23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 14 Aralık 1973 40 YIL ' ÖNCE CUMHURÎYET 14.12.1934 CUMHURÎYET EKONOMl Yurda dönecek işçilerin kuracağı işletmelerle ilgili Batı Almanya ile imzalanan anlaşmada kapitüler hükümler var tavsıyelerine uymak zorundadır lar.» «Türkiye Cumhuriyeti ve Federal Almanya Cumhuriyeti H ü kümetleri arasmda Federal Almanya'da çalışan Türk işçilerinin Türk ekonomisine meslekî bakımdan intıbakını teşvık için» hazırlanan anlaşma metni 7 aralık 1972 tarihinde imzalanmıştır. Yapıldığı zaman kamuoyunun pek ilgisini çekmeyen bu anlaşmanm imzalanmasına Devlet Planlama Teşkilâtı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı karşı çıkmıştır. Iki örgüt de an laşmadaki bazı hükümlerin kapitüler nitelikte oldugunu ileri sürmüştür. Anlaşmanm imzalan masında en büyük çabayı 12 marta kadar Bonn'da Maliye Mü şavırliğmde bulunduktan sonra önce Başbakanhk Müsteşarlığı, sonra da Devlet Bakanlığı görevlerine getirilen Zeyyat Baykara gostermiştir. kiye'ye temelli dönmek isteyenlere «düzenlenecek egitim kurs larıyla dil ve meslek egitimi gör meleri sağlanacaktır.» Artık Türkiye'de çalışmayı planlayan işçılere uygulanacak eğitim prog ramlan hakkmda anlaşma şu hükmü getirmektedir. «Eğitim programları, ber iki ülke ekonomisinin ve katılacakların ihti yaçlanna ve isteklerine karşılık verecek biçimde düzenlenecektir.» Anlaşmada, bu genel eğitim programının dışında Türkiye'de «önder» işçi olarak çalışacaklar la ilgili olarak bir «tekamül» programı üzerinde durulmaktadır. Anlajma, bu konuda şu hük mü getirmiştir: «Bu programa, Türk ekonomisinin ihtiyaçlarına göre yön verilecektir. îhtiyaç, eğitim dalları belirtilmek 6ure tiyle, kural olarak yılda bir kere Türk yetkili makaralannca Alman yetkili makamlanna sy rıntısıyla bildirilecektir. Teka mül eğitim prograıruna ilgi duyan Turk isçilerinin seçiminde Türk tarafından bir temsilci ka tıîacaktır.» Anlaşmada, progra mın son şeklmi almasında son sözü Türkiye'ye veren bir hüküm bulunmadığı gibi, programa katılacak işçilerin seçiminde Türkiye sadece bir tem silci bulunduracaktır. Seçiçi ku rulua kaç kişiden oluşacağı ko nusunda anlaşma metninde bir açıklık yoktur. metninde, grubun kaç kişiden meydana geleceği ve her iki tarafın arasında bunlann nasıl pay edileceği konusunda bir hü küm yoktur. Anlaşma, sadece uzmanlann her iki tarafın eşit sayıda katılacağı «Çalışma Grubunun» saptayacağı ihtiyaçlara göre görevlendırıleceğıni belirt mektedir. «Danışma Grubu, Federal Almanya Cumhurivetinde, bu prog rarn çerçevesmde tesis kurma jd veva tesislerini genişletmeve ilgi duyan Türk işçileri arasında yoğun araştırma ve danışma faaliyeti yapacaktır.» Türkive'de yapılacak yatırımm ön projesinin kazırlanması. bu faalıyetin esas unsuru olmaktadır. Anlaş ma. projeye kredi verilip verilmemesi ve diğer vatınm aynca lıklarından yararlandırılıp yararlandınlmaması konusunda «nihai karar. bankaya aittir» demektedır. Yalnız yıne anlaşmada, Danışma Grubu'nun yaDmış olduğu ıncelemelerden «elde edılecek sonuç, programa kahlana yapılacak tavsiyelere ve pro jeye kredı venlip verilmeyaceği hakkmdaki karara esas teşkil eder» demierek seçılecek yatırım projesinın Türkıye'den çok < 'man ekonomisinin ihtiyaçlan na uygun düşmesi kapılan a ç ı i bırakılmaktadır Danışma Grubu, bîr defa yatırım vapıldıktan sonra faalivetin devam ve kontrolunu tamamen eline almaktadir. Anlaş mada. «Bu Grup. tavsiyeler yapar; uygulamayı ızler; kredi fonu vönetimine telkinlerde bulunur» dendıkten sonra «Prog rama katılanlar. Danışma Gnı bunun tavsiyelenne uymak zorundadırlar» hükmü getirilmek tedır. Anlaşma «uymadıklan takdırde, risk bi>yüveceğinden, fondan saglanan kredi şartlan telcrar gözden geçırilecektim hükmü ile projenin kontrolunu sonun a kadar Damşma Grubuna vermektedir. MECLİSTE DİI, ÇEKİŞMESİ NKARA, 13 (Telefonla) . •nun üzerine Sadri Maksudi söz Büyük Millet Meclisi bualarak, cBeyler» diye söze baş gün toplanarak Gümrük larken, «Baylar» diye düzeltKanur.UDua müzakeresjne geç miş ve <Hepimizin bu işe hürtıği sıracja mebuslardan . Ziya rnetle bağlı olması tabiîdir. Fa Gevher ile Sadri Maksudi.ara kat he,rhangi bir mebusun bir sında çetin b i ı tartışma olmuş lisan yaratacağına ben kani tur. Ziya Gevher, öz. Türkçe' değüim» demiş, ve şiddetli tar olmayan kajıun tasarısının top tışmalardan sonra tasarı aytan gerl gönderilnfesini ve ho'. nen kabul edümiştir. calann, gazetecilerin, hatta çp. Sadri Maksudi, «Ziya Gevher cuklann yeni dil hareketinde • beyin söylediği» şeklinde kofaaliyet gösterdikleri bir çağnuşurkçn Ziya Gevher yerinda Büyük Millet Meclisinin bu, cfen fırlayarak «Bay Ziya Gev işe önayak oîması.gerekirkens , her deyiniz» diye haykırmıs(ithal, mucibince, muafen) gi bi v e buna benzer birçok.yatır. Sadri Maksudi lse buna bancı kelinrelerin de komuldukarşı,' «Simdi bay oldun,. iki ğunu ileri sürerek bunua düay evyel fceydiri» diye'karşjlık zeltilmestnl istemiştir. Buversılştir. A Batı Almanya'da bir süre ça lıştıktan sonra temelli olarak Türkiye'ye dönecek işçilerin ye tiştirilmesi, dil ögretilmesi ve işletme kurmalanyla ilgili olarak Türkıye Cumhuriyeti İle Federal Almanya Cumhuriyeti ara sında imzalanan anlaşmada, Tür kiye aleyhine kapitülasyonları hatırlatan hükümler bulunmakta dır. Anlaşmaya göre Türkiye'de «Önder» isçi olarak yetiştirilecek işçilerin Almanya'da yapilapak seçimine Türkiye sadece bir temsilci ile katılacaktır. Tür kiye'de işletme kurmak isteyen isçilere sağlanacak imkânlar ko nusunda son derece etkili bir «Damşma Grubu» kurulmaktadır. Hükilmetin saptayacağı Türk Bankası «mezdinde» faaliyet gös YUKARIDAN terecek olan bu calışma grubu 1 .tyethiye, destan. 2 Su işletmelerin faaliyet devresi bobaylarda' rtıtbeyi göstennek üze yunca «tavsiye yapmak», «uyrçomuza takılan parça (Çoğul). gulamayı izlemek» ve kurula3 Bir sporda erişilmiş derecak özel kredi fonu yönetimine celerin. en üstünü, Bir emir.'4 «telkinlerde bulunmak» hakkı Sanal, Bır balık cinsi. 5 na sahiptir. Anlaşmaja göre, Kışın yağar, Bir renk. 6 Gibu program dahılmde işletme deeeği yere vardı anlamında bir kuranlar «Danışma Grubunun söz." 7 Tersi kuyruklu yıldız larda çekirdeğin çevresinde bulutlu sis, Başına bir harf gelirse dayanak anlamında bir kelıme olur. 8 Tersi bir şeyin gelir karşılığında bir süre için sâhibi tarafından başkasına verilmesi, Bir emir. 9 Kınlmış taş' döşenip sihndir geçirılerek SOLDAN SAGA: yapılan yol. 1 Bir güreş türü. 2 Bir DÜNKÜ BUtMACANIN müzik yapıtı (Çoğul). 3 Az'm ÇÖZÜMÜ tersi, Bir erkek adı. 4 Tersi SOLDAN SAGA: yolculukta vsrileh ara, Tersi 1. Gölgeolay. 2 eniM bir renk. 5 Düzeltilmiş ağaç Dara. 3 neB kal&D. 4 E rek Katı. 5 Liret. 6 aM parçası. 6. Litrenin kısaltılNail.'7 Lakerda. 8 Mi mışı, Başma bir harf gehrse za Nam T,«M. 9 eklî Arka. yıl anlamında bır kelime olur. YTJKARIDAN AŞAĞIYA: 7 Karışık renkli, Lezzet. 8 1 jGenelIeme. 2 Öneri Batı Alman ekonoraisi, bazı Bir şeyi anlamak veya oğiK. 3 Liberal. 4 gM Ke çevrelerce «mucize» olarak niterenmek içın duyulan arzu, Sımâni. 5 kA. 6 Odak ne lenen ekonomik geıişmesine ragkjntı verme, üzme. 9 Tersi mA. 7 Lalalar. 8 arat men, gelir bölüşümünü düzeltideK. 9 Yadımlama. külhanbeylerin attıği, Cereyari. meyi basaramamıştır. Ulusal gelir içinde ücret odemelerinin payı devamlı olarak 1950 yıltndaki düzeyin gerisinde kalnustır. 1970 ve 1971 yıllarında yaygın grev J dalgasınm getirdiğı kazançlar bi le, işçilerin payını 1950 düzeyine 16.30 O. Şenerden şarkılar 05.55 Açıhs ve prograjn çıkarmaya yetmemiştir. Fakat ay 16.45 Çay saati 06.00 Haberler nı ücret artışları, üretim içindeJ7.00 Haberler 06.05 Kur'anı Çerira ki işgücü giderinin yukselmesine C6.30 Gunaydın 17.05 Gunden güne ve dolayısıyle Alman ürünlerinın uluslararası rekabet gucünün za 07.00 Koye haberler 17 20 Kadınlar faslı yıflamasına yol açmıştır. 07.05 S. Yılmazdah turküler 19.00 Haberler 07.30 Haberler 19.30 Dıni sohbet Kapitalist ekonomiieı de gelir 07.40 Gunun programları 19.45 Mevlâna'yı anma progbolüşümünün göstergesı olarak 07.45 Sabah müziği ramı (III) ulusal gelir içinde işgücüne ya08.00 Çevremizde bugün 20.00 ' Rtrdyo tiyatrosu pılan ücret ve maaş odemeleri08 10 . Ünlu yorumculardan 21.00» Haberler nin payı kullanılmaktadır. Ulu08.30 Beraber şarkılar ' 21.10 Reklâmlar sal gelirin ücret ve kâr olarak 21.15 Deyişler ve ezgiler bolüşümünün zaman içindeki de r' 09.15 Hayatın içinden • 21.40 Solistler geçidi ğişmesi bir ülkede sosyal adalet 09.30 M. Yıldırımdan şarkılar 22.45 Haberler yonünde atılan adımlan göster09.45 N. Çamlıdağdan turküler 23.00 Gece konseri mektedir. Bu ölçüye göre Batı 10.00 Haberler Alman toplumu, gelişme ve ulus . • ,• "24.00 Gece için müzik 10.05 Arkası yarın 00.55 Haberler lararası rekabette başarılı oldu1025 Müzik deme.ti .. " . 01.00 Program ve kaparvış ğu son yıllarda, gelir bölüşümü 10.40 Okul radyosü * • • • '• açısmdan savaş sonrast dönemin 11.40 Şarkılar İTÜ RADYOSU ', "~ • gerisine düşmüş durumdadır. 12.00 Haberler 20.00 Açılış ve Klasik Batı Mü 1950 yılında toplam gelirin yüz12.10 S. Tur Gujermandan de 65.4'ü işgücü ödemeieri olaziği Dinleyici Istekleri * şarkılar rak çalışanlara giderken söz ko ''20.01 Corelli: Konçerto Grosso 12.25 K Aris ve arkadaşları nusu oran, 1960 yılında yüzde No. 9, Fa Majör. Op. 6... 12.40 Türküler geçidi • 60.4'e düşmüştür. Aynı gelir bö20.11 Biret: Senfoni, No. 1, Do lüşUmü göstergesl 1969 yılı sonun 13.00. Haberler ' Majör... 13.15 Yemek müziği 20.40 Grieg: Keman Piyâno So da sadece 61.7'e çıkmıştır. 14.00 V. Çetinkayadan şarkılaı tıatl No. 2, Sol Majör... Batı Alman ekonomisinin bu 14.15 F. Ege orkestrası . 21.00 Infante: Endülüs Danslan gelismesine, işçi sendikalan li14.30 Seha Okustan turküler 21.16 Mozart: Fiyano Konçerderleri uzunca bir süre seyirci 14.45 Saz eserleri ' tosu, No. 9, Mi Bemol Makalmışlardır. Fakat 1969 yılı son 15.00 "Haberler jör, bahannda, genellıkle ulusal ve 15.05 K. Koldaştan \urkuler • disiplinlı tanınan Alman işçisi21.48 Shostakovitch: Senfoni No. 15.20 Ritm ve melodi . " nin tabamnda patlamalar başgös 5, Ke Minör, Op. 47 15.45 R.' Ertenden şarkıl'ar termiştir. Ekonominin artan ge22.30 Hava Rraporu 16.00 Küçük konser llşmesinden payını alamayan ve 22.45 Kapanış. Batı Almanya'nın dışından ıthal edilen fiyat artışlan karşısında sıkıjmış bir duruma gelen Al06.55 Açılış ve program 17.00 Çay Saatl man işçisi «vahşi kedi< (wUd 07.00 Çeşitli Mfilodiler ' 18.00 Akşam Konseri cat) diye adlandınlan ve sendi07.30 Sabah Müzıgl . 19.00 Caz Dünyasından kalann üst lider kadrosundan ba 08.30 Varok Müzik 19.30 Bir Albüm ' ğımsız olarak gelişen grevlera 09.00 Müzik Demeti 20.00 Besteciler ve Yaşantıları başlamıştır. Aynca, hükümetin 10.00 Sabah Konseri 20.30 Türk Yorumculan gittikçe artan kartellerle ciddl 1100 Nat King Cole Söylüyor 21.15 Besteler • Besteciler bir mücadeleye gırmemiş olması 11.30 Ceşitli Müzik Öyküler ve sendıka liderlerinin bu geliş12.00 Öğle Konseri melere de seyirci kalması, sen. • .' •. 22.00 GUnümüzUn Plaklan vo fc 13.00 Diskoteğimizden' • '. .dıka liderlerinin işçilerden yaban İstekleriniz ' '• 14.00 Gençler îçin Müzik' . > . ' 23.00 Hafif Batı Müziğinden cılajmasına yol açmıştır. Bunun 15.00 Konser Saati' üzerine işçiler üzenndeki kontSeçmeler ' • 16.00 Solistler" .Töpluluklar' rollarının azaldığını Rören sen00.55 Program ve Kapanış liderleri, ücret artış ••••••••»•»••••••••••»»»••••••••••••••••••• dika destekleme yolunu isteklerini seçmişlerdir. 1970 yılında işçi ücreüeri Özel kredi fonu Ek bir anlaşma ile her iki hükümetin 1,5 milyon markla katıldıgı bir özel kredi fonu ku rulmaktadır. Bu fon, Türkiye Hükümetinin saptayacağı ve uzmanlaşmış oldugu için Halk Bankast olaeagj anlaşılan bir banka aracılığıyla kullanılacaktır. Türkiye Hükümetı. bu banka nesdinde bir «Danışma Grubu»nu bulundurmayı taahhüt et miştir. Danışma Grubuna her iki hükümet de uzman verecektir. Danışma Grubunun yetkilerini bir bir sayan anlaşma BULMACA 1 2 3 45 678 9 2 3 4 5 6 7 8 u u HJrw Wu I I |I Programlar Anlaşmaya göre, Federal Almanya'da çalıştıktan sonra Tür 9 l l •! Alman ekonomisinde gelir bölüşümü savaş sonrası durumdan daha bozuk bir düzeyde ortalama yüzde 16.7lik bir artış göstermıştir. Daha sonraki yıllarda da devam eden grevler gelir bölüşümünii bir ölçüde düzeltmişse d s 1971 yılında bile bölüşüm oranım 1950 düzeyine çtkaramamıştır. 1971 yılında ulusal gelirin i ş çi ödemelerıne giden payı ancak yüzde 64.22'yi bulmuştur. 1969 jıhndan beri ücretlerde başlayan artışlar gelir bölüşümünü düzeltememekle birlikte Batı Almanya'yı endüstride birim işgücü giderinin en hızlı art tığı ülke durutnuna sokmuştur. Bu durum tabloda görülmekted:r. Batı Almanya, Fransa, ltalya, Japonya, Birleşik Krallık ve Birleşik Devletler arasmda Batı Almanya'da birim işgüeıi1966^ 1968 dönerninde gıderi yıldfi yü«» de 1.3 gibi yüksek sayılmayacak bir hızla artmıştır. Fakat bu artış hızı, 19691971 yıUan arasmda yılda ortalama yüzde 14'e çık mıştır. Batı Alman ekonomisinin bırım işgücü giderinde görülen bu yüzde 14'lük artış sözü edilen ülkeler arasında en yüksek düzey olmaktadır. îşgücü gideri, bir ürünün maliyet kalemlerinden sadece birisi dır. Bununla birlikte bu kalemdeki artış oranının görece jiiksekliği uluslararası rekabette Ba tı Alman üstünlüğünü azaltıcı bir role sahiptir. Bu nedenle ulus lararası rekabet koşullarını iyileştirmek içın yenı polıtıkalar iz lemek zorunlu olmaktadır. Batı Alman ekonomisine dışarıdan işgücü ithali, işjjücü arzını artırdığı için ücretlerin. baskı al tında tutulması imkâmnı vermektedir. Yalnız zaten bozuk o lan gelir bölümü içinde ücretlerı baskı altına almak patlamalara j o l açmıştır. Bu durumda Batı Alman ekonomisinm karşısında iki almaşık kalmaktadır. Bunlar ö*an birisi, ithal edilen işçileri geldlkleri ülkelerde ve bu ülkelerin gelişmemiş sendikal düaeyi içinde Alman sermayesi için Inn lanmaktır. Türkiye de dahil Almanya'ya işçi ihraç eden ülkeler de Alman sanayisinin çalışma di sıplinine alışmış ışçilen kullanmak üzere Alman sermayesinin ihraeı bir politika olarak belirmiştır. Diğer politika ise Alman sanasnsınin toplam işgücüne tale bini azaltmak için işgUcünU ikame edecek daha ileri teknoloji kullanan yatırımlann yapılması olarak ortaya çıkmıştır. YORUM: ALMAN .EKONOMİSİMDE BASLICA EÛİLİMLR IMALAT SANAYIIMDE KAPASITE KÜLLAN!WI Almanya'ya üzüntülerle atı Almanya'ya üzüntüler bildirildi. Tehditler esirgenmedi. Biz de Almanya'dan makina almayız, dendi. Fare dağa küsmüş, dağm haberi olmamış, Batı Almanya'nın kararım gözden geçirmesi istendi. Bize de bu yapılır mı? yollu vakınmalar. Sanki Almanya Türkiye'nin bir eyaleti. Ya da Türkiye Almanya'nın. Bır, Brandt Hükümetinin istifası istenmedı. Fakat tepkilerin en ilginci, 1; ve îşçi Bulma Genel Müdüründen geldi. Genel Müdür, Batı Almanya'nın karannı cpolıtik> olarak niteledi. Gazeteler de bu değerlendirmeyi tlginç buldular. Herkesin görebileceği biçimde yayınladılar. Simrfi sİ7, Ankara'daki Alman Elçiliği üyelerinin karşılaştığı zorluğu düîünün. Bu değerlendirmeyi nasıl Almancaya çevirecekler? Brandt'a veya yardımcılarına nasıl anlatacaklar? Gerçekten Brandt'ın da, yardımcılarının da anlaması zor. Bir parti lideri, bir hükümet başkamnın almış olduğu kararın politik bir nitelik taşımasından daha normal ne olabilir? Politika o kadar kötu mü? Politika o kadar kolay mı? Brandt'a anlatmak için her halcfe Almanya'nın Türkiye masası yetkilileri, Türkiye'de politikadan hazetmeyen kesimlerin bulunduğundan soz edecekler. Bu nedenle arada bir «partılerustü» hükümetler kurulduğunu büdirecekler. Bu nedenle Turkiye'de bir eylem veya kararı «politik» olarak nilelemekle soz konusu kararın çürütüldüğüne inanıldığından söz edecekler. Her halde Brandt, anlamakta güçlük çekecek. Tatmın etmek için cevap verecekler. Sız bakmayın bu «Türk usulüne» diyecekler. Partilerü'tu diye baslar, bazı partilerin altına düşer, şeklinde açıklamalar yapacaklar. Batı Almanya'nın kararı politik olmasına politik. Bir karapn politik olması, .mutl^ka, onun de^ervz olduğu arlamjna gelmez»,EikpnomiKıeğiHmleri, teknık g(at«lcsinmeleri gözeten politik kararlar, söz konusu ülke için en değerli kararlardır. Bunların, başka ülkelerin ekonomik çıkarlarına ters duşmesi ayrı bir sorun. Batı Almanya'nın bir karar alırken kendinden once Türkiye'nin ekonomik çıkarlarını düşünmesi için hiçbir mecburiyeti yok. Böylesl iyimserlik nereden doğujor? Bu sayfaöTa Batı Almanya'nın almıs olduğu kararın ekonomik v e teknolojik dayanakları var. Dayanakların birincil kaynağı Batı Alman yayınlan. Bunları bulmak da pek zor değil. Lisan. bilmek yeter. Çalışma Bakanlığında lisan bilen yok mu? Varsa, isçi ithalinin kısıtlanması kararını neden sürpriz olarak değerlendirdiklerini anlamak gerçekten zor. Batı Almanya'nın sorunu açık. Uluslararası rekabet gücünü ve ekonomik canlılığını sürdürebilmek için, sermayenin organik bileşimini yükseltmek zorunda. Başka deyişle, işçi başına kullanılan sermaye miktannı hızla arttıracak yatınmlar gerekli. Bozuk gelir bölüşümünde, işçilerin üeretlerlni arttırmak ürettiği ürünlerin fiyatlarının hızla yukselmesine yol açıyor. Bu nedenle, başlamış olan «mucize»nin, Batı Almanya'nın uluslararası ekonomideki yerinin sürdürülebllmesi İçin toplam işgücü talebini azaltıcı yatırımlar gerekli. Batı Almany» için böylesi bir zorunluluk 1970 yılındtan beri gündemde. 1960larda yapılan revalüasyonlar Alman ekonomisinin enflasyon ithalini önleyemedi. Fiyatlar arttı. Alman sendika liderleri. birinci savaştan, sonra takındıklan uysal ve dışiplınli politkadan aynlmadılar. Ama tabanda, sendika liderlerini de ?osyal demokrat iktid'arı da tehdit eden patlamalar oldu. Ücretler arttı. Gelir bölüşümü düzelmedl. Fakat Alman ürünlerinin fiyatlannı yükseltecek kadar ücret artışı oldu. Ücret artışının etkisini azaltmak için, işgücü talebini daraltmak zorunlu hale geldi. Batı Almanya, bir plansız ekonomi. Plansız ekonomide doğrular, deneme ve yanılma ile bulunur. Zahmetli bir yol. Aynca uzun bir yol. Bu yüzden politikanın »onuçlannın hemen kendisinl göstereceğinl sanmtmak gerekli. Almanlar da böyle düşünüvor, olmah. Bu yüzden başka politikalar da cluşturmaya başladılar. Ikinci tür politika için Japon «Modeli» hatırlanmalı. Japonya'da büyük işletmelerin yanında küçük isletmeler var. Bunlar bütLnüyle büyük işletmelerin kontrolü altmda. Ekonomik bunalım anlarında, büyük işletmelere tampon işlevini görürler. îşleri azaltılarak. Düşük ücretlerle çahşırlar. Daha doğrusu. bu bireysel küçük işletme «ahiplerinin kazancı, düsük ücretlerden yüksek değil. Batı Almanya endüstrüeşlrken ortada bir Japon Srneğl yoktu. Almanlar hesabına büyük ssnssızhk. Ama tarih zıthklarla dolu. Batı Almanya'ya işçi ihracı, bu yitirümis şansı yeniden yarattı. Almanya'nın Japonya'sı yok. Fakat Türkiye, necfen Almanya'nın yarı Japonya'sı olmasm? Alman ekonomisini tamamlayıcı, büyük Alman işletmelerinin kontrolünde, onlara servıs yapan küçük lşletmeler neden Türkiye'de kurulmasın? Batı Almanya ile Türkiye arasında imzalanan anlasmamn. amacı, bu. Bu anlaşma 1972'nin sonunda imzalandı. Anlaşmada, Türkiye'de is kuracak isçilerin yetiştirflnıesi İçin uygulanacak programm iki ülkenin ihtiyaçlanna göre düzenleneceği açık açık yazıldı. Almanlar, programm kontrolünü elden çıkarmamak için her türlü yolu denediler. Başanll oldular. Batı Almanya'nın almı? olduğu son karan politik olarak niteleyenler, bu düpedüz «politik» anlasmayı da mı okumadılar? Okusalardı, sürprizle karşılsşmazlardı. B 22CP 2*00 2000 19Î0 RADYO tyCO • |STANBUL 10D0 1965 J966 1967 4968 1969 4970 1971 1972 ıı • ıv ı ıı m ıv n ı HI I» I n ıı ı n ı» ıy ı ıı ın ıv ı c : Alman ekonomisi otomasyon düzeyini yükseltmek zorunda Ikinci büyük savaştan sonra hız Iı bir canlanma gösteren Batı Alman ekonomisi, 1970 yılı başından beri yeni bir ekonomik polika izlemek zorunluluğuyla karsılaşmıştır. Bir yandan, kapasite kullanımının düşmesi, boş işlerin azabnası; diğer yandan, işgücü veriır.liliginin zaman içinde azalma eğilimi göstermesi şeklinde or taya çıkan yeni ekonomik olgular, Batı Alman ekonomisini can lılığını korumak için otomasyon düzeyini artıncı yatınmlar yapmaya mecbur etmektedir. Batı Al man ekonomisinin dünya ekonomik sistemi içindeki rolünü sürdürmesi, gerek yabancı ve gerekse yerli işgücüne talebi azaltacak bu tür yatınmların gerçekleştiril mesine bağlı hale geuniştir. Dünya petrol bunalımı nedeniy le Batı Almanya'nın yabancı işçi kullanımını kısıtlayıcı tedbirlere başvurması, kökenleri daha önceki yıllara kadar giden bazı eko nomik endişelere dayanmaktadır. Batı Alman ekonomisindeki başîı ca ekonomik gSstergelerin zaman içindeki gelişimini gösteren tabloda, bu ekonomik endişelerin nedenlerini bulmak mömkün olmaktadır. İkinci büyük savaştan beri, 1967 yılında sona eren devre sel bunahmm jarattıeı sapma bir yana bırakılacak olursa. ekonomi nin büyüme hızı devamlı bir azalma eğilimi göstermiîtir. 19511954 döneminde ortalam» yılda yüzde 8,8 oranına ulaşmış olan büyüme hızı, 1968 1972 vılKnr.ı kapsayan dönemde yüzde 5,1'« düşmüştür. Aynı yirmi yılı aşk;n devrede, bir ekonomi için canlılık ve devamlı gelişmenin en önemli göstergesi olan tşgücü verimlüiğinde de devamlı bir düşme eğilimi izlemiştir. 19511954 yılları arasında yılda ortalama yüzde 6,0 ortan Ugücü verimliliği nin gelişme hızı, 1968 . 1972 döne minde ortalama yüzde 5.0'a düsmüîtür. Bütün kaynaklarını tam olarak kullanan bir ekonomi için işgücü verimliliği artış hızı doğrudan doğnıya ekonominin büyüme hızını belirlediğinden, yüzde bırlik düşüş Alman ekonomisi ba kımından büyük önenıo sahiptir. İKİNCİPROGRAM Sermaye stoku İşgücü verimliliğinin en temel belirleyicisi, işgücünün donatıldığı sermaye stokundaki değişme ol» maktadır. Tablodan görüldüğü gibi, 1960 yılından sonra sermaye stokundaki arüs hızı düşmeye baş lamıştır. Aynı düşüş, bir ijçi basma düşen sermaye miktannı gös teren sermaye yoğunluğunda da görülmektedir. 19641967 döneminde sermaye yoğunluğunun artması işçilerin kullandığı serma yenin artışından ileri gelmemiştir. Sermaye yoâunluğunun artar görünmesi. ekonomideki işsizliğin yükselmesi nedeniyle olmuştur. Alman ekonomisindeki bu temel Eelişmelenn. işeücü cephesindekl izleri grafikte açıklıkla izlenmele tedir. Özellikle 1970'den beri ekonomideki kapasite kullanımı düşmeye başlamıştır. Yabancj işçiler aı'tarken. Alman İşçileri arasırdaki i?si7.1ik ekonomik bakımdan yok denilecek düzeye inmiştir. Aynı şekilde boş işlerin sayısında da belirli bir azalma ortaya s 1 ^* mı?tır. Devlet Opera ve Balesi İ • ÜNLİJ AMÂ YUNANLI PİYANİST £ İSTANBUL Endüstride birim işgücü giderinin artış Birleşik Birleşik B. Almanya FransaİtaİTa Japony:k Krallık Devletler 1966 1967 1968 19661968 1969 1970 1971 19691971 4,8 fl.2 03 1,3 3,5 26,1 12,5 14,0 1,8 1,1 4,9 1.4 2,8 3,8 6.0 1,7 1.9 4,0 1,0 0.4 4.2 13,6 18,0 11,9 0.6 1,9 1,4 0,4 2,1 5,0 10.0 5,8 6,5 4,4 10,9 2,9 7,8 11.3 8.0 9,0 2.8 5.5 2,3 3,5 55 4,0 4,0 4,4 YÜZDELERİ | • ^ • • « Georges Themeli • Tek Resital 17 Aralık 1973 Pazartesi saat 20.30'da Programda: Bach, Beethoven, Liszt. Chopin Biletler Maksim • Opera gUesinde satılmaktadır. • • Tel: 44 31 44 (Basın: 2770510341) «• » • • • » »•• » • » • • • • » • • • • » •• • • ••» » •• •• • • • •• • • • Sosyal sürtüşmeler ve yabancılar hakkmdaki ön yargılar Yurt dışmdaki tedirgin Türkler Yazan: Prof. Ali Sait YÜKSEL ilgili semtlerindeki dunımu incelemek üzere hazırladığı raporda, belirli semtlerde yabancıiann Yabancı işci orammn gittikçe yoğunlaşmasuıın doğuracağı sosartması, Alman kamuoyunda zayo/ekonomik sonuçlan şöylece man zaman ortaya çıkan belirli özetliyordu: «Bir bölgeye yabanendişelerin de yoğunlaşması socılann dolmalanyla. bölgede ternucunu doğuruyordu. Söz gelimi kedilmişlik görünümü başlaTürk sayısı 50.000'i aşan Münih makta ve nihayet bölge sür'atle şehrinin Belediye Başkanı «Şehdeğerini kaybetmektedir. Bu bölrin entegre etme (bütünleştirme) geler gelişimin daha sonraki dögücünün tedricen smırlanna ulanemlerinde, sosyal sorun bölgeşılmış oldugunu» bellrtlyor; yine lerinin bütün ana çizgilerini orTürklerln hızla çogaldığı bir Oturma başka Alman şehrinin, Batı Ber taya koymaktadırlar. durumunun kötüleşmesl, bunun lin'in Kreuzberg ilçesi Belediye sonucu olarak hijyenle ilgili öBaçkanı Abendroth ise. aynı genemli risklerin doğuşu, normal lişimi daha haşın bır dilie «Bu Alman kiracılarının diskrimine ebövle giderse, boğıılup kayboladümeleri. o bölgeye yapılabllecağız âdeta» diyerek ifade edıcek yatırımlann durması. evleyordu. Münih şehrinin plancısı Abress, rin enkazlaşması ve suçluluk...» Evini yabancılara kiralamayı yabancıların çoğunluk kazanmagöze alan eski mülklerin sahipğa başladığı Alman şehirlerinin leri de kira kazançlarını yerina göre 10 katına kadar çıkarabilmektedirler. Frankfurt'ta Westendstr. Niedenau'da eski bir binayı 4.000 marka kiraya tutan bir Alman, buraya 80 yabancının yatacağı ranzalar koyarak, her birinden 100. er mark alarak bir kat gelir saflama yolunu bulmuştur. Münih'te bazı üç odalı eski dairelerin sahlpleri. daireleri 18 yatakla donaüp, resml kirası m2 başına 2,80 mark olan >erin gelirini m2 başına 18. marka getirebümişlerdır. Kreuzberg'te Skalitzerstr'de yıkım bekleyen bir evin sabihi 1% odalık daireye 6 yabancı için yatak koyarak, resml kirası 54. DM. olan daireden adam başına 100^ er marktan 600. mark alma, yani gelirini 10 katına çıkarma olanağuu elde etmiştir. Bu örneklerin daha da çogaltılabıleceği bellidir. Belirtmek istediğimiz. Alman kamuoyu belirli bölgelerde yabancıların yoğunlaşmasınm sakıncalarını plan larken. bazı eski bına sahipleri de bu gelisimden büyük parsalar toplamanın yoilannı bulmuşlardır. Başmühendis. Alınacaktır ERECLİ KÖMÜRLERİ İŞLETMESİNDEN Müessesemiz Merkez Atelyeleri MUdürlügünde Baçmühendis olarak çalışünlmafc üzer.a bir Makina Yüksek Mühendısi veya Mühendisl 'alınacaktır. Alınacak elemanda aranılacak 'vasıflar. 1 Enaz 5 yıllık Makina ıraalât lşlertode meslekl t e o rübesi bulunmak Ve bunu uelgelemek. 2 Askerlifc hizraetini lfa etmi» olmak, 3 40 vasından rukan budunmamak. tşe alınacak olina 657 Sayıü Devlet Personel Kanunu mali hükamlenne söre maaş. (160 sayılı lcanuna tftbl müessee!erde lo' senevi aşkm hlznnetleri olanlara 3 aerece kadro). yakımlık kömür ve van ödeme olarak da brilt 1800 TL. verilecektlr. Taliplerin Zonsruldak'daki Müessesemiz MUdUrlUgüne müracaatlan ılân olünur. (Basın: 27377) 10328 Bir yandan Almanlar için işsizH ğın ortadan kalkması, diğer yandan ekonominin canlıhk gösterge lerinde duraklamalann başlaması Batı Alman ekonomisini yeni kararlar alma sorunuyla karşı kaf şıya bırakmıştır. Bu kararların yönünü OECD'nin Batı Alman eko nomisi için en son raporu olaa 1972 raporu şöyle açıklamıştır; «Yerli işgücünün kıtlaşmast, hız Iı bir sekilde emegin yerine ser» maj'e ikamesi siirecini teşvik e t Alman kamuoyunda yabancımeye devam edec^ktir. Tesis v e iann belirli Dölgelerde voğunekinmanîarın teknik ve ekonomik örmHeri kıss'nra&ı lcin. geçmişte lasmasinın nrtava çıkarocajı o!du&ından dahs hızlı bir yenils «osyal sorunlar tartışılırk"n. bir yandan da Türkiye • AET me vutırımı Eerekebilecektir.» ilişkilerinin sonraki döneminde. Bütün bu eereksinmeler, Bah 1976'dan itibaren ele alınmssı Alman ekonomisirin yerli ve yagereken işgücü hareketlert serbanci iîgi'i tnl»>hinı a7»Ttıcı nifa serbesllige engel olucu doğrulliktedir. OFCD'nin 1972 hazira(Devamı 7. sayfada) (Devamı 7. sayfada) İşgücü liberasyon dönemine duyulan endişeler
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle