Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 8 Ocak 1973 Bir Planın Soysuzlaşması: nkara, elbette ki Devletin Başkenti olarak kalacaktır. Ama şu da bir gerçektir ki, bu şehir, çağdaş şehircilik ölçülerine göre, sağhklı bir yerleşme ve yaşama ile, normal ve rasyonel genişleme gücünü ve imkânlanm, artık kaybetmiştir. Harita dairesinin neşrettiği Ankara şehir paftasına kısa bir bakış, bize bu gerçeği bütün acılığı ile açıklar. Bizim, Ankara'yı kuramachğımız, kullanamadığımız ve Ankarada yerleşen halka ferah, temiz, giizel, sağhklı ve yeşil bir yurt sağlayamadığımız, ne çare ki acı bir gerçektir. Ankarada mimar Yansen'in yaptığı ilk şehir planımn soysuzlaştırılması safhalannı, adım adım hatırlanm. İlk plan dışına çıkış, şimdiki Mithat Paşa caddesinde, Mil'.etvekili Halit Bayrak'ın Bulgar Sefaretine kiraladığı evini, yan bahçeyi kaldırarak sokak duvarına dayaması ile başladı. Rahmetli Vali Tandoğan tabil hiddetinden çatlar gibi olmuştu. Çünkü şimdi Sıhhiye'de Yüksel Palas Oteli olan ve Mebus Emin Sazak'a ait bulunan binanın üst katmda, bina planında olmayan bir kulemsi köşecikteki değişiklik için bile kıyameti koparmıştı. Arna, her iki mücadelesinde de yenildi. Bu başarısızlıklan, o zamanki Nafia Vekili Ali Çetinkaya'nın, Valiyi de, planı da bir tarafa iterek, Sıhhiye Ulus arasındaki şimdiki Radyoevi'ni, önde bahçe açıklığı dahi bırakmadan, caddenin tratuvanna yapıştırması takibetti. Bakanhk, Valinin yazılanna cevap vermiyordu. Radyoevi plansızlığını, gene Ali Çetinkaya'nın, Bakanlıklar Postahanesi binasını, plan dışı olarak, bugünkü yerine oturtması takibetti. Ve bunu artık, başka plansızlıklar izledi. Şehir yeşil sahaları kapışıldı. Kurtarılabilen, yalnız Gençlik Parkı oldu. Ama çunu belirtmeliyiz ki, bu park, Ali Çetinkaya'nın gayret ve himmeti İle başarıldı. Şehir çevresine gelince? Bu çevreye ilk göçler, Orta Anadolu'daki 1927 kıthk ve hatta açlijınl takibeden safhada oldu. İlk köylü göçmenler, şimdi şehrin bir parçası olan Topraklık taraflanna kendilerini attılar. Sefalet tamdı. Burada yerlere serilenlerden bir kısmının, besleyemedikleri küçük kız ve erkek çocuklarını şehirlilere terkettikleri görülüyorchj. 1928' in manzarası buydu. Aynı yıl, Beypazan'nın dağhk bir bölgesinde yaşayan ve çok özellikler arzeden Karaşar köylülerinden bir kısmının, Ankaranın batı kenarındakl Akköprü yanında çadırladıklan görüldü. Bu olayı da, dogrudan dogruya sehrin içinde, şimdiki Rüzgârh sokakta, Ulus Matbaası yanlanndaki boş arsa A Olaylar ve goriişler KAMBERRANIN HÎKÂYESÎ Şevket Süreyya AYDEMİR lann kapışılması ve hatta gecekondu lnşaatına geçilmesi takibetti. Işte bu sıradadır ki artık, Altındağ, Hıdırlık gibi çıplak tepelerden başlayarak, gecekondulann istilâsı, almış yürümüş bulunuyordu. Vilâyet gerçi, Topraklığı, Akköpru'yü ve Rüzgârh Sokağı işgalcilerden geri alabildi. Ama altındağ, Hıcnrlık, Kaleardı, EtUk tarafiarı ve nihayet bugünkü gibi bütün Ankara çevresi, tamamen gecekondularla kaplandı. Bu arada, Ankara'nın ilk planını aşan, planlı genişlemeler de oldu Bahçelievler Mahallesinin ve öbür ev kooperatiflerinin kuruluşu gibi. Tandoğan her nedense, bu genişlemelere de karşıydı. Bir aralık tçişleri Bakanı olan Şükrü Sökmensüer'in, gayretleri ile, Yeni Mahalleyi planlatma ve kurma başarısını burada kaydetmeliyiz. Ama asıl plan soysuzlaşmaları, özellikle gecekondulann yayılmasından geliyortfu. ne var ki, onun Ankara'yı sığdırmak istediği plan, bir şehir planı değüdi Bu planda, ne az gelirli halk mahalleleri, ne sanayi sahalan, ne setnt pazarları, ne zahire, hayvan borsaları, ne haller, ne de inkişaf sahaları vardı. O halde halkın bu planı çiğneyerek gecekondu deryalanna açılmalan haklı rnıydı? Kanun bakımından hayır! Ama ihtiyaçlar ve şehir yayıhşının zaruretleri bakımından evet! Bugün ise artık, ipin ucu kaçmıştır. Planlı şehir, plansız şehir tarafmdan sanhnış ve yenilmiştir. Bunlan böylece kaydettikten sonra, şimdt de bir planlihğın hikâyesine geçelim. Bu hikâye, Kamberra'nın hikâyesidir... seller, her Isteyene, parasız denllecek «ekilde tapulanmaya başlandı. Ama bir şart vardı. Bu tapulan alanlar, kısa ve belirli bir süre içinde derhal ve plana uygun inşaata geçeceklerdi. Bu inşaatın devri, gene spekülasyonlart Önlemek için, bir çok kayıtlara bağlandı. Arsa alışı o kadar serbestti ki, hatta Avustralya'ya gelen yabancılara bile, hediye arsalar tahsis olunuyordu. Ama belirli sürede inşaata geçilmeyince, tabii bu tapular iptal edilmiş sayılacaktı. Şimdi Kamberra, bir başkenttir. Ve Kamberra'nın hıkâyesi kısaca budur... Başkentlerini değiştirmenin son zamanlarda, başka misalleri de vardır Şimdi 90.000.000 nüfuslu Brezilya, eski başkenti Riyo De Janevro'nun yerine, çok daha içerilerde Brezil şehrini kunnuştur. Bugün orada 450 bin nüfus yaşar. Riyo da bir kıyı ve ticaret şehri olarak yaşantısmı sürdürür. Pakistan, eski başkenti Karaşi'nin yerine, daha içeride, tslâmabat şehrini geliştirmektedir. Iskandlnavya'da da tsveç ve Norveç, yepyeni sehirler kurmuşlardır. Hazır ol yenilgiye.. DEMOKRASİLERDE HALKIN GÜCÜ KUEUMLARIN GÜCÜNÜN ÜSTÜJJE ÇIK1NCAYA DEK, HALKÇI BASIN; tKTÎDARLARIN, POLİTİKAaLARIN. YÖNETİCİLERİN. HATTA SADE VATANDAŞLARIN ŞAMARLARINl YİYİP DURACAKTIR.. SADUN TANJU eni yılın ilk haftası başlarken, ajanslar Zürih kaynaklı bir haberi dünyaya yaydılar. Uluslararası Basın Enstitüsü 19Î2 yılının basın özgürlüğü yönünden kaybedilmiş savaşlar yılı olduğunu ilân ediyordu. Birleşmiş Milletlere üye 132 ülkeden sadece 20'sinde basın özgürlüğünden söz edilebilmesi oldukça umutsuz bir görünüm veriyor. Kaldı ki, o 20 ülkede de ideal bir basın özgürlüğü havası ciğerlere doluyor değildir. Haftanm sonunda, Vietnam haberleri konusunda Amerikan basımnm 10 günluk bir kontrol dönemme girdiği haberi geldi. tngiltere'de siyasl partüerin bazj haberleri kontrol etroe eğilimi gösterdikleri bildiriliyor. Almanya'da, ttalya'da polis, dergi idare bürolarmı basıp altmı üstüne getirebiliyor. Fransa'da Radyo ve Televizyon Kurumunda işe son vermeler. hükümetin fazla özgürlükten hoşlanmadığı kanısını uyandınyor. Ankara'ya gelince? Ankara elbette ki, devletin başkenti Ü l a caktır. Ama bu şehir, iyi yerleşilmemis ve rasyonel inkişaf imkânlan olmayan bir şehirdir. Ankara Belediyesi îmar Müdürii Turgut Tuncaya göre, Ankara ancak 750.000 nüfus yaşatabilir. Oysa bugün bu alanda 1 milyon 500 bin insan yaşamaktadır Ama, Türkiye Hava Kirlenmesi İle Savas Derneği Başkanı ve Şenatör Dr. Celâl Ertuğ'a göre, Ankara'da 15 yıl içinde, yaşama olanaeı kaimayacaktır. O halde biz de, ikinci bir Ankara'nın, bir başka Ankara'nın planlı, gelişme alanlı ve ayrıca kilometrelerce yayılacak yeşil nefeslenme alanlanna sahip, gecekondusuz, arsa spekülâsyonlan önlenen bir temiz ve güzel şehrin, kurulması gayretlerine şimdiden girmeliyiz. Ankaranın batısında bu iş için elverişli sahalar vardır. Yoksa ve bugünkü gidişle biz, Ankarada planın soysuzlaşmasını, havasızlığı, susuzluğu ve yakıtsızlığı yenemeyiz ama. bugünkü Ankarada hergün artan olumsuz faktörler. btzi pekâli yenebilirler. Eğer 15 yıl içinde Ankarada yaşama olanağı kalmayacaksa. bu kara akibete teslim olmaktansa. biz, vani bu toprağm sahipleri olan Türkler, bu akibete karşı, plan, disiplin, kesin karar ve dinç bir milletin yaşamak iradesi ile karşı çıkmalıyız. Yoksa bundan sonra da Ankara problemi: komisyonlu, raporlu. seyahatlı birer gonbahar edebiyatı olarak geçiştirilecekse. o zaman haklı olarak kendimize sorabiliriz: «Acaba biz yaşamak istemiyor muyuz?!..» Y Bir Sehir Nasıl Kurulur? Avustralva, dünyamn beşinci kıtası sayıhr. 7 milyon 687 bln kilometrekare toprak üstünde 12.000.000 kadar nüfusu vardır. Ama yerleşme sahalan azdır. Toprağın çoğu çöl ve vahşi ormanlardır Güney kıyilannda Sidney şehri, bu ülkenin başkentiydl. Orası bile iyi bir yerleşme merkezi degildl. Vaktiyle buraya sürülen cezalılar, haydutlaT ve korsanlar tarafmdan kurulmuştu. Birincl Dünya Savası'ndan sonra Avustralya, yeni bir başkent kurmaya karar verdi Daha Içeride boş bir saha seçildi. Ve orada yeni bir şehir kuruldu. Kamberra, çimdl Avustralya'nın yeni başkentidir. 120.000 kadar nüfus banndınr. Kuruluş İçin, en uzak ihtimaller de dfifünülerek. tam bir plan hazırlanır. Bu plan, içiçe üç halka teşkil etmektedir: 1 Şehir sahası. 2 Şehrin gelecekteki genişleme sahası. 3 Bütün bunları çepçevre çeviren ve özel inşaata yasak, yeşil nefeslenme sahası Arsa spekülasyonu olmayacaktı Bunun için devlet, bu sahalan istimlâk etti Sokaklar, meydanlar. bahçeler. kamu ve sosyal tesisler işaretlendi. Gerlye kalan plan dahili par Bir Valinin Intiharı: Vali Tandoğan'ın sinir dengesinin, onu intlhara götürecek kadar bozulmasında, Ankarayı saran bu plansızhğa karşı mücadelede yenilgisinin, büyük payı vardır. Onun arzusu ile, Ankara tktisat Müdürlüğünü kurmuş ve bir süre yönetmiştim. Kendisi ile, ölümüne kadar yakınhğımız sürdii. Yukarınm teveccühlerini kaybettiği, işlerinde başarı sağlayamadığı gibi sahit fikirler, onun cfaha başka bazı ruh deprasyonlannı durmadan besliyordu. Görevlerinde dürüst bir insandı. Ama yorulmuştu. Herşeyi bırakmasını, uzun bir izin alarak, meselâ Çamlıca sırtlarında bir yer kiralayıp orada bir rnüddet bahçe ve çiçekleri ile meşgül olmasını ısrarla üeri sürdüğüm günlerden kısa bir süre sonra, hayatına son verdi. Tandoğan. Belediye Kanunu ile, Yapı ve Yollar Kanunu hükümlerine bağlı kalmakta haklı mıydı? Kanunlar bakımından evet! Ama Basına Karşı Homurtular Bu arada saptanan bir gerçek var. Bütün ülkelerde hükümetler, iktidar partileri, parlamenterler, yüksek yöneticiler, iî çevreleri hatta kurumlann etkisinden kurtulamıyan sade vatandaşlar basın özgürlüğüne karşı girükçe hassaslaşmağa başlamışlardır. Bunların tedinpn ve hosnutsuz oluşları. Uluslararası Basın Enstiiüsü yöneticilerini şaşırtmış ve üzmü? görü» nüyor. Oysa bu bir başlangıçtır. Klâsik özgürlükler çağmın geçmekte olduğunu yavaş yavaş. öğreniyoruz. Aslmda özgürlük denilen şeyin özünden elimiıde kalanın ne olduğunu görmezlikten geliyoruz. Bugünün dünyasmda çağdaş. uygar bir insa. nm söz özgürlüğü var. düşünce özgürlüğü var, yazma özgür» lüğü var. haberleşme özgürlüğü var ve bunlardan en çok yararlananlar bile bütün bu özgürlüklerin ne kadannı kullanabiliyorlar? Kısacası, kendi kendini aldatma devri modasını geçirnüstir. Artan Yük Bütünüyle bir patlama, uyanma, çağına ulaşma eylemi lçine girmiş bugünün dünyasında yöneticilerin. sorumluiann işi gittikçe ağırlaşıyor. «Tarfhin bütün thmal'lerinin veballnl ben ml cekeceğim» diyebilecek devlet adamı, politikacı, yönetici bugün hâla varsa. yakmda bu tiplerin de nesli tükenecektir. Yeniceri nasıl'lsa peyeamberin çarmıha RerildiğinJ gçç ögrenio «Ulan sent keseceğim!» diye Yahudinin üzerine yürümüşse. kitleler de insança yaşama haklarını yeni yeni öğrenip, dünyanın her tarafında vönetimleri bunaltmaktadırlar. Yöneticiler için basın, palasmı çekmiş hakkı yerine getirmek isteyen Yeniçeriden farksızdır. ANIT İNSAN OKTAY AKBAL Evet Havır Fiyat Artışları Ve Halk Sağlığı evamh olarak artan ve her kesimde endişe ile karşılanaa fiyat artışlarının halk sağlıgına yaptıgı etkiler yeterince incelenmemektedir. Oysa. süte yapılan en küçük zammın çocuk sağlığını, ete ve stit ürünlerine yapılan her zammın allelerin sağlığmı, sebze ve meyva fiyat' lanna yapılan zammın halkın vitamin ihtiyacını nasıl etkilediğini bilen hekimler kadar herkesin de endişe ile irkilmesi gerekirdi. Fiyat artışlarının böyle değerlendirilmemesi, genel ekonomi açısmdan ele almakla yetinilmesi, kanımca, yöneticilerde dahi yeterli bir saghk kültürüna erişemediğimizi göstermektedir. Yüzyılların geleneksel efilimi olarak, halkımran sağUk kültüründe «hastalık tedavisinim) ön planda geldiğinl bilmekteylz. Genel olarak, sağlık hizmeti denince akla yeni hastaneler yapmak gelir. ama. et fiyatlanyle halk sağhğı arasındaki ilişki bilinmez. Belki bilinir ama, yeterince bilinmez. Yöneticilerdeki saglık kültürüne özel bir önem verişimiz, onlann karar adamı olmalanndan gelmektedir. Onun içindir ki, yöneticilerimis başta olmak Uzere herkesin modern tıp ilkelerine egilmesini sağlamak, halk sağlığının temel taşlarından en önemlisi olacaktır. D H erkesten mektuplar kalır, resimler kalır. ölümcüldür kişi. Şöyle ya da böyle kapatır yaşamının kaplsını bir gün. Artfında resimler, mektuplar, anılar bırakarak... Solar gider kâğıtlar, resimler eskir, anılar da ölür yakınların yitip gitmesiyle. Bir insan nedir ki zaten! Belirli bir zaman parçasına sıkışmış bir yeryüzü yaratığı, elli yıl, kırk yıl, otuz yıl içinde tüketir dünya öyküsünü. Hiç bir eylem yapmazsa, hiç bir yapıt bırakmazsa ardında adım yaşatacak, kim hatırlasın onu, niye, niçin? İYİ BESLENME, YETERLİ BESLENME BİR LÜKS DEĞİL, ANAYASAL BİR HAK SAYILMALI VE HALKIN BESLENMESİNE DEVLET ELİ UZANMALI Dr. Erdal ATABEK Bir alanda, bir eylemde, bir uğraşta ilk olmak önemlidir. Hele bir ulusun bağımsızlık savaşının ilk kurşununu atan insan olmak, bir savaşta ilk şehit olmak... Osman Nevres, bilinen adıyla Hasan Tahsin işte böyle bir «ilk» tir. Bir simgedir, bir anıttır, bir anıt adamd*ır. lîmir'e çıkan Yunan ordusupun. karşısına. tek başına dikilip bayraktarı vurarak düşman sancağını toza bulayan adam... öleceğini bilerek yaptı bunu o. Bazen bir tek kişinin bir olayın, bir eylemin simgesi olacağını bildiğinden... Gücünün böyle bir sahlanısı sağlamaya yeteceğine inandığından... Izmir Gazeteciler Cemiyeti, «Anıt Adam» adlı bir kitap yayımlamış. Zeynel Kozanoğlu'nun hazırladığı bu kitapta bağımsızlık savaşının ilk şehidi Osman Nevres'le ilgili hemen bütün belgeleri bir arada buluyoruz. «Hukuku Beşer» gazetcsindeki yazılanndan bölümler, resimleri, mektuplan, olayı çeşitli biçimlerde yansıtan romanlardan, anılardan parçalar... Osman Nevres üzerine yazılmış yazılar, fıkralar, makaleler... 19 Şubat 1919'da Osman Nevres «Hukuku Beşer» gazetesindeki başyazısını şöyle bitiriyor: «Ve illa Avrupa, Neron gibi bir şair olmak istiyorsa, bizler de kendi ellerimiz, kendi varlıklanmızla binalarımızı, topraklarımızı cayır cayır yakar, kızıl alevlerle halelendirir ve beşeriyetin vicdanına Roma'nın ihtirakından feci bir sahnei şiir ve hayal ibda etmekte gecikmeyiz. Çünkü tarihimiz var. Çünkü bizi tel'in edecek ecdacfın ruhu, ahfadın feryadı var. Çünkü her şeyden üstün namusumuz var.» Osman Nevres «namus» u her şeyin üstünde tutuyordu. Gerçek bir aydındı, Batılı kültürle yetişmiş bir gazeteci, bir yazar. Yıllarca Fransa'da yaşamış, Türklük gururunu her zaman ön planda tutmuş bir yurtsever. Izmir'e düştnan askerlerinin ayak bastıkları ilk günü yakın bir arkadaşı şöyle anlatıyor: «Punta'dan karaya çıkan askerin bir kısmı bir müfreze halind*e Hükümet Parkının Kordonla birleştiği noktadan Vilâyete doğru ilerlemeye koyuldu. Bundan birkaç dakıka önce yanıma gelen Saim beyle konuşurken biraz öteden Hasan Tahsin bey de bizi görmüş ve yanımıza gelmişti. Çok heyecanlı ve sinirli idi. Büyük bir merakla etrafı gözden geçiriyordu. Yunan müfrezesi parkın içinde ilerliyordu. önlerinde kır bir ata binmiş, lâcivert kostümlü, fötr şapkalı bir Yunan palikaryası ve yanında oldukça büyük bir Yunan bayrağı taşıyan bir adam vardı. Müfreze silâhlı olarak bayrak tasıyanın ve süvarinin arkasından yürüyordu. Hasan Tahsin Recep bey bu manzarayı görünce bizden aynlarak on • onbeş adım kadar ilerleyip öndeki kalabalığa karıştı. Arkasından biz de yürüdük. Fakat o daha atik bir hareketle ». Osman Nevres atar kurşunu ya da bombayı o anda. Burası kesin degil, tanıklar belleklerinin karışıklıgmda sıkılan kurşun muyo>ı, yoksa atılan bomba mıydı bilemiyorlar. Ne olursa olsun düşmana başkaldırma bir eylem olmuştur artık... Kurşun da olsa, bomba da olsa sonuç aynı. Bir patlayıştır, yenilgiden kurtuluş özleminin habercisidir, düşman saflannda ilk şaşkınlığl, ilk korkuyu yaratan bir davranıştır... Osman Nevres yalnız bir eylem adamı değildi, Türk halkmın, özellikle «alt tabaka» dedigi emekçi yığınlarının daha İ5İ, daha güzel bir yaşama düzenine kavuşmasını, kavuşturulmasını isteyenlerden biriydi. Kurtuluş savaşımızın öncüsü, ilk silâh kullanan, bu uğurda ilk sehit düşen kişinin bir a y dın oluşu, bir yazar oluşu, üstelik de gerçek milliyetçi, gerçek halkçı, toplumcu bir düşünce adamı oluşu üzerinde durulması gereken bir noktarflr Demek canını bir dava, bir inanç uğruna ancak böyleleri veriyor! Gerçek aydınlar, gerçek milliyetçüer, gerçek namuslular... îşte 12 Mart 1919'da yayımlanmış «Alt Tabaka» adlı başyazısınm başlangıç ve bitiş parçalan: «Bizde en ziyade düşünülecek bir sınıf varsa, o da süphesiz alt tabakadır. Çiftçi, makinacı, dükkâncı, hasılı erbabı say ü amelin teşkil ettıği bu sınıf ahali almnın teriyle ekmeğini kazanır, devletin hazinesini hissei mesaisiyle doldurur. Asker olur kan vergisini de öder... Alt tabaka. devlet denilen binanın temel ve esasıdır. Onları düşünen bir hükümet kendisini de düşünmüş olur.» İşte siz= gerçek bir milliyetçi, gerçek bir hümanist. gerçek bir eylem adamı, kısacası gerçek bir ayctın... Evet, tam deyimiyle bir «anıt insan»... ayarlanabilecek blr katsayı tistemine baglanmıştır. Ancak, bu katsayı kolay kolay yükseltilmeyeoektir. Gerek işçüerin, gerekse memurlann Ucretleri enflasyona sebep olduklan gerekçesiyle arttınlmak istenmemektedir. Bu konuda işverenlerle işçiler arasındaki tartışma kamuoyunda ilgiyle izlenmektedir. Konunun bu ekonomik yanını ilgiUlere bırakarak, biz fiyat artışlannın halk saglığıyle ilişkisini biraz daha yakından görelim. maddelert, hekimlerin dikkatinl yUzyülar öncesinden çekmiş ve eksikliklerinde vücutta hastalıklara yol açan degisiklikler oldugu anlaşılmıştı. Bugün bu durum daha açık olarak ortaya çıkmıştır. Gizli Açlık Alınan besin maddelerinin kalori degeri vücudun ihtiyacını karşıladığı durumlarda bile protein eksikliklerinin çocuklukta ve erginlikte gelişme eksikliği ve saglığın bozulmasına yol açfığı anlaşılmıştır. Vücuttaki dokularda, enzimlerde ve hormonlarda ttnemli görevleri olan proteinlerin, özellikle hayvansal proteinlerin yeteri kadar alınmama1972 (eylul) 189 ku 2735 ı 860 ı 8012 ı 1592 > 62 > 198 ı1 395 194 ı 318 ı 720 ı «6 t Fîyatlar ve Sağlık örnek olarak ekmek ve diger bazı besin maddeleri fiyatlannın 1963 ortalaması ve 1972 Eyltil ayı durumunu görelim: Ghıs Ekmek Sığır eü Balık Tavuk Beyaz peynir Yumnrta Sebıe (Yas) Toı şeker Patates Makarna Kurn fasulye Mercimek 1963 orta. 96 kurus 817 » 1023 763 35 121 215 129 219 469 183 301 Fiyat artışlannda açık blr 6nem önceliği vardır. örneğin, ekmek fiyatmın artışıyle kürk fiyatının artişı elbette ayni önemde degildir. Asgarl Ucretie ileili milletlerarası çahşmalar da göstermiştir M. sağhklı yaşamanın asgaıi unsurlannı teşkil eden bölümler en büyük önceliği taşırlar. Bunlar da beslenme. bannma, frlyinme, evle iş arasındaki ulaştırma ve bazı kültürel üıtiyaç bölümleri olarak «vazEeçilemez» diye tammlanan ihHyaç bölümleridir. Bu bölümler arasına sağhk ihtiyaçlannı da kovmahyız. Onun icindir ki, bu bölümlere ait olan flyat artışlan en ntivük önemi tasırlar ve bu bölümlerin bazılan kamu hizmeti olarak yürütülürler. Sa|lık ihtiyaelan. ulaşım ve temel ktiltür unsurian kamu hizmeti olarak kabul edilir ve Devlet bu alanlardaki hizmetleri yürütür. Ovsa. beslenme ve bannma da bSyle olduklan halde ele almış şekilleri çok farkhdır. Önem Önceliği kaynağı hayvansal besin ttrUnleri değildir. Bitkisel protein kaynaklan da vardır. Bezelye, kuru fasulye gibi besin maddeleri bitkisel protein kaynaklandır. Ancak, bitkisel protein hayvansal protein kadar değerü değildir ve bazı özel aminoasitler yalms hayvansal proteinlerde bulunur. Yukardaki fiyatlara bakarsak, artışlann halk sağlığını ne derece etkilediği kolayca anlasılabilecektir. Ülkemizin beslenme karakteristiği, ekmek makarna patates üçlüsüyle büyük ölçüde karbonhidratlara, başka bir deyimle «unlu besin maddeleri» ne dayanır. Bu beslenme türünde kalori alınır, ama, protein, özellikle hayvansal protein alınmaz. Bu beslenme türünden, hayvansal proteini yeterli beslenme türüne geçmek milll amacımız olduğu halde, besin maddelerinin artan fiyatlan durumu eskistaden daha da kötüye götürmektedir. Halkımız, 1973 FJylülünde, 1963 yılına göre daha az et, daha az tavuk, daha az beyaz peynir yiyecek, ihtiyacı olan kalortyi almak için bu besinlerin yerine daha fazla ekmek, daha fazla patates, daha fazla makarna yemek zorunluhığunu duyacaktır. Böylece et tavuk f balık) peynir üçgentadeki mutlu ve sağhklı insan, yerinl ekmek patates • makarna Uçgenindekl uyuşuk, bezgin, çabuk hastalanan insana bırakmıs olacaktır. Bu durumun millî bir sorun oldugunu heprmiz düsünmeliyiz. îyi beslenme. yeterli beslenme bir lüks değildir. Ülkemiz. sağlığının temel taşlanndan biridir. Rer yurttaşımızın yaşamasım nasıl Anayasal bir hak olarak görüyorsak, insanımızm vaşaması için zorunlu olan beslenme hakkını da böyle kabul etmeliyiz. Onun içindir ki. Uretimden tüketime kadar beslenme zincirinin her halkası dikkatle değerlendirilmeli ve halkın beslenmesine Devlet eli uzanmahdır. Devlet elinin uzanması öncelıkle «Millî Beslenme Planı» ile başlar. Böyle bir planın yapılmasından sonra, yapılacak öbür işler ve yöntemler ortaya çıkacaktır. Hangi sekilde ele alınırsa ahnsın, üretimden dağıtıma, dağıtımdan tüketime uzanan beslenme sorunımun köklü şekilde çöza mü ve vurdumuzun bu temel sonmunun hem üreticiye hem tüketidye yararîı olacak şekilde çözümü şart olmaktadır. Reform Devrim Farkı Nedir? Fransa'da iktidara gelme ümidi gittikçe büyüyen sol cephe'nin liderlerinden Sosyalist Partisi lideri Mitterand'ın L'express dergisinde yayımlanan sözleri: yeni sistem. yeni düzen, devamh deği?im konularma çağdaş bir anlam kazandırıyor. Galeteci, Mitterand'a; .Reformcu bir program mı, yoksa devrimd hlr protrram mı nygnlayacaksınız?. diye soruyor ve çu cevabı ahyor: Eger devrimden kasdolunan sert ve kanlı blr • dönüşümle bir sistemden başka bir sisteme Recmekse, y» da blr Ikl *ünde mndıe yaratmaksa. o zaman biılm pr<Mfmmımıı devrlmrl dejfildir Bu tür devrlmcl olmayan tüm jtrot^nanlar refonncu alarak nitelpntaıe. bizim proeramımra da reformcndar. Fakat ben böyle blr ayrımı kabul etmryrirum. Bîr kkono» mik. sosyal ve kültürel yantda değişiklik yaomak tstiyornc. Bu değişiklikler de hayatı degiştireceklerdlr. Bu anlamda bizim Droeramımız devrimci bir progrnmdır.» Bu sözler Fransa'da. klâsik özçürlüklerin beşiği olan ülkede söyleniyor Sol. ülkedeki bütün hayatı değiştirmeğe hazırlanmaktadu* Bunu açıklarken. kuşkusuz halkın politik desteğine güvenlyor. Bîr politflcacmın. «Genel hayatı deeiştirecejnm. ekonomik. sosyal ve kültürel yapıda temel değişikiikler yanaeajhm. diyebilmesi için oy mekanizmasma kesin güven bağlaması gerekiyor. Ve bir de sorun çıkıvor ortaya. Defiştirilmesi gerekli görülen hayatın yığınla klâsik kurumu vardır Düzen burJarm omuzlanndadır ve böyle bir değişiklik kurulu düzenin bütün lcurumlarmı hedef aldığı için. amansız bir savaşa da hazır olmak gerekecektir Yeni Hayat ve Halk Halk hiçbir yerde ideal yaşam düzeyine erişmiş değildir. Eğer Fransa gibi ileri bir Batı ülkesind.e halka köklü bir değişiklik cazip Relebiliyorsa: geri kalmış, yeni uyanmağa baslamış ülkelerde teorik'olarak .Yeni bir hayat»ın cekiciligi çok daha fazladır. Basın. özgür düşünce, bu çekiciliğirı altmı çizmege başladığı andan itibaren güçlü düşmanlarını da kazanmış demektir. Kurulu düzenin bütün kurumlan de6işiklipe gözüs germe. savunma ve hücuma geçme Börevinî doğal olarak verine getireceklerdir tşte bizim klâsik özgürlük âsıklanmızı şaşırtan olayın nedeni budur. Halkçı basın. bugünkü dünyanın her köşesinde savaş düşmanı olarak kurşunlanmaktadır. Demokrasilerde halkın gücü. kurumlann gücünün üstüne çıkıncaya dek. kaybedilmiş savaş vıllan ilân edilip duracaktır. > ........... Sonuç .... ' > > > „ „ İst. Dz. Tek. Sat. Al. Kom. Başkanlığından 1 Kapalı zarf usulü gereğinoe 30 adet brtllOr satuıalmacaktır. Tamammın muhammen bedel) 132 5X. O lıra olup ( )O geçicı teminatı 787500 iıradıı SJartnamesı Komlsyonumuzda, ANKARA ve İZMİR Lv Amırliklerinde görülebilir. 2 thalest 19 Ocak 1973 pUnü saat 11.00 de Rasımpasa'dakl komisyonumu7da vapıiacagından ısteklilerin 249C sayılı kanuna RÖre hazırlıvacaltlan tekilf mektupıarını engec ihale günü saat 10.00'a kadaı Komisvonumura ver melerinı. (Basın 25809) 171 sının, beden ve ruh gelişmesini Fiyatlar, Istanbul Ticaret Odaha çocuklukta etkilediği, boy, dastnca yayımlanan «Ücretliler kilo, kemikleşme, cinsel olgunGeçinme tndeksi» nden ahnmışluk ve zekâ gibi önemli gelişme tır, yumurta hariç bütün madgöstergelerini olumsuz yönde delerin bir kilosunun fiyatıdır. etkilediği anlaşılmıştır BüyükListeden görülüyor ki. ekmek lerde bu eksikliklerin, ftzellikle fiyatuıı bir kıyaslama unruru ocanlıhk dediğimiz davranışı enlarak alırsak, 1963 yılında ekmek gellediği, kişilerin çevreye ve kofiyatının yaklaşık olarak sekiz şullara uyumunu geciktirdiği ve misli olan sığır eti 1972 yılında bazı maddelerin eksikliği yoluv15 misline, tavuk eti 10 mislftıle hastahklara direnci azalttığı den 12 misline, beyaz peynir 7.5 artık bilinmektedir. öyle ki, mislinden 9 misline yükselmiş, dünya sağlık çevreleri proteinden buna karsılık toz şeker ve pataFîyat artışlan ücret artışlanvle yoksun beslenmeye «gizll açuk» tes oransal olar&k daha az art demektedirler. karşılanmava eahsılmaktadır. Protemin tek Ancak, işcilerin yaptıkîan söz mış, makarnada artıs oranı ekmekle ayni kalmış. kuru fasulye leşmeler hemen daima fîyat arve mercimekte artıs, şekerpatatışlanndan sonra oldufu İçin fiyat artışlannın gerisinde kal tesmakarna grubuna daha yakın maktadır. Aynca. btı «özleşme olmuştur. Fiyat artışlan böyle ler isverenin lşiyle il?Hi mahn olan besin maddelerinin beslesatışına, bu satıştan saglanan kâr me özelUklerini belirtirsek duoranlanna baglı olmaktadır ve rum daha iyi anlasılabilir. Sıböylece işçiler daima fiyat arğır eti, tavuk. balık, yumurta, tışlannm Eerlsinde kalmaktadırbeyaz peynir gibi ürünler hay1 Erzurum Pasinler tlçe Jandarma Birligi îılzmet binası ve lar. Memurlar ve ücretliler ise vansal protein taşıyan besin mad Merkez Jandarma Karakolu inşaatı 2490 sayılı kanunun 31. daha güc durumdadır. Bu gru deleridir. Vücudun vapıtaşı olamaddesine gnre kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmusbun ayhklan, görünüçte her yıl rak kullanılan proteinli besin tur. 2 tsin keşif bedeli 553.572 lira 08 kuruştur. 3 Eksfltme Erzurum 1] Jandarma Alay Komutanlığı binasında Satınalma Komisyonunda 26 Ocak 1973 Cuma günü saat 15.00 de vapılacaktır. 4 Eksiltme şartnamesi ve diğer evraklar Komisyonda görügünlerine Önümüzdeki Kurban Bayrammın 2, 3 ve 4 üncü lebiUr. rastlayan 16, 17 ve 18 Ocak 1973 günlerinde Istanbul'da gazeteler 5 Eksiltmeye girebilmek İçin istekliler 25.893 liralık geçicl çıkmayacak, yalnız Gazeteciler Cemiyetinin «Bayram Gazetesi teminat ratırması ve 1972 yüı Ticaret Odası belgesmi geyayımlanacaktır. Yurdun her köşesine gönderilecek olan «Bayram Gazetesi» tirmesl sarttır. Bayram günlerinde okuyacağınız ve ilân vereceğiniz tek gazetedir. 6 MUracaat dilekçelert ile birlikte vereceklert (eksiltme şartBilgi için müracaat: Gazeteciler Cemiyeti, tstanbul namesinde belirtilen ve usulüne göre hazırlanmış olan> plan Telefon: 22 12 22 22 54 08 ve teçhizat beyannamesini, taahhüt beyannamesini. BayınCumhuriyet 176 dırhk Bakanhğından almış olduklan (c) grubundan keşil bedeli kadar işin eksiltmesine girebileceklerini göstertr mtiteahhitlik kamesin) ibraz suretiyle Bayındırlik MüdürHEOEF : OEV BİR DENİZ GÜCÜ TÜRK DONANMA lügünden alacaklan yeterlik belgesini teklii mektuplan ile VAKFINA YAPACAĞINI2 YARDIMLARLA BU HEDEFE birlikte zarfa koymalan lâzımdır. WLAŞABİLİRİ2. 7 tstekliler 26 Ocak 1973 Salı frünü saat 14.00'e kadar teklii mektuplarmı Komlsyon Başkanlığma vereceklerdir. 8 Yeterlik beleesi almak için son müracaat tarthl 22 Ocak 1973 Pazartesi pünü saat 12.00'ye kadardır. Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. Keyfiyet ilan olunur. DUYURU Faaliyet alanlarını büyük çapta genişleten Demir Kereste Ticaret A.Ş., 1 Ocak 1973 tarihinden itibaren EVSAN SANAYİ VE TİCARET A.Ş., unvanını almıştır. İlgililere duyurulur. Erzurum Jandarma Komisyonu Satınalma haşkanlığından Bayram Gazetesi SANArİ veTtAFET A.Ş. P<5İ Karaköy, Rıhtım Caddesi ^ ^ Velialemdar Han, Kat. 2, Istanbul Tel. : 49 36 00 Telg. : DEMKERLIM Telex : 238 İst. Exdem (Ajans Maya. 017) 163 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Merkez teşkiıâtımızda tstihdam edilmek Uzere 657 sayılı Devlet Memurlan Kanununa göre Ucret verilmek fcaydı ile tercihan askerlik görevin) vapmış raakina elektrik ve Insaat vüksek mühendısi veya mühendisJ almacaktır tsteklilerin nftl teırümelerini belirUr dllekçelen ile Ankara'da MilH Müiafaa CaddeMndeki Genel Müdürlük Fen îşlen MudUrlüğüne müracaat etmeleri rica olunur. (Basın 10172) 170 (Basın 25778) 172