10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 23 Kasım 1972 oplumlar binlerce yıl süregelen geçmiş dönemlerinde onceleri buyruklar, fermanlar ve daha sonraları da türlü yasalarla yönetilegelmişlerdir. Yönetilenier, urun bir süre bu buyruklan ve yasaları eleştirmek, denetlemek hakkınd'an tamamen yoksun olarak yaşamışlardır. BugCn «Kişinin temel haklan» denilea hakların elde edilmesi, bu hakların yönetenlere karşı korunması, savunulması ve daha sonra da anayasalarda yer alması insanhk tarihinde çok kez kanlı ve uzun toplumsal mücadeleleri gerektirmiş; bu möcadeleler sonunda çağdaş toplumîann siyasal biliro anlayışında yerini almıştır. «Yasalar hiyerarsısi» diyebileceğimiz, yasaların Anayasaya uygunluğu ve bağhhğı bu tür devletin özelliklerinden birini teşkil etmektedir. Bu anlayışa göre temel yasa anayasadır. Hiçbir yasa bu temel yasaya aykın olamaz. Tüzükler ve buyruklar yasaya, yönetmelikler de tüzüğe uygun olarak düzenlenmek zorundadır. T Olaylar ve görüşler BİR KARAR ÜZERÎNE Halit ÇELENK da, Sıkıyönetim Yasasinın sözu edllen 15 ve 23. maddelerinin Anayasaya aykın olduğuna ve bu nedenle iptallerine ve ancak Anayasanın 152. madd'esinin Ikinci fıkrasına göre ipfel karanı ı ı , Resmi Gazete'de yayımlanmasından altı ay sonra yürürlüğe girmesine oyçokluğu ile karar vermistir. (1) ' Bu kararda çözümlenmesi ve açıkhğa kavuşturulması gereken konu şudur: Bilindiği gibl, 1402 Sayılı Sıkıyönetim Yasasının 15. maddesi, Sıkıyönetim askeri mahkemelerinin görevlerlni gösteren önemli bir maddedir. Bu madde Anayasa Mahkemesinin sözü feçen karan ile ve tümü ile iptal edilmiş, maddenin Anayasaya aykın olduğu saptanmıştır; 14.10.1972 giin ve 14336 sayılı Resmî Gazetede yayımlanhn bu karara göre iptal hükmü yayın gününden altı ay sonra yiirürlCğe girecektir. Bu durumda ortaya önemli bir sorun çıkmaktadır: Anayasaya âykırılığı, en yiiksek yargı organı tarafından kabul edilerek iptal edilen bu maddenin. karann Resmî Gazetede ilân edildiğl 14.10.1972 gününden, altı aylık sürenin sonu olan 14.4.1973 gününe kadar geçecek zaman içinö*e uygulanması mümkün müdür' Anayasaya aykmhğı yetkiU yargı organı tarafından saptanan bir yasa maddesi uygulansbillr mi? Uygulandığı takdirde bu uygulama kisinin temel haklannı ihlâl etmiyecek tnidlr? Haklannda bu madde uygulanan Mşiler. hangi haklara sahip olacaklardır? Bu sorulara cevap verebilmek lçin Anayasanın 152. maddesinl, gerekçesi ve kabul nedeni ile birlikte lncelemekte yarar varrfır. Bu maddff söyle demektedir: «Anayasa Mahkemesinin kararlan kesindir. Kararlar. gerekçesi yazılmadan acıklanamaz. Anayasa Mahkemesince, Anavasaya avkın olduSundan iptaline karar verilen kanun veva içtüzük veva bunlann iptal edilen hükCmlerl. gerekeeli karann Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte vurürlükten kalkar. Gereken hallerde, Anayasa Mahkemesi, iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih karann Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.> Anayasanın yukarıya alınan 152. matfdesinin ikinci fıkrası ile düzenlenen bir yılhk yürürlük sıiresi hangi amaçla kabul edilmiştir? Anayasa koyucusunun amacını anlayabilmek ıçin, maddenin bu fıkrası ile ilgili gerekçesini okuyalım; gerekçede şöyle denilmektedir: «Yine ikinci fıkramn son cümlesindeki altı aybk süre, Resml Gazetede yayımlanma tarihinden başlamak üzere, bir yıla çıkanlmıştır. İptal sebebiyle yehiden çıkanlacak veya değiştirileeek kanunun gerek tasan olarak hazırlanması, gerekse yasama meclislerinde göriişülmesl bazan altı aylık bir süreye sığdırılamadığmdan, Anayasa Mahkemesine, kanunun niteliğine göre bir yıla kadar süre vermek yetkisi tanınmıstır.» Görülüyor ki Anayasanın kabul ettiği bir yıllık yürürlük süresi ve inceleroe konusu Anayasa Mahkemesi kararında takdiren kabul edilen altı aylık süre, yasa koyucuya iptal edilen madde yerine konulacak yeni bir maddenin hazırlanabilmesi için zaman kazandırmak amacı ile ve sadece bu amaçla kabul edilmiş bir süredir. Yasa koyucu isterse bu süre lçinde iptal edilen madde yerine Anayasaya uygun düşecek başka bir tnaddeyi yasalaştıracaktır. 1961 Anayasasmı kabul eden Kurucu Meelis'te, 152. maddenin bu fıkrası görüçülürken, jukanda değinilen ve ortaya çıkan önemli sorun üzerinde yani iptal edilen madVienin Anayasa Mahkemesince saptanacak süre içinde vatandaşlar hakkında uygulanabilip uygulanamıyacağı üzerinde titizlikle durulmus ve Anayasaya aykınlığı saptanan bir yasanın uygulanmasının sakıncaları ayrıntılan ile açıklanmıstır. Bu sakıncalarla ilgili olarak vapılan uzun tartışmalardan sonra Anayasa Komisyonu. sözcüsüne şu soru yöneltilmiştir: «Anayaıa Mahkemesi bir kamınu Anayasaya aykın görerek iptal etmiştir. Ancak, bu kanu Çağımızın yakın dönemlerine gelinceye kadar yasaların yargı organlan tarafından denetlenmesi yöntemine imkân verilmeraiş ve böyle bir yöntem yargı dalları arasında görülmemiştir. Ancak yasama organlarının çesitli etkenler altında anayasaya aykın yasalar yapmalan ve bu yasalann, yönetilen sımf ve tabakaların temel ekonomik ve sosyal haklannı bozması karşısında, temel hakların kazanılması ve bunlann anayasalartfa yer alması yeterli görülmemiş, jasama organlan tarafından çıkarılan yasalann anayasaya uygun olup olmadığınm da yargı organları tarafından denetlenmesi zorunluluğu kendini göstermiştir. Yasalann yargısal denetimi Amerika Birlesik Devletlerinde 19. yüzyıhn başlannda kabul edilmiş ve daha sonra Avrupa ülkelerinde de bemmsenmiştir. 1961 Anayasası ile ülkemizde de bu d'enetleme görevlni yapmak üzere Anayasa Mahkemesi adı altında bir yiiksek mahkeme kurulmuş, demokratik dOzenin ve hukuk devletinrn zorunlu kıldığı çağdaş bir kuruluş yurdumuzda da hukuk alanında yerlnl almıştır. Ar . tık bu kuruluşla. yasaların anayasaya uygun o'un olmadıSı denetlenecek. anavasanm egemenliği sağlanacalc, bu temel yasaya aytan yasalann kabulü ve uygulanması önlenecektir. Yasaların Yargısal Denetimi Kişi Haklan nun ilgili hükmü daha altı ay yüruflükte bırakılacak ise, bu takdirde hüküm vatandaş hakkında uygulanacak mı, uygulanmayacak mı? Bu kanun artık yürürlükte olmadığına göre, acaba vatandaş mahkemede. bu kanun Anayasaya aykıncur, bana tatbik edilemez diye defi yolıyle itiraz edebilecek mi, edemiyecek mi?» (2) Anayasa Komisyonu Sözcüsü, bu soruya şu cevabı vermiştir: «Bu altı aylık tnüddetin konulmasının sebebi, iptal istemi ile bir kanun boşluguna mani olmak içindir. Yoksa Anayasaya aykın bir kanunu vatandaşlara tatbik etmek için değil. Binaenaleyh bu devre içinde defi d'avası açmak gayet tabiî caizdir.» (3) Komisyon sözcüsünün bu cevabı da, yukanda aç:klandığı gibi inceleme konusu yürürlük süresinin, yasa koyucuya zaman kazandırmak amacı İ3e kabul edildigini, iptal edilen bir yasa hükmünün yürürlük süresi içinde vatandaşlara uygulanamıyacağını açıkça göstennektedir. Görülmekte olah bir davada, hakkında Sıkıyönetim Yasasinın 15. maddesi uygulanan bir vatandas, bu maddenin Anayasaya aykınlığını itiraz yolu ile elbette ileri sürebilecektir. Anayasa Mahkemesi emekli üyesi sayın A. S"ef Hocaoğlu ve Anayasa Mahkemesi raportörü» sayıri Dr. Uraet Ocakcıoglo bu konuda şöyle demektedir «Söz konusu dTirumda şartlan gerçekleştifi takdirde itiraz yoluna basvurmak mümkün ola caktır. Doktrinimizde de aynı esas favunulmustur. Ancak bu durumda iddianın ciddi olup' olmadığını tartışmaya lüzum voktur. Hükmün uygulanacak bir hüküm olduğu sonucuna vanhrsa itiraz yoluna basvurmak gerekecektır.» . • Okuyucu Mektuplart CHP'den ayrılanlara mektup • Sizleri bizler: yani CHP'liler ve CHP sempatizanlan seçtik. Başka partiden veva bağımsız olmadığınız. CHP adayı oldtıfunuz ıçın, Türkiyemizde her zaman ileri ve aydın fıkırlerı yansıtan hakiki reformları vapan bir partinin tüzügüne uyacağınıza inanarak sizleri seçerek MecliSe gönderdik. Sizler her ne sebeple olursa olsun bu yarım asırlık yuvadan aynlırken, Sayın tsmet înönü'nün ayrıbş gerekçelerıni kabul etüğinizi ve onu izlediğinizi «Öylüyorsunuz. Kararlannızın doğru olup olmadığını çok yakın tarihlerimiz elbette bize öğretecektir. Bunun münakaşasını şimdiden yapmak taydasızdır. Ancak Sayın În5nü bCyflk insandır. Büyüklüğfinü en son bizlerden aldığı milletvekilligi emanetini, millete iade edip, Anayasamınn kendisine verdiği tabii hakkı kullandı. Senatör oldu. Yardımcı koşullar ve süregelen olaylar; önümüzdeki 1973 yıh seçinjlerinde AP'nin ümidinl kuvvetlendirmekte ve bövlece yıllar yılı alışılagelen düzenin devamı belirmlş bulunmakta*ır. Şayet sizler; Sayın tnönü'yu izlemekte hakîkaten samimî iseniz ve gelecek ikt^dann kuvvetli adavı partiye transfer olarak koltuklannızı sağlamlaştırmak düsüncesini taşımıyorsanız, partiden aynldığınız gibi milleV vekilIiSinden. senatörlükten ve hatta bakanlık koltuklanndan da aynlin, teslim aidıSınız emanetleri Savın tnönü gibi millete derhal iade edin. Reklam afişleri gelişigüzel asılıyor Sonuç Anayasa Mahkemesince, Anavasaya aykınlığı saptanarak iptaline karar verilen bir yasa, iptal karanmn Resml Gazetede yayımlandîgı tarih ile yürürlük tarihi arasmdaki süre içinde uygulanamaz. Çünkü Anavasanın 152/2 mar)desindeki süre, yasanın uygulanması amacı ile tanmmıs bir süredir. Doktrin ve Anayasa kovueusunun düsüncesi bu ySndedir. Hakkında A nayasa Mahkemesince iptal edllen bir yasa maddesi uygulanan kişi bu yasanın Anayasaya aykınlıgını her zaman İtiraz yolu ile mahkemede ileri sürebilir. (1) Resmî Gazete. 14.lfl.197Z gnn ve 14336 sayı. (î) TftrkİTp Cnmhnriyeti Anayasası. Kâzım 0 » tfirk. CH* 3. savfa 3799. (t) Aynı eaer, aayfa 3800. Istanbul'un neresine giderseniz gidiniz, reklam için renlcli, beyazlısiyahlı. büyüklüküçuklü afişlerin duvarlara, kapılara, şuraya buraya geUşigüzel yapıştınlmış olduğünu, ya da eskilerı nin yer yer kopmuş aröklannı görür ve üzülürsünüz laşa halindeki yapılann çevresındekj tahtaperdelerd^n tutunuz, köprü geçitlerinin tavanlanna ve elekt rik direklerine kadar: cami, okul, fabrika, magaza duvarlannda. tertemiz mermeT sütunlarda, konsolosluklann kapılannda bile; akla gelen ve gelmeyen her yerde yapıştınlmış afışler ve artıkla nnı görebnirsiniz. Hürriyet Meydaru. Taksim Gezisi Çevreleri, du varlan böyledir. Açıklılc Gelmedi Bu açıklamalann ıstğı altında Anayasa MahkemeMnin bir kararı üzerinde tfurmak istiyoru7. Yüksek Mahkeme; Türkiye îşçi Partisi tarafından 1402 Sayılı Sıkıvönetim Yasasmm 3, II. 15 ve 23. maddelerinin Anayasaya aykırı olduğu iddiası İle açılan bir iptal davası sonun DÜŞMAN DOSTLAR OKTAY AKBAL Evet Hayır TEKNOLOJI SORUNUMUZ edense BatıU bilginlerin rahat koltuklanna gömülerek verdikleri kalkınma reçeteleri, az gelismiş ya da gelişmekte olan ülkelerin dertleri için yasüklan, bu dertlere merhem olmuyor. Az gelişmişlerle gelişsüs Ulkeler arasındaki zenginlik ve refah farkj durmadan büyüyor. Bunun en son kanıtuu Mc Namara'nın Dünya Bankaâ Yönetim Kurulu bnünde yaptığı ko nusma ortaya koymustur. Ford kumpanyasını. Amerikan Savunma Bakanlığmı yönetmiş ve şim di de Dünya Bankasım yöneten, şüphesiz dünya sorunlannı iyi bilen Mc. Namara'nııv W koritŞ?^masmın TUrkçe t « v DMltf on bes günde bir çıkan TEKNÎK GÜÇ dergisinin 1A1/1972 günlü sayısında yayınlanmıştır. Zengin Ulkelerle yoksui ülkeler arasındaki gelir farklanmn. zenginlik farklannin hızla büyümesi kJ, kapanması arzu edilir Mc. Namara'nın bu konuşmasında bütün kapsamiyle değilse bile, epey ce derinliğine ele almmıstır. Ama bu konuya deginen sadece Mc. Namara gibi bir Batı aydın ve yöneticisl değildir. Daha bir çok dergi ve kitapta dürüst yaza'rlar. bu msanlık ve adalet tlkelerine aykın durumdan vakınıp durmak tadırlar Ama somut biT Snerileri de yoktur. ÇUnkü dert onla.nn defildir. Bu dertlere çarevi de, derdi çeken ülkelerin bilgin ve devlet adamlan bulacaktır. H ost bildiklerimiz, dost sandıklanmızdır yeri gelince en agır yumruğu bize indirenler. Düşmanlanmız yapama/ bunu. Çünkü t'etikteyizdir. hazın7drr. tehlikenin nerdei geleceğini bilip ona göre korunma yollan bulmuşuzdur. Hetn, bıre duşman binnden nıye korkalım? Adam zaten karsımızda. ne desek tersini söylüyor, ne yapsak tersini yapıyor, fırsatmı bulsa bizi tüm yokedecek. Kızılır mı ona! Yalnız büinir bu gerçek, davramşlarımız buna göre ayarlanır. Ama tfüne kadar en yakınınız olan biri, en sağlam dostunuz olan biri. birden en büyük düşmanınız kesilmiş. Bütün güçsüz yanlarınızı iyi bildiğıne inanarak; bunca yıl beraber olrnanızın ona sağladığı birtakım, dogru yanlış, bilgilere dayanarak geçmis karşınıza, verip veriştiriyor, sırtınıza vuruyor yumruğu, çalıyor bıçağı. Işte budur insanı öldüren, yıkan. Niye anlayamadınız onu, niye tanıyamadımz? Niye inandınız, onun önemine, dostluğuna, insanlığına?.. Niye övdünüz onu, korudunuz, savundunuz, en kötü d'avranışlannı, hatta ayıplarını bile örttünüz sakladınız? «Dost, dostu yargılayamaz» ilkesine bağh kaldınız! tşte sonuç! Bunca yılın'dostu, yakını, arkadaşı birden karsınızda... Eline bir geçirse sizi, yapmadığını bırakmayacak. Yalanla, Iftirayla, türlü düşmanca duygularla... Atalanmız demişler ya «Akrabanın akrabaya ettiğini akrep etmez». Bazı dostları da katmalı buna. Kişiler arasıncTa böyle ya .. Partiler, politikacılar arasında daha da beter. Işte şu CHP... Yıllarca birlikte çalışmış kişiler birden ayrılıveriyorlar. Hem de düne kadar aralannda su sızmayan kimseler bunlar. Birbjrlerini seven, anlar görünen... MGP ayrılıyor, başlıyor CHP'de kalanlar aleyhine verip venştırmeve. CHP'nin yıllar yılı mücadele ettiği partiler, politikacılar bile bu kadar ağır saldırılar yapmıyorlar ona. Ama düne kadar CHP'li olanlar, birden bu gerçeği unutup dtinyada ne kötülük varsa, hepsinin eski partilerinde bulundıığunu iddia ediyorlar! Derken CP ayrılıyor CHP'den. Bu kez o başlıyor saJdınlara. Hem de gerçek mi değil mi belli olmavan en ağır savlarla... CHP, parti olarak, anlayış olarak AP'nin karşısmdadır. Iki büyük parti her seçimde karşı karşıya gelirler, geleceklerdir de... MGP ile CP ise olsa olsa on onbeş milletvekili çıkaracak güçte birer siyasal örgüt. Hele CP'nin gücü nedir, daha o (îa belli değil! Boyleyken iki küçük parti her işı, her konuyu, her sorunu bırakıyorlar bir yana, varsa yoksa CHP ve Ecevit!.. Her sabah, her akşam en inanılmaz suçlandırmaları yöneltiyorlar içinden çıktıklan partiye. CHP kötüyse, siz de, düne, önceki gilne kadar bu partinin içindeydiniz, o günlerden sizler de sorumlu değil misiniz? Bilirim, politikacıdan do« olmaz. Politikacılar arasında dostluk pek az rastlamr bir şeydlr. Peki kimler arasında dostluk olur? Birbirine saygısı sevgisi olan kişilerin... Kimlerdir bunlar? Karşılıkh bir sevgiyi, bir saygıyı kuracak, yaratacak olanlann başinda sansteilar, yazarlar, düsünürler gelmemeli mi? Bakıyorum da dostluk duygusu pek az onlarda da... Kisisel deneylerimden de biliyorum. Hiç ummadığın biri dostunmuş meğer, oysa en çok güvendiğin baska biri rfostluk duygusunun kenarından bile geçmemis! Onutıki, senden çıkar beklemekmış yalnız övülmek. beğenilmek. sende yansımasını bulmak!.. tlk sarsıntlda onu karşında, düştnanlannın arasında bulmuşsan, hiç şaşma... CHP'den kopanlar CHP'nin en büyük düşmanlan! MGP'lı Feyzioğlu, CP'li Satır, CHP'li olduklannı, daha düne dek Ecevitie yanyana, kolkola, dlzdize olduklannı unutuvermişler. Bizler hatırlıyoruz ama!.. Dün, önceki gün Bkrevit'i nasıl övdüklerini, nasıl birlikte demokrasi savaşı verdiklerini! Şimdi çıkar hesaplan değişti. parti bayraklan başkalaştı diye niye bu düşmanca davranış. bu bir kaşık suda boğma lstekleri?.. Onlara göre Türkiye'nin en büyük sorunu Ecevit'in CHP Genel Başkanı olması! Sanki Ecevit'i ortadan kaldınalar, Ecevitçl CHP'yi de kapattırsalar her iş, her dava, her sorun düzelecek, yurt güllük gülistanlık olacak! tşte politikacı dostluğu, yakınhğı!.. «En büyük düşmanlanmız bugünkü dostlarımızın arasından çıkar. özdeyişinin doğruluğunu kanıtlayan bir gerçek... «Dost«, «dostluk» sözcükleri aldatır kişileri. tyi bakın dost dediklerinize Zamanmda hem de.. Sonra bir gün geç kalırsımz. îş işten geçer. Politikada olsun. sanatta, edebiyatta olsun, her iste, her meslekte, her toplum katmda, kadınlar erkekler gençler arasında... «Dost, dostu yargılayamaz» özdeyişıni tutun akhnızda. Kim bunun tersini yaparsa, yapmak isterse bir an önce silin onu defterinizden... D «BİR MALIN ÜRETÎM TEKNOLOJÎSİNE EGEMEN DEĞİL İSEK, O MALI BİZ ÜRETMİYORUZ DEMEKTİR» Arslan Başer KAFAOGLU renmenin nasıl ayncalıklı bir yolu yoksa, kalkınma için de başka bir yol yoktur. Bu yaamızda teknoloji ya da teknik bilgi kıtlığına değineceğiz. Sermaye kıtlığı derdini ayn bir yazıda ele alacağız. ve ünlversitenin tekelı ve sımrlan içinde kaJtr.aktadır. Kadrolannda binlerce mühendis ve tek nisyen çalıştıran, dev yatırımlar da bulunan devlet ve yabancı ser maye kuruluşlan bile bu elemanlannın daha çok bilgi ve deney kazanmaları yolunda bir çaba harcamamaktadır. Son personel dUscni de bu elemanlann morallerini sıfıra mdirerek son kdp rtileri atma yoluna girmiştir. Teknik elemanlann meslek kurulusları hükümetin yatırrm politikasına, teknoloji politikasına inançlanru yitirmişlerdir. Yığm yıgın yurt dısına göç mily&rlarca liralık harcamayı ve değerl ölçülemiyecek potansiyeli yurt dışına çıkarmaktadır. Teknik Bilgi Kıtlığı Az gelişmis ulkelerde teknik bilgiyi arttırmarun yolu bu yolda para ve çaba harcamadan geçmektedir. Teknik bilgide geri bulunan bazı ülkeler doftru bir teknoloji pou'tikası uygulayarak bu farkı bir ölçüde kapatabilirler. Oysa gelişme çabasında olan ülkeler, uygun değil, aykın bir politika uygulayrp, kapa tılmaz bir açık meydana çıkmasına yarayacak tutumlar icindedirler. Bunun en tyi ömefti Türkiye'den verilebillr yon, uçak endUstrisi için de dogrudur. Bu bir teknolojik düzey sorunu dur. Maderüerini değerlendirmeyen, demtr çelik lcapasiteleri 5 milyon tonu geçmeyen, teknik elemanlanmn değerli «amanlannı bürolarda harcayan ulkeler ön ce bu konulara eğilmelidir. Yüksel: teknolojik düzey isteyen mal lara olan talebi dövizle serbestçe karşılamadan çekinmemelidir. Yüksek teknik isteyen malları, monte etmek için «Paxlıdan< harcanan kaynaklan doğal zenginliklere, tnsan yetiştinneye. temel endüstri mal ve hizmetlerinl (Örneğin demir, çelik ve pl&stik maddeleri İle enerjiyii dUşük ma liyet ve uygun kalltede üretmeye yöneltilmelldlr. Bu demirçelik. bu enerji fiyat ve kapasitesiyle, bu teknik bilgi düzeyiyle, otomobil. televizyon, oto lâstiği, ilftç tmâl ediyoruz iddiasmda bulunmak sadece kendimizi aldatraak olur. Yıllarca bu yol tutulamk smırsız lsraflarda bulunuldu. Eline uzun saplı b& fırçaflebir kova yapıştıncı bulamaç alan iv çiler kimseye sormadan. damsma ya lüzum görmeden diledi&i yere, Bu yolu seçenleri partili, par uzanabildiei vüksekliğe kadar des tisiz. karşı partililer ve bütün te deste kâ&tlan sergilemektemillet sever, saygılannı yeni dirler. Mesai saatlann) doldurseçimlerde tekrar «izleri seç mak İçin sadece gezginci «atıctmekle muhakkak belirtir. TCrk lan kovatayan belediye görevlileri bunlan niçin görmemektedhr milleti cesaretin havranıdır. acaba? Halbuki «fişlerin kimNnrettin IRAKTAN likleri ve adresleri üstundedir. CHP Beyoğlu tlçesi ceza kesilmesi çok kolaydır. Aksaray fieçit sütunlan bile simdi" den afi5 panosu haline gelmiştir. Dogu'daki ülkeler dışmda t s tanbul. gercelrten kirli biı kent tir. Başka bir deylşie: pîsHV'e te mizlik. cirkinlikle eüzellik vanyana. içiçedir Beledive Baskanımıı ve Avnı pa şehirlerine sık sık giden ileililer bövlesinl görmüsler midir oralarda? Balnrköy Sükran Ciftliği soEvet ban buyOk islef iem pakağı hakkındakj sikâyetimize Belediye tarafından verilen ce ra. yine para gerektlr. Am» küçük işlerde flgiye. bilgive ve blvabı okuyunca, vazdıklanmızla raz cabava îhtivaç vardır ilgisl olmadığını gördük. Gelişigüzel. hedav» »fıs vanıştl Biz asfaltm bitimlnden bas. layan arnavut kaldınmmdaki" nlması yasaVlanr/ıalıdır Istsnbulun belii ve uypuri verlerinde çökünttilerden mevdana gelen çukurlann düzeltilmesini Be Devlet Tivatrosu'nun vaptıHıgı reklam kuleleri benıeri veledive yetkililerinden rica etya daha geniş reklam ormola' 'nmiştik. Cukurlar arada bir dolduruluvor ama kısa bir güre sa ettîrite^^IstanbB» BeleıH "*\ için saiîamk'Vıir eeiîr Vavnağı gecinee yeniden cöküntü olubnltınmu»^nipe mı? , . S vor. Asfalttan vazgeçtik. kaldınmlanmız vürünecek hala Bugün lra v 'e8r'1n^ t V rr >ir T Bt getirilsin veter kente hic mi hiç vakiTnıvor!.». Kemal ÜSTtjN .' " HBsnü Tnrcan «adıkSy . ;:. gflkraa ÇiftlijH 51/8 Belediye şikayetimizi yanlış ^ anladı Konunun ikinci yönü olan teknoloji talebini kısraakta da son derece yanlıs DÜ politika uygulanmaktadır. Bir malm ürethn teknolojîsine efcemen deği] isek, Yurdumuzda teknik olarak geo mah biz üretmiyornz demektir. riliğimizi topatmanın yolu Uu örneğin yurdumuzda monta) yoyönlü bir politikadan geçer. Btr luyle otomobil yapılmaktadır. yandan teknik bilgi arzuıı arttırAma bütün parçalan ile yani mak, öte yandan teknik eleman yüzde yüzüyle otomobili Türkiyetiştirmek. vetiştirilmiş her düye'de yapsak bile oto sanaytimizeydekl teknik elemanı en verimze egemen «ayılmayız. Bir malı, Az gelişmis Ulkelerin butUn 11 şekilde çalıştırmak, iş içersin hele yüksek teknoloji gerektiren iyimserlik «Edebivatına» karsın, de inceleme ve egitim olanaklabir malı, üretmek demek o magelişmiş ülkelerden gertye dogru n hazırlayıp teknoloji düzeyini la ait teknik gelişmeleri izleyekaymalan (Yani mutlak anlamdaha da vükseltmek devlet ve bilmek. hattft o alanda yeni buda gerileme değil, aradaki farhükümet olarak ele alınması geluşlar yapabilecek teknoloji dükın artması), nasıl açıklanabilir? reken tlk konu olmallydı. Üzülezeyini tutabilmek demektir. AkBunda az gelişmis ülkelerin hiç rek söylemeliyiz ki ne plânlı dösi hâ!de en küçük bir model ve kusuru yok mudur? EHbette başnemde ve ne de bv dönemden motör kapasitesi degişikliği bülıca kusur onlanndır. Şöyle ki: önce bu yolda göale görülür trflyük maliyetli yatınmlan, anuv Az gelişmiş Ulke, sermayesi yada ekonomı dişı kılar. Oto sanayük çabalar harcanmıştır. Lise ni üretime ayırabilecegi kaynakyünin ne derece yüksek bir tekve teknik okullardan başlayarak lan kıt olan ve teknik bilgi ekkitap. laboratuar malzemesi, ln noloji düzeyi gerektirdiğini ünlü sikliği çeken ülkelerdir. Başlıca Amerikan Ekonomisti Galbralth' celemede yardımcı olacak eledert sermaye ve teknik bilıri in bir kitabmdan aldığımız şu latlıgıdır. Yoksa ne Insanlan man kıtlığı göze çarpacak ölçtiömekle belirtelim: Amerika'da doğustan aptaldırlar ne de do dedir Teknik elemanlar okulu gustan anti sosyaldirler. t «Bız bitirdikten sonra meslek ıçi ge bir otomobil firması ven) btr tip araba (sadece bir tip araba) için adam olmayB» sözüne herhalde lişme olanaklanndan (Leboraaraştırma ve deneme gideri olareva görülemezler Ama eğer işle tuarlardan ve malzemeden) yokrini düzeltmek istiyorlarsa bu rak 70 miljon dolar (980 milyon sun kalmakta, bırakılmaktacUr. ilci kıtlığı mutlaka yenmelidirlira) barcamıstır. Oto endUstrisi Hattâ lisans Ustu çalışmalar. dar ler. Krallar için matematik öğiçin doğru olan elektronik, kamolanaklariyle bir kaç teknik okul Hatadan Dönmeli Teknolojide yOksek düzey isteyen endüstri dallanna montaj niteliğinde imalâüa özenmek haUU yoldur. Bu israf edilen imk&nlan 1955'ten bu yana madenciliğimize, hayvancılığımıza, enerji tesislerine, temel endüstri malla nna ve teknik bilgiyi arttırmaya harcasaydık. belki bugün değilse bile çok yakın bir gelecekte oto. televizyon, karayon yapa cak blr düzeye gelebillrdik. Ama bugünkü ters tutumla bu düzeye zor geliriz. Türkiyemizde, çok aüşılmış bİT karşılık verme yöntemlni boşa çıkarmak için su tamamlayıcı açıklamayı yapmak Isteıiz. Bazı Ortak Pazar ve gelişmis ülkeler ytfnetici ve bilginlerinde. gelişmekte olan ülkelere, ağır endü'triye gitmeme. «Sebze bahçesi ol ma», tanma ağırlık verme glbi istek ve salık vermelerl. zaman zaman işitilen. okunan şeylerdir Bizim önerhnizle bu Sneri arasmda hiç bir ilgi voktur. Bia yük sek teknoloii gerektirenler dışında ağır endüstriye hemen girilmesine karşı değiliz. aksioe bunu istiyoruz. TESEKKÜR Bir sair dostunun; «SSzIer seni aniatmaya yetmeı kl hocam! tnsan oraya böyle çabnk «itmeı ki hocam! öldfln raö aeep? Bilmem! Fakat öyle diyorlar; öyle de olsa; dostlnSnmuı bitmez ki hocam...» mısralanyla andığı, Türkiye tş Bankası A. Ş. emekli Müdürlerinden merhum Cahit CANBAY (Hoca) 'nın hepimizi büyük acılara boğan ölümü dolayısıyle, son günlennı geçirmiş olduğu Esnaf Rastanesinin değerli Başhekimi. doktoı ve hemşirelerine, uzun yıllannı çatı«ı altında severek geçlrdığ; Türkiye İş Bankası A Ş "nin vefakâr ve değerli mensuplanria Tibaş Sendikasma, tasfiye' halinde Dogubank TJV.Ş.'nin ve Kasımpaşa Un Fabrikası'nın kadirşinas mensuplanna. cenaze sine gelmek ya da çelenk göndermek suretiyle son dostluk görevlerini içtenlikle yapan dost ve yakınlanna, telefonla, tel grafla, mektupla taziyetlerini bildirip acımızı paylaşan bütün sevenlerine ve sevdiklerine en derin şükranlanmrzı ve teşek kürlerimizi sunanz EŞt ve OGULLARl (Cumhunvet 8358) İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünden Hukuk Fakültemizin değerli öğretim üyelerinden universiie' HAZIRIAMA«6ARAUK TEŞEKKUR Prostat ameliyatımı büyük • ba*arı ile yaparak benl caftlığıma kavusturan S. Slgortalar S Hastahanesi Üroloii Servui Sefl ; Dr. Op. S V EF AT j Erzincan eşrafından merhum Salih Kayan ojtlu; Ayael Kayan'ın eşl, Duygu Salih Kayan'ın babalan. Sinan ve Orhan Kayan'ın ağabeyleri Fuat Nej'em, Cao ve Oya*nın amcaları Prof. Dr. SAMİ OKAY vefat etmi?tir 23/11/1972 Perşembe günü (bugün). saat 10.30'da Merkez binada yapılacak töreni müteakıp öğle vakti Şişlı Camiinde cenaze namazı kılmdıktan sonra Zincirlikuyu'daki aile mezar lığı n a defnedüecektir. Üniversite mensuplan adına allesine, yakınlarma ve ög rencilerine başsaglığı. merhuma magfiret tiileriz. (Basın 24363/8359) murat dersanesi 27 35 05*26 54 07 Motif: 235/8350 BÜLENT ARK Kayseri Belediye Başkanlığından Sehirlerarası Otobüs TerminaU itanal lnşaatı 2490 sayıü kanun gereğince kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıkartılmıştır. tşuı muhammen bedeli 322^54^1 lira olup, geçimi teminatı 16.640,17 liradır. thalesi 20.12.1972 Çarşamba günü saat 15.00'de Belediye Encümeninde yapılacaktar Taliplerin en az bu tşın keşif bedeli kadar benzeri işleri yaptığuıı gösterir belgelerinı dilekçelerine ekliyerek 16.12.1972 günü mesai saati sonuna kadar Belediyeye müracaatla yeterlik belgesi almalan, usulüne uygun hazırlayacaklan teklif mektuplannı lhaleden bir saat evveline kadar Encümene vermelen, kesil ve şartnamenin Fen tşlerinde görüleceği ilân olunur. Posta gecikmelen dikkate alınmaz. NOT: 19.12.1972 günü yayınlanan Uânın ihale tarihi 20.12.1972 Çarsamba ve son müracaat tarihi de 16.12.1972 olarak değiştirilmisür. CBasın 24087) 8360 ve tedavimd* büyük ilgi «töı ; teren Dahiliye Servisi Sefl Doktor. A D İ L K A Y A N ZÜLFtKAR BERKEM ve servisin ilgiU doktorlarına. bashemsire $ensül Tümer ve diğer hemştrelere ve personele sonsuz minnet ve tesekkurlerl» mi sunanm. yttksek Mühendi» F. FUAT ORSAN Ctmıhuriyet S366 22.101972 günü vefat etmistir. Azlz na'sı 23 Kasım 1972 Persembe (BuRün) ögle namazmı mUteakıp Kısıklı camlinden kaldırılarak Çakaldağ mezarlıüına defnedüecektir. Ailah rahmet eylesln. İstanbul Hukuk Fakültesi Dekanlığından Fakültemiz öğretim Oyelerinden sevgili arkadaşım» değerli bilim adamı A t test Bavan Memur Alınacaktır Başmüdürlüğümüz Ş. A. tşletme Müdürlügünde boş 30 adet ve ilerde boşalacak memur kadrolannın doldurulmasmı teminen 5.12.1972 günü saat 14.00 de yapılacak sınavla yeteri kadar bayan memur alınacaktır Aşağıdakl şartlara haiz olanlann sınava girebilmeleri için nüfus cüzdanı, diploma (asıllan ile) ve bir adet fotografla birlikte engeç 4.12.1972 gtinü mesal bitimine kadat Gayrettspe Yıldız Posta Caddesindeki Personel Servislmis» »absen müracaatlan ilan olunur Cumhuriyet 8365 Prof. Dr. SAMİ OKAY görevle bulunduğu Londra'da geçirdiği hastalık sonucu gerç yaşmda vefat etmiştir. Cenazesı, 23 Kasım 1972 Perşembe günü saat 10.30'da Unıversite Herkez binasında yapılacak törenden sonra, Şişll Ca miine götürülecek ve öğle namazı kılmdıktan »onra Zıncirh kuyu Mezarhgında eberif ıstirahatgâhına tevdı edılecektlr. ayak rahatlıgmız için nasırbdkımı tırnakbaktmı ayakyankmalan İSVEÇ AYAK SACUCI MERKEZİ TeşvihyeC.inNişarüas/4635 Cumnuriyet 8366 (Basın: 24381/8364) İSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜ ŞARTLAR : 1 En az Ortaokul mezunu olmak. , 2 18 yaşından ktlçük, 30 yaşından büyük olmama*. 3 Herhangi bir tahsü mUessesesı ile Uisklsi olmamak. : A V A KUVVETLKnİMJ GOÇLJSNDİRMEKL MÜMKÜNDÜR MILÜ VARUIĞINI KORUMA VE IDAM Sdtılık Bina Sirkecı'de 1218 m2 üzerinde mevcut binanın lj hissesı satıhktır Tel: 218718 (10'dan 17'ye kadar) (Ilâncılık 9836/8363) (Basın: 24075/8352)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle