Katalog

6 CUMHURÎYET 2 Aralık 1973 KONSERLER üzik dünyasma çocuk yaşran ıt:biren inanılmaz olgunlukta ve kabank sayıda besteler jazmış ve gozlerini kapadığı 35 yaşına kada r öliimsü? yapıtlar kazandırmış olan Wolfgang Amadeus Mozart C1756 1791), bu mevsim başmdanberı Istanbul'un hemen her konser programmda yer alan «favori İsim» haline geldı. Adetâ, Istanbul'da «Mozart Yılı» gibı birşey!.. Özellikle, kenumızin, bırıcik Senfomk Orkestra kuruluşlannm bugünku kadro düzeni ve elemansızUk zorunluğundan doğan ve çeşıtlı önemlj neden'ere dayanan durumu dolayısıyla, az çok kısıtlanımş «çalgı grupları» (partısyon) ile yorumlannıak imkânı bulunan buyük besteci Mozart'a gcniş yer vermek doğaldır .. Ve, bütün ülkelerde oîduğu gıbi, tüm müzikseverlerce her geçen gün gitgide değerı ve yücelığj daha çok anlaşılan ve (hattâ 40. Senfom'si modern pop orkestraları'na düzenlenen) Mozart'ı ne kadar dmlesek, yapıtlanrun incelığ:ne, güzellığıne, iç dünya zengınhğıne doymak bılmeyiz. Bu bakımdan, Mozart'ın daha çok tanınması ve sevilmesi, sevındırici bır dunımdur. Yeter kı, Mo'.art'm hiçbi r zaman «kolay>>a, hafife alman değil; aksıne müzik lıteratüründe yorumlamşi «en zor», incelıkleri en fazla ve dennliği yüzeyde görünmeyen bır deha» oldugu biline. . Srfmi.4.\D.«| Arın Karamürsel ve Mozart Yorumu N bir orkestra'run seviyeli bir Çalışırla başanya ulaşması, şefm vön?'me gıicünu göstermektedır. 1962de Ankara Devlet Konservptuarında Adnan Saygun'un sıiıfında Kompozisyon bölümüne siren; sonra Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasına keman üyesi olan: 1969 yıhndan sonra İngilterede orkestra şefliği eğitimi gören; halen Roma'da Santa Cecilia Akademisi'nde Franco Ferrara ile birlikte orkestra yöneticıhgi yapan Gürer Aykal'ı mutlaka bizdeki senfonik orkestralar ıçın daha da kazanmalıyız. Bu konserde Francesco Geminiani'nin (1687 1762) «Mi minör No. 3 Konçerto Grossonsu, Mozart'ın scizü geçen p.yano konçertosu ve konserin son yapıtı olarak Mozarfın 33. Senfoni'si, Gürer Aykal'm bestecılerın duvuşunu, ken dıne özgü stiliyle, sıraya göre yumuşak, sırası gelince güçlü bır yorumla yansıttığıru gösterdi. Oda Orkestrası eşliğinde stüdyo konseri ve 3 solist.. Istanbul Radyosu'nun düzenlediği Stüdyo Konseri'nde Demirhan Altuğ yönetıminde Radyo Oda Orkestrası eşliğinde, solist olarak flütıst Mükerrem Berk ıle birlikte flütıst Nazım Acar ve aynca soprano Müfide Ozgüç'ü dinledik. Tümuyle derlı toplu. ve gerek solıstler, gerek şef ve orkestra bakımından başanlı bır konserdı bu Stüdyo Konseri Arm K»ramürsel Mükerrem Berk KARANLIRTAN AYDINLIĞA Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nm büyük sorunları olrfuğunu, gerek yonetmelik geıekse çeşitli ihtiyaçlar içinde çok guç durumda kaldığını evvelki yazılarımızda kısaca belirtmiş, sorunları uzerine eğılmek gerektiğini uyarmıştık. Bu durumdan, asla orkestranın müdür ve yorveticilerinin ve özellikle orkestra elemanlarının hiçbir zaman yıîlardanberi elde ettikleri yeteneklerinin ve oigunluklarımn bu yolda sorumlu olmadığını söylemek bir borçtur. Nitekim yoruml.\dığımız kcnser de, ulaştığı başarıyla bunu kanıtlamaktacîır... 1946 yılında Yaylı Çalgılar Orkestrası. sonra Şehir Senfoni Orkestrası ve şimdi de Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası olarak çahşan, kentimizin değerli muzısyenlerinden kunılu bu orkestra zaman oluyor Turk yöneticileri Cemal Reşıt Rey, Demirhan AltuS, Pertev Apaydın, Ferdl Ştatzer, Hikmet Şimşek, Gürer Aykal ve dığerieri ile, yabancı şeflerden Carlo Zecchı, Hermann Scherchen, Jean Perisson Lessmg ve diğerleri ile parlak konserlere ulaşıyor.. Ve zaman oluyor, sonük ve cılız konserler ızliyoruz... Neden? Çünkü o derece sorunlar içinde kalıyor, bazen elemanlarının başka kuruluşlara gitmesiyle güç durumlara d'usüyor ki!?. Herşeyden once Devietın, Istanbul için zorunlu bu Senfonik Orkestra İçin gereken yönetmelik, ekonomik ve sosyal durum için çare bulması şarttır. Geçen günkü konser. karanlıktan aydınlığa doğru bir dirilişin belirtisidir. MOZART STİLİ Piyano virtüozlarımızdan Ann Karamürsel'i, Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası"nın genç şef Gürer A?;kal yönetıminde verdiği konserde, solist olarak katıldığı Mozart'm «24. Do minör KV 491, Piyano Konçertosunnda ne kadar alkıslasak ve övsek azdır. Bugüne kadar izleyebıldiğimiz kadarıyla, ozellıkle Lizst. Schumann, Brahms, Rahmaninof ve Prokofıev gıhi bfstecılerin yapıtlarına, gere'< duyuş, yaratılış (temprament) ve stil bakımından darm yatkı< olan piyanist Arın Karamtirsel. geçen konserde tam bır «Mozart yorumcusu» olarak zırveye ulaştı. Bu başarıda, solist kadar, başta şef Gürer Aykal'ın anlayışh ve ustahklı orkestra yönetişıni ve orkestra elemanlarıriın tüm olarak gösterdiği üstün gayreti içtenlıkle kutlanz. Arın Karamürsel, Mozart'ın «24. Do mınör Piyano Konçertosu»nda Allegro bölümünün piyano'ya giriş sağlayan güçlü orkest r.ı cümlelermden itıbaren, yoğun biçımde «konsantre» olarak ilk. 6 tuşlar.dan başlayarak, bu ^onçerto'nun özellikle Larghetto bolümündeki «melankolik ve çok duygulu» karakterıni ve Final"deki coşkun Allegretto'yu, dünyadaki sayılı Mozart yorumculan'nın klâsına eş bip çalışla duyurdu ve yasattı... Mozart'ın piyano konçertolan arasmda, 1785 yıh Kasım ayı ıle 1786 yıh Nisan ayı arasında yazdığı ve «Lenten serisi» olarak adlandınlan üç koncerto'dan (ılki Ml bemol majö r KV 482, ikinr" i La majör KV 488) üçüncüsU olan ve 24 Mart 1786'da tamamladığı «Do minör KV 491» piyano konçertosu, fazla tanınmiş olmamakla beraber, Mozart'ın en güzel ve özellikle geniş dinleyiciyı etfcileyecek nitelikte sevimli bestelsri arasında yer alır. Besteci'nin «Figaro'nun Düğünü» operasını hazırladıği zarnana rastlayan bu üç konçerto da «Vıyana Ekoliiunün tüm niteliğini taşırlar. Beethoven, özellikle Mozart'ın «Do minör piyano konçertosu»nun Final'mden çok etkilendiğini, (müzik kitaplannda) belirtmiştir. Işte, bu konçerto'yu gerek seçmekte, gerekse yorumlayışta, Arm Karamürsel, «Viyana ekolü» nün aradığı atmosferi, Mozart'a özgü «dantela gibi örüş, renkli nüanslar ile dolu gam ve arpej'ler, zarnan zaman derin ve güçlü yükselişler (crescendo) ve alçalışlar (descrescendo) ile belirtmeyi başardı. Bu yorumlayıştaki başarısıyla birlikte, evvelce verdıği konserler ve resitaller ile de, Arın Karamürsel, hiç kuşkusuz sadece Türkiye'nin değil, uluslararası müzik dünyasının klâs virtüozları arasına art:k girmiş sayılır. Senfoni Orkestrası ileFilarmoni Derneği konserleri Pazar'a alındı Istanbul Devlet Senfnni Orkestrası'n.n Turkiye Filarmoni Derneğı'nin işbırliğıyle Maçka' da İTÜ Maden FakuiteFi konser salonımd'a, bu mevsim basından bert her haftâ düzenlediği Cuma gecesı konserlerinrn ilgi £ör mediğini, üstelik Istanbul'da uzun yıllar gelenek haline gelmış cPazar sabahı konserleri» nın kaldırılmasıyle özellikle öğ rencilerin yararlanmalarının kı sıtlandığını belirtmiş, yetkilllerı evvelki yazılarımızda uyarmıştık. Bu konuda, Filarmoni Derneği'nin gönderdigi bültenle, sevi nerek öğrendiğimize göre: Bun dan böyle, Istanbul Devlet Sen ( foni Orkestrası'nm her hafta ı Cuma akşamları verdiği konser j ler (trafik güçlüğü ve müzikseverlerin genel isteği nedeniy ' le de) 7 Aralık 1973 tarihinden itibaren kaldınlarak Pazar sabahlan saat ll'e alınmıştır. Her hafta Cumartesi konserlerinin I saati de 16dan 17'ye alınmıştır. , Yeni düzene göre, Aralık ıyıntn ilk haftası: 8 Aralık Cumar tesi günü saat 17'de ve Pazar günü saat ll'de, Prof. Lessing yönetiminde fstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ile solist ola rak piyanist Gülay Uğurata'nın katılacağı konsere ayrılmıştır. Derneğin bildirdiğine göre: Evvelce Cuma akşamları İçin abonman kartları almış olan üyeler, yerlerini isteğe göre Cu martesi veya Pazar günü için değiştirebileceklerdîr. POP DÜNYASI Erhan EVRENSEL KISA KISA Wilson Pickett Son günlerde «İnternational Playboy» ve «Take A Closer Look At Woman You're VVith» ile ilgi toplayan sanatçı, özel ve yayın firmasını kendisi yönetiyor. enci dünyasının yetiştirdığı ısimler arasında ön sıralarda yer alan Wılson Pickett. 18 Mart 1941 yılında Alabana'da doğdu. .5 yaşını'i iken ailesiyle bırlıkte Detroife göç ettı ve bazi ruhanî gruplarda şarkıcı'.ığa basladı. 1959 yılında, Detroifın müzık dünyssına kazandırdığı «FALCQNS».topluluğunurı şarkıcısı ve «You're So Fine» adlı tıieİQd;njn yaratıcısı Wilhe Schofıeld tarafmdan keşfedildi.. Kısa bır süre içinde Falcons grubunun baş solıstı olan sanatçı, 1962'de ilk büyük Hıt'i «I Found a Love» ile iyi bir çıkış yaptı. Sonralan Pickett, Falcons'dan aynlarak çalışmalarmı solo oiarak devam ettirmeye karar verdi.. Üniü şarkıcıların resimlerinin bulunduğu saatier kapışıjıyor .. 9 Bir saat flrmasınm baslattıgı moda tngıitere'de Eeniş ileı tonluyor. Tanınmiş şarkıcı ve top luluklann resimlerivle süslenen saatler kapış kams satılıyor. • Who tODİuluğunun çevireceîi fılmde ünlü sanatçılar da rol alacak. «Tommv» de Mıck Jagger, David Bov. ie ve Curtis Mayfield gibi isimler oynayacaklar. Z Sjılly» ve «Everybody Needs Somebody To Love» gıbi plaklanyla verıni sağlamlaştırdı, «SOUL» dünyasının aranan ismi haline geldi. Her biri 1 milyon Wüson P:ckett, «I Found A Love» (1967), «Funky rBlroari>v<ıy» (1967), «Stag o 'tee»'(1967), «She's Lookın Goucî» (1968\ «I am A Miclnight Mover» (1968), «Hey Jude» (1968, «Sugar Sugar» (1970), «Engine Number Nine» (1P70), «Don't Let The Green Grass Fool You» (1971), «Fire And Water» '1971 admı taşıyan plaklanyla adından sık sık bahsettirerek ününü sürdürmeyi başardı. Pickett'in bu plaklannın herbiri bir mılyonun üzerinde satış yaptı. Programın ilk bolümü: Christoph \Vilhbald %'on Gluck'ün (1714 1787) «Büyük Şakon»u ıle. Georg Phılıpp Telemann'm «İki flüt için Mi minör Konçerto»sundan kuruluydu. Solist olarak j flütıst Mükerrem Berk ıle flütist I Nazım Acar'm katıldıklan bu I bölüm. özellikle Vıvaldi ve Bachın çağdaşı olan Telemann'm Barok müzik incehklerini tümüyle belirten çok başarılı bir yonımlavışa ulaştı. Mükerrem Berk, uzun vıllar çağdaş • çok seslı Türk müzik hayatına gerek yöneticili1ı ıle, gerek çok degerlı bir flütıst. olarak katkıda bulunrnuş bır <==>natçımızdır. Flütist Nazım Acar. ülkemızın yetiştırdiği ender sanatçılardandır ve yıllardanberi senfonik orkestra üyesı olarak hızmet etmekte, zaman I 'aman güçlü solıstlığini, katıldı1 pı konserlerde göstermektedır. Her iki sanatçı da, bu kons«rde, tam bır uyuşum içinde dünyada j kı sayılı flüt vırtüozlarına erışen bir yorumlayışla başanya vardılar. Bu konserin ikinci bölümünde ızledığimız soprano Müfide ö z süç. programda Mozart'tan söylediğı «Don Juan» operasmdan Zerlina'nın aryası. «Sıhırli Flüt» o.rasından Bamına'nm arj'ası ve <:Cosi Fan Tutte» operasmdan Despina'nın arvası ıle, özellikle oes stsjMcie süzel ve pjguof fenkier yakaladığı gıbi. tız'lerde de hem entonasvonu saâlam, hem de nüanslarıyla kulaga hoş gelen bır yorumlayışla dikkati çekti ve haklı plkış topladı Mükerrem Berk Nazım Acar Sef ve orkestra Istanbul'un senfonik müzik hayatında. vi'.lardanberı ıster es | kj Sehır Orkestrası ve şimdiki! Devlet Senfoni Orkestrası'na zaman zaman en sıkısık anlarda, «can kurtaran» gıbi emegiyle hizmet eden Demırhan Altuğ'u. kendı kabug\ma çekilmiş. sessiz sedası». alçak gönüllü, amma bela pek çok kimsenın farkına varmadığı olumlu bır yönetici olarak alkışlamak ve ona hakkını vrmek gerekir. Özellikle Demirhan Altuğ, bu çabasının semeresinı Radyo Oda Orkestrası ile söstermektedır. Istanbul Radyo Oda Orkestrası, seçkm ve genç elemanlardan kurulu topluluğuyla (sekiz 1. keman, sekiz 2. keman, altı viyola, altj çello, üç kontrbas, iki korno, iki fagot, İki obua, iki flüt, iki klâmet, iki trompet, bır tımpani v.d.), bugün sık sık elemansızlıktan kıvranan Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Istanbul Opera Orkestrası gibi büvük kuruluşlardan daha rahat ve ansambl bakımından güçlü bir manzara göstermektedir. Konzert maister olarak genç kemancı Ersan'm klâsını da burr.da belirtmek borçtur. îşte bu orkestra bu konserde, solıstlere yaptığı sağlam eşlik yanında, Mozart'ın «Senfoni No. 32, sol majör. K 318» îtalyan sti) linde uvertür yapitım, şef Deı mirhan Altuğ'un Viyana stilini benimsemiş anlayışı ve yerinde tempo ve ölçüleri ils başanya ulaştırdı. 3 yılda 3 plak Üç yıl içersinde üç plak dolduraıı Wilson Pickett, «tf You Need Me», «ît's Too Late» ve «I'm Down To My Last Heartbreak> adlı bu melodileriyle ilgi gördü. 1965 yılında ise sanatçı, «tn The Midnight Hour» ile yılm en iyi 10 plağının arasına girmeyi başardı. Wılson Pickett'in daha sonrakı yapıtlanndan çoğuna ise, İsaac Hayes gibi tanınmiş isimler eşİL; etti. Sanatçı, günler geçtikçe «Land Of Thousand Dances», «Mustang Beyaz perde'de «Soul To Soul» ısimli bır de film çevirerek beyaz perdede de başarı kazanan Wilson Pickett, 10 yıl ıçersınde «Ryhtm And Blues» türünde yapıtlar veren sanatçılara, tamamen kendine özgu pop, gospel ve Blues karışımı ıle yugrulmuş sert ritmi ile ılham kaynağı olmuştur. «SOUL» müzik türünün en iyi uygulayıcılarından birı olarak kabul edilen Wilson Pickett, şarkıcılık ve bes tecıliğinin yanısıra, plaklarınm prodüksıyonunu da kendisi yapmaktadır. Son günlerde yurdumuzda «International Playboy» ve «Take A Closer Look At Woman You're With» adlı plaklanyla ilgi gören sanatçı, özel olarak kurduğu basm ve yayın fırmasının da başında bulunmakta ve çahşmalan Vönetmektedir.. Plaklar • Slade topluluğu, yeni yıl için öze! bir 45'Iik hazırladı. Plak, «Merry Christmas Everybody» adıru taşiyor. • Dıonne Warwick. iki yıllık bır ayrüıktan sonra ilk kez İngıltere'de konserler verdi. Sanatçının kısa turnesi 12 gün sürdü. • Art Garfunkel. geçtiğımiz günlerde yeni bır altm plak ka73ndı. Ssnatçıya ödülü. «Angel Clare» adlı plağının satışından ötürü verildi. TAKVİM Ruml 1389 Kasım 19 Hicrl 1393 Rolling Stones • Avrupa turnesi basarisızlıkla sonuçlanan Rolling Stones. son albümlerini hazırladıklan Jamaika'da yeni bir Lp dolduracak. Mick Jagger'in eşı Bianca Jagger da aynı yerde bir butik açmaya karap verdi. 2 Aralık Zilkade 7 Gunej Öğle Iklndl Akşam Yatsı Imsak 7.05 12.04 1428 16 41 18.19 5 22 223 7.22 9.46 1200 1.37 12.39 Dünya listeleri 9 Dünya listelerinin ön sıralarında yer alan plaklar ise şunlar: Daydreamer / Puppy Song (David Cassıdy), 48 Crash (Suzi Quatro), Let Me în (Osmonds). Ballroom Blitz (Sweet), Top Of The World (Carpenters) ve Heartbeat (De Franco Family).. "Le Monde,. eleştiri yayımladı Yılmaz Güney'in" Umut,,u Pariste Paris sinemalarında gösterilen ilk Türk filmi olan unlü aktör ve yapımcı Yılmaz Güney'in «Umut» fılmi ile ilgili olarak Le Monde'da dört sütun üzerine bir eleştiri ya yımlanmıştır. Le Monde'un 30 Ka sım 1973 günlü sayısında «Paris' te Bir Türk Filmi • Yılmaz Gü' ney'in Umut'u» başhğı ile yayım lanan ve Louis Marcorelles tarafından yazılmış olan eleştiride ön ce fümin konusu özetlenmekte ve şöyle denilmektedir: «Zavattini ve Sica'nın Scluscıa ve Bisiklet Hırsızlanndaki neorealizmi hatırlatmasına ragmen filmin yönetmeni seyirciyî acındırmaya çalışmıyor. Yönetici tamamen hisse dayanan taraflan yok etmeye çalışıyor. Bazen röportaj stili uyguluyor. Film plâstik özelhkleriyle çok i^ı ve sade. Aym zamanda Yıl cc) Günümuzcte tatbiKJ tavtL< ye edilmeyen tedbirler 1 Idarı mekanizrna tarafmdan yönetılecek işçı devrıdaımi: Bu tedbııde ışçıler belirlı bir müddet ıçm iş ve oturma rr.üSaadesi alacak. bu zamarjn hitamında kendisi ve aılesı Aîmanya'dan arzııian hilâfına da olsa çıkarılacaklardır. Bu usul gerek Almanya'ya gerekse işçinin geldığı memleketa ekonomik vönden bazi avantajlar sağlamasına rağmen, ınsanl olmaması nedeniyle bahıs konu su olamaz. Hatta Alman hükümeti bu konuda ışçi yollayan ülkelerden ge lecek tekliflerı de kabul etmeyecektir. Âksi takdirde ekonomilf çıkarlarını, insani ılktlere tercıh Federal Alman Hükümeti, ettiği gerekçesiyle suçlanacak oişçinin dönüşünü çeşitli cazip lan yalnızca Alman makamları araclar yoluyla kolaylaçtırmalı olacaktır. ve ulkesine dönüşünde meslekî Buna mukabil işçilerin kendı yönden daha iyi imkânlara saarzuları ile dönmelerı tasvib edıl hıp olabilmesi için Federal Cum melidir Zaten her sene binlerca hurıyetteki i^verenler, sendikaişçi. idari tedbırlere luzum kallar ve çeşitli toplumsal kuruluşmadan gayelerıne erışmış olmalar nezdınde de faaliyete geçları dolayısiyle memleketlerına dönmektedirler. 1lerde bu durumelidır. Eğıtımle ilgili tedbirler, ma maru olacak tedbirler alınma ışçi veren ülkenin işgücü piyayacaktır. sası hakkında gerHklı bılgiier b) Karşı tarafı destskleyici ma ve meslek konusundaki çeşitli tavsıyeler işçinin, dönüşünde hiyetteki tedbirler: aa) İş idari mekanizma alanın memleketinin şartlanna intibak daki düzenleme imkânlan: şansım fazlalaştıracaktır. Federal Hükumetin gelışme politika1 Uzun bir süre veya devam sı' tasarısına da uygun olarak, lı Federal Cumhurıyette ikamet eden yabancılara zamanla oturişsizliğın yoğun olduğu ışçi gönma müsaadesinin sağlama alınderen ülkelerde işyeri temini dığı bır statü temin edılmelidır. Avrupa'dan kuzeydeki endüstri Yabancılarla ılgüı kanun, zaman bölgelerine olan akımın hızının tahditi konulmaımşoturma mükesilmes: mümkün olacaktır. saadesı verme veya oturma hakkesin elde Strüktürel ve hacimsel kını bir ortama etme yolunda uy gun sahip bulunmaktadır. Bilhassa yabancılarla ilgıpolitika h kanunun « m'addesı zaman Federal Cumhuriyet bütün gay tahdıdı gostermeyen ve «abancıretlere rağmen, bölgesel açıdan nm sadece çok' önemli sebepler dengeli hacim ve yapıya sahip vüzünden sınır dışı edilmesine bir ekonomik gelişmeye erişememüsaade eden bır oturma dakkı miştir. Sosyal alt yapı tesis ve öngörüyor bu da uzun süreli hizmetleri ekonomik gelişmenin veya devamlı ikamet edenleruı yoğun olduğu bölgelerde çok yük kanunı durumlarının emniyet allü durumdadır. Bölgelerin yerli tına alındığmı göstermektecur. ve yabancı sakinleri açısından bu Bu tür oturma müsaadesinin veralarda yabancı işçi istihdamına rılmesı ıçın. yabancmın Federal ancak bölgenin sosyal alt yapısı Almanya'da en az 5 seneden beri müsait olduğu takdirde izin veikamet edıyor olması. ekonomik rilmelidir. ve sosyal hayata ıntıbbk etmis Böyle bir politiks gıidüldüğii bulunması gerekmektedir. takdirde ekonomik ve strüktürel 2 Federal bölgedekı ıkameti müspet bir sonucun ortaya çıkma süresınce Alman hayat şartlanna sı muhtemelciir: Artık ek yabancı intibak etmış olan ve Alman va i'çi çalıştırmayı hesaplamayan yn tandaşlığına geçmek ısteyen ya pıın bölgelerdeki bazi tesislere bancılara. vatandaşlığa geçış prndüktiviteyi arttıncı yeni tekKolaylaştırılmalıdir. niklor kullanmaları için fırsat ta bb) Gayrı kanunı volla rnücanınmış olacaktır. dele: Yoğıın bölgelerdeki işten çıkarıl Eskiden olduğu gibı şimdi de malar, yabancı işçilerin geri kal kanun dışı çalışan yabancı ış mış bölgclere aktnasma sebebivet çller ciddi bır problem teşkil vermemelidir. Ekonomik yönden etmektedirler. Bunlar genel olageri knlmış bölgelerde de sık sık rak haysiyet kırıcı meskenlerde sosya! alt yapıda dar boğaz mey ikamet etmektedır Bu kanun • dana gelebilmektedir. Bu arad^ı dışı uygulamanm karşısına keyabancı işçilerin iktisad! yapı ya sin olarak çıkılması cereklidir. nunden az gelişmis bölgelerde yeİş müsaadesı olmadan çalıni is yerlerinin kurulmasına sebe.an işçinin durumunun eskiden bivet veHikleri de unutulmaması olduğu gibı cemıyet düzenıni gereken bir gerçektir. Yerli mesbozucu bir davranış oıarak mı lçl erbabı tarafiBdan henıendoinıtelendınlmesı. voksa gelecekfe durulamayan yeni işyerleri yaban hafıf bır hapis cezasıyla mı cecı işçilerin yardımıyla hemen İ3 zalandırılması gerektiğı konusu alivete geçme ünkânım bulmak nu Federal hükümet tetkık edetadırlar. cektir. Bunun için de 229'uncu madde birıncı paragraf no: Tedbirler 2 (afg) dekj hükmün, cezayı gerektıren olav şeklıne dönüştüa) Mumkün olan anl tedbirler rulmesi gerekhdır. aa) Direkt etkili tedbirler: 1 Yabancı işçilerin Cı 20 ( den fazlası bağımlı işçi) yofun bölgelere akısı, orada mevcut sosyal alt yapıdaki problemler YÖNETMEN sebebi ile idari yönden ayarlan mak zonındadır. Direkt etkil; tedbirlerin alınması, halledilme miş sosyal problemlere rağmen bu kesimlere işçi akımının de vam etmesi •vüzünden şarttır 2 1972 Kasım ayında tatbiK edilmeye başlaması vizeli girıs neticesınde yabancı işçi, kendı memleketinden irtibat bürolan kanalı ile federal bölgelerdeki OYUNCU ış yerine gelmeye başlamıştır. Bu tatbikatın neticesinde, lşverenin işçi talebi, yazılı olarak yapılan kontratmda işçiye ikametgâh temin edeceğini garant: etmesi halinde değerlendirilmek te, aksi halde işleme konma maktadır. Bu garantilerin gelecek te, İşçi Bulma Kurumlan tara fuıdan teker teker kontrol edilerek kayıtlara geçirilmesi icab edecektir. 10 Aralıkta bb) Kısa tesirli tedbirler sinemalarda 1 Burada şart olan yabancı işçi temin etme ücretini hissetiiUr bir şekilde artırmaktır. Böy EKRAN FİLMI lece yabancı işçi istihdam etme hevesi azalacaktır. , (Rektaş 1354) 9955 Bu tedbir, buna rağmen direkt KAYIP 47383005 numaraU. tesirli değildir. Çunkü müteşebEmekli Sandığı cüzdanımı kaybisler yabancı işçi istihdam etbettim. Hükümsüzdür. mek masraflı oluyor diye ihtiHüseyin KOCABAŞ yaçlan olanı almamazlık etmezler. Cumhuriyet 9971 (Baştarafı 1. Sayfada) bır mübadeleye ımkân doğurmak tadır. Dığer taıaftan yabancı ışçiler, Federal Cumhuriyettekı ikamet süreleri uzadıkça yeni çevrenin şartlanna doğru bir yönelme göstermektedirler. Bunlar, yeni çevre üzerinde memleketlerinde edindikleri toplumsal ve kültürel önyargılardan kurtulup çevreye intibak etmektedirler. Bu durum, yabancı işçi istihdamı konusundaki çok sayılı probleme çozüm yolu bulmak için ışçi gönderen ülkelerle sürekli dıaloğ kurulmasını gerektirmektedir. Gerek ışçi gönderen ülkeler, gerekse Federal Cumhu riyet böyle bir yakınlaşmayı gerekli bulmaktadırlar. TÜRK İŞÇİLERİNİN PIETRO GERMI DUSTIN HOFFMAN ALFREDO ALFREDO KAZANILAN ŞEF Bu konserde Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nı yöneten genç orkestra şefi Gürer Aykal'ı geçen mevsim de çok başarılı bir konserde izlemiş ve eleştırimizde çok sesli Türk müzik dünyasının ihtiyaç duydugu yeni bir Türk orkesfra sefi kazandığını duyurmuş tuk. Şimdi, bu kanımız, kesin bir yargı olarak perçinlenmiş oluyor. Gürer Aykal'ın, Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nm Cuma gecesi, verdiği konserde, ne yazik ki gününde olmayan bir solist ile uğradığı talihsizliği, bilgisi ve orkestra elemanlarının duygu ve yeteneklerini içten kavrayışı sayesinde, bütün güçlükleri yenerek kurtarması; ve sonra ertesi gün (Cumartesı saat 16'da) güçlü bir solist (Arın Karamürsel) ile havasını ve formunu bulan # Yılmaz Güney'in «Umut» adlı filmini ele alan eleştiri ıle birlikte Abidin Dino'nun yandaki desenı de yayımlanmıştır. maz Güney tarafından çok iyi carüandınlıyor. Kişiliği dekorla beraber bir bütün teşkil edıyor. Çok sade kaval müziği hikâyenin sadeliğini bir kat daha arttınyor. Sınıf mücadelesi veren bır sanatçı Yılmaz Güney. Umut 1970'de çevriîmiş. Avrupa'da ilk defa 1971'de Cannes Fes tivalinde gösterildi. Türk hükümetinee gösterilmesine müsaade edilmeyen bu filmin iki sahnesi daha sonra Türkiye'de sansıi: tarafından kaldırıldı. Bu sahneler komiserin atın ölümünden sonra karakola gitmesi ve grev ci arabacıların mitingleri. Film. yöneticisi hakkında takibata se bep oldu. Aneak Güney serbest bırakıldı. Fakat 27 Mayıs I972'de iki genç anarjiati barındırma suçvadan BEYOĞLU SİNEMASINDA OUktaı 1342) 9954 tutuklandı. Birçok tiyatro ve sinema şahsiyetlerinın ve aydınların af çabalarına rağmen halen hapistedir. Ulkesinde en popüler aktörlerden biri olan Yılmaz Güney, yap tığım şeyden hiçbir utanç duymuyorum demektedir. 36 yaşında olan Güney, 4 senedir 150 film de oynamıştır ve 9'unu kendisi yönetmiştir. 1970 Ekim'inde Güney «Ben bir sımfın kavgasını veriyorum. Bugünkü şartlarla bu kavgayı vermeye nasıl devam ede bilirim. Film yaparak, roman ve makale yazarak. Sınıfımı nasıl ve kimin için sömürüldüğünü an latarak aydınlatmahyım.» diye kendisini tanımlıyor. Yılmaz Güney'in büyük popülerliği onun sejirciyle çok sıkı baglar kurmasına olanak sağlıyor. • ATLAS (44 08 35) Kirli Sokaklar Across 110 th Street: Anthony Quınn • DÜNYA (49 93 61) Gökler Yanıyor Zeppelin: Michael York, Elke Sommer • FİTAŞ (49 93 61) Al Kapon ve Ortağı Al Capone and Company: Guıliano Gemma • EMEK (44 84 39) 2001 Uzay Yolu Macerası 2001 Space Odysey: Keir Dullea • ELHAMRA (44 22 36) Parisli Fahişe Bubu: Massimo Ranieri, Ottavia Picolo • LALE (44 35 95) Baba Godfather: Marlon Brando, Seanslar: 11.15 14.30 • 18.00 • 21.30. • SARAY (44 16 56) Tarkan Kol suz Kahramana Karşı: Kartal Tibet, Hakkı Koşar • SES (45 24 16) Yumruk Karate ve Fasulye Hikâyesi: Dean Read • YENİ MELEK (44 42 89) Büyük Macera The Adventures: Candice Bergen, Bekim Fehmiu BEYOĞLU Bugün... Bu gece, Quinn • ŞAN (406792 Elmadağ) Yalancı: Türkân Şoray • TAN (480740 Pangaltı) Yumruk Karate ve Fasulye Hikâyesi: Dean Read • İNCİ (404595 Pangaltı) Yalancı: Türkân Şoray • AS (476315 Harbiye) Al Kapon ve Ortağı / Al Capone and Company: Guilliano Gemma Sen Ve Ben / Cesar et Rosile: Romy Schneider Yves Montand. • IPEK (22 25 13 ÇemberUtaş) Gökler Yanıyor / Zeppelin: Michael York Elke Sommer • ŞAFAK (22 25 13 Çemberlitaş Ali Kapon ve Ortağı / Al Capone and Company: Guiliano Gemma. BEŞİKTAŞ • YILDIZ (476342) Yalancı: Türkân Şoray • YUMURCAK (402227) Tarkan Kolsuz Kahramana Karşı: Kartal Tibet Hakkı Koşar BAKIRKÖY • İN'CtRLÎ (71 07 25) Poseidon Macerası / Poseidon Adventure: Gene Hackman, Ernest Borgnine • TINAZTEPE (71 65 18) Yumruk, Karate ve Fasulye Hikâyesi: Dean Read • PINAR (21 35 70 Merter) Mahpus Türkân Şoray AKSARAY • BCLVAR (213578) Yalancı: Türkân Şoray • GÜNEŞ (216140) Al Kapon ve Ortağı / Al Capone and Company: Guilliano Gemma • KRİSTAL (215766) Yumruk Ka rate ve Fasulye Hikâyesi: Dean Read • YCDIZ (211337) Kirli Sokaklar / Across 110 th. Street: • MUBAT (24 05 56 Şehremini) 1 Anneler Günü Zeynep Değirmencioğlu. 2 Sezercik Aslan Parçası • tlker 1nanoğlu FATİH • RENK (21 15 25) Kirli Sokaklar / Across 110 th Street: Ant hony Quinn • SUR (23 67 12 • Topkapı) Yumruk Karate ve Fasulye: • HAKAN (23 42 33 K. Gümrük) Tarkan Kolsuz Kahramana Karşı: Kartal Tibet 3İ3Lİ • KENT (477762) Sen Ve Ben / Cesar et Rosile: Romy Schneider Yves Montand • KERVAN (440423) Yalancı: Türkân Şoray • KONAK (482606) Gökler Yanıyor / Zeppelin: Michael York • Elke Sommer • SİTE (476947) Kirli Sok«kl»r / AcroM 110 th. Street: Anthony • FEZA (36 37 63) Tarkan Kolsuz Kahramana Karşı: Kartal Tibet Hakkı Koşar. • KADIKÖY (37 15 97) Suikast / Le Complot: Michel Bouquet • KAFKAS (37 43 68) Yalana: Türkân Şoray • KENT '(36 96 12) Erkek Dedığin Danimarka'da: Lando Buzzanca • OCAK (36 37 71) Pir Sultan Abdal: Fikret Hakan • OPERA (36 08 21) Büyük Vurgun/The Dollars: Warren Beatty • REKS (36 01 12) Kellerman Kimdir / Who is Larry KeU lerman: Dustin Hoffman • SCREYÎA (36 06 82) Erkek Dedığin Danimarka'da: Lando Buzzanca • ATLANTÎK (55 43 70 , Sua<nye) Ağlıyorum: Filiz AkınEdiz Hun • StNEMA 63 (55 10 84 • Küçükyalı) Çöl Şeytanı / The Ballad of Cable Hogue: Stel• la Stevens • SUADÎYE (55 28 68 Suadlye) Kara Sevda: Zeynep Değirmencioğlu. ÜSKÜDAR • ARZU (33 13 881 Dolcuz Hızh Adam / A Reason To Liye a reason to Die: James Coburn • SUNAR (33 06 18) Çılgın v» Cesur • ÜSKÜDAR (33 24 75) Çin Kaplam: Wang Yu KADIKÖY • AS (36 00 50) Dişi Karate Şam piyonu Çdn Filmi. • EFES (36 37 63) Dehset Sa• MARMARA (23 38 60 • Beyast) çan Karate • «"in filmi