23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 Şubat 1972: CTJMHtJRlYET 3AYFA BEŞ Haliç köprüsü için Japonların açtığı kredi onaylandı ANKARA Haliç köprüsü konusunda Türkiye üe Japonya arasındakj kredi aalaşması onaylanarak dünkü Resmî Gazetede yayınlanmıstır. Boğaz Köprüsü Proje Sahasındaki gecekonduların tasfiyesiyle ilgili toklif er lnsanın kendini beğenmesi, daha doğrusu beğendiği bir tarafı oiması, çok tabildir. Çocuk, oyuncağı; delikanlı, gücü, kâhü yakışıklüığı aklı, ailesi, ihtiyar, sosyal durumu, itiban, zenginlıği vesairesi ile övtinür. Zira insan kendini bildiği andan itibaren Ustün olmak çabasındadır. Bu üstürüük arzusu, daha ilerl şekliyle, üstürüük hırsı muhakkak ki insanın gelişmesinde, ılerlemesinda çok büyük rol oynamaktadır. Ama büttin bu üstünlüklerin üzerinde söz götürmez bir yükseklik vardır ki o da «akıbdır. H Tehlikeli deliler poplum içinde deli deyince umumiyetle vuran, kıran, bağıran, çağıran veya karikatürlere konu teşkil edecek ko mık hareketler ve espriler yapan anormalleri anlıyoruz. Halbuki psikiyatri lisanmda eksitasyon ve ajitasyon şeklindeki hastalar akıl hastahklarınm u fak bir varyetesidir. Delilere yakıştırdığımız espriler ise a n cak normalin üstünde zekâlann icat ecfebileceği bir akıl işidir. Bu gibı yakıştırmalarla ya d e lıleri kendimizden daha akılh kabul edıyor veya deliliği daha sempatik göstermek ıstiyoruz. Eizce esas tehlikeli olan deliler gorunüşlennde dehlık etiketi bulunmayan, yani delı gibi g ö I ; Töre, kendisini duruşmasında tanıklık yaptı Nahit Tore'ye yataklık yapmak, kaçak bulunduğu surece yardım etmekten sanık Halis Fındık ve arkadaşlannın duruşmasına dün Istanbıü Sıkryönetim Komutanhğı 1 Numaralı Askeri Mahkemesinde saat 09.30 dan itıbaren devam edılmiştir: Duruşmada taruk olarak dinlenılmesıne karar verılen sanık Olca Altınay dunışmaya getirilememistir. Yine tanık olarak dınlenilmesine karar verilen sanık Nahit Töre, kaçak bulunduğu süre ıçınde kendisini saklayan ve yardım eden sanıklar hakkında kerl Mahkemesinde devam edılmiştir: «Ben huradaki sanıklar içerisinde yalnız Halis Fmdık'ı tanınm. Onun evine gittim ve orada kaldım. Diğer sanıklarla hiçbir iliskim yoktur. Bunlan da tanımam. Yusuf Karaçavuşlar'ın evine, kendisi devrimci olduğu için gittim. Orada birbuçuk gün kaldım. Eşi Güher Karaçavuş"u evinde tanıdım. Her ikisi de benim onlarda kalışımdan huzursuz idüer. Halis Fındık'ın evinde iken beni tedaviye gelen ve hâlen sanıklar arasında bulunanın doktor olduğunu bilmiyordum. Bilseydim kendisini bırak mazdım. Çünkü bana bir doktor lâzımdı. Bu zat benl muayene ederken çok heyecanlı idi. Tatanoz iğnesi yaparken e 1leri titriyor ve acele ediyordu. Bu vüzden de iğneyi kırdı. Kaçarcasına beni bırakıp fitti. Burada bulunan sanıklardan hiçbirisinin THKO ile bir ilişkileri yoktur. Bana da, beni tanımadan y&rdım etmişlerdir. Halis Fındık' ın evinde bulunan kanlı pantolon, tabanca mermileri, dinamit demetinden yapUan üç boraba, sahte otomobil plâkalan Fevzi Bal ile bana aittir.» Boğaz köprüsü ve tstenbul çevre yollan projesinin bir kısmını teşkil eden Haliç köprüsünün insaatı dolayısiyle Japonya' dan sağlanması kararlaştınlan mal ve hizmetler ve Uçto bir ölçüsündeki mahalli masraflan karşüamak; üzere alınacak üç 312 milyon yen tutanndaki kredi anlasması 19 Ağustos 1971 tarih ve 7/2965 sayüı Bakanlar Ku rulu kararına dayamlarak hükiimetimizîe Japon hükümeti arasmda 27 Kasım 1971 tarihinde mektup teatisi yoluyla imzalanmıştır. Aynca, «Haliç kopriisti konusunda Türkiye ile Japonya arasındakı kredi anlasması» nin ımza tarıhinden itibaren geçerü olmak üzere onaylanması kararlaştınlmıştîT. Delilik korkusu taya koymustur. Herkes buna uy mağa çalışır; uyarnıyana «sapıtmış» denir. lAklın kafatasından ytıkan kaçması» veya tkafanın çatlaması» gibl t&birler toplum kurallanna uyamıyan insanlara verilen isimlerdır. Halbuki bu kurallar kati ve mutlak değilcLr, itıbarıdır; o giiniin ölçülerine göre bir değerdir. Meselâ her tarafı örtülü gıyinilen bir kamplarında, kulüplennde, sonr? sinemalarda tabil bir şekilde görülmeğe başlamıştır. Ve dıkkat edılirse hemen hemen normal hayatınuza girmek üzeredır. Bunun gibi dağlarda yaşayanlann istediği anda ve istediği tonda şarkı söylemeleri, bağınp çağırmaları, çok tabıi oldağu halde, şehirlerde taşayanlann bunları yapması değer hükmünü değıştinr; dağdaki normal sehirdeki kaçık olur. bır başkalık duyarsa bunlarır ıçınde en (ruzelı ve kudrethsı olanı kaçırmak tehlıkesinden de o kadar çekinir. lnsanda adale gucü çok az bir şey yapar. Güzelliği de. Zengınligi. biraz daha geniş bir hüküm etme alar.ı yaratır. Ama aklın kudretimn hududu yoktur. Binlerce yıl önce tekerleği keşfederek sırtmdaki yiıkten kurtulmağa başlayan aküh insan, bugün dünya hudutlarmı dahı asarak evrene hükmetmeğe başîamıstır. O halde bu kadar güzeUm akh kaybetmek bütün akıllı insanlann endışesidir. Halbuki her şeyi düşünen, değerlendıren akıl olâuğuna göre, bu eleştiriciden. bu kontrolden kurtulduğumuz, yani aklımızı kaybettıgimiz zaman çok daha rahat olmamız ge rekli. Hakikatte de boyledir. Ha Prof. Dr. SABAHATTİN KERİMOGLU Boğaz Köpıüsiinden tren geçirilmesi tekrar istendi ANKARA, (aa) îstanbul Bogaz Köprüsü ve çevreyolu proje • si sahasındaki gecekonduların • tasfiyesi hakkındaki kanun teklifinin ilk maddesinde Senatomın yaptığı değişiklik, Millet Meclisince benimsenmiş ve teküf, kesinleşmiştir. Kesin şeklini alan metne göre, İstanbul Boğaz Köprüsü ve çevre yolu projesi sahasında dahil, 775 sayıh kanun kapsamına giren gecekondulann tasfiyesi için gerekli işlemler, Ba^ndırlık Bakanlığınca yürütülecektir. TBMM'nin kabul ettiği hükümlere göre, tasfiye edilecek gecekonduların yerine, Bayındırlık Ba kanlığınca hızla yenileri inşa edilecektir. İnşa edilecek gecekonduîar İmar ve İskân Bakanlığına devredılecektır. İmar ve îskân Bakanlığı, kendi usullerıne göre bu yeni konutlan tasfiye edilen gecekonduların sahıplerıne, borç landınnak suretiyle verecektir. Akıl insanın ruhl hayatına, vücut ve sosyal hareketlerine hâkimdir. Kendi gövde ve ruhl hayatma, yani kısacası kendine hakim olabilen insan başkalanna çok daha kolaylıkia biıkmedebilir. Zıra herkesi kandırmak müm kundür: ama kendimizi, aslâ. Bu yüzden insanlar daima akıllan ile övünürler ve bunun sonunda da insan hayatının en hassas ve en büyük korkusu ortaya çıkar: Akıllannı kaybetmek, deli olmak korkusu. Kaybetmek korkusu er canlı, hajvanlar dahıl, kendi yaşamasını tehlikeye sokacak hallerden kaçırur ve bu uğurda sahip olduklarmı kay netmekten korkar. Çünkü sonunda hayatı tehlikeye girecektir. Hayvan, gıdasım, insan hem gıdasım, hem eşini, hem de topIumda daha rahat ve daha itıbarlı yaşaması için sahıp oldugu bazı nitelikleri kaybetmekten korkar. Buna kısaca istediğimiz, beğendığımız, sevdigım.z şeylerı kaybetmek denir. Aslı, bütün burjiar, bıze hayatı daha emniyetli yapan faktörlerdir. Bu degerlenn ıçınde, yukanda da bahsettiğımız gibi, aklımız en muhimıdir. Onun için insanlar her seylerıni kaybetmeye tahammül ederler de akıllannı kaybetmekten, deli olmaktan müthış korkarlar. Çünkü akıllüık, insanlan bütün hayvanlardan, hattâ bütün ınsanlardan üstün yapan bir kalitedir. Nasıl bu üstün olmak gayretı içinde herkes diğerlerının sahip olamadığı varlığmı (güzellık, zenginlik. kuvvet v s. gibi) etrafına götürerek sivrılmekten müstesna bir his, I Hi Delilik nedir? ANKARA, (THA) Birind 8 Şubat Zilhicce 22 toplumda veya devirde çıplak gez elilik. toplumun, o gün için, Erim Hükümetinin ülastırma ve mek, kaçırmak alâmetidir. Yanormal kabul ettiği kurallaİmar Bakanı, kontenjan senatörü ra uyamamaktır. tnsanın ra kın zamanlara kadar akılh işt , Selâhattin Babüroğlu önceki gece kabul etmedigimiz çıplakhk son hat ve zevkli yaşaması için, top •O Cumhuriyet Senatosunda yaptığı zamanlarda evvelâ çıplaklar lum bazı kurallar, prensipler or5 24 V. 7.(|2 12.28 15 15 17 34 19(17 konuşmada Istanbul Boğaz Köprü sünden trenlerimizin de geçirilme 6.55 9 42 12 00 1 33 115" E. 130 si imkânlannın bulunmasuu istemiştir. Babüroğlu. Ulaştırma Bakanlığı bütçesinin görüşmelerinde konten • jan senatörleri grubu adına yap tığı konuşmada özetle şöyle demiştir «Ben Boğaz Köpriisünün Türki ycye yarar getireceğine inananlar. danım. Ama bu köprüden Portekizdeki Salazar köprüsünde oldn ğu K'bi trenlerin de geçmesinin büyük yarar saçlayacağına da ina Yar.n dağıtüacak olan 8 milyon 684 oin liraük servetten sizın de bir arslan nıyornm. Demiryollan idaresinin (Basın: 10719/890) payı aimanızı dileriz. içinde bulundugu esitsirliklcre ••»»»»•»••••»•••••»•••••••••••••••••••••••»••»••••••••••••••••••• bonun yapılmaması suretiyle bir yenisinin katılmasını doğru bulmam.» I !İÎ 1 Millî Piyango yarm çelciliyor HILIMIN Yatsı D kiki akıl hastaları normal insanların akiını kaybetmek endişelerinden tamamıyle kuıtulmuş, dünyalannı kendi içlerine sığdırabümış rahat insanlardır. (Tabii bu arada admı delüiğe çıkarmıs bır sürü akıllı ile, akıllı geçinen ve toplumun rahatmı kaçı ran, hastahaneîer dışı, bir sürü deuyi bu hesaba katamıyoruz.). Alparslan anlatıyor Esnaf Kongresinin tartışması sürüyor p ş A ğ yeniden Hüsnü Çınar'ın seçilmesiyle son bulan İStanbui Esnaf ve Sanatkârlar Der nekleri Birliği kongresini ardında ki tartışmalar, dün de sürmustür. Muhalif grubun Uderi olarak adaylığını koyan ve kaybeden Dokumacılar Derneği Başkanı Ni yazi Adıgüzel, dun yayımladığı bıldiride, kongrenin meşru sayılamayacağım iddıa etmiştir. Adıgüzel, bıldirisınde, kongrede çıkan kavgaya değinerek, iktidar grubunun muhaliflere baskıda bulundugunu öne sürmüş, «Sopa ve sandalye darbeleri altın da 78 kişi ağır sekilde yaralanmıştır. Söz emniyetinden de ötede. can emniyetinin tamamen kalkması üzerine delegeler, çeşitli kiifür ve tehdit yağmuru altında kongre salonundan canlarını dışarıya zor atmışlardır. Bu nedenle, bilhassa seni saldınnın başladığı ondan itibaren kongre meşruiyetini kaybetmiştir Birlik idare heyeti yoktur. Sadece, Hüsnü Çınar ve ortaklari vardır» demiştir. r Doktor Sevil Akay konuşuyor riinmiyenlerdlr. Bunlar ruhi hayatlannın bir parçası aksayan, bu yüzden muhakemeleri yanlış bir temele tfayanarak etraflarından şüphe eden, kendılenr.e fenalık yapılacağınt kuraralc mudafaaya geçen veya toplumları kurtarmak ıçın bazı tesısleri ortadan kaldırmayı tasarlıyanlardır. Normal korkulanmıı bıze zararı dokunacak tehlike endışelerinden gelir. Hastalık korkusu, ölüm korkusu, karanlık korkusu, deniz korkusu v.s. gibi ve bunların içinde de en muhiroi deli olmak korkusuchır. Bunların hakiM delilikle sınir zayıfhğı diyebileceğımız norma. le girebilecekler arasındaki en güzel karar ölçüsü şudur: Eğer yukanda saydığımız veya b u n . lara benzer korkulann saçma olduklan bilindiği halde bu kor kuların tesirinde kalınıyorsa mühim değildir, sinir zjıfıyetidir. Yorgun, sinirli insanlarda veya ırsî bakımdan ıstidadı olan larda görülür. Gelinlik kızın hesabı, hem bu korkular çekilır, hem de akıl kaybedilmez. Amma bu korkular veya motıflerinin ciddiyetıne inanılıyorsa akıl kafatasını terketmeye başlamış demektir. RUH NEDİR ?.. A. HULÜSt AKTEN RUH'a degil, btyne ait h a ı U . lıklardır... 0 Bir dakikanızı rica edeceğim... Zirs konnşmamızın bnradan ötesi bir başka sorunun cevabına giriyer... Şimdi bir başka sornmuıa seçelim.. Yaşıyan bir kisi ölüp toprak oldnktan sonra RUH' unun çağinlmastna müsbet ilmin ısığı altında gerçe|e nygnn bnlnyor mnsunnz? I9IGINDA Daha sonra Tore Davasmdaki saniklardan Cemal Alparslan tanıklık yapmış, THKO iiyesi olma dığını, Halis Fındık'ın fakülteden arkadaşı oldugunu bildirerek şoy le demiştir: «Aranıyordum. Fındık'ın evine gittim, Sıkıyönetim'e teslim olduğumu. fakat serbest bıraktık larını söyledim. Yerim olmadığın dan evinde kalmak istediğimi bil dirdim, kabul etti. Birgün kapı çabndı, Nahit Töre geldi. Fındık, izinli olarak memleketine gidin ce, yakalanıncaya kadar, Necmet tin Yazıcı'nın Yoğurtçu'daki evin de kaldık.» Töre'ye yataklıktan sanık Faruk Kurtulus ise, Fındık'ın ricası üzerine Töre ve Bal'a nasıl dok tor sağladığını anlatmıştır. Mahkeme, sanıklardan Mehmet Ataberk'ın tahliyesine karar vermiş ve duruşmayı, 10 Şubat Perşembe saat 9.30'a bırakmıştır. ERDAL HARMANDAR Evlendiler. Beyoğlu 7 2.1972 GtZİN EROMA ile Ruhsal hastalıkların | ilâçla tedavisi tartışılacak tstanbul Tabip Odası ile Türk Psikofarmakoloji Cemıyeti .Ruh sal hastalıklann ilâçla tedavisi» konusunda bır semposyurn düzenlsmiştır. Bugün saat 14'te Divan Otelınde yapılacak sempozjuma Prof. Dr. Özcan Kbknel, Dr. Faruk Bayulken, Dr. Kayhan Aydoğmuş ve Dr. Özgur Polvan katılacaklardır. Cumhuriyet Çok acı bir kayıp Selvilihassa Muşırı Selıro PaSanın tonınu. Fatma Perver ve Kurmay Muhendis Tevfik Beyin oğlu, Şevkiye Sun'un sev. gUi eşi, Yüksek Muhendis Selim Sun'un ağabeyi, Yüksek Muhendis Selma Celâsun, Ayse Merhacı, Ant Sun. Esen Sun; Fatos Sun'un çok sevgili baba larj, Yüksek Mimar trdnğan Celâsun, Ersan Merhacı, Kayra Sun ve Sevin Sun'un sevg'li kayınpederi, Şema Gamze: Bade; Hakan Sun, Aysen ve Murat Celâsun, Murat Merhacı 'nin çok sevgili dedeleri. iviük t.m sali, çok büyük insan. Ba«ın Seref Uyesi 40 vıllık ga?eteci 5 yıl önce kaçan hükümlü dün ele geçirildi Esrar kaçakçılığı suçundan 10 yıl ağır hapse çarptırılan ve cezasmı Foça'da çekmekteyken* 5 yıl once kaçan Remzi Dıkmen, dün Yedikule'de yakalanmıştır. Dıkmen, ifadesüıde, kaçak bulunduğu yıllar içinde kansımn ve 7 çocuğunun nafakasını çalışarak sağladığını söylemiştir. Kaçak hükümlü, Foça'ya gönderüecektir. M. CELÂL SUN (Celâl Hoca) 3 21972 gunü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Na'sı 4.2.1972 Eünü Ankara Yenimahalle mezartığına defnedilmiştir. Mevlâ rahmet eyleye. AÎLESt Reklâmcıhk 29589S h VEFAT Merhum Çankırı Kaymakamlanndan Arif beyin ve îs met hanımm kızı, Deniz Yolları Suvarılerinden Sayit Öze ge'nın refıkası, evlâdı manevi yesi, Zülfükâr Çamlıbel'ın validesi: > ••••••••••••••*••••••••••••' TESEKKÜR Yedi ay evvel îstanbul'da ol. duğum mide ameliyatı neticesi oluşan ve hiçbir yerde tedavi edilemeyen mide duodenum fistülümü büyük bir basarı ile ameliyat eden Sayın Op. Dr. AYŞE REFİKA ÖZEGE Mehmet KARADAYI'ya ve yardımi geçen îskenderun Devlet Hastanesi doktor ve personeline tesekkürü bir borç bılırim. İUra* Adliye Ba;kitibl MUSTAFA BAKO Cumhuriyet 905 7.2.1972 Pazartesi günü vefat etmiştir. Cenazesi 8.2.1972 Salı günü Eyüpsultan Camiinde ikindi namazmı muteakip aile kabris tanma defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. Evlâdı: Zülfükâr Çamlıbel (Cumhuriyet: 989^ KAYU» Kızım Gulen Andak'ın nüfus cüzdam kaybolmu$tur. Hukümsuzdür. Veliai Nermln ANDAK Cumhurivet 80' • Sayın Akay, S i ı R l H u n varlıfına inanı. yor musnnnz? tnanıyor. sanız tanımını yapabilir misiniz? lnanmıyorsanız, sebebini açıklayabilir misiniz? Önceleri materyalist e k o . lun yetiştirmesi bir kişı olarak, onun etkisi altında inanmazdım RUH'a... 3540 yıldır yaptığıra binlerce deney ve okudağum kitaplardan sonra RUH' un varlığına kat'i olarak inanmış bulunuyorum. B a inancım da bnlgnlara, ilme ve felsefeye dayalı oldağu için katiyen s a r . sılmaz bir haldedir... humdur! # Feki, inandığınız an• RUH'a inandığınm lamdaki RUH'un vücutböylece belirtmiş bnlnnu. taki özel fonksiyonunu yorsunuz .. tnandıfınız izah eder misiniz? RUH'un tanımını yapabi Vüenttaki fonksiyonn, belir misiniz? den i canlı bir varlık dediğimiz Evet... RUH, madde gibi sekilde hayatta tutmasıdır... Kipasif değildir... Madde zaman min için canlı diyorsak, onda ve mekânla mukayyet oldagu RUH vardır. Kimden ki RUH halde, RUH zaman ve mekâ çekilmiştir, o ölüdiir .. nın ötesindedir... Hudntsuzdur. 0 Yani özel fonksiyoŞonr sahibidir, aktiftir... Madnn olarak, RUH vücuda dede şnnrun oiması söz konuhayatiyet veren cevhersn bile olamaz... RUH'u tarif dir mi demek istiyorsuetmek istersek, zaman ve menuz? kânın ötesindeki, madde olma Evet... Cevher veya eneryan, snnr ve idrâk sahibi bir varlıktır, diyebiliriz... Maddeye ji... % ö y l e ise bn cevapla, tesir edip, onn gayesine uygun bedene veya cesede «inbir sekilde knllanabiliriz... Masandır» sözünü söylettihiyetinı sorarsanız, maalesef ren RUH'tnr den.iş oluonu bilebilmemize bugünkü yorsunnz? .. ilim yetersizliği sebebiyle hıç Tamamen öyle... imkân yoktur... En basiti, materyalist ilım bile maddeyi bil0 Bir hücredeki hayamiyor! Atom, demekte, protor., tiyeti nasıl izah edersiniz elektron diyor... Ama elektron acaba sayın Akay? nedir? Menfi elektrik yuklü bir Hücre de bir insan gibi kıtle... Ama kitle nedir? Hep mütalaa edilir... Hücreye de tebir yorüngede onlan donduren sir eden RUT'tnrl.. Hücreye guç nedir, nerecfen gelmekteRUH hayatiyet verir. . dir?... Bu sebeble biz, RUH'un # Yani, hücreye hayamahiyetı hakkında uzun zaman, tiyeti veren cevher RUH' hattâ belki de ebediyen bir şey tur diyorsunnz?... sbyliyemeyiz... Yalnız şunu söylemek isterim... Düşunce ne Evet:... Yalnız sunu da bedir?... Kâinatın bir ucundan di lırteyım ki, her hücrenin de bır ğer ucuna kadar düşünebiliriz... RUH'u vardır... Vücud'un nâDuşüncem şuraya kadar gider zım RUH'u, bunların üzerinde de, burada durur, diye birşey dılediği zaman, dilediği gibi tamevzu bahis değildir... Aynı sarruf eder .. Fakat bu demek zamanda bir anda da gıder... değildir kı. küçük hucreler kenMeselâ bir milyon yıl ötedeki di başma bir sey yapamaz... Vega Yıldızını düsünduğüm za Onlar da diledikleri zaman çeman fikrim oradadır... Fakat şitli tasarruflarda bulunabilirmaddenin en süratli nümunesı ler... olan ısık, bir milyon sene kat% Peki, beynin fizyoettikten sonra geliyor... Demek lojik ifadesi nedir? Bn ki duşünce, zaman ve mekânm ifadenin RUH ile bir raötesinde bir şeydır... Bilirsimz bıtası var mıdır? Varsa bir kaide vardır... Ikı madde ne şekildedir? aynı anda, aynı yerde buluna Beyin biliyoruz ki. milyarmaz... Duşünce veya RUH'sa hucreden yapılmıştır... böyle değildir... Benim düşün larca özelHği, cem de bütun kâinatı kapsar. Fakat bn hücrelerin sızınki de... Dolayısıyla, RUH elektromanyetik bir akım nesretmeleridir! . Fakat gerçekiçin de şnrdadır veya bnrdadır ( e b u hücrelere hükmedip is dive bir şey söylenemez veya yaptıran bndnr... gelip gitme diye bir şey o l a . • RUH'nn fonksiyonlamaz... RUH için zaman ve merını ortaya koymasıdır kân olmadığı gibi, her an her beynin fizyolojik ifadesi, yerde bulunur... RUH, bir mefdiyebilir miyiz?... Beden ölür, yok olur./. fakat ruh her yerdedir ve ebediyen yaşar BİR MÂNA ÂLEMİNİN MEVCUDİYETİ İNKÂR EDİLEMEZ, ÇÜNKÜ ORADAN TEBLİĞLER ALINABİLİYOR RUH ölmez!... Olen bedendir'.... RUH bedenden ayrılınca, geride kalan sey posa gibidir aynen, dağıbr... Binaenaleyb, asıl RUH, bedenden ayrıl RUH'un şnurln, bir gaye dıktan aonra, müstakil bir halye mataf düşüncelerini vücut de mevcuttur, v e az önce izah «Türkiye Parapsikoloji Kurumu» Başkanı ve Kulak, Burun, Boğaz ta tatbike yarar beyin... Bu da ettiğim gibi de, gidip gelmesi Mütebassısı Dr. Sevil Akay onun fizyolojik ifadesidir diye d i v e b i r ş e y d a h i o lamaz... Her b i I i r i z • • an, her yerdedir!... Dolayısıy tilfr... Bu ispat edilmiştir... tabğını da kabnl etmi# RUH ile beden ara •> RUH'İ» şnnrla bir alış v e Hattâ Ruslar bile bunu kabul » yorsnnnz?... sındaki ilişkiyi sağlıyan ris mümkündür... Bn meselâ edip, bu hususta çahsmalar yarı Elbette... RL'H'un HASTAdünyada, telepati ile raümkün maya başladılar... maddi bir araeıdır yani?.. Iste bu is LIGI OLMAZ!» BEYİN HASdür... DSnyads sed» vibrasyon «6. Duyu»... Ha, yaşıyan bir TALIKLIDIR!... Bn da beynin RUH (aaliyetlerini beyin lar (titresimler) ile telepatik bedendeki RUH'tan haber alınçesitli lokalizasyon merkezlerinvasıtasıyla vücuda tatbik ettir yoldan da olabiliyor. . Meselâ mış, ha bedensiz bir RUH'tan!. deki hücrelerin veya hücrelerin mek suretiyle ortaya koyar... îıkir intikali dediğimiz şey... Bu ne fark eder?... Yalnız ikin tnüsterek çalışma gistemlerinYalnız, beynin her hueresinin Tam karşınızdaki bir şey söycisi biraz daha güçtiir... Zaten deki ahenksizlikten ileri gelir ayrı görevi vardır... RUH'un liyecekken, siz de aynı şeyi bn çalışmalarımızda, fiziki ve ki, bnnların bir kısmının s e türlu konularla ilgili emır söylemek üzere olduğunuzu söy ilmi katiyen inkâr etmiyoruz. bepleri bilinmemekte ise de, bir leri beynin çesitli lokalizas lersiniz... Bu gösteriyor ki, in Hadise daima vibrasyon titkısmı tesbit edilmiştir... Ancak, >onlarındaki merkezler vasıtası sanlarda alıştığım» duyular resimler . la oluyor... Benim ilmin tekâmülü bn bilinemiyen ile bedene iletilir. Fakat bu dışında, seziler de vardır... Ta kafsmdaki fikirler size intikal taraflarının da beyinin bir gün arada, hucrelerin, bazı durum biî bn doğnştan oldnğn gibi ederken, bir kısım organlardan bilinebilmesine yol açacaktır. larda kendi başlarına tasarruf bir kısım insanlarda, bazılan geçerek geliyor... Ancak bn ge0 Öyle ise bu sornnnn larda buluntna yetkilerı vardır da tecrübelerle geliştirebiliyor çişte, dalga nznnlnkları bir ise cevabını da şöyle özetlikı, bunlar da inkâr edilemez... lar... Nitekim, Amerika'da bir anlasma imkânı hasıl olur... A y . yebiliriz berhalde... Bazı Sımdi materyalist diyor ki, eğer profesör Wrien var, bn tecrü. nı radyo gibi, dalga ayarını yaaklî veya RUHİ kabul RUH olsaydı, felçte niye ken beleri yapan... Bilirsiniz, «Nati pabilirsiniz, her diisünceyi alaedilen hastalıklann bedini ortaya koyamıyor... Burda lious» meselcsi de budur... New bilirsiniz .. Ancak bn da insanyindeki patolojik tezaşu düsunülmelidir... Hata bura York ile denizaltı içindeki iki larda değişir... Kiminde knvhürleri henüz tesbit edi6*3 RUH'ta değil beyindedir!. insanın telepatik yoldan haber vetlidir, kiminde knvvetsiz... lememistir... Ancak bn da | Zaten akli hastalıkların hepsi, alıp verebildiklerini tesbit et Yapılan çahsmalar, bugün katiilmî yeteneklerimizin y e I vetle şunu ortaya koymnştur ki, tersizliğinden ileri gel. * bir mânâ âlemi vardır ve oramektedir... Ileride görüdan tebliğler alınabilmektedir... lecektir ki, her tnrlü a k . Zira bu konnda bizzat ben de, lî ve RUHİ kabnl edilen binlerce tecrübelerde bulundum. hastalıklann beyinde bir I organik değişme sonucu • RUH bir obje midir oiduğn tesbit edilecektir. ki. ona ait olarak t a k . Öyle ise, «Psikozlar» didiıa edilen fonksiyonlave bilinen hastalıklar n n lokalizasyon sahalan RUH HASTALIKLARI tesbit edilebilsin? OLMAYIP, BEYÎ.V HAS RUH'nn obje olmadıfım TALIKLARIDIR .. ynkarıdaki izahlanmızla kâfi Evet'... derecede ortaya koydnk sanı0 Peki, insana cnorrım .. Çünkü obje, maddi olan maldir» dedirten fonksibir seye denir .. Oysa mânâ obyonların beyinde lokalije değildir! Ve bn sebeple de zasyonları var mıdır, v a r . RUH, obje defildir... Bunun sa bu konndafci görüşülokalizasyonn da olamaz tabii . nüz nedir?... • RUH'n ne kabul et Elbette... Vardır... Ancak, | meliyiz ki, psikoterapi tabirini maknl bulalım? bes d'uyunun yerlert tesbit edil I miştır... Bunun dışında konuş | Az önce konu^muştuk!... • RUH diye, dimıgın n,a, Broka merkezi... Muhakefonksiyonlan kastediliyor me, idrâk gibi bir kısım mer I s«, psiko.terapi tabiri kezlerin de ilim ilerledikçe ve | nonnaldir... Ancak RUH' yeni cihazlar iead edilip araştan kssit, bir mânâ ola tırmaları derinleştirme imkân I rak kübnl ettiğimis sey lan hasıl oldukça tesbit edil | be, onun terapisi ola mesi beklenmektedir... maz?... Evet!... Avnen öyle... Çünkü RUH HASTA OLMAZ!.. RUH'nn HASTALIĞI OLMAZ!» 0 Demek RUH'nn has Y AR I N : Prof. Dr. BEDRİYE KOT lspirtizma seanslarmdan birinde çekildifi ileri sürnlen bu fotoğrarta kadın bir medyum ve çağrılan ruhun başı dumanlar içinde görülüjor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle