doktor, yıyecek, buldozer ve gerekli başka şeylerle dolu olarak, yardıma koşuyorlar, Managua halkının acılanm, mutsuzluğunu bıraz dındırebılmek, azaltabümek ıçın. B Olaylar ve görtişler "KRALLAR1N SON KOZU,, Prof. Seha L. MERAY lan da «dınlenme» ya da «denetleme» gezılennde Soylenen şu Amerikalılara gore, Kuzey Vıetnam h goruşuculer, kotu nıyet gosterıp, goruşmelen kesmeje kalkışmışlar Onları, «cıddl göruşmeler» ıçın, «unutulmaz bır ders vererek» >enıden masaya oturtmak ıstıyor Başkan Nıxon Karşı tarafa goreyse, goruşme masasını bombalarla boylesıne yumruklamaya hıç de gerek yoktu, pek çok noktada anlaşmaya vanlmamış mıydı' Oyun bozanlık, Amerıkalüardan gehyor. çok elçısını gerı çağırabıleceğıni bılmektey dıler; hem, bır Banglades trajedyasını onlemek ıçtn ağır lığını koymayan, olup bıtenlen sevretmekle yetınen bır Çın'e, «Çeko«lo\akya suçlusu» bır Sovyetler Bırhğı'ne, «gunahsız olan ük taşı atsın1» demek zor muydu' Bu gıbı hesapları yalnız Başkan Nıxon1a danısmanlan değıl, butun «buyuk» sayüan devletlerın «buyuk» sayılan onderlerı, onların «bügılı», «soğukkanlı», «Metternıch ya da Tallejrand okulunda yetışmış», «üstun zekâlı» danısmanlan yapadursunlar, başka türlü değerlendırmelen de başkaları yapmayacaklar mı? Amerıkalıların Kuzey Vıetnam'ı bu kez de böylesme bombalamalan, yalnız Kuzey Vietnamda, valnız onlara koşut ıdeolojıdekı devletlerde değıl, dunyamn her yerınde ozellıkle Batı'da, Amerıka'nın dostu ya da muttefıkı ulkelerde buyuk tepkılere yol açmıştır Amenkan basmmın ço ğunluğuyla birlıkte dunya basını, her ülkede kamuoyunu oluşturan, etkıleyen yazarlar, bılım adamlan, dın ılerı gelenlerı, dernekler, Ticaret odaları, sendıkalar; ustelık çeşıtlı devletlerin hükumet üyeleri, başbakanları gelecek içın kaygılarını belırterek bu bombalamalan yermekten, suçlamaktan çekınmemışlerdır Batı başkentlennde, Ispanya ıç savaşında Nazı uçaklarının Guernıca'yı yerle bir etmelerı, tkıncı Dunva Savaşında CovMitry, Londra, Rotterdam, Varşova, Dresden üzerıne yapüan bombalamalar anılmış benzetmeler yapılmışür Bu arada, New York Tüncs, Amerikan halkma ve gazetecılığıne onur veren bır durustlukle şo>le yazmıştır «Başkan Nıxon Guneydoğu Asya'da kendısıne daha buyuk ustunlukler sağlamak ıçın, yalın guce bır kez daha başvurmuştur Goruşmelerın kesümesınden Hanoi ne olçude sorumlu olursa olsun bu da çok tartışüan bır konudur uy gar insan, dünyanm en guçlu hava kuvvetinin, kü çuk bır Asya ulkesinı, ulusal gucunu kotuye kullanarak ve ınsanlık ılkelerıne aldırmaksızın, insafsızca bombalamasının yenıden yarattıgı bu gorunumunden dehşete düşecektır » Butun bu tepkıler, Amenkan bombalannın yal nız Kuzev Vıetnam'ı dovmesınden değü, aynı za manda ınsanlık, mertlık duygulannı da doymesınden, bu bombalamaların, «psıkolojık etkı» elde etmek ıçın «hesaplanarak» «büerek» yapılmış olmasından, bır «buyuk» devletın, buyukluğune yakısmamasından, mısılleme gorme korkusu ohnaksızın, bır «cezalandırma». «yıldırma» olçusijzluğu «aj ılmasından Başkan Nıxon, dusmanın da Washmgton'u, New York'u, San Francısco'yu ya da Los Angeles ı bombalama gucu bulunduğunu kestırseydı, boyle davranabıhr mıydı' Yüzbaşının romanı B Sonunda Barış Goruşmeleri engelleyen, bırkaç okul, birkaç hastane, birkaç yüz ev, sıvıl halktan birkaç bm kışıvmış sankı Yazık Amerıkan uçakları, bır dev fıskesı vurarak butun bu engellerı de kaldırdı sozde \e barışa yanaştı Ama buyuk soru yme ortada kalıyor Insanın yasamına anlam veren ınsanlık değerlerı uzenne; Amerıka Brrleşık Devletlen'nın buyukluğü, saygınlıgı uzenne, Amerikan halkmın ülkucülüğü uzenne, Amerıkalılarm kendı ellerıjle attıkları bu bombaların yaralan, jıkıntılan, suçluluğu nasıl kapanabılır, nasıl temızlenebüır, nasıl unutulabıhr' TİME dergısı de bu kaygının hakb ezıklığı ıçınde, şovle jazıyor «Bu bombalamalar, planlanmış sonuçlan verseler bıle, pek çok Amerlkalı, dunvanın gen kalan keamlerınden pek çoğu ve, AJB D'nın enlnde sonunda bır anlaşmaya varma zonmda olduğu Kuzey Vıetnam, bunlan kolayca unutma> acak, bağışlamayacak » O zdrunluk kendısını öylean« kabul ettirdı ki Amerıka anlaşmaya «evet» dedı Bu anlaşmayı ınsanlık onunına yakışır bıçımde surdür mesını beklıyoruz şımdı Belkı o zaman acılar unu tulup jaralar kapanabılır (1) Çeşiüi Batı ulkelerinden yapılan jardımçağrılan yanında, BarhMai hastahanesinln onanlması içın Amerıka da da eski Bassavcı Ramsey Clark'ın >uksck din gorevlilerının, unlu >azar Arthur Mıller'in de katıldıklan bir grup Amcrıkalı, uç milyon dolar toplama kampan>ası açmıslar. (Le Monde ve Le Fıgaro. 3 Ocak 1973) (3) «Çek Ulusunun Acı Kaderı,» Cumhurlyet, 2« Eylül 19U. Bir Başka Yerde TIME dergısının kapağı Vıetnamia ılgıli. Managua resımlerınden bırkaç sayfa ılerıde, bır baska trajedyanın oykusu, resımlerı var Managua'ya ılâç yıyecek goturen taşıt uçaklan yerıne, Amcrıkahlann B52 F4, Flll bombalama uçakları, yme Başkan Nıxon'un buyruğuyle 18 Aralıkta başhyarak, Kuzey Vıetnam'ın başkenü Hanoı ıle başlıca lımam Haıphong*u cehenneme çevınyorlar. Bu sarsınü, Managua depremı gabı, yalnız bır ıkı saat de surmuyor; on ıkı gun boyunca, gunde 100 uçaklık B52 tlolanyla, bu ıkı kent ve çevresı bomba yağmuruna tutuluyor Sıvıl halktan her gun ıkı yuz olu, bır o kadar yaralı, yıküan yapılar arasında evler, okullar, hastahaneler var; kırk yıldır aynı yerde duran, dammda kocaman kızılhaç ışaretı de bulunan, BachMaı hastahanesi. «janlışhkla» yerle bır edılmış yapılar arasında (1) Managua depremının nedenı bellı Managua, canlı bır volkamk kuşağm tepesınde kurulmuş. îlk kez de olmu> or boyle bır deprem 1885'te, sonra 1931'de, Managua yme deprem yüaınden yıkılmış Oysa Kuzey Vıetnam'ın bu lkl kentıni cehenneme donuşturmek neden' Bunun nedenını, uzun sure Amenkan kamuoyu da oğrenemıyor Başkan Nıxon, bombalama buyrugunu verdıkten sonra, sabırları taşırtan bır susuş ıçıne gırıyor, sonra tatıle çıkıyor, danışman «Büyük» Olmak Güç mü? Hangısı doğru soyluyor' Uluslararası politıkada, «doğru soylemek» gıbı, «haklı olmakı «msancıl davranmak», «ahlâk kurallanna saygı» onemlı mı* Machiavellı'den gunümuze, uluslararası polıtıkada «gerçekçıler»e gore, onemlı olan «sonuç almak» değıl mı' Hele «guçlu», «büyuk» devleüer ıçın, bu, boyle «Ulusal çıkar» sağlavacaksa ve ancak o olçude degerlı bu kavramlar. Sovyetler Bırlığı Çekoslovakva'yı ışgal ederken ne oldu' Onlar da, dunya kamuoyunun kınamalarını vurdum duymazlıktan gelmedüer mı' Her şeyden önce, Çekoslovakya'nın askerhk gücunu, Amenka'nın Vıetnam bataklığına saplanıp kaldığını, Çın'ın kendı ıç sorunlanyle uğrajtığını, Ortakpazar kurma kaygüarında bır Avrupadan korkulmayacağını, soğukkanlılıkla hesaplamadılar mı' (2) «Büyuk» devletler içın, asıl gecerli olan, herkes gıbı davranmayabilme özgürluğu, «ayncalığı» Başkan Nıxon1a danısmanlan da, bu hesaplan herkesten iyi, herkesten daha soğukkanlı, daha •gerçekçı» yapmışlardır Amerikan kamuoyun» açıklamada bulunmasalar, Kongre'ye damşmasalar bıle, Sovyet ve Çın protestolarının «plâtonık kalacağını, Avrupa'nm, çeşıtlı nedenlerle, çekıngen duracağım, Baülı hukumetler arasında, Isveç Başbakanı Palme'nın ne soylerse soylesin çok UCUZ EDEBİYAT! Jale CANDAN Arada bir BlR lümünün, yakınlan, dostlan, sevenleri içın uy&ndırdığı acı bır yana, Sabahattm Evuboğlu, duşün yaşamımızdaki yerl dolayısiyle aranan, anılan, konuşulan bır kişi olarak kalacaktır Bu bakırodan onun düşun yaşamunızdakı yerım saptamağa gerek var Sabahattm Eyuboğlu, Atatürk devriminin yarattıgı düsünürlerden bmydi, Cumhurlyet döneminin belli basü düşun akımlanna katıHı, bu akımlann başansı içın çaba harcamakla kalmayarak, bunların bütünlenmesınden çıkan çağdaş Turk toplumu anlamının aydınlanmasınâa, tutarlı kışıhğı ile, bilinçlendind bir ış de gordU Nelerdi bu düşünce akımİAn ve bunlann bütünlenmesınden çıkan anlam, saptamağa çalışalun Doğu uygarhğı ıle Batı uygarlı£ı arasmdaki karşıtlıklar ve benzerlıklerın çozümU, Türk ulusunun tarıhsel kökenleri üzerinde belli bir anlayışa varmanın yollan, Turk dilinin kendıni bulmasımn gereği, oneml, Turk edebıyattnm ve şiırinin evrenselleşmesi ve ulusallaşması, Koy Enstitulen eyleminın ozgun yanı, eski edebıyatımıza ve sanatlanmtza yeni bır gbzle bakıp onlarda çağdaş değerler bulma eğılımi Topluca ele alınmca bunlar, bizım düsün yaşamımızı kuran sorunlann büyuk bır parçasını kapsar, işte Evuboğlu bu alanda çâlısmış bir düşünürdür Fransa'dakı öğrenımıni bitırip yurda döndukten sonra. Sabahattm Eyuboğlu, Oniversite çaIısmalan dısında, yenı çiınmızle ilgılendı once; bu konuda yazılar yazdı Kendimizi bulma yontemini getıriyordu Batıdan Turk şiirinin dili Turkçe olmahydı Yaşanan gerçeğın siinnuze girmesı gerekhydi Batılı şıır soylenen, yazüan bir sey oUnaktan çok, yapılan bir şeydı, degıştirmelerle değü, gelıstırmelerle kurulurdu Bu ılkelerle bağdaşan şiirlert tutarak. şur düşuncemızde Batı va ve kendi geçmısimize acılan guçlü bır anlayışın savunucusu oldu Eyuboğlu François Villon*nn Fransız edebıyatındakı yen ıle Yunus Emre'nın bızım edebiya tımızdakl yerl arasmda klmi bakımlardan bır benzerlflc kuruluyor, Yahva Kemal eski benzet meleri kullandığı zaman bıle şiirinin yapisı batamından Batılı oluyor, yeni ozan ister kolay anlaşıhr, ister zor anlaşüır, ıster hiç anlasıtnaz sözler etsm, Turkçe yazdığı içın şıırın ilk ve vazgeçılrnez gereğini yerine getirıyordu Batıda şımn, edebıyatın en güçlu oncülen Dante, Shakepeare, Cervantes de halkın dılı ıle soylenemez sanılan yük sek duygu ve düşuncelen halkın dıli ıle sovlememışler mıydı'' DÜŞÜNÜR kellerinl görmek için Nemrut dağına tırmanır ve Anadolu'da en eskrye uzandıkça, şimdl ile geçmış arasında şaşırtıcı benzerlikler bulur: tîç güzel oturmuş bana el eyler Biri Şemsi, biri Kamer, ille Elif Bu Uç güzeller, tda dağındaki güzellik seçimine katılan Uç tannca neden olmasın? Heron neden Koro'nun çıktığı sözcük olmasın? Fatih Mehmet, Papaya yazdığı mektupta Troyalı olduğunu soylememiş mi? Mustafa Kemal. Kocatepe'de, «Şimdl Hektor'un öcünü aldım», dememlş mı? «tlyada ve Anadolu» baslıklı yazısmda şöyle diyordu «Anadolu'yu yurt saymağa topraklanmızın tarfhini eşelemeğe AtatUrk'le başlamışız Hitıüeri Türk saymanın asıl anlamı, Anadolu'yu bütün geçmisi ile benimsemektl. Yeni Türkiye, dın ve ırk kavramları Ustüne değıl, yurt ve dU kavramlan üstüne kurulmuşturjı Çeviriler yapar, Hasan All YUcel'in kurduğu Tercüme Bürosu* nda canla başla çalışırken, Batıda Humanisma denilen akımın çeviriden doğduğunu biliyordu. Oysa biz Batı kültürünün kaynaklan uzennde oturuyorduk. «Yaşayan Geçmış» başhkh yansın da şöyle diyordu «Türk düşüncesinln Avrupalı olmasmı istiyorsak, onu kendi geçmisimizle beslemeliyiz » Bunlar üzerinde durulacak daha, bunlar tartışılacak daha Sabahattin Eyuboğlunun yerl de, bu yuzden, tazeliğini bep koruyacak. O K ım deıruş Türkiye'de hiçbir kalkınma ızı yok dıye' Kım demış hıç mı hiç sanayüeşmedıgımızı'' Mutlu azınlıgın besledığı kat kat muhteşem mağazalar, büyuk şehırlenmızde henuz orneklık nıtelığını koruyan süper marketler, tatıl gunlennde şehırlerarası trafiği sıkjştıran ozel arabalar, otobusler, trenler bır yana bu gehşme koyde bile kendisini göstermektedır. Bayramlarda, kamyonJara, traktorlere doluşan renklı insan kalabalığı, çıplak ayaklan orten plastık terlıkler, yamaları azalan şalvar ve halk pazarlannm gıaerek çoğalması elbettekı goren gozlen sevındınr Bunlan tum mkar etmek mahcup duşürur ınsanı, ustelık de bılımsel olmaz çunkü bugun yeryuzundeki az gelısmıs toplumların derdı hıç kalkınmamak değıl, kendılennden daha çok gelışmış toplumlarla aralanndakı mesafeyı, mumkün olduğu oranda kapatabılmek kısaltmaktır Yoksa, yaşam süıecı ıçınde her toplum muhakkak bır oranda kalkınacaktır. Turkıyemızm gelışjnış toplumlarla arasındaki açıklığı kapattıgına., bu yolda bır üerleme yaptığına aıt hıçbır isaret yok şımdılik Üsteük gerek ulusal gerekse uluslararası arastırmalar, yayımlanan bılgıler Turkıye nın kendı ınsarüan arasındaki farklılıgı da gıderemedığını, insanları arasındaki refah mesafesının gıderek kısalacağı yerde uzadığını gostermektedır 1966 yılında Devlet Planlama Teşkılâtınca yayımlanan rakamlara gore nufusumuzun yuzde 8O'ı gelırin ytizde 4J'ünU, gen kalan yüzde yırmısi ıse bu gelırin yüzde 57'sinı almaktadır Dr Korkut Boratav'ın ozel araştırması buna yakın bır sonuç venrken Hacettepe Ünıversıtesının 1971'de yayımlattığı çok yonlü arastırma, nufusun yuzde 20'si gelınn yuzde 60'ını; nufusun yuzde seksenı ise ulusal gelınn yüzde 40'ını paylaştığı sonucuna vanmştır tşte bugun kat kat mağazalan yasatan, ozel arabalanndan inıp otellenn kapüarını zorlayan halk, nufusun en mutlu dılımını meydana getıren yüzde 2,5'ıdır Bunlar, gelınn yüzde 23,5'ıni paylaşmakta ve elleritıe yılda 60 bın lıradan fazla para geçmektedır Bır «orlama ıle Turkaye de çok çok 35 mılyondan 1 mılyonunun refah ıçınde olduğunu kabul etsek, bu kimselerin tatıl gunlerinde otel kapılannda kalacaklan bır gerçektır Çunkü Turızm ve Tanıtma Bakanlığının verdığl resmi bılgıye gore 1972 yılında faal halde bulunan turıstık otellenn oda sayısı 18İ78, yatak sayısı ıse 6İ 628 dır Halep ordaysa arşın burdadır Pansıyonlar başka oıanaklar hesaplandıgında tatıl gunlen gezıye çıkanların nülusumuzun kuçük bır oranını kapsadığı kendılığınden çıkar ortava Sokaklar kalabalıktır muhakkak ama evler daha da Kalabalıktır boyle günlerde Şık mağazalardan hesapsız alışvenş yapabılenler de vardır ama yılda evlenne 1 küo et alamıyanların sayısı çok daha kabanktır Bu sozlere «kara edebıyat» dıyorîar sımdi Kara ve ucua edebıyat yapan yazarlar (onlara çöre) kara lıstelere alınıyor. Geçenlerde televızjonda yme bu konuda bir yatanma vardı Olaylar ne olursa olsun pembe gözîük takıp seyretmelryia ve pembe gözlükler ardından çordüklerimızi anlatmalıyiz yalnızca' Kuçuk bır azınlıgın olanaklanna cevap veren, gen kalmış bır ülkede, kalkmmayı kostekleyıcı bir tüketım ekunomisıne de övgüler vazmalıyız Neden' Kendl kendimizi mi yoksa başkalannı mı aldatmak ıstıyoruz' Daha dün Devlet Planlama Teşkılatı tarafından hazırlanarak hütrtimete sunulan rapor tüketım sanayunın teşvık gdrmemesi ıçin tedbir iîîtemedi mi' Plan stratejısınce, yatınm mallarına öncelık verilmeslni ısteyen uzmanlara bırer pembe gözlük dagıtamaz mıydık' Düşunuyorum, yıllarca sutunlannda kara edebıyat yapan yurtsever yazarlan, rahat etmek için pembe gozlük takmayı reddedenlen' Gerçekleri arayanlan; 1bugUn vazgeçılmez gorünen reformları topluma maledenleri Çogu yok koşelennde Eğer edebıyatın ucuzu buysa. S. EYUBOĞLU, ATATÜRK DEVRİMİNÎN YARATTIGI DÜŞÜNÜRLERDEN BİRİYDİ; CUMHURİYET DÖNEMİNİN BELLİ BAŞLI DÜŞÜN AKIMLARINA KATILDI VE BİLİNÇLENDİRİCİ BİR İŞ DE GÖRDÜ... Melih Cevdet ANDAY jTDruz «Halkın konuştuju dille, bılim, felsefe ve edebiyatın dılinl birleştirmek, başka bır deyimle, duşündUğUnü konuşur gıbi yazmak, ilk isi olmuştur Avrupa'da aydın kişilerin» diye yazar, sonra şunlan ekler, «Orada mıllet şuuru bu birleşme Üa doğmuş, bu birleşme ile edebiyat kısırhktan kurtulmus. Rönesans dedıkleri davranış bır bakıma halk dilinin yazı dili olması demekttr Değil ileri aydın gençler, atılgan yazarlar, ister istemez ağır adımlarla yliruyen Akademiler bile konuşulan dilin ardına düsmUsler, sözlüklenru. gTamerlerını yalnız halktan ders alarak yazmışlar Bızim Batı külturUnden alacağımız ilk ders de bu olmalı değıl mıydı?» Dil, yalnız ozanı değıl, yeni aydını da halka yaklaştıracaktı Sabahattm Evuboğlu, eski aydını anlatırken onun, kendlni beğenmiş, halkın anlamadıgı bır dille konuşur, söylediğinın anlaşılmamasını halkın bılgisizliğlne venr bir kışi olduğunu söyler Koyü bilmez bu adam, köylünün okumak istemediğinı, okumakla muthı olamayacağını tanıtlamağa kalkar «Halkın anladığı aydın» baslıklı yazısmda, bir orta Anadolu kentınde rastladığı diplomasız bır dışçıji anlatırken, «Işını boylesıne bılen ve seven, kendıne bu kadar guvendıren ın san az gormuştum Şımdı nasıl gelmez msanm aklma bu genç adamı yetiîttren şartlan bir okul haline sokup her kasabaya he men bir dişçı yollamak'» dıye yazar Kıtapçü, ezberci, yaşama ka palı oğretımin zararlarmı goren Eyuboğlu, «ış başında edınılen, yaşanan» bılgüenn venldığı Koy Enstıtülerıne kosar, Hakkı Tonguç'un yakın dostu ve yardımcı ' sı olur Kdy Enstitülenni kuran duşunceyi anlatırken, bunun her şejden once, Istıklâl Savaşı'nın getırdığı yenı bır Türkıye goruşüne dayandığını söyler; yeni Turkiye sözcüsünün kbyde kalabılmesı ıçın en az ımam kadar koylu olması gerekıjordu, onun için de yeni bır öfretmen tıpi varatılacaktı, ış ve bılım ahlakı başa ahnacaktı, lâyik bır eğıtim gerçekleştirilecekti Şöyle dıyordu. «Koy Enstıtulerının ve kov okullannın birer ımece, ışletme olmalan. ötr*»tmen ve öğrenciienn aydın bırer ışçi nıtehğı kazanmalan bovlece gerçekçı olduğu kadar ahlâkçı bır goru<îe da >anıyordu îşbırlığının mıllî bır lığı sağlayacağma ınanılıyordu » Ulusal bırlik gereksinimi, her şeyden önce, ulus kavramında açık seçık olmagı gerektınr. Osmanlı devletinın yıkılması tle kurulan Cumhunyet'in başındakı Turkıj'e neresi idi ve burada oturan Turk fcimdi' Bir Karadenız kentınden kaltap doğruca Avru pa"ya okumağa giden Eyuboğlu, orada Fransa'nm ne, Pransız'm tam olduğunu oğrenmiştı, pekı, batıh anlamda fbaşka nası) olabıürdi1) Türk ulusunun nitehğı neydi, bunun ardına düşecektı elbet. Atattirk, bu alanda bıze bütün kapılan açmıştı, bu topraktaM btltün değerleri benimseme çabalannm kaynağı o idi. Evuboğlu, ıBizim Anadolu» baslıklı yansına şöyle başlar «Bu memieket nıçın bızım' Dort yüz atlı «a Orta Asyadan gelıp fethettiğımız İçin mi? Boyle diyen ler gerçekten berumsemiyor, ana yurt saymıyorlar bu memleketi Gurbette bılıyorlar kendılerini yaşadıklan yerde. Hıtitler, Fngyalüar, Yunanlılar Persler, Bx> malılar, Bızanslılar, Mogollar da fethetmişler Anadoluyu. Ne olmuş sonunda? Anadolu onlartn değıl, onlar Anadolu'nun olmuş.» ır sureden ben gazetemıze telefon eden veya mektup yazan okurlar soruvorlar Yüzbaşı Selâhattm'ın sonu ne oldu? Millî Kurtulus Savaşında ne yaptı' Yaşıyor mu? Gazetede yayımlanan anılar kıtap olarak çıkacak mı' «Yuzbası Selâhattın'm Romanı» Cumhunyette yayımlanma\a başlarken bır onsoz yazma>ı duşunmuştüm. 19 Ekim gunu Sıkıvonetımce gozaltma alınmca bu tasanm suya düstu, ve okurların kafasmda çeşitli soru ışaretlen gelıştl. Kımdı Selâhattın' Anılar nasıl yazılmışta?1 Benim elime nasıl geçmıştı? Hıkâyeyı anlatayımKemal Tahır'ın «Yorgun Sa\aşçı» sı 1968 Yunus Nadi Armağanı'nı kazanmca yenıden ilgi toplamıştı. Gunlerden bır gun, evde çalışırken, telefon çaldo. Dr. Cengiz Yurtotlu: Yorgun Savaşçı'yı okudum, diyordu, Kemal Tahir babamı yazmış O gune kadar dostum Cengiz Yurtoğlu'nun babasım t«nımıyordum O gun oğrendım ki Cengiz Selâhattın'm ofludur Selâhattin de Yorgun Savaşçı'daki Cehennem Topçu Yuzbaşı Cemıl'ın arkadasl ve Istiklâl Harbınde Bekır Samının yaverı Ustelik Selâhattin, anılannı «Aile Tarîhi» adı altında vazmış, çocuklarına bırakmıstı. Meraklandım. Belkı vakın tarüı açısmdan ilginçtir, dedim. Cengia Yurtoğlu, isteğım uzenne «Aıle Tarihi» ni getirdl. • Yuzbası Selâhattin anılarmı yazmaya 22 Hazhan 1938 da Urfa'da başlamış, bu konudakl son yasnsı 25 Ekim 1940 tarfhini tasıyor Yuzbaşı dokuz kumızı cilde. anılannı, duyduklannı, duşuncelerıni, çocuklarına oğutlerını toplamış, bazan tanh, bazan ekonomi, bazan polıtıka, bazan aalâk derslen vererek ı bazan ukralar anlatrp, şürler söylsyerek . Aynca sıyah kaplı altı cüt de mektuplar var. Okurken ve incelerken gördüm W YUzbaşı'nın hayata bır roman Yalnız kendislnin değıl, bir kuşağm romanı, daha doğrusu dramı Bu ılgınç hı^âyeyi yeni kuşaklara du\urmak bır gorevdı Bu gorevi Dr. Cengiz'e anlattığımda se\ınçle onavladı kardeşlennın de Yzb Selâhattın'm üç çocuğu var; bın Cengiz, ötekıler Tomrıs ve Yıldıa sevıneceklerinı soyledı. Ben elimdekı anılan inceledıkten sonra özüne dokunmadan romanlaştırmak yöntemıni seçtım. Fazlalıklan atar rak, bütünlüğu koru\arak, temel niteliklenni ve mantığını koruyrak yurütulecek bir çalışmayla, bır amroman meydana geleceğıni düşundüm. Son yıllarda dunya edeblyatmdan okuduğum çoğu roman, savaş kesimindeld insan gerceğtni belgelere dayanaralc ortaya koyuyordu. Selâhatbn de blr büyük çılgınlığın, bir Turan rüyasmm, ve bir büvUJt sava» macerasının kanlı sayfalanndan kesitler veriyordu bizlere... Benim bu işteki rolüm salt elimdeki malzemeyi derleyrp düzenlemek olmuştur Yatanda kıtap halinde yavmlanacak olan Yüzbaşı Selfthattin'in Romanı'nda ne varsa Selahattın1indır Yüzbaşı bır gün yayımlanacağını hiç aklına getirmeden yazdığı anılarla dünü anlatıyor; ama bugünlerln koşutlanması o dünün ıçindedır Romanda birincı bblüm MUtareke başlarken bitmiştlr. Bundan sonrası şöyle süregelin Selâhattin, Istanbul'a ayak bastığı zanaan 5 Şubjst lSM'n göstermektedir takvim yaprağı. Genç subay, 17 Mayıs 1919'a kadar Mütareke Istanbul'unda >aşar 18 Mayıs 1919'da 17'inci Kolordu Kumandan Vekili B«kir Saml Beye yaver olur 21 Mayıs 1919 sabahı Sirkeci'den kalkan GUlnfbal v»> puruyla Bandırma'ya geçer Artık tstiklâl Savaşıdır Selâhattintn yazgısi. Yüzbaşı Selâhattin Cumhuriyet kurulduktan sonra Ankara'da Harp Okulu lXınci Bdlük Kumandanıyken, kendi isteğıvle 11 Nısan 1926'da emeklı olmuş sonra çeşitli devlet gorevlerınde bulunrauj, 10 Mayıs 1956'da hayat^ gözlerini kapamıştır önümüzdekı günler olanak bulursak, İTÜzbaşınm MÎİTİ Kurtulus Savaşı anılarını da yayınla} acağız. • ••••••••••»••»•••»••••••••»•»••»»»»•••••••< Anadolu Aşığı Artık Eyuboğlu, Anadolu'nun uzak geçmışine daldıkça dalacak tır Bu kez, bir antik çağ Anado lu âşığı vardır yanında Hall karnas Balıkçısı Derken tyorjya, Fngya, Karya, Ukya adım adım dolaşır Anadolu'yu, Hltit kalmtılanru inceler, Komagene krallarının ve tannlarının hey Istanbul Vılayeti Bakırkoy Kazasıra bağlı Bahçellevler ve civarları ile Haznedar, Sıyavuspaşa ve Soğanlı mevkılerinden; Kocasınan, Yenıbosna, Kırazlı, Güneşlı, Bagcıiar, GinRÖren, Esenler, Safra, Kuçukçekmece Altmevler, Avcılar, Ambarlı koylen ıle bu koylere bağlı mevkilerd'en Şinnevler Kuleli Çıftlığınden toplu buyuk kuçük arsalar,' araziler almacakbr • MtİRACAAT: Bakırkoy Bahçellevler Incirli duragı. Çalıslar < > Cad. No 63/B Tel 7137 33 HİLMİ ERTOK • flRSfl ARIYORUM Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğünden PRATİSYEN DOKTOR ALINACAKTIR »••••••••••••••••••••••••••»•••••••••»••»» IBRAHİM KAPTAN'I KAYBETTİK Seher Gezgin'm kıymetlı eşi, Salih, Semiha, Turgut, Murat Gezgin ile Fazılet Kayalı ve Merâl Katırcıoğlu'nun birıcik babaları Durru Ka\ ah, Doğan Katırcıoğlu'nun sevgılı kayınpederlerı Gulseren Tuncacı, Heyhan Alşan, Sehm Serpü Gezgın Semra Kajalı ıle Odhan Katırcıoğlu nun Kaptan Dedelerı, Tanhı SARIM Romorkunun \e Denız Ulaştırma Komutanhğının emektar kaptanı, Rıze Çayeli eşrafından: (Reklâmcıhk: 246/64S) Ibrahim GEZGİN Hakkın rahmetıne kavusmuştur. Mevlâ rahmet eyleje. Kızı ve Damadı MERÂL DOGAN KATIRCIOGL1J (Cumhuriyet 657) Batman'da Bolge MudurluğümCzde işyerl hekfani olarak çalışünlmak uzere PRATÎSYEN DOKTOR almaeaktır Tatmın edıci ucret verilecek ve lojman tahsis edüecektlr. Muracaatlann, sahsen veya öz geçmişlerini büdınr mektupl» 10 Şubat 1973 tanhine kadar .Mudafaa Caddesf No: 22 Bakanlıklar Ankara» adresındekı Genel Müdurluğümuz Personel Mudürlüğfine yapılmasını rıca ederız. (Basın 10807 634) Etiler Gazetecıler Yapı Kooperatıfıne sigortalı '• • • • •« •' • • « « • • • • «• «• • •" OtS TABtBt aast I3J0 Orhan TÜZÜN •• •» No V» Samatva Cad TE1.' n j | ) ! Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir, Bidrografl ve Osinografi Dairesi Baskanbtındsn Bildınlmıştir: DENlZCtLERE VE HAVACILARA 9 SAYILI BİLOİRİ 3 ve 14 Şubat 1973 tarihlerınde binncı sahada. & Şubat 1973 tanhınde ıse ıkınci sahada, asajtıdakı noktalar ıçınde, 06M ile 18JX) saatlen arasjnda seyretme demlrleme, avlanma ve bu sahalann 12 500 metreve kadar olan yukseklıkleri, can ve mal emmve*i bakımından tehlıkelıdlr BtRÎNCl SAHA: EGE DENÎZİ SAROS .KÖRFEZİ GÎRİŞİ E 42 SAHAS1 linci Nokta: E 4558 No'lu BOyflkkemikiı Burun Fenennden 203 derece ve 45 mü mesafede, enlemt 40 dereee 15 dakıka kuzey, boylaml 28 derece 11 daklka doğu znci N kta: Enlemi 40 derece 15 dakıka kuzey, Boylamı 25 derece 58 dakıka dojSu 3üncü Nokta: Enlemi 40 derece 33 dakıka kuzey, Boylamı 25 derece 58 dakıka dogu 4finefi Nokta: Enlemi 40 derece 33 dakıka kuzey, Boylamı 26 derece 11 dakıka doğu ftÜNCl SAHA: AKDENÎZ FİNİKE KÖRFEZİ GÜVEYİ A 78 SAHAS1 linci Nokta: E 5850 No lu Taşhk Burnu Fenennden 085 dereee ve 4 4 mil mesafede enlemi 36 derece 13 dakıka kuzey. boylamı 30 derece 30 dakıka doju 2nci Nokta: Lnlemı 36 derece 07 dakika kazey, Bovlamı 30 derece 30 dakika dogu 3üncü Nokta: Enlemi 36 derece 07 dakıka kuzey, Boylamı 30 derece 16 dakıka doğu 4üncü NokU: hnlemi 36 derece 17 dakika Kuzey, Boylamı 30 derece 21 dakika dojju 5inci Nokta: Enlemi 36 derece 12 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 25 dakika dogu DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE UUYURtrLUH (Basm 10824636) Ortak alınacaktır Tel 263035 Cumhurıyet 645 u a ! Cumhurlyet 646 Atac'la Yanyana.. îşte burada Sabahattm Eyuboğlu nu, Ataç ıle yan\ana goru TATBİKİ GÜZEL SANATLAR YÜKSEK OKULU MÜDÜRLÜĞÜNDEN BEŞİKTA$/İSTANBUL Okulumuzda münhal olan 13 derecenin 1. kademesi Genel Idare Hızmetlen sınıfma 657 sayılı kanununun 41. 48 maddelerı uyannca smavla daktılo bilen lise enstitü veya dengl bır okul mezunu bayan veya askerlığım yapmış bır erkek eleman alınacaktır. Isteklilenn en geç 16 Şubat 1973 saat 17X)0 ye kadar dilekçe ıle Okul Müdurlüğüne başvurmaları Sınav 20 Şubat 1973 Salı gunu saat 1000 da okulda yapılacaktır (Basm: 11015640) Süivri Belediye Başkanlıçından (Gazino İnsaatı İlânı) 1 Beledıyemıze aıt sahıl kenarmda bulunan bahçe içersıne pro]esı ve sartnamelen gereğınce bır gazino bınası kapah zarf eksıltmesı usulı üe inşaa etbnlecektir. 2 Işın keşıf bedelı 756 058 74 lıra olup geçıcı temmatı 33,992.35 bradır. 3 thalesı 20İ19T3 tanhine rastlayan Salı günu saat lTde SÜIVTI Belediye Encumenı huzurunda yapılacaktır 4 îhaleye ışbrak eünek ıçm tabp olanlar 2490 sayılı kamınun 31 mcı maddesıne gore aşağıdakı belgelen de eklemek suretıyle hazırlayacaklan teklıf mektuplannı mezkur gun, saat 14'de kadar Belediye Başkanhğma vermeleri; a) (B> gurubu muteahhıtlık kamesı b) 750 000 lıralık benzerı ış yapıp ve bu mıktan işin katl kabulunu yaptjrdıklarına daır belge. c> 1973 yüı Ticaret Odası belgesı, ıkamet senedı, En az ıhale gunünden üç gun evvel Sılıvrı Beledıyesine muracaat ederek yeterlık belgesı alraalan, 5 Talıplıler bu ışe aıt dosyayı mesaı gun ve saatlerde Sılivri Beledıyesınde gorebılırler (Basın 10817638) Ozgur İnsan (tflÛK dLMAN İHViT'N.YÜCEKak CAHIT KAYRA VİKTNVMüu barış Bir PiMİItr«lı iıtbotuı y BUIent Ecevit Tİ^CEREULUTAY MARDİN JANDARMA SATINALMA KOMİSYON BAŞKANLIĞINDAN J Tugayı eratı için 24 000 kg. kemikli sığır eti kapalı xarf usulü ı!e satm almacaktır Muhammen bedelı 423.360 TL., geçici temtnatı 20 685 TLdır thalesı 20 Şubat 1973 Sah günü saat 1100 dp J Tugay Gazinosunda yapılacaktır Bu nususa ait şart name Ankara Istanbul ve Mardin J Satınalma Komisyon Baskanlıklannda görülebüir. îsteklilerin kanunj şekilde hazırlayacakîan teklıf mektuplannı ıhale saatinden bir saat evvel Ko misvon Başkanlığına vermeleri. Postadaki gecıkmeler kabul edümez. (Basm 10713 635) ABÂHSTTİN BATUR umut 9.Sayı Çıktı Cumhurlyet 644
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle