Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Düşıııaııın savaş plânı Tfirfciye'ye baskın şeklinde saldırmaktı BfBf demek uhMlann tekmil Tcrlık lanyta karşı karyıya gebnderl demektir. Bu İMdomdm poiitik, «*• kert, ekouomik duramlar gflbi socyal durumda da ftsttinfâk gösteren uhnlar aaf«ri kasanablUrkr. Ancak ekonom& duıumun zayif o lufiı, sosyal durumu da etHsl attma alarak geçfamıe Te geHşmc ola naklannı yok etmiştl. snvnşı giliz vt Rus'ların Türk devletini Avrupa topraklanndan çıkarmak için uğrajtıkları ana polıtıkayt anlayamamışlardır. Berlin Antlaşmasında bu maksatla, Makedonya, Girit, Epir ve Ege denizindeki adalar konusu 1lerde birer sava; bahane?i olarak, kullanılmak üzere askıda bırakılmhştı. 1912 1913 Balkan Savaşmda bunlann kat'ı hesabı görulüyordu, bizim ldarecilerin bundan haberleri olmamıstır. ffi 1877 78, 1897 98 ve 1911 savaşlarından yorgun çıkan Türk devletinin Balkan Savası gibi dördüncü bir savaja takati olmadığı hiç düsünülmemiştir. Dü?manlarımız en uygun zamanı seçmişlerdir. Bu savas sllâhla değil politika ile önİPnebilirdi. Bu tarihlerde her ulusta gerçek duygular uyanmış olduğundan, çimdiye kadar egemenligimiz altmda yaşanıış, çejltll Balkan uluslannın da en geç, kendi egemenliklerinl elde etmeğe çalışacaklan, beklenmell ve buna göre hazırlıklı bulunulması gerekirken böyle bir hazırlık yapılmamış, o zamana göre 7 railyonluk Balkan devletleri, 40 milyonluk Osmanlı împarator luğuna ne yapabilirmiş teraneleriyle ulus avutulmuştur. Gerçekte bu ölçünün yanlış oldugu düş man ordulanmn Çatalca önlerinde daha gerçegi tstanbul kapılan önünde görünmesiyle anlaşllmıştır. Ordu politikaya ftlet edilrflis, kuvvetll olduğu halde EOrla cephelerde yenllglye uğratılmı?, bu sonuca Balkanlı devletler de saşrp kalmışttr. Balkanlı devletler birleşerek bize karsı savaşa ksrar verdiklert zaman büyük devletler onlara a^ağıdakl uyarmada bulunmuşlardır: Aman dikkatli olun Tfirk ordnsu doğu ve batı cepbelerinde sizden üstün durumdadırlar. Ordularınuı ba knvvetlere ayn ayn kaptıracak olursanıı aizi biz de knrtaramayıs ve Türk ssldınsımn da dnrdnramayız, tekmil ynr dunuz elinizden gider. Bana göre karar verin ve çok temkinli olun... Büyük devletlerln bu görüş ve sezışi yerir.de olmuştur. Gerçek durum da bu idi fakat bu varlıgı anlayarak ve bilerek iş gt> recek insanlar başımızda yoktu. Yukarıda açıklandığı gibi, devlet hiçbir alanda savaşa hazır değıldi, mevcıjt fırsatlardan da faydalanılma çarelerl bulunamadı. Artık barıstan bir müddet vaz Keçecefiz. Hıristiyan halkını, Tîirk boynndnnığnndan kurtarmak için silâha sarılmaktan baş ka çare kalmamıştır. Bu hıristiyan karde«;lerimİ7İn eelâmet ve mevcudİTetlerinin temini için ancak bn vasıtayı kul lanabilecefiz. Osmanb vilâyetlerindeki anarft hizim meTcudiyetimizi bile tehdit ediyor. tstip ve Koçana ihtilâli fizerine Türkiye"den adalet istedieimiz zaman, Babıâli cerap olarak ordulann» seferberlik emrinl vermlştir. Artık bizim de sabır ve tahammülümüz tükendi tnsani re dir.i bislerinin yok edilraesi altmda bulunan hıristiyan kardeşlerimize vardım eibi raukıddes ve şerefli bir görev, beni Bnlgar millftini silâb altına dâvet etmeje mecbur etti. Görevimiz mnhskkak büyük ve mukaddestir. Tanrının yardım ve merhametini üzerimizden asla eksik etmiyeceğine katiyen kaniim. Hıristiyan halkın knrtanlması için Türkiye'>e savas ilân edildiğini Bnlgar millctine bevan ederim. Bu maksat için. Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ ordulan da Bulearistan'la beraberdir. Salibin hilâle, hfirri>etin istibdad» açtıjn bu sa\aşta. adaletsever hiirün âlemin sevtisine mazhar olacağız. Bnlgar askerleri. ecdadınm ve Bnlgarlan knrtarmn Rus snbaylarının, eserlerini hatırlavarak zaferden zafere dotrn yiirtunelisiniz.» Şayet Bulgar Ordusu Komuta Kurulu, Avrupa devletlerinin, Türk ordusunun gerçek kıymeti, kalelerdeki tahkimatın sağlanılıgı hakkında yaptıklan uyarma;ara lnansavdılar, belkı savasa karar veremıyeceklerdi. Nıfekım Turk ordusu Edırne • Kırklareli hattında, Işkodra, Yanya ve Edirne kalelerinde gös terdigi davanıkhlığı burada da gdstersevdı. Bulgar ordusunun ko'ayca ilerlıverek gende yı*ınak yapan Turk ordulanmn biiyuk kısmını yenılgiye uğTatması ımkânsızdı. Bu suretle Bulgar ordusu da galıbıyet umudunu kaybederdi. S LT7SUN yüzde dokssm eahll, Mğhlc T» gtçim b»kımtndan tfuştira bir halde idi. îrtibdatın daha doğrusu Eulten Hamifln keyfl v« korkak idaresi yurdu ve uhıra bu hale getirmis, bu Tetmrjrormus gibi şimdi da ortaya poHtika, parttcflik gibl, ulusun blrllk ve beraberliğmi bozan akımlar çıkmıştı? Memleket lçten kemiriliyor, dıştan yabancılar eliyle iömurülüyordu. Balkan savaşından evvel 3 savaştan yorgun ro takatsiz çıkan Türk ulusu, fakir, orta ve zengin diye üç sınıfa aynlrmş, zengin sınıf işinl yürütmüş, ya«antısını güniln ortamma uydurmus, fakir ve orta sınıflar da devletin bütün jüküntl uI Z*nftnlerden blr e o | « b« yurdua kaynaklanndan kaıandıklan paralan, yine bn yurtta hareayarak kalkınmamııa yardım edecekleri yerde, Av. nıpa'nın eesitll memleketlerin» kaçarak orada yaşamayı ön görmüşlerdi. Sultan Bamit zamanmda bir kolayını bulup, •skerliğ* gitmeyen basına iki arsın sarık larıp, kendisini o zamankl deyimle «firaiye» bölümündı göst«r«n eahil hoealar Ikind Meprutiyet 11 an «cfîlip d« aıkerliğia kendilerin* de mecburt oluşunu bir türlfl hazmedemiyorlardu Vakit Takit bu durumu protesto anlamında, peşlerine bir takım kendilerl gibi yobazları da takarak, ellerinde akıllannın ermediği «ssvas lsteriı» veya «S»vaş istemeyis» pankartları ile İstanbul «okaklarında, devletin ve ulusun huzurunu bozan hareketlerde bulunuyorlar. dı. Balkan devletlerini desteklpyen büyük Avrupa ülkeleri, Türk ordusunun Doğu VP Batı cephelerinde daha üstüıı durumda oldıt ğunu kendilerinp hildirmişler ve ikazdu bulunmuslardı (T) Türk devletinin ba;ında buluoan yönetlcner, büyik dev letlerin politikalarma bağlı kalarak, milll bir politika uygulamamışlardır. Mevkileriyle de orantüı bilgiye sahip olmadıkları içln rfe yaralı olamamışlardır. (î) Devletin politikan baştaki devlet adamlannın görüştine terkedilmis, millet kontrol aitına ahnamamıştır. Politik tarihimlz Incelenirse, ıon çağm sadrazamlan çu sekilde tanınır lar, Mahmut Nedim Pasa Rus, Reşit ve Kâmil Paşalar Ingiliz, Hakkı Pa»a, Fransu, Talât Paşa Alman politikası taraftarıydılar. Devletin politikasım da bu lsteklerine göre uydurmuçlardır. Böyle bir durumda ordu kuvvetll de olsa, inisyatıl yabancılar elind't olduğundan if göremeı. (D Devletin başında bulunan bu yanlıs yoldakl insanlan, doğru yola yönelteeek kudrette olan v« çaba harcayanlar da, birer bahaneyle bulundukları aktif hizmetlerinden ve kilit noktalanndan uzaklaştırılıyor, buralara kendi görüş ve dü;ünüflerine uygun olanlar getirlyordu. (î) Ordu bu tür devlet adamlarının elinde jandarma ve poli» gibi, isyan bölgelerinde kullamlmif, asıl görevi olan yurt savunması için alacağı tertıbata, gelişi güzel, akıllan erer ermez kanşmalarla engelleyip, aksatmışlardır. Bu da yetmiyormu» gibi devlet zaranna meydana çıkan olaylarda da bu hata ve bozukluklan üzerlerlne almayarak, ordu basında bulunan komutanlara yüklemeğe yeltenmişlerdir. (5) Dıs politika hiç lzlenememiş, ilgisiz ve bilgisiz sahıslar elinde kaldığından, Balkan devletlerinin bize karşı birleşmeleri, hazırlıklan ancak sınırlanmızd'a duyulan top seslerinden anlaçılraıştır. Bu sırada devletin dışişleri makamında bulunan zat, vaktiyle Sofya sefirimiz olan Asım bey Balkan politikasında basarıh olamamıştır. Dışişleri yöneticileri, In Y A R 1 N :. Bizansı hortlatmak istiyenlerin sonu daima hüsrandır Nedenlerin özeti TJNA KARŞILIK Bulgar papazlan kendi ordularının savaş gücünü arttırmak için ellerinde haçlar, birliklerinin ön hatlannda, Çatalca önlerinde hücuma kalkarlarken, bizim ilmiyeeiler askerlikten kurtulma çabalan içindey diler. Sosyal bakımdan da ulut savaşa hazırlıksız ginniş ve acısını çekmiştir. Balkan Savası'nın nedenlerlni özetlersek su gerçekler açik olarak görünür: B 47 Benim oğlanda da, benim gibi, okoyacak göz yok. İlk mektebi ite gaka bitirti. Ben ml istemem okumannı; ama adamın gendifinde oknmaya istek olmalı. Zorlamaynan okuyacak olduktan fonra okumasın daha iyL Abdinin köşesinde bir dükkin var ya, i;te orayı kiralayun bi bayi dukkânı açıverijim diyorum. Adam ol<un gözünün öniine baksın da w>na isi büyütsün. Bak, Emin efendi bu i} Yahu. dilere vergi. Herifler çocuktan ates gibi tıiccar geçiniyorlır. Dukkânın kirası öle pek de yiiksek de. ğil, seneliğuıe yıiz lira diyolar ya, gürültu patırtı onu yetmiş bes liraya indirtiriz biz. Sen yaparsın Salira, dinlerler teni. Beni dinlemeye dinlemezler ya »damlarını bulurutn. Bana olmaz diyenin bir olur diyeceği adam çıkar. Bak Emin efendi, biz insanlar birbirimizden gorkarız; ben senden çekinmiyo mayum, mutlaka bi çekindiğira adam vardır. Bana ijini mi (ördurecen, o çekindiğim adamı bulmalısın. Benim •enin lcfn değil soylediklerim n n n ı , dünyanm düzeni böle.. Haklısm, yerden göfe kadar haklısın. Bunnan kitaplar yazmaz, lnsan yajlandıkçı. başmdan geçtikçe öfrenir. Eh biz de ax zanıanın adamı dcfiliz. Saçımıza sakalımııa ben diiştu. Ben emsal olanlardan birine rasladım vilâycte indiğimde herif albay olmus. Çocukiuğunu bilirim sünepenin hiriydi. Öniine gelen iteler gakalardı biçareyi. Şimdi çalımından yanına vanlmıyo. Gurulmuyası kahbe dünyanm düzeni böle gurnlmns bi kere; ye kurkünt ye. Nelerine rasiamadık. Benim bir arkadaşım vardı «Sümsüklü Hakkı. derdik; tıpkı senin soy!» digin gibiydl. Üstelik pek de çalıskan değildl. Hâkim olmuş. burnu kaf dağında şimdi. Bir suç işlerim de karşısma götıirüverirler diye ödüm kopuyor. Laf lâfı açtı Emin efendi, bea »endrn bi sl gara lstece|idim. Daha çıkmıys Binmn, vakit oldo. Emin efendi paketini çıkanp ozattı: Biraz daha işim var. Eh hadi Allahaısmarladık... •Hem zırıltısını dinlemeli, hem de signra vermeli> dedi Emin efendi. Sevmezdi Salimi. Isi gücii, sağı tolu çekiştirmekti ba adamın. Başkalanna kalına hoj sohbet, babacan bir adaradı: Emin efendi onlann fikirlerine iştirak edemiyordu. Bir sigara da kendisi yaMı. 1si filân yoktn, Salimi basın. dan savmak İçin yalan söylemişti. "HLKÜÇÖSLU ÇALINAN TAÇ Yoıon v* Çfzen: AYHAN BAŞOĞLU B\X\ 4TU4T/M4U4BI. ffefc BCZUUHuyDRuAI TAAMfS ONUABJN BUİM Gizlilik içinde ALKAN devletleri dikkatimlzi üzerlerine çekmememiı için seferberliklerini gayet yavaş yaparak hazarlıklannı giz11 tutmayı ba?armışlardı. Aynca her tarafa banş içinde kalacaklannı, savaş taraitan oünadıklannı sık sık yaptıklan yayınlarla duyurarak savaş hanrlıklannı yürütüyorlardı. Bu suretle Avrupa devletlerinden memleketlerine gönderilen çeşitU savas araç, gereçlerinl getiren vapur ve trenlerin, Türkler tarafından çevrilmesini önlemişlerdi. En sonunda 30 Eylül 1913 tarihınde Uân ettiklerl seferberUltlerini, bu tarihe kadar saklamayı başarmışlardı. Daha evvel sınırlarda vaklt vaMt çatışmalar oluyor, lakat hiçbir taraf gorumluluğu ürerine almıyordu. Bulgaristan"m savaş plftnı, Tüı kiye"ye baskın şeklinde taarruı etmektl. Bulgarları bu karara sürükleyen neden, Türk ordusunun yığınak bölgesinde toplanmasına meydan bırakmamak 1»teğinden ileri geliyordu. Bulgar Komuta Kurulu, Türk ordusunun seferberliğini ağır yapacağmı ve noksanlannı tamamlıyaınıyacağını daha banş zamamnda ajanlan vardımıyla öğrenmişlerdi. Bulgar Krah Ferdinand, Esklzağra'dakl geael karargâhındakl emirle seferberlıgı ılân etti. Ey Bnlgarlar. 35 senelik hükiimdarlığım esnasında banşla kalkınmayı istemiştim. en kudsi emelün bu prensibi yürütmek idi. Maateessüf Cenabi Hak bunun aksini gösterdi Artık Bulgar mUletinin, barışın nimetlerinden vazgeçerek. zor bir meselenin halli için silâha sanlması zamanı gelmiştir. Rilo re Rodop dağlarınm 5te tarafında yaşavan dindaslarımız, kan kardeslerimiz pek bedbabttırlar. 35 sene evvel özgürlüfümflzü kazandığımız halde, bu dindaşlanmız lâyık oldukları bakka nail olamanuşlardır. Büyük devletler ve Buljarlstan tarafından. bu hıristiyan k»r deşlerünize, Idşisel haklaruun tam serbestilerinin verilmesi için pek çok nfraşıldı. Hepsi hosa gitmiştir. Bn milyonlarca kardeşimizin, esirliğinden dolayı vicdsnımıı blr türlü rabat edemlyor. B« de onların karde$leri değil miyiz? Bulfar milleti knrtancı Çann bfiyük tözunü hasrlamrJı, mnkaddes emel ye Sokafa çıktığı zaman ne taraftan ırideceğini «a sırmıştı, vakıa, Güzel Ova kıraathanejinin önünden geçmiye karar vermisti, fakat hangi yoldan fitmeliydi? «Sana hayatı göstereceğira..». Adamm ba rüralesi kulaklarmdan bir türlü gitmiyordu. •Seni, menfaatini müdrik bir lnsan yapacağun.» Bütün in sanlar menfaatlerinl müdrik dcçil mlydiler? Daha doğustan memeye sanlmamızda mcnfaatlerimize yönelme sezilmiyor mnydn? «Hem siz umdugumdan da korkakmışsmız.» Emin efendi, korkak oldufunun kendisi de farkındaydı. Fakat bu ya;a gel miş insanın bundan sonra birdenbire aslan kesilivermesi mümkün müydü? Ayaklan. elinde olmadan kendisini Güzel Ova Kıraathanesinin onündcn geçen yola doğru «urüklemlşti. Oradaydı. kah\enin önündeki arkalıksız sandalyelerden birinde oturuyordu. Emin efcndinin gelişini daha uzaktan farket mij. hiç oralı olmamış, bakışlanyle dahi onu takip etmemisti. Emin efendi, kahvenin önünden geçerken onun yerinden kalkıp koluna giriverecegia den korkmustu; Fe\zullah Azmi durumunu blle de. ği;tirmemisti. Ancak kahveden bej yüz. altı yüz met re nzakta yolun bahçelere doğru aynldıgı yerdeki köpriıve vardığı zaman Fevzullah Azmlnin. pe şinden reldiğinin farkına vardı. Sağda solda kknsfl nin bulunmadığını göriince yanına yaklasmiîtı: Geleceğini biliyordum. dedi. Emin efendi bir şey söylcmeden yoluna devam ediyordu. Fakat onun arzusuna uyarak bahçelert doğru gidrn yola sapmışlardı. Fevzullah Azmi yer. den bir çöp almıs, bir vazifeymis gibi onu munlazam parçalara ayırıyordu: Ben menfaatini müdrik insaıtı suratına bakınca anlanm. Hiç de anlıyamadın dostum, beır «enin aradığm uısan değilim. Evvelâ siz benim kendinizde neyl aradığunuı farkında değilsiniz ki. Ne arıyorsun benden? Ben de bunun için gel dim zaten. Yoksa seninle velev ki büyük menfaat lerim bile olsa herbangi bir hususta uyusabilettğimj zi hiç tahmin etmiyornm. Korku söylctiyor size bunları Kimden knrkuyorum, senden mi? Belki benden de korkuyorsun: herkesten h«r feyden korkuyorsun çünkü. Safsatacı. dalavered acayip bir adamsın. Be. nlmle ne uğraşıp duruyorsun, sana bunu «jruyorum; bana iri iri lâflar edip de vaktimi alma... An. lamam ben böyle lâflardan. Fazla okumam yazmanı yoktur benim. (Arkam v«r> B DİŞt BOND Yazan: Zsolt HARSANY 4 Çeviren: Tank ÖZBİLGEN noktada yanlıştı. de böyle olamaz mı\dı? Işte şimdi Galile Vecchio Kcprüsü dibinde ıcb ve oehrın akışına bakıyor: Kendi öz yasantısı gıbl akıp eiden daJsalara veda ediyordu. Yazık diye mınldanoı Ken dı kenriıne Sonra ıstinza dolu bıçımds giılümsedi; sefaletten dogan umursamar bir irkilme ile omıu lannı silkti Kendisini cesedl b:r tpte sallamr düşündüğünde, kaçındıgı bn degersızleşme duygusuna kapılıvcrdu âvncahk neye? En öncesı en tyisi olacaktı Galile öaıma sabıt oıçımde nehrın akışına bakmalctaydı. Kendısinı suya atnus olsavdı na olarakü? Olav nasıl geçecektı? Kendısını can çekışmesinın tasavvuru üzennde vojua lastırmak ı«tivor fakat hunu ba «aramıvor zıra dü<;fineeleri, «cendisine rajmen alışık oldugu bilımsel *rx>ku!asvon voluna sa Divordu Hemen vticudunıın uj ravacaf' ^Çırlık kavbım düstindü: bu rnnhakkak ki kendt su hacminır aŞırhŞıra esıt olacaktı. tnfıhar ada>n birdpn silkındi Bsvninde bir ışık beürmışti Bir delt çıbi vüksek sesle konusmava basladı ve dfi$tincelerine «cı^hk eehrmeve zorlandı«Buldum Tutaiim ö ben altın ve bakırdan bır vüksuk va> pıyorum: rince altını açık hmvada alelSde str f.eraz) tle soıv ra da dahs simdiden tassrladıJım btr s w i v a l teraz) İle su\UIÎ ülrinrt» tartıvonım tlcind haidekt aihrlık vitiminl lcavdsdiyorurn A\T« sevl sırt bakırdan Ğ'Çrr vtiksfikle vapıyorum Rakamlann Itprşilastınrm bana bfrinc) vük=ü»Un Içindeld " bakır ve sltın mıktannı bilm» oianağım sağlayacaktır.» (Arkası var» I Çıkan kısmm özeti Aile Plza'dan kslkmıs, tior&nM'ya yerlesmlştl. O dönemde Galile benüz 23 yasmdaydı. Hayatuu soo vennek Istiyor, fakat intihar olayını gerçeklestiremiyordu bir türlü. Bsbasımn arru re ejilimlerine rağmen doktor olmak istenuyordu. Cönkfi •kb bambaska seylere takıLraıştL Fiziksel konular üstünde dnrnyor, matematik dalına karsı büyük bir heves duyuyordu kendinde. Evlenmeyi de asli düsünmüyordu. Babasını bu yönde füçbelâ ikna ettikten sonra kendini var gücü ile ver.i çalısrnalara verdi. Artık her seyi bir yana bırakmış yalnız belirli meseleler üstünde durmağa başlanuştı. Odasuıda, lçl çeşlt çeşit eşya dolu bir sandık vardı. Bu bir yığın eşya içinden hemen aynı ağırükta biı demir parçası İle küp biçimınde bir odun aldı ve onlan birlikte düşmeye bırakü. Fakat düşüş yüksekligi çok mz olduğundan, bunlann aynı zamanda, mi yere vardlklannı saptama olanafı yoktn. Bu durumda daha çok başan sağlayamıyacağından masanın üzenne çıktı; titreyerekten olayı yüB ke« tekrarladı, sonunda otu rup kara düştincelere gömüldü. Amaçsız gezintilerinden biri esnasuıda Campo Santo'ya gelmls, üç binaya kayıtsızca balnyordu. Onlan öylesin» tanımaktaydı Id ?özleri kapalı res minl çizebilirdl: Bir vanda işlenmlş beyu taşlan ve iki sırs dizili sütunlanyla, yuvarlak yapı Baptistere: ortada. kemerleriyle kudretli, beyaa mermerden Basllique; diğer vanda, yatık parçasının eüzelliğini yücelt tigi. gene bev&2 mermerden il ginc egrl kııle. Etüdy»n, bellrll blr nedenl olmaksızın, kiliseve (rirme arrj suna fcapıtmıstı. Çok ender lbadet eder: Tannya, ra alısılmamış blr sevinç y* da özel bir •a lttlğltıde basvururdu. Kilisenin orta keslminde tnsanlar, büyük avizeyl takan lşçılere bakıyorlardı. Ayarey tıavada ya vaşça salınmaktaTdı. Dıkkat kesilmiş genç adam, bu pandüler devinimJ gözlemekte vıllar yılı ıdmanlı zıhjunde araştırma içgüdüsü bosanmaktaydı. Orta da cisımlenn düşüş tuanı kar şılaştıracak bir araç mevcut d& tü miydi? Bırl bir kursun Dar çasmdan öbürü bir tahta par çasından vapılmış aynı bıçım de eşit uzunlukta ikı pandül a^ru zamanda dpvındırılebilirdı Eğer onlann salımmlan ta mamiyle aynı geniçlikte olursa buradan fcurşun ve odunun ay nı düsüş tuzına sahip bulunduk lan sonucu çıkanlabilecek bu Moletti've hak verdirecek: tersı halde venglyl kazanan Aristo olacaktı. Galile koşarak evıne dönmüş sinlrlilikle taş topu blı kursun top da olabilirdl ve tah ta topu aramay» koyulnıuştu Ertesi günü İH pandül bir viik sek zevtinaŞacı daluıa baglan mış bulunan blr tele asılı olarak evin avlusunda v»>'lerir1 almırtı. Et"dyan. vüret) çarparaktan denevi yurütüvordu. Moletf bundan vengin çıkmıştj Böylee» Aristo yanılmı» olmp.kt*ydı: BiHmhı încüi bu TİFFANY JONES BlCZlSİKİlM <d LECE O C f P B<C i SDMUKi PİSIKU LEDı GARTH rln»