17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 Kasrnı 1973 .« FAKAr . rEKME,VürW,$il±E Ü ,KİFR£l>ÎYMüUi. , OiEVEY'itf T J l W FEANMP0 OÜV£V BAYll.i?l CULV4K0 6üK. DÖLA'NIM ZAFfAİNİ İUM ED«Y •FAKAT,VüH 5 f t t E u A£AjlNPA 70Ü HAkFMİN <Ejî,.. VI ^V^J^ 1 • Toz Duman İçinde TALİP APAYDIN 60 De buyur, yeyiver. Sen yemiyon mu, gel? Acık bırşey z&ti. Sana ancak yet«r. Olsun, gel. Karsısına oturdu. Pencereden soluk bir ışık vuruyordu. Dikkatle baktı, Hamit'ti evet. An» ne kadar değismişti? Yaşlanmıs zayıflamış, göçüp gitmişti adam. «Hey Allah, dedi içinden. Nasıl götürdüler, nasıl yolladılar herifimi? Işini bitırmisler. Allahtan bulasıcalar.» Köy nasıl? Ne var ne yok? Nasıl olacak? Bildiğin gibi işte. RezüUk... Başüa asker kaçağı var mı? Bilir miyim? Gelerüer oluyor emme kaçak m» terhis mı, belli degil. Kimler? MoUa Mamıt geldi, çok oldu geleli. Duranın Ali geldi. San Yusuf şehıt olmuş. Yanazm Memet şehit olmuş. Morulun oğlu şehıt olmuş. Onlann künyeleri geldi. Yaa? He ya, pek çok yandılar. Yusufun anan kör oldu yazık. Oğlu usagı perisan. Çook... Geçenlerde Engizin A$ır gelmiş dedüer, emme ben daha görmedim. Bu oğlamn yüzünden dışan çıktığım mı var? Yüzüne baktı: Ortalık pek karışıkmış diyorlar, öyla mi? öyle. At izi it izine karıştı. Kimsenin Wr şey büdiği yok. Allah sonunruzu iyi getirsin. Her yere düşman doldu. Senin gekliğüı yerde de var mıydı 7 Vardı ya, otmaz mı? Onun için mi kaçtın? He. Kaçmasam ölecektim. Hem de pisi pisine. Arayan yok, soran yok. Kaçan kaçana.' Bolükte benden başka herkes kaçtı. Her gece üç kişi, beş kisi kayboldu. On beş katır hep benim üstüme kaldı. Baktım olaçeğı Kökez'li Ali'yle konuştuk, bir gece Di3"de duk yola. Nazife gelin yüzüne baktı kaldı: Peki o karırlar ne oldu? Ne bileyim ne oldu, kaldı öyle Ha birine binip gelseydin? Böyle yürüjwce«ine? Yok kız, deli misin? Onun cezası ağır. Askeriyemn katın çalımr mı? Adanu kurşuna dizerler. Bir yandan yumurta ekmek yiyor. bir yan dan konuşuyorlardı. Hem biz günduzleri saklandık, geceleri yürüdük. Koca katırı nasıl saklıyalım? Nerde saklandımz? Yerıne göre... Bir taşın altında, bir fcoğukta, çalıların arasında. Ne yeyip içtlniz? Sorma. Çok rezülik çektik. Bagçalardan kavun karpuz çaldık. Evlerden ekmek istedikı Kimisi verdi, kimisl vermedi. Bir yerde de bizi soydular. Paramızı maramızı nep aldılar. Ya, çok muydu para? Yoo, azdı emme gelirken lâzım olur diye saklıyorduk. Hepsinl aldılar. Bir de dövdüler üstelik. lki gün yatıp kaldık dağda. yürüyemedik. Vay allahsızlar vay! Niye dövdüler? Eşklya yavu. Keyİ için adam dövüyorlar. Karşı geldin mi öldürüyorlar. Hınzırlar. Allahtan bulasıcalar! Sonna, çok rezillik çektik. Geldik emme işımiz de bitti. Baksana şu ayaklara? Tabanlarını gösterdi. Gök yaraydı ayaklarının altı. Şimdi ben sekiz.on gün yatmalıyım ki ancak kendıme gelirim. Hem de kimse duyrnamalı. Oğlan söyleyiverir mi acaba? Söylemeı. Tenbih ederiz. Zati hasta, hiç konuştuğu yok. Bir gelen olur mu şimdi? Yoo, kım gelecek? Eeni gö'ren olmadıysa kimse gelmez. Kapımı vuran mı var zatl? Söylerken Ziver hocanın kapıyı vuruşunu ansıdı «Söylesem mi acaba? dedi içinden. Yok söylemeyim şimdi. Aklına kötü şey gelmesin. Hele zamanı değil.» Oh şükür... Ev yemeğini özlemiştim. Dengini aldı. Eline saglık. Siniyi itip, parmağmı yaladı. Emmimgil neydiyor, sana bir yardımları olmadı mı? Ne yardımları olacak? Kendilerinl zor kayırıyorlar. Emme iyiler gene. Başım sıkıştıkça onlara koştum. » f jÜfV$ynes:n dy% i&*&9t kötülemek istemedi. , 1 '•Selfta Uianrmştı. Yalagın içinde kımıldadı.. Anaa, dedi hasta sesiyle. He oğlum, geldim. Başını çevırdi, babasını gördU. Yabansı yabansı baktı. Kül Hamit: Seliım, diyerek vardı yanma. Oğlura, bak ben geldım. Nasılsın? Boban geldi yavrum, hoş geldin desene, kucaklasana? Kımıldamadan baktı. Hiç tanımıyordu. Hamit kucağına alıp yataktan çıkardı: (Devamı Var) Atatürk Günlerinde Sosyal Demokrasi Prof. Dr. Muammer AKSOY "Birdiktatörlük değil halk idaresi kuruyoruz,, Mahmut Esat'ın sosyal demokratik zihniyeti yansıtan yazüarına ikinci örnek olarak, 916 Kasım 1921'de 7 sayının başmakalesi olarak yayımlanan seri halindeki ve «Yeni Türkiye'nin Manâsı» başlıklı yazılanndan bazı cümleler aktaralım: «Yeni Türkiye hareketınin iki köklü anlamı vardır. Birisi Yeni Türkiye Halk Devletidir. Öteki, Yeni Türkiye dışa karşı uygar devletler uluslararası hukuk esaslanndan başka bir kayıt ıle ba|lanamaz. Hukumetçilerin, diplomatlann değil fakat TUrkiye Hareketınin anlattığı bu ekonomik, sgsval, siyasal anlamı açıklamak ve tahlil etmek isterie: Bı« Türltiye'liler ve biz Türkler, vatanımızı savunmaja karar verdiğimiz günden beri, ülkemizin siyasal, sosyal, ekonomik durumunda bir yenilik vücuda getirmek dâvâsında bulunuyoruz. Bir yenüik ki, varlığını kutsal kitaplann, yeni hukukun bütün insanlığa, bütün uluslara tanıdığı azız esaslardan alsın. Ölüm tehdJdi karşısında yeni baş tan ayaklanan yeni Türkiye, hür varlığının ıçerıde saray ve ona yardımcılarınca, dışta Dünya Savaşından galip çıkan kapitalist ve emperyalistler siyasetince esir edilmek istendiğini gördü. Nedenlerini Osmanlı Tarihinden ve Dünya larıhınden almış siyasal olaylar, Türkiye halkıru ve en başta Türkiyeli üreticileri yeni baştan silâha sarılmak zorunluğunda bıraktı. Hayat için, hak ıçin iç ve dış düşmanlarla dögüşen yeni Türkiyeliler, şu anda iç hasımlarını mağlup etmiş, birhklerini sağlamış bulunuyorlar. Yeni Türkiye' de bu mağ!üp gücün yerine geçmek üzere yeni zihniyetlerden esinlenen yeni bir idarenin kurul ması keyfiyetı, Türkiye halkınm «Fetih hakkı» gereğinden olmak iktiza eder. Fakat bu yeni idareçin biçımı, nıteliği, esası ne olacaktır? Ihtilâl tarihleri, sijasî tarihler, eskilikleri yıkan zafere ulaşmış her gücün, topluluk içinde mensup olduğu sınıfın, ekonomik, sosyal, ruhsal anlamma göre bir idare yarattıgmı, herkes çe kabuı edilen bilgiler olarak anlatıyorlar. Nıtekim Ingilizlerin Büyük devrimi, giderek Fransız Bü>1ik îhtüâli ıle butün Avrupa' ya, Amerika'ya. Asya'ya, hattâ yavaş yavaş bütün dünyaya sirayet etti. Son zamanlarda bütün devletler tarafından idarede klâsık sistem olarak kabul olunan bu Meşrutiyet usulü, dünya burjuvalan hareketınin ürünü idı. Bu, burjuva idaresini kurdu. İççiler Kareketi olan son Rus Ihtilâli de, Rusya'da bugün işçiler dıklatörlüğüne dayanan bir idare kurdu,.. kimler oldugunu saptamak gerekir. Hareket etkenlerini doğru olarak saptayabilirsek, yeni yönetimimiztn gerçek niteliginin ne olacağını ve ne olması gerekeceğini kesin bir surette söylemek kolaylaşacaktır: Bizim Saray ve yardımcılan, Anayasaya ve nlusun yüksek çıkarlarına açıkça ihanet ettiler. Kutsal şeyler sırasına girmiş dinsel ve ulusal bütün bir geçmişi, koca Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihini, korkunç ve kanlı bir günde oyuncak gibi silkerek, süprüntü gibi çiğneyerek vatanın yaralı göğsu listünde yaüancılsrın kaatil ellerıyle siyah İ2(er, bırakarak yürüdüler. TüT' kö>1üsünün Ttirkıyede üreti mi, maddî hayatın bu bincik büyük etkeninın) yaralı ve yorgun varlığı önünde, harap yurdumuzun son bir iki esir \e kara bahtlı parçası üzerinde, kan ve yangın içinde biraz daha yemek, biraz daha saltanat sürmek istedıler . Dışa karşı varlığını savunmakla' uğraşan Türkiye haîkı ve en başta üretUaler, bu duygusuz bu günahkâr kUTAetlerin önüne büyük tarihi naklederek çıktılar. Halk ve üreticiler, anavatanın bu öz cvlâtları, cedlerinin ve kendi emeklerınin ürünü olan milli ve dini kutsal şeylcri, sarayın ve ona bağlı olanlann, Türk Tarihinin bu son nankbr ve bedbaht kuşağının elinden kurtardılar. Bu pün kurulmakta ve kristalleşmek te olan yeni İdaremizin anlamını, TürkiyeTi halk ve iireticilerin ekonomik ve sosyal çıkarlarından alması, tarihsel mukadderat ve halk haklarının zorunlu gereklerindendir. Halkın ve üreticilerin kılıç hakkı olan bir fetihten sonra, yeni kurulacak bir Devlet Idaresinin, yine onların gencl çıkarlarından yön almasını istemek ten daha doğru ve meşru bir ıstek olabilir mi? Şüphesiz ki, hayır!. O derece ki, biz bu istegi herhangi bir inkılâp veya ihtilâlin «tabL haklarından» kabul ediyoruz. Esasen bunun aksini düsünmek, halkın bu yolda sarfettiği muazzam emeğin, başka emellerin, yabancı maksatların tatmini için çalışmasının meşruluğuna inanmak gerekirdü. Ve bu görüşe göre halk daima âlet, araç milli tâbırle köprü!.. Ve sanki onun hayatta nasibi hep başkalarının hesabına çalışmak, kanamak, sürünmek olurdu!.. Belki tlk, Orta ve hatta Son Çaglarda saraylarca, sermayecilerce, fetihçilerce anlam taşıyan bu görüşü, yüzyılımızın hukuku, yaşadıgımız günlere şeref kazandıracak bir belâğatle susturdu. Maddî ve manevî hayatın etkeni olan üretici, soygunculara göğsünü gererek: «artık yağma yok! ben de insanım, ve Allah'tan bereket alarak maddî hayatın mimarı ve sahibiyim!» diyor. Bundan ötürü, hareket noktası şu işaret ettlğitniz tarihsel olguj'u teşkil eden ve bütün bu hukuksal düşüncelerle siyasal ta rih önünde idrâkini donatan; yeni Türkiye, bir hâkimin, bir velinin hattâ bir sınıfın degil, halkın malıdır. Yeni Türkiye halk devletidir. Devletin yeni ıdaresinin de, halkın son harekete katılmış sınıflarının çıkan gozönünde tutularak halk Devleti esaslarına göre; fakat, bu esasların da Türkiye'mizin ekonomik, sosyal anlamı ile ölçülerek kurulması zorunludur. Izmir Mebusu Mahmut Esat» (Hakimiyeti Milliye 9.11. 1921). J.,V »ij d/«> • * > \ • $•• ••*»'* . ,^,, »*'* JU . «tr,. 5: 1>H , 4j**>:Jy~>3* J *> j^t MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOĞLU SÜPHELİ ZAFER lulukta ekonomik, fikri varlık«Yeni Türkiye'nin Mânâsı» baş ları oranmda hak ısteyebilecekler lıklı 2. Yazı 10.11.1921 günlü sa dir. Bugün yeni kurulmakta olan yıda yayımlanmıştır: Türkiye Halk îdaresi, sevinil«Yeni Türkiye'deki son hare meğe değer ki kendısine hasım ket, tamamen halk hareketidir. olabilecek kuvvetli bir ekonomik Hergün biraz daha guç kazanan, veya sosyal sınıf karşısında buhergün biraz daha kesin yeniş'o lunmuyor. Bu idarenin iki hasmı doğru ilerleyen bu hareket, gü vardır. Birisi saray ve yardımcünü, Türk köylüsünün sabanın cılan, öteki fetihçi ve kapitalist dan, onun zavallı kağnısından, Avrupa'dır. Yeni Türkiye, herzaonun 7 yüzyıldan beri hep başka man bu iki düşmana karşı tetik lannın çıkarına kanamış asil, te durmalıdır. miz hayatından almaktadır. Fakat bugün köylü artık kendi heGerçi, bizim yeni İdarenin kusabına çalışıyor, kendi hesabına rulmasına üretici köylüden başka kamyor, kendi idaresini kuruyor. smıflar yardım ettiler ve ediyorBugünden itibaren çektiği mih lar. Fakat teşekkUr olunur ki, net, zorluklar ve külfetlere kar bu sımflar esas itibariyle halka şılık nimet talebinde bulunması, mensupturlar. Onun içindir ki, şüphesiz onun en temiz ve inkân büjoik küçük malî. ekonomik kaab'l olmayan bir hakkıdır. üreticiler diktatörlüğüne dayaHalk Idaresinin kurulması, * nan bir İdare değU, bir Halk İdadoğrudan doğruya halkın çıkarla resi kuruyoruz. Şu kadar ki. bu rmı sağlama ve kuv\etlendirme idarede üreticinin hakkı, biraz ye dayan bir İdarenin vücude ' önce anlattığımız nedenierden getirilmesi, halkın beklediği kül .ötürü ağır basacaktır. Esasen fet karş:sır.da nimetin tecellisi memle'ketimızin Türk sermayesiolacaktır. Bir İdare ki, yönünü ne büyük intiyacı vardır. TüccaTürkiye'li çiftcmin öğendiresi ve rın ve halka mensup sermayerecektir, o zaman Türkiye'mız darlarm yeni Idaremize katılmaserüven politikasından kurtula sı keyfiyeti, sevinç yaratıcıdır. cak. maddî, olumlu bir ekonoml Eklemek isteriz ki, Uretımin en siyaseti harap yurdumuzun mu büyük etkeni olan sermaye bir kadderatına egemen olacaktır. tehlike değıldir; tehlike, onun Günümüzde Türkije o gün, ger emek etkenini esir etmefe karar çek anlamı ile milli bir Devlet vermesj ânmdan itibaren başlar. tehlike, haline dönüşecektir. Ogün, bu Göîülüyo* ki, gerçek aziz ülkenın sahıpleri, üreticiler sermayeyı kullananın kasdında ınaddi ve manevî meşru mülk dır. Nerde kaldı ki, bizim bugün lerinin idaresinin başına geçecek Avrupa sermayesme de ihtiyacılerdir. Türkiye yürüyor... Karan mız vardır. Vakıa Tanzımat'tan lıMan delen Halk güneşi yükseli sonra Avrupa sermayesi yurduyor... Çeşitli halk sınü*lan içüıde muzu çok hırpaladı. ulusal cko• asker, memur, tüccar, öğret nomlmizi çsir etti. Fakat kabahat men ve daha başkaları gibi bü sermayede değil, hazın talıhli yük üretici köylünün hakkı, hu yurdumuzun siyasî mukadderatm kuken yeni İdarede en büyük ye da idi. Hergün bir hezimete uğri tutmalı, en ağır basmahdır. rayan vatanımız, hergün biraz Çünkü Türkiye'nin bugünkü bü daha m'ali, ekonomik, siyasal esirliğe zayıf yönünü uzattı. Halyük halk savaşmda en çok onun emeği geçmiş, en büyük fedakâr buki, ekonomik, malî çirgütlenlığı o yüklenmiştir. Nimet kül me vücude getirilir, bunlar tehlifete, külfet nîmete göredir. Ha keye karşı bir siper olur ve Avyatlarmı koylü üreticiye borçlu rupa sermayesi yurt için faydalı olan öteki halk smıfları da, top bir duruma sokulabilirdi. Olama İkinci yazı Mahmut Esat'ın «Yeni Türkiye'nin Manası» başlıklı serisinin ilkl.. dı.. Yeni Türkiya Halk tdaresi, bunun çaresini bulacaktır. Üç zihniyet Osmanlı Irnparatorluğu îdâre Tarihme, çeşitli üç idarî dönemde, üç çeşit zihniyet egemen oldu. Memleketin ekohomik, sosyal, siyasal hayatında derin etkiler yapan bu yönetimlerin birincısi «Saray Dönemi» dır. Bu dönem 5 yüz j>dan fazla sürdü. Kendisiyle çağdaş olan başka devletler yönetimlerine, halkm hakları, ekonomik durumu ve kurumları bakımından nisbeten üstünlük gösteren bu ilk ıdaremız, bugünkü halkçılık zihniyeti ile ve ekonomik bir bakışla tahlil edilirse, halkın ve üreticilerin saray hesabına çalıştıği görülür. Bu dcnende, yurdun genel siyaset bakımından sahıbi ve halkm mukadderatının bıricik hâkimi saraydır. Bu ük dönemi tahlil ederken, ikı noktayı ayrı ayrı incelemek gerekir. Birincisi, o dönemin Hukuku ve kanunlan, ikin cısı de Devlet yönetiminin uygulamada kendisini göstermesidir. Birınci dönem, hukuku ve kanun ları bakımından çok yüksektir. Fakat gerçekte bu kanunlann hükmü, her zaman ve tamamen yerine getırilememiştir. Bundan ötürü, bu iki nokta karıştırılır. Ve özellıkle o günün kanunlanndan. o günün yönetimine ulaşılır sa, geçmiş yüzyıllann Türkiyesi pek yanlış seyredılmiş, çok hatalı anıasılmış olur. Tarhuncu Ahmet Paşa'nın baçını kaybetmesi bahasına mâl olan Bütçe Tasarısı ıle «Eyjübî Kanunnamesi» adı altında yıne Dördüncü Sultan Mehmet zamanına ait olmak üzera elimize geçen bütçeler gösteriyor ki. yurduiı bütün gelirleri, saray ve sarayın halkçılık ve miUetçiIik amaçlarından çok uzak düşen istilâ politikası için hesapsız sarfolunan bir mirasyedi kesesi idi. «İzmir Mebusu Mahmut Esat» (Hakimiyeti Milliye, 10.11.1921) Y A R I N : DİĞER YAZILAR DİŞİ BOND aoore. KAC0E& Etkenler Son hareketimizin etkenlerinin Bf(tfs j •H , ' ı r! lfl VEFATLAR İCİN Kıymetli nocalar ve duahanlardan müteşekkil cenaze merasim ekibimiz bir telefonla emrinizdedir. Gazete ilânı ve umum muamelât için ayrı ücret annmaz. Cenaze işlerinl ı$leU memiz deruhte eder. Acı günlerinizi paylaşınz. GARTH BÜTÛN 8UNLÛB SEMI' TOM TEL: 47 20 06 İslâm Cenaze İşleri NOT: Bütün muameıeler işletmeye ait olmak üzere yurt jçı, yurt dışı yurt dışından nırda cenaze nakü yapılır. GUnün her saatinde emrinizdedir. (Çlçek Reklam: 1621/9575)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle