Katalog

: CÜMHURÎYET: :17 Haziran 1971 INI PARIS NECLA SEYHU AKSI PARİS Dior un modellerinde deniz özlemi var slnlere, krep jorjetlere. süralara, gipürlere dokmli? Dıor. Mınisine re*t çekmis amm, şor tu katmış koleksiyonuna. Eteklerı kısa tutmuş, sortlan uzun. Bıri kısalmış, biri uzamış, ikisl aynı boyda buluşmus böylece. Dızkapağının hemen ustunde. Tayyörlennde ceketleri uzatmış. Omuzlara kare bir görünuş vermış. Röverleri geniş kesmı». Yırtmaçlarla açmıs eteklerınl. Içine şantung ya da süradan bluzlar gıydınnı?. A ÎR PAGOD koi" bır derin Jjjırtmaç, bır aplıke gul' Işte ••1971 yaz.nda Dıor. Ne kadar da çok var koleksıyonunda bunlar. Yunluler de var, krepler de var, muslınler de var. Gundüzunde, gecesınde, gunün 24 saatınde Buna karşılık gunun süksell modası mını şort yok Dıor koleksıyonurda. Kesınhkle rest çekmış Marc Bohan bu buluşa. Mını şortu modacılıgın ze\k: ıle, zarafeti ı!e bagdaştıramadığın: soyluyor modacı. nervurlere yer vermis çogunlukla. Bollukları kalçadan aşagı başlatmış. Volanlar kullanmış modellerinde, aplıke çıçek demetlen yerleştırmış rengarenk, oeyaz elbiselerinin o muzlarına, goğüslerıne. Saten den fıyong kemerlerle belutmis bellen. Kollan dırseklere kadar indirmış zaman zaman. «Kap kollar» katmış araya, değişık, yeni. Gipur dantelden sularla elbıselere zengin, romantık bır gorunuş ^ermıs. Yanda bağlanan yanm fıyong kemerler kullanmış elbısenin kumaşmdan. Pupa yelk eıt Kadın ve erkek modasından sonra buz dolaplarıydı, Joşemelıktı, perdelıktı, tıyatroydu, uç. gen bıçımınde Cardin çıkolatalarıydı derken, bu yaz da yıldıı lalı bakıyor model'«rıj le. Butıgının vıtrınlerı bır karış boyunda mını şortlaria dolu. Kımı sıyah satenden, kımı kırnıın Bluzların goğsunde dev boyda bır burç desenı. Bır akıep, bır boğa, bır iengeç.. Koleksıyonunda tabır yenndeyse daha ağırbaşh bır hava esiyor. «Seveceğim kadım, çotuklarımın anasını elbetteki raini şortlular arasından scçmem. Zırv» bir raoda bu!.» dıyen Cardin, şortlan etekîenn altında saklıyor defılesinde. Ama etekîenn bele kadar uzanan yırtmaç lan her adımda açılırsa, bunda onun suçu ne' Etek boylan uzunca. Dız kapaklarının altında. Feza modasının yaratıcısında kendıne özgü bır durulma sezılıyor 1971 yazında. llle de çarpıcı olsun, sozü edılsın dıye çırpmdığı modellerıni butiğıne aktarraış. ötekılerı, defılede sunduklarıru dığer modacılarla, ya da kendı eskı ko lekMyon'an ile orıjınahte yanşına sokmuyor, onları yenılıkte yaya bırakmak sevdasına kapılmıyor âdeti oldugu uzere. Diorun gozde yaz kıyafeti. Beyaz şort elbisenin goğsunde kocaman bir yelkeııll dcseni var. Lâcivert duğmelerle kapanan beyaz uzun ceket de kuçücük yelkenlileıle suslu. Eşarp \e çanta lâclvert renkte. Dlor'un şık bir «jece elbisesi. Siyah fon üstüne portakal rengi ve mor iri çiçek desenleri ile sııslü olan bu nıuslin elbise üç kat kesilmi^tir. Gögüste iri bir demct yapma çiçek var. J M u a ı z e z T a h s i n BERKAND 22 Zarfı sevinçle elimde sallayarak Doktorun ym. zıhanesıne koştum. Benim nefes nefeae ffeldifüni gorupce başını telâşla kitabından kaldırdı. Ne tar? Ne oldu vavrum? Sıze bir mektup var alberto. Bundao tabii bir sey olur mu? Ver bakayım. Ama mektup tstanbuidan teliyor. Onun da yuziınde bir beyecan belirdi, jüliımsedi: î?ımdı telâşıo sebebi anlasıldı. Gel şöyle otur da birlikte okuyalım. Mektup, Istanbuldaki ttalyan Konsolosluğunda çalışan bır dostundan, daba doğrusu buradaki bir dostunun dostundan geliyordu. Daha ilk satırlara göz gezdirir gezdirraes yuıüme seuncin getirdiği bir sıcaklık çıktı. Kendimi tutamadan bağırdım: Ne saadct' Bize bir ev bulmuşlar! Alberto heyecanımı >atıştırmak için eliml tuttu: Ne oluyorsun çocuk? Bu kadar bağiracak ne \ar? Hem, dur bakalım, şartları bize uygun olacak mı? Bu son cümlevı yârı şakacı bı* tfmrla sfljlemişti. Elimle ağzını kapadım. Kuzum. oanım Alberto, bu konuda şaks etmeyin! Kabul edilmiyecek bir sey olsa cize yazarlar mı idi? Doktor gülerek yüzüme baktı: Hakkın var. Bak, yerini tarif ediyorlar. Bir şey anlıyabilirsek ne mutlu bize: «Boğaziçinin Rumeli yakasında, Yenikfiyde, deniz kenarında bir yalt. Beş odası, muUatı ve banyosu var. Rıhtımından denize girmek kabll. Arkasında ağaçlı bir bahçe ve asfalt yol.» Bunda anlasılmıyac«k bir taraf yok. Mükemmel bır ev. Yeri hakkinda hiç bir rikrimiz yok. Dikmenlere sorar anlanz. Dogru. Bunu düşünememiştim. Hemen yarın telefon etmemiz mümkündür. Bu işler telefonla olmaz kızım. Cumartesi Romaya fideriz. Sen zaten bu haft* sonunu orada geçirecek değil miydin? Evet ama, ya o \akte kadar evi elimlzden kaçınrsak! Kuvvetli bir kahkaha ile omtulan Mrnldı. Merak etme, tnektupta bn noktayı aydınlatıcı satırlar var. Telâşmdan okumadın. Ne diyor? On beş giin tnüddet vermisler. Hatta yb> ml gun de bekletebilirlermiş. Bız her ihtimale karşı cevabı geciktinnlyelim. Olmaz mı Alberto'cuğum? Olur javrum, olur. Kira bedelini pönderme vesair muameleleri yapma hususunda da Musta» fa Be^den fikir alınz. Kaç ay için kıraUyacağız? Tatil ajlan, yani üç ay. Maamafih siı !»• terseniz Ar.cela ile biraz daha fazla kalabilirslniz. Ben dönerim. Bunları sonra düşünfirfiz. Hele bir defa gidelim. Parmaklanmla a>lan saymaya koyuldum. Nisanın bugün yirmlsl, Mayısm yirmiri bir av, Haziranın jirmisi iki ay, Temmnzun... Sözümü kesti. Yok. Senin imtiharUann Haziran ortısında bitecegine gore >irmi beşinden ervel uçakta yerlerimizi a>ırtabilirız. Lçak söziıyle birdenbire sarsıldım. Bunu be> men farketti. Ne o? Yiizün aapsan oldu. Yoksa korkuvor musun?.^ Zmrla gfiîumsemer* çalıştun. Korkmuyorum. Uçağa elbette bir gun blneceğim. Fakat birdenbire heyecanlandım. 1'* bir kaza olursa! Babacan bir ifade ile yüzflme baktı: Kaza ber zaman olmaz. Maamafih, öltu> •ek hep beraber oleceğiz. Tevekkulle boynumu büktflm: Ö>le ya, her zaman kazadan ben kurtulacak değilim >a! Şaka edivorum çocugum. Roma Ue tstanbul arası ne kadarcık! Vaktiyle bizim uçagımızın da tstanbuldan kalktığını ve Romava varmadan evvel düşüp parçalanmış olduğunu unutmayın. Bu sefer kaşlarını çattı: Bu konuda konuşmak yeterli. Korkuyorsan, e\ hamlanıyorsan Napoliye gider, oradan va» pura bineriz. Onun canını sıktığım İçin üzülmüştüm. Hemen: Hayır, hayır, dedim. Uçakla gideriz. Onaya bir an evvel varmak istiyorum. Gelin şimdi Ancela'ya müjdeyi verelim. (Arkas var) KÖPEK BALIKLARI Beyaz krep jorjetten aznn kollu ikl yazhk elbise. Baskıdun çiçek motifleri ile süslü olan bu modellerin belinde satenden fiyont kemerler rar. leksiyonuna. Beyaz yelkenlıler katmıs modelierıne. Sayıları belkı yuz, belki üçyüz, belki beşyuz . Hepsi de pupa yelken1 Bazıları tek, in, goguste. Bazıları bır ceketın, bır elbisenin ustunde, küçücük, surü ıle. Denızcı çantalan kullanmı$ aksesuar olarak, denizci pabuçları. Avenue Montaıgne'ye bakan şahane vıtnnıni bıle tek bır denızatı ile suslemiş. Dev boyda. Baştan aşağı sedef duğmelerden yapılmıs heracinslerıne benzemeyen değısık, magrur bır denızati bu. Ama elbette degişık olarak, elbette mağrur. Kolay mı, Dior'dan giyınıyor!.. ^ ARDlN'ın yeni modasında en bıiyuk ozellık, kol yerıne kullandıgı köpekbalığı yuz geçlerı. Gıymeğe yurek mı ıster? Ama adı gıbı korkunç değıl bu yenılık. 1971 yazının genış omuz modasını, altı olmavan varım kollar, daha dogrusu omuza doğru uzayan bır çeşı* apolet'«rle uyguluyor Cardin «Köpekbalıti TÜZjreçleri» dedığı bu. Bunlardan ner turlu kıvafette yararlanıyor. Tayj'orde, mantooa, spor ya da fantezı elbıselerde. Cardin'ın 1971 damgası bu' Bır ozellıği de etek kesımleri modasının On ortasına doğru sıvrılen etekler, yan dıkişlenne doğru yurarlak donen modeller, sadece Cardin'e özgu bu yaz. Bır de elbet kemerlen. Par'ak, ya da mat denden, plaştıktetı çogu kez kıyafete 7it renkte kemerlerı tam onun havasını taşıjor. Bu kemerlenn sarkan uçlannda gene derıden yapılma yuvarlaklar, kareler, baklava bıçımi motıfler var. C ÖLÜMLÜ TABLOLAR ENKLERİM Dufvtfen aimış bu yaz Dıor. Ünlu ressamm paletındekı tonlar k o leksı\onunda. Lâcıvertler, mavıler. kırmızılar, asıd yeşıllerı, beyazlar \e sarılar. Bır çeşıt tablo modacının da sunduğu aslında Ne var kı, her an degişen tablolar bunlar. Ölumsuz değıj. Sadece bır nıevşjjBüik. ' ALEV GÜLLERİ R B Cardin: «Evleneceğim kadım mini şortlular arasından seçmem» diyor.. | EYAZ • MAVt çıagıU elbise1 lenrun goğsune kocaman 'kırmızı guller ışlemış, gozalıcı. Al elbiselerinin beline gene al guller oturtmuş. Alev mısalı. Pagod kollar takmıs elbıselerıne Etekîenn yırtmaçlarını bele ka$ar yukseltmış, yurekhce. Ama her $eyden 8nee' bır deDufj'nın renklerıni fılânellere, rflz7 ozlemine tutulmuş bu yaz. ikı yuzlü vunlulere, duz va da Bu ozlemi renk renk. desen deempııme şantunglara, krepdosen, ışleme ışleme dokmuş ko Köpek bolığı modası B tR Bü KALMIŞTI yapmadığı: ralcılık. Işte onu d i denıyor bu mevsım Cardm. DİŞİ BOND YARASALAR TİFFANY JONES 9EMDEM ÇUPUE Mı GARTH AYLAK MUSA UVÜM • . İ M A Kl A M P VMCASı I Kl OLAV VAB . tR ZAMAıNLAR buyuk sukse yapan yarasa kollar, Cardın'le yemden moda sahnesıne dönuyor bu yaz. Ama yarasalarm kanatlarını kesmiş modacı. Daha çok kısa kollu elbıselerınde kullanıyor bu tarz kesımleri. Uzun kollara karşı gızlı bır savaş açmışa benzıyor zaten. $omızye stıh, etek kenarı enıne plılerle suslu elbiselerınde tasmalı, uzun kollan kullanmı? ama, boncuk mısalı. teK tuk. Yunlüden yapılsıış mantolan. tayyorlerı bıle kolsuz. Daha doğrusu yuzgeçlı sadece. O»••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••I muz ustunde el kadar bır parça Gamıtür olarak plıselerden, dıkışlerden yararlanmış. Sonra beyaz elbıselerinde sıyah bıye garnıturler kullanmış bol bol. 97 Yıne beyaz elbıselerinde mesela dık yakada omuza, kopekbaiıgı «Phıllıe bızı atlatmıs ola. juzgeçlerıne doğru, bır sıra ın maz .. tmkân yok buna... Son sıyah dügme dızmış. Çoraplan konuşmamız sırasında... Yanı da çok kere beyaz. Iskarpınlen son telefon konuşmamız sıraıse ıster beyaz, ıster gok mavısında demek ıstıyorum... O ansi kıyaletlerınde olsun, hemen da pek dıkkat etmemıştım ama, daıma sıyah. şımdı onemını sezınlıyorum .. «Haklısın...» Wıllıams bana ısrarla kaatıli BİR GARİP BÜYÜ gorup gormedığımı, tanıyıp «önce aklıma şöyle bır fitanımadığımı soruyordtı. Gorkır gelmişti... Gidip müşteri VET, ZIT renkte aksesuarduğum kol nasıl bır koldu... £1 sıfatıyle beyaz zehir alıcısı gılar, başa tas gıbı geçen bobır beyaza mı yoksa bır zencı1 bi göninerek herifı kıstıralım neler, sonra eteklerde yırtye mı aıttı?» Bu aynntıları çok dıyecektım ama senı derhal tamaçlar, sonra yırtmaçlı eteklemerak edıyordu anlaşılan... Isnıyacaktır...» rın altında şortlar, şortların usrarla sorup duruyordu. Oysa Bır el hareketiyle lâfını kestunde burçlu bluzlar. Yıldızlar ben, bu noktalardan hiçbirmı tım : ve failar... hatırlamadığımj tekrarlamak «Biz ıkimız ona karşı hıçFalın, falcılığın ardından geletan baska bır sey yapamıyorbır şey yapamayız... Bunu, sacek olan ne? Cardin neyl denedum... Bunun uzerine ne dedı dece duşunmek bıle abes... İn. yecek bir dahaki mevsim? Herbıliyor musun?...» san avlama faslı bıttl demektır halde büyüculüğü değıl. Çünkü bizim için... Robin'ı onun o!buvü modanın temelinde var. «Ne dedı?...» durdüğunden emınu değıl mi Moda milyonları buyüleme sa «Sakın kafayla etraflıca 1 retice iübariyle?...» natı zaten .. rfusun, hatırlamağa çalış...» dedı. «Ha gayret... Kendini biraz «Emin olmaıına emınlz a . sık ..» dıye dayatıyordu. Ama ma...» Carven, mini nafıleydı .. Kendimi ne kadar «Ehmızde delıller var... sıksam hatırlayamıyordum.. > kervanına katıhyor Bır de gorgu şahidi... Hoş, bu Derın bır nefes alarak d e . gorgıi «ahidinin doğru durust vam ettim : ıfade verebilmesı için evvelâ agzım burnunu tedavı ettırme «Bu konuda benden dışe sı lazım gelecek... Bu fazla mu. dokunur bır bılgi alamıyacağıSayın Işyeri Sahipleri: him değil... Phillie, Willıams>ı na kanaat getlrince şehri cter«oz konusu odadan çıkarken hal terketmeklığım gerektıği Yurt çapında uygulanmasına gördü mü gördü... Ellerinın kan noktasmda ısrara başladı. Mebasianmış olan Sanayi ve Işyerıçınde olrfuğunu farketti mı sele kesınlikle aydmlığa kavuşleri Sayımı'nda tanm dışı iktiettı... Esaslı bır şahıdımız damadan da donmemelivmışım osadi faaliyet gösteren 900 bin ha var... Albert Shapıro'dan na göre. Phillıe'nın yalan «Syisyeri tek tek rlyaret edilecekbenim saatJ alan adam .. Shalemediğıne sımdı .senin kadar tir. 3500 elemanın görev aldığı pıro, cınayetın islendıği Odava ben de ınanıyorum. Şu halde ve tnilyonlarca liraya mal olan gırmeksizin benim «aatıme sakaatıl Willıams'tı .. Sebebını sayımın başarısı için ziyaretinihıp çıkamazdl herhalde... Bunsımdılık bılemıvorum ama kaze gelecek sayım memuruna lara orantılı olarak dığer deatılın Wılliams olduğu meydankolayhk fösteriniz. lıl ve ıpuçlarını bulma görevi B OLUM CIKMAZI Yazan: L. BLOCK Oysa tam tersıne davranmamız lâzım...» Kararımız tarardı. Fakat p o lısi bızzat arayıp durumu haber vermek ıçimden gelmiyordu bir turlu. Merkeze gıdıp tesUm olmalî da istemıyordum. Son günlerda polısten çılgınlar gıbl kaç mış, boyuna gıilenmiş, sokaklar da yururken bile adetâ duvarlara yapışırcasma yol almıştım.. Boyle birdenbire, damdan düser cesıne polısle burun buruna gel rnek pek hoş olmayacaktı herhal de benim için. Buna mukabil, hapishane müdürü Pilllon'a tele fon etmekte sakıncaya benzer bır şey yoktu: «Meseleyl çöeümlemefe rnu vaffak oldum..» dıye mınldandım. «lüzı kımln öldürdüğünü kesınlikle büıyonım... tspat ede bılırım...» «Emin misiniz Aleks?..» «Evet. TesUm olacağım.. Fakat tek ncam şu: Polis bana karşı anlayışlı davransın, gerçek kaatılın yakalanması için de gereklı tedbırlerin tümünii suratle alsın... Bunu temln edebılır mısmız sayın müdür?» «Ellmden geldığı kadar fay dalı olmağa çalışacağım size.. > Olaylarm çok kısa bır özetınl yaptıktan sonra Jackle"ye aıt apartımanm adresıni verdım. Telefonu kapadıktan hemen sonra vatak odasına geçerek mortln ampullerının, enJekUSrün vesairemn kolay kolay bulunma yacak bır yere saklanması mese lesını hallettık Jackie bu konu da fazla endışeli görünmüyordu. Ona gore, eve benı almak iızer^ cınayet masası memurlan gelecektı Bunlar beyaz zehirle ve karakcılığı Ue ılgılenmıyorlar dı Bunun için de korkmağa, he yecanlanmağa değnr'dı (Arkası tar) E rfa ..• O O I 1 O8 Tarık Z. rcu Oerl, 8aç *e Zflnreri Hasta ' uUan Iriatehasmm IstıklâJ ' Cad. Pannakkapi No: 16 ' H i ı n • KA'.IP IIıç Kuruçav Tlkokulundan aldıjım diDİonıamı ka\bettım. Hukumsuzdur. Cumhurıjet 506 ı Horşlt Oemirhan «Bak Aleks...» «Fakat onu bu cınayet» kım itti?.. Asıl çözümlemek zorunda olduğumuz en önemll mesele bu...» Jackıe avağa kalkmıştı : «Bız tek başımıza onunl» ımkânı vok başa çıkamavız .. Devamlı olarak sılâh taşıdıfını söyluyorlar .. Phıllie'vi bır kdşeve kı«tırıp konuşmağa zorlamak haska, a\m sevı VVıllıams'a uvKulama heve^ıne ka. nılmsk ha«ka Dpğıl mı' » polıse düşıiyor. Bız, esrar perdesinl yırtacak kadar bilgıvi elrfe etmeğe muvaffak olduk ya sen ons ba!c..» «öyle ise ne yapacagız şlmdi?.. Polisi mı cağıracagız?...» «Tam Ustune bastın » Gözlerini h?f;fçe kısarak blraz dıişündüktc?n sonra Jackıe: «Tabıî ya » dive mınldandı «Hay Al'ah, sımdiye kadar bunu ne dıve tkıl etmedık'. Tu haf şey Bız halâ polıslerden bucak biıcak kaçıp d'in