Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
}UMHUBIYETs Cumhuriyet ' e OnUsarımn maddelerini okudum ve Sajın Başbakanın radyodaki açıklamalarını can kulağıyla djnledim. Onun ardından partî başkanlarını da dirdedim. Bu satırlann Tazüdığı sırada henüz bütfin partilerin ve gruplarm vardıkları sonuçlara ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılmamış olmakla birlikie, çoğunluk partisi olan A.P. nin, özellikle Anayasanın temel direklerinden olan layiklik, sosyal adalet. icranuı başıboşluğunu frenleyen denetim müesscseleri üzerinde durduğu görülmektedir. A.P. aynca, önemli konularda «referandutn», yani doğrudan doğruya balk oyuna bafrurma yönteminin Anayasaya konulmasını istemektedir. Bu durum, bufün Parlamentoda çoğunluk partisi olan bu partinin kendi tutumuna ve jelecekteki iktidar konusunda, halkın uyanmamışhğına olan güvenini bir kez daha gözönüne sermektedir. kuralının A nayasamızın bir çok önemlitezfâhlandı. detiştirilmesi işi artık iyice Ord. Prof. Dr. H.V. VELİDEDEOĞLU kabul ettiremeyince, Koınisyon tasansııun bu noktuma, tek iiye olarak, muhalif kalmış ve bu konudaki düsür.cemi Temsilciler Meclisi Genel Kurulunda savunarak, MİIlet Mecllsinin 350 iiye ile pekâlâ çalışabilecegini ve 100 üyenin alacafi ödenek ve yolluklar iktisat edilmis olacafından, bu para ile memleket için başka sosyal işler gerçekleştirilmesinin olanak içine gireceğici Anayasa tasarısının ber iki müzakeresinde de gözönüne kovmuştum; bu fikir etrafuda çoğunluk sağlanamadj. Şimdi bir vatandaş ve bir yazar olarak, o uman Temsilciler Meclisi üyesi sıfatiyle ileri siirmfiş oldufum bu önerinin hiç değilse bu kez gözönüne alınmasını alınmıyacağını bile bile yine rica etmekten kendimizi alamıyoruz. bi, bundan bir ay önce, yani Sayın Ninat Erim iktidarı zamanında da, 18 ve 19 Mayıs tarihlerinde bu sütunlarda çıkan yanlaıımııâa hep bu dfişünceyi savunduk; bu riizden de olmadık iftira, isnat ve hakaretlere ujradık. Bununla birlikte biz kendimizce hakh ve dcğru sandığımız yoldan şaşmıyan ve malum kalemler tarafmdan övülınektense. yerilmeyi her zaman yeğ tutanlardanız. Mademki filkede yıkıcı ve böliicii olmıyan düsüncelere saygı olduğu söyleniyor; Anayasanın deciftirilmemesi yönündeki düsflncelerin de saygı ile olmasa bile tahammü) ve Iıoşgörii ile karşılanması ve böylece rahat bir tartışma ortamımn yaratılması gerekir. Bnnıın tersi bir davranış, eski bir Türk atasözü. daha doğrusu deyimi ile «Tavşana kaç. tazıya tut» demek kabilinden bir görünüm yaratır. KISIR DOKGU Teslendiğimiz son bir buçuk yüzyıldan bcri bu kısır döngü işleyip durmaktadır. Çiinkü şündiye değin hiç bir sîyasal örgüt, hastalığın temel nedenini derinlemesine arastınp onu giderme çarelerir.e başvurmamış, buna karşılık her iktidar, hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasını ehven bulmuştur. Asıl önemlisi bu konuda siyasal örgntlerimiz çoğu kez anlaşıvermişler ve bir «sil yeni baftan» dönemine girilmiştir. . . Son durum ı Kasa tazminatı | yeniden konulmalı Sayın hükümet erkânının ve bilbassa Dir bankacı olan DevlPt Bakanı Sayın Doğan Kitaplı'nm aşağıda arzedecegim htısusla lutfen ılgilenmelerini ve derdimize bir gare bulmalarını istirham ediyorum. Özel olmıyan bankalarda Müdür, müdür muavini, muhasebecı. âmir. şef, şef muavini ve muhasebeci muavini görevlerinde bulunan salahiyetli şahıslar. milyonlarca lirahk kredilerin tevzii, bu kredilere ait borç senetîerinırı muhalazası, takip ve tahsillerinin sağlanma sı riskinl omuzlarına vüklenmekte, veznec! ftörevinde buhı1314 sayılı kanunl* slrnrt* nanlar İse her gun kasa açığı kanunlarına tlbi işlerden T. C verme korkusu içinde ecel teri Emekli Sandıgına Uhl görevlfre dökmektedirler. jfeoenlerin, slgorta primi BdenS:md;ye uadarki teamüle gö mek suretiyle teçen hizmct süre bu gibi ?örevlerde bulunan relerînin tamamı emeklilik kelara yüklendiklert ri«ike kar?ı seneğine esas aylıklann teshi» lık kasa tazminstı namı alfın tinde naaara alınmış ancak s5da cüz'l bir ödeme racılmakta zii edilen kanundan bareme tâfaydalandırılmaidi. Bu tazminat tse eski hükU bl memurlar metin çıkardıSı bir kararnanaesi mıstır. ile 1.12.1970 tarihinden itibaren Amaç. sifortalı çeçen hizmetdurdurulmuştur. lerin dcğerlendirilmcoi olduruTaTminatlann kesilmesi 1le na tnre barem kanunlarına tâ(Testiyj kıranla. su e<*tiren) hizmrtlerinin arasında bir fark olmima'?! nıi bi memurların 57 sall. »örevinde üstün basarı dPtertendirilmemesindekl ( 5 göstererek salâhiyetli eöreve 132Î sanlı kanunlarda kar»mlvukselen Imirîe. maivetinde ça mis haklann knrunmaıtma ver lısan memur arasında bir fark kalmarms. aksi™» salahivetli sa TerilmemiMir. ı^mttin otts ve hıs kefalet aidat) ttdemes) se ilk fitrenimli hir memur hasabebivle a\Tiı söstersede bulunan nlı olma<sı halinde 34. derecebir memurdan daha ar maas a ve kadar viikselmesi imkânı var lır dunmia düşüriilmii'îîür ken bu imkânı elinden alınmısBununla da üzerındR mesuli tır. Burün. 1517 sene hizmrti vtt bulunan âmir isbu mesuliolan nrt» ve ilk 5?renimli hir veti oar» ödemek suretiTİe U zerine almıs bir durums getl memur M madde ile saptanan rilmiştiı. Bu dururn da memur rere frlm1« bolonmsktaHır ()rlann üst eöreve geçrr.i tıusu t» «ınıf diTfhileccümîr hu mesundaki azimlenni azaltmak.a* murlann dah» üst dererelrre dır. rükseltilmemesindeki haksı/hcı Sayın Enm hUkUmetuun va OfTİet Memurlan Kanununtın ketflen kasa tazminatlannın » denmtsı. va da personel kanu detistirilmesi çalısmalarının ranunun öngdrdüğü ış riski zam pıldıjb *u günlerde Sayın Mamından faydalandırarak kınlan İiye Bahammn ve tttm Ugilıleçalısma tzmimizin artmasma vardımcı olmalarını üstün say rin i''üttne sunanm. gılınmla arzederim. oıman ORTAÇ (tsml mahfuz) Kıitahya Mallye Muhasebe k ~ . Bir Banks $efl Müdürlüründe memur Buyurun iktidar a! kor.usu Anayasa tadilâtında, yasama organında ve seçim sisteminde herhanji bir deçisiklik bulunmadığına ve şimdikî tlüzen içinde de ber seçimi A.P. nin kazanması, son kısmi muhtar ve belediye seçimlerinde örneği görüldüğü gibi, iki kere iki dSrt kabilinden bir gerçek olduğuna göre. demek ki kendisini «Reform hükümeti» olarak takdim eden burünkü hükömet, 19*3 vılına defrin anarşiyi giderecek, ortahğı düzene koyacak, yapabildiği rrformları gerçekleştirecek ve iki yıl sonra seçimi kazanarak sandıktan çıkacak olan A.P. ye veya onun doğrultusundak] bir baska partiye, pek doğal olarak: «Buyurun iktidara! İşte Anayasada kuvvetli bir icranın biitün koşulları var. Şikâyetçi oldugunuz özerk kurutnlar bağımlı duruma getirildi. tcranm yargısal ve Parlamentomm anayasal denetimi de kısıtlandı. Artık elinizi ko'.unuzu bağlayan hükümJer vok. Reformlan ileriye dogru yürütün!» diyecek ve ondan »onra artık her şe» *olunda ve «süt liman» yürüyecek. Bunun böyle olmasını, sevgili Türkiyemiz hesabına ne kadar isterdik. N'e var ki, ne denli iyimser olsak, geçmişteki tecrflbelere bakarak, kendimiti böyle bir bayale kaptıramıyoruz. 1961 yılında Tetnailciler Meclisinde AnavaSi görüşmeleri yapildıgi sırada kimi C.H.P. liler, icrayı denetlevici müesseselerin bazi yetkilerine karşı çıktıklan zaman: «Ben hiç bir partiye mensup defiKm. Eğer herhangi bir partiye mensup olsaydım, partim ebediyen muhalefette kalacakrnış gibi düşünür ve oyumu öyle kullanırdım. Bu memlekette meydana gelen bir çok huzursuzluklann kavnağı. icranın kimi zaman yasa sımrlannı aşan tutum vo davranışından ve Parlamentonun herhanai bir yasa denetimine baglı olmayışından doğmuştur.» demiştim. Bu düşüncemi daha önce Temsilciler Meclisi Anayasa Komisyonunda da açıklamiftun ve C.H.P. tktidarımn kojmus ol(lujfu bazı yasaların sonradan Demokrat Parti iVtidarı tarafından C.H.P. ye uyEular.dıçını belirterek, denrrli bir Anayasa ihtiyacı üzerinde ısrarla durmnştum. Ayrıra, Temsilciler Meclisi iiye sayısının 450 olmayıp, 350 oltnasi gerektiği konusunds wrar etmiş, bu Önerimi Tartışma ortamı Başbakan: «On bes giinde gördük ki. bu Anayasa ile icraat yapılmaz» demiş. Anayasa değifikliklerinin kamu oyu önünde esine boyuna tartışıbnası terfktijini belirtmiş, fakat ondan bir kaç gün dnce eğer tratetclerin yardığı doğru ise «Anayasa değişıkliğini sllâhlı lruv\etler lstiyor» demişti. Durum böyle olunca, kaç Anayasa profesörii veya ratandaş çıkıp da yapılan önerilere ters düsen düşiincelerini «enine boyunB» aç>klımı cesaretini kendinde bulacak? Tarih göıtermiştir ki, yalnız bizde dcğil. biitün dünta toplumlannda sıkryönetim rejimlerinin istikrarlı bir tempo tutturmasına olanak voktur: Ortalık durulur (ibi olur.ca >umu*ar sörünen bu rejim. bakarsınız. bir tek olav vüzünden, birdenbire sertlesîverir ve bu sertlik yalnız o olay revresinde kalmaytp başka alanları ve kişileri de kapsar. Bunu önlemenin imkânı yoktur. Çünkii bu oiuş. sıkıvönetim rriimlfrini yüritenlerin dejcll, doğrud«n doğruya bu rejimlerin kendi doğal nitelikleri eereğidir. Gerçi sertlik dalgası grçince veya hafifleyince, gereksiz yere ç>rpılanlar kurtulur ama. «ba*de harabelBasra!» işte bunu herkes göre alamaz. Bugiin devletin en sorumlu mevkiinde bulunan Sayın Başbakan Ninat Erim'in «Bu A ı<Tasa ile icraat yapılamaz» demesi de. ülkede. başka yönden mânevî bir baski havasi yaratmıştır: rira bu kesin varpy* (töre. Anayasa değisikliçine karşı çıkmak. memleket bayrına yapılacak tcraata kar»ı olmak, anlamına |elebilecektir. Nitekim eski iktidarı destckliyen sagcı ve tutucu kalem erbabına göre: «Bu anarşik Anayasaya sahip çıkmak ve degiçikliklere karşı olmak vatan htyanctidir.» Biz çoktanberi Anayasanın değiştirilmemesi ve sosyal adaJet, sosyal reformlar dojmltusunda gcrefi gibi uygulanması dfisüncesinde olduğumuzdan, demek ki, bn kalemlere göre çoktaaan «vatan haini» obnusuz! Zira son 45 yıllık A.P. iktidarı döneminde otdufn gi Eski dıırumlar irmincî yüryıl dnnyasmda bir takım ihtilâller oldu. Ciham sarsan büyttk devrimler. büyiik »avasUr geldi geçti. Bu arada Türk umsu ölüm uçurumunun kenanndan, Mııstafa Kemal adındaki bir kahramanın Önderliğinde zor kurtuldu. Kendini bağlayan traperyalizmin kapitiilâsyon ve sömürü zincirini vı içteki Vünö miiesseseleri ve din taassubur.u, bir çok isinuiz kahramanın kanı pahasına, kınp parcaladı. Fakat Atatiirkün iilümiinden sonra. hak vf özgürlükler. parcalanan o ' ski şer kuvretleri vararina sinsi sjnsi işlemeve başladı: iç sömürii eskisi gibi sfirdii ve ardtndan da dıs sömürü buııa katıldı. 1924 A navasasındaki garantiler. muhalefeti susturmak için islemez duruma getirildi. Çürttmüşlüğiin vok edici bataklıii göriinünce Ra?l»m güçlerden direnme ve tepki geldi ve 37 Msyıs 1960 devrlmi sonunda, 1.5 yıllık bir çaltşma ile bugünkii Anayasa baıırlandı. Bu Anayasa da, yukanda belirtildifi gibi kendi doğmltusunda uygulanmadı: çttnkü ontı uyçulanutkla sörevli olanların felsefesi bu doğrultuva ters düşüyordu. Yer.iden ölüm uçurumunun kenanna doiru sürüklenmeye başladık. Buna karşı Atatürkçülerden direnme ve protesto sesleıi yükseimeve ba5İayınca bu kez. çok maaumanr bir eda ile: «Efendim. bu anarsik anayasa ile memleket idare edilemez kı! Bizim yetkilerimiz sınırlı ve kısıtlıdır; biz ne yapalım?» gibisinden boynu btikiik ifadeli sik&yetlerle, balka veniden insan hak ve özgfirlukleıinin kısıtlanmaaı, denetim müesseselerinin kaldırılması veya etJrisiz duruma getirtlmesi yolu cösterildi ve taaa Abdülhamid ve Meşrutiyet dönemlerinden beri «ürüp gelen ve ancak kısa bir süre Atatürk tarafından kırüan toplumsal kısır döngü yeniden işlemeye başladı. ATrupa nyrarlık toplulnğuna katıbmk tcia b* /~l.iden A.P. iktidan. öniindeki tarihsel fır^ * satı göremedi. Anayasaraızın 41. maddesindeki kuralm emrettiklerini verine getirmedi: yanl «herkes için ınsanlık haysiyetine yaraştr bir yaşayış seviyesi sağlamak» amacın* yönelmedi ve böylece içinde dönttp durduğumuz tarihsel kısır döngd veniden hızla işlemeye başladı. Biz, aklımız erdigince. bunun nerye vtrıcagır.ı daha 1969 te görerek söyle yazdık: « Vatan bütünlüğünün tehükede olduğu ve halen bazı egemenlik haklanmızın smırlanmış bulunduğu bir zamanda bütün bunları bir vana bırakıp, ışi yine senben kav. gasma dökmek, bu vatanın felâketini hazırla. mak demektir» (Cumhuriyet, Zt Aralık 1965). Aradan bes yıl gerti. «Hep AynJ Mikiye» başlıklı vazımuda. 1965 te yaulan vukarıki satırlara yollanu vaparak şöyle dedik: «O zaman yazdıklanmız bir kehanet degildı. Sosval bilimlerle az çok ülfeti olan herkes bunîan görebilirdi. Nitekim dediğimiz çıktı: Vatan bugün felâkete doğru. hem de hızlı adımlarla, gidivor» (Cumhuriyet 18.1.1971). Şükttrler olsun ki, korktuğumuz felâket ve kardeş boğazlaşması dönemi çelip çatmadan 12 Mart nıuhtırası çeldi. Bu nedenle biz «Muhtıran radyodan dinlerken Atatürkün sesmi yeniden duyar gibi olduk» diye vazdık (Cumhuriyet, 17 Mart 197n Bu. bizim. her zaman ilrrici olan Türk Urdusuna vap»biltce»imiz en büvük övgfi idi. Güniimüzün sahte medhiveclIrri o tarihte bozulmuslar VP suspus olmu«l»rdı. Simdi or.ların tutumuna bakmak. Rören tÖ7İer icin. yeni bir kısır döngüye girmek üzere buJunduğumuzun ilk helirMleridir: çünkii Anayasanın kendi dogrultularında dfjhstirileceğini ummaktadırlar. Eger bu. gerçekten böyle olursa, o zaman. N'ihat Erim hükümetinin yapacağı reformlar bu kısır dönçüyö parralayamıyacak ve ne yazık ki, önümUıdeki onyıllar. kısır döngünün dislilerinden kurtuimak VL bu azîz vatanı Atatürk dogrultusuna îötiirmek için veni mttdahalelere gebe olacaktır. Sorumluluk mevkiinde hulunanlarm. sünlük olaylann etkisiyle ivedl kararlar vermelen değil. bu sösyaJ gerçekleri, cesaretle ve töz kırpmadan görmeleri ve hastalıgın dertnine. kökenine inerek halkı refah ve huzura nasret bırakan etkenlerin. başta Anavasa olmak üzere. kâğıt Uzerine yazılmış kurallar olmayıp, onların uygulayıcılan oldujunu bütün halk ve dünya karşısmda ispat etmeleri gerekir; taa ki bir daha hiç bir iktidar kendi aczintn sonımluluguna Anavasava yüklemeye cesaret edemesin ve kısır döngü, bir daha. bir daha dönmemecesine parçalanmn! Kanımızca bugüniin vöneticUerine buyük tarihsel ftdev budur. dfişen r* Personel Kanunu sorunu Haysr Suçlu, hesap sorarsat.'" «Hcsap vermesı gerekenlcnn Anayasayı ilerıde kendi art niyetlerini gerçekleştirccek sekilde değiştirme çabasma girerefe devlet kurumlarını ctkifiz. her türlü denetimi ve reformlan .önleyici, Anayasanın özünu değiştirici teklifleri ileri sürmesi ltötü ve tehlikeli düşüncelerinin cfevam etüğinin açık delilidir.» Millî Birlik Grubu Baskanı Orgeneral Fahri özdilek'in im. zasını taşıyan bildiri sn sözlerle bitiyor : u' «Bu gerçekler karsısında tarih şuurunda ve Türk mıîleti için kimın zararlı ve serçek suçlu olduğu elbette değerlendirilecektir.» Gerçek surlu ortada : Herkes tanıyor, biliyor onu. Snçlan belgelenmis. «Süregelen tutum. görüş ve icraatı ile yurdumuzu anarşi, kardeş kavgası, sosyal ve ekonomik huzursuzluklar içır.e sokmus, Atatürk'ün bize hedef verdiği uygarlık seviyesine ulaşmak ümidini kamuoyunda yitırmış ve Arayasanın öngörıîüğü reformlan tahakkuk ettırememiş olup Türkiye'rıin geleceğinı ağır bir tehlike ıçıne düşürmüş» olan Adalet Partisi iktida. rından, yani Bay Deınırel kabinesinden başkası mı bn? Şundi o suçlu kalkar da başkalannı snçlandırmaya başlarsa ne dersiniz? AP Meclis ve Senato grupları bngiinkü ortamda başlıca söz ve yetki sahibi imiş ?ibi gnrünüyor. Komisyonlarda görev alıyorlar, oy veriyorlar, dokunulmazlıklart kaldınyorlar, sorusturma komiteleri knrulsnn diyorlar. devrimcileri, Atatürkçüleri aşırı eğilimlere kapılmakla sarlandırıyorlar, hatt» Ata. türk ilkelerini saptayacak komisyonlarda törev alıyorlar ! Radvolarda Anayasa defisikliklerinin bas savunucnları APIiIer î Hem de devrik kabinenin bir üyesinin ağzı>la 27 Mayıs Anaya. sasının suçlandırıldıginı ibretle duyuyoruz. Garip bir durum ! Bir çelişme ! Akıl almaz bir tersıne dö. nüş ! Suçlu sayılan hesap vermiyor da kendisini suçlandıranla. ra, kendisinden hesap soranlara karsi hem yargiç, hem saveı pozunda karsı çıkıyor. AP Ortak Grubu toplanıyor, dünttn, geç. misin hesabım şöyîe mi verelim, böyle mi verelim diye düşündüklerini mi sanıyorsunuz? Bay Demirel. Meclisteki birtakıra dosyalardaki işleıin içinden nasıl çıkacagını mı açıklamıs sanı. vorsunnz? AP Gruba Anayasa'ya karşı tntumunu, iktidarda ge. çirdiği yıllar içinde Anayana ile bilerek. isteyerek durmadan ters durumlara düsmesinin açıklamasinı mı yapmıs sanıyoısu. nuz? Yok öyle şey '. Hesap vermesi beklenen hesap sorar du. rnmda ! AP Ortak Grubn neler istiyor bakın ! Önce Sayın Erim'in getirdiçi bütün değişiklikleri benimsiyor. Talnız kamnlaştırmada «raülkiyet hakkını ortadan kaldırmayacak bir nitelik» arıyor. Korkmasınlar, bu niteli|i nasıl otsa alırlar. bunca desteklik ?öre\\ne karşılık ufacık bir tavi» nasıl olsa yapılır ! Ama. devrik AP iktidan Erim'in önerileriyle yetinmiyor, az bulnyor : Oldu olacak şunlar da yapılmatı '. Tabiî Senatorlük kalkacak. TRT. siyasî partilerin, özeİlikle AP'nin borusnnu öttürdüğü bir yer olacak. Halk oylaması Anayasa'da yer alacak. Layiklik s»zü îkide bir tekrarlanmayacak. Demekler, sendikalar ymt yönetımi konularında söz sahibi olmayacak. "" 27 Mayıs'i yapanlar Anayasa'ya dokunmak doğru olmaı, der. 27 Mayıs'ta yıküan bir iktidarın 12 Martta sırtüstü devrilen mirasçılan, 27 Mayıs Anayasasının izi bile kalmasın diye didinir. 27 Mayıs'tan yana oldugunu bildigimi*, «1 Anayasasını her zaman savundugunu gördügümüz, ama ancak 12 Mart'tan sonraki bırtakım olaylardan karamsarhga düserek Anayasa'da bazı de|ışıklikleri gerekli gören Başbakan Erim, radyolarda, gazetelerde bu değisikliklerden Atatürk devrimlerine, Cnmhuriyet ilkelerine. topluma bir zarar gelmiyece|ini söyler. Irili ufaklı partiler. polıtikacılar da onu desteklemekte birbiriyie yarışır. Ne demis Sayın tbrahhn Öktem : «50 yıllık siyasî hayatımı7\ inkâr etmeden bu değişikliği tasvip edemeyiz». öktem, Sayın tnönü'ye söyle sesleniyor: «Siz Türkiye'yi karanlıblardan çıkarabilen, faziletli, engin tecrübeli tnönü, bu değişikliklere karşı kesin vaziyet almahsınız. bunu siz yapabilirsiniz.» Bir dönemeçteyiz. Karanlıkla aydınlığm, umntla umutsuzluğun birleştiği bir noktada. Sagduyu yol eöstermeli bize. Bularuk kafalar, çıkarcı besaplar, kötü niyetli düsünceler. yanlış an. lamalar, yanılmalar, aldanmalar, kızgınlıklar, gizli sevinçler itilmeli ötelere Atatürk devrimcileri bir yanda, karsı derrimciler ote yanda... Bunu biimeliyiz. Anayasa degişikliğini isteyenler arasında Atatürkçüler, içtenlikle bunn yararii gttrenler de var, biliyornm. Ama böylelerinin son olaylann etkîsin. de kaldıklan için bir yanılmaya düştöklerini sanıyorura. Bir süre sonra onlar da gerçegi anlayacaklar, ama is isten geçecek... 37 Mayıs düşmanlan afır basmamalı. Karsı dev. rimcUer, çirkin politikacılar, asıl hesap vermesi gerekenler sav. cı ve yargıç katına çıkıp, devrimcileri, Atatürkçüleri, Anayasayı savunanları yargıtayamamalı, rnahköm edememeli. Tarihi CHP, tarihî lider tnönü, bu partinin Satır'ından Ectvît'ine kadar bütün sorumlu kişileri . kısır vekismoieri bir yana itip Anayasa cephesinde birle^meli A ® I KAYBIMIZ .,. Ali Naki Erenyol ve Pakize Erenyol'un çok sevgili küçük oguUarı, Güler Erenyol'un sevgili e;i, Ali Sait Erenyol'un biıicik babası, Fikret, Nüzhet, Necdet ve Nedret Erenyol'un kardesleri Balâ ve Sara Cevanjir'in dayısı, Hasan, Betül, Nim*t, Nevin, Suzan ve Küçük Nakl'nin amcaları, Nükhet, Kezahat Erenyol'ların kaymbiraderl, Nimet ve Sait Dormen'in damıdı, Haldun Dormen'in eniştesi, Elektro . Metal Saaayii AŞ.Vio murahhas azası Büyiik Kayfoımız Meclisi îdare Reisimiz Ali Naki Erenyol'un küçük oğlu; tdare Meclisi Azalan Fikret ve Necdet Erenyol'un çok sevgili kardesleri .••~lS i . . HIKMET ERENYOL AİLESİ Sonuç: 2243 5165 18/6/1971 Cuma günü müessif bir trafik kazası neticesinde vefat etmiıtir. Cenazesi 21 Haziran 1971 Pazartesi öğle namazım müteakip Zincirlikuyu'daki ebedj Utirahatgâhma tevdi edilecektir. Kederli ailesine başsağhğı diler, merhuma Tanrıdan maffiret dileriz. MKMEI ERENYOL BALİNA LÂSTİK FABRİKASI Sonuç 2246/5161 18 Haziran 19Î1 Cuma günü müessif bir traîik kazası neticesinde Hakkın rahmetine kavuımuMur. Cenazesi 21 Haziran 1971 Pazartesi «ünü Şijli Camünde ögle namazuu müteakip Zincirlikuyu'daki Aile Kabristanına defnedilecektır. Tanrı rahmet eyleye. Büyiilc Kaybımı Meclisi İdare Keısımız Alı Naki Erenyol'un küçük ojlu, ldar« Meclisi Üyelen Fikret ve Necdet Erenyol'un «evgiü kardesleri Acı Kaybımız Şirketimızin kurucularından ve murahhas âzası 18 Haziran 1971 Çuma günü müessif bir trafik kazası neticesinde vefat etmiştlr. Cenazesi, 21 Haziran 1971 Pazartesi tijŞl» namazım müteakip Zincirlikuyu'tfaki ebedi istirahatgâhına tevdi edilecektir. Kederli Ailesine başsağlığı diler, merauma Tanrıdan mağfıret dileriz. HIKMET ERENYOL Ilcı Kaybımız ŞARK YAĞ VE BOYA FABRİKALARI ANONİM ŞİRKETÎ HİKMET ERENYOL en verımli yaşında 18 Hazirao 1971 Cuma günü müessif bir traiik kazası neticesinde velat etmiştır. Cenazesi 21 Haziran 1971 Pazartesi günü Şişli Camünde oğle naınazım t&ütcalup 2incirlıkuyu'daki ebedi isürahatgâhına tevdi edileıektir. .'Jİ Kederli Ailesine başsağhğı diler, Tanrıdan mağfiret dileriz. y' Şirketimiz İdare Meclisi Üyesi Erenyol ailesinin sevgili eviâdı kıymetli insan. " ELEKTRO METAL SANAYİİA^. 18/6/1971 tarihinde geçirmi? olduğu elîm bir kaza neticesi aramızdan ebediyen ayrılmış bulunmaktadır. Ailesine ve yakınlanna başsağlığı diler; merb,uma Tanrıdan rahmet dileriz. HİKHEI ERENYOl (Sonuç: 2244/nl64) İKTİSADÎ VE SINAÎ TESİSAT VE İŞLETME A.Ş. Mensuplan Sonuc: 2249 'S16i Biiyiik kaybımız Şirketiınizin İdare Meclisi azalanndan Genç yaşmda 18 Haziran 1971 Cuma günü müessif bir trafik kazasj neticesinde Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 21 Haziran 1971 Pazartesi günü öğle namazmı müteakip Zinciriikuyu'daki ebedi istirahatgâhına tevdi edilecektir. MKMET ERENYU Şirketimizin kurucularından ve Murahhas azamız; mümtaz insan Erenyoi ailesinin kıymetli eviâdı, ACI KAYBIMIZ 18/6/1971 tarihinde geçirdigi elîm bir trafik kazası neticesi vefat etmiftir. Ailesin^ ve yakınlanna başsağlığı diler; merhurna Tanrıdan rahmet dileriz, HİKHEI EREHYOL İKTİSADÎ ve ŞINAÎ TESİSAT ve İŞLETME ANONİM ŞİRKETİ (TELAY) Snnuc: 2245 '5163 ELEKTROMETAL SANAYİİ A.Ş. Mensuplan Sonuç: 2249/513Î ^ OKTAY AMBAL