27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA IKÎ SÜUUIHülHTETi 5 Temmuz 1972 Sayın TTJaşbakan Ferit Melen, TBMM Kama ••'İktisadî Tesebbüsleri Karma Komisyommda yaptığı konuşmada: «Karms Ekonomi Dözenini geçici değil daimi bir düzendir» demiştir. Aynı konusmada iktisadi devlet te$ek>' lerinin islâh edümesi gereğine işaret eden Başbakan karma dflzenin hayatiy.etini korumak için bnnuo kaçınılmaz olduğunu da belirtmişti. Bn vesile fle «rtaya çıkmn sornn ve ona bağlı sorular şunlardır: • Karma ekonomi dfizenl devamlı bir dü ten midir? • Devamlı Ise karma ekonominin en uygun fsleyişi nasü olmalıdır? Rarma ekonominin daimi bir düzen olap olmadığı Dünvada ve Türkiye'de tartisılmış Te konn çeşitli vesilelerle ortava konmuştnr. Bazı iktisatçı, sosyolog ve siyaset ilmi menroplanna göre iki uçta yer alan yalnız iki düzen vardır. Liberal dfizen ve kollektivist düzen. Liberal düzende Hsiler ve.gruplar tüketim TC üretim. tasarruf, yatınm, calısma, meslek seçme hususunda tam bir karar ve tercîb serbestligine sahiptirler. Gavrimenknl ve sermavt mnllnveti haklan vardır. Kollektivist düzende, hütün karar ve tercihlerle mülkiyet hakkı devlete aittir. Karma «konomi bu iki düzenin kansımı eörüntüsür.e sahin bulıınmaktarîır. Ozel tesebbusle kamu teşebhüslerinin üretim faalivetlerine beraberce katıhnalanna imkân veren bu düzenin «Karma ekonomi» niteliğinl bu özellikten aldıgmı söylevenler vardır. Karma ekonoraiyi, kamu ve özel tesebbüsün üretimine katılma olanaklanna sahip bir düzen olarak tanımlamak yarriış değilse bile yetersizdir. Modern görüş çerçevesi içinde düzenin karakteri sadece sermaye mülkivetinin ve üretim kanıaklannın özel veva kamn sektörlerine verilmesi ile belirlenemez. Ekonomik düîenin karakterini tavin eden daha önemii bir husni. kUisel ve 5zel karar vp tercih serbestlifpnin sınrrlanıp smırlanmadıfcı ve piyasa mekanizmasının islevişidir. Gereekte karma düzende İM husi'su aramak gerekir: Karar ve tercihlerin sınıriamp smırlanmadı&i. sermave mülkiyeti ve üretime kattlma haklannm kamuva tanınıp tanmmadığı. Ksrma ekonomivi karakierize eden finemll nnsur karar ve tercih serbestlipine konan «mırdır. Kamu sektörünün üretime katıiması hususn genel bir şema içinde bir yol, bjr âlettir. Karma Ekonominin Prof. Dr. Ahmet KILIÇBAY mek istenmistir. 1963 yılında nygulanmaya baslanan Birinci Beş Yıllık Plân ile kamu sektörü ve özel sektör ilişkilerini düzenlediği (ri.bi kişisel karar ve tercihleri demokratik düzen içinde smlrlayan, ekonomive hedef ve yön veren bir «Genel iktisat politikası modeli» ortaya çıkmıştır. Türk plân modelleri bir yanda karar ve tercihler arasında ikâme yaptnakta, öte yanda kamu sektörü ile özel sektörün ekonomideki yerini tayine çalışmaktadır. Bu özelliği ve bu niteliği ile Türk ekonomisinin karma bir dütene sahip oldufu şuphesizdir. s»t politikası arzulanan yeterülik, tesirlilik, bilimsellik ve tutarlılık nitelikierine sahip olamamıştır. Bu yüzden tercihler, arasında yapılan ikâme ve alınan genel iklisat politikası tedbirieri umnlan basanyı sağlayamaınaktadır. # Türk ekonomisinin işleyişi an» çizgileri ile pivasa mekanizmasına ve fi\at çösterges)ne baplıdır. Fakst bn mekanizma tam işlemfdiğinden, kavnakların en uygun, en etgent biçımd dağıhsını saflavamamaktadır. Gerçi kaynaklann en uygun yönlere akmasını sağla\acak ölçüleri baska yollardan bulmak mümküşıdür. Genel bir plân modeli içinde yapilacak çözümle belli başlı kaynaklann «Gölge fiyatlan» denilen cösterjeler bulunarak bn gösten?elere çöre kavnaklan dafitmak veva kayııaklan geliştirmek mümkıindür. Bu. şimdive kadar yapılmamış ve bu yüz• den pl?n modelleri en verimli' en etgen kavnak daçilmıı kosullannı değil, ^enel fiziksel den^e kosnllannı arayan şemalar' olmaktan 'leri gidpmemiş+Ir. Bu durumda karma düzenimiz «En iyi» yi vertnek olanaklanndan uzak kalmıstır »kanda 'belirtilen sebepler yuzünden bazı kisiler karm* düzen icir.de kamu işJetmelerinin ekonomi için bir vük olduğunu jfade ederek, tam bir serbestlik oldugu takdırde özel işletmelerin kamu isletmelerini or. tadan kaldıracağını ve bunun karma ekonomini > sonu olabileceğini söylemektedirler. öte yanda baska bir gurup. özel sektörün başanlı olmadığina dair delilleri, çok Sefa haklı elarak bulabilmektedirler. Çare, üretimin tamamen kamu sektörü tarafmdan yapılmasıdır.* Bo da bir bakuna karma ekonominin sonu olur Bu iki ırt förüs karsısmda karma ekonnminin bilimsel ajanda savunmasını yapraak, uvçulama alanında başan sağlamasına yol açaoak tedbirieri almak eerekmektedir • ' Evvela şu hnsusu belirtmekle konn ^ ele alınabilir. Yer vüzünde hiçbir üfkede * tam anlamı fle saf liberal veva kollektivist duzen yoktur. Her ekonomi değişen ölçülerle «Karma» dır. Şu halde karma düzpnin Türk eknnoraisl için önetnli soruntı «Karma düzende kanşım oranlarmm ne olacağı ve düzenin nası,' bir model İçinde tşleveceği sorularıdır. WW ızlı kalkmmm torunluğu içinde bulu* * nan, terll karar ve tercihler serbest bırakıldığı takdirde yavaş kalkınacak ülkelerde dfvlet kendi karar ve tercilıleriıjin bir kısmını ferdî karar ve tercihler yerine koyacaktır. fadece bu, bir ekonominin «Karma» nitelipine sahip olması için yeterlidir denilebilir. öte yanda kamu sektörü (sadece üreten de4pi aynı zamanda karar ve tercihlerini ortava covan bir'sektör olarak) hıılı kalkınma hedef lerine olasmak için bazı tedbirler alacaktır. Bu tedbirler kamu işletmeierinin olojadiğı hal to «Tesvik, çaydırma» tcdbirlerMir. Kamu t Geleceği fe«ehbasler!ne mfidahale Ise doiaysn, blr bakıma kolay ve etgendlr. Burada asü dava kamn işletmeierinin organizasyomı, yönetim zihniyeti ve başan kriterleridir. tktisadî Devlet Teşekküllerinin «tslâh>ı İçin gerekll anahtar buradadır. Nihayet Türk ekonomlsinde piyasa mekanizması ve fiyat föstergesl iyi çalısmadığın•^an. buna göre hareket eden özel sektör her zaman en uygun olanı yapamamış ve iktisadi devlet teşekkulleri. başan kriterleri yanlış konmasına. iyi yonetilememelerine rağmen çok önenı I] udevleri başarmışlardır. Bütnn bn izahlar ve mevctrt kosullar Türk ekonomisi rin en uvgun düzenin karma eko1 nom düzeni olduğunu pöstermektedir Buna rağinen karma ekonominin hem uvgun biçim de işlemesini ve hem de hayatiyetini koruması iç<n çok savıda tedbirlere ve islâhata ihtiyaç olduğu şuphesizdir. UNDEN UNE Müezıinoglunun önemle dikkatinî çekmek isterîz Soriuc arma ekonomi düzeni ülkemiz ekonomis' için uyçun bir düzendir Ancak bu 4fizenin eerçekten en uygTin olabilmesi icin bazı tpdbirlerin alınmasına ihtivaç vardır. fiu tedbirler alındıjp takdirde karma ekonomi duzeninin uzun bir geleceğe uznnan ömıire v h i p olması mümkundür Bu inanca vol . açan nedenleri ve alınması çereken tedbirleri şö'lece sıralamak mümkundür. • Her ekonomi dejnşen ölçülerle karma niteligjne «ehiptir • Türkive. «Karma ekonomi düzenmi», mevcut düzenler arasmdan birini beğenip seçmı»k jribi «Doktriner» bh yola gitmemfc, ta • rihi et'genlerin yarattığı sosval. ekonomik koşullaı karsısmda. ona en nvgun bularak uygulamıstır. • Karma ekonominin daimilifi llkesi ve bu konuda ortava sürülen temenni bir düzene hissi haçlanıstan zivade. ekonomik kalkmmamızı şaglavacak bir modeli korumak onu Keliştirme' arzusundan doğmaktadır. % Buna rağmen karma ekonominin en 1 uvgun biçimde islediği iddia edilemez. Bunun için çeşitli tedbirlere başvurmak corunluluğu vardır. Bu alanda Tapılacak Işleri şöyle sıralamak mümkundür: ^ Kamn sektörfi ile özel sektör arasında acık seçik hudut cizjrileri çizmekten vazgeçip ona, zaman ve değişen koşullara uyan bir dinamizm. hareketlillk vererek llişkileri genel iktisat poHtika,sı içinde bağdaştmp ahenklestirmrk ger^klidir. • Kamu sektörfinGn üretim faaliyetlerinde bdsan kriterlerinl, hepsi için «Kârlılık» olarak tavin etmek 'erir.de değildir Türkiye eko nomisinde fivat ve piyasa mekanizması Ivi çalışmadığındaa ferdj ve sosyal kârlılık büyuk ölçülerde birbirinden ayrılmaktadır. Bu sehepler modern plân modeli çercevesi içinde veni başan kriterleri bulmak gereklidir. • Ozel sektörü genel plân nedeflerine yöneltmek için özendirici, teşvik edicl ve caydırıcı tedbirlere başvurmak gerektiği şuphesizdir. Ancak bu tedbirlerin evvelâ özel faaliyetin ovun kaidelerine nvması ve genel iktisat politikası ile plân modeli çerçevesl içinde alınması lorunludur. arma d'izenin başanlı ve uzun ömürlü olması için onu titizlikle, bilgi ve iyi niyetlc korumak ve bu alanda gereken tedbirieri almak zorunludur. Bir varlığın ömrünün sona ermesi kötü tesadüflerin sonucuna de* ğıl, onun >«|»maya devam etmesi uygun koSulUrın var olmasııu bağUdır. Karma Düzenin 25 Şubat tarihınde Cumhuriyet'te yazmış oldufniB «îns»nı isyan ettıren bir hikâye» başlıklı yazımda: / tspir ilçesinin Çatakkaya kdyünde Osman Kaya 1*™}*™ bir vatandaşımızm 54 yıllık bir mücadeleye dayanamayarak 15 Temmuz 196K yılında vefat ettikten sonra hayatında iken elıne bir türlu çeçmeyen mallarımn. el çabukluğu ile 1960 yılında. Malive Milli Emlâk Genel Müdürluğü tarafmdan Hazıneye Rpçirildieini sovlemiş ve bu dram hakkmda şu bilgiyi vermiştim: «Osman Kaya, 1334 yıünda resmen ıhtida etmış fcrmenı asıllı bir vatandaşımızdır O tarihten vefat ettiği 1968 vılına kadar bulunduğu köyden hic avnlmamıştır. kendısıne çesıtlı yollardan miras olarak 74 parça tasınmaz mal intıkal ettıgım, kendisinin bu mallann varisi oldnğunu o zamanki şer'iye mahkemesınden aldığı ilâmla belirtmiş oldueunu. fakat onun bu malforın» sırf Ermeni asıllıdır dive Ermeni mallannın tasfıve kanunu olan 1340 vılından evvel kanunsuz olarak el konulmuş olduRunu aa bildirmiştim Adamcağız. mahkemelere baş vurmuş. rehbersiz avukatsız hicbir şev vapamamış Danıştava ettmis, DanışUy davanın esasını tetkik etmeden, davajı Barosu olan bir >erde bir dava vekilinin açmış olması sebebivle red etmıs. ve bn mallara el konulduktan 36' vıl sonra da Maliye bnnlsnn henüı tapnva tescil edilmemiş olduğunun farkına vararak Erzurunı Valiliğine verdiei bir emirle 24 Evlul 19«« tarihinde bu tasınmaz maUarı mesnetsiz, vesikasu, kanunsuz J olarak tanuva kendi adına te<scil ettirmiştir. Tl Osman Kaya, 1334'te ıhtida ettipi gibi, Lozan andlaşması g nm vüriırlüğe girdiği 6 Ağustos 1340 tarihinde de Türk ve j müsliıman olarak kövünde oturuvormuş» Bu itibarla tosfıye M kanunlannın hükmü ve tatbikatı dışında kalmış* î* Resmî gasp muamelesinden sonra Maliye bu pıallann kl *İ rasmi almı?, adam, devlet bu mallardan gelir alırken, Kiracı ^ lar da tariaları sürup nemalanırken bunlann karsısmda aç, y sefO «ürünmüş.. Günün birinde de biç kimseye dert anlaUma q dan ölmüş. •; • Nihavet mesele. her kapı kapandıktan s6nra varisleri tara J fındah Meclise intikal ettirilmiş. Dilekçe Komısvomı işı ee ' nişlizine dennlİRİne tetkik ettikten sonra bu mallann Osman \ Kava'nın «arislerine verilmesi hakkında gerekçeli karan »er gj miş.. Karar haftalık karar cetvelinde llan edilmis. • müddet reçmiş bu haklı karara milletvekilleri itiraz etmemişler ve bövlece karar Meclis karan olarak kesinleşmiş. Birincisinden daha acı olan ikinci dram savm Müezzinoflu. bundan sqnra başlamıştır. Parlamentodan keyfiyet MaUveye bildirmiş ve zannetmiştir ki. Mıllet Meclisi haksızlığı tamir etmiş. adamlann mallannm iadesine karar vermiştir Oy ^ sa Maliye Fakanlıçı 7 Haziran 1972 tarihinde, yanı daha dün. f, Türkive Büvük Millet Meclisi Dilekçe Karma Komisyonuna ' verdiei cevapta şövle söylemektedir: «Adı geçenın dosyası üzerinde yeniden yapılan lncelemede Osman Kaya ve varislerinin iddıa ettiklen gibi munslerıne ait oluo EL KONULMUŞ gayrimenkullerin mahkemet şer'ıyece iadesine karar verildıği hakkmdaki ilâmın mevcut olmaması (HAKSI? VE KANUNA AYKIR1 OLARAK EL KONULDUGU KENDJ tTlRAFLARl tLE SABİT OLAN MALLARIN tADESl tÇtN MAHKEME tLAMINA LÛZUM VAR MIDIR"1) ve vıne ilgılılerın bu gaynmenkullere zılyed bulunmamalan. (DEVLET BU İNSANLARA ARAZtLERİNİ VERMtS Mi Kl* HEPSİNİ KAPI DIŞARI ETMIŞ VE ZOR KULLANARAK MALLARA SAHİP "ÇIKMIŞ. ŞİMDİ ZtLYED DEĞtLIJlR DfYE RESMÎ TEZKEREDE ADETÂ MANtlKL\ ALAY ETMEKTEDİRLER.) İki taraftan Danıştayda açılmış davaların Hazine lehine netıcelenmiş olması. • (BU DA OOĞRU DEGİL, ÇCNKÜ DANIŞTAY, BAROSU OLAN YERDE DAVAYI DAVA VEKÎLÎ AÇMIŞ DÎYE, DAVANIN MAHtYETlNl TETKİK *BÎLE ETMEDEN RED ETMİS j TIR.) (•) karsısmda Hazine adına tescil edilmiş gayrımen ; kullerin ilpılDere İadesine imkân gbrulmemiştır diyor, Mali • ye Bakanı yerme de bir yetkili, bu teztereyı imzalayarak Meclise cbnderivor.» ' Sayın Maliye Bakanı, Bu tezfrere Osman Kaya varislerinin hııkukundan Steve. bir başka meseleyi ortaya kovmııştur. Maliye Bakanlıjh bİT Meclii kararım tNFAZ ETMEM demektedlr. Buna İmkân var i mıdır? Bn cevap, Meclise kara kanunda karşıhtı "olmasa bile ağır bir suçtur ve Meclistn itiban ile çok yakından ilgilidir, hükümetler Danıştayın kararlarını infaz etmemektedirler. Eğer Bakanlıklar da Meclisin kararlannı infaz etmemenin yo : luna açacak olurlarsa, Türkiye'de hukuk devletinden hahsetmenin artık imkânı kalmaz. Davanın aslında Malive haksn ve hatti suçludur üstelik mevcut haksrzlık ve Buçlulujhı örtmek isterken bir başka suç işlemektedir. AMında farzımuhal olarak Meclisi» ketinleşmlş karan hukuka uvırun olmasa bile. Bakanlık o karan mutlaka yerine getlrmekle görevlidir. Onun kesinlesmiş bir Meclis karannm münakaşasını vapmava kesin olarak hakkı yoktur. Zira bu vol açılacak olursa Parlamento basbavağı çöker. Sizin bu muamelevi benim vazımdan ö^renmiş nldufiınuza eminim. olavm tarihçesini 6£renmeğe henüz vaktiniz olmamıştır. Yine eminim ki. sizdeki hukuk ve devlet anlavm bflvlp bir gasp muameleRİni. resmî hlr makam da vapsa savunmava müsait olamaz. Ne var ki. şu dakikadan. vant MecIİK karanna Bakanlıçın uvmadığını slze a n ettitim şu andan itibaren. hiç deiilse sivasal sonımluluğıın şümulu sızi dc içine almış bulunuyor. Mnamelevj neticelendirmenm 'Meclis'n Itlhannı sarsmak Isteyenlere gereken cezan vermenizi, devlet anlavisımzılan süratle beklemekteyim, Şuna da kaniyiro kd. bu h<tl sayın miHetvekillerinin biİRİslne ulaşınca onlar da Parlamentonun itibannı korumak için eereken teşebbhslere einşeceklerdir. Anglo Sakson devletinde, cAdalet kapılarının karandığj verde vicdanve hukuk duvsusu denilen yuce bir mercnn varlığı kabul edihr » Siz olsarydmu Meclise yazılan o tezfcerevi, muhtevası dürüst olmadığı ve teşri organına karşı sayKisızlık ettiri icin imzalamardınız Verinizp kira ımzalamışsa mıa, vatandas hakkma oldueu kadar Meclise de saygı göstermesini öğretmiş olmantn duymaktan kıvanç duracağız. sorunları k karma ekonoml düzeninin karakteri şöyle özetlenebUir: Ekonomidc kamu sektörü ile özel sektör üretime katılma haklanna sahiptirler. Kişisel karar ve tercihler, değisen ölçülerde sımrlandıntmakta ve birçok faaliyetler kavıt ve vasaklara bağlı bulunmaktadır. Ekonomik faalivetlerin basarınsı ve buna vardımcı olan gösterçeler liberal ekonomininkilerdtr. Tani, başan" kriterl gerek kamu cerek örel sektörde «Kâr» dır. Faali yetlere ısık tutan eöstenre «fİTatt» dır. Bu üç ana ölçü çercevesi ışığinda ekonominin bujfünkü durumunnn eleştirilmesi karma düzenin devamlılık şanslannı tayinde yarduncı olacaktır. • Türkiye'de kamu sektöri) Ue 6zel sektör srasında esnekli^i. büyük, harpket halinde. dinamik bir ah'enk kurulamamıştıp. Her fld sektörde yer alan üretim birimleri arasında ekonomik bakımdan en verlmli dengenin yaratılmasına yol apaçak bir ilişki kurulamamıs Türk karma düzeni urkive'de karma ekonoml düzeni sına! uretiml güçlendirip modernleştirmek Icin kamu ikıisadî teşekküllerinin kurnlması ile baslamı.tır. Cumhurivetin ilk yıllannda kamu tesebbüsleri öncülük, yol açıcılık Sdevini yerine getirmistir. Fakat, Türk ekonomisine karma düzen niteliçini veren tek tausus bu olmamıştır. Curohuriyetin ilâmndan sonra ekonomik hayatm gidlşine devlet müdabalesi gittikçe genişlemiş ve bir nevi kontrollü ve güdümlü ekonomi yaratılmıştır. Bu «artlarda karar ve tercihler birçok yönleri ile sınırlamnış ve bazı iktisat politikası tedbirlerl ile ontara yön verilmeye çahşılmıştır. 1950'den sonraki yillarda karma ekonomi felsefeslnden ve uygulanmasından bir ayrılma ve uzaklaşma meydana gelmis, Türkiye, geçiei ve çok başanlı olmavan bir liberalizm denemesina sahne olımutur. Ekonomi kendi kendine iyl işleyen bir mekanizmaya lahip olmadıgından dengesizlikler belirmiş ve birçok alanlarda dar boğazlar ortaya çıkmmtır. 1960 ve daha sonraki yıllarda karma ekonomi düzeni yeıri bir kalıp, bir sem* içinde, daha sistemli olarak ihya edil tar. T • • tktisadî Devlet Teseklflillerl rasvonel bir sınıflamaya tabl rntulmamt?trr. Cretuen te şebbüslerine başan ölçüsü olarak yanlız kâr seviyesi ve kavnak' yaratma RÜcünün ele »lm, ması yanhs bir «Kritere» saplanıp kalmaktan ^aska birşey değildir. Kamu tesebbüsleri bir heder değil. befli sosyal ve ekonomik ortamm zorunlu.kıldıjn âletlerdir. Bunlann başanlı olmaları sarttır. Fakat hepsinin başan ölçüsü. • avnı olmamalı ve başanlar değisik kriterlerle değerlendirilmclidir. Ferdî kârlılıgı olmayan fakat ekonomik dengeyi kuracak, dar bogazları kıracak bu kamn işletmesinin basansi milli üretime nihaî katkın ile tayîn edilebilir. BuradaVi ölçü «Kâr» veva «Kavnak yaratma» jücünden çok farklı olmalıdır. % Türkiye'de karma ekonominin en ivl biçimde isleinesinl .önleven başka bir husns, karar ve tercihlere yapılan müdahalenin vön vericl, kısıtlayıcı taraflannın sistemli. tutarh bir iktisat politikası modeli İçinde ele »lınmayısıdrr. " m 1963 yılmdan beri plânlı ekonomiye gahip oldusumu' ve Üçüncü Beş TjUık Plânının hazırhklannı yaj>tıtımu haldfe gençi ikti> K V İNŞAAT İLANI T.C. ZtRAAT BANKASI GENEL MÜDÜRLÜCÜNDEN I Kapaîj zarf nsulü İle eksiltmeye konan lş; Aşağıda isim ve mî'leri yazıü ve g,ötürü esası anahtar teslımi İİ8 hizmet ve lojrnan yapıİBrımız inşaatlandır. lnsaatm mahalü 1 Gölcüls Cinsi M2'sl Geçicl temlnatı 30.000, TL. 30.000, TL. 30.000. TL. 30.000, TL. 2 Foça 3 Seferüüsar 4 Kuyucak Hizmet 810, Lojman 510, Hıanet 780,TLojmaa 550, Hizmet 441, Lojman 548, Hizmet 560, Lojman 432, ir yazımda çok kısa değinraiştim yerel sanatlarımıza. Hani buna değinmek bile denıuez. Ne demiştim? «Turan JErol için bir çinimiz, bir kilim ve minyatürümüz Batılı usta? laruı işiyle eşdeğerdedir» demiştim. Bu sözü dün söyledim; bugün de söylerim, yarın da.. B Yerel sonatlarımız ve biz Yazan : Mustafa ESİKKUŞ. mış; bolgesel Helimesl Ise zayıflık, kuçukluk ıfade etmış. Boyle olunca, nasıl olur da bolgesel olan yerel sanatlanmu, evrensel olan Batı sanatı ile eşdeğerde olur! Halbukl Batı sanatınm, nerelerden ve hangi sanatlardan faydalandığını bir bilseydi, kelimeleri bir kenara itecek, ortaya konmuş lşe değer verecekti. O zaman bir Avşar, bir Şarkışla, bır Sarkciv kıhminln bolgesel mi voksa evrensel mi olduğu anlaşılackktı. sadece yerel sapatlanrmzla, Uğraşalmt, Bı> tfemek değıldır elbette * ' ' ! Batı sanatınm dıs gdrtbuışünü tekrar etroek ne kadar anlamsızsa, yerel sanatlarırnızı da tekrar etmek o kadar anlairjsızdır. Öyle ıse ne yapmak gerek' Bence yapılacak şev; verel sanatlanmızdan hareket edıp, ulusal tarafımızj yfırmeden gönlümiızıin kapılarım guzel olan tüm sanatlara açmak Böjlece sanatlar ve sanatçılar arasında blr alışveriş baslamıs olur. Boyle olması da zonınludur. Öterlen ben de «bovle olmuştur Nıtekim Pıcas so'nun Afnka'nın gobeğıne sar kısı, Fauvelarm' sanatma el uzatması: Matisse'in çıni ve süsleme sanatlarımıza vanaşması. bu gerçeğı açık olarak ortava ko yar. GaHp olan şu ki, Batılı, hıç bır ulusun sanatını küçük £drmeksizin bölgeseldır ya da . evrenseldlr dlye bir ay4nm yapmaksızın, mis gıbi faydalanmasını bilmıştır. Oysa bız, bu gerçeğin farkma varamıyoruz Adam'lar ıçimıze gınyor, yerel sanatlarımız üzerine eğiliyor, fotolannı, fıllmlerinl çekiyor, sonra memleketlenne donduklerinde boy boy reprodüksıvonlar du«enliyorlar dagene de işın farkına varamıyorus. Gene dudak büküp, omuz silkivoruz. Bu ba» rjfler o kadar kurnaı kl, mağara • adammın Isınden tutun da Aztek. Jaoon, Çın Mısır ve tiırn Mezopotamva sanatlanndan faydalanmasmı bildller. II Eksıltme 19.7.1973 günü saat 16'da Ankar8"da Genel Müdürlük bınasında toplanacak olan tnşaat Inal» Komısyonunda yapılacaktır. III Bu Işe ait eksütme dosyası Ankara'da Jnşaat Mudürlugünde, tstanbul Karakoy ve ısımleri yazoü mahaUi şubcierımızde bedelsiz gbrülebılır. IV LksUtmeye girebllmek İçin Isteklılerın; A 1972 yüına ait Ticaret Odası belgesini, B En az 2.000.000, TL.lık k,eşll bedelli ve buna benzer bir işi başarmış ve kabullinü yapürmjş olduklarına dair bır belgeji va ayııc» son 5 yıl içinde yaptıklan işlen gosterır belge ile halen yapmakta olduklan işlerın Ustesıni \braz etmelerı. • r Muracaat düekçelen ile birlıkte Ihale şartlaşmasında belirtilen ve usulüna gore hazırUnan: a) Yap» araçlan bıldınsl, b) Sermaye ve kredi imkânlannı bıldıren mall durum bıldırısı, e) Teknik personel bıldınsi, • • d) Bayındırlık Bakanlığından almı» olduklan B Grubu muteahhitlılE karnesmı, lbraz suretıyle T.C. Zıraat Bankası Genel Müdurluk Inşaat Muduıluğü Belge Komisyomından alacalclan yeteriik belgelennı teklıf mektuplan Ue bırlikte zarfa koymalan lâzımdır. V istekJi'er teklıf mektuplarını 19.7.1972 günü saat 15'e kadar ımza mukabılınde tnşaat Müdürlügu keşıt ve ıhale servısıne vereceklerdir. VI Yeteılık' belgesi alınması ıçuı son muracaat tarıhl 12 7.1972 gunu mesaı saatı sonuna kadardır. Yeterlılt Lelgesı posta ile yollanmaz, Genel Mudurlüğümuz inşaat şubesınden sahsen veya vekâletnameyi haiz vekilı taraiından aldırılır. VII Telgrafla muracaatlar ve postada vaM gecıkmeler kabu] edılmez. VIII lestkkülumuz ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledigıne yapmakta serbesttır. edense bazı sana,tçı dostlar bu yargıdan tedırgin oldular. Gocundular. Eğer yargı yanlışsa, yerel sanatlarmuz Batı sanatı ile boy ölçüşebılecek nitelikte değilse, açıkça soylesmler. Yüksek ,sesle söylestnler. Yoksa kulaktan kulağa aitarılan fKiltüarla hıç bır sonuca varılamas. OySa, bız bılıyoruz kl doğm olmayan, ya da doğruluğundan şüphe edılen dtfşunceler, her zaman fısıltı olarak kalmıstır. «LÂF» olmaktan öteyş gidememlştlr. Ancak, doğra düşünceler ve yarplar, lâf değıl «SÖZ» dtir. H Sonuç lhayet bır gün, bir Batılı usta eerçegi söyledı KRe^m sanatmm geleceği Doğudadır» dbdi. Sanatçı kisi kulak vermek zorundadır bu söze Kım na derss desın «Lâf» lar ne Nedim Günsür'ü ne Turan Erol'u, ne Leylâ Gamsız'ı, ne Mehmet Peseni, ne Orhan Peker'i yolundan çeviremez. Onlar, bu lun totanağını vuracaklar Bölgesal Evrensel S şte fısılünın hareket noktası bu I iki kelimedır: Bolgesel ve ev* rensel Oysa bir sanat, durup dururken evrensel olamaz. Bir SBnatın evrensel olabilmesi ıçın yolu nun yerel sanatlardan geçmesı zorunluğu vardır. Yolu verel sanatlardan geçmeyen. ya da verel sanatlardan hareket etmeyen oır sanatçı, evrenselliği bir kena'ra bırak. ulusal sanatma bile bir katkıda bulunamayacaktır Bedrı Rahmi Eyuboğlu der ki «Matisse'i gördükten sonra. yerel sanatlanmjzm değerine bir kez daha inandım.» Bedrı Hoca, sözürnl, sazmı ölçmeden, tartmadan söyleyen sıradan sanatçı değjldir. Yerel sscnatlarımız, Batı sanatı ile eş gtizelliktb olmasaydı, bn sdzü soylemek Bedri Hoca ıçjn kolav olmavacaktı Oysa Bedri Hoca, Akademide otuz yıl hocalık vapmış, kırk vıl resimle uğraşmış ve çağdaş resım sanatınm öncusü olarak vörüngesine oturmus bır sanatçıdır. Nurullah Berk. •Bugüne dek Batı sanatını taklit ettik» der. Resim ve hevkel sanatımızda ulusal bir vönümüz, bır kişıliğimiz olmasını çok ister. NI (•) Adam tspir'de oturuyor, Baro olsa olsa Erzurum Barosu olacak. Arada 100 kin.den fazla mesafe var. Osman yljecejj eknjek bulamıyor. , ocunan kişıler, sbzüm ona, Batı'ya donuk sanatı sürdurenler. Daha açık bir soyler .yişle, Batı sanatınm dıs yapısına hayranlık gösterenler Bİ8 buna, şeklen batılı diyoruz Batı sanatınm elini, kolunu, gozünii benımseme diyoruz. Takht, ya da tekrar diyoruz. Bu davramş, batı sanatınm nedenlerini, sorunlannı, hareket noktasını, genel dokusunu, iç yapısını kavramaya yeterll değildir. Esasen yerel sanatlannı tanımayan bir sar.atçının batı sanatım tanıyabileceğinden "şüphe ederim. Diyelim ki, yerel sanatlanmıza tanımak zahmetine girmemiş. Hıç olroazsa, tutkusu olduğu, peşlnden yürüdüğü Batı sanatını gerekli anlamda tanısm. Zaten gerekli anlamda tanımış olsaydı, yerel " sanatlanmızın, Baü sanatı ile eşdeğerde olduğunu gbrecektt. G SU DERDİNE PAYDOS ' KLORLAMA CİHAZLARI EleitrikU • Elektriksiz «0 Atmosfer tazylkle püskürtüp Klorlar. MHIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIttlllllllllllllllllllllllllllillllllllllllll' | B ş , TESEKKÜR amellyatını başan üe yaparak kıymetu tnsan, Saym Doçent | s ^ sevgili aljlamm aRciger tekrar sıhhatını kazandıran Fİ4.TRELER Artezyen. der», kuyu emsalı pıs sülan süzcr. İ = Dr. Opr. Mehjnet Abuc her turlü vardımını esırgemeyen tedakâr hanımefendi, Sayın | E = ş E E = = E Ş = TASFİYE CİHAZLARİ sudskı kireci temızleyıp kireçlenmelerl önleyerek kristal gibi saf, süratle köpüren su verir. Bu cihazlaı emsallerinden ucuı ve garantilidir. Asçıbası Mektep Sok. No: 1 Büro : 33 16 85 tSKÜTMR Fab. : 44 43 72 Cumhurıyet 4855 Dr. FEIİ ERSEK (Basın: 17825 • A. 11053/4842) Ayrıca, yüzünü Batıya çevirmekle Batı sanatı yaptığım sanan dostlanmızın, kelimelere de lusal yönümüzü ve kışihğltutkulan var. KeÜmeler, onlan |mizi de verel sanatlanmız aldatmış, ya da yamltmış ola* yaratır. Ama bu demek decak. Evrensel kelimesi cazip gelğildir ki kendi lçimize kaparup, u: = tsta'ibul Göğıis Cerrahisl Merkezinin her birl büvük blr deŞ ğer olan kıvmetli doktorlan savın Dr. A Kaptanoğln,' sayın H =Dr önal Bilkay, savın Dr Sümer Tarcan, sayın Dr Hayri ftzyıldırım,. savın Dr Halil Poğal bevlere, yardımlannı ve E ilsiiTip' çördüğüm tzmirii doktor arkadaşlanma, aynca = seftath ve kıymeth b,ashemşire sayın Esen Ağsak hanıma, ş dığer lıemsire arkadaslara ve hızmeti geçen personele sonsu? = teşekiurlerimi sunarım E " Dr. Opr. Nehir Tümer, Alemdar v* = Çelebi Aileleri ÎZMtK Türkiye Demir ve Çelik Işletmeleri İskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğünden rnııııiMiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiı; Cumhurıyet 4851 Telefon Santralı Salm Alınacaktır. Mtlesses» MödtlrlüğüTiazün Oıtiyacı olan ?e nlteliklert hazırlanan teknüs şartnamede beUrtilen; 1 adet 5/50/5 lik 1 adet 20/500/50 Jik olmai üzere 2 adet tam otomatüc telefon santralj satınalınacaktır. tbale 26 TeaımuB 1972 Çarsamba günü saat 15 30 da yapılacaktır Sartnameler bedelsiı olaralc Ticaret Müdürlüğümi» den alınabilir. tstekliler her santral için ayn ayn hazırlayacaklan teklif mektuplanru 5/50/5 lik santral İçin 10 000. TL: 20/500/50 lik santral İçin 100 0 0 0 TL. lik geçicl teminatlan ile .birlikte 26 7.1972 Çarsamba günü saat 14.3 a fcadar Tunus Caddesi No: 63 Kavaklıdere ANKARA adresindekl Mıiessese Müdürlüğümü •ze vermelerl (rerekmetrtedir. Postadakl gecikmeler kabul edilmez. MUessesemi» 2490 sayılı kanuna tâbl değildir İhaleyi ya pıp fapmamakta vey» dlladiğine yapmakta serbesttlr İLÂN GİRESUN C. SAVCIÜĞINDAN Gıresun Yan Açık ve Kapalı Cezaevinin 1972 mall yılı lhtiyacı olarak sşagıda miktan yazılı Sıgır Etl, 2490 sayılı Kanun hüküralen gereğince kapalı zarf usulü ile ihaleye çıkanlmıştır. Ihale 31 TEMMUZ 1972 Pazartesi günu saat 10 30'da Savcı!ı?ımızda toptanacak Komlsyon huzurunda yapılacaktır Jstekiıler sartnjımeyJ Gıresun Cezaevlnde jörebllir tstek. lilerin tekMf mek*uplannı ihale saatinden bir saat evvel Komisyon Başkarlığına vermeleri llân olunur. G In s1 Sığır eti Miktan 6000 Kilo Fivatı Tutan LJ. Kr». Li. Krş. 90.000 00 15 00 Geçiei Teminatı Lİ. Krş. 5 750 00 (Basın: 17377/4840) NİMBÜS (Basm: A 11001 • 17760/4841)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle