Katalog

SATFA :CUMHURİYET: :20 Hazirar» 1971 Başlarken B V IAZI dizimizde, 11 Mırt 1971 tarih ve 13775 sayılı Resmî Gsıetede yayımlanan kararoame ile ortaya çıkan likit nebati ya* ithali k o . nusunu, mill! yaf politikamız açısından, üretici yaşamını, çeşitli raporları, «anayieiltrin göriişlerini vermeye çahşacağız. Bilindtği gibi bo kararname ile soya, »yçieeği ve pamnk yağının ithalinden alınan yiizde 40 gümriik vergîsi kaldırılmıştır. Bu kararnameye gerekçe olarak yine Resmî Gazetede belirtildifi tibi, halen 660 kvraş olan margarin fiyatları. nı aynı düıeyde tutmak gösterilmiştir. Bu ithalat ve satıs sonnca dofacak zarar ise 1972 yılt devlet bfitçesinden ödene. eektir... Yapılan istatistiklere göre. likit nebati yağ ithali rtrrksiıdir bnrün içîn. Tetkili afızlarda hemen hemen aynı konnda birleçmişlerdir. Marga. rin fivatlannj aynı dâıeyde tntmak için, likit yajt ithali yerine kacakrılıgı önlemeyi bedef tntmak zerekmektedir. Çünkü, devalüasyon ile diinyada en ucnz marfarin catan iilke Türkiye olmustur... X» üretici ne alemdedir? Likit y a . ğı itbali ile üreticinin durtıran nolacaktır. Fiyatlar eski düzeyi kornyacak mıdır ayçiçeğinde? Ayçiçefi fireticisinin kazaacı nedir? Temeklerde hangi yag kullanılmaktadır. Ayçiçegini kaca aatar, ayçiçefi yağını, küs pecini kaça satırı alır? îşte biz, bunları anlatmaya çalışacajız 7 lira nerede, 140 kuruş nerede? ğin, üç yıl önce 140 kuruşa sattıkları ayçiçeğini, bugün yine aynı değere satmaktadırlar. Ya. ni Anadolunun tüm köylerinden farksız bir yaşam «ürmektedir Söve halkı... Bandırma'ya 40, Susurluk'a 20, Balıkesir'e 60 kilometre uzaklıktadır Söve. İlk bakışta zengin bir köy havasım vermekted"ir, Okulu, suyu, elektriği olan bir köy bu yörede parmakla gös terilecek kadar azdır. Ama biraz eşelerseniz, maskeyi kaldı. rırsınız tüm gerçekler dökülür ortaya... Göbel bucağı 5 kilometre ötededir. Göbel bucağında ortao. kul vardn. Ama Söve köyünden bu ortaokuls salt bir çocuk devam etmektedir. Sakın ilkokulu bitiren Söveli çocuklann Susur. luk'ta, Bandırma*d"a ve Balıkesir'de öğrenim gördüğünü sanmayın. Çünkü, köyün ortaokula giden tek çoeuğu muhtar Emce Karaduman'ın oğludur. O . nun akranları ise şu anda. sığır pfşinde koşmakta, yani çobanlık yapmaktadır. bitkisel, sınaî yağ taJejı tahminleri Yıllar 1967 1968 . 1969 1970 1971 1972 Gıda Sanayii U O toı • O 296,8 316,3 337.0 358,5 381.4 405.4 : Sanayi yafları 000 ton 77,6 ' 80,4 " • ^ 80.9 • 82.7 81.2 79.9 Toplam 000 ton 374,4 398,7 417,9 441.2 462.6 485.3 Köy çocuklan belirli bir yaşa kadar hep Jöyle gülünıserler ve nıuthı görunürler... Fa> kat bir yaşın ötesinde sorumluluk çeşitlcrini yavaş yavaş görup anlamalra başladıklannda mutluluk kayıplara kanşacak: tebessüm de üzüntüleriu sınırsızbğında eriyip gidecektir. asfaltına çıktıgımızda iyice yurfumluyoruz siyahı... Susurluk'a yağmurla birlikte giriyoruz... «DüşüJt tutulacak bir taban fiyat, sadece ayçiçeği üreticismı güç duruma sokmayacak, marsa rin, zeytinyağı ve nebatî yağlar piyasalarını da etkileyecektır. Ayçıçeği alanları bu nedenle daralacağından, margarin sanayü önemli yağ açığı ile karşı karşıya gelecektjr. Pamukyağı da aynı özelliği taşımaktadır. Çiğidin taban fiyatı da aynı kosullar içinde değerlendirilmeli,)!„„ dir. Ayçiçeği ve pamuk alanian daraldığı an, nebati yaglar i t hali ile karşı karşıya kahnacaktır. 1958, 1959. 1962, 1963, 1S64 yıllarında bu nedenle ithale gıdilmiştir.» S ÖVE köyüne yorgun bir akşam iniyordu. Yağmurlu, soğuk ve kirli bir akşam. Çocuklar yoksulluğun ortasinda, kır çiçekleri güzelliğinde ip gibi uzayıp gidiyorlardı... Muhtar Emce Karaduman, ak dişlerini göstererek, «Ne içeceniz bey» demeden çay ısmarlıyordu. Sonra üçiincü nevi cigarasım çıkarıyordu cebinden ve uzatıyordu. Yağnıur usul, usul toprağı ıslatıyordu. Balıkesir Bantfırma asfaltı nın Bursa ay:rımından 5.6 kilo. metre sonra sola saptımz mı toprak yol sizi ilk önce Göbei bucağına, sonra 50 hanelik Sove köyüne ulaştırır. Suyu, elektriği, camisi, okulu olan bir köydür Söve, Halkın geçimi ayçiçeği, buğday ve pancar tarımı ile hayvancıhktır... Yaşam koşuiları her geçen yıl biraz daha ağırlaşmakta, topÖVE'de hane başına yıllık rağın verimi düşmektedir Sögelir 15002000 lira arasınve'de. Kısaca, yoksulluk çckil. dadır. 10 kişi Almanya'da mez bir hal almaktadır. Örneişçi olarak çalışmaktadır. Mar S mara bölgeslnin ayçiçeği üreten tıim köylerinde oltfuğu gibi, 1 1 Mart 1971 tarih ve 13775 sayıiı Re*mi Gazetede yayımlanan kararnameden habersizdir. Yayımlanan kararnarne ils, «£60 kurnşluk margarin fiyatını arttırmadan 20 bin ton likit nebati yag ithali ve meydana gelecek zarann 440 sayılı kannnnn 24. maddesine göre 1972 devlet bütçesinden karşılanacağı» öngörülmektedir. Yani soya, ayçiçeği ve pamukyağının ithalinden alınan yüzde 40 gümrük verglsi kaldınlmıştır. 11 Mart 1971 tarihli kararna menin özetı budur... Acaba likirf yağı ithalınden gümrük vergisinin kaldınlmaı margarin fiyatlarını düşürecek mi, yoksa aynı düzeyde kalmasını mı sağlayacaktır? Bunun yani sıra margarin sıkıntısı giderılecek mi?... Ayrıca milli ya? politikamıza bir zarar gelecek mi?... Bu durum karşısında ay. çiçeği ve pamukyağı üreticileri güç duruma düşecek mi'.'... Bir rapor AG SORUNUILA ilgili ra. porları karıştınyorum. Ay. çiçeji ve pamukyağı konusunda tstanbul, Ankara. Ese Bolgesi, Adana, Bursa, Eskişehir ve Kayseri Sanayi Odalarının görüşü şöyle: Y Yarın: KAHREDEN RAKAMLAR Dünyanın en büyük monopolü ÜNÎA'nın en büyük monopollerinden biri bugün ülkemİ2de margarin sanayiini elinde tutmaktadır. Türkiye'de margarin üretiminin yüüde 80 i bu monopolün kurduğu fabnka tarafından çıkarılmaktadır. Geri kalan yüzde 20 üretina ise yerli sermayeye aittir. Margarin tüketimi bugün tanm sınıfınm dışında, orta sınu fın kullandıiı bir maddedir. Büyük şehirlerde tereyağının ve rir.i margarin almıştır dersek sanırız ters düşmeyiz. Tanm ke^iminde ise, zeytinyajı, ayçiçeği ve pamukyajı kullanılır yemeklerde. Marmara bölge<i. nin hemen hemen tüm kesinıi »yçıçeği kullanırken, Ege Bölge sinde zeytinyajı geçerlidir. Çukurova yöresirde pamukya|ı, Orta Anadolu'da ise donyağı ge. çerlidir. Doğu'ya doğru kayılırsa tereyagı sevilen yağdır... NHHHIIIIIIIHIIIIIIIIIIII •nttllNII DİSİ BOND D Muoııeı: Tahsin BERKANO 25 Gittim. Çantamda ilânlarla gazettleri bir bir dolasıım. Gariptir: Ben sadece para verip ilinj. mı baatırmak için pttigim halde, hikiyem bir hâdise yarattı ve bu sababki gazetelerio ilk sahifelerinde büyük puntolarla ve önemli bir baber balinde basıldı. Artık Türkiyede bir akrabam vsrsa benim sağ olduğumu duymamssına imkân olamıyacak sanıyorum. Adımın ve adresünin ya. zılmaousını istediğün re müracaatUrın gazete idArehanesine G. E. rfimuzuyla yapılmasını bildirdifün pek iyi oldu. Yoksa rabatınuz kaçacak, evjmiz yabancı meraklılarla dolacaktı. Şimdi artık beklemekten ba?k» bir $ey yapatnam. Kendime ^şıyorum. Bundan evrel o kadar helecanlı ve telâşlı olduğum halde tstanbula geldikten sonra bir akrabam olup olmaması beni fazla ilgilendirmiyor. Mademki artık Türkçeyi öfrendim ve dilfdijtim zaman doğdufum bo yerlere kolayca gelebilmek imkinına sjhibim, bundan öteye hiç bir şey o kadar önemli değil. Buııu diin gece sevgili Ancela'ya da söyledim. Boğaz sulanna karşı kahvelerimizi içiyorduk. Me.ziyet Hanımla Suna evde değillerdi. İkhniz de. yalnız olmaktan, beraber olmaktan mutlu idik. Fincanımı masaya bıraktıktan sonra ona sokulmustum. O da, kiiçiikken yaptıft gibi saçlarunı oksuyordu. İçimden taşan tatlı bir sesle: Ancela'cığım, dedim. Annemle babamı kaybettikten sonra sizi o kadar sabici bir ana ve baba gibi sevdim ki ikinci derecede akrabalanmı bulup bolmamak, fön geçtikçe, önemini kaybediyor ve sadece bir kapris oluyor. Meselâ bir teyze veya hala bulmaşum, yahut onların çocuklarını.. Bundan ne çtkacak? Bilmiyorum kızım. Sen o kadar tsttyordun ki bu dileğini yerine getirmek bizim için bir borç olmustu. Kimbilir, belld hero bir aile, hem de bir servet sahibi olursun. Ona biraz daha sokuldnm. Güifiyordum: Para komısunu bıralan. Sizin geliriniz bana yeter de artar bile. Esasen bir kaç sene sonra hayatımı kazanmay* da başlıyacağim. Bulacafınıı farzettiğim akrabalanmı sizden çob sevmeme imkân olmadığına ıçöre... O da jtüldu, elimi avuçları arasına aidı: Senin onları ne kadar seveceğini tahmin etmiyorum ama onların seni bizim sevdiğhnisdea (azls sevmelerinin imkinsız oldnğuna eminim. Bu sevgi konusu aramızda bitmiyen tükenmiyen bir konuşma kaynafıdır. Sık nk böylere birbirimize ilânı afk eder, bu sözlerin cettrdifl rahatlıkun sonra susar, iç âlemimize dalarız. Dün gece de böyle yaptık. Karşı tayının yanıp sönen ışıklanna. vıldızlann Boğaz sularındaki pırtltılı yankılarına dalarak sustuk. lkimiz de bu güzel dakikaların sıcaklığinı Tarllğımızııı deriulerine indirdik. *** Evde berkes yatmıştı. Uyuyamadım. Balkona çıktım. Mavi gecenin koynunda yasamak istiyordum. İtalyan gölleri uzsk bir gölge balinde hayalimde geriledi. Boğazdaki mavl gecenin Uı> tişamı yanır.da artık her şey sönük kalıyor. Parlak bir ay ışıjı suları çılgmca akan bir riimüş seli halinde sürttklerken, nasıl oldn bilmiyorum, ranımda bir erkek hayali görfiyomm sandım. Bu dekor içine girivermişti ve kuvveili cli parmaklarımı okşayarak sıkıyor, g«nis omuzunıın çıplak. omuzuma dokunduğnnu duyuyorum. Yanan derisinin sıcakljğj varlıiınu »ajiyor. Boğuk sesini îsitiyorutn: Ay ışığı üaçlarında alev alev dolaşıyor Lili, incecik vücudün bir rüya, bir hülya kad«r hafif. Güzlerinl benden tarafa çevirir, bana bakar mısın yavruın? Bu sesi sahiden duyuyonnuşum gibi basımı yana çevirdnn ve onun parlak gözlerinin derin Te sarıcı bakışlanııı aradım. Bu gözler slmdj benden çok, çok uzakta idiler ama onun bir def» dudaklarımı vakaıı nefeslniu sıcaklığyıı o saniyede yine hlssettim ve bfitün vücudüm tatb bir iirpertiyle sarsıldı. Gözlerim) kapadıın. Hiç bir şey dfisünmeden uzun uzun düşündüm. tçimde anlayamadığım bir sızı, bir bekleyiş vardı. Kapalı göz kapaklarıının arkasından bile mavi geceyi. dışarıdaki sümiiş yağraurunu görüyordum, Niçin oldufunu anlamadan gözlerimin ikl yanından sıcak damlaların ağır ağır yanaklaruna, boynuma, göğsüme doğru aktığını duydum Te artık bu mavi geceyi görmemek, hissetmemek için odama kaçtım, pcrdeleriıni iyice kapadmı. Karanlıkta kaunak, çılgın, çıldırtıcı ışıklardan uzakta olmak istiyordum. lçimde isim veremediğim istekler kaynaşıyordu. (Arkaa tar) TİFFANY JONES N r S E M <a ZATEU C e t r A eiMKven Yaşam kavgası B GARTH OABTM Nl AT/VC4VA oı MA D6SİL ae BU BAU İR YAŞAM kavgası içinde buşüo tarım kesimi. Tefecisi, araçı?!, üçkâğltçı«ı, tepesine binmiştir köylünün. tli ğini. kanını sömürmektedir. Köylü inanmıştır alın yazısır.a. Tarhana çorbası, kuru fasulye aşı günlük gıdasıdır. Yer, içer ve Tannya şükreder. Hiç bir çeyi umursamaz, kulak a.«maz. Yani boşvermişllğin içinds acı çizgiîini sürdürüp gider. Emce Karaduman'a sordum: # «Ayçiçeii, soya ve pamnkya. ğından tttmrtik vergisi kaldı. rıldı... Sen dnydnn mu bunu?..» «Yo«e .. Beyiro biz köylü k » . mı cahil oluruz Biyol stn an. lat biz dinlevelim. » Ayçiçeği üreten köylerde durum aynıydı. Hiç bir şey duymamışlardı. Tüm istekleri. ayçiçeğinin iyi fiyat bulmasıydı bu yıl. Zaten her yıl aynı şeyi isterler, ama her yıl olduğu gibi yine yaya kalırlardı... "î liradan satarsak syriçeiini ••••••••••••••••••••••••••••••• ı eh o » n u n karnımız doyar. » « • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • l «Sen İ lira yac bey... 190'a razıyız aılında biz...» Yorgun, umutsuz konuşuyordu hepji Gözler bir açılıyordu, hir kaeanıyordu... Duvarlarda ak kâğıtlara basılmış kıratlar... j ıtO sürtüKle ne i?in vardı be kardeşim oıada?^ Robin'den bahsediyorum... Bana olay akşamı onun söz konusu otelde Karaosmanoğlu ve bilmem kaç numaralı odada olduğunu telefonla bildirdiler... HMETBİCAN dedı ki bana: «Bir gtnc Bakan var ya, Ben Robin sürtüğünii kıstırmak amacı ile oraya gittiğimde bir adı neydi o'nun .. Rfsmini de ne göreyim... Arkadaşım Atördüm gazatada... Tek hosuma leks orada değil mi?...» jitti.. • Bitkin bir tebessümle gülaıe«Attilâ Karaosmanoğlu...* ye gayret etti: «Heb iste o. Yaz benim at «Madem kadjna ihtiyaç duzımdan. tyi ve oknnaklı yaz. Biz yuyordun sokak sokai dolaşıp köylü kısmı. yazdan 70 knrnşa kaldmm yosmalarına yüz vesatarız bağdayı. Ama kışm k e . receğin yerde bana başvurabilir pefi 100 knrnşa satın alırız bav. vanlarımıza yedirmek için. He, din pekâlâ... Sana şehrin en kibar. en klâs kızlannı takdim ebn müslümanlık işi midir? He ba kannn işi midir? He bn vicdebilirdim... Bir ıshk çalman, dan işi midir, biy»l bunu öğren. bir göz kırpman yeterdi de armek isteriz. Yornlma yaz. Kırk tardı bile... Metelik harcamalcyılın ba?ı kıstırmıtıız dert din. sızın bildiğince gönül eŞlendileyecek birini. Köylü üretsin rebiürdin.» bnfdayı satsın "9 knroşa. öjtü «Robini niye öldürdün... tülsün nn olsun, bilmem kaç Beni tuzağa düşürmek içm kvru^tan satılsın, iyi. Am», o n . mi?...» nntı kepeği hiç «atılır mı İM «Seni tuzağa düşürmek !• kornştan? Ula kîfirler, dinsiz. çin mi?... Amma da yaptın b* ler, benim bnğdsyımın kepefi. kardeşim...» ni n»»ıl «atarsınıı İM knrnf. Derin nefesler alarak bir süt«n...» re sustu: Ahmet Bican konuşunca böy «Ben sadece bir ibret derle, kahvenin en dibinde oturan sl vermek için gırtlağını kesbir ihtiyar atıldı: tim o kaltağın... Danny adında «Oğlum Ahmet, sen bo|dayi bir dostu vardı... Piyasaya sürsatarız "9 knrnştan. kepe|i alı. mek için benden beyaz zehir arıc lOf kürnştan dersin. Hiç ak. lırdı bol miktarda... Fakat gülına felmez mi a«ı ne ile ka. nün birinde bana kazık attığını vnrurMn... Ayciçekvafı de mi.. farkettim... Eroin ve kokainlerı Eeee... Ayçiçeği satarsın 14» tebeşir tozu karıştınyor, muteknraştan. yagını alırsın 7 lira. ber müşteriler nezdinde benim dan... Hiç aklına gelmcz mi ba kredimi sılıra indiriyormuş... senin. ? lira nerede. 140 knrn» Durumu farkedince fena tartaknerede... Bo haksızlığı görtnej ladım deyyusu... Bu işi Robinle misin be o£nl...» ortaklaşa yapıyorlardı... Karıya şiddetli bir rest çektim... Fena «Gfirfirfim be Rüstent tmml, lörürüm. Aklıma selmedi iste..» bozulmuşlar, beni ilıbar etmeye, suçüstü yakalatmaya karar «Göriirsön de ne sövlemezsin vermişler... İkisinin de besabıa be. Sıfıritr. birlerden daha şanslı. Onlar vemez bizim y e . nı görmek gerekiyordu artılr...» dijimir kazıfı » Fakat Danny fazla miktarAkşam iyice yüklenmışti S ö . da beyaz zehir aldığı IÇİD ölve'ye. Çocuklar ya'ın, çocuklar müş...» meşe oynuvorlar Ben de çeki. Dudaklarında acı ve bitkin vorum onların resmini: iki^j bir tebessüm daha ürpermiştj: kıkır.kıkır gulujor.., Bandırma AYLÂK MUSA Attilâ OLUM CIKMAZI Yazan: L. BLOCK «Ne münasebet?... Ben ıkısinin de beyaz zehir müptelâsı olduğunu biliyordum tabiî... Özel surette tıazırlanmış ekstra morfin diyerek ona iki ampul •vermiştim son olarak.. Aslmda bunlar morfin değil, striknindi... Fakat aç gözlü namussuz bunun birini Robm'e vereceği yerde ikisini de kendlsı vapmış... Netice ıtibariyle onclan kurtulmuş oluyordum ama Robin'den hayır... Ve bu Rohin beni her an ihbar edebiiird: . » Durdu... Derin nefesler alarak dinlendi: «Tek çare, karıyı da temizîemekti... Yaşamak için öldüreceksin... Şasmaz bir kuraldır bu...» Kunmai, sana fenalık yapmakü...» Birden sustu... Gözlerl cam gibi kesilmişti... Son nefesinl veriyor diye düşündüm... Ölmesin, biraz daha yaşasın diye Tannya yalvardım... Her şeyı açıkça ve sonuna kadar anlatması lâzımdı... Aksı balde işin ıçinden çıkamıyacağımı, huzura kavuşamıyacağımı biliyordum. «Ölüm dedikleri de ne garipmiş meğer arkadaşım... Ken dimi tazla pişmiş bir yemek kadar yumuşak, bütün vidaları lâçka oimuş bir makine glbl gevşek hissediyorum...» «Anlat Türk anlat...» «Bıçağımı çektiğim gibi gırtlağını paraladım... Sonra sana elimi bile sürmekstzjn koEllerim ayaklarınrı bıızdan ridora fırladım. Ellerim kan ilarksızdı... Damarlarımdaki büçindeydi... Bir an önce yıkatün kan çekilmişti de donrnak: üzereydim sanki... Bir an önce mam, temizlemem gerekiyordu. Sonra btrden aklıraa geidi... buradan çıkmak, kenditnı sokaPolis seni cesedin yanında buğa atmak istiyordum... Oysa lacak, Kaatil sanacak, tekrardan Wflliams dsvam etti: içeri at2caktı... Benim yüzüm «Robin'in nerede olduğunu den başın belâya girecekti... bana en kısa bir zamanda bildir Böyle bir şeye asla razı olamaz meleri içia adamlarıma talimat dım... Hemen geri dönecek, severdim... Bir müşteriyle otele ni sırtladığım gibi çıkaracaktım girdiğini, odanın numarasım da odadan... Otelden çıkmış bulutelefonla bildirdiler... Kapıyı nuyordum bu kararı verdiğimvurduktan sonra kim olduğumu de... Telâşla döndüm, merdivensöyler söylemez kanadı aralaleri ikişer ikişer çıktım.. Seni dı... O da herkes gibi sevgilisi oradan alacak, başka bir yero Danny'nin aşırı dozda morfingötürecektim... Fena sızmıştın... den öldüğünü sanıyor. bana kar Bütün bu işler olup biterken çı şüphenin zerresini duymuyoruyanmıyacak, kendine gelemiyedu... Bu arada ben, görgü şa cektin... Fakat tokmağı yakalahidi olur korkusu ile müşteridığımda kapmın kilitli olduğusıni de öldürmeye kararlıydım nu gördüm... Demek vaktinden kaltağın... Fakat tesadüfün akönce uyanmış, kirişi karnuşsiliğine bak kardeşim... Müştetın...» ri durumunâaki adam sendin... «Yok canım... Senden fieOysa ben sana hürriyetimi borç men sonra odaya bir hırsız girluydum.. Şu kalleş dünyada ya miş, kapıyı içerlden kllitlepamıyacağım tek şey sana donıiş...» (ârkan var) A I l 4 * 4 4 4 4 4 4 4 AMERİKA TÜBAMCO GEZİLERİ MerkezJ New Vork'ta ol»n ve Amtrlka'dalcl Tttrkler tır«fınd»n Kurulmuj cn Ouvuk Turıznı Anonını Maxu' fıyal rt cnükemmeı turnrı U» Amerilr* Kin.lmnı «izler* »vmıs Dulunuyor OKV , ı n uVAKLAKtYL* INTERNATIONAL tSTAM»tU/NFW VOKK/ÎSTA.N8UL CORPORATION Giot» ooNtS' 4.000 TL. i 12/8 l/s. 1971 (21 sünlüfe» Arnerik» Içi turlan ayrı Uer«tlerdir. İSTANBUL: TuRAMCO Cumftunyet C»d 19 Ufclim. 1*1: « 4] 73 A.NKARA: ZEl Lta tnnlr Caddeıl No. 33/12 A 1*1: 1» t< W RADAB TUBİ2M VaU Or Re$Jt Cad 33. T«l: 1? 80 34 Cumhurij'et 5.15c Dosya No. 2961093 Bafcrköy Vergi Dairesine olan borçtan dolayı 8/7/1971 tarihinde saat 1415 arası Defterdarülc Satjş Salonunda satışına karar verilen BakırköyYeşilköy; Yeşil}'urt Şevketiye Mahallesi Fener Yolunda kain 47 pafta 634 ada 4 parsel sayılı gayrimenkulün 10/6' 1971; 12/6/1971; 14/6/1971 ve 16/6/1971 tarihlerinde yapılan ilânmda değeri 1.180.000; lira; teminatı da 88.500; lira olarak belirtilmiştir. Mezkur gayrimenkulün satışa esas değeri 1.804.000, lira olup; teminatı bu değerin % 7,5 tutan olaa 135.300; üradır. Durum tavzihen ilân olunur. (Basm: 16746/5147) İSTANBUL DEFTERDARLIĞINDAN Tavzih İlânı: KARTAL MALTEPE ASKERÎ SATINALMA KOMİSYON BAŞKANLIĞINDAN : Askerl lhtıyaç tçin (150.000) adet VTJMUKTA » Temmuî 1971 eüuü saat 11.00 de KAPAL1 ZARF DSULÜ tle saun «lııacalrttr ftiunamnıen bedeii doksan OÎD tlra, geçıct terrünatı De? bm yetU rtlz elll üradır îhaıs. KMtaı Maltepede Oulunau cstü Belettıv» binası karşısmdaki Korrusyonfla yapaacaKUf Evsat ve sartn» meler Komisyonda, ANKARA ve tZMÎR Le\azın) Ârrnrtfklennd» "nrülebilir. Teklil mektuplarıniD İhale iaatinden bir saat 6n eftslae kadar Komisyonumuzda bulundurulması sarttu Postada vâkl olacak gecikmeler kabul ediüness BAHÇIVAN VE TECRÜBELİ BAHÇE İŞÇİLERI ARANIYOR Basm İlfin Kurumunca Bayramoğlu'ndaki BASIN TATİL KÖYÜN'de sürekli olarak çalıştmlacak ve tatiHinkâr ücret verilecektir. CağaloğluTürkocağı Cad. No: 1 Kat 3 de Genel Müdürlüğe müracaat edilmesi. Cumhuriyet 5İ57 (Basın: 15786/5146)