17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 9 KASIM 1973 Toz Duman Içinde TALİP APAYDIN 49 Bir şey değil abla. Yanm günKik \%, sürbiürdik işte. Aksamdan sonra rüzgsr çıkarsa gelir savuraveririz. Gelirsin değil mi Mestan? Gelirim ağa, niye gelmeyim? Peki. Hadi şimdilik eyvallah... Mestan öküzleri bağa sürdü. Mahmut da e*8 gitti. Yorulmuştu ama meranundu. «îyi ettüt, diyortfa içmden. Dıü kanyı serindirdik. Ijini bitirr«rfök.» 1» Mahmuut! Molla Mahmuut! Bak hele, dedi anası. Bir çağıran var. Murat'ın sargısını degiştirmislerdi. Yarayı temizlerken çocuk aglamıstı. Susturmağa çalışıyorlardı. Mahmut kapıya çıktı. Akşam sonuydu, hava kararmıştı. Kim o? diye seslendi. Benim Mahmut. Gelsene, seni agam çaJırıyor. İbrahlm beyin yanaşması Hamdi'ydi. Haa, dedi. Sen mlsin, geldi mi? Demincek geltü. PeK. îçeri girip ayakksbılanrn giydl. Heyecanlanmıştı. Ana, benl tbrahim bey çağırmış. Oraya gldiyorum. Hadi Murat, uyu gayri oğlum, İyi oldun hadi. Yartna bir şeyin kalmaz. Çocugun ıslak yanagmı okşadı. Hamdi"yie yanyana ytlrüdüler. Nasıl ağa? Keyfi yerinde mi? Bilmem. İyi gibi. Balkonda otnruyoT. Kaşları çatık mı? Her zaman çatak zati. Bildiğin gibi. «Hımm. Bakalım ne haberler getirdi.» îbrahim bey avakta karşıladı. Gel bakalım Mahmut. Söyliyeceklerim var sana. Ne gibi bey? Hoş geldin hele. Hoş bulduk. Şöyle içeri geçelim. lç odaya geçüler. Halı fcüim döşeli, klreç kokan bfr odaydı. Otur. Yer mindeTİerine karşılıkh oturdular. Ibrahim bey sigara sanyor, çatık kaslannın altmdan ellerine bakıyordu. Söze nereden başüyacağıru duşünüyordu. Haberler kötü Mahmut, dedi uzatarak. Mahmut yutkundu, neiesini kesti. Ne gibi? DUşman iyice içimize girip yerleşmiş îşi de azıtmış. Silâh depolanmıza el koymuş. Istanbul'da, lzmır'de akla gelmedik işkenceIer yapıyorlarmış. İstediklerini çekip vuruyorlarmış. Allah Allah, o nasıl iş? Hee... Bizirn bilmediğimiz neler oluyormus. Sigarasından derin nefes çekti. îşler kotü, çok kötü. Padişaha hergün yeni bir ültüraatom verıyorlarrrnş. «Falanca binayı boşaltın. Falat kışlaji bize bırakın. Filan memuru işten atm.» Bankalam, post&neye. reji idaresine, demirj'ollarına, her yeıe el koymuşlar. MUslümana ait hiçbir jey kalmamış. Allah Allah... Yaa... Ne var ne yok, hep gayrl mtlslümlere geçmij. Müslüman halk kan ağlıyormuş. Sokaklarda gezemes olmuçlar. Vay canına,.. He yaa. Saklı gizli kaçan kaçanaymıj. Istanbul boşalıyormuş. Durup birbirlerine baktılar. lbrahim beyin yiizü acılıydı. Çizgiler derinleşmişti. , Ne olacak peki? Başını salladi: Anadoluda toplantılsr yapüıyormuş. Ak şehirden. Konyadan gıdenler olmuş. Mustafa Kemal Pftşa admda biri çıkmış ortaya, milleti toplamaya çalıçıyormıış. Mahmudun gözleri parladı: Mustafa Kemal Paşa mı dedin? Çanakkalede kumandanımızdı o bizim. î?te o. Şebir şehir dolaşıyormuş. «Derlenip toplanalım, kendikendimizi kurtaralım, başka çaremiz yok» diyormuş. İyi ama nasıl olacak bu? Çok zor tabü. Bizim arkadaşlar da öyle söylüyorlar. Elde silâh yok, asker yok. Millet perişan... Nasıl olur. diyorlar. Ama Hüsnü beyin söylediğine göre mület yavaş yavas toplanıyormuş. Istanbul'da olup bitenleri duydukça müslüman halk basım kaldırıyormuş En uyuşuk yer bizim buralar ağzına tukürdüğüm. Molla Mahmut çenesini sıktırdı: Yaa, homm... yaptı. Yere bakıp bir süre düşündü. Peki ne duruyoruzî dedi. Bix de bir şeyler yapalım. Yapacağız elbet, durulur mu? Geçende konuştuğumuz gibi, kaç kişi bulabilirsek bir araya geleceğiz. Hüsnü bey hiç değilse «sekizon kişi olun» diyor. ıSilâhlanın atlanın, hazırlanın» diyor. Hazırlanalım he. Olur... fDeramı Var) PARIS 73/74 SAHIPSÎZ CENNET mak üzere, bir basksjının yolunu kesti. Küçük bir olaydı ama, sanralan sık sık haurladım onu. Benim Istanbul'da gö'râügüm çocuklara esti yaşı. Onlar da bulmuşlardı bir yaralı kuş. Ama koruyacaklanna, boş bir arsanın ortasına koymuşlar, taş yağmuruna tutmuslardı. Nişangâh oiarak kullanıyorlardı onu. Her vuruşta vah şi çıglıklar kopariyorlardı. Sesleri duyunca baktım pencereden. İnanamadım gözlerime. Kuşu ellerinden aldıgımda, kuş denecek bir >anı kalmamıştl zavallının. Mutlu ağaçlar İçinde durmaya yakm bir yüreTepelerinde de balta görme ğm hâlâ çarptıgı kanlı, parça parmiş dev ağaçlar zaten. Beyazlı, ça bir tüy yumagıydı artık. Ne Her ta?, her afaç, her yapı, her gfizellik yerll yerinde Parisfe. pembeli atkestaneleri. Gö'ğe doğ göz kalmıştı, ne kanat. Ayak diru uzayıp gitmişler öyle, kuşku ye birşey yoktu. Hâlâ hatırlanm suz, mutlu. Hep ordadir onlar, o valışi sanneyi. Hâlâ bir çimenher yıl biraz daha dallı budaklı, likte, çocuklarm yuvalanndan alher yıl biraz daha sağlam. Kim dıklan gdzleri açılmamış kuş dokunabilir onlann kılına?.. Pa yavrularını dizip sapanla tek tek ris'in altı üstüne gelir kuşkusuz, vurdukları, ana kuşun çığlık çiğlığa tepelerinde döndüğü bir başbir kıyan çıksa. ka korkunç olay gözlerimin önün Ağaçların da kaderi var. Paris' dedir. Çocuklarımıza sevgiyi, acıte agaç olacağına Istanbul'da mayı, insanlıgı ögretemiyoruz. agaç oldun mu ömeğin. her an Ne yarık. Ne kadar da kab içibiri vurabihr dalına, budağma, miz. köküne baltayı. Kim sahip çıka«Çıçekleri ve hajsan'an.sevmecak, kîm koruyacak hakkmı? Ağaç dediğin de ne ki?.. Lâfı mı yen, insanlan da sevemez» diyor olur?.. Şu Kadıköy iskelesinin bır ünlü söz. Biz de sevmiyorua önünde kocaman, cânım ağaçlar ki zaten. Ne doğayı. ne hayvanvardı bir zamanlar. Dev çmarlar. lan ne içinde yaşadığımız şu câGöklere dogru uzarurdı dallan. rum şehri sevmiyoruz. Ardx ardıBakmaya doyamazdım. Akşam sa na yıkıp yakıyoruz o güzel köşkatlermde üstunde binlerce ku? leri, o paha biçilmez yalılan. Her cıvıldaşır dururdu. Bu kuru dün türlü sorumsuzluktan. insanlıkyarun ortauk yerinde şiirli. tadı tan, duygudan uzak. Ardı ardın» kıyıyoruz tüm güzelliklere. na doyulmaz bir köşeytli orası. Istanbul'un bir cennet olduğu Sonra bir gün zalimcesine kıdoğru. Ama elbirlifl Ue cehennevasıya budadılar o agaç!an. Mey me çevırmeye çalıştığınuz aahipdaru bombos gördügüm gün, do siz bir cennet bu!.. nakaldun. Birer kuru göVde kalYann: Bir Garip mıştı geriye o güzelim agaçiardan. Kuşlar dağılıp gittiler bir Öykü Ağaçluın da kaderleri var. Paria'İB a|açlan mutlu afaçlar. tarafa. Gölgesiz, cıvütısız şiirsiz kaldı o meydan. Öylesine boş, öylesine kuru. Tek bir şikâyet olmadı. Kimse sormadı o köklü DİŞİ BOND canlann hesabını. Tahta bir bankın iki yanına yüzükoyun yatmışlar ikisi de. Tersıne kapanmış pabuçlara benziyorlar. Birinin ayaklan yanında ötekinin başı. Sırtlarında eski birer süeter eski birer blucin pan talon. Keten pabuçlar ayaklarında. Kolları sarkmış banktan. Yer de gezmekten yorgun düştukleri Paris'in bir haritası. Turist bunlar bestelli. Gölgede bir uyku koyultmuşlar Champs Elysees'nın göbeginde. Top patlasa duymayacaklar yanlannda. Balta kesmez bir uyku!.. Necla SEYHUN (Fotoğraflar: Kosta DAPONTK) MALKOÇOĞLU yazan ve çizen: Ayhan BAŞOĞLU ŞÜPHELİ ZAFER Korkulu düş Yıllar geçti aradac. Küçük küçük, zavalb. dalcıklar yaprakcıklar belirdi o sopa misali gchTİeler de. Yeniden ağaca benzemeye baş ladı o kuru gövdeler. Kuşlar tek tük gene toplanıp geldiler cıvıltılarla. Eski agaçlann haşmeti nerede... Ama gene de bir şiir var o meydanda şu anda. İçim titriyor korkuyla. Birinin gözüne çarpacak gene de bu şiirli köjeye vuracaklar baltayı diye. Ağaçlar mutsuz da bizde, çiçekier mutlu mu sanki?.. İstedigin kadar koy üstüne «Koparmak yasaktım levhasını. Kim dinler yasakları?.. Kim gözetir ağaçların, çiçeklerin, çimenlerin hakkım?... Gir, kopar, çiğne, ez, geç. Devir ardı ardına. Manzaram mı kapadı, budamak mı istedi canın?.. Meydan senin. Al baltayı, giriş ise. Hayır, doğayı sevmiyoruz. Geçen yıldı galiba Küçücük bir oğ'.an çocuğu kesti yolumu Paris'te. Çantası koltugunun altındaydı, okuldan dönüyordu, öğrenciydi, belliydi. Elinde incıtmekten korktufrtı bir güvercin. Affedersiniz efendım, dedi. Yolda buldum bu zavallı kuşu. Ayağı kırılmış da, ne yapsam acaba?.. Bı r parkın köşesine bırakmasını ögütledim. Ama aklı yatma.dı herhalde. Daha iyi bir yol bul BlR GULECEJC * V fıVS&g ^ « * : GARTH ACI BİR KAYIP İşleimemiz Malzeme Senisı Baş Memurlaruıdan iyi insan İLAN ADİL GÜNAY Hakkın rahmetine kavuşmustur. Cenazesi 9.11.973 cuma günü (bugün) Eyüp Camiinden öğle namazını müteakıp alınarak ebedi istırahatgahma tevdi edilecektir. Kederli ailesıne, mesai arkadaşlarına ve Bankamız camiasına başsağlığı dileriz. DENtZCİLİK BANKASI TJI.O. Denizyolları Işletmesj İdaremiz ihtiyacı muhtelif kuturda 24 adet vana memleket dahilinden, temin edilemediği taktirde, ithal yoluyla kapalı teklif alınmak suretiyle satın alınacaktır. Işin dahildeki muhammen bedeli U75.250 TL., muvakkat teminatı Î59.00O. TL. dır. İthal yoluyla mübayaada muvakkat teminat isteklinin vereceği FOB. bedelin "b 7,5 tutarında olacaktır. Bu ıhaleye ait şarlnameler çalışma saatleri içinde bedelsis oiarak Ticaret Müdürlüğümiizden temin edilebilir. îhaleye ijtirak edecek olanların hazırlıyacakları tekjifleri muvakkat teminat ile birlikte en geç 19.11.1973 pazartesi günü saat 15.00'e kadar idaremiz Zabıtlar ve Kararlar Bürosu Müdürlüğüne verilmeleri rica olunur. (Basın: 25U<7) 9195 24 Adet Vana Satın Alınacaktır İSTANBUL SULAR İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN KADIKOY K1Z LİSESİNE ELEMAN AL1NACAKTIR 1 adet 12. derece kadroya revlr içtn hemşire alınacaktır. Hemşireye ayrıca 300 TL.'sı da yan ödeme verilir. 2 adet 16. derece kadroya llkokul mezu•nu eleman alınacaktır. İstekHlerin en geç 17 Kasım 1973 Cumartesi günü saat 13.00V kadar Kadıköy Kız Usesi MUdürlUStin» basvurmaları duyurufur (Basın: 25835 9221) (Sasuı: szrr.l) »192 î
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle