18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHÜRÎYET 4 Ocak 1973 nayasamız, 9 Temmuz 1961'de halkoyuna sunulduğunda ona karşı olanlan, AP ve YTP * içinde toplanmıj olan karşıdevrim ve restorasyoncular, seriat ve hilâfet özlemcUeri, Anayasanm sosyal devlet ilkesini komünizmle bır tutanlarla işçiye grev hakkının tanınmasmı istemeyenler ve 27 Mayıs'tan sonra emekli olmuş subaylardan bir kısmı olarak tammlamak mümkündür. Bunlardan her birinin Anayasaya karsı oluş nedenleri ayrı olmakla birlikte. o tarihlerde tümünü «HAYIR»da birleştiren Anayasa maddeleri bellidir. Halk, özgürlükleri sosyal adaleti (güvenliği) görev olarak veren, reformlarm yapılmasım emreden yeni Anayasaya «EVET» deyince, büyük bir yenllgiye uğradılar. Bu kez 1961 genel seçimlerinde, üçte ikj çoğunlukla Meclis ve Senatoya girerek Anayasayı değistırmeyi amaç edindiler. Karşıdevrim hareketl ve restorasyon ancak, bu yolla gerçekleştirilebilirdi. 1961 seçimleri de Utenen sonucu vermeyince umutlar 1965 seçimlerine bağlanarak hazırhklar ona göre pltnlandı. Fakat üçte iki çoğunluk yine sağlanaraadı. Ancak AP, iktidar olarak tek başına hükümet kunna olanağina kavuştu. tktidar olmak çok şey demekti. Devletin geniş maddi v» manevi olanaklan AP'nin elindeydi: istediğini yapabilirdl, ve milli iradeyi temsil ediyordu. Bu düsünce ve iktidar sarhoşluğu içinde AP planladığı karşıdevrim ve restorasyon hareketlerine giristi. Ancak, bir iüre sonra AP «kır atı»nı keyfince ve rahatça oynatmanın kolay olmadığınl anladı. Anayasal kuruluşlar, ileri güçler, Anayasa'nın yürümesini sağhyordu. Böyle bir ortam içerisinde AP iktidarının karsılastığı günlükleri ve alması öngörülen tedbir ve tasarrufları, rejimin güvenügi için Anayasanın değiştirilmesini şart koşan önernll bir belgeden, Amerikan Ataşesi Dickson'a verllen rapordan, konumuzu aydınlatması bakımmdan bazı pasailan aktaracağız. (Çünkü 28 Aralık 1965 tarihini taşıyan bu rapor (1) daki Anayasa değisiklifttyle ilgili ve onun gerekçeleri olabilecek pasajlar görüsümüzü desteklemektedlr): «27 Mayıstan sonra getirilen yargı sistemindeki bazı hukukl çeliskilerin ve Anayasa maddelerinin degiştirilmesinin usul ve imkânlan, tabii senatörlük müessesesi ve benzeri problemler, rejimin gelecekteki güvenliğini garanti edecek tedbir olarak da müzakere edilmektedir.» •Mevcut lubayların büyük çoğunluğunun reform psikozunun etkisi altmda. înönü'nün körü körüne hayranları ve Adalet Partisine düşman oluslan rejim İçin potansiyel bir tehlike arzeder.> «Bu durumdan kurtulmak için Izlenecek politikanın, eralr ve kumandanın tekrar tesisi, Olaylar ve görüşler İÇTENLİKLE ÎSTÎYORUZ HAYDAR TUNÇKANAT devlet mekanizmasınm muhalefet taraftarı elemanlardan temizlenmesi ve CHP'nin âletleri olan bazı hasım kumlnşlann zararsız hale getirilmesi olduğuna herkes inanmıştır.» «Bununla flgili, bazı hükümet tedblrlerinin hazırlarımasına ve uygulanmasina paralel olarak, rejime sadık olmayan devlet memurlan ve subaylardan en tehlikelileri bir prograra dahilinde tasfiye edilmek üzere tesbit edilmektedir.» «Şüphesiz sizin de bildiginiz glbi, bu politika ve yukanda zikredilen tasarruflar çok önce Bay M.P. tarafından teklif edilen güvenlik tedbirleriyle intibak halindedir.» 1965 seçimlerinde de Anayasayı değiştirebllecek üçte iki çoğunlukla Parlamentoya gelemeyen AP'nin iktidannı sürdünnek ve güvenliğini garanti altına almak için, «güvenlik tedbirlerl» adı altında bir plan hazırladığı anlaşıUyor. Fakat ahnması zorunlu görülen bu tedbir, tasarruf ve yasa deeışikliklerinin uygulamad? engellerle karşılastığını yukanda açıklamıştık. Önlerine çıkan bu güçlük ve engelleri ortadan kaldırmak için sözü edilen güvenlik planına uygun yeni tedbirler olarak Anayasa ve onun getirmiş olduğu bagımsız ve özerk kurumlan yıpratmak, özgürlükleri kısıtlamak amaeıyle, yoğun bir propagandanın hükümet ve iktidar çevrelerince başlatıldığına tanık oluyoruz. Güvenlik kuvvetleri ortaya çıkan müessif çatışmalars seyird bırakılarak anarşik ortama dogru hızlı blr gidlş... Komünistlik suçlamaları.. Hükümetin eli kolu bağlı ve iş yapamaz hale geldiği her fırsatta telkin edilecek ve bu Anayasa ile devletin yönetilemiyecegi fikri kamuoyunda işlenerek ortam değişikliğe hazırlanacak. 1968 yılı Nisanmda Ankara llâhiyat Fakülteslnde baslayan öğrenci boykotu ve onu izleyen öteki boykotlar, bir partinin komando yetiştirmek için açtığı 35 kamp yerinde silâhlı eğitim gösterilmesi. boykot, isgal, saldın ve baskmlann gelişmesl, Filistin'de gerilla efitimleri, özerk olmayan ve doğrudan doğruya Millî Eğitim Bakanlığına bağlı, Akademiler ve Yüksek öğretmen Okullanndaki kanh olaylar, toplu namazlardan sonra öneeden tertiplenmiş saldırılar, Hükümet üyelerinin gözleri önüno*e, Yargıtay Başkanı rahmetli Imran öktem'in cenazesine yapüan tecavüzlere güvenlik kuvvetlerinin seyirci kalmaları, Anayasayı ve onun getirmiş olduğu kurumlan gözden düşürmek ama^ cıyle hazırlanmı; planın uygulamadaki uzantısı gibi görünmektedir. Gerçekte bu propagandaların tutarsız ve dayanıksız olduğunu Anayasanın bizzat kendisi ispatlar. Anayasa, getirmiş olduğu hürriyetlerin özüne dokunulmamak şartiyle kanunla sınırlanabileceğini kabul etmlş, komünizmi yasaklamakla yetinmemiş, önleyici sosyal ve ekonomik tedbirlerin alınmasını ve reformlann yapılmasun da hükümetlere görev olarak veriniştir. Anayasamızdaki, cumhuriyet, layik, hukuk ve sosyal devlet Ukelerl, mülkiyet ve miras, sendika kurma ve grev hakları, Türk milliyetçiliği planh kalkınma, sosyal adalet, sosy«l güvenlik, gelir dagılımı, vergi adaleti, çok partili rejim ve temel hak ve özgürlüklerle, reformlardan hangisi acaba komünizmin yayılmasına yardımcı olabilir? Aynca kanunlanmız da, komünizmi siddetle yasaklar ve ağır cezalar verir. Elde komünizme karşı böylesine etkill bir kanun varken, onu uygulamayıp, Ülku Ocaklan adı altında toplanan ve kamplarda silâhlı eğitim yaptmlarak Atatürk düşmanl yetlştirilen faşist komandolarla, Atatürk 6*üsmanı şeriat özlemcilerinin toplandığı çeşitü adlar altındaki mücadele dernekleri mensuplanndan kurulan hücura kıtalanyle komünizme karsı çıkmak bahanesiyle anarşi ve huzursuzluğun yurt sathına yayılmasına Hükümet ve Güvenlik Kuvvetlerinin göz yummuş olmasını devlet haysiyet ve ciddiliğiyle bağdastırmak mümkün değildir. 1969 seçimlerine böyle bir ortam içinde gidildl ve AP Anayasayı değiştirmek ereğiyle Meclise üçte iki çoğunlukla gelmesi için oy istedi. Bu uğurda devletin bütün maddi ve ma> nevl olanaklarınl kullaodıysa da arzuladığı ço ğunluğu saflayamadı. Üstelik iktldarda geçirdiği 4 yıl AP'yi yıpratmış ve iktidarsızlığını da bütün çıplaklığıyle ortaya koymuştu. Anayasa değişikliğini haklı göstermek amaeıyle alınan tertip ve tedbicler öylesine gelişmiş ve yaygınlaşmıstı ki; 1970 yılı başlannda anarsik olaylar hemen her gün ve gece sürdürülen silâhlı çatışmalara dönüşmüş, adam öldürmeler başlamıştı. Bu durumda ne yapacağını şaşırmış, acz İçinde kıvranan hükümetin, 12 Mart Muhtırasıyle iktidardan uzakîaştırıldığına tanık oluyoruz. AP her ne kadar Anayasa değişikliklerİTii gerçekleştiremeden iktidardan uzaklaştırıldıysa da amaçlanna ulaşmak için kadro ve arşiv yönlerinden öylesine hazırlıkli idi ki; aynı kadro öneeden hanrlanan dosyalan 12 Mart'la gelen yeni hükümete takdimde gecikmedi. Bu nedenle muhalefetteyken ve hükümetin ilk günlerinde olup bitenlerden Anayasayı suçlu göstermek isteyen görüş ve iddialara karşı çıkan Saym Erim'in «Devlet arşivlerini tetkikten sonra» Anayasayı suçlamaktan da ileri giderek onu «lüks» bulmasına şaşmamak lâzımdır. Yine Sayın Erim'in Başbakanlığı sırasında Millet Meclisi kürsüsünden cevap olarak «Kendi iktidarlan sırasında hiçbir dosya hazrrlanmatfığım mahkemelere verilmiş olan dosyalann AP ikti darı zamanında hazırlanmış oldugunu» söylemesi de görüsümüzü dogrulamaktadır. AP*nln iktidarda iken, planladıgı fakat. gerçekleştiremediği Anayasa değişikliklerinin. 12 Mart hükii raetleri tarafından gerçekleştirîlmis olması ve onlarla ö a yetinilmeyerek y^ni değişiklikierin * Ketirtlmesi çofc şasırtıcıdır. Acaba 12 Mart Muhtırası hangi iktidara karşı verirmişti! Değişti. rilmis bir Anayasa, şiddetlendirilmis karmnlarla yazmalan ve konuşmaları vasaklanan aydmlar, olaylan doğru olarak kamuoyuna aktaramayan bir basın ve susturultnus muhalefetle Türkiye'nin görünüşü. Türkiye Cumhuriyetinin geleceği için duyduğumu2 bu endişcnio sorumlular tarafından da benimsenerek, 12 Mart Muhürasmın asıl amacma dönülmesi. şimdiye kadar Anayasa değişiklikleriyle kaybedüen zamanın kazanılarak, yapılan hatalann düzeltilmesi yoluna gidilmesini içtenukle dilemekteyiz Anayasada herhanei bir değisiklik yapılmadan anarşik hareketlerln önlenmis olması da, devletin elindeki olanak ve güçlerin zamanında kullanılmadığım ve Anayasayı olaylann sorumlusu olarak gösterme iâdialannın tutarsızlığını da ispatlamıştır. (1) 7 Temnnu 19S8 tarihinde C. Senatosnnda mcıklanan ve Dickson Raporn diye büinen rapor. Okuyucu Mektupları Memurun çilesi Personel Kanunu uygulamasındaki adaletsizliklerin bitmediğipi günlük gazetelere gelen ve yayımlanan vazılardan. ştkâyeUerden anlama'ktayız Belkı bu yazılan, bu şikâyetleri gazetelere aksettirenlerin hepsi haklı değildir davasında ama haklı olduklan birçok yönler de vardır. Bu cümleden olarak, Persoriç, idareciler hariç. okulua nel TCanununun ait kademeleayniyat, muhasebe, mutemetrinde görevli personelin durnlik, kütüphane, ve diğer bümu bugünkü mali şartlar altün işlemlerini yürüten ancak tında ev geçindirmeye deŞil, ayda eline 550 TL. geçen bir bir kişiye bakmaya dahi yetmemur, yan ödemelerden faymemektedir. Biriki örnekle dalandırılamaz mıydı? izaha çalışalım bu kcmuyu: Yukarıda ızahına çalışılan 16. deretede göreve baslayan durumlan, Milli Eîitim Bakan bir odacı, kaloriferci v.b. perlığı ilgililerinin dikkatine saysonelin eline 400 TL. zor geçgıyla sunar, 15. ve 16. derecemektedir. Millî Eğitim Bakanlığı «bünyesinde çahşan 15. de lerde görevli personelin tfurumlanm gözönüne aiarak, recedeki bir memur en çok soruna bir çözüm şekli getir550 TL. almaktadır. Üst deremelerini beklediğimizi hatırcelerdeki tabanla ve katsayıylatınz. la ait derecelerdeki taban ve Bir memnr katsayı arasında olan fark, GÜMtŞHANE (eğitim ve öğretimin kazandırdığı farkı ve tecrübeyi) kat kat aşmaktadır. Ostelik yan ödemelerde de bu sözünü ettiğimiz personele bir hak tanınmamıştır. Memur, ya da yaro*ımcı hizme.tler sınıfmdan bir personel, işi rfedeniyle şehirde kalmak mecburiyetindedir. Ev kiralannın bile alabildiğine yüksek olduğu bir dönemde, 400 TL. alan bir odacı, 550 TL. alan bir memur acaba evini, ya da Vendisini geçindirebilecek imkânlara kavuşturulmuş mudur? Şahıs basına 3040 TL.'nı bulan günlük masrafın yaoısıra 200 300 TL. ev kirası veren bir personelin duruYıllar Sncesl görev yaptıgım mu hiç hatırlanmış mıdır? îzmir Bergama Detnircidere Köyü halkıyle elele vererek Bütün bu adaletsdzliklerbı birçok seyler yaptık köye tlyanısıra, bflhassa orta derecekin matbu bir gazete çıkarıp li okullarda ögretmenler ha(Demircidere Postası) köyün ve köylünün sorunlarını açıkladık. tzmlr Valisi Sayın Namık Kemal Şentürk beyin yakın ilgileriyle köye: yeni bir okul blnası, yol ve su gibi nimetler getirüdi. Geçen yıl gene gazeteler aracılığıyle okula; sıra, harita, kitap, defter vb. temin ettik. Köylfl yazdıgı mektuplards bu kez de köy meydanma bir Atatürk büstfl tstemekiedlr. «Kaio*esini biz hazırladık büst Altı ay önce, kısml iskân alaiçin gazetelere yazarak eprebilmek için tstanbul Belediyekeni vapar mısın?» divorîar. sine yaptıgım müracaat, yetKöylu tstedikten sonra h»le kililerin kanunu nygulainaDemircidere Köyü halkı eibi makta direnmeleri yüzünden çalışkan. sadık tnsanlar o'riıık henüz bir sonuca bağlanamatan sonra ve de Atatürk büsmıştır. Oysa tmar Kanunu detü lstedikten sonra ğişikliğinden bu yana hemen Atatürkçü bir öğretmen ola bütün binalann iskfin müsaarak köylü adına jesleniyor ve deleri veritaılstlr. Hatta çekrica edlyonım: me katlardan, kanvma uygun Bergama'nın Demircidere k5 olmayanlar bile isk&n almışyüne bir Atatürk bustü temin lardır. Dosya numaram 8818 edecek; askerî birlik. kuruluf dlr. tmar ve İskân Bakanhğınya da kişilere çok minnettar dan dosyamla ilgilenmeslnf ve kaiacağız. Belediye yetkililerinl uyarmaSaygılanmızla. sını rica edlyorum. Nedim OBTA Mus. Ak • Fatih ititTftmen) Köy okuluna Atatürk büstü verilmeisi isteniyor SARAH ÇİYLERt GtBt. OKTAY AKBAL Evet Hayır Iktisadî Devlet Teşekkülleri S eçen iki cuma bu konuyu işlemiş bulunuyorduk. 11 Aralık 1972 günlü Resml Gazete'de yayımlanan «Düzenleme îlkeleri Kararnamesi»ni elestirmeye bugün de devam edeceğiz. Bu konu oldukça önemlidir. Kurulus semasına göre örneğin Sümerbank, Etibank v.b. yukanda birer Holding olacak, bunlara bağlı müesseseler ise ticari birer sirket kişiUgine girecekler. Holdingler kamu hukuku düzenl, şirketler İse ticaret hukuku düzeni içine gireceklerdir. Bu durum hemen bazı duraksama ve soruları getirmek tedir. Ticaret Şirketleri işlerlnde çalıştırdıklan kişilere istedikleri ücretleri ödeyebilirler. öyleyse acaba îktlsadi Kuruluşlann Ticaret Şlrketi haline gelecek işletme ve müesseselert de personeline istedigi ücreü ödeyebilecek mi? «ödeyecek» denirse, bu takdirde daha yüksek ücret ödendiği için kaliteli personel «çeşitli şekillerde» Holdinglerden, «isletmelere veya teşebbüslere» kayacaklardır. Yani bir Holding düşünülür ki, personeli, altındaki şirketler per sonelinden daha az para alıyor, daha az nitelikli. O zaman Holding bu sirketlere nasıl söz geçirecektir? Asıl beyin Holdlngdir. tsletmeler (şirketler) buralarda verilen kararlann uygulama araçlandır. Ama personel düzeni Holdingler) zayıî durumı düşürmektedir. Ocret düzeni ister istemez Holdingleri boşaltıp, şirketlere nitelikli adam dolduracaktır. Eğer Ticaret Şirketlerinin «kime ne ücret vereceği» de piyasa kosullanna değil de idare ilkelerine baglanacaksa, o zaman ticaret şirketleri haline gelme ilkesi bozulacaktır. lstanbııl Belediyesi ' K.anunu uygulamıyor lr de uyandım ki, her yan çiy dolu. Pencereden bakıyorum, çamlarda, çınarlarda, adlarını bilmediğim bütün ağaçlarda bir üsüme hali. Kuşlar yok olmuş... Elle tutulmaz bir şeydir bu çiy. Sezilir bir güzelliktir, görülnıeı duyulur. Güneşin ilk ısınlannı bekler bir özlemle. Eriyip yok olacağmı bilmenin haznyle. Saat yedidir. Ocak ayında bir sabah. Gece büsbütün uzaklaşmamıştır daha. Uyku bulanıklığı içindeyizdir. Yasamın yalnız bu anında vardır çiyler, yeüşemezsiniz onlara, ele geçireroezsiniz. «Gözlerimde çiy» der Dranas, eski bir siirinde. Çok görtfünüz başkalannm gözlerindekı çıyi siz. Ama sizin gözlerinizdekini baskalan gördu mü, anladı mı? Anladılar mı sizi, sizin onlan anlamak istediğinız kadar? Yakmlastıkça itttler mi? Çiy değil yağmurlar yağsa gozlerınizden umuflafında »ldu mu? Daha sokaga çıkmadmiz. Tek basma doğ.yı seyreden bir sabah lnsanın dağınık ızlenimlert içinctesiniz. Yatak odasının perde aralığından bakılınca gorulen dı* dflnya gerçeklerinin yans.ması... Birazda» « ^ » k . ^ mus. vapur: gene dolmuş, isyeri, masa, daktüo, kağıt, gazeteler, kitaplar, insanlar, insanlar... Bir köşebaşıydı. Bir insan kümesinin içine düştüm. Dolmuş orda indirdi beni nedense. Sabah ayazında yırtık ceketli, gömlekli bir yığın emekçi îş arama yeri burası. Her sabah burda toplanırlar onlar. Beklerler. bir is, bir ekmek kapm bir «ünlüğüne. hatta ikiüç saatligine... Bunlar «vasıf. sız isçi» tanımına girenler. Koca koca bıyıklı, uşumus bıyıklı in.anianmiT. Kendileri dtftil üşüyen. titreyen: bıyıkları^ Sesriz. durgun bir yıgm. Fıs.ldas.rlnr konuşmazlar Bekler er beklerler. Güne? bütün çiyleri eritsın, o zaman bu ^Ubalık kendUiginden yok olur bu köşeden, bu alandan. îs bulan gider o (fünkü ugraş.na. Bultm.yan kü^er yaze.s.na. doner konriusuna hanina. bir yere... Ne çiy görür gözlen ne ç.çek ne masmavl gökyüzü. Dol.|.rlar. aran.rlar b.r iş bır ekmek dıve Kopun gelirler gerim derdinin sellerine kapılıp doğular B ÎKTİSADÎ DEVLET TEŞEKKÜLLERİ KONUSUNDA, BAKANLAR KURULUNCA HAZIRLANAN BELGE GAYET KAPALI, AKLA HER TÜRLÜ SORUYU GETİREN, AMACI BELLİ OLMAYAN. TUTARSIZ BİR BELGEDİR. rin fazlasım bir yerden alıp diğer blr kuruluşa verebilir. Personel tayinlerini de yapabilir. Yukanda Cnerdlğimiı tasarlama, 1962lerde özel bir çalışma grubu halindeyken ilgilllere sun duğumuz tasarı önerilerinin blr özetidir. Bu tasannın en büyük özelliği sadeliği ve sorumlulugun tek elde toplanmasıdır. Buradaki Holding mutlak olarak başan ve^aşarısızlıktan sorum ludur. Holding teşekküllerin başında da bir tek genel müdür tanıyacak, buralarda da sorumluluk dağılmayacaktır. Bu maksatla idare *meclisleri müessesesine son yerilecektir. Artjk başansızlık sorumunu şuna ya da İtfiiâ atma' olanağı yoktur. lTükümet karşısında tek sorumlu vardir: Holding YSnetim Kurulu. Başan sızsa onu dteğistirir. Yüzlerce genel müdür ve muavini ile uğraşmaz. Basan ölçüsü plan amaçlandır. tktisadi Devlet Kuruluşlan arasında çıkacak fiyat, tarife ihtilâflarınm çözüm yeri Holdine Yönetim Kuruludur. Devlet Demlr Yollari kömür fiyatlanndan mı yakınıyor, kömür işletmelerini dinledikten sonra karan yönetim kurulu vereeektir. Bu tasarı önerisinin tek zayıf tarafı, Holding Yönetim Kurulu üyelerinin bu kadar işin hakkından gelecek kapasitede olmalarıdır. Böyle 5 ya ö a 7 adaiıı * nereden bulacağız? Ama yanılmamak için çalısılacak insan sayısı sadece 5 ya da 7'dir. Oysa umum müdürler, idare meclisleri, v.b. denildiğl zaman bu kadar adamda yanılma daha çok olmaktadır. Kaldı ki, tktisadi Devlet Kuruluşlannı plan İçinde kullanmanm tek yolu budur. Ama planlı ekonomi diye bir endişemiz yoksa, buna da bizim diyece8imiz voktur. Arslan Başer KAFAOĞLU gibi Devlet TesekküUerine ait bir Ali Ağa Rafinerisinin veya bir Ipraş Rafinerisinin devlete bağlı bir Ticaret $irketi olaTak kredi talep editen piyuaya girdiğini düşünelim. Böyle böyle belki yüzlerce devlet şirketi kredi piyasasına girince kredi piyasasının hâli ne olur? Düsünülmesi bile insana korku veriyor. Bu durumlara karşı bize su karşıhk verilebilir. Endişeye gerek yok. İşletme ve Teşebbüsler Ticaret Şirketi olacaklar ama kredi piyasasına çıkamıyacaklardır. Personel statüleri ve kadrolan da kamu kuruluşlan (HükUmet veya onun yerine geçecek makam veya kurullar) kararlanyle çizilecektir. O vakit de akla su soru gelebilir. Fiyatlann da, kaynak sağlamakta, eleman almakta serbest olmazsa bir müessese nasıl «Ticaret Şirketi» halini alır. lı olabilir. Bu nedenle bu kuruluslar Devlet Planlama Teşkilatından sorumlu Bakana bağlı bir Hotdlng eUyle yünitaimelidir. Bu Holdmg/in, ticaretteki aynı isimli kurumla kanşünlmaması gerekir. Holding ile merkezi yönetim knmlnna kastediyoruz. Tabiatıyle bu yönetim kuruluna bağlı iktisadl, mali analiz gnıpları olacaktır. Holdingin İktisadl Devlet Kuruluşlan uzerinde otoritesi tam olacaktır. Her kurulus Holding içinde işletme konulannda serbest, ancak kredi, yatınm ve personel rejimi ilkeleri bakımından yönetim kuruluna baglı olacaktır. tktisadt Devlet Kuruluslanna kredi veren Devlet Yatınmlar Bankası «Holdingin Bankası» olacaktır. Yani onun emrine girecektir. İşletme karlannın bir kısmını Holding bir kuruluştan diğerine aktarabUecektir Tayinler seviyesi ne olursa olsun bu, yönetim kurulunun kararıyle olacaktır. (Yahut da Holding sadece Umum Müdür seviyesinde tayinler için üç va da iki isim bildirip Hükümet bunlardan birini atayabllir): Holding Yönetim Kurulu, *eşekküller arannda fonlan nakledebilir. Bunun gibl. mskinele !••••««••«>•••«••••».•••*•«••••••«•••••••••••> A ÎSTANBUL BANKASI T.A.Ş. ŞÎRKETİ İDARE MECLİSİ REİSLİĞİNDEN Bankamınn 15 Aralık 1972 tarihinde yapılan fevkalâde Umu : mi Hey'et Toplantısır.cia verilmiş olan karar uyannca, serma • yemiz 30.000.000. liradan 50.000,000. liraya çıkanlmıştır. j Bu mUnasebetle esM ortaklanmızın rüçhan haklanm fcul | lanmalan hususunda 16 Aralık 1972 tarihU Cumhuriyet ve Son Ş Havaais Gazetelerinde vayınlanan ilânlarda verilmiş olan < 5 • 1> günlük raüddet 2 Ocak 1973 günü aksamı sona ermls onlun : Bu durumcta, fevkalâde (Tnjuml Hey'et tarajpdar İdare Mec Ş lisimize verilmiş olan yetslye müsteniden sermaye arUirum ne ; denlyle aenüî taahhUt ed:jremlş olan hisselerirj mevcut nay j lan Oe muksyy°t olmaksınr talep eden e s ö ortakianmız ile • yeniden hisse talep eder.iere tdare Meclisi kaıan dahiUnde sa • tılacftğim tebllg ve flân etferiz. • Bu ö Z va« doluvum / Simdi beni yaln.z çiçekler ^ fç evrenini bir çirkir, giysi gibi b.rakmak istıvor İnsan is.izler kalab.l,ğı, bu sesslz beklesen. gozle K»™»«TC*"n gün büyüven yıjhnı gördükçe... P.r şey y a P a m » m a n l n , c,m duvdukça... Yanyanay.z onlarla. ama ne detıll « « » lardan! Okumasu yazmasız insanlarımız on uç y nüfusun ücte biriymiş! Bunlann çoğu okur yB.rd,r ama ne okur. ne yazar. ii.nl okur nasıl yazar? Gir p, aralanna sorsak dertlerini. derman arasak bu1»k. B.r bil.nce kavustursak onlan. Sorunlar.n, çözsek bır hek min yansız sogukkanlı sevgisiyle. ilgisiyle. her »eyi te$his etsek, ortaya koysak ya... Büyük çoğunluk bir yanda yoksunluk içinde beklerken b.vıklan titreyerek. bir ekmek. bir as diye... Bızler bırbırtaHzi kendimizi sözcük bollujunda aldatmasak, uyutmasak. bencil duygularımızla oyalanan aydmlar, okur yazarlar olmasak halkımızın büyük çoğunluğunun yarannı Bne alsak hep, her seyi ona göre uygulasak... Bu yurdun. bu ülkenin en bu' yük sorunu bu geri kalmış. geri bırakılmış, bıraktınlmis mılyonlarca milyonlarca insanımız deSil mi. desek kendimize!. «Gözlerimde çiy...» demis şair Erir gider o çiy. Tatlı tatlı. Seven bir bakısla karşılaşır karşılasmaz Bir RÜIÜŞ, bir tatlı rfokunuşla... Ağaçlardaki çiyler de öyle. azıcik bir güne?e kavuşunca... GüHerin, karanfillerin, tüm bitkilerin üzerindeki çiyler de öyle, birazcık dokununca elinizle... Ama bu insan pazarları, sabah çiyleriyle birlikte yok olmayan, olamayan, hatta günden güne büyüyen bu işsiz. sahipsiz İnsan yıSınları: bu bitkin, yorgun, kırgın, ama onurundan, gücünden hiç bir sey yitirmeyen bu okumasız yazmasız, bu yalnız, bırakılmış, unutulmus insan yığınlan gün gün kalabahklaşarak dikilirler karşımıza kent alanlannda... «Dokunmayın bana gözyaşı doluyum». Ama dokunun, dokunun aksın bu bencil yaslar. aksın hepsi. Kurusun göz pırarlan. Açıkça görelim gerçekleri, bütün yalınlığıyle, bütün duygusuzluguyle, bütün sürsizliğiyle... Acilar. gerçekler, korkular. aldatmacalarla, uyutmacalarla, süslerle püslerle ortadan kalkmayacak, çiyler gibi 6*ağılmayacak da ondan, kendiUğinden. e ^ jKrSL2.SSh.u^»; ^ 2 S S tLÂN ADAPAZARl BELEDİYE BAŞKANLIĞ11SDAN 1 Belediyemiz E.S.O. tşletmesine ait 5 adet Mercedes 961 moâel 0321 H. tipi ve 2 adet 960 model diesel motorlu Chevrolet marka otobüsler karjalı zarf usulU ile satılacaktır. 3 îhale 24.1.1973 tarihinde Cp^amba eünü saat 15.30 da Belediye EncOmen) huzurunda ve 2490 sayılı kanun hükümlerl dairesinde icra edilecektir 3 Teklif mektuplannın ihale saatinden 1 saat önce Belediye Encümenine tevdii gereklidir. 4 S adet Mercedes otobüsUn toplam (reçtci teminatı 48.750,00 liradır 3 adet Chevrolet marka otobüsün geçici teminatı 11.500.00 liradır. 5 Sartnameler mesa! saatierl dahiUnde Adapazan Belediyesl E.S.O. tsletmeler MUdürlUgunde görülebilir. (Basın: 25875/83) Üç yazıdır süregelen elestirmelerden anlaşılacağı üzere, Bakanlar Kurulunca hazırlanan belge, gayet kapalı. akla her türlü suall getiren, amacı belli olmayan, tutarsız bir belgedir. Bu belgeden sonra da, anlasılan bir kaç yıl daha konunun tartışması yapılacak, belli bir kaç Bakanlar Kurulu karan buna benzer çıkacaktır. Çünkü 1960'tan bu yana her kez olduÜcretler konusunun bir yfizu ğu gibi konu yanlış ele alinmışdaha var. Eğer devlete ait Titır. Konu eğer plan, gerçek caret Ştrketleri istedikleri ücplanlama açısından ele alınsaydı retleri ödeyecekse, bunun kötübir çözüme varılabilirdi. Açıkye kullanılmasi gayet kolaydır. layahm: Türkiye'de ekonomik Bir tüccan çalıştırdıklanna fazseçimler konulan ve yürütülmela üeret ödemekte frenleyen unye ciddi olarak çalışılan bir sur «kâr>dır. Çünkü «kâr» baplanla yapılmalıdır. Bu plan şarının ölçüsüdür. Bir şirket teknolojik düzeyi yükseltme, temüdürü de şirket sahiplerina mel endüstri, maden ve enerji kâr ödediği kadar başarılı sayıkullanımmda ferahlık saglama, lır. tktisadt kuruluşlarda ise hayvancılıktan ormancılığa dobaşarı ölçüsü kâr değil «idare ğal kaynaklanmızı en iyi kulbaşarısı»dır. Bu başarının "lçülanma amaçlanna yönelmelidır. sü gayet esnektir ve ilk şartı da Yönelişte, para birimleri değil •herkesle iyi geçjnmek»tir. Böyfiziksel üretim birimleri esas ale olunca, yüksekçe ücretler velınmalıdır. Ve plan gösteriş olrilen bu şirketlere herkes bir mamalıdır. Elvet ticaret serbesttanıcFık yerleştirmeye kalkacak, tir. Ama milli iradeyle yapılan «aşın istihdam» dolayısiyle bu seçlmleri açıkça belirlenmis bir günkü düzey de elden gidecektir. plana uygun olarak. Türk topPeki kân başannın ölçüsü yalumunun ayakta, çağdaş uygarpalım derseniz o da olamaz. lık dfizeyinde kalmasının kosulÇünkü, önce bu takdirde kâr landır bunlar. Böyle bir plan etmesi olanağı bulunmayan ama anlayışı içinde «emredicilifi» kamuya son derece yararlı olan kola"lastıran en önemli etken örneğin Kütahya Azot Fabrikası Müdürünün kabahati ne? Sonra devlete bağlı enerji kuruluşlarırıdır. Enerjinin çok büyük kisda, kân belirleyen bİT etken, mının, demir çelık ve plastikler asıl etken işletmeye bağlaana maddesınin hemen tamaznınan imkânlardır. Yukandakiler nın, çimentonun blr büy'ik kıs yani Holdîngtekiler ya da mının, demiryolu ulaştırmasının Devlet Yatırım Bankasındakitamamının, denizyolu ulaştırler işletmelere kaynakları masının bir büyük kısmmın yanhş dağıtırsa, gerekince para devletçe sağlandığı Türkiye'de vermeyince işletmelerin kSrları plan uygulaması açısından tktieksilebilir. Bunda da Ticaret Şirkert (devlete ait) bir kabaha , sadî Devlet Kuruluşlan en büyük şanslardan biridir. Ama bh ti yoktur. bu görev ve anlayış yerine onu da, Türkiye'de sanki özenilecek Her Ticaret ŞirketJ serbest bir özel kesim varmış gibi, plapivasaya gırip. başarabildiği kana uygun hareket etmekten ııdar işletme kredisi alır. Türkiye zaklaştıracak şirketler haline Elektrik Kurumuna baglı bir getirirsek çıklş yolunu kapatişletme, diyelim Ambarlı Elektmıs oluruz. rik tşietmesi de, Ticaret Slrketi oidu ve Bankaya gitti. Banka teminat lstediSinde. ashnda devKaldı ki, plan konusu bir yalete ait olan «mallan ve tesl?na bırakılsa bile Devletin Ticari leri» teminat olarak gösterebive Smai kuruluşlan tam bir lecek mi? Diyelim pösterebildi. özel hukuk kişisl haline geleBöyle bir kunıluşun Tiearet Şir mezler Çünkü, özel kesimde keti olunca herhalde sermayesi basan ölçüsü olan kâr. buraria 1 milyar liranın Cstünde ola«ölçülerden» sadece birtdir. tkcaktır. BSyie böyle beş on devtisadl Devlet Kurulu$lan daBıtılet kuruluşunun kredi piyasalınca değil yönetimi bir elden sına girdiğini düşünelim. Bunun toplanınca kalkınmamıza yarar İDARE MECLİSİ İ (Rektas 16) 90 mensucat santral ELEMAN ARIYOR Edirne'de kurulmakta olan fabrikamızda tam eün çalıştırümak üzere ARTIK HERKESİN DÜŞÜNCESİ $U: NE VARSA Dahiliye Mütehassısına Oıtiyaç vardır. Askerlik yapmıs isteklilerin kısa hâl tercümeterini büdirtr mektupla PJt. S6 Edime adresine veya Edirne • Kapıkule yolu üzerindeki fabrikamız Personel Dep. Şefliğine İş günleri 9.0017.00 saatlen arasmda şahsen müracaatlan rtca olunur. Fulman 678/791 lilll Piyongo'da EVET. MİLÜ PİYANGO YİNE SERVET YAĞDIRİYOR. İKRAMİYE PLÂN!: TÜRKİYE AİLE PLÂNLAMASI TERNEĞİ DANIŞMA BÜROLARI VE POLİKLİNİKLERİ ISTANBUL ŞUBESİ: Osmanbey, Şair Nigâr Sokak, Kızılay Apt Kat: 4 Tel: 48 3517 KADIKOü ŞCRESİ: Feneryolu. Bağdat Caddesl, Feneryolu Apt., Kat: 1 BEŞtKTAŞ ŞUBESİ: Beşiktas. Dereboyu Caddesi, Kızılay Dispansen Tel: MC9«7 Cumhuriyet 88 0.128.000 liia 1 Milyoa lira 1973 YILININ İLK ZENGİNLERİ ARASINA GİRMENİZİ DİLERİZ. Basın: 25880 85 BÜYÜK İKRAMİYE:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle