29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA İKİ= :CUMHÜRİTET: 17 Haziran 1971 T T lkemizde ilk keı gelir vergisi uygula> * ^ ması ile Batılı anlamda hir vergi reformu gerçekleştirilmis ve 1950 yılında yürürlüğe giren yeni vergi kanunlarımn getirdiği ilkelerle gerçek geliri hedef tutan, vergi adaletine dönük bir sistem kurulmuştur. Kuruluşu ve temel prensipleri itibariyle T6rk vergi sistemi içinde teme! vergi olan gelir vergisi yüksek seviyede gelir toplama gücüne sabip bulunduğu halde verimliliğin sağlanmasında önşart olan bilinçli bir vergi idaresinin gerçekleştirilemenıesi, vergf murakebesi yetersizliği, kanunlann hazırlanışında basitleştirme ilkelerine önem verilmerisi ve vergide güvenlik tedbirlerinin ülkemiz koşullarımn öngörüldüğü doğrultuda geliştirileme. mesi nedenleri ile vergi hasılatı; »rtan gelir ihtiyacını izleyememistir. Bunun sonucu olarak yurt kalkınmasında gerçekleştirilmesı zorunln yatırım projelerinin finansmanı ve gelişen kamu hizmetlerine paralel harcamaların karşılanmuı için yeni gelir kaynaklarına ihtiyaç duyulmuştur. Değişik karakterde yeni vergiler fetiren finansman kanunu bu ihtiyacın bir îfadeai olarak Türk vergi hukukuna girmiş bulunmaktadır.. Türürluk tarihi 1« Ağustos 1970 olaa 1Î18 sayılı fînansnıan kanunu ile Taşıt Alnn, ta. letme, Gayrimenkul Kıymet Artışı ve Bina lnşaat Vergisi gibi serrete. harcamalara yönelmis yeni vergiler getirilmiş, ayrıca bazı vergi kanonlarında önemli değişiklikler yapıl mıştır. «Ülkemizin sosyal ve ekonomilt koşulları gereğl Vasıtasız Vergilerden beklenen sonuçları kısa sürede almanın zorluğu, harcanabı lir fonları zaruri olmayan ıhtiyaçlarla ilgili tüketim safhasında vergileme yolu ile mecburi tasarrufa tabi tutmak, Gelir Vergisi için kuvvetli bir otokontrol mekanizması kur tnak. gerekçesi ile vürürlüğp konmus bulunan Finansman Kanununun Işlttme Yergisi bölümünde kanunun getiriliş nedenleri ile çeligen hükümler mevcuttur. İŞLETME VERGİSİ Cumhurlyelfe Snemini anlatmaktadır. Vergi mükeUefleri iş letmelerinde bazır bulunduracaklan satıs vesikalarını her bir muamele için ayrı ayrı düzenlemek zorundadırlar. Aynı Kanunun 30. maddesînde işletme vergisi kapsamına giren muamelelerde bulundukları halde perakende satıs vesikası düzeniemeyen mükelleflere birinci tesbitte 500., ikinci tesbitte 1000, üçüncü ve müteakip tesbitlerde 2000 lira özel usulsözlük cezası ke«ileceği öngöriildüğii balde tatbikata satıs vesikası kesilmeyen muamele adedince ceza kesilmek suretiyle yön verilmesi şikâyet konusu olarak itirazların çoğabnasına sebep olmaktadır. Söz konusu 30. madde hükmü içinde geçen «perakende satış vesikasının 'ıer bir muamele için kullanılması mecburidir» ifadesi uygulamaya hukuki 'mesnet olarak göstcrilmektedir. Finansman Kanununun 11. maddesi ile 30. maddesi hükümlerinin bir arada incelenmesinden uy gulamaya vanlış von verildigi sonucuna varılmaktadır. Filhakik» 11. maddede işletme vergisinin perakende satış vesikası kullanmak suretiyle tahsil edileceği hükmü vaz edilmiş ve 30. maddede her bir muamele için perakende satıs vesikası kullanılmssı merburiyeti hükme bağlanmakla kanun uygulanmasını aksatmak ve denetimi zorlaştırmak istikametinde belir mesi mııhtemel bazı eğilimler önlenmek istenmiştir. Maddenin ikinci fikrasında satış vesikası talcp ptmeyen alıcılara her bir muamele için 50 lira ceza kesilecejp açıklıkla ifade edilmekle birinci fıkra hükmüne göre satıcı durumunda olan mükelleflere kesileceh özel L'sıılaiiılük Cezalarının tesbit esasına göre uygulanacağı doğrulanmıştır. UYGULAMASI • i Cemal TUNÇER • Galata Vergi Dairesi Müdür Muavini r | BAŞBAKAN'A AÇIK MEKTUP; "Gecekondularımız yıktırılmamalı,, Hatayda rö vergiye muhatap olan bir kısım bizmet işletmeieri gö'türn olarak ödedikleri işletme vergisini bizmetin satış bedeli üzerinden raii? teriden tahsil etmek mecburiyetindedirler. Fiat mekanizması yolu ile in'ikâs ettirildiği müşteriden gerçek usulde tahsil edilen verginin işletmeci tarafından Hazineye intikalinde göturü esasm benimsenmesini mantıkî bir sebeple izah etmek mümkün değildir. Belirli bazı mükellef gruplarını iş ncv'ilerinin mataiyeti icabı perakende satış vesikası düzenlemek külteti dışında bırakmak suretiyle tatbikatın basitleştirUmesi düşünülüyorsa götürü verginin tesbitinde masa adedi ve iş yerinin yiiz ölçümü gibi gerçek iş lıacmini yansıtmayan ilkel ölçüler terkedilmeli, bunun yerine i$letme vergisinin bünyesine uygun ciro esaaı ölçö olarak benimsenmelidir. Götfirü vergilemede müşterilerden bir yıl zarfında tahail edilen verginin götürii veıgiden eksik, ya da fazla olması hali kanunda derpi? olunmadığı halde Maliye Bakanlığının yayınladığı 6 seri no.Iu Genel Tebliğinde fazla tahsil edilen verginin hasılat kaydedileceği açıklanmıstır. Tek yanlı olan bu çözüm tarzı hukuki yönden eleştirilmeye değer bir nitelik taşımaktadır. veya islendikten sonra bunların satışını yapan kimseler dısındaki kimselere satılmasıdır» şeklinde tanımlar. Açık bir deyişle (malın tüketiciye geçmesi) perakende satıstır. Perakende satışın bu tanımı nedeni ile imalâtçıların kendi imalâtlannda kullanmak özere mttbayaa ettikleri malları toptan satıs olarak kabul etmek ve vergi dışında bırakmak mümkün değildir. Finansman Kanununun 26. maddesi ödenen Uletme vergisinin Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahından indirilemiyeceğini hükme bağlamıştır. Kanunun bu hiikmii ile Gelir ve Kurumlar vergisi mükelleflerinin kendi imalâtlannda kullanmak üzere satın aldıkları madde ve malzemeler için ödevecekleri »Maliyet l n»uru» niteliğindeki tşletme Vergisinin gider olarak yanlman kısıtlanmış değildir. Muaflık sınırı elediye içi niifusu 30.000 ve daha asağı olan yerlerde yerleşmiş olanların işletme vergisinden muaf tutulması her şeyden evvel ülkemizin ıskân şartları bakımından isabetli değildir ve vergide genellik prensibini genis ölçüde ihlâl eder mahiyettedir. 'Muaflık. köylere ve iktisaden az gelismis bölgelerdeki küçük ünitelere inhisar ettirilmeli ya da reel esaslara bağlanmalıdır. öze! Lsulsüzlük Cezaları: Vergi mükellefleri isletmelerinde perakende satıs vesikası bulundurmağa mecburdurlar. Finansman Kanununun 29. maddesi ile bu mecburiyete uymayanlara birinci tespitte 3000. ikinci tespitte 5000 tira özel usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülmekte iiçüncö tesbitte vergi dairesinin önerisi ve yetkili mahkemenin karan ile üç aydan az olmamak üzere bir yıla kadar işletmenin kapatılmasına hükmolunmak tadır. Cezai müeyyidenin ağırlığı isletme vergisi tatbikatında perakende satış vesikasının Sonuc | şletme Verçisinin Türk vergi yapısı i* çinde ana unsur olan Gelir Vergisi eşliğinde, vergi hasılatına geniş ölçüde katkıda bulunacağı kısa «üren tatbikat sonunda anlaşılmıştır Katkı oranının ideal seviyede olması için işletme vergisinin temel ihtiyaç maddeleri hariç geniş kapsam alanı içinde düşük nisbet üzerinden uygulanması öteden beri savunduğumuz bir fikirdir. Verginin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalarda bu görüşün benimsendiğini memnunlukla müşahede etmekteyiz. Vapıiacak degişiklikler meyanında sistemin aksayan vanları yeniden gözden geçirilmeli uygulamada zorluk arzeden hükümler kanundan çıkarılmah, ya da basitleştirilmelidir. Vergi kanunları ne denll gelistirilmiş olursa olsun gerçek basanya giden volun miikellefin ve Devletin hukukuna aynı derecede saygüı, vergileraede bilinçli, denetimde gereği gibi cihaılanmış bîr vergi idaresinden geçtiğini unutmamak lânmdır. Nedenlerden biri ötür9 ve gerçek olarak sürdürülen ikili mükellefiyet gelir Tergisaıi randıman diişiiklüğüne götiîren nedenlerden biridir. Finansman Kanununda da aynı egas benimsenmekle işletme vcrgisinin otokoatrol cihazı elarak güçlenraesi daha baslangıçta kanunun kendi bünyesi içinde engeUenmiştir. GÖtfirü vergileme Gelir Vergisi sisteminfn genel esprisine ters düştüğii balde bilgi seviyeleri ve maddi olanakları yetersiz düşük gelir grupları için düşünülmüs ve urgulama •ahası bulrauş bir usuldür. Kaynağını 25 yıl öncesi koşullarından alan bu görüj ve düsüncenin bugün Işletme vergisl için geçerli olduğu söylenemez. Götü Matrah t sletme vergisinde matrah. satılan mad* delerin veya yapılan nizmetlerin «atı? bedelidir. Satıs bedeli tabiri «satılan tnaddeler karşılığında müşteriden alınan veya müsterinin borçlandığı para veya diğer dcğerlerin toplamı» olarak tanımlanmıştır. Bu tanimlama nedeni ile veresiye satışlara tekâbül eden Uletme vergisinin malın bedeli peşin tahsil edilmis gibi ödenmesi zorunluğu ticarî faaliyetlerini geniş ölçüde kredili satışlarla »ürdören bir kısım mökellefleri tediye bakımından gfiç dnruma düsürmektedir. tsletme vergisinde söz konusu olan satı? perakende satıstır. Vergi Kanunları perakende satısı yapılan madde ve malzemenin aynen UNDEN UNE Ozerklik nedir ? Sayın Basbakan; radyo konusmalartnın birinde 6xerkligin nc olduga tarif edilmiş degil. dedi.. Gerçekten de bit ünirertitelerde kan akmcaya kadar özerkliğin ne oldagnnm hiç düşünmemiştik. Demirel zannetmişti ki, «zerklik demek devlet içinde ayrı bir devlet knrmak demektir. Onun nazarında bn Sıerklik yalnız bilimsel alandaki ozgürlük de|il, her alanda mev. cutto.AIeaeHUXürk:Ceı» Kannjıunda bütün «AtonJaşUr iein riavRpiiTtnr«T gCrekenr Hükümltr varken, ba C « * Kanşnv flniversite kapılanndan içeri giremiyordn. Birçak ünivenite Idarecileri de özerkliği bn yolda yommloyorlardı. Netice : Üniversite dnvarları arkasında Ceza Kannnannn menettiği suçlar iflendiği halde «raya devletin aıayif kmvvet. leri giremedi. Demirel'in özerkliği bn yolda yorumlaması hata idi, fakat • da kendisine örnek aldıgı Menderes'in, bn özerkliği çiğnemiş olmasından korknyor ve enun ngradıgı fikıbetten çekindifi için, ozerklik der demet, agzı yanan çocnk gibi, sütü içmiyar, yofnr. du da üfleyerek yiyordn. îani, biri ozerklik adına kannnn lorlamak, diğeri kannnn hiç tatbik etmemek yeluna gitmişlerdi. Bu kargaşalıfa bir açıklık getirmek gerekiyordn. Teni Anaya. sa ile de bu açıklık gelmektedir. Sayın Erim, radyo konusmaiarında bir acıklı naktaya daha değindi, «Bir üniversite reformn vapahm denfldi, her üniversite bir başka kanun projesiyle bükümete geldi, hiç biri digerininkine nymadı. Onlar da birbirleriyle azlafip tek bir metin ile karşımıza gelmediler :.» dedi. *** Bn sözü radyoda dinleyince, düşünceye daldım, kendi kendi me bazı sorular sordum : Neden biz. birbirimize karşı b« kadar katıyıı? Cniversiteler, insanların birbirleriyle azUfip anlaşarak brr arada yükselmelerine hizmet eden müesseseler degil midir? Bizdeki hoca, bilgisi «lsa bile acaba neden daygn bakımından geridir? Emin olunuz, üniversitelerin bir tek reform metni ürerinde anlaşamaraış olmalannın sebebi. o müzakereleri karşılıkh olarak yöneten kimselerin, anlayış ve bilgi çatışmılarından ziyade birbirlerine karşı duyduklan kişisel nefretler, antipatilerdir. 12 Mart öncesi demeçlerden, bildlrilerden, îıel ve genel konuşmalardan anlıyorduk ki, Bniversitelerin lenateları, yönetim kurulları duygusal çekişmelerin, ideolojik çatısmalann arcnası haline gelmiştir. Hocatar toplumu birbirine bu derece düşman olursa, bu halin okuyanlara bulasmıması mümkün müdür? ozerklik demek, suça göz yummak. kannnların o bölçede iMememesi demek değildir. Ozerklik demek. hocalann birbirleriyle çekişmeleri yüzünden, üniversite reformunun durgunluğa düşmesi demek ise biç degildir. Dünyanın birçok memleketlerinde özerk müesseseler vardır; bu müesseselerin Szerk olması da lâzımdır. fakat bu özerk. liğin ne oldugunu da bilmek gerekirmiş... Onu da şimdi anladık. Bu biUnmezse, ozerklik bir gfin devlet içindeki devletin kanun. lara karşı gelmesi halinde tecelli eder, ve bir sabah ozerklik sise şişe patlar. paramparça olur. N O T : Kendisine teşekkür borçlu olduğum bir okuyucum bana 29 Nisan tarihli bir tzmir gazetesi yollamış. Baktım o nushada, o yazıyı yazdıktan sonra dahı beni rasgeltfikçe selamlayan eski'bir ahbap, hakkımda çok kötü bir makale kaleme alinış. Gerçi mertlik edip ismimden bahsetmemiş ama, beni kastettiğini ben hiç bir komplekse düsroeden açıklayayım.. Ona cevap yerine nasihat vermek istıyorum: 1) Bir daha birisine gazete sütunlannda tecavüî eöeceksen onun ısmini yazacak kadar mert ve cesur ol 2) Evet ben şişmanım. tıpkı senin kısa boylu oluşun gibi. Uygar vazıcılığın bir kaıdesı vardır, kimse. r.in vücudunun ârızası eğlence ve istihfaf vasıtası yapılmaz, ne malum yarın aklını kayberfıp mahalle çocuklanna eğlence olmayacağın? Ne malum bir tarafına felç inmeyecek ve sen muhtaç bir hale düşmeyeeeksin? Eğer vazı hayatında kalmak istiyorsan, senden ricam. bu koşula bilhassa önem vermendir 3) Başkasını scvmeyebilirMn: o insanı sevmesen de. vaki olmayan asılsız kötülükleri ona ısnat etme. Zira bir baskası da çıkar aynı kolay ve ilkel tecavüz usullerinı senin hakkında tatbik eder, o zaman çok üzülür<un 4) Bir daha binsine çatacaksan onun bulunduğu sehrin gazetesinde çai kı. adam okusun ve kendisini savunabilsin. Senin vaptıSına srkadsn bıçak saplamak derler ki, bu, sans vakışmaması çereken bir harekettir 5) Yazını okuyunca çok ffüsvindüm: cevap mı vereyim. yoksa isnatlarının hesabını mahkeme huzunında mı sorayım? Cevap verraek istemedim. çünkü bu sütunlar brzim kavgalanmua açık değildir Bu sütunlar okuvucuiannclır Mahkemeye gideyim dedim, baktım ki sonra Milanacak. arava ınsanlar koyacaksın ! Seni eski ahbaplık adına fazla küçültmek iftemedım. Bu sefer düşündüm ki, bu mü'iamaha ve 1vtU£iml «enıien çekindiğim ve korktuğum nerfenine bağlavacaksın ! ünun tçın sana şunu teklif etmeğe karar verdim: Eğer sovleriıklerınin hesabını vermeğe cesaretin ve kudretm varsa. ber sun va/tlıgın benim eski gazetemde kendi yazının altına öniimü/dekı hafta içinde bir rot koy, mahkemeden kacınmadıâını «övle, o 'aman seninle adalet önünde hesaplaşalım.. Umarım ki. bu hareketin. gazetelerini okuyamıyacaSım belrielerın aazetelprınde tsım tasrih etmed'en valan yazılar vazmaktan daha mtfrt ve cesur bir hareket olur. Bu notu knvma^san sen'n hoı<Kında ( • > d hemcehnleri »n i cin neler düşünebileceğinı artık *en takdır et.. C. B. ayın Oktay AKBAL «Evct • Hayır» sütunundaki fıkrasma doğruluğuna tüm benliğimizle inandığımız bir başkk seçmiş.. Evet, elbette suç Ana yasa'da değildir. Yasalar ve özellikle Anayasalar suçlü " sajıj". mazlar, sayılmamalıdırlar. Tersine görüşler en az «Anayasaya saygı» duygumuzu incitir, zedeler; fırsatçüan, ha inleri sevindirir. Bir kısım basında Anayasanın suçlanmasının sevincini ve hattâ saldın larını her devirde olduğu gibi çıkarcı; kışkırtıcı kalemler görüyoruz. Fırsat bu fırsattır diye Anayasa i çin söylemediklerini bııakmıyorlar. Bu gibilerin gazeteleri yoz • •1. kalemleri yoz laşmıştır, vicdanlan ise çoktan voTİaşmıştır. S Anayasada 1 \'.lüd ril'nt.ts,;,,. v.ü İTSIU, TARTIŞMA bulunmak gerekir. Akademik mevkilerin saltanatlar elınde bulunduğunu, böy lece girış sınavlannı kazananların genellikle profesörün ya hısımı ya da damat adayı olduğunu ıleri sürenler de vardır. Mesele aslında bu derece ilerı değilse bile bızce de asistanlık girış smavları, gerçek an. lamdakı sınavın dışında yürütül mektedir. Gerçi resmen ve şeklen yöntemine tam uygun bir sınav yapılmakta ve buna ha. beri olan her ıstekli katılabıl. mektedir. Ama ne var ki bu sınavı kimin kazandlğı daha ön. ceden kesin otarak bellidir. Dı. ğer adaylar ise bir formalitenin figüranı olarak salonu doldurmaktan başkı bir rol oynama. maktadırlar. iploma derecesı üstün bir aday, asistan alınması tçın profesöre bas vursa kendisine yabancı dilin önemle arandığını, yabancı dili üstün ada. ya da diploma derecesinin etkili olduğu söylenecektlr. Oysa ikı derecede üstün olsa yine alınmaz. Meğer hocayla bu konuda tamşmışlığı ola. Ali TANT1LDI2 ISPARTA Tayla Mah. Cnmhuriyet Cad, Ozgfir Sok. No. 3 GÖRDCGO REFORMLARl TAHAKKUK ETTtREMEMİŞ olnp, Türkiye Cumhuriyetinin gelecefi agır bir tehlike içine daşürülmfiştür..» Muhtıranın 2. maddestnde ıse «Anayasanın öngördüfü reform ları Atatürkçü bir görüsle ele alacak ve inkılâp kanunlarını nygulayacak...» bir görüşten söz ediliyor. Suçlam» ve eleştiriler Anayasa'ya ilişkin değil, başkaların» dönüktür... Kamu. oyu da bunu böyle biliyor. Anayasa'yı uygulamıyanlar, Cenabı Hak'tan niyaz ede ede iş başaramıyanlar; 27 Mayıs Gençliğini düşman kampları haline getirenler; aşırı uçlan bile bile davet edenler; refortn yerine «nurlu ufuk» nutuklarıyİa toplumu avutanlar; koleraya bile cmukadderatı üâhiye» teşhisi koyanlar... ve daha neler ve nelerle uğraşanlar şimdi kendilerini hem Anayasacı, hem de onun kurbanı sayıyorlar ve de suçluyorlar Anayasayı!,.. Bence; 27 Mayıs'ın intikamını hâlâ alamamış görünenler art niyetlerle; son yılların ve günlerin huzursuzlugu içlnde çırpınan yurttaşlar büerekbilmiyerek; bir kısım aydmlar ve yetkililer iıe her alan gibi Anayasada d'eğişiklik göriişünü savunuyorlar. Savunanlara denecek bir şey yoktur. Ama saldıranlara tepki göstermek de hakkımızdır. Bu arada, 1961 Anayasasında değişiklik arzulannın tarihçesine değinmek gerekiyor: Yassıada hükümlülerinin affı ve yeniden seçilme hakkı tanmması, kuyudan adam çıksrma düşüncesi; parlamenterlerin özel yorumlamalar yoluyla memurlardan önce •Id'ıklan. Anayasa Mahkemesince lptaî edilen ödenek ve yolluklanna yeniden kavusma tutlrulan: partilere hazineden yardım hevesi ve nihavet günümüz ortamma dönüştüğü sanılan bazı nedenler... re yorumlanamaz, eleştirilemet ve hele suçlanamaz. Kemal ÜSTÜN Kadıköy/tST. Asistan olmak için S 27 Mayıs'ın getirdiği ve «Hayır! da hayır vardır» ihanetlerine, çabalanna rağmen ulusun «EVET» dediği 1961 Anayasası. nin yeterli sayılmıyan ya da beğenilmeyen başka bir deyişleuygulama güçlüğü bulunan bazı maddeleri olabilir. Ancak aslında, o umut dolu yüce kav. ramUr uygulanabilecek biçimde yenilenip güçlendirilirken suç'.am» yoluna «apılmamaiı, Anayasa saygisı larsılmamalıdır. Anayasalar da tüm yasalar gibi gibi değil, daha geç ve titizlikle değişme ve yenilenme olanağma sahiptirler; tabu de. ğildirler. Tabu olan, uygulandığı sürece yasalara ve özellikle Anayasa'ya saygı duyjusudur... Yazar fıkrasında, hakh olarak: « .. Rafa kaldınrsanız, nygulamazsanız; kabul edildifi günden beri durmadan kötülerseniz; o Anayasa'ya aykın düsenleri iktidara getirirseniz ne yapsın 1961 Anayasası?» Ve yi. ne: «Siz o Anayasa'yı nygulamadınız, uygulasaydınız bütün bu basıbozuk davranışlar olmıvacaktı, gençler kötü niyetlilerin ağına düşmeyecekti, toplum en acı depremlerle »arsılmıyacaktı...» diye yakınıyor. Yanlıs mı? Aynı acıyı, aynı ezikliği tâ ıçten duytıyor ve bu sağlaro fikirlere katılıyorum. ayın Doç. Dr. tlter TURA.V ın (Üniversiteye Eleman Temini ve Yetiştırilmefi Sorunu) adlı makalesinı ılgiyle okudum. Sayın TURAN, kendisi de bir öğretim üyesı oldufiu halde bu makalesinde üniversiteye eleman alma konusundaki aksakhklan cfile getirmektedir. Yazar özellikle Asistan seçımı sistemini yermekte ve bu konuda önemli bir noktaya şoyle işaret etmektedir: (... Sınav ve atama işleminde yetkili kurullar, genellikle kürsü başkanının güçlü etkisi altında kal. maktadır). Gerçekten, bugün üniversıteye asistan girebilmek İçin yürürlükte olan ilgili statülere uygun aday olmak yetmiyor. Hatta bir asistan adayında aranan özelliklerin üstünde yeteneklere sahip bulunmak bile geçerli değil. Asistan olmak için gerekli niteliklere sahip olmak yerine kürsü hocasıyla iyice tanifmıı I Biz. KarafümniV Fevri Pa«« Cadesi sâkinlerl, suya h»sr»1 k«ldık. Haftad» 2 giin suyun v»rilmesine razı olmusken. «imHI maSayın Belediye Baskanından alesef onu da aSremivoruz Bilve ilgililerd'en bu soruna en kı hassa fist katlaHs Cok ru sıkınsa zamanda bir çözüm bulms tı=ı çekilmektfdir Bir haftadır su bsklemekteviz. larını rica ediyoruz. Vatandas Sayın ilffililerden üst ka'lar» olarak Belediye'den bu görevi yapmasını. bu husustaki düsürı eıkac^Jc sekilde: hiç olmaısn haf. celerin açıklanmasını isremek tada 3 (rün. belirli sasOerde tazvikli «uyun verilmesini rica edihakkımızdır kanısındayıra. yoruz. Araman ÇELEN Ihsan PAR1.AR Deniz Abdal Mahallesı 13/8 Karasıümrük. Türki<1an ankak uenız ADaal nanallesı 13/8 KarasümrUk. TürkHaı Çapa tSTANBUL Hisar Apt No 2. Oaire: S Çapa tSTANBUL Hisar Apt No 2. Dı ğu İçin bu sudan ancak birinci katlar faydalanabilmektedir. Bizler ise her akşam tçeceğimız, temizlenecegimiz ve her türlü fhtiyacımırı gidereceğımiz suyu kova kova tasımak zorundayız. tan çok a¥ Veâazyftani^du Sayın Başbakamnıız; Derdimiz büyüktür. Darı dünyadaki varhğımız, iki veya üç, dört odalı olan Okrneydamnda bulunan, gecekondulanmızdır Bu bannağımız olan yuvalarımızdan başka tuç bir varlığıraız yoktur. Bu yerîere, bizj besleyemiyen yuıdun çeşith, köy ve kentlerinden gelerek çcşitlı güçlükleri ekmfc meğe katık ederek yapmış bulunuyoruz. Simdi çeşitli bahaneler le istimlâke tâbi tutmuşlar seneler oldu istimlakin s'bebtni öğrenemedik (Vola eidivoD.der Ier. (yoldan 1000 M. uzak olduğunıı) söylüyoruz. (»antiye) diyorlar (bakım sahası) divorlar. Bu kadar geniş saha. dört beş binin üzerinde bulunduğu 500.000 dönüm civannda olan ve tamamen sehir halini almı? Hata\*m MilH «gitim Miirtürbulunan bir sahanın vıkım se lüşy bir eariplikler yerid'r Ben bebin: vüksek adaletinizden ög bu earipliklerin tamamından lah renmek istiyoruz. Söz knnusu sedecek değilim Cünkii bunu «nverin ısmi gecekonduvsa suyu, latmasa ne benim eöcüm ve*»r. elektriği vollan. kanalizasyonu. ne de bu sütuntın hacmi. Onun okulları ve çesitli işyerleri. ca ifin bir tanesinden bahwd*eemisi ve binleree veni vetişmek eim: te olan ağacları dispanseri posHicbir. millt esitimie ilgili *»tahanesı. okulu mevcuttur Bu nunda. vonptmelikte ve de emir. sosval hizmetler için binlerce lerde •İlkokul miidiirüi'ün «eklirahk mılli servet harcanmı? reteri» olur dive bir hüküm vnkve tamamen sehir halini «lmış tur Ama eelin förün ki H»olan bu k8dar genis venn vı tav'ds heı ilVokul müHürüniir h ir T kılmaması icin ve memleketimi sekrpteri vahut •kâtibesi» < arHır. l^Tüdüriin vanınd». v» da karzin en dar eeürl' vatandaslann fisında. gözleri bovalı. tırnpklamagdur duruma dllşmemesi i rı U7"n. mini Ptekii vahut makçin vüksek adaletinizden ilgı sili. Bu nssıl ohır demevin Gizbekleriz. li de desİld'r Geür<* herke» eöHasan ÇAĞDAŞ rebilir Hatt» bunları Bakan'k miifeti^leri. hele ilko^retim müMahınut Sevketpaşa Ama Mah. E Orubu No > 1 fetişleri hergün efinirler 6 ber ne hikmetse kimse bun'ara OKMEVDAM SPS cıkarmaz vev» çıkaramaı. Cünkü bunlar okuUari Uyin edilirken şöyle olur: Okul» Vıir hademe gerektİT O«ulünce ilin edilir Am» «kitibe» otacak kim.ee daha 6nc»den Millî Esitim Mîidtlrö heyi ziv». ret eder. Gen«!likle arav» doct, ahbao ve partilivi de snkar Mil. lî Esitim Müdiirü bev vin ilkokul miidürüne acar Siz« yeni bir hademe «nnderiyonım. ama iste «en bilivnr«î'n.» 'Aman «»fpndim henim kî. Sayın Atabey tstanbul dakl tibçye ihtivacım voktur» filân susuzluk derdını halledeceğıni dcseniz de olmaz. V'p böytec* «ivaadederek Beledıye Reısl ol 7in okul da bir katib* kazanmı; duğu zaman çok sevinmıştık. olur Fakat, suların bollaşacağı yer MüHürlerin i'ini daha kolayla.«de gıttikçe azalması dikkatimı tırmak için acaba dieer illerimil zı çektı, nıhayet su son aylar de de bu usulü uvgulasak olmaz da hiç susuz bir hale geldik. mı? Öğrenme'' («tivonim Bütün mahalle gibi btzim de tsm! saklı apartmana günde en fazla 11.5 Rataylı bir tlkokul Md Trd. saat su gelpNkte, gelen su ngk ilkokul müdürierinin artık «sekrelerleri» var " Yıkanmak ve içmek için $u bulamıyoruz „ BİR HİFTABH, SU BEKÜYORUZ Haftalık Hober Dergisi ^ A N K I da bu hafta Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay YANKI'nm snrularını cevapladı... r O Özel sektör'ü teşvik nasıl olacak? r hafta Y A N K I okuyunu unuz P.K, 161 Bokanlıklar ANKARA Cumhuriyet 50fi5 Bursa Valiliğinden BAŞSAGLI8I Derneğimrain kurucu üyesi: Haysiyet Divanı Başkaru Şeyda Tekyeli pavyonu müessisi hayırsever; (aziletli mümtaz insan Bursaüludag yolu Kıreç Ocağı mivkiincle yapılacak Turistik Gazino 1. Ks. İnşaatı 650.000, TL. b c V birinci keşif üzerinden 2490 sayılı kanun hükümlerinfe göre kapalı zarf usulu üe eksUtmeye konulmuştur. Eksiltme İl Daimi Komisyonunda 23/6/1971 Çarşamba pünö saat 15.00 te yamlacaktır. Eksiltme şartnamesı v e difer evr'ak özel tdar» MüdürlugOnde görfilebilir. Eksiltmeye girebilmek için ısteklilerm: a> 29,750. TL. lık gecici teminatını b) 1971 yılma ait Ticaret OrJası vesikasıni, c) Müracaat dilekçesıyle birlikte verecekleri <EksOtme şartnamesinde belirtilen ve usuJune göre nazırlanmış olan) olân ve techizat bevannamesini teknı'i personel beyannamesini; taahhüt bevannamesini. sermaye ve kredi ımkânlannı büdıren malî durutn bildirisini. Bayındırlık BakanliSmfian fllmıs olchıkj«n (C) gurubundan keşif bedeli kadar isin »ksiltmesine girebileceklerini gösterir möteahhitlik karnesini ibTR? suretiyle Baymdırlık Müdürlöâü Bclgp Komisyonundan alacaklan yeterlik bp'«p<:ini teklif mektupian ile birlikte zarfa kormalan lâzımdır. tstekliler teklif mpktunlarını 23/6'1971 Carsamba punü saat 14 00 e kadar mfikhtız karşıhgında th«l« Komisyonu Başkanheına vereceklerdir Yeterlik belgesi ahnması ıcin son muraeaat tarth) 19/6/1971 Cumartesi Rünti mesaî sastı sonuns kadardır. fMuracaata esas olan tarib Bavnrtırtık Mfidörlögü evrak kaydıdır.i Telgrafla müracaatlar ve postadakı gecıkmeler / kabul edilmez. (Basın 62815530 5Cöf»ı SAÎLN tŞYERt SAHİPLfcRt: Yurdunıuzun halen İçinde bulunduğu ıktisadî kalkınmamn ba$arısı sizin çalışmalannızm eristie'ı ««»vîvenii' i m s n uman tespitine ve sonunda devletcr alınar'j*k rcnı ı<.ı>..ıUre bağlıdır. Sanavi ve t^verlpr* Savıraı hu amaçla yapılınaktadır. Sayımı destekleyiniz... Galip Hamdi Tekyeli'nin elim kaybı karşısında teessürlerimizi bildirir merh^ma Tanndan rahmet; kederli aile ve dostlarına ba; sağlığı dileriz. Süleymftnlye Doğumevi Kallanrlırrna Derneği SONUC A nlaşıldıSına göre, Anayasanın bazı maddeleri değisecektir. Aksakllklann 1961 Anayasasında olup olmadığını zaman öğretecektir hepimize. Cumhuriyet 5')J9 Önemli bir nokta daha O nemli bir nokta daha: 12 Mart Muhtırasında Anayasa suçlanmamış ve suçlular açıkça göaterilmiştir. Sözü edilen muhtıranın l. maddesi ne divor: «Parlamento ve hâkümrt süregelen tutum, çorüs ve icraatı ile vurdnmuzu anarsi, kardes kavgası, sssyal ve ekono. mik hıiTUrsuzluklar içine sokmus Atatürk'Sn bize hedef ver diei cajdüs uvearlık sevrvestne ulasmak ümidini kamnovıında Miirmis \e ANATASAMN ftN Anavassyı uygulama yetkisl ve görevi verilenlerin yani sorumluların kalplerinde, k«falannrfa, yurt ve Atattirk sevgllerinde birîifc ve beraberlik varatılmadtkça: politik hesaplar bir tarafa ttilmedikçe vlne kısa bir süre eececek ve değisen bicimi i!e 1971 Anayasası da beğenitmeyecek, «uçlamalara fırsat aranacaktır kanısındayım. Anayasaya saygı. saygılann en kutsalı ve en yiicesidir. Onda bayrak çibi. vurt ve ulus Sİbt »nlamlsr ve rt^S'rlpr vsrdır. özel "e kışisel amaçlara gö Sanayi Tipî Elektrikli Süpürge ve'" Temizltma Gikazlan Satın Âlınacaklır | Teklif sahiplerinin en geç 24 Haziran saat 18.00 e 1 kadar Şirket Merkezimize şahsen veya yazı ile mü | racaatlan rica olunur. i Adres: ROCHE Müstahzarları Sanayi Limited Şirketi f. Esentepe Mevkii No: 83 LEVENTİSTANBUL P.K, 16 Leventİstanbul Tel: 46 80 25 Ba^BBHflEHBBHaiHHBaVBYHHBVBVBiHaBflHHH^ F U L M A R : 240 .068 | f j|
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle