18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA ÎKÎ rCUMHURÎYET: ! 4 Nisan 1972 and» 23 Dogu lUmizde yöntemli, medlu ve plinlı bir verem savaşına girlsea caglık kervanına, verem savaşımn değerli mücahitlerine lesleniyorum: Yolunuz açık olsnn. T a a n kavnrocu ncagında, tozln dumanlı bogocu havalarda, kışın kar, bnz, tipi demeden yolsuz, sasaı, elektriksiz, dağ başır.daki kBylerde, cofu ke« sudan ve ekmekten mahrmn bir hâlde kör köy, şehir şehir, oba ob» dolaşan çoğu kes bu uğurda hayatlannı bile feda eden verem lavasının kahraraan ekiplerine sesleniyonım: Yolunuz açık olsun... Bundan 26 yıl 8nce 1945'te Türkiye. verem ölflmü yönünden dünya Clkeleri arasında ba«ta gelirdi. Ölüm oranı 100.000'de 263 ldl. İnçiltere, Fransa ve Israil gibl ülkelerde ise bn oran yüzbinde 101S arasmda fdl. Onlara özenerek bakar bir jün Türkiye de bu düzeye gelebilecek ml diye düşünür mnntsuzraga kapılırdık. Sizin yılmadan, durup dinlenmeden cezbeye turulmuş eibi çalısraalannız sayesir.de bugün Türkiye dünyamn uyear uluslan düzeyine alafb. Tolunuı açık olsun.» YOLUNUZ AÇIK OLSUN Prof. Dr. Ragıp ÜNER Geçen yıl Dünya Sagbk Teşkflitunn yayıııno.. sizlerden, «TürMye'de mucize yaratanlar» diye bahsediliyordu. Oysa ki, yurdumuzda sizin bu çok yararlı çabalannızdan haberi olmayan çoktur. •EDAVt (D Ulnsal VeTem Savaşı programında esas olarak ayaktan tedavi kabul edilmiştir. Ancak, Kiriteli • Vak'alann hastanede tedavisl öngörüJmüştfir. 1971 yılında 102 verem savaşı dispanserinde 3TÜ00 hasta takip edilmlş, verem ilâçlan bunlara parasız olarak verflmiştir. Aynca bastanelerde tedavi parasız yapılmıştır. SOSYAL YARDIM (5) Bakanlık verem tedavisinin ficretsiz . apılması vt ilâcın parasız verilmesi mnyıııı gütn.ektedir. Bir kısım faUr bastalara p d a yardımı da yapılmaktadır. Mahalli derneklerin gayretU çahsmalan «ayesinde 1971 vılında 3 milyon liralık yardım sağ'.anmıştir. Gene bu yü 200 ton un, bulgur, süt toru, tereyagı, peynir gibi maddeler takir I^stalara dağitıbnıştrr. UNDEfM UNF Bn tarihi koramak lâzım Programınızı gördüm Başarınız büyüktür »lınd» yaptıgınu I» büyüktür. Büyük hoca Tevflk Safkun'ın dediği gibl, «BU ÖVÜnülecek bir basandır.» Her çeşit mahrunıiyet ve sTİçlüler içinde çalışma «üretf tanımadan, geceleri lüks lâmbaları ısıgı altında çoğu kez çadırlarda görev yaparak kanuni haklannm (Fazla mesai. iş gücü, iş rizki ve eleraan teminindcki güçlük ödenegi) almadan köy köv, şehir şehir dolaşan verem savaşının isimsiz kahramanlan, gerçekten başannız büyüktür. Kuş nçmaz, kervan jreçmez, kışın yollan karla kapanarak altı ay dünya ilc flişkisini kesen köylerde yaptığımı U bilyüktaT. er gün 36 köye gidip, jeneratöriir.üıü ku'rup çalıştırıyor, röntgenlerinizle bütün köy balkımn akcifer filimlcrini çekiyorsunuz. Köyün başka bir odasında bembeyaz gömleklerini giymiş, «ağlık memurlan, vatandaşlara aşı yapıyorsunuz. Bulduğunuz hastalan derhal bostane ve dispanserlere gönderip parasız iliç vererek tedavilerir.1 saglıyorsunuz. Köyün 5te basında bir odayı karartarak onlara filim gösteriyorsunuz. Eğitiyor, laflık yollannı jösteriyorsıiBBB. 'T^rakya'da nyguladığınız büvük tarama •* projesinden sonra şimdi Doçu Illerimiz için hanrladığınız programı gördüm. Altı gezici jrrup ve 36 geziei röntgen ve tarama eldbl ile, sağlık hizmetlerinin sos>alleştirildiği 23 Do£u ilinde 06 yaş çrubundaki çocuklann aşılacması ve gereğinde B.C.U. aşısı ile birlikte çiçek aşısının vapılması. 20 ve daha yukan yaşlardaki nüfnsa «röntgen verem tararr.asınnın uygular.ması. Tarama ekrplerl sosvaUcstinne bölgesindeki diğer tıp mensuplan U« i v birliri yaparak şehir içinde ve dışında çalışacak etdplerin ödevlerinin bir protokola bağlanması. Güzel ve çok yararlı bir projrram... Bir motorlo vasıta ânza yaptığı veya rSntgen cihazı çalısmadifi takdirde ne volda hareket etmek icap ettifüni de plânlamışsınız. Kşı kayıt llstelerinin nasıl tutulaca^ınT. B.C.G. ve çiçel asılannm ocaklardaki fişlere nasıl islenecefini. levazım ve avnivat hesaplarının nasıl tııtulacaçmi ve nasıl denetleneceğini bir düzene bağlamışsinız. H*tta mevcut «Frient«rmosekip» çantalarının, sınnga ve vedek tüplerinin şırmga iğnelerinin knlianma ıisnllerini bile bir düzene kovnraşsunuz. Bn miikemmel programdan dolayı hepinizi kutlarrm. Proeramlı ve yöntemli çalısmalann r.e denli olumln sonuçlar verdlfini sizler bir kez daha gösterdiniz. ballt Verem Savaşı Oerneklerinden, Üniversite Tıp Fak&lteleri Gdçös Hartalıklan Kliniklerinden, Türtdye'de resmî ve gönüllü teşekküllerde çalışan verem konusundakj otoritelerden meydana gelen «Verem Savaşı Danışma ve Inceleme Kunılun tarafından haarlar.ır. Kurul 1949 }ilındanberi yedi kes toplamnış ve ülkemizde uygulanması gereken verem savaşuıın ilkel.Tinl ortaya koymustnr. Bu ilkeler şunlardır: (î) Eğitim ve propaganda (5) Kornma ^ (5) Hasta bulma (Tl Erken tedavi (5) Sosyal yardıra. O 19" 1 yılında 3 eğitim merkezinde "18 Türk, !)9 yabancı doktor, 432 hemşire, 42 yabancı hemşire, 642 diğer yardımcı personel kırstan geçmiş bulur.maktadır. 1*71 yılında halka 18.809 konferans verilmiş, 2.382 seansta 710.559 kişiye öğretici tilm eösttrilmiş, gazete ve derfilerde 3.939 yazı yayınlanmış, 62 radyo ve televizyon yayını yapılmıs, 10.271 vaiz tarafından vaaz verilmiş, 13.575 «ohbet toplantısı yapılnus. 941 bin afiş ve b'oşür dağıtılmış, 2^77 verem savaşına ait sergi açılmıştır. O 1971 yılında 41 il, 189 ilçe, vc 9J96 köyde 0fi yas frubunda 817.868 çocuğa B.CG. aşısı, aynı yas grubunda 1.226.139 çocuğa çiçek asısi yapümıştır. Verem tarama ekipleri 703J277 kişiye tüberkülün testi uygulayarak 324J65 kişiye B.C.G. aşısı yapılmıştıı. VAÇ'A BÜLMA (3) Erken teşhis hizmetl verem savaşı dlspanserlerinde yapılmaktadır. Halen ttl Verem Savaşı Dispanseri çalışmaktadır. 1971 yılında dispanserlerde 1^78487 Idşi mnayene edilmlş, "79.628 kişinln mikrofilml çekümiş, 42J26 hasta tedavi edilmiştir. 1971 yılında 3.42S k3yde, 1.844326 mikrofilm çekilmis, 13^10 hasta tedaviye almmıştır. Verem, kolera ve çiçek aşısı eçen yıllarda kolera denilen afet ynrdumuzn tehdit etmeğe başlamış, Türkiye' nln bir çok yerlerinde ve özellikle İstanbul'da kolera büyük bir tehlike olmuştn. Verem savaşının değerll erleri bütün güçleri ile kolera ile rnvaşa girdiler. Plânlı ve vnntemli savaş bo hastalığın söndurülmesinr sebep oldn. Diger taraîtan illerde verem a«i«ı vapılırken aynca çiçek aşısı da yapılm3İ:t>rt>r Bu suretle Türk ulnsal bütçesinde par? ?mjn ve insan gücü bakımından büyük bir tisirnıfa sebep OİOBmnstur. G Cumlıuriytl Haik Partısi Genel Raşkanı Sayın lnönü, Sarıgöl üçesi parti kongresinc çektiği bir telgrafta, «Aramızda cıddı ihtüâf yoktur, bunlann hepsı geçecektır» demekte ve Çameli ilçe kongTesine (»önderdip mesajda ise, «Yakın ve uzak dostlar her bunalımdan bızı sorumlu tutmağa çalışıyorlar, hepsinın agzı birUktir. bizı çekiştinnekte insaflan yoktur» sözlerini kullandıktan sonra «Polıtikamıza cesaretle devam edeceğiz!» söziı ile de mesajını bağlamaktadır. Aslında Sayın tnönn, birinci mesaiıaa kend) de inanmamakta, ikincl mesajda ise yakın dostlarına karşı haksızlık etmiş bulunmaktadır. Buna ragmen ben ne parti içinde cok ciddl ihtilâf olduğn balde «Böyle bir ihtilâf yoKtur'.» demesinin ne de yakın ve ozak doetlannı kmamasımn haklı veya haksızlıjb üzerinde dnrmak ve bunun tartışmasını yapmak istemiyornm. tnönü. yaşının bn Uerlemiş halinde dahi, Türkiye'nin çok cesnr bir devlet adamıdır. Kim neyi inkâr ederse etsin. cepbelerdeki ölüm • kalım savaşlarından başlayarak bn memlekette her atılan adımd» büyük hisse> si olduğu inkâr cdilemez. tnönü zaferlerinde memleketin makfla talihinl yenen bu büyük knmandan. Lozanda Türldyeyi medenl dünya aotrasına oturtmasını bilmiş olan büyük bir diplomat olmnştur. 12 yü süren Başbakanlığı ve ayni süre Cumhurbaşkanlığı zamanında ortaya koyduğu ilkeler bugüne kadar doğruluğunu korudu. lnönü. Türkiye'yi tkinci Dünya Savaşına sokmamakla milli savaşta kazandığı başarının bir başka türlüsünü ve belki de o kosullar altında daha büyüğünü başardı. Kim ne derse desin. tnönü demokTasiyi, yani Szfürlüğü Türkiye'ye getiren, Türk toplumunu bütün eksikliklerine rafmen şerefli bir millet haline sokmak isteyen teşebbüsün yürütücüsü oldu. Ba da yetmedi, yaşınm ileri oldugu tarihlerde vatan kendisinden bizmet tsteyince, iki tane ayaklanmayı o meşhur cesaretiyle ve tatihten gelen kuvvetiyle yendi. Simdi gereldyor ki, tnönü yeni bir kudret bamlesi çöstersin ve kendi tarihinı kendi eliyle kapatsın. Kendi hakkındaki hükmü kendi vatandaşları onun satlığmda versinler.. Sayın (^nel Baskan, çoktan hak ettiği huıur ve sükuna kavnşmak için birkaç defa teşebbüs etmemiş değildir. Her defasında arkadaşlannın mubalefeti ile karşılaşmış ve onun gölgesine alışmıs kimselerüı o gölgeden mahrum kalmak korkuları ile yoruldugu, siyasetten bezdiği zamanlarda bile ona jörevini terkettirmemişlerdir Inönü'vü hiç olmazsa bundan sonra böyle bir manevi baskı altında tutmamalıdırlar Her insanın hata işlemesi gibi tnönü, demokratik düzenin kurulusn zamanında işlemiş olduğu bir hatanın serpintilerini hissetti ve o rünün hatası bngüne kadar bizi etkiledi. 1946dan hernen biraı sonra. Milli Seflikten çekildiği ribi, Cumhurivet Halk Partisinin başından çekilecek. demokratik parti kavgalarında taraf değil, hakem olacaktı.. O zaman demokrasimiz, botrünkü kadar illetlerie bulasık olrnayacaktı. Bufriin artık Sayır lnönü için Cumhurivet Halk Partisinin başından çekilme n m a n ı geldi. Bunu kendi iradesiyle yaptığı takdirde, kendi tarihinı kendi eliyle ve dilediği gibi yazmış olacak, bunu yapnmazsa sonradan ellerine kalemi alacak olanlar ona dostluk etmeyecefcler onun şanlı ve şerefli nizmet tarihini son zamanlarrta beliren sisler tereddütler içinde barartacaklardır. Her büyük lider, yani Klemanso, Dizraeli, Churchill gibi Inönü'nün de dostu ^oktur: o daima yürümü^, ona inananlar, «an beğenenler arkasından gitmişlerdir. Atatürk'ten sonraya kalmıs olması, onun prcnsiplerine bağlı vaşaması, nzun süre iktidarda bulunınanın halka verdiği vurgunluk. tnönü'nün aleyhinde işlemis olmasına rağmen, o muhalctette olduğu lamanlarda bile düşüncesiyle tutumu ile, kararUrı ile Türk siyasal hayatına yol göstcren muhteşem bir lider olmuştur. Kendi ge> tirdigi drmokrasi ile kendi yenildiği zaman, bastonunu alarak Milli Seflikten, basit vatandaşhk mertebesine yükselebilen, dünyada ömeği a ı görülmüş liderlerden biridir. Ama, hayatının bir safhasında, Ecevit'in sahsında yanılraış olması, onu bugün çok zor durumlara sürüklemiş bulunuyor. Ecevit'i yola çıkardığı zaman ilerici, kendi yerini bir gün doldurarak genç bir lider »aratmak istemişti. Oysa Ecevit. tsmet Paşanın desteği ile vükseldi, fakat onun gösterdiği yolda vüriimek yerine Türkiye'ye tcrs düşen ideoloülerin peşinde gittı Açıkça söylemek lâzım gelirse son zamanterda Knrultayda tnönü'yü mağlup edecek bir eörüntü ile de karşısma çıktı. tşte tnönü için bn noktada } » mücadele etmek, gizli nıyetli bare• ketleri tasfiye etmek gerebiyordu. Vahut buna takatinin yetmeyeceğini anladı|ı, blsşettiği takdirde mflcadele bayrafım baskas'ına devretmesi gerekivordu. tnönS, heT ikl çareye d e ' ttat vnrmâdı. MhaVet bir taratında kendi yüzüne gfileh, fakat onan fikirlerine maanz bir l^cevit cephesi, öbür tarafmda tnönn'ye bağlı fakat, tnönü'nün EcevUie mücadelede serbest bırakmadığı tnönü'ye targın Satır Cephesi Yakın da kesin somıçla bir meydan muharebrsine başlamak üzeredirler.. tşte biz bu noktada Sayın tnönünün kavgab forumdan şeref locasındaki yerine geçmesini ve ynkarda da söylediğimiı jribi kendi siyasal hayatının finalini kendisinin bestelemesinl saygı ile salık vermek istiyoruz. Evet, tnönü. ihtişamlı hizmet hayatının içine gömülmeli ve ihtiraslı kavgalann, ideolojik manevraların karşısında bn Uerlemiş yaşında manen ve maddeten onu aldatanlann kendisinc verecekleri azaba artık katlanmamalıdır. Onun zengin hizmet dagarcığının içinden yalnıı btr tanesl bile herhangi bir faninin valnız kendisine değil. bütün asül ve füruuna şeret verir. Inönü'vü sevenlcr, ssyanlar, onun tarihsel kişiliğine bayranlık duyanlar benim bn tavsiyeme katılmalıdırlar. Büyük lnönü' yü, küçük oyuniarın ortasmda, istirahate hak kazandığı bu yaşta ve yorgunluk çağında onun partisine karşı beslediği «örev duygusnnn ve vazifesine olan bağhlık vasfun somürerek ondan himaye ve bizmet bcklemek artık insafsızlık olur. 1 İsbirliği •Tpflrkiye'de «Ulusal Verem Savaşı» prog* ramı. Sağlık Bakanhgı temsilcilerinden, «Türkiye Ulusal Verem Savaşı Derneği» ve ma Ulusça, eksik vanlarımızı, olumlu sonuçlara normal amacıyla göstermek ne kadar gerekliyse, olumlu çabalan izleyip duynrmak, alkışlamak da öylesine bir vatan borcudur. Ulu•al dayamsmavı yaratacak vollardan biri de budur... «Bir toplumda gerçek değerler yücelti'.mezse meydan sahtelerine kalır» diyen düfünüre hak vermemek elde değil. Her alanda, verem savaşı mncahitlerine benzer yürekll kişiler gerekli. Verem savaşuıın degerli mücahitleri: Yonmuz Açık Olsnn Kaçarlı Köyü halkı bir tanm uzmanını köye çağırıyor Biz köylüler ufak çiftçileriz, söyle ki: 400 dekar arazisi olan bir çiftçi (200'ü bir sene buğday, arpa eker. 200'ü de gelecek seneye nadas yapmak için bırakır, yani iki senede bir mahsul alırız.) Beyanname vereceğimizç göre: Siz devlet başlarından 400 dekar bir senede ekip işletmenizi «ica ediyoruz, şöyle kı: 200 dönümüne buğday arpa, 20J) dönümü . ne de mercimek, fasulye, nohut eiftrk tnMraztmizm tümiIislenrBİye" açılmıs olur. Yalnız bir mühim funa göre bize 10.000 kalmıs olur. mesele var, o da buğday arpa döBununla geçinmek mecburiyetinverbiçer ile olur. Nohut, mercideyiz. (7 nüfus). mek, fasulye ise amele ile olur yani el ile ijlenir. Bunun için Eğer 400 dekar'dan mercimek Bizlerden (nohut, mercimek, faNohut ekilirse buğdaya göre iki sulye) gibi ektiğimiz mahsul için misli verir. Fiyatı da 35 kat faz bir makine rica ediyoruz. K5yüladır. O zaman çiftçi zengin olur. nüz 300 hanedir. 500 kişi Almanbiz de, devlet de kalkmu. Buna ya'da, 100 dönüm tarlasını bnagöre Devlet büyüklerinden, bükarak gitti. 1 dekar mereimek, tün köy halkının tek ricası, bir nohut bile ekilse isleyecek kimse biçme makinası ve gerekli uzmayoktur. mn incelemek üzere gönderilnıesidir. Saygılanmızla. Size bir örnekle açıklıyalım: Al Ş. Koçhisar Kaçarlı Köyü halkı adıııa Cumhuriyele mektuplar c nsanın yaşayabilImesi için yeterince, gerekli besini alması lâzundır. Bunun sağlanması; besin maddelerinin yetiştirilmesi, yenilebilir hale konması, gerekli yerlere sevki, dağıtımı, satın aünması gibi proseslere bağhdır. Aynca beslenme ihtiyacı meslek, iklim, yaş, sağlık derecesine göre değiştiği gibi şahsın terri*!», dinsel, toplumsaJ ve aüşkanhk&rıbağhdır. Bazı dlnlerde domuz ve tavşan eti yenmesl yasaklanmıştır. Halbuld bu etler çabuk ve bol miktarda çoğaltılabilen protein kajTuüılandır. Dünyada artan besln ihtiyacını karşılayabilmek içta tanm, beslenme ve besin teknolojisi, besinlerin depolama ve muhafaza usulleri son zamanlarda çok geliştirilmiştir. Bugün halkm beslenmesi genellikle özel besin endüstrisi ve lokal değişik besin kontrolleri ile vürütülmek tedir. Gelişmiş ülkelerde bu konu kendl organizasyonlan içinde daima gelişen bir yönde yürütülürken az gelişmiş ülkeler için de Birleşmis Milletler Besin ve Tanm Organizasyonu (FAO) Dünya Sağhk Organlzasvomı (WH0) ile Birleşmis Milletler Çocuk Yardım Fonu (UNtCEF) ve nihayet Milletlerarası Kalkınma AJanı (AID) gibi kuruluşlar vardır. Beslenme eksikliğlbeden ve zekâ geriliği A. Rıza ERKAN DR. EÎ.IEKLİ GEN. besinlerden süt ve karaciğerde az miktarda mevcuttur. Başb> ca yakacak enerji kaynagidırlar. ftaMı. dışı hayati olaylanri solunurâ* sindirim, dolasım gibi enerji kaynagıdırlar. Aynı zamanda istekli olaylarda, yürüme, kosma, düşünraede de karbonhidratlar enerji kaynagidırlar. lerini ihtiva etmezler. Hayvansal proteinler ise bu yüksek kaliteli asit amineler* bolca "' ederler. Bu sebej>la^; y besinlerin ahnması "gerekİİ ve zorunludur. liğı vakalarmda santral sınir sisteminde yapılan elektroensefalografık araştırmalarda kötü beslenmelerin en hafif vakalannda bile beyin dalgalannın şekil, frekans ve uzunluklarmda değişıklık ve bozukluklar kaydedilmektedir. Beslenme yetmezliğl görülen kimselerde yapılan psikolojik testlerde de zekâ sevlyesinin düşüklüğü, zihnl gelişmede gecikme ve öğrenirnde gerı kalma durumu görülmektedir. Kötü beslenen çocuklarda muhite karşı ilgisizlik ve bönlük neticesi öğrenim isteğl de eksikunlann hastalığa çabuk yakaianrnası, okula devamsızlıklarıru arttınr. Derslerl kavramalannı önler. Kötü beslenme fena sosyal şartlar ve ekonoraik sıkıntılar içinde okula devam etmeğe çalısan bu gibi çocuklar, bedensel ve zihinsel gelişmelerindeki gerilik ile boylarının kısahğı ve sıskalıklan, derslerini takipte başansızlıkları ile dikkati çekmekte, ailelerin bazan çocuklannı okumasmlar diye öğretmenlerin bilerek sınıfta bıraktığı gibi yersiz şikâyetlerine de sebep olmak tadır. B Uk dafa ürkiye'de oldukça geniş ve plânlı beslenme muayenesi ve kontrolü ilk defa 1957 yılında Amerikalı doktor ve besin UTmanlan grubu ile Gülhane Askeıi Tıp Akademısınden bir grup doktorla Silâhlı Kuvvetlerimizde yapılmıştır. 1958 yılında Ankara'da yapılan üluslararası Silâhlı Kuvvetler Beslenme Komite Konferansında bu konu üzerinde görüşülrnü^, ve konusmaların metni yayınlanmıştl ve hâlen araştırmalara devam edilmektedir. B manya'da pasaportu iptal edilmis eski çobanlardan biri çoban tuiul ması icap ettiği zaman çağırıldı, 6 aylık süre için çobanlık yapmnsı istendi. Ücretini kendisinin söy lenmesi istendi; Çoban 9000 lira istedi, hayret içinde kaldık. Sorduğumuzda: «Eskiden 300 liraya çalısırdun. Koyun, kuzo ocuzdu. Şimdi İse koyun 6M lira, 10 koynn kaybetsem 6000 lira daha ucuz nasıl çalışabilirim» dedi. Hepimiz haklı bulduk. Şimdi tarlanın ahşagelmiş olduğu buğdav, arpa ekilecek olursa onun masrafını vermeye çalışacağız. 1 dekar tarlanın masrafı şudur: 35 TL. Tohum (Asılanmış) 15 TL. Nadas 15 TL. Biçer masrafı 25 TL. Gübre 10 TL. DizkaraNibzerHemeği 100 TL. Toplam. Nakletme işinî katmıyoruz. Traktör'le kaza'ya taşıyoruz. Buna grire 200 dekar'dan (Ortalama 5 kıle, yani 150 Kg. çıkar.) 1000 kile buğday çıktığına göre 30.0"0 TL. eder. 20.000 TL. masraf oldu Orman içinde orman yetiştirme tatbikatı KöyümUz şu son yıllarda bü3'îik ve güzel bir ormana kavuşmııştu. Köylü geçimini ormandan sağlayıp gidiyordu. Fakat şu son iJd yılda ormanlık âdeta orman şefi tarafından temizlendl. Kövümüzün orman şefı bu güzel ormanlık içerisinde ormanlık yetiştirme arzusuna kapıldı ve bunun için de güzel vetişmiş ormanlık bir tepeyi orman yetiştirmek için seçti. Bunu önce köylüye ıçındeki büjiik ağaçlan vererek temizletti. Sonra burayı içindeki en ufak fidamndan en gür ağacına kadar temizletti «Burada mesleğinin başansını deneyecekmiş». Güzel bir orman yetiştirecekmiş. Ve burayı bir tarla gıbi sürdürdü. tçine de yine tohumlar ekti. Bu yıl fidanlar güzel çıkmış fakat bugün yasayan köylüye faydası yanm asır sonra olacaktır. Eski orman ne basmda bir bekçi. ne içinde çalışan bahçıvanla mı yetlşmlşti acaba?. Simdi yine bir yer temlzlenip yerine o ormanin tohumlan ekilecekmiş Başına bekçi ve bahçıvan seçüip bakılacakmış. Şimdi faydası oünayan bu tatbıkat vanm asır sonra o köyde bulunana faydalı olacakmış «Orman olursa». Bu tatbikat bi 7im gibi fakir bir köyde değıl de zengın Çukurovada da denen se daha ivi olmaz mı?. Karahamzalı köyünden bir okuyncn KOZAN u besinlerin yanında hayati proseslerin tam olması için tuzlar, vitaminler ve yeteıi kadar su alınmasiyle beslenme tamamlanır. Organik ve inorganik şekilde tuzlar veniden sebze, tneyve, et ve sütten alınır. Bunlar doku vapıcısı olup lüzumludurlar. Buniar besinde mevcut olmazsa, birkaç haftada ölüm olabilır Kalsiyum fosfatlar kemıkler.n birleşimine girer. Tu7 mide suvunda. iyot tiroit bezi çalışmasmda, demir hemoelıbinin birleşimine girer. Tuzlar aynı zamanda kanda elektroli' dengesini sağlarlar. T Besinler esinler, vücuda alındıklannda dokulann gelişmesi ve onanmı ile termik mekanik enerji meydana getirerek hayatın devamını saglayan temel mad delerdir. Hakiki besln vücutta doku yapar ve aynı zamanda enerji kaynağıdır. Genellikle besinler: B Belediyenin açıklaması Gazetenizin 22 1972 tarihli nüshasında yaymlanan tTemizlik işlerinde reform lâzım. başlıkh yazı ilgıhler tarafından incelenmiştir. «Şehrin paklama hizmetleri gpç miş yıllara nisbetle en yaygın ve en olumlu bir şekilde sürdürulmektedir. Son kar vafışmda bir taraftan kar tcmizliği çalışmaları yapıtmış ve diğer taraftan da şehirden çıkan çriplerin toplanmasında azami ga>Tet gosterilmiştir. Ancak; kötü hava engelleri n°deniyle b=»îi inişli yokuşlu ye>"lerde çöpler 2 gün gecikme ile alınmıştır.» lstanbul Belediyesl O PROTEtNLER: Vücttt tarafından knllanılan ve Içersinde Vitrojen bulunan besinlerdir. Hayvansal olarJar; et, balık, süt, yumurta, peynir ve bitkisel olanlardan taneliler buğdaygiller oldukça, sebze ve meyvalar i«e pek az protein flıtiva ederler. Baklagiller, kurn yemlşler fındıkta, sebzelere göre daha fazla protein vardır. Hayvansal proteinler daha çok çabuk sindirilir ve bağırsakta aminoasit şeklinde emilirler. Minimal bir miktar protein her canb insan ve havvana lüzumludnr. A YAĞLAR: Vücutta özellikle yanarak ısı ve enerji meydana getirirler. Hayvansal ve bitkisel kaynaklardan sağlanırlar. Bağırsaklarda sindırılip. yağ asidi ve gliserine aynlarak emilir, vücut yağma dönüşüp, enerji kavnagı olarak depo edilirler. A KARBON HİDRATLAR: Bü tün nişastalı maddeler, şekerler bnraya girer. Bitkisel besinlerin çogu taneliler (tahıl) meyvalar, köklerde buluntır. Hayvansal Az miktarda da olsa alınması gereken A Bl, B2, B6, B12, C, D, E, K vitaminlen vücuda lâzımdır. Bunlann az veya hiç almmamalarında birçok vitaminsizlik hastalıklan meydana gelir. Besinler, vucudun organik çalışma ve gelışmesi, onanmı, yenilenmesi. fızik ve mantal faaliyetleri için enerji kaynağı olup, vücut ısısının korunmasını sağlar. Besinlerin günlük diyetteM miktarlan yapılacak İş, yaş, cins, iklime göre az çok değişlr. Eksik almmalan, fazla ahnmalan sağlıkta bozukluklar yapar. Beslenmede alınan proteinin cinsi önemlidir. Her proteinln ayn biyolojik kıymeti vardır. Bitkise' proteinlerde vücuda lUzum lu bazı proteinlerl, yapıcı asit amineleri eksiktir. Besinde bu asit amineler eksik olursa hayvan ve insanlarda gelişme olmaz. Besinin kalitesi önemlidir. Çiinkü; protein dokulan onanr, protoplazmaya girer. î ç salgı bezlerinin salgılannın birleşimine girerek hayati prosesleri kontrol eder. Aynı zamanda enerji kaynagidırlar. Dünyamızm büyük bir kısmında halkm beslenmesinde enerji, protein kaynağı taneliler (tahıO dir. Uzak Şarkta pirinç, Yakın Doğu ve Batının çoğunda buğday, Yugoslavya. Venezuela, Birleşik Amerika güneyinde mısırdır. Bizde genellikle bugdav, Karadeniz kıyıları, Sakarya ili ve çevresinde mısırdan sağlanır. Alınması gereken minimal protein miktan 35 • 45 gramdır ki, 300 gT. buğday, 400 gr. mısır, 500 gr. pirincin karşılığıdır. Ancak; taneliler lizin ve kükürtlu biyolojik kıymeti Ustün asit amine Silâh altma alınan erlerimizin çoğu, az çok beslenme yetmezliği ve vitamin eksikliği içinde orduya geürler. Belirli ve yeterli bir beslenme ile az zamanda kilo ve boy alarak gelişirler. Ye teri kadar kalori ile yapıcı olan lüzumlu hayvansal proteini alırlar. Yurdumuzda kötü beslenmenin, protein ve vitamin yetmezliğinin her ttirlü klinik şekllleri görülmektedir Halkımızın daha çok tahıl, buğday, mısır ve benzerlerl ile beslendiği bir gerçektir. Bu gerçek, ekmek parası ekmeği i!e uğraşma gibi sözlerle de Ifade edilmektedir. Proteini bol gıdalar (et, balık, süt, peynir, tavuk, yumurta) özellikle köylerimizde çok az yenilir. Giresun'da Belediye Başkanhğım zamanında 1965 yılı şehir içinde sahıs başına yılda 12 kg. et yendiği tesbit edilmiştir. Bu miktaı A3X).'de sahıs başına 70 kg. dır. eslenmelerinde hayvansal protein eksik olan çocuklarda beslenme yetmezliği veya adı Kwashıorkor olarak bilinen bastalığı bizde görmeyen doktor yok gibidir. Dünyanın gelişmemlş büyün ülkelertnde ekonomik ve ktiltürel yönden yoksun, aile çocuklarında görülmektedir. Bu yetmezlik yayıldığı bölgelere göre değişikse de haste çocuklarda bazı ortak blyokimyasal özelliklerle birlikte bulaşıcı hastahklar ve bağırsak hastalıklan da görülür. Hastalanan çocuklarda enfeksiyonlann ağı» seyretmesi protein eksikliği derecesl tle ilgiüdir. tnsanın büyümesi belli bir vaşta durduğu için kötil beslenmlş erişkin ve vetiskinlerin daha kısa boylu olduğu açıkça görulur. Kötü ve vetersiz beslenme, bov kısalığı, ağırlık azlığı seksuel gelişmedeki gerilikle de meydana çıkar, anlasılır. Bunlarla birlikte santral sinir sistemi İle birçok doku ve organların biyokimyasal gelişmesl gecikir. ZlhnJ Relîşmede de gecikme olur. Çocuklarda en çok muhite karşı ilgisizlik görülür. Hastf iyileştikce bu durum ortadan kalkar. tlgislzligin nedeni psıkoloiik veya fizvolojik orijlnlı olabileceği «Ibl. o bölfte kültürü ve toplumunun dt bir özelligl olabfllr. Ancak kttttl beslenme ve diyet yetmez Burada sosyal ve ekonomUc durumlan lyi olanlann gösterdikleri boy farklannın, beslenme ile değil, fenatik faktörler v kalıtımla Ugili olduğunu hatırlatmak gerekir. Doktor olarak çalıştıgım Konya, Erzurum. Ankara, Giresun illerinde ber zaman kötü beslenme, protein ve vitamin yetmezliğinin bulunduğu hastalar gördüm. Birinci Dünya Savaşını yapan Türk ordusu erleri, anlatıldığına ve fotoğraflanndan da anlasıldığına göre boylu, yapüı erlerdi. Çanakkale'de düşmanlan denize döken, 250 kiloluk mermiyi kaldırarak namluya süren bu erlerin fizik Usrünlükleri ile dört yı". bütün cephelerde Ustün savaşlar verdık. Kurtuluş savaşını kazandık. 70 yıl önce nüfusumuz kayıtiara göre 12 milyondu. Halbuki bugün aynı besin kaynaklanndan 35 milyon istifade etmektedir. Bugün uygar olan ve hayat standartlan yükselmlş ülkelerde, örneğin; A J D . ve Japonya halkının boylannda uzama vardır. BfiŞSAGLIĞI K.ıymetli arkadasımın tabssı Seyfettin GÖHE3İ ELİBOTOK Savaşçı'nın Evlendiler. vefatı dolayıslyle Av Yılmaı Savasçı ve kederli ailenne « • bir ve bassağlığı dılerım. A. özlttk Cumhuriyet 2307 Cumhurivet 2309 AGI BIR KAYIP Mürşide Somer üe merhum Halü Somer'in tazı; Cerrahpaşa Göz Kliniği Direktörü Prof. Nejat Ayberk'in eşi; Nezih Ayberk'in annesi; Ülker Örs'ün kız kardeşi; Raci Örs'ün baldızı; Dr. Nuri Fehmi AyberK ve merhume Nezihe Ayberk'in gelkıleri Sonuç roteln tüketiml uygarlıkla orantüıdır, detdlebilir. Bütün yeni buluşlar bu Ulkelerden gelmektedir. Doğa prctein, et yiyenlerin ot yiyenlere hâkim olduklanm göstereo örneklerle doludur. Yurdumuzun uygar bir toplum olabilmesi ancak eğitim, sanayileşme ve sosyo • ekonomik kalkınroa ve sıçrama ile mümkUndÜr. Layiklik ilkesinln tam tatbiki ile (bir lokma bir hırka, Allah verir, Allahın dediğı olur gibi) fanatik etkenlerden kurtulmatla mümkün olabilir. YoksuUardakl patlayıcı nüfvts plânlaması ile, nüfusun düzene alınması en önemli tedbirler olacaktır, kanısmdayım. B P Müeyyet AYBERK elîm bir trafik kazası neticesi Hakkın rshmetine Kavuşmuştur. Naaşı 4/4/1972 Salı günü Şişli Camünde öğle namazmı muteakip Edirnekapı Şehitügındeki aile kabristarunda toprağa verilecektir. Cenabı Hak rahmet eylesin. AtLESt Cumhuriyet 23!4 VEFAT Bankamızın GümOşhane Şubesi degerli mesaî arkadaşımız Müdüru; NİMBÜS VEFAT Dul Bayan Ren Delvlna Becidyan, Gazer, Bvfield. Becldyan ve Zipçi aileleri sevgUİ esl. ve eniştelerl KEMAL TOZKOPARAN Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesı 2 Nisan 1972 Pazar günO ikindi namazmı muteakip kaldmlarak ebedî istirahatgfthma tevdi edilmiş bulunmaktadır. Kederli ailesi efradma; akraba; dost ve çalışma arkadaşlanna başsağhği dileriz. TÜRKtTE tŞ BANKAS1 A. Ş. Oenrl Müdürtüğü Yeni AJans: 1083/2312 Vangel DELVİNA'nın âni vefatını tcrssürla blldirlrler. Cenaze merasünl (Bugünkü) Salı 4 Nlsan 1972 »aat 13 30'da Amavutköy Ayi Strati Taksi. arhi Rum Ortodok» kiHwsind« icr» olunacaktır. tUncılık: 71892313
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle