Katalog

tTJMHURÎYET 6 K$5imİ97Z Cumhuriyet gazetesi yazı işleri müdürlüğüne JSTANBUL GAZETENİZİN 5 EYLÜL {1972 TARİHİNDE BAŞLAYIP 8 EYLÜL «1972 TARİHİNDE SONA E R E N i'VE 5.Cİ SAYFADA YER ALAN bölümlerm, gerçekkra «yfcın oldugu görülerek, bam ksnuntı uyarınc&v tekzibinl, •ym gayfs ve sym sütunlarda, «ynı puntolarla neşrinl, Cemlyet YöneUm Kurutu olarak rlca edefis. 1 B/Eyffll/1973 tanhll ytuamn «Keşmekeş Baslıyor» bashk lı bSlUmünde: (...Gayn resml bflgilere göre lse...) dtye başlayıp, fcalk dlllnde «Kabzimal» adıyla blllnen komisyoneunun ken «line göre blr kar hesabı yaptıktan sonra, kendisl lle birlikte çalısan 10 15 madrabazı arasında mgiinnni paylastırdığı lfade edilljror. önce çunu bellrtmek lsterls kl, «GERÇEKLER» başlığmı taşıyan btr yazıda (gayn resml bılgfleri'in yerl olmaınalıydı. Sayın yazar, kim oldugu belirsiz ldsilerden aktardığı, gelenek hallne gelmls, komisyoncuyu kötüleme ucua edebiyatınm akışına kehdlnl bırakmakla gerçektorl bir yaoa itmis görünüyor. Oysakl gerçelder, y.azarın titJz, uzun ve yorucu araştırma ve lncelemelerinden olusmalıydı. Bir kere hal'de fiyatlann, arz Te talep'e göre, alıcı ile satıcının (Komisyoncunun pazarlığı somıcu meydana geldiği gerçegin ta kendisidir. Bunu saptamak için, satış saatlerinde bâl'e gelip birkaç yazıhanede görgU tanıgı olmak yeterUdir. O halde komisyoncu neyegöre, hangl kârın hesabırn yapacaktır? Maliyeti belli olan bir maün kâr hesabı yapılabilir ancak. Esasen üretici kişiliği ile komisyonculara mal gönderenler, satış sırasında mallarmın başıoda bulunuılar. Yararına uygun satılmadığını gt> rürlerse, o komisyoncuya bir daha mal göndermezler. O halde her komısyoncunun 1 0 1 5 madrabazı bulunduğu vs bunlara malım bolüştürduğü, bu su TEKZİPTİR «İSTANBUL HÂLİ VE GERÇEKLER•BAŞLIĞINI TAŞIYAN Ş Ü K R A N KETENCİ'NİN HAZIRLADIĞI YAZI S E R I S İ N İ N İNCELENMESİNDE retle Hftl'de, belkl komisyoncu adedinden de çok madrabaz bulundugu izlemini verraek, gerçek djşı bir ifade taşır. Ancak toazı manavların Hâl'e bizzat gelerek mal mübayaalan mümklin olamadığından, onlar adına komisyonculardan mal ahp manavlan n dükkânına gönderenler kastedülyorsa, bunlann berhangl bir müşteriden farklan yoktur. 2 6/Eylül/l&2 günlü (Hâl düzeni 295 firmanın iradesine göre yürüyor) başlığmı taşıyan yazının «Hâl'deki oyunlar» bölümünde: Üreticiye gönderilen satış faturalan tamamen gerçek dı şı tamtılmaktadır. Şöyle ki: (....12 Kg. ağırlığındaki bir sandık 3,5 liradan, 17 Kg. ağırlıgjndaki 3 liradan, 2S'er Kg. ağırlığm daki 5 sandık da 1,75 liradan satıldı.) şeklinde bir fatura hazırlandığı ıfade ediliyor ki, sayın yazar zahmet edip Hâller MUdürlüğüne başvursaydı bu faturada ne gibi bilgilerin bulnnduğunu ve müdürlüğün soğuk damgası ile damgalandığuu, üreticiye fotokopi değil, faturanın soğuk damgalı aslının gönderildiğuıi öğrenmiş olurdu. Ve yüıe ya bir komisyoncuya ya da Cemiyetimize gelselerdi bu faturalar satış fişi ile karşılasünlarak ken dilerlne gösterilirdi. îste o zamaa gerçek yansıtılmı? olurdu. Şimdi bu faturalarda hangi bil gilerin bulunduğıma bir göe ataüra: 1 Satış tarihi, 2 Satış bordrosu No. (Bu bordrolar Hâller Müdürlüğüne her gün verjlir ve yine müdürlüğün soguk damgasını taşır.), 3 Flş No. (Aücıya mal satılırken verilen faturanın numarası.) 4 Malın cinsi, 5 Kap adedi, cinsl (Cinsi sütununa kabm, Hollanda tipi, Konik, Sepet veya Kutu 'olduğu ' yazüır.), 6 Safı kilo, 7 Fiyatı (Bir Mlonun fiyatıdır. Yazarın belirtmek istediği gfbl nndık flvstı degfldlr.), 8 Tutan. Hftl YönetmeUği geregince, bu bilgilerin noksan yazılması halinde komisyoncu oezalandınlmaktadır. 3 Yine aym bölftmde: Koıriisyoncunun kendine gelen mah yolda bekletUği, Hâl'de boş sandıklar arasına gizleyerek müşterinin gözünden kaçırdığı, bu suretle de arzı az göstererek sun'i fiyat artışı yarattıgı yolunda ifadeler yer almaktadır ki böyle bir tutum tamamen mantık dışıdır ve gerçekle hiçbir ilgisı yoktur. Yolda bekletmo durumu sadece gülünçtür. Yaş sebze ve meyvanın, birkaç saat dahi bekletilmesinln değerini düşürdüğünü bilmek için tarım uzmanı oimaya da gerek yoktur. Yazann da başlangıçta belirttigi gibi Hâl son derece dardır. Her gün yenileri gelen malı, esasep koyacak yer olmadığı için bir an önce elden çıkarmak, komisyoncunun hem görevi, hem de yaran geregidir Satış yeri dışında istif ettigi malı tçin komisyoncu, her gün Hâller Müdürlüğüne cebinden işgaliye ücretı öder. 4 «Üreticinin Kaderi» bölümünde, geçen yılkı kıiçük çapta bir yangm sonucu Hâl'de 45 sandık lımon yandıgı halde binden fazla sandığın, komisyoncu ve madrabaziar tarafından yangm yerinden yok edıldiği ve üreticinin maUarmı ya da parasını bulabilmek için uzun zaman uğraşıp durduğu yazılıyor. Bu kadar yüzeysel bir göruşe sadece gülmek gereklr. Bu limonlann satıcısı (komisyoncu) ayni zamanda sahibidir (üreticidir). Yanan miktar 45 sandık değü 67 kamyon yükü dur. Olay gününden lkiüç gün sonra tstanbul TV yayınını izleyenler yangından kurtulan limonlann ayıklamsını görmüsler ve miktan hakkında da bir fikır sahibi olmuşlardır. Sayın yazar bunu görmemişse TV idaresinden öğrenebilir. 5 «Fazla Komisyon» bölümünde: 1960 devriminden sonra çıkartılan (580) sayılı kanunda komisyoncunun, sattıgı maldan en fazla ° o' 8 komisyon alması öngörüldüğü halde bugün üilen Vt 1016 oramnda komisyon alındığı ifade edüıyor. 1960 yılı gerçeklerıne göre en az oranda saptanan komisyonlann, bütün çabalara rağmen, kanunun degişmemesi nedeni ile ayni kalması karşısında, zor durumda kalan birkaç komisyoncunun bu yola itilmiş olmasını kınamak memleket gerçekleri ile çclişkiye dugmek olmaz mı? Çoğunluğun bu yola sapmadığıtu, yasa dışı ko 1 raisyon almadığını, üreticilerden öğrenmek her zaman mümkündür. Eğer çahşıyor idiyse, sayın yazarın 1960 sene^i ile 'bugun aldığı ücret ayni mıdır? On iki senedir ko misyoncunun masraflarmda ve öde diği müstahdem ücretlerinde hiç bir artı? olmami} mıdır? Ayni bölümde, üretici zararma işleyen bir düzen olarak, komisyoncunun, en bol ve ucuz zamanda malı üretidden satmaldığı vr soğuk hava depolannda bekleterek istediği fiata sattığı ifade ediliyor. Bir kere, hem üretici hem komisyoncu olanlann diîinda, ya ni kendi ürününü satanlann dışında, kendi nam ve hesabına so ğuk hava deposuna mal koyan komisyoncu yoktur. lstanbulda mevcut depo idarelerinden bunun öğrenilmesi her zaman mümkündür. Üretidden mal satınalıp ken dî adına soğuk hava depolarına koyan aracılar mevcut olabılir. t Fakat bunların komisyonculukla bir iîişkileri yoktur. Yazann da belirttıklen gibi ureticı bu olanak tan yoksundur. Buglinkü şartiar ve ortam içersinde, aracıların yap tığı bu görev, üreticiye de, tüketi ciye de en büyük yararı sağlıyor. Şöyle ki: Ürettiği ürünü depolama olanağmdan yoksun olan üreticj bunu ya çürütecek, ya da yok pa hasına satmak zorunda kalacak. • Böyle bir hizmeti yüklenecek bir kimse bulunmasaydı, gönderilen her mal satılsaydı, örneğin elmayı eİe alalım, en çok 23 ay içinde "bütün ürün pazarlanacak. piyasa doygun hale gelecek ve üreticiden yerinde satınahndığı fiatın da al tında satılacaktı. Tüketici ise ancak 23 ay elma yemek olanağını bulacak, senenın geri kalan zamanında hastasına dahi yedir.ecek elmayı bulamıyacaktı. 6 «Zor bir durum» bölümünde, sayın yazar nıhayet rakam ^e istatıstiklerın gerçek 'diline boyun eğmek zorunda kalıyor. Geçınme indekslerine göre, yaş sebze ve meyvâ fiyatlarmın, diğer maddelerde olduğu gibi devamlı bir artıs göstermediğini, o senenin ürün miktanna göre bir dalgalanma meydana getirdiğini rakamlarla belirtiyor ki, gerçeğin ta kendisidir. Ama yazının evvelkı bölümlerinde de komisyoncumadrabaz ikılisinın türlü oyunlan ile fiyatların yükseltildiğini İfade etmekle de açık bir çelişkiye düşüyor. 7 Yine ayni Dölümde, komisyoncu miktarının artmadığı, buna karşıhk, nüfus artışı ile orantılı olarak Hâl'e gelen mal miktarının arttığı açıklanıyor ve komisyonculann aldıklan komisyon lann toplammın kabardıgı Uliyor. Bu gbrüş de gerçekten uzakOr. Çünkti, 1960 ta 130 olan komisyoncu ad^di, ürma sayısı «oğalmadıgı halde özel ortaklıklarla, her geçen gün biraz daha artmış ve yazarm da işaret ettiği gibi 1960 ta yerlerinden çıkanlan 250'nin üstünde komisyoncu, 1964 yüında yine eski islerine dönmüş lerdir. Bu kadarla da kalmamış, bundan sonra da yine özel ortakhk yolu ile Hâl'de komisyonculuk yapanlann sayısı artmakta devam etmiştir. Bunlara ek olarak, eski balıknane sahası Hâl haline getirilip 36 finnaya daha yer verilmistir. Bu gün Hâl'de 450'ye yakın komisyoncu çalışmaktadır. Bu miktar Ticaret Odası kayıtlanndan da saptanabillr. O halde bu görüş de bir incelemeye dayanmadığından gerçekle çelisiyor. 8 Sonuç olarak şunu belirtmek lsteriz M, Cemiyettmiz üyelerini bu. tür suçlamalar, senelerdir sürüp gider. Ama ne üretici, ne de tüketici bundan bir yarar sağlayamaz. Her sene yenilenen bir konudur. Bu güne degin kimse yaranın gerçek nedenıne inmemiştir, inememiştir. Bu defa yazınm başhğına bakarak ve Cumhuriyet gazetesinin gerçekleri yansıtmak yolundaki olumlu tutumunu da dikkate alarak, senelerdir gelenek halinde süregelen gerçek dışı davranışlarm «GERÇEGtN» ışığı ile aydınlığa kavuşacağını ummuştuk. Oysa yukarda değindiğimiz ifadeler, bize yanıldığımızı göstermiştir. Bunlar dışında, baa gerçeklerin ortaya konulmuş olmasmı, yine de memnunlukla karjılıyonız. Saygılanmızla. Cemiyet Yönetbtı Kuruln PAMUK OLAYI Küçük üretici tefeciden 7o14Ofaizle kredialıyor CSKİ TARIM ODALARI BAŞKANI FAHRİ TANMAN'A GÖRE, HÜKÜMETİN ALDIĞI TEDBİRLER YETERSİZ Fahri Tanman'ın toprağınm 20 bin dönüm olduğu büdiriliyor. Es ki Tanm Odaları Genel Başkanı Tanman, bugün Soke Ovasında 15 bin dönum alanda parauk üretimi yapıyor. Pamuk sorununu derinligine ko nuştuk kendisiyle. Tanman'ın ilk okullarm tatil edıhnesinin pamuk üreticüeri açısından yararlı olaca ğını söyledi. Sonra banka borçlatınm ertelenme konusunu tartıştık. Fahri Tanman'a sorduk: «Üretici kredisiz yapabilir ml pamuk üretimini?» •Yapması olanaksız. Kredi alınmadan pamuk tarımı yapılmaz.» «Krediler yeterli midir?» «Krediler yetersiz bizce. Koope raüfler ve Ziraat Bankasının üre ticiye yaptığı flnansman toplam kredinin yüzde 15'ini ancak karşılıyor...» «Ege bölgesinde pamuk üreticisinin bankalara ve kooperatiflere borcu ne kadardır, tahmini olarak?. •1,5 milyar liranın üzerindedir sanınm. Ama, bu ortam içind» ödenmesi olanaksız. Pamuk üreticisi milyonlarca lira zarar etti. Nasıl ödesin bu parayı.» •Pamuk üreticisinin 15 milyar lira kredi borcu var dediniz. Yani bu paranın sadece yüzde 15'i Ziraat Bankasınca mı karşüandı?» •Evet...» «Geri kalan yüzde 85'i özel ban kalardan karşılandı yani.» «Elbet özel bankalar. Özel bankalar anlayışlı olmasalar perişan olunız biz.» «Özel bankaların kredi dağıtımı toprak alanına gore oluyor sanırız. Küçük işletmelerde pamuk üretimi yapan 200 bin kadardn. Bunlar özel bankalardan fazla ya rarlanamazlar. Büyuk pamuk Uletmelerinin sahiplerine olanak sağhyorlar, her halde dzel bankalar?. •Bu işletmede» işletmeye göre değişiyor.» •Tefecilik konusuna girmek îstiyoruz. Sayuı Tanman. Siz uzun süre Tarun Odalan Genel Başkanlığı yaptmız. Bu konuyu daha yakmdan bilirsiniz. Özel bankaların kredi olanaklartndan yararlanamayan küçük pamuk işletmelerinin sahipleri tefeciden borç alıyorlar değil mi? Siz Ziraat Ban kasınm ve kooperatiflerin kredi olanaklarmın dar olduğunu söyle miştiniz?» «Gerçekten tefecilik konusu bir sorundur. Özellikle küçük alanlarda üretim yapanlar tefeciden borç para alıyor. Yüzde 140 faiz le ödüyor bu borcu üretici. Kredi konusunda hükümet yetersizj nün konusu. Türkiye'de 15 bin dönüm alana pamuk ekimi yapan kaç kişi var. Bundan ötürü konuya biraz daha giriyoruz. «Pamuk sorununu bize üretici açısından anlatır mısmız?» , «Bir defa pamuk fiyatları yetersizdîr. Hükümet pamuk soruflunu iyi niyetle ele alıyor. Ama sorun yanhş açıdan değerlendiriliyor. Pa muk tüm insanları ilgilendirir. Manifaturacıdan, terziye, tuccardan ihracatcıya ve tekstil sanayicisine kadar uzayan bir çlzgidir bu ürün. Taban fiyatlan düşük tutmakla pahalılığı önlemek istiyorlar. Üreticinin alım gücü düşürülerek sa tın alma gücünü ortadan kaldırmak dengeyi sağlamaz. Üretici fakir duruma düsürülüp bankalara karşı boyunun bükük olması pamuk sorununu daha da çıkmaza sokacaktır. Yani taban fıyatlar'ekonomik v« sosyal değildir.» Işte bizim aklımıza 200 bin pamuk üreticisi geldi. Az toprakla da yaşam kavgası veren insanlar gel di. Özel bankalardan kredi alamayanlar geldi. Sonra çocuklar, o acı soğukta çamurda koza arayan çocuklar geldi. * * ' • . w " HİKMET ÇETİNKAYA ARKADAŞIMI2 HÎKMBT ÇETtNKAYA, PAHRt TANMANXA KONUŞUYOB DARÜŞŞAFAKA Yurdumuıun Vurtarıcısı, Cumhuriyetin Irurucusu büyük ö n CEMJYETİNDEN Ahmet Ragıp Aktoğu (Yarbay), Ahmet Refık Darcan (Yüksek Mühendis), Ahmet Sami Açıkbas, Alâattin Sonsoy (Gazeteci) Ali Dıkraen (Kocaeli Milletvekili), Ali Reşit Saffet Atabinen (Kocaeli Milletvekili), Ali Rıza Reymen (Maliye Bakanlığı MüsteşarO, Ali Sami Boyar (Ressam, Ayasofya Muzesi Müdürü). Ayşe Belkıs Yeğen, Ayşe Fethiye Par Ayşe Hayriye Aybar, Ayşe Hıkmet Turzun, Behice Akın, Behice Özkan, Celâl Muhtar Özden (Ord. Prof. Dr.) Celâl Namık Sırmalı (Dr.), Cemal Nemlioğlu (Tüccar), Cemil Akok 'Vergıler Temyiz komisyonu Azasmdan), Duhter Sezer, Elvan Savaş, (EtibanK Teknik Eksperi), Emin Erkul Seyitoğlu (Operatör Dr.îstanbul Şehremini Emin Refık Kırış (Vali), Emine Dirim, Emine Feride Abduş, Emine Hikmet Tumer, Emine Leman Aküren, Emine Leman Kıtapcı, Emine Rahime Vanioğlu, Enver Hotin (Hariciye Bakanlığı Müsteşarı). Esref Eliaçık ^Tüccar) , Fahire Orhan Toros, Fahri Baharoğlu (Dr). Fahriye Beçken, Fahriye • Paksöy, Fatma Hadîye Cebeciler (Öğretmen), Fatma Hadıye Biberci, Fatmâ înal, Fatma Iskilipli, Fatma Kcnuralp, Fatma Maadeşe Hturan, Fatma Mergube Ülker, Fatma Mir'at Uysal, Fat ma Neş'ecan Taluk, Fatma Neyyire Özipek, Fatıııa Nimet Önürme (Salih Zeki llkokulu Öğretmeni), Fatma Şddıman Akgönül, Fev,zi Kayaş (Çorum Tüccarlarından), Gülsüm Arnot, Hsftlıde Hatice ErsaH, JJalide Mübeccel Kamal, Halil Kişmiroğlu (Temyiz Mahkemesi Azasmdan), Halıl Uysal (Dış Tabıbi Halıi Uysal ve Mir'at Uysal Vakfı kurucusu), Hatice Bâçe, Hatice Ersüz, Hatice Orpen, Hatice Serrtiha Özipek, HajTettin Tiryakioğlu (Tiryakioğlu Hayrettin Vakfı kurucusu), Hesna Anafarta (Guven Sigorta memurlarından), Hüseyin Avni öksüzgil (Mülkiye'li), Hüseyin Çeyrekoğlu (Tüccar), Hüseyin Okur, Ibnülemin Mahmut Kemal înal tTarihçi) îbrahim Ah Sağıroğlu (Hukuk Profesorü), îbrahim Denker (Dr.) îbrahim Ethem Alpgiray (İst. Gümrük Muayene Şefi), İbra•hıra Kemal Onurad (Tüccar), Îbrahim öztürk (Yarbay), îfakat Anafarta, îsmail Fennî Ertuğrul (Mutasavvıf, Gazeteci, Muharrirl, îsmail Kocaer, Îsmail Rıza Devres (Avukaı>, Kadri Ramazanoğlu OAdana Milletvekili), Kadriye Sun, Kemal Gedeleçoğlu (Riyaseti Cumhur Umumî Kâtibi), Kemal Halil Tanır (Kemal Halil Tanır Vakfı Kurucusu), Kenan Şeşbeş, Lâmia Çüniksulu, Leman Ulusoy (Veliahd Yusuf îzzettin Efendi'nin eşi), Lütfiye Hıdayet Gülben, Mahmut Nedim Oyvar (Ist. Umum Sigorta Şirketi Reisi), Makbule Abasıyanık (Hikâyeci Sait Faik'in annesi\ Makbule Arbas, Makbule Atadan (Büyük Önderimiz ATATURK'ün kız kardeşi), Makbule Temelli, Mazhar Osman Usman (Ord. Prof. Dr.) Medıne Beyhkçı, Mediha Varnalı, Mehmet Ali Biren (Avukat), Mehmet Cavid Ünver (Balıkesir Valisi), Mehmet Kâzım Kmaytürk, Mehmet Kemalettin Kavurga (Öğretmen), Mehmet Nami Pankoğlu (îst. Gümrük Muayene Memuru), Mehmet Nihat Değer, Mehmet Nuri Çölgören (Yarbay), Mehmet Nuri Nasman (Yüksek Mimar), Mehmet Raif Erçevik (Emekli Subay), Mehmet Veysi K.onuralp (Tevekkül Hamamı sahibi), Mehmet V. Özipek, Melek Arnot, Memduh Kemal Varnalı (Başkonsolos), Mesrure Akçit (.Mithat Paşa'nın kızı), Misbah Muhayeş (Misbah Muhayeş Vakfı kurucusu), Mislicihan Şavlı, Muammer îra <D. Denıiryollan Hukuk İşleri Müdürü), Muazzez Altunalev (Öğretmen), Muazzez Gürkan (Beyoğlu Malmüdürlüğü Muhasebe Memuru), Muhtar Köşemihaloğlu (Iş Bankası Murakıbı, Bankacı), Mustafa Faik Tunagiray (Hazinei Hassa Muhasebe Birinci Mümeyyizi), Mustpfa Necati Dirim (Eczacı), Mustafa Sabit Taşman (Fizik Öğreüneni), Mustafa Üremez, Muzaffer Tandoğan, Nadire Tosuner, Naci Sıral (îst. Defterdarı), Naciye Ferhunde Paksoy, Naciye Tayas, Nazire Tanç (öğretmen), Nebahat Ermiş, Nebihe Soysan, Nabile îrdelp, Necibe Çakm, Nevzat Akay (Ses sanatkârı), Növber Tanç, Nuriye Ünverünal (öğretmen), Osman Kemal Görener (Eski hariciyecilerden, İETT Müşteriler Dairesi Reisi), Refik Saydam (Dr. Başvekil), Remziye Denizdoğan (Adana Milletvekili Kadri Ramazanoğlu'nun eşi). Reşide Mayda Arkan (Piyanist), Rıfat Cağfer Sidal (Dr.), Rıza Zamanî, Sabri Duygu, Saiinaz Girgin, Safiye Ünüvar, Saide Turagan, Sait Faik Abasıyanık (Hikâyeci), Seniye Tiryakioğlu, Semiye înelsoy, Sıdıka Karaağaç (Mükerrem Karaağaç Vakfı kıırucusu), Süleyman Aysu, Süreyya îlmen (General), Şefik Basman (îktisat Profesorü, Trabzon Milletvekili), Şefik Orbay, Şekure Hiçsönmez, Şemsi Felek Cici, Şerife Nezihe Kişmiroğlu, Şevket Dağ (Ressam, Konya Milletvekili) Şevki Türek, Temel Doruk, Ümmügulsüm Darcan, Vehibe Ancel, Vesile Sengelli, Zahide Şerife Aras, Zehra Pankoğlu. Zehra Saraçoğlu, Zehra Yetiker (Öğretmen), Zeki Evliyazade (Eczacı), Zeliha Erkmen, Zeynep Lebibe Güran, Ziya Gün (Ord. Prof. Dr.) Zübeyde Altunay, Ahmet Tevfik Tunçok, îclâl Ongun, Satvet Lütfü Tozan, Mustafa îhsan, Hayriye Koçura, Emetullah Nimet özümetin, Mehmet Niyazi Aydm, Ömer Aydaşık, Hasan Kâmil Güner, Bezzazade Hacı Mehmet Büket Abdullah Hulusi îpekçi, Hatice Suat Akkaya, Şükriye Osmanoğlu, Ayse Fazilet Barm, Sudi Aydıniç, Nad Sıral, Abdullah Remzi Bey." • * » . • t^ *»rıV • ' derimız ATATÜRK ile Darussafaka'nm ve Darüşsafaka Vakfmın kurucusu Sultan Abdülaziz ve Cemiyetimizin kurucuları Maliye Nazırı, Yusuf Ziya Paşa, Sadrazam Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Riyaziyeci Vıduüj Tevfık Pasa, Esat Paşa, Ali Naki Efendi Ue Askerî Mektepler Nazın Süleyman Paşa, Adliye Nazın Hüseyin Rıza Paşa, Darphane Nazın Tevfık Efendi, Askerî Muhasebat Reisi Ahmet Bey, Askerî Muvazene Kalemi Müdürü Cemal Bey, Sadrazam Cevat Paşa, Mihaliççıklı Mustafa Efendi, PTT Nazın Izzet Efendi, Askerî Tekaüt Muhasebecısi Emin Efendi, Ahmet Mithat Efendi, Namık Kemal, Ahmet Rasim, lsmaü Safa, Salih Zeki, Hasan Ferid, Mehmet Izzet, Hüseyin Remzı, Şehrenıini Server Efendi, Kolağası Mehmet Ziya Efendi, Dinibütün Kayserili Mustafa Hilmi Paşa, îbrahim Tevfık Bey, Süleyman Tevfik Bey, Sadık Paşa, Manasürlı Rıfat Bey, îskodıa VaUsi Bedri Paşa, Mehmet Rıfat Paşa, Kolağası Hüseyin Efendi, Rıza Paşa, Ragıp Paşa, Dr. Mazlum Efendi, Hafız Mehmet Bey, Dr. Tevfik Bey, Maliye Nazın Nazif Paşa ve î)arüşşafaka'ya bağışta bulunup da ebe^iyete intikal etmiş kıymetli müteberrılerımiz: Mısır Hidivi tsmail Paşa, Maliye Nazın Mustafa Fazıl Paşa, Sadrazam Mehmet Emin Âli Paşa, Fuat Paşa, Şurayı Devlet Reisi Yusuf Kâmil Paja, Turş.ucuzade Ahmet Muhtar Efendi, Mustafa Naili Paşa, Dahiliye Nazın Rüştü Paşa, Bahriye Nazuı Mahmut Paşa, Hariciye Müsteşan Server Efendi, Viyana Sefirı Halıl Bey, Namık Paşa, Ba'ğdat Vallsi Sadrazam Mithat Paşa. Cevdet Paşa, Rüstem Paşa, Zabtiye Müşiri Hüsnü Paşa, Şirketi Hayriye Müdürü Hüseyia Hâki Efendi, Rıza Pasa, Maarifi Umumiye Nazın Saffet Paşa, Ticaret ve Ziraat Nazırı Kabulı Paşa, Rüsumat Emini Kâni Paşa, Şurayı Devlet Azasmdan Emia Muhlia Paşa, Şerdanekrem Ömer Paşa, Tophane Müşiri Halil Paşa, Paris Sefiri Cemil Pasa, Mecalisi Aliyeden Mehmet Refik Efendi, Hariciye Teşrıfatçısı Kâmil Bey, Mecalisi Aliyeden Mehmet Paşa, Tuna Valisi ömer Paşa, Mısır Kapısı Kethüdası Mümtaz Efendi, Beşinci Ordu Müşiri Mehmet Paşa, Divanı Ahkâmı Adliye'den Afif Bey, Başmabeyinci Emin Bey, Serkuranayı Esbak Cemil Bey, Trablusgarp Valisi Hâlet Paşa, Edirne Valisi Asım Pasa, Altmcı Daire Reisi Salih Bey, Hariciye Mekrupcusu Pertev Efendi, Amedii Divanı'ndan Hakkı Bey, Sarraf Muratzadeler, Şurayı Devlet Azasmdan Suphi Bey, lcra Cemiyeti Reisi Ferid Efendi, Amedii Divanı'ndan Said Efendi, Muhaceret Komisyonu Reisi Osman Paşa, Beşinci Ordu Müşiri tzzet Paşa, Şurayı Askerî Azasmdan îbrahim Paşa, Şurayî Askert Azasmdan Hüsnü Paşa, Askerî Mektepler Nazın Galip Paşa, Viyana Sefiri Sadullah Paşa, Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa, Şair Ziya Pasa"nın torunu Ahmet MuhUr Bey, Ahmet Munşavî Paşa, Evranoszade Ahmet Sırn Bey, Ahmet Vefik Pasa ve eşi, Bahriye Kola|ası Ali Mahir Efendi, Ali Rıza Efendi, Asaf Bey, Yahya Efendi Dergâhı Şeyhi Hasan Hayri Efendi'nin eşi Ayje Hanım, Eski B«hariye Mevlevihanesi Şeyhi Bahaeddin Efendi, Tüccar Bakl Bey, Fesçibası Ali Bey'ın kızı Cevher Hanım, Sayyadızade Ebülhuda Efendi, Maarif Nazın Emrullah Efendi, Irak Kralı Faysal, Polis Faik Efendi, Tüccar Habib Bey, Bayramzade Hakkı Bey, Havlu Tüccan Hasan Hüsaü Efendi, Şeyhülislâm Hayri Efendi, «Hüseyin Hasib Bey Vakfı> kurucusu Tahran Büyükelçisi Hüseyin Hasip Bey ve eslHayriye Hanım, Mânizade Hacı Hüseyin Bey, tbrahim Edhem Paşa, Temyiz Mahkemesi Reisi îbrahim Pertev Bey, Tüccar fiyas Bey, Esvabçıbaşı Üyas Bey ve esl Nadire Elburuz, Cezayirli Hacı Hüseyınzade Mahmut Bey, Mahmut Şevket Paşa, Muhsinzade Mehmet Paşa, Matbaacı Osman Bey'in oğlu Mehmet Saim Bey, Mustafa Ağa, Mustafa Talat Bey, tran Şahı Muzafferuddin Şah, Mollazade Hacı Arif Bey, Nevber Hanım, Prenses Nevcivan Hanım, Berlin Sefiri Tevfik Paşa ve eşi «Matbaacı Osman Beyin kızı» Nudiye Tevfik Hanım, Mühendis Nuri Bey, Gazi Ethem Paşa ve kızı Nimet Hanun, Baştnabeyinci ve «Osmanbey Matbaası Kurucusu» Matbaacı Osman Bey, Evranoszade Rukiye Hanım, Sadrazam Said Paşa, Mısırlı Prens Said Halim Paşa, Ferik Dr. Selâmi Paşa, Macar Osman Paşa'nın kızı Şair Nigâr, Şair Nigâr'm gelinl Hadiee Nigâr, Şair Nigâr'm oğullan Münir Nigar ve Feridun Nigâr, Şakir Paşa, Tevfık Paşa, Vâsü Bey, PTT Nazırı îzzet Efendi'nin eşi Fatma Zehra Hanım, Silâhdar Ahmet Ağa ahfadından Zeliha Rafst Hanım, Beşiktaşh Hacı Emin Efendi'nin lczı ZeUha Hanım, Yusuf Kâmil Paşa'nın eşi Zeynep Kâmil Hanım, Büyük önderimiz ATATtJRK'ün annesi Zübeyde Hanımefendi ve Abdülhalik Renda (T. B. Millet Medisi Başkanı, Sararlar Vakfı kurucusu), Adalet Çam Adalet timen (Süreyya Paşa Vakfı Kurucusu), Adviye Bülder (Ord. Prof. Dr. Celâl Muhtar Özden'in kızı), Afife Gülistan Olgun, Ahmet Dallt, Ahmet Ekrem Yalçın, Ahmet Fethi Denli (Maslahatgüzâr), Ahmet Hamdi Mırgun, Ahmet Hüsamettin Yakal (Dr. Kunya Muhendisi), Ahmet Lütfi Tan (Temyiz Mahkemesi Azasmdan), Ahmet Mithat Temelli (Dr. Yarbay», Ahmet Muhtar Kevakibi (Şurayı Devlet Azasmdan), Ahmet Mükerrenı ICaraağaç (Krniya MUletveküi), Y ARIN : SONUÇ TARLALARDA KALAN PAMTJĞUN TOPLANMASI İÇİN EN BÜYÜK ÜMÎT ÇOCUKLAHA BAĞLANDI.. Günün kitapları vanhoe BASKAN ÎAYINLARI A.Ş. Bayram hediyesı olarak îdeal Kitaplık Sensinden 2 kitabı bir arada çıkardı. Fîj%tı: 15 TL. degü 123 TL. Genel Dağıtım: BATEŞ RİFAT ILGAZ'm Güldürü DUsl PALAVRA Serinln dljer UUplan: Altm Ekicisi, Tuh Sana, Çatal Matal Kaç Catal. Bunadı Bu Adam. Kfş. Al Atını, Haba. bam SiDiiı Baskında, Hababam Sınıh Uyanıyor. Bütün ititapçıUrda Y«ni Buyiik Daiıtım KoU. ŞÜ Asırefendi Cad. No. 7, İst Taban fiyatlan yetersiz Fahri Tanman taban fiyatlannı yetersiz buluyor. 1225 pamuk isçisi çalışüran Tanman'ın bu tarun dalı için kullandığı 90 traktöru ve dev römorklan var. Tanman geçen yıl Kasun ayı başmda toplam üretimin yüzde 75 ini kaldırmış, bu yıl ise üretimin ancak yüzde 15 ini Ekim ayında kaldırabilmiş. Hâlen Tanman'm 15 bin dönümlük ekili toprağmda pamuk ürününün yüzde 85'i toplanmamış... Tekrar karşılıklı konuşmaya baş lıyoruz Fahri Tanman'la. Oysa otuz dakika sonra iftar topu patlayacak. Bir bankanın müdürü Sayın Tanman'm çiftliğinde iftar yemeğine dâvetli Kendîsinin faz la zamanmı almak istemiyoruz «s Iında. Ama pamuk sorunu da gü NESII LER1\ OKUDÜCl) VE Ş!MDl HF!HK£S|N BlfiBlRIKF SO1OLCU OEV MACERA ROMAM PAKKAVA M . A C M1CHKL ZEVACONl'N EN ÜNU! ESKKI PAROAYASLAK KESII.EREK OKUON CİLTUK DEV ROMAN PAKDAVAMU YAYINBVİMİZCE TAMAVLANAK BU 10 CİLTLİK ESER OK^YUCUL.ARIMIZIN TALEPLERUJE AB2EDILDİ PAKDAVANLAB 1 : 3 4 5 6. T • » 10 PARDAYANLAft AŞK OESTANI FAUSTA FADSTA YKN1UYOR PARDAYAN VB FAÜSTA CHICOTJUN AŞKLARI PARDAYANTN OCLU FAOSTANIM KAZtNBl PARDAYAN'IN SO.VU FAUSTA NIN SONU 20.20 ».20.15201515 15 15 • MElVIELt HAYVANLARIMIZ 15.00 • KUŞLARIMIZ 15.00 • GÖÇMEN KUŞLAR 10.00 Türkiye'de yaşayan Göçmen Kuşlar, Memeli Hayvanların ilginç yaşantılarını anlatan her kıtap ofset baskı ve renkli resimlerden meydana gelmişür. Bütün kıtapçılarda bulunur Redhonse Yayınevi P.K. 142 Merkez Istanbul timothy lea METNE SAOIK. EKSİKSİZ ÇBV1RI. B0TON KITAPCtLARDA ARA YINIZ. oluş VE Du« listesinde yazıh dlğer bütün hayırseverlerimizin aziz ruhları için. 10 Kasım 1972 ÇARŞAMBA günü öğle namazmdan sonra ŞÎSLİ CAMİÎ'nde ünlü Hâiız v« Mevlidhanlanmız tfraf'"^11" Kuran'ı Kerim ve Mevlidi Şerif okunacaktır. Sayın yurttaşlarımııın bilgilerine arz olunur. B A B I A U CADDESI KO 54 CAC.\L0ÛUI ISTANBUb sılicisinın (tiroflorı bilgi yayınevi (Cumhuriyet 8008)