Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA İKİ îCUMrillKÎTET 13 Nisan 1971 Mart Mnhtırası Türk siyasal tarihinçok önemli bir dönüm noktasıdır. Bu 6nem, Atatürkçü düşünceye dönüş isteminden doğmaktadır. Ba belge, Anayssamı. cın, şimdlye kadar bir turlfl anlaşılmak isten. meyen Kemalist temel felsefesine dikkati çek. mistir. 12 Mart döneminin başann da, bn noktaya bağlı kalacaktır. Atatürkçü düşünce iyi yorumlanabilirse, o zaman bn dönem, Ke. malist bir devrlme dönüşebilecek ve devri. mln 5ı niteliği olan «kendiliğinden gürekli hareket ve gelişme» mekanizması faaliyete geçerek filkenin ve toplnmun çehresi baştan baş» değisme yoluna girebilecektir. Efer bn olağanüstü fırsatta bile, Mnstafa Kemal ba. reketi ve Atarürkçülük düsüncesi; kendi zamanının kosnllan içerisinde değerlendirile. mex ve günümüzün kosullariyle yeniden yornmianamazga, o zaman, Mnstafa Kemali, bağımsızlık savaşlarının büyük önderi, fakat sistem yaratamayan bir insan olarak tarihe terketnıekten başka hiç bir şey elimizden gelmiyecek ve bn demektir kl, koca bir devi ye. terince değerlendirememenin nlnsal gornmlulnfnnn yüklenmis ve günahını işlemiş olacağız. Fakat hiç knşknm yok ki, Atatürkçü düşünce, yıllardır nğradığı ihmale ve batta hiyanete rajmen, özündeki gerçeklik ve gaglamlıktan ötürü, ülkemizin oldııin kadar bü. tün geri kaimıs nlnslann (mazlum milletlerin), eninde sonnnda sarılacakları yaratıcı bir rnh ve çelistirici bir yol olarak insanlığın gelecefini etkiliyecektir. Yücelen düşünce ve kurluluş yolu • «ahteellikler yapılacaktır Atatfirk adıns, kimbilir. Her şeyden Snee «yannın yfiksek medenlyet nfknnda yeni bir gtines gibl doğmak> ülkusfi vardır ba düşüncede. Fakat bunun nanl olacafını ayrıntılariyle Atatnrk'te aramamalıyız. fşte o zaman ve işte tıpkı O'nun dedifi gibi donar kalırız. Büyuk önder yöntemi göstermiş: Bilim ve devrim... Bllimln ısıfında devrimle ilerleyis... Detnek ki, mflr. şit ilim, yol devrimdir.. Atatfirkçülük düşüncesi deyince bn çerçefi nnntamayız. Biliml politikaya, devrimi eskimiş düzene feda etmek elbetteki Ataturkçnlük düsüncesl olmayacak. Atatürk'ü çafırdıktan sonra, köşeyl dönüp sıvısaeaksak çok yazık olnr. Bilimden korkmayacak ve devTİmden nrkmeyeeeksek Ata'yı çajhralım.. Hedeflere azimle yürüyeceksek Ata'yı çagıralım. M Senatör. Halkevleıi Genel Başkanı Kadri KAPLAN • tam ve mfikemmel olarak knllanabilmegi içln, halkın yeteneğinl, özgürlüğünü ve bağımnz. hfinı sajlayacak temel reformlann yapılmagı zoranlnlnğa vardır egemenlik devriminde. Ata'nın halk hükumeti. halk ySnetimi ancak bn yolla ferçekleseeektir. Atatürk'ün dilindeki «balk» gözfl i«e, O' nnn halkçılı^ı tanımlamasmda tam bir açık. lığa kavnşmaktadır. Emeği ile hak sahibi olan klşilerin emek hnknknna dayalı bir dfizende yaşsmalandır «halkçılık», Atatürk'ün düsüneesinde ve dilinde. Böyle bir düzenin temsileileri yönetimde oldnğn zaman, halk iktidarı, halk yönetimi söz konnsndnr. Diier yönden emek, flretimin öz cevheri oldn^nna göre, emek hareıyarak üretimi yaratanlann iktida. n göz konnsndar Atatürkçnlükte... ir düşüncenln nyçnlamaya aktaB nldığı çok görülmüstür. Bn,yanlışteori . bir Atatürkçü düşünce ngön içln bilimsel yolla açıklansm va da açıklanamasın, hakikat odnr ki, fllfermizin ve nlnsumuznn başı gıkıstıkça düsünceleri saran ve fideta imanlaşan bir ruta haleti doğnyor ve bir kükreme duynlnyor. Atatürk'e dönelim .. Bu rnh haleti tarihimizin tipik bir karakteridir. Türk sıkıstıkça krndine döner, kendi özünde, aradığı cevheri bulnr ve onn yofnrup mutlaka yeni bîr sey yaratır. Mnstafa Kemal h3reketi de böyle ol. dn, fakat knrolns henüz tamamlanamadı. Sıkıntılarımız bnradan geliyor. Tevarüs ettiğimiz Osmanlmın çürümüslüğü, Cumhuriveti de garsmaya basladı. Simdiki bastalık nöbetleri bndnr. Tıpkı Selçnklunnn ve Bizansın çürümüslüğünü tevarüs eden Osmanlı eibi. O Os. manlı ki, âdeta çafının dısına düsen müthiş bir dinamizmle dofdu, gelisirken parçalandı, knrtnldn ve büvüdü, fakat tevarüs ettigi çü. rnmüs değerlerin pencesine düserek çağa avak nvduramadı ve kendisi de çürüdü. Hiç kus. knsnz Cnmhnrivet, Osmanlının bir bölü. münden, ana höliimünden dogdu. Türk tarihinin yüce değerlerivle beraber, icinden eıktıtı toplnmun ivi kötü bütün dejerlerinl de aldı. Atatürk inkılârvları, kötülerin tasfivesi ve sağlam öze, millî temele davanarak veni. lestne idi. tnkilâbın hızı dnrdn£nnda. degişme tamamlanamadıgı icin, eski hastalıklar nüksetti ve gövdeyi sarmava basladı. Hastalık böylece teşhis edilirse, elbet tedavisl. de kolaylasacaktır. Tedavinin esası. devrimlere devamdır. Cnmhnriyet büyüvecek ve tarihini IvTtanırsa eeçmisten de eüclü olacaktır. Tarihinden kopan nlnslar kökünden kopmnş gibi knrnvnp çürüraeye mahkumdnr. Atatürk'ün kisiliginde. hem binlerce yılIık tarihin yansımasını hem de eelecefrin yük. gek uvfarlık nfknnn bulurnz. Ona dönersek, davramsiarımıza Atatürk düsüncesine göre yön verirsek, eelecejimiz mntlndnr. Dileriı ki. geçici bir heves olmasın, bngünlerde Atatürk. AtatOrkçülük sözleri aldı yürüdü. hele bOkümet proçramı, parlamentoda bol bol bn özlemin dîle getirirmesine sebep oldn. Amma nedir bn Atatürkçüliik düriincesi ve Atatürk Szlemi?.. Aynntılan bir yana. fakat bn düşünce temelinden kavranılamazsa, bnçüne kadar oldnğn ?ihl ne günahlar işlenecek. ne Hedefler nedir? edir bn hedefler? : Tara bsfımnılık (istiklâll tsm) ve çajdaşlasma (mnasır medeniyet)... . Atatürk düşGncegine dönelim derken bnnları çöze almalıyız. Tam bajımsızlık olmadan çaSdaslaşılamıvacaJı ve çağdasiasılmadan da nice mihnetlerle kazanılan tam baÇımsızlıjhn korunamıyacajı eerreji de Büviik Onderin tartısılamıyacak kadar arık sözleri ile »abit ve höylere de Atatürk düsüncesine dahildir. Bn açıklamaya ;öre Atatürk düsüncesini, çenel çerçevesi ile kendi mantık temellerine otnrtmak ve şövlece toparlamak mümkündür: Bilimin ısı^ında. devrimci atılımtarla, tam bajımsızlık ve çaîdaslasma hedeflerine ynriiyüş'tnr Atatürk düsüncesi .. Elbetteki bn yürüyüsün gfireklilijtini vc nynmlulufunn sağlıyacak knvvetli bir itiei füce ve patinaj yaptırmıyacak saîlam bir ze. mine ihtiyaç vardır. Bunlar da Atatürk dfl. süncesine dahildir. ttici eüç halk ve halkın iktidarı; sajlam remin ise, tntncn tiiçlerin etk'siz hale eetirilmesidir. nstafa Kemal knrtnlns hareketinin bfr vönü emperyalizme karsı baSımsızlık savası ise, dijer yönü de. Halife Snltan yö. netimine karsı millî hâkimiyet (Hâkimivet bilâkayd n sart milletindir) devrimidir. Çatdaslaşma hedefinde de söz konnsndur nlns eeemenliği. Kendini yönetemiven nlnslar, ?a. fa avak nvdnramaz. Onnn için çok öncmJidir Mnstafa Kemal'in eçemenlik devrimi. Bnnnn birinci aşaması basanimıs, fakat gerisi rel. memistir. özellikle sekilci demokrasi denemelerinde, ülkemizde, egemenlik konnsn dal. ma istismar pdilmls. millet adına diye, onnn alerbinde knllanılmıs ve halk, e?emenll$ini knllanacak sekilde eÇitiIip her bakımdan 8z. gür ve ba^ımsız hale tretirilememistir. Bn yüzdendir ki, bnçiin, tam batımsızlık savası verilmek istenirken, aslâ sav«aklanamıyaeak olan ve hatta temel bir devrim konnsn olan eçemenlik konnsn jözden nzak tntnlamaz. B« konu AtatBrk düsüncesinin temel konngndnr. Aynı zamanda Kemalist devrimln »ınıfsal yapısına iliskin bir konndnr. tktidarda hanti eüçlerin bnlnnacaği. bnnlann iktidara ne yol. 1a telrcejfi konngndnr. Milletin hâkimiyetinl M pratik iliskisidir. Atatürk dönemindeki nyrnlamalann da tnmünü Atatflrk düsüncesinin dogal gtnği gibl göremeviz ve gösteremeyiz. Aksi halde, Atatfirk düsüncesini vanlış tam. mıs ve tanıtmış olıınız. Nitekim böyle olmng ve bn yüzden bngünlere eelinmistlr. Gençle. rin çok kez haklı, eskl knsakların da çok kes haksız oldn£n nokta bnrasıdır. Şimdi asıl sornnnmnz, seçmistfki vanlıs nygnlamalan da Atatürk'e maletmek degil. O'nnn düsüncesin. deki öze bağlı kalmaktır. Bn öze inerek, yent kosnllar* ve ihtiyaçiara göre yeni. fakat esa. gına nvçnn yornmlar yapmak zorundayiz. Onnn içindir ki, şimdilik, Kemalizmden de. fil. Kemalist devrimden sözetmek mümkündür. Bn devrim tflrü, veni yeni yornmlarla hayata nyrnlandıkca köklesecek ve hiç knşkngnz ki, ilerde bir Kemalizm dojacaktır. Atatürk düsüncesinin yeni yoramlarından bi. r] ve hatta temel olanı. yeni bir Iktidar anla. yuının geliştirilmesldir. Bn anlayıs. Atatürk. çü dinamik bir halkçılık diisüncesinden do*acaktır. Bn iktidar, halkın vani eme&ini kullanarak hak sahibi olan çflrlçrin. sosval sınıflama acıs>ndnn dile r»>tfrilir«e. «emekci sonval (TÜclerin» iktidandır. Bu iktidar, ne hir zümre egemenliğidir. ne bnrjuva ne de proleter iktidandır. Bu iktidar doerudan doçruya milİPt eeemonüeind«n dosan Atatürkçü halk İktidandır. latürk düsüncesinde nlns bütünJügü, benlige dönüs, misakı millî nlusçnlnfn vardır. Türkiye halkının bütünlüiü vardır. Türkiye balkları laflannın gerisinde yatan bölücülük ve ayıncılık yoktnr Atatürk dü. günceginde. Atatürk dGşünoesinde vatan birliği, ortak çıkarlar, ortak tarih doygnları ile ve ortak kfiltürle islenmis rnh bütünlügüne, nlnsal öze, nlnsal ahlâka, nlnsal karaktere dönüs vardır. Ister belden, Ister soydan, ister yoldan, nereden, hanci kökten gelirse gelsin, ülke bütün. lügünü savan. alns?.I ülküyü geven her kişi dahildir Atatürk nlnsçnlngnna. Atatürk nlnsçulnfnndr» ırkçılık, mezhepçilik, ümmetçilik yoktnr. Bnrada. inançlara, özellikle dingel inançlara saveı. kardaslık, vatandaglık, nlnsallık vardır. tdeotojik temeli nlnsallıktır A. tatörk düsüncesinin. Bn Szelliktir kl, Kemalist devrime, diğer devrimler içinde «yn blr yer verir. Şimdi Atatflrk düşflncesinl sByleee blraı daha somntlastırabiliriz: Halkın yönetimi ile (nlng egemenligi ile); bilimin ışığında ve devrimci atılımlarla; ülke ve ulns bütünlüğü boznlmadan; tam ba. ğımsızlığa ve çağdaslaşmaga yürüyüştür Ata. türkçülük düsüncesi. UHTTRA, ANATASA REFORMLAR1 VE tNKILÂP KANtJNLARI : Atatürk. çü düsünceyi, kendi mantıgınm tntarlılıSına ve kendi ozünün dinamizmine kavnştnrdnk. tan sonra, bn açıdan Anayasayı yornmlamak kolaylaşacaktır. Anayasa'da «Egemenlik kayıtsıı şartsıı Tflrk milletinindir» derken, bnnn elbetteki, birtakım yetersiz seçim asnlleri ve gandık oynnlan ile iktidarı ele geçirmek ve parla. mentonnn mntlak egemenlifini yaratmak sek. linde anlayamayız. Knvvetlerin aynlığı ilkegl bnna engeldir. Zira nlns. emanet erti|i egemenlik hakkını doğrn dürüst knllanma. yanlara karsı vekâletini verdiği ve güvendigi diger organlanyla da mndahale edebilir. Siyasal ve toplnmsal psikolojinin özellikle millî hnkukta geçerli bir kaynak oldnğn nnntnl. mamslıdır. 13 Mart Mnhtırasına da bn gözle bakılraalıdır. Milletin, egemenlifini esaslı bir sekilde kontrol edebilmesi için, onnn, parla. mentoda ajhrlıgını hissettirmesi çerekir. Atatürkçülük düsüncesine göre, «halkçılık» tam. mında ifadesini bnlan ve hakkı emeğinden dojan emek sahiplerinin (sây erbahınm) parlamentoya güç vermesi, yönetimi ele alması gerekmektedir. Bnnnn tçindir ki, Atatürkçü düşünceye göre Anayasa reformlanm yapmak ve inkılâp kannnlannı nygnlamak söz konusndnr mnhtırada... Demirerin istedigi "Supaplar,,! Birkac gün önce ba kögede «Demlrelin istedlği iubaylar» başlıklı bir yazımız yayınlanmıştı. Konn, Oemirel'in 6 Nisan günü AJ". Meclli Grubund» yaptığı blr konnşmaya dayanıyordn. Bay Süleyman Demirel o ko. nnşmada ilginç açıklamalar yapmıştı. Gerçi yeni bir şey »öyIemiyordn. Demirel ve Demirel gibiler Türk Ordnsnnu öteden beri karşılannda düsman gibi görmüşlerdir; «kuşku ve korku kaynağı» olarak değerlendirmislerdir. 6 Nigan Grnp konngma. sında aynı düşünce temeline dayanan Demirel diyordn ki : « Ordunun icfareye el koyması keyfiyeti 27 Mayıs 1960 ile başlamıştır. ... Ordular milletin korku, kuşku kaynağı değil, güvenlik kaynağıdırlar. ... Olan olmuştur. Ordu ile milletl karşı karsıya getirmemek lâzımdır. ... Ne çare ki, kol yerinden çık. mıstır. Şimdi büyük mesel« kolu yerine Oturtmak v« aynı zamanda demokratik rejimi ordu müdahalesinden masun hale getirecek subaylarla teçhiz etmektir.» Şn ynkandaki gatırlardan apaçık ortaya çıkan anlam nedir? Demirel diyor kl : Ordn basımızda knskn ve korkn kaynağı mıdırt 27 Mayıs'ta ordn idareye el koydn, milletle karsı karsıya geldl. Şimdi de olan oldn. Artık yapılacak is, bn çıkışı yapanlan yerine otnrtmak ve ordnya bir daha müdahale edemiyecek hale getirmektir. Va mı bunun başka anlamıî Ama bizim yazı yayınlanınea A.P. Mecli» Grnba gflzcflsü Ordn Milletvekili Kemal Şensoy bir açıklama yapmış, Demirel' in konasmasının gazeteye yanlış yansıdıfını söylemiş. A.P. Grnbu sözcüsüne inanmak gerekirse, Demirel konaşmasınd» «subaylar» kelimesini knllanmamış «supaplar» demlş; bir dizgi ha. tası varmıs ortada . A.P. Meciis Grnbn sözcüsünfln açıklaması doğrn değildir, ve.bir knrnazlık manevrasıdır. A.P.'nin basına verdiği bültende • Supaplar» kelimesi yoktnr... Ama diyelim ki olsnn !„ Ne değisecektir? Bay Süleyman Demirel ordu hakkındaki planlannı apaçık ortava koynyor: 12 Mart Mnhtırasının ordnyla mllleti karsı karsıva getlrdiğini söylüyor. Demirel, şaibell iktidannı Tnrk milletiyle öıdes tntnyor. Mademki böyleymiş; Demirel ni. çin knmandanlara dönüp : Terinize otnrnn ! SIs Tflrk mJlletine karsı çıksmacsınıtdememis? Dememiş İşte.. diyememlş... Çünkü Demirel'in ne kendisine insneı rardır, ne d d 6>mokrasiye.. Ne bir ülküsü vardır, ne makamına lâvık kisiliğl.. Demirel, çıkarlar koalisyononon gandıksal oynnlan sonncnnds gelmis, Basbakanlik koltnğons otnrmnş . Biraderier kollektif şirketini beş yıl içinde nç baba torik nsalüvle «ihirli halıya bin. dirip geksen milyonlnk servete nlastırmış bir iktidan kim çıkıp da yürekten savnnnr? Demirel üniversiteli genç ml ki. ideali nğrnna Slümü föze al«ın ! Devrimci vazar mı ki, hapisbane tehlikegini sallamasın ! înancian yolnnda gSzfinü kırpmadan ve knvvete boyiın eğmeden yflrfiTeeek Insan mı kl, kendisini mahknm eden bir mnhtıraya «hayır» diyecek cesaretl yüreğinde dnysnn... Morrisonca politikanın iki Allahı v«r : Kâr ve çıkar ! Demirel bnnnn içindir H. mnhtırayı alıncs şapkasını da alıp sıvısmıs ve ilk soktan sonra otnrnp dfisünmeye baslamıstır. 27 Mayıs Menderes'i yıktı, 12 Mart Demirel'i yıktı. Bnnnn için bir çare bnlmak eerek Ne yapmalı? Ordn ikide birde çıkarlar koalisvonn tekerleğine çomak soknvor. öyleyse ordnyu kıpırdamıvacak hale eetirmeli . Tani Isbirlikçi menfaat sınıflannın mnhafız kuvveti yapmalı . öylevse gelsin tntncnlar koalisvonn ittifakı bir arava .. tsmet Pasas). Demirel'i, Fevıioğlu'sa, vesai. resi... Knrnlsnn kazanlar, çevrilsin oynnlar... önce ordnya içindcn bölmek ve ayırmak, ve snbayları snbaylara düşürmek gerek... 27 Mayısta ds bSyle olmsdı mıT Oldn. öyleyse yeniden BJTII oynna oynar, yerinden çıkan kolıı yavaş yavas yerine taktıktan sonra, ordnyn çıkarcılar koalisyonnnnn istediği biçim snbaylarla teçhiz ederiz. tste Morrison politikasının planı. Ba planı bilmek için deha sahibi olmaya lüznm yok... Sfl. leyman Demirel'in çomarlarıyla tsmet Paşanın tilkilerinin na. sıl bir ittifaka girdiklerini eörmek için facla zahmete lüznm yok... Hele A.P. Meclig Grnbn sözcüsünün kalkıp «subaylar» kelimesi «supaplar» olacaktı dive çabalamasına hiç gerek yok... Zira 27 Mayıs Anayasasında rejime müdarıale ouvacuı diye ye. teri kadar sapap vardır: Anayass Mahkemegi vardır, TRf ba. ğımsızhgı vardır, çift Meelis vardır, üniversite bağımgızlığı vardır... Bn snpaplardan hangislnin sesine kalak astı Süleyman bey kl, simdi snpaplardan göz açsın? Süleyman beyin kastı mahsnsn snpaplar değil, devrimci gnbaylardır. Biı ise gabaylan snpap olarak kollanmak isteyen Morrisoncnlan teshir etmekle görevli bir yazar oldnğnmazdan A.P. Meelis GrubuDnn gözcüsünün sözierine iltifat ve itibar edemeyiz. bükümet Anayas» reformlannı yap. malıdır. Çünkü, ele mnhtaç olmadan ya. gamayı ve devletler arasındaki itibarlı yeri almayı saflayacak olan ekonomide ba&ımsıx. lıği kazanmak ve dolayısiyle dijer alanlara yansıyan tek taraflı baflan koparmak için, yani tam bafımsızlik için hnnları vapmak gereklidir. Halk iktidarını saelamak ve saîlanacak olan böyle bir iktidar ile. vani millî egemenliğini knllanan halkın yönetimi ile. çagımıza ayak nydnrmak, çaSdaslasmak. nlnslar yansına katılmak için gereklidir bnnlar .. tnkılâp kannnlannı nyçnlamalıdır yeni hOkümet Çünkü geriye dönüs yolnnnn ka. patılması gereklidir. Reformlann yapılıs dinami^i de Atatürkçü düsünceve baglı kalacagından. yani reform. lar, Atatürkçü yornmla nygnlanaca^ından, bn demektir ki. Anavasadaki her reforra hareketi, tam bagimsizlıiı saflamava yönelmek, çafdaslasmayı hedef tutmak, eeemenlik devrimini tamamlamak ve bnnnn için de, emegi ve emek hukukunn esas almak. bilimi knllan. mak, devrimci yöntemleri nygnlamak zomndadır. Böylece yeni dönemde uveulanacak olan reformcn hareketlerin niteliçi ve karakieri de ortaya çıkmıs bnlunmaktadır. Topraja yeniden yerlesme ve topragı kullanmanın esası bnradadır. Üretim araçlarına sahip olmak hakUının esası buradadır. Gelir dağılımmın, barınacak bir konnt sahibi olmanın, kisilijini geliştirecek ve eline bir meslek verecek efitim görme hakkının esası bnradadır. Çalısma ödevine karsılık is isteme hakkının esası bnradadır. I'loslararası y». nşmaya katılmanın saSlam temeli olan, emek kaynak teknoloji güçlerine dayalı istikrarlı ve verimJi bir ekonomik düzen knnnanın, yani halkçı ve devletçi bir ekonomiye «ahip olmanın esası bnradadır. Ve hiç knsknsnz ki. toprakta ve fabrikada çalısarak emegin en zorlnsnnn ve en kutsalını harcıyan köylü ve igçinin, üretimdeki payı ile orantılı gelir <•• teme hakkının esası da buradadır. deraek. çBnlümöz Atatnrkçülflk fil. ü ile doln, yolnmnz Kemalist devrim yolu ve knllanırsak kafayı, kaynağı, tek. niği ve koln, o zaman kesinkes inanmalıyiz ki, gelecegimiz nmntla doln... Bertrand Rnssel, çocnkların kimligi altı yasına kadar tesekkül eder diyor. Bir başka pedaeoç Rnssel kadar da hoşgörülâ olmamıs ve kişilik yasmı ilk üç yılda sınırlanuş. Ba gerçeğe şimdilik bir nokta koyalım.. *** Nihat Erim kabinesi eğitim reformu üzerinde baklı olarak ısrarla dnrdu. Bn reformnn ciddî olarak ele ahnacagının delilini de o Bakanlığa kafasında nygar tasnif ve mnhakeme olanakları taşıyan; çalışkanlığına, prensip sahibi oldngana dair hiç kimsenin süphesi bnlnnmayan, hayattaki tecrübelerini, görgü. sünn isbasında değerlendirmesini bilen Sayın Şinasi Orel'i ge. tirmpsiyle belirtti. Ba gerçeğe de şimdilik bir nokta koyalım. *** Türkiye'de eğitim sorunlarının hiç biri ne aydınlıga kavnş. mns, ne de çözümlenebilmistir. Türkiye'nin kendisinin belirli karakterini verecek olan töreler, çelenekler, düşünce tarzı, yani kısaca ona verilecek eğitimin nlusal karakteri ne olmalıdır? Bunu araştırıp bnlmak gerekir.. Neden genellikle Alman, gözü. nü kapar ve görevini yapar tipte bir insandır? Çünkü iklimin, coferafyanın, ırkın yanısıra o millete Kant gibi bir filozof, kendi beniiğinin, anlayışımn çizgilerini islemistir de ondan.. Onnn gıbi Fransa'da Descartes'ın, Araerika'da William James'in yaşayan insanlar üzerindeki etkisini yaşantı ve eğitim halinde canlı olarak görürsünüz. Türkiye böyle yüce bir düşünce ısıÇının kendisine yol gös. terraesinden bngüne dek yoksnn kalmıstır. Ne büyük bir filozofnmnz dogmns, ne de onnn düsüncelerini pedagojiye tatbik edecek terbiyecileriroiz olmnstnr. Bn yoksnllnk sonııcn olarak da Erzurnmlu baska, Adanalı başka, Karadenizli baska, tzmirli başka tipte yetismis ve biz de bn çesitli insanlardan mürekkep bir millet olmusuz. Her seyden evvel homoçene bir millet ol. mak istiyorsak, bütün Türk vatandaslannda müsterek olan vasıfları belirtecek ulusal bir terbiye sistemini yaratmak lâzım. Tabiî tercüme olmayan bir terbiye sistemi.. Bn gerçeğe de bir nokta koyalıra.. Bir an için kendimize özçü nygar bir terbiye sistemini buldnğnmuzn farzedelim.. Ba sistemi çocnklara kim tatbik edecek? Anneler ve öğretmenler !. Uzun vadeli bir iş !. diye canınız sıkılmasın.. tş uzun vadeli dc olsa hiç beklemeden başlamak lâ. zım. Bngündcn vakit kaybetmeden baslayacağımız nznn vadeli islerden biri de çocnklarımızın oknl öncesi eğitimidir. Madem kl, kisilik ilk altı yaş içinde tesekkül ediyor, mademki Türkiye' de eğitim istikameti belirmemiş, problemler çözülmemiş, ma. demki biz miz3Ç itibariyle homo?ene bir toplum değiliz, şn haldc ilk adımı okul öncesi eğitime önem vermıkle atmalıyız. i'ani Türkiye'de en çok muhtaç olduğnmust, en az önem verdi. ğimiz, en lüzumln bir çalısma alanına el atmalıyız ! Çünkü ashnda büyük kitle, çocnğuna doğrn dürüst baka. msmaktadır. Ana yalnız mahallî anlayıslar içinde çocnğuna kişilik vermeden, ya da meselâ onn kan davasına sevk ederek, yanlış kisilik vererek büyütmektedir. Şehirlerde işçi hayatı ana okaln ihtiyacını büyük orsnda ortaya koymnştnr. Bn ihtiyaç köylerde daha belirlidir, çünkü köyde ana, çocnğnna bakacak kndrette değildir. Aslında oknl öncesi problemi yalnız bize öz. gü değildir. Her nygar memleket ba işe nygarlığı oranında önem vermektedir. Nitekim önümüzdeki Afnstog ayı içinde Vi. yana'da OMEP, yani (Organisation Mondiale Ponr I/Edncation Prescolaire Oknl öncesi eğitimi için dünya örgütü) nün kongresi toplanacak, bnna ynrdnmnzda knrulu olan fakat sesini duyurmakta büyük zorlnklar çeken «Türkiye Oknl öncesi Eğitimini Geliştirme Derneği» de katılacaktır. Sayın Şinasi Orel'e haber vereyim ki, bn demekte ba da. vaya büyük heyecanla garılan insanlar vardır. Ba insanlar, 8a. yın Bakana bu konnda yardımeı olmak için, yanşa girecek atletin adalelerini ısıttığı gibi düşünceierini ıutmakUdırlar. ı Eğitim, eğitim. eğitim. iyasal yaşantımızda bir «dönüm nnfc tası> teşkil edecek görünen 12 Mart 1971 «muhtıra» sı, son haftalann en çok kullanılan bir keltmesini ka muoyuna maletti. Bu kelime, ortaklaşa özellikleriyle Erim Hükümetini de niteleyen «reform» kelimesidir. Tanzimat sonrasının «ıslahat» kelimesiyle karşıladığı, «Türkçe Sözlük> te «düzeltme, iyileştirme» kelimeleriyle açıklanan <re form>, çeşitli bunalımlar içinde kıvranan 1971 Türkiyesinin «can kurtaran simidi» olarak anlaşılmakta ve anlatılmaktadır. S PROGRAM REFORMLAR BU HAFTA MUTLAKA OKUYUNUZ Erim Hükumeti ve Millî Eğitim Reformu Prof. Dr. Cavit Orhan TÜTENGİL İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi yişe «dur» deme niteliğindedır. öyle görünüyor ki, aşağıdald üç noktada. millî eğitim reformunun dayanaklan Özetlenebilir: O Layiklik ilkesinin millî eğitimde ve din işlerinin yönetiminde «tam olarak» uygnlanması lüznmu. O Eğitim Birliğinin, bu U keye aykın uygulamalara son verilerek, sağlanması ve gerçekleştirilmesi. O Anayasanın özüne ve bazı yasalara aykın olduğn gö rülen nygulamaların, bu yasalara ve Anayasa Mah kemesinin özel Yüksek OkuUara Uişkin karanna nygun olarak düzeltilmesi. Sık sık anayasa maddelerine işaret edilerek ortaya konulan konular, on yıllık uygulaması içinde 1961 Anayasasmın nasıl savsaklanmış olduğunu insana acı acı düşündürmektedir. Bunun içindir ki, Erim Kabinesinin ele almayı tasarladığı reformlan Anayasa maddelerine dayandırmasım hem bir «ihmal» ln sessiz lddiası, hem de Parlamento mekanizması bakımından ileride ortava çikacak çoğunluk görüşüyle sürtünmelerin bir habercisi saymak pekâlft mümkün dür. Eğer «hidayete enne» biçiminde olumlu bir düşünce değişikliği saglanamazsa, azamsanmayacak bir güven oyu ile işe layan Erim Hükümetinin, her reform tasansıyla kösteklenme«ini olağan saymak gerekir. Türkiye'nin siyasal yapısırun ve 1945 sonrasında geleneksellik kazanan çıkarca uygulamaların bir süre için olsun işe kanşmayacağını varsayarak, Milll Eğitim Reformunu, önce gsnel çerçevesi İçinde özetleyip, sonra eksiklerlni vo başan sanaını eie OJdl alabiliriz. ükümet Programımn «Mffll Eğitim Reformu» başlıklı bö (a, 8fl) ou ra yer venldiğl görülmektedin • Atatürk'ün «eğitimde birUk> ilkesi açısından din işlerinin layik devlet esaslarına göre ele alınması, Imam • Hatip Okullannm ıslahı. • Ünlversite ve yüksek öğretim reformu, özel Yüksek Okullar sorununun çözümlenmesi. • Orta öğretinıde gtrişilen çalışmalaruı tamamlanıp uygulanması, özellikle de Teknik Öğretimin geliştirilroesine önem verilmesi. • tlk ve orta öğretimde «tek kitap» düzeninin uygulanması. • Atatürk ülküsüne bağlı ögretim üyesi ve öğretmen yetiştirilmesinin sağlanması, öğretmenlik mesleğinin çekici hale getirilmesi ve çalısma güvenliğinin ko runması. • Bilimsel ve teknolojtk araştırmalara «büyük önem» verilmesi ve araştır'marun kalkınmaya yardım cı kıhnması. • TRT'nin özerldik anlayışı içinde güçlenmesine ve televizyonun köylerde de yer alacak biçimde ynrda yayılmasma yardımcı olnn ması. «Üniversite ve yüksek öğretim ders kitaplarının öğrenciye ucuz fiyatla verilmesi» nin «reform» sayılıp sayılmayacağını bir yana bırakarak, öne sürülen iki yeni teklif üzerinde duraLUiriz. * A 2 A N : Erim hükümetinin geçen hafta Millet Meclisinden 321 oyla güvenoyu almasıyla sona eren demokratik kurallar içindeki kuruluş ve onaylanma dönenü, bilindiği gibi, 12 Mart Muhtırasının ikinci böMlmünde yer alan bir zorunluluğun sonucu olmuştur. Muhtıranm bu bölümünde «Anayasa'njn öngördüğü reformlan Atatürk'çü bir görüşle ele alacak ve inkılâp kanunlannı uygulayacak kuvvetli ve inandıTıcı bir hükümetin» kurtüması isteniyordu. Şimdi, yeni koştıllar altrnda kurulan Erim Kablnesinin, 1969 seçimlerinin getirdiği Meclislerle, 1961 Anayasasmı, bu anayasamn cözüne ve sözüne« uygun olarak tastamam uygulaması beklenmeirtedlr. «Reform Hükumeti» olarak Türk Kamuoyunun karşısına çıkan Enm Kabinesi, «Atatürk ilkelerinin vo devrimlerinin tüm olarak uygulanması» ana ilkesinden yola çıkarak, «REFORM» kelimesiyle bir araya getirdiği «Toprak ve Tanm, Milli Eğitim. Maliye, Hukuk ve Adalet» konularında ciddî çalışmalara girişmek kararmdadır. Bu dört konuya, Hükümet Programında • Devlet Kesimini Yeniden DUzenleme» başlığıyla yer alan «îdare Reformu» ile «Enerji ve Tabiî Kaynaklar. la Ugill raforrrüan da katmalıdır. rekli hazarlıklara hemen» baslanmasıdır. Parasız ve zorunlu ilköğretim süresınin 5 yılın üstüne çıkanlması bir gün ülkemizde de gerçekleşecektir. Fakat, 5 yıllık ilköğretimi henüz gerçekleştirmeden, ikili üçlü öğretime son vermeden, yaratılacak imkânlan bu alanda kullanmak, hâlâ gerçekleştirilemeyen «imkân ve fırsat eşitliği» ni, 1972 yılında sayılannın 14 milyona çıkacağı hesaplanan okuma • yazma bümeyen yurttaş aleyhine bozmak olur. Getirilen İMnci teklif ise, tAnayasarun öngördüğü kültürel kalkmmanın daha etkln biçtmde rerçekleştirilebilmesl için eğitim ve kültür İşlerinin birbirinden aynlarak bir Kültür Bakanlığınıo knrnlmast» dır. Bu teklif, görünüşte çok yertnde, fakat belirgin bir uygulamaya temel olacak ilkelere dayandınlamadığı takdirde de büyük sorunlar yaratabilecek istidattadır. Kısa süredeki «Kültür MUsteşar Iığı» denemesi, gerek baa atamalar, gerekse yurUtülmekte olan bazı çaUsmalar bakınundan ibret alınmaya değer ömekler ortaya kovmustur. Bir resmî belge : MEDENİ BERK ve AHMET DALLI İŞ ADAMLARINDAN NASIL ve NE KADAR HARAÇ TOPLADILAR ?.. Cumhuriyet 3249 larla «sandık demokraslsi» ns tecelliler gösterir, REPORM HÜKÜMETÎ bu konuyu düsünmeU idi. Prof. Nihat Erlm'in baskanlığmda kurulan bir hükümetin köy enstitülerinin yeniden açılması konusunu da program dışanda bırakmasını Basbakanm şu düşüncelerinin acıkseçik aydınlığında anlamak imkfinsızdır: «Enstitülerin sayısı çoğalsa her ilimizde bir enstitü kurulsaydı biner öğrencisi ile en az 67 bln Ulkücü, devrimci köy delikanlısı Atatürk ilkelerinin yurdun en tenha köşelerinde bile bekçisi, yayıcısı, aşüayıcısı olacaktı... Bir yıl önce (Elimde yetki olsa, köy enstitnlerinl adıyla sanıyla ve metodlariyle hiç vakit geçirmeden yeniden hemen açardım) demiştim. Bugün bu sözümü inancım kuvvetlenmiş olarak daha da büyük bir azimle tekrar ediyorum». (Bk. YÖN, S. 73. s. 7, 9 Mayıs 1963). Siyaset hayatımızda ilk defa «kadın» a yer verilen Erim kabinesinin «kadın eğitimi ve sorunlan» konusunu da ele almasını beklerdik. Kadınlarda % 67.11 olan okumayazma bilmeyenler orammn köylü kadmlarda • 77.02 ye vardığı bir Ulkede » ' değerll bir «kadın» ımızın REFORM HÜKÜMETÎ'nde bulunması elbette «kadın» a Uişkin acı gerçeklerimizin ağırhğını ortadan kaldırmaya yetmiyecektir. retmenler arasında, reform konnsunda bir görüş ve gSnül birliği Inınılmadan başarıya nlaşılamaz. Güçlfl öğretmen örçütlerinin temsilcileriyle Bakanlık yetkilileri arasında bir diyalog knrulma sı zorunlndnr. & Geçen yıllann ters işletilen milll eğitim cihazı bu dunıma «kilit» noktalan rutularak, merkez ve tasra örgütüne ehil olmıyan bazı kişiler atanarak çetirilmiştir. örgütte ve vönetıciler arasında temelli bir arınma yapılmadan reformcu çalışmalan inandırıcı kılmak mümkün değildir. ö Milü Eğitim Bakanlıfı. nm işleyişindeki iç ve djs etkiler ortadan kaldınlmalı, fllkenin gerekstnmelerine ve plârüamalara aykın baskılar. la olnp bittiler sona erdirit melidir. O Çağdaşlasma, aklı eg«men kılma ve bilimin öncülüğünü kabul etme temeline dayanan Atatürkçü görüs, ö». frfirlük . sosval adalet eşitük tam bağımsızlık ilkeleri nin oluşturduğu sol düşünce gerçeğint, 1961 Anayasasmı da kendisine bir çerçeve yaparak yurt gerçeklertyle bağdaştırmalıdır. 0 Zorafci bir lyüngerlifin kıamn oynnn hükümet çausmalanna destekçi yaptığı bu ortamda. tâviz yolunn rutmadan inandincı ve yapıcı çalısmalara Glkflcn blr atılımla hemen başlamahdır. Eksiklikler ill! Eğitim Beformu basUğı altında toplanan konulann can alıcı bütün sorunlan kap sadığı söylenemez. Bize kalırsa, ileri sürülen önerilerin eksiklikleri de vardır. Bunlar arasında. N • Okıır . yszarhğın yurt ölçüsünde hızla yaygınlastv nlması, • Türkiyenln veni kosulIarı lçtade köy enstitülerinln açılması, • Kadm egittml Te «ornnlan hemen akla gelenlerdir. Genel oy hakfcmdan dönü» söz konusu olarruyacağına göre yapılacak sey, dolaylı olarak seçmen kitlesinin eğitim ve öğretim seviyesinl de ytikseltecek olan okuryazarhğin köyde kentte hızla yaygınlaştınlmasının gerçekles tirilmesidlr. 1977 yılmda sayılannın 18 milyona çıkması beklenen okumasızyazmuu yurttaj Eğitim reformu illî Eğitim Reformu» başlığı altında Hükümet Prog ramında yer alan konular, miUi eğitim alanında daha da belirgin ve somut bir görünüş kazanan Atatürk Devrimi yörüngesinden saptanlmamn tezelden düzeltilmesi amacuu güdtiyor. Bunun içindir M, getirilen iki yeni teklif dışında kalan bütün koüular, plunısuı fclr Sonno ükümetçe açıklanan mill! eğitim reformunun başan şansını arasörarak yazımızı tamamlıyahm. Anayasa ve Atatürk devrimi ilkelerfvle resml uygulamalann çatışıp çeliştiği bir ortamda. milU eğitim reformunun başanva ulasması aşağıdavd kosullann serçekleştirilmesine sıkıc3 biŞlidır: O Bakanlık örgütü De 5{ M İki yeni teklif u tekltflerden ilkt, «çok yön İÜ öğretim yapan ve öğrenciyi hetn Ust okullara, hem de çalısma hryatma hazırlayaeak sekiz yıllık okullann dene> DM olvak kurulm&Un icia ae HI VARIN Progıamın ekonomik yönü Yazan: Prof. Ahmet KILIÇBAY H B