29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet BASIN AHLAK TASASrNA UYMAY1 TAAHHÜT EDER. Sahibl : Cumhuriyet Matbaaııluv ^e Gazeteciiill T.A.Ş. adına NAZtME NADİ Sorumlu Yazı tslerı Müdürü : ZİYA NEBİOĞLO Basan ve Yayan: CUMHURİYET M.4TBAACILIK v» GAZETECtLlK T.A.Ş. Cagaloğlu Halkevi Sk. N. 3941 ANKARA! AUHlr* Buiran Tener Apt * B Ü R 0 L A . Yenisehir Tel: 120920 • 129344 * İZMÎR: Fevzipaşa Bulvarı Aftaroglu îîhanı Tel: 31230 2470» ABONE ve İLÂN 1 3 • 12 Ayhk Ayhk Ayhk Ayhk Inrt t ö 22.50 67.50 135 270. AdJ Posta Jnrt Dı« «5. 13;. 273 548 Ba;hk (MaJstu) 300 Un • • t • • • * GÜNEY tLLERt: Tel: 4550 3B34 Kuruköprü 34 fokak No. 40 ADANA a. ve I ocl sayf» (Santlml) «0 3 üncü aayfa (Santimi) 85 Nijaa. NUcân Gvlenme, Ootura 100 Öliim, MevljcL Tesefckür J3 unrt (B Sm.) 150 Ölüra. UevUd Tejefcküı (S Cm.) 100 3 üncü sayfa (Santlml) (5 SAY1SI 75 KURUŞ Üniversite reform (Bastarafı 1. savrada; dnfcrudan doğruya yürürlüfe koymak mı daha elverişli olur. o noktadan Hükümetçe bir karar alamadık. Ama üniversitelc. rimizin bu scneyi de geçirmeden behemehal reformuna kavustnus olması lâzım geldigini Hükümel olarak bir zaruret saymakta. yız.» Yapılacak çalışmalar sonunda ortaya çıkacak tasarının «mü. kemmel bir eser olacağındaıı» suphesi olmadığını söyleyen Erim, konuşmasına şöyle devam etmiştir beynidirler. Bu beyııi çalı;mala ruıda iyi düzcnlemeye muvaffa olursanız bugün eğitim sistemimi aşağıya doeru bundan favdalana eaktır. Bildieiniz Rİbi. bizim hii kümetimiz Parlamentoda progra mını okuduğu zaman yapmay vaad ettigi reformların ba;ınd eçitim reformunu koymuştur. Eği tiın refonnunda iiniversiteden aş ğıya doğru inersck. orta öğretimin öflemini sizlere anlatmaına hic ih tiyaç yoktur. Bi'iıim şahsi görii şüm olarak sunıı ifade etmeliyim ki 3. Selim'den hu yana sarfcdil mekte olan modernle^ne gayretler nin bugün arzu ettiçimiz düzcye varamamış olmasının başlıca scbebi nrta öçretimde memleketim zın bün.^'esine uyfun gelecek temi isahetle seeememi} olmamız biiyiik ölçüde rol nyııamı;tır.» Parlâmenter (Bastarafi 1 ineJ Sahlfede yer almaktadır: «Türkiye Büyük Millet Meclis üyelerinin ödeneklerinin »ylık tutarı, devlet memurlan kınunu ile tesbit olunan en yüksek fös terge tutarıdır.» Anayasanın, Parlamento üyele rinin ödenek ve yolluklan hak kmdaki 82. maddesinde ise, hatırlanacağı gibi bir degişiklik ya pümış ve «T.B.M.M. üyelerinin aylık ve ödeneklerine h«r ne surette olnrsa olsun yapılacak zam ve ilâveler, ancak bu zam ve ılaveleri talrip eden milletvekili tenel seçimlerinden sonra nysula nır» şeklindeki son fıkra çıkar tılmıştır. Aynca, birinci fıkrada ki «Birinci derecedeki devlel memurtmun aylıjı» ifadesi de «en yüksek dereceli devlet memurunun aylığı» şeklinde değış tirilmiştir. 40 Devlet Başkani (Hastarah I. savfada; kendi portresini taşıyan tsfahan yün halısı armagan edilecektir. Törenlerin yapılacağı tarihl kalmtılar daha şimdiden «yasak bölje» olarak ilân edilmiş ve Devlet Başkanlannın tcalacaklan özel çadırlann bulunduğu bölgeye izinsiz girecekler için «Fas Krallığındaki törende oldnğu cibi» bir olaym olmasını önlemek üzere güvenlik kuvvetlerine «vnr emri» verilmlştir. kanı Yahya Han. Tahran'a 24 sa atlik bir ziyarette bulunmuştur Dün akşam ülkesine dönen Yah ya Han, Şah'ın arabuluculugu ko nusunda bir görüşrae yapmıştır «Çayan Dâvası» (Bastarafı 1 toci Sahifcde his yaptıracağını, bu bakımdan sanıklarm devamlı olarak oturdukları verlerin değiştirilmesini istemiştir Bunun üzerine duruşma yargıcı «Dinlenile. cek olan sahillere şu veya bn sekilde ifade veriniı diye talimatta bnlunulmuş mudur? BSy. le bir haber aldınız mı?» diye sormuş ve istejH reddetmiştir. Daha sonra banka soygununda kullanılan taksinin şoförü Fazh Apay dinlenmiş. üç kişinin ağzına, burnuna eter döküp bezle tıkadıklarmı. kendisin bağlayanlardan ikisini tanıyabileceğini söylemiştir. Yargıcın sorusu üzerine tanık. sanıklardan hiçbirini tanıyamamıştır Tanık, Oktay Etiman ve Hüseyin Cevahir'e ait iki fotoğraftan da bir teşhis yapamamıştır Bu arada Ulaş Bardakçı, söz alsıak. «Rus Belçikası ne biçim bir silâhtır. tanık daha önce furmüş mü? Bu sözün aynen zapta goçrnesini istiyorum» ricmiştir. Tanık. o tarihte bu s i . lâhların tjazetelerde yayınlandıpını ve kendi^ine çeküen silah rfa onlara benzettiğini söylemiştir. Ankara Ziraat Bankası Küçük esat Şubesindc odacılık yapan Mevlut Aydemır, kesin bir teşhis yapamamış. banka memuresi Ümran Eryıldız da, «12 Şu. bat çünü birden (Eller yukan, gözler a.şağı) diye bir ses duy. dum. înanmadım. Hattâ Müdire hanım hu sırada 'Hangisini yapalım. şa^ırdıkl dedi. Dışardan gelen şahıslardan birinde iki tabanca vardı. Bankada müş teri olarak bulunan Teğmenin silâhını üç soyguncudan ortada ol«n aldı» demiştir. Bu sırada. l'laş Bardakçı y i . ne söz almış, «Şu aııda kamu laştırmaya iştirak edenlerden huzurunuzda bir tek ben varım. Bizim yanıınızda bulunan Mahir Çayan dejil, Oktay Etiman'dı» rfemiştir. Ösleden sonra dinlenen t a . nıklardan Cahit Baharlı, soygundan sonra çizdi§i iki resmi yarqıca vermiş ve «Bana fotof. raflar sösterildi. ama ben bunları tanıvamadım. Te^men tabaneasını alan soyçunculara (Tabancamı bırakın) dedi» demiş, yalnızca Oktay Etiman ve Hüseyin Çevahir'in fotoğrafları için «Benziyor» diye konuşmuştur. Salman Kaya'nın (Bastarafı l. layfada) Çihan Alptekin, Osman Bahadır, Yavuz Yıldırım, Hasan Yalçın ve Salman Kaya'nın dün yapılan duruşmasıno*a ilk oiarak ifade veren tanık, Akbank S e lâmiçeşme Şubesi memurlanndan Ünal Şenyol olayı anlatmı.ş. fakat duruşmada bulunan samklardan hiçbirini tanıyamamıştır. Daha sonra dinlenen tanık Ümit Birkala Emniyette, Salman Kaya'yı teşhis edemediğini söylemiştir. Durujma yargıcı Albay Fahrettin Kibritçioğlu, Birkala'nın Emniyette verdiği ifade ile mahkemede verdiği ifade arasında büyük farklar olduğunu belirterek tanıga Emniyet Müdürlügünde Salman Kaya'yı tanıdı£ına dair «teşhis zaptı» ım/aladığır.ı söylemiştir. Albay Kibritçioglu'nun bu uyarması üzerine tanık bu zaptı kabul etmedigini belirterek, «Ben Emniyette de tanımadıiımı söylemi.ştim. Ama onlar istedikleri gibi zapta geçip ban» imzalattılar» demiştir. Bütun tanıklar Salman Kayanın kendilerine Emniyet Müdürlüğünde bir paravananın ar. kasından gösterildigini ve bu sırad'a sanıjın çok bitkin bir durumda olduğunu da söylemiş lerdir. Yareıç Kıbritçioslu. tanıkların bu ifadelerinden sonra, sanığın. «tlerde telâfisi gayri kabil mağduriyetine mevdan v e . rilmemesi yönünden tahlivesine» karar vermiştir. Yargıç sanıkların üniversite sınavları dolayısıyla duruşmadan da vareste tutulmalan talebine gelecek cel serfe karar verecektir. Duruşma 29 EylüTe ertelenmiştir. tekin Sangül. sorjrusu sırasınds, • Nur Cemiyeti diye bir cemiyet yoktur» demiçtir. Askeri Savcı Nurettin Soyer'in «Şeriattan ne anlarsınız?» sorusuna avukat Sangül, «Şeriattan »nladığım mftnâ. din ve islâmdır» karşılığını vermiştir. Mahkeme kunılu. Kur'an kur«ıı hocası fzzettin Özcn'in sorgusunu da yapmıştır. Sanık, 15 «cnellk memurum. Milletime vc vatanıma bajlıvım» demiştir. Bir başka sanık ise, toplantılarda n^rci'.luk ile ileili bir «ey konuşulmsrlığını iddia ermiç. «Tnplantılarda teokrntlk ve şeriat Hirzeni saycsine mâtuf herhangi hir telkinatta bulunulmamıştır» demiştir. Nurculuktan sanık Hi'"<?yin Çağ dır sorgusunda. nur kitaplarını propaganda amacı ile dağıtmadığını iddia etmiş. «Kahvelerde hoş vakit gecirecejnmize arkadn;lıırla toplanın N'ıır kitaplarını okuynrduk. Nur Cemivcti ile bir ilgim yoktıır» demi>tir. Mahkeme, diser sanıkların soreularının yapılması için duruşma vı bugüne erfelemi?tir. Dünyanm en büyük 2500 yıl önce Şiraz yakınlarında Büyük Küroş tarafından Pers împaratorluğunun kurulma sı nedeniyle, tran hükümeti. dün ya tarihinin en büyük kutlama törenini düzenlemeyi kararlaşhrmıştır. Aylardan berl hazırlıkları devam eden bu törene 40 dan fazla Devlet Başkanı. Kral ve Kraliçe katılacaktır. Devlet Baskanlan bir yandan törenleri izleyip eğlencelere katılacaklar, bir yandan da aralarındaki nnlaşmazlıklar için karşı karşıya gelme ve ikili görüşmeler yapma olanagını bulacaklardır. öme*in, Pakistan ve Hindistan Devlet Başkanlan kendi aralannda bir çadırda Rörüşürlerken. muhtemel olarak Mısır ve tsrail Devlet Başkanlan da bir başka çadırda kuş sütüne kadar donanmış masalar etrafında Orta Dogu sorununa çözüm arayacaklardır. Bu açıdan bakıldığında törenlerin dünya siyasal hayatında bazı önemli görüsmelere vol açBf>a*ı söyl«>nmektedir. Nitekim Pakistan Devlet Bas Özerklik «Arkadaşlar, biliyorsıınuz ki. Anayasamızda üniversitelerimizle ilgili 120 nci madde yeni bir şekil almaktadır. Millet Meclisinden geçmiştir. Senatomuzda hirinci görüşmesi dün sona ermiştir. 5 jfün sonra ikinci görüşmeKI yapılacaktır. Kuvvetle umuyoruz ki. şimdi yazılı olan seklîyle yürürlüfe girecektir. Bu yeni 120 nci maddede üniversite özerkliği muhafaza edilmistir. Üniver»ite özerklîğinin kaldırılması hiç hir zaman bahis konusu olmamış tır. Ancak üniversite özerkliğinin düzenlenmesi söz konusu olmustur. Ben ilk Anayasa değisikliklerini düşünmeye ve hazırlamava başladıjrırn zaman daima tekrar ettiğim gibi. Türkiye üniversiteleri hiç bir zaman Batı demokrasileri üniversitelerinden daha geri bir düzryde hir idare sistemi içine sokulmıyacaktır. Sokulması için hir zorımlıık da yoktur. Ancak. vine Batı demokrasilerinde oldııju gihî özerkliğin düzenler.mesi gerekliydi. Vniversiteler nzerktir ama Türkiye Cumhuriyeti üniversiteleridir. Devletten bağımsız değildir. Devleti teşkil eden unsurların belli haşlılarından. en rieeerlilerindendir. Ancak hir hukuk devletinrie sorumsuz hiç bir örçüt. hiç bir sahıs. hiç bir makam nlamıvacaeı için üniversite özerkliğinin de bn cörüş açısından düzenlenmesi: kanunla. yönünün. vnnteminin tesbit edilmcsi cerekmektevdi. Ru hakımdan veni 120 nci madde. üniversitelerimizin sercrk öTerkliiHne. bilimsel hiirrivetine hiç bir kısıtlama getirmiş tleğildir. Bu calısmalarımız e«nasmda hazırlıklarımız ilerlpdikçe snreceksiniz: Anavasamızda eski şekliyle devletin snzetimi ve denetimi zaten önenrülmüstü. Be'ki hu çÖ7etim ve dpnptim kannnla iyi düzenlenmemisti. anklıfca kavuşturulmaniıst! Bu şimdi sizler tarafından diizer.lenecek. «cıklığa kavuşturulacaktır.» Bâbıâlr efendisi Başbakan. Japonya'da 1860 yıl lannda okuryasar oranı yüzde 40 iken birçok çabalara rağmen bu oranın arttırılamadığınt. ancak daha sonra yapılan çeşftü incele melerde o günkü eğitimin bizdeki «Babıâli efendisi» tipleri g bi tiplerin meydana getirilmesin den başka bir işe yaramacüğırun anlaşıldığmı ve bu sistemden vazgeçilince okuryazar oranında büyiik çapta artış sağlandığını belirttikten sonra şöyle devam etmiştir: «Biz Cumhuriyet yıllarında eğitimi yaymak için çok uarr ler sarfetmişizdir, zaman zaman bunun anahtannı bulur pilıi ulmuşuzdur. Ama şu aııda dahi orta ösretimde büvük bir problemle karşı karsıya olduç'jmııza şüphe yoktur. Ejitimde eşitlik yöniinden, orta okullarımızda oku yan çocuklanınızın yüksek öçretimine devam edemedikleri takdirde. havata atıldıklan raman üretici olarak okullarda ne ö^r dikleri konusunun cevabı bakimiiidan çok şeyler yapınaça henüz ihtiyaç duyar haideyiz.» Yeni bir zam 657 sayıh Devlet Memurlan Kanununun 154. maddesi uyarınca. bu yıl için saptanan katsayı 7 olduğu için. Anayasanın 82. maddeMndeki rleğişiklikten sonra. parlamento üyelerine. ö . denek ve yolluklannı düzenleyen yeni bir kanun çıkartılıncaya kadar. birinci derecedeki devlet memurunun aylıSı olan 1000 cö'terge x 7 katsayı = 7000 üra (brüt> ödenek ve bu miktarm yarısı tutarındaki 3 bin 500 lira da (neO yolluk ödenmi? tir. Bu ödemeler yapılırken, 11eililer. Anayaüarfa yapılan degisiklikte eeçen «en yüksek dereceli devlet memurunun aylı. fcı» deviminin bir «tavan» olduğunu. hazırlanacak kanunda bıı deyim verine «birinci derecede. ki devlet nıemurn» deviminin kullanılma<;ının daha olası olduS»nu iddia etmislerdir. Bj ararfa. basında. parlamento üyelerinin ödenek ve yolluklarının Anayasa deaişikliğinden sonra 12 bin 500 liraya (brüt> çık'^Şı volundaki haberler de Mill?t Meoli=i Baskanı tarafından y a . lanlnnmıstır. G^rçekten de. Anayasa deSisikliâinden sonra. parlamento üveleri 4 bin 100 lira ödenek ve n»t 3500 lira yolluk olmak ü z e . re ayda. net 7 bin 600 lira ala. gelmişlerdir. Bu arada tran Hükümetinin başına (4 Ç) harfi iş açmıştır. Bu (4 Ç) nin anlamı iki Çin ve Çu En Lay ile Çan Kay Şek'tir. tran Hü kümeti önce Milliyetçi Çin'i dolayısıyla Çan Kay Şek'i bu törenlere davet etmiş, o da kabu) et miştir. Bu kabul ise o zaman dünya kamuoyuna açıklanmıştı Ancak, geçen ay içinde İran. Tür kiye'nin hemen ardından Çin Halk Çumhurivetini tamvınra Çan Kay Şek'in bu törenlere ka tılmaması gibi bir durum ortay; çıkmıştır. Mao, dış seyahatlere gitmediği için yerine Başbakan Çu En Lay'm bu törenlere l mesi ihtimali belirmiştir. tran Hükümeti bu nedenle törenlere gelecek devlet adamlan listesin yeniden yayınlamakta bugün için güç duruma düşmüştür. Kenü; iki fÇ)'den, hangi (Ç)'nin ge lecegi belli değildir. İki Çin konusunda güçlük Portre halılar Soru önergesi verildi ANKARA, (a.aJ Ankara CHP Milletvekili Orhan Birgit, Hakan Duman. Mete Has ve Talip Aksoy'un kaçırılmalan vo fidvelerinin ödenmesi ile ilgili dâvada tanık olarak dinlenen Turan Çağlar'ın ifadesindeki hususlar doğru ise. bunlann sorumluian hakkında ne gibi islem vapıldığının îçişîeri Bakanı tarafından ce\Taplandırılmasını istemiştir. Bilindiği gibi, îstanbul (2) Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesinde ramk olarak dinlenen Turan Çağlar, «Fidyenin Etiler Çarşı durağmda teslim edileceğini. uara fidvecilerin eline eeçmeden 45 dakika önce Emniyete haber verdiğini. eğer tertihat alınmı« olsavdı. mutlaka vakalanmaları cerektitini» söylemişti. Birgıt, «Tanık Çaçlar'ın hu iddiası, asaviş ve güvenlijci vnk eden olarlart dotrurma ve biivütme bakımından. sorumlu kımselerin davranışlannı tesbit açısın dan son derece önemlidir» demekte, Çağlar'ın ihbarı kime vaptığını. ihbar üzerine ne gibi tertibat almdığmı. ihbann ne şpkilde değerlendirildiğinl. )1 giliîerin bu durumdan ne sekild haberdar edildiklerini. şayet hs berdar edilmemişlerse, ihmal y da kasıt neticesi mi olduğunsormaktadır. Kavram anlaşmazlığı Millî Eğitim Bakanlığmın e6itim konusunda çeşitli komisyor.!arı aracılığıyla reform çaiısma lan yaotığını beürten Başbakan Prof. Dr. Nihat Erim. Atatürkçülük uzerine bir kavram anlaşmazhğı olduğtınu, bir aşıvı uçtan digerine kadar herkesin Atatürkçülük üzerine söz söylediğini işaret ettikten sonra casrılmasma rağmen tstanbul Üniversitesinden bir temsilci gei memiş olmasından duydugu üzüntüyü dile getırerek sözlerini şöyle tamamlamıştır:: «Bu kanun yapılacaktır. En kısa zamanda yürüriüğe knnacak tır. Çünkü. eecikmeye Türkive'nin artık tahammülü voktnr. t niversiteleriıniz dünyanm pn ileri üniversiteleri şeklinde veııiden düzenlenecektir. Bir düzon içinde bilimsel araştırmalanna devam edecektir. Sizin işinize hiç kimse karışmayacaktır. Kcn di sörevinizi kendi vetkinizi. ken di sorumluluğıtnuzu kendiniz teshit edeceksiniz. Bizler hükiimet olarak. parlamento olaral; ancak sizlere hizmet etmekten zevk alacağız. Ve sizlere srere»i cibi hizmet edebilirsek kendimizi sorumluluçumıızun gereğini yapmış sayacağız.» Yolluk tutan Iki Senato idare âmiri tarafın dan hazırlanan yeni kanun tek. lifinde ise «TBMM üyelerinin ödeneklerinin aylık tutan rn yüksek devlet memnrnnnn a l . makta olduiu miktar* e ş i t t i n ifarirsi yer almaktadır. Böylece, 1 savıh Kanunun 1. maddesinin İaı Hkj(»çkH «en yfiksrk ( ö se t r t ı m . n ı esas alırken, peti* u'pn degişiklikte «en yüksek dereceli devlet memurnnun a l . makta oldugn miktar» deyimi kuHanılmaktariır. En yüksek dereceli devlet me murunun almakta olduğu aylık miktarı 1000 gösterge + 200'ün katsaja olan 7 ile çarpmca bulunan miktardır ki bu da 8 bin dört yüz liradır. Parlamento üye lerinin yolluklan bu ödenegin yarısı tutannda ve net olarak verilmekte, bu durumda yolluk miktarı da 3 bin 500 liradaa 4 bin 200 liraya çıkmaktadır. Böylece getirilen teklıf aynen kanunlaştığı takdirde. Pariamento üyelerinin aylıklarının brüt miktannda iki bin yüz liralık bir artış olacaktır. Bilim hürriyeti Üniversite özerkliğini ve bilim hürriyetini barı kişilerin koyfi bir çckilde istetükîei'i istikâmetlere yri neltmek amacıyla kullanma eğiii mini gecen üniversite olaylarınHa Bösterdiklerini belirten Erim. Bstı iilkelerinin öffienci hareketlerindcn sonra yeni kanun'.ar çıkarttık larını hatırlattıktan sonra şöyle konuşmuştur: «t'niversiteler her memiekette oldımı gibi buaün Türkiyede He Türkiyenin kalkınmasmda. ecitimde beyindirlcr, Türkiyenin (Ba;tarafi I Inci Salıifrde) da yüzde j.t> olarak tesbit cdil. miştir. Sanayi sektöründeki g e . lışme (sanayi Reliıleri art.şı) 1969 yıhnda yüzde 9.4 iken 1H70 yılında yüzde 5,8 bir va\aslanıa ile yüzde 3,6'ya düsmüstür. Sabit sermaye yatırımlarındaki yavaslama yüzde 5.1, ozel sek. tör yatırımlarındaki gelişmede ise artış hızı 1969 yılında yüzde 13,6°dan 19'f) vılında vüzde I.H'a inmistir. Kamu sektoründeki durum da aynı sekilde yatırım eelişmesi bakımından 1969 yılı ile 1970 yılı arasındaki yavaşlama yüzde 4.6 olarak tesbit edilmiştir. Aynı sekilde istihdamdaki jelişme hızında da yavaşlama olmus. bu da rakam olaraU yüzde 0,7 olarak ortaya çıkmıştır.» Ertan. ayrıea devalüa=yordan eereği gîbi yaraı lan!İamad;ği".ı belirterek. «Bu durum ekonomimizin dar boğazlarda oldusu eerçcğini ortaya koymaktadır. Türkiye'nin Ortak Pazar üyesi oldu^u bir dönemde yüzde 7'niıı altındaki gelisme hızı mcnılcke. tin ekonomisini çıkmaza sokar» den.iştir. Tedbirler İstanbul Sanayi Odası Bajkanı Ertuğrul Soysal, çeşitli ekonomik sorunlara da değindikten sonra. tedbirler konusunda şunlan söylemiştir: «1971 Martından sonra Türkiyoyi yönetim sorumluluğunu üstü ne alan hükümetimizin politik vc aııayasal alanda son derece olıımlu tutum ve politikasına rağmen. dıs ekonomik işlerindeki aceleci ve öfkeli kararlar durjrunluğıı arttırdığı îibi. sonucu mutlaka dönüş olan inatlı ve birbiri ile ters düşen uygulamalan özellikle özel sektör yatırımlarını ve tüm ihracatı olumsuz yola sokmuştur. Hükümet, iş hayatına, müteşebbislere ve sanayicilere (fiiven ve gayret verecek bir tutumun içine girmeli. sözleriyle ve uygulamalan ile bu politikasını çüçlendirmelidir. L nııtulmamalnlır ki, bütiin dünya iilkeleri yatırımlar için akla şelmiyen teşvik tedbirleri nysulamaktadır. Dış ticaret düzeni devletin yönetim ve kontrolünde kalmakla beraber çalışır hale konmalıdır. Mamul ilıracı her yönnyle teşvik edilmelidir. Bu konuda hasislik, haziııe menfaati eibi kavramlar tarihe karışmıştır. Vergi kaçakçılığı mutlaka önlenınelidir. Tahsis dafıtmada. versi ödeme ne kadar mükâfat görülse yeridir. Aynca, devlet verei mevzuatım Ortak Pazara yaklaştırmalı ve uvçulamalanndaıı verşri kazasına kadar sevimli ve mükellefe vardımo bir düzen şretirilmelidir. Durçunluğu giderip 1971 yılını da 1970 jjibi heba olmaktan kurtaracak âcil tedbirleri almada hükümet çecikmemelidir. Bnnun yanında özel sektör müteşebbislerinin de sorumluluklarını almalan çerekir.» Teklifin diğer yönleri 657 sayıh Devlet Memurlan Ka nununun 236. maddesıne bağlı olarak 27 Ocak 1962 tarih ve 1 sayıh kanunun 1. maddesini, Anayasanın 82. maddesindeki değışikliğe paralel olarak aeğîştırmek amacmı güttüğü, gerekçesin ce öne sürülen kanun teklifi. ayrıca, üyelere verilen yollukla'a «Hiçbir surette haciz konimaz» hükmünü getirmekte, bir «Ek j e çici madde» ile de, TBMM üyelerine 1400 sayıh kanunla verılmiş olan avanslarm, «657 sayılı Devlet Memurlan Kanununa göre 1 Mart 1970 tarihinden itiharcn alacaklı bulundukları ödenek ve yolluklardan kesilmesi» öngönilmektedir. Ek geçici maddenin ikinci fıkrası ise aynen şöyledir: «Avaıısın ödenefe müteâllik olan kısmının vergisi de bu mahsup yapılırken kesilir.» Bu sekilde Parlamento üyelerinin aylık ödenek ve yolluklan bir yandan arttırılırken, Anayasa Mahkemesinin iptâl kararmdan sonra, ayhklarını alamadıkları sü re içinde aldıkları toplu avans öde meleri de kolaylaştırılmakta, geti rilen kanun teklifinin hükümleri şimdiye kadar 10 bin 500 (briit* li ra üzerinden aylık aldıkları gözönünde tutularak alacaklı oldukları kabul edilmekte ve avanslarm bu alacaklanndan düşülmesi böylece de ödenek ve yolluklarında bir eksilme olmaması sağlanmaktadır. Kanun teklifi hakkında bilgi al mak için kendileriyle görüştüğümüz iki Senato idare âmiri, bir açıklama yapmaktan kaçınmıslar dır. Yusuf Ziya Ayrım, bilgi vere miyecegini kesinlikle belirtirken tabii senatör Muzaffer Yurdakuler de, Mcmleketin bugünkü ortanıında, neden bu gibi konularla uğraşıyorsunuz> şeklinde konuşmuştur. Sosyal demokrasi Ertan'ın konuşmasmdan so^ra. söz alan tstanbul Sanayi Oriası Başkanı Ertuğrul Soysal, Türkiye'nin sosyai demokrasi içinde gehseceğini, 5 1 0 yıl öncesir.in özlemini yaşayanlann yanıldığır.ı söyleverek, «Türkiye bir kılık değiştirme durumun(ladır. Sosyal adalet hâlâ tartı. şılır bir koııu olmaktan çıknıa. mıştır. Büyük şehirler ile köyler arasındaki uçurum ile var. lıklı kişiler ile fakirler arasındaki büyük fark. yani yüz yıl öncesinin yasamını süren halkııı Türkiye'de bulunması bizi toplumda yeni rejim aramaya yn. neltmistir. Bu nedenle de bili. nen büyük patlamalar olmuş ve hu cenneti sazda ve solda arama çabalan çörülmüstür» d e . mistir. Soysa! daha sonra anarşik olaylara da değmerek, iş adamlarının bu dönemde özel detektifler tuttuğunu ve bedbinlik içinde bulunduklannı söyliyerek, şöyle konuşmuştur: «İnsanların kaçırüıp. hombaların patladığı üniversitelerin dchşet saçtı|ı aylarda Türk ekonomisinrien yatırım vc iş beklenmezdi. Bu vöndcıı vatırımlar ve is hacmini frenliyen önemli bir faktör olarak Türk toplumuKiın sosyal bünyesindeki bu olayları zikretmek zorunluğunda Dünya halıcılığının kalbi olan tsfahan'daki Güzel Sanatlar Akademesinde ünlü ustalann gözetiminde, aylardır degerb hahlar dokunmaktadır. (82.5X60 cnı) öl çüsünde, her santimetre karesinde 121 ilmik bulunan ve ince yün den dokunan bu Isfahan hahları îran Şahı Rıza Pehlevi tarafın;ian konuk devlet başkanlarına arnıa ğan edilecektir. Bu halıların 07e!li»i herbirinde bu devlet başkanlarının Persepolis kalıntıları önünde kendilerini gösteren birer (Baştaraft I. savfada; portreleri oluşudur. rin isabetsiz yerlere müracaat eCumhurbaskanı Çevdet S u derek dışarıda kalmamalan ıv:r>. ray'a armağan edilecek çok debu yü. her fakültenin kaç puan ğerli ve renkli halı tamamlaııalmış öğrencileri kahul edecıSimış olup. Tahran Güzel Sanatni de önümüzdeki aünlercie tes lar Akademisindeki sergi salobit edeceklerini belirterek şöyr.una almmıştir. Bu halıların le devam etmiştir. herbiri beş ayda dokunduğu Bu yıl her Fakülte için limitve bır eşi daha olmadısı İÇİn ler tesbit edilecck ve öğrencilerin herhangi bir değer biçilememek girmclcrine imkâıı olmuyan hötedir. lünılere müracaat cderek dışarıda Torer.lerin yapılscağı «PersekaJmaları önlenecektir. Her fakül polis» kalıntıları tamamen a?ketenin kaç puan almış öğrenciyi ri kordon altına alınmış ve geçkabul edeceğini. dilekçe verme tatiğimiz hafta başından bu yana rihine kadar tesbit ederek açıkla«ya«ak bölee» olarak ilân edi 1 yacağız.. miştir. Burada Devlet BaşkanÜniversiteye girecek lise mezun lan için kurulan çadırlann, delan, tstanbul'da Belediye Sarayığil yanına yaklaşmak. civannnın arkasmdaki Ankaravi Medre daki tepelerden teleobjektifle sesindeki kayıt bürosuna, diğer dahi fotoğraf çekmek yasaklançehirlerdeki öğrenciler ise. Ankamıştır. Bu çarfırlı bölgeye Şah'ın ra, Izmir, Eskişehir, Adana, Erzuemri olmadan hiç kimse giremerum, Trabzon gibi büyük şehirmektedir. Hattâ Başbakan Hülerde açılacak kayıt bürolarına veyda'ya bile izin verilmediği müracaat edebilecekler. esas kayıt söylenmektedir. lar ise. haftanın ilk üç gününde Devlet Başkanlan ile berabeyapılacaktır. rindeki yetkililerin kalacağı bu çadırlarda her türlii havalandır'Devlet Güzel Sanatlar Akade» ma. ısıtma" tesisleri ile çesilli misi Başkanliğı • • 19?M»72 eftrs' dinlenrn?!'<«alışmar'v% foplahtı 1 tim yılında. Akademiye girmes odaları bulunmaktadır. Saatte isteyen lise mezunlarının ünı200 km. hızla esen riizgâra karversitelerarası giriş sınavlarında şı direnci olan bu çadırların 300 fen puanı almalan ve 6 E15 20 yıl dayanıklı olrfuğu ilekim'de Akademide yapılacak ori süriilmektedir. lan resim smavında başan göstermeleri gerektiğini açıklamıştır. Çadırlardan biri tam teşekResim sınavına katılmak İsteküllu bir hastane durumuna ş o . yen ötrenciler, aday kayıtlarım kulmuştur. Büyük otaS denüen 2030 Eylül tarihlerinde ve sant en büyük çadır ise tran tmpa912.00 arasında yaptırabilecekratoru Rıza Pehlevi i!e tmparalerdir. toriçe Farah'a ayrılmıştır. ÇaLise mezunlarının aday ögren dırlar, törenlerden sonra bir ci olabilmeleri için, şu puanlan Frar.sız kıılübü tarafırdan tran' almış olmaları gerekmekıedır: ria turİMik amaçla kullanılacakYüksek Mimariık Bölümü: Atır. ğırlıklı fen puanı 300. Yüksek Tnrcnler boyunca burada büResim Bölümü: Ağırlıklı fen yük güvenlik tedbirleri alınacapuanı 300, ağırlıklı toplam puan ğı anlaşılmaktadır. Persepolis 240, Heykel: Ağırlıklı fen puanı voresindeki sıkı askeri kordon 300, ağırlıklı toplam puan 275, aitında daha şimdiden tnrenleDekoratif Sanatlar: Ağırlıklı fen rin çeşith provaları yapılmakta puanı 300, ağırlıklı toplam puan dır. Provalara, yerli ve yabancı 280. hiçbir »azetecî alınmamaktadır. Bölümlere alınacak öğrenci saTrirenlerde Türkiye'yi Mehter yısı ise şöyledir: Takımı temsil edecektir. Yüksek Mimarlık: 60 (yabancı Birkaç cün sonra Şah'm bizuyruklu 3) zat kendişirin törenlerin başaResim: 40 (yabancı uyruklu 2) rısı icin bu provaları izieyeceüi Heykel: 10 (yabancı uyruklu 1) ve konuk devlet adamlarının Dekoratif Sanatlar: 50 (yabanka!aca*ı çadırları denet!eveceji cı uyruklu 3). ösrenilmiş, ancak bu durum cfahi verli basına açıklanmamıstır. İranlı vetkililer «Kırkdan faz la devlet adamımn geleceği Persepolis'te RÜvenlik tedbirlerinin alınması olağandır» demekte dirler. Ancak. yabancı eözlemciler tse. «Tedbirlerin olaçanüv tü olduğunu ve bunun Fas'dn ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kral Rasan'a karşı girişüen evAtatürk Akademisinin kurullem ffibi bir eylemden va da ko ması hakkındaki kanun tasarısı nuk devlet haşkanlarına karş) Bakanhklara gönderüerek göPakistan'da Polonva Cumhurhaş rüşleri ahnmıştır. kam'nın ziyaretinde olduğu Bibi Tasan, şimdi de üniversitelebir olaydan İran vetkililerinin rin görüşleri alındıktan sonra çekindiğini» söylemektedirler kanunlaşmak üzere meclislere Bir komando birliği tarafınsevkedilecektir. dan çevrilen bu bölgede adım SUrelı olarak üniversitelere başına makinalı tufekli îran asgönderilen Atatürk Akademisi kerlerine rastlanmaktadır. kuruluş kanunu tasansı en kısa zamanda meclislere sevkedilecek ve önümüzdeki yasama dönemm de kanunlaşacaktır. 270 ve daha çok TİP'li sanıklar ANKARA, (a.a.T.H.A.) Mün fesih T.İ.P. eski Genel Başkanı Behice Boran ile 19 arkadaşımn 3 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesindeki duruşmalarına dün de devam edilmiştir. Tutuklu olmadığı Içln talebl kabul edilerek bundan sonraki duruşmalardan vareste tutulan sanık Hüseyin özsahin sorgusun da, T.İ.P. in 4. büyük kongresine Malatya delegesi olarak katıldıgını, bu konuşmasında Doğudaki komandoların yaptıkları baskınlardan bahsettiğint ifade ederek, «Hükümet komiserlerl kongreye maksath felmiş olacaklar ki, bizi buraya eetlrdiler. Ben sadece bu baskınlar varit ise, bizim birlik ve beraberliğimiz bozulur, dedim» demiştir. Sanık Osman Sakalsız tse. Askeri Savcı tarafından hazırlanan ifadenin «Faşist bir ideolo.iînin mahsulü» olduğunu öne sUrmUs, «T.t.P. üyrsi olmakla iftihar ediyorum. t.şç» smıfı T.t.P. ! kıırmakla sosvalist aydınlara ve emeğiyle geçinen vurtseverlere bir çatı aitında hirlesme imkânı vermiştir» demiştir. Yine samklardan Adfl özkol, Türkiye Gizli Komünist Parttsivle bir ilgileri olmadıgını söylemiş, T.t.P. in vüzde vüz milU. bagımsız, bansçı bir dış politika talep ettiâini bildirmiştir. Kamulaştırma Tamğın bu sözleri üzerine Mahir Çayan, «Buraya pelen tanıklar şartlandırılmıstır» demiş, Yargıç da «Yani tanıklara talimat mı verlliyor, denıek istiyorsun?» diye sormuştur. Çayan da «Ben bu mabkemede olan herşeyden şüpheleniyorum» cevabını vermiştir. • .. Tanık banka veznedarı Halis Sekan da. «Soygıından sonra bana gösterilen fotoğraflarda Sinan Cempil, Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan'ı tammıştım» demiş, Mahir Çayan'ı da üç kişiden biri olarak göstermiştir. Bu arada Kâmil Dede söz alarak, «İş Bankası Şubesinin kamulaştırılması.» şeklinde söz edince, Yargıç, «Kamıılaştırnıa, Aııayasal hir kelimedir. Bu işlemi bazı kuruluşlar yapabilir. Sizin yaptıjınız soygun ve gasptır» demiştir. Salondaki dinleyicilerden biri «Bra vo» diye bağırmca. sanık avııkatlanndan Necdet Sağır. «Bu dinleyici saloııdan çıkarılmahdır. Aksi halde bıırayı terkederim» demiştir. Bunun üzerine Yargıç, dinleyicileri ikâz etmiştir. Olaylann ardmdak (Bastarafı 1 bıci Sahifede bos zamanlarını yararlı bir biçimde de|erlendirmenin ko şullarını talep ediyordu. t> 1968'lerin üntversitede reform isteyen ilk hareketle. ri içinde bu masnm istekler yer alıyordn. Oysa, zamanın serek üniversite yönetimi, gerekse siyasal yönetimi bütün isteklere knlak tıkamakla inanılmaz ve anlaşılmaz biı tutum gösteriyor, istekler ise çiderek bir eyleme dönüsüyordu. Bugünkü noktadan ge. rilere dojtru baktıiımızda. durnmu daha iyi değerlendirehiliyor. savsaklanmıs ve geciktirilmiş hattâ hiç el atıl. mamıs bir üniversite reformunun, diğer eelişmelerle birlikte Türkiye'yi ncrelere kadar çetirdigini daba iyi anlıyoruz. C'niversite reformuna, o günlerin belirtilen ihtıyaçlarını ve ilerisini kapsayan hir görüs açısı ile yine o günlerde başlanmış olsa idi, acısını ulusca fördüğümüz son bunalımların etkisini bugiin kusknsuz bu derecede yasamış olmayacaktık. t'niversite reformn çalış. malarının dün baslayan grop toplantısı ile bn hayati reformun ele aiındığı fündc. geç. misin bn karanlık görüntüsünü hatırlamakta znrnnlulok vardır. Reform çalışmalanna başlanırken Sayın Başbaka. nin yaptığı konnşma, bn konunnn ne kadar âcil bir nitc. lik eösterdiiini açıklaması bakımından da önemlidir. Sayın Erim. üniversitelerimizin hu seneyi de geçirmeden behemehal reforma kavusmos olması lâzım geldiğini Hükümet olarak zarnret saydıkla. rını belirtmekle. konunun bnem ve âeil niteligini ortaya kovmus olmaktadır. Üniversite reformunnn eerçekten de bn ülkenin diŞer sornnları arasındaki niteliji ve yeri dolayısiyle başka önemi vardır. Bn önemi dolayısiyle üniversite reformunun gcciktirilecek hir vanı buluntnadığı eibi ülkenin de buna artık tahammülü yoktur. • **• . Akademide Çadır hastane Aren'in durumu Daha sonra duruşma hâkimi Süha Tmurhan. sanık Prof. Sadun Aren'in sıhhl durumu konusunda Gülhane Asker! Tıp Akademisi Başkanlığından gelen bir yazıyı okumu«tur. Raporda, Aren'in 3 av süreyle istirahat etme<! ve divet yapması gerektiği belirtilmektedir. Sanık avukatlan, Aren'in evinde daha 1>1 tedavi göreceginl beürtmişler. esasen raporda ileri sürülen diyet reiiminin hastahanelerde uygtılanmasının zorunluğundan bahsederek tahlivesini istemişlerdir. Mahkeme heveti. Aren'in hastahanede mi. voksa evinde mi fedavi edilmesl konusıında Mevki Ha^tahanesi Ba?tabipliğine yazı yazılmasma ve ?elecek cevaba göre talpolprin mü zakeresine karar vermiştir. Öğleden sonra sorgulan v a . pılan Yalçın Cerit ile Nejat Ökten, Savcının iddialarını reıidetmiştir. Durusma. buçune bırakılmıştır. Kır kahvesi mi? Yargıç, duruşmaya geç gelen avukat Yılmaz Dereli'ye, «Burası kır kahvesi değil» deyince, Dereli, «Siz bövle kabul ediyorsanız. ber.i dışarı çıkarın. Buraya cübbemi giymiş olarak geldiğim halde siz burasını kır kahvesi olarak adlandırıyorsunuz» cevabını vermiştir. Yargıç, bu sözlere «Burası Askerî Mahkeme, öyle istediğiniz saatte gelemezsiniz» demiştir. Daha sonra bankadaki soygunda tabancası ahnan Teğmen Necdet Zincirkıran, tabancasının nasıl alındığını anlatmış ve «Tabancamı almamalannı söyledim. (Merak etme vereceğizl dediler. t ç ü birden geri geri çıkarlarken ceplerindeıı bir şey çıkardılar. tabancam zannettim. Bir kutu bıraktılar ve (Dokumırsanız patlar, uçarsınız^ dediler. Veznedarın silâhını kapıp koştum, ama yetişemedim» demiş, yalnız Hüseyin Cevahir'in fotoğraflarını tanıyabilmiştir. Teğmenin tanıkhğmdan sonra söz alan Mahir Çayan, «Ben solağım. Tanık Teğmenin ifadesinde ortadaki şahsm ben olmadığım kesinleşmiştir. Teğmenin elinden silâhını Oktay Etiman almıştır. Burada diğer tanıklann yalan söylediği böylece ortaya çıkmıştır» demiştir. Atatürk Akademisi ile ilgili tasarı Üniversitelere gönderiliyor Nurculuk samklan İZMİR. (Cumhuriyet Ege Biirosıı) Nurculuk olayından sanık 53 kişinin yargılanmasına dün de Sıkıyönetim Mahkemesinde devam edilmiş. 7 sanıâın sorgusu tamamlanmıstır. Sanıklar. Savcınm iddianamesinin hayaiî olduğunu. nurculuk propagandası yap madıklarını iddia etmislerdir. Nurculuktan sanık Avukat Gül. Başbakan (Baştararı l. sayfada) çaş, Başbakan Ekonomik İşler Yardımcısı Attilâ Karaosmanoğ. lu. Millî Savunma Bakanı Ferit Melen, tmar ve tskân Bakanı Selâhattin Babüroğlu ile Köy îşleri Bakanı Çevdet Aykan refakat edeceklerdir. Başbakan Erim, Diyarbakır' dan helikopterle Bingöl'e geçe. cek, burada devam etmekte olan çalışmalan inceledikten son. ra akşam Ankara'ya dönecektir. Av. Kupalannda (Bastarafı Spor'da) Sosnewiec (Polonya) : 4 Atvidaberg (Isveç) :3 Kızılyıldız (Yuçoslıvy») : 7 . Komloi (Macar) : t Dinamo (Arnavutluk) : 1 . J Austria (Viyana) : 1 Corç Hibanians (Irlanda) : t Gladboch (Almanya) : 3 ; Limerick (trlanda) : 0 T o . rino (İtalva) : 1 Jüventüs (ttalya) : 6 Mar. «e (Malta) : 0 Zeleznicar (Ynsoslavya) : 3 F.C. Brogrs (Fransa) :0 Patlayıcı madde bulunduran 5 Yunanlı öğrenci Roma'da tuluklandı Gtivas (Bastarafı 1. sayfada) hem ABD ve hem de SSÇB tarafından desteklenen bir devletin başında bulunmayı kabul etmez. Şayet, Aiakarios'un veteri kadar şerefi varsa. siyaseti kendi arzusu ile bırakır. luııın va> parsa. sadece Kıhrıs'a değil Fakat Hellenizm'e de büyuk hizmet etmiş olur» demekteydl. Öte yandan Kıbrıs'ta vavınlan makta olan bazı Rumca gazeteler, Grivas'ın adaya gizlice eeldiğinın duyulması üzerine. G n vas lehinde ve Makarios aleyhinde genış çaph bır kampanyaya girişmişlerdır. Gözlemciler ise. Gnvas'ın adaya bızzat dönmesinm. Rumiar arasında Dır ıç savasa dahi yoı açabilecegını uade etmekte va bizzat Kıbrısh Rumiar da Oundan endışe e;mektedır!er. Bunun yanı sıra, aynı çevreler, Grivas'in adaya gelmesı ile. Kıbns'ın bağımsızhğı esasına dayanacak bir çözüm ımkânının da ortadan kaikacagmı kaydetmektedirler. Karabük'ün (Bastarafı 1. sayfada) Olay, Muharrem Sağlamcı'nın kuyumcu dükkânını açmamasıy!a meydana çıkmış, polisler dük kânın üst katında bulunan eve girdiklerinde milyoner kuvumcu5Ti boğazı kesilmiş bir durumda bulmuşlardır. İlk soruşturmada, Sağlamcı'nın yatağında uyurken boğazı kesiVmek suretiyle öldürüldüğü anlaşılmıştır. Meçhul katil veya katiller, daha sonra evin altındaki kuyumcu dükkânma geçerek burada bulunan bir kasayı açmışlar ve içinde bulunan mücevherler ile paralan almışlardır. Bildirıldiğine göre, üst katta bulunan ve şifreli olan bir kasa ise açılamamıştır. Ahnan para ve mücevher hak kında bir bilgi verilmemiştir. Maktülün aile efradının Safranbolu'da olduğu bir sırada meydana gelen olayla ilgili olarak Savcıhk soruşturması »ürdürülmektedır. ROMA, (a a) Kaldıkları e v . de, fazla miktard'a patlayıcı madde bulunduran 5 Yunanlı öğrenci dün. Roma Polisi tara. fından tutuklanmıştır. Polis, öğrencılerin kaldıkları evde yaptığı aramada, 21 dinamit çubuğu, 6 kg. tnt, bir karabina ve çeşitli fünyeler ele geçirmiştir. Yunanistan'daki rejime m u . halif oldukları ifadeleri sonunda meydana çıkan. öğrenciler, savcıya, evlerinde patlayıcı mari de bulunduğunu bilmediklerini f soylemışîerdır. i Öte yandan. 5 Yunanlı öğrencinin. Roma'daki Yunanistan Büyükelçiliğini havaya uçurmak üzere hazırlık yaptıkları, Roma'da yayınlanan «ll Giorna. le D'ttalia» gazeteci tarafından one surülmüstür. j i j | İki bizden (Bastarafı Spor Sayfasında) Nitekim, bir Gö'kmen'in girmesiyle takımm havası değişivermiş. işte beraberlik golömüzü de bu havada atıvermiştik. Şunu söyliyelim ki maçm sonucu asla sahadaki oyunun gerçek hakkı değildi. Rusya Şampiyonu olan ekipte sivrilen ve sahada zirveleşen bir futboicu yoktu, fakat kollektif ve modern futbolun nefis bir örneğini doyasıya sejTetmenin nıutluluğunu duydu, gerçek futbolseverler.. (Bastarafı Spor'da) Rus takımının fizik gücü ve futbol anlayışı o kadar yüksekti ki. bütün sahayı parsellemislerdi... Bu yüzden tüm Türkiye İş Bankası A.Ş. Top i toplann konuk ekipte toplanmoralman ağacı Şubesi dün hizmete sokul j ma?ı ev sahibini yıktı. muştur. Bu münasebetle düzenlenen törene, seçkin bir davetli Futbolun bir fert değil, fatopluluğu katılmıştır. İş Bankakat bir takım oyunu olduğunu, sımn aynca, Adana'da Adliye, takımda bir.iki kişinın klâs Cemalpaşa ve Eski Istasyon Şuhareketler yapmasının bir ma beleri de hizmete girmiştir. i nâ taşımadığını gördük. İş Bankası Topağacı Şubesi açıldı G. Saray alacağı ANKARA, (Cumhuriyet Biirnsu) Vatikan Bü>ükelçiliğı Sosyal tşler Müsteşarı, dün Kızılay Genel Başkanı Prof. Ergücîer'e Papa tarafından Burdur ve Bingöl felâketzedeleri için gönderüan 3 bin dolarlık çeki vermiştir Böylece Papalık, Burdur ve Bin göl deprem felâketzedelerine ikinci defa yardım yapmıştır. Vatikan, deprem bölgeleri için yeni bir bağış vaptı Grivas lehinde yayınlar «ÂLTIN Cumhuriyet Rejat Hamit Aziz Napolyon Zl Ayar Küiçe 14250 143. 322324. 203. 205. 155. 160. 150. 155. 21.30 21 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle