Katalog

SAYFA DÖRT CUMHURtYET 8 Mart 1971 sonra yıl. ' lar gelıp geçiyor. \ özellıkle 1946'dan l jtonra eğıtım alanında yeni hiçbir çpy yapılmadığı gıbi, yapılmış olanlar da muhafa?a edilemiyor. Unıversiteler aynı üniver^iteler. Hiçbir reform yap;!mıvor, Ögrenci belli bır devre mufuluvor ve bir plâk olarak \e\ist\rihvar. 15)68 vıhnda TurOfirrtnıenîer bsr Egıtim Ş rinha fnpiam^or «Devrimci F fıit'nn .Şurâsı» ariını faşijan hu kiirııl hrr yjl tnplanma kafarı ^h^ar. Bu şuranîn en Srt^mli •'•?n' d?legasyon icinrie üniver?!bulunmasırhr TURKIYE n (hflımsri dusunpbılmp vp U.VÇttiârtıa y t t p n e k l e r ı y l e ) ıle UNIVERSITELERI Jprindpn kopok eUrak, toplumunun Üst ve alt yapısında kcndlsine düşfn görp^ieri vcrine frctiremez. Tanj ba ^artlar altırsda iitiiversîtpnin retiştirece^i eîetnan ve araşfmcılar. ülkesinin ekonomik vc tcknolojik kosoHarı ilc »vaşroayan. cfolayısiyle topsının şckiHfni^jne bagU b?r politik ortamda, >uhanda büimsel olarak ortaya knymava çalıstıiınn* nitcliklprînderr saptırılabılir... lerinden bîrî ftlan «üst kademede cgitim vaparak uzmanlaşmış. bilimsel arastırma yapabüccck ve bılımsel dUsÜnebilme vetisinp sahip elenianlar Tetiştirmek» prcnsibi b»t;ünkü d«7enin sos^al, siyasî ve ekonomik nedeni ilc. çcrçfklcscmcmfk tfdir. Bu?ün üniversiteler ülkemiz ve hâkim smıfın ihtı\acı olan bürokrat \e tpknokrat kadroları hâkim shmürücii ntmttn değerJpri ve ideolojileri ile yctistirmek. tcdir. Çunkıı, Turkı\e'nin tfknoIftjisi hâkim sınıflar tarafından bir montaj sanaviine davandırıimak istenmektedir. Bövlesine yapıcı olma\an bütün bilçi değerleri%le dilpn bir sanaviin bilimsei düşünebilme yeteneğine sahip, arastırma yapabilccek vc uzmanlaşmıs kisilcre ihUyacı yoktur. Bu npdendeu bîlifiisîz vc robot teknokrat. lar u(kemi7P dı^arjdan jlıraç e Devrimci Eğitim Şurası smrîa ve eköfiamik >asamı kindc yer ahrlar. Bir üni^çrsitc avnı zamanda ülke, mn «osvsi poiitik yaşamsn», vam ulkrnin üst yapıssna da urpttı£ı kultur, varat. tltl dp^pr. plân ve proçramlan ile etkir.» «Blr fintverftft?»in hiçimi, P£IÜIT» vc öSretimin proeraini, ârâştirmniarı, vaııi unj. \prMlenm nıtcjı^ı. toplumun So,syal ve pknnomık kosulları ilp Mnırlıdır, Bu nedrndcn bir öliivrtMtenin p^itim ös,rrnim ve arastirm» proçranı larım, ülkesinin offünküköŞUİlârmdan hareketle, topldmnnıın plânlanmıs ekonnmik % r teknolnjık ÇPIPCP£Înf tlypiin bir bidmdp saptanıası fffrekir. R« proçramı vapmamı», bu pro^ramiara çore eeleceSinj çizmemiş bir ünıvprsite. ülkesinin gerçekÜlk?nin Ürptîm guçleri ara lum îçîndc hîçbîr İSC varattnayan kisilpr oJacaktır, Bu dlirıim i.sp üniversitpnin çö «Cnîversite öfrrnci arnsm» KıırııJımnii f rmvılcn bır grup, Şurada en tutarlı çaiıy Snaîarı japnnrlaî*. Bu kuruinn Anksrs YüWk Ökullnr Talebe Firliçn'ic beraber Devrimd K£ıiım Şurs*ı idn hanrlsdjğı Ümvprsıfe vr Yuksçlc Okullar adlı brnşurde sııyle denılıvoi" *Ünîversite hif toplum içinde. bir ü*t yapı kurnhiiu olarak çn iist eŞHİmİ yapip, ıi7<manlasmt&, hîlîmsel düSÜnmfe jptpne^îne sahip \e arasfiriCl rifmanlar jetistır, (topltim İçin ha)k arastırnialar \ap Jnakla çorptJidîr, rnhprsit?«in yptıstırdiği kİŞİIer bf, yînltri>le, emek vç evlemlc. Gerçekler FVKİMCÎ Eğitim Şura<i'na dp}pge olarak kaiılan Doçcnt Dr. (,'etm O/rk rle «Kapitalist Düzende E^itim Ktırumlan ^ * Islejis < BJçimJerî» adlı broşuründe gerçeklen dıle getım oı «Tiirkiye'dcki dü?ene ba?İ! efeitim sorun \e cıkma7İarını aMien >üksek öâretimde dc çdrmrk mümkündür. Fırsat esıtsızliği. «lusal olmavan eğitim sistemi ivindc üniversitelerimiz ve MİKsrk okullarımız buçün kcndilerinden bekJcncnî vermektpn <,ok uzaktırlar. Bu?un Turkive'de 15 «4 \as arasındaki aktif nüfusun ancak binde 8'i yüksek öğrenim >ap. m»s dnrumdadır. Halbuki bu oran, örne^iîi ttalya'da yüzde 2, Japonya'da vüzde G, Amprika'da yüzde 9'dur. Yüksek ötrenim vapanların çoğ« da kentlidirler » «Yüksek ögrenim yapmak, özellikle çeşitli etkenlerlc hu ö^renimden «cçmek konıisundaki talepler de arttıktan sonra. daha da bir sans ve imkân sorunu olmuştur. Talpp karşısmda, yüksek ögrenim kurumları talebi karsılayamaz durutna düsmüsler vc giris sınavlarıvla kabulc başlamıslardır. Smavlar. dil konusundaki bilçi de dahil, fpn ve sosyal bileiler konusunda yapılmaktadır. Bu durumda büvük kentlerin yabancı dil egitimi ^apan okullarında oku^anlar. büvük kpntlerin olanaklan çok lisclprinden yetisenlcr, elbet1e ki sınavı karanmakta. fflfzun olunduktan sonra is alanlan açık, ra^bct bulan fakültelere çirmektf daha «enis imkânlara sahip olacakIardır.» revlerini yerinp getirmeme«inden ötede. ülkftsinin ç«Ipccğini baltalamak sonncunu doforıır,.,* D Temel görev jıiıntla, iik IVIiih LgiUm çınipstırılebılmpklcdır. Bır %erde bu t u r kişiîcr dÜ7enle kaMiasmakta, onların kisiscl mutiulu&u da dÜ7cnin sürmes>ine bağlanmaktadır.» ŞııraMnı toptayan o devrîn MiIIî Âli Yııcel ve Profesör Cemil Bilsel dcvam edfbıieccğı okul \ok den^cpk kadar a7dır Ka^ab/) ve «îphırlpıde kurulmuş olan oı1,i okullar, lıseler, mpslek okuiları parahdir. Yoksul köylunun ekonomik gucu, çocuğunu bu okuüarda okutmaya y e t c h dr§ıldır, Bu okullinda okuvabılen H7 «a\ıda ko\îu çocugu, a n cak ^arhklı koylu çocuklandır. Röîçoler nı D^ınri,! knrkunç a 1 'rıhklar vardır. Uzak il ve kasabalaıın ouıetmpnsjz oıta okul\p lı<.flrı ınde okııvan Egitim Bakanı Hahaıı A YNÎ ^ lar soylcnI^•or• de Üniversitelerin Dnrumu» başhğı altmda şun «Görüldüçü s;ıbi bır üst yapj kurıımu olan üniversite, temelde toplumun alt yapı Köylüler E DEVRİMCİ Egıtım Ş u ra^ı drlpgelerınden D u r sun Akçam ıle Talıp Apayrim tarafından hazırlanan b r o şuıde dc so\ le dcnılıvor: »îlkokuîdan ^onra knv çoruk BAŞOGLUİ TUNAOAKI H«W«T V vurt çocııklcüi, bü> ük çehirÎTİn tnm kadıolu, egitımı verımh kılacak butun olanaklan ycrınde okullarda ve kole;lerde okuvrin arkada^lan ıle bırhkte yanvana »nncrMte smavlanna girerler. Üniversite kontenianları doldurulmu^ oldugu ıçın birçokları gerı döner. Durum eibet tasra çocuklarınm alevhme sonuçlanır. Binbır zorlukla liscjj h ı tırebilen halk çocukları elenir ve üniver«ıte öğrencı kadrolannın dı^mda bırakılır.» SO.N ••• ••• EFSANESİ ya büzüldü. Gözlerıni sıkı sıkıva kapattı. «Herkes can derdinde, ben de sahinin ardıYansrın dört bir taraftan kıı«»atmıs çatır çana düsmüsüm. Dpdem ne oldu, anam, babam, tir tclivor, valımlar çığlık çı^lı^a hir su çibi Drine. Hasan. Mustafa? Aaah kardaşım Mustadurnıadan tppe^e doçru A üksplhordu. Kırmi7i fa tlle de Mustafa llle de anam. Ben adam U7iın Mİanlar. ta\san1ar, tilkiler. kurbağalar, nlmam, ben hiçbir vakit adam olamam. Olamaın kuslar, böcoklor birbirlprinp çirmisler vaneınm arkadas, olamam. Su sahin verine. toprak ısönündp Dfliboiava, cadırlara akıvorlardı, Yertesevdim va! Sahini veren Hızır AlevhissclAm, ^Ü7Ü çök^Ü7Ü bir vaneındı. Kovunl?rın, allatopra&ı da verirdi. Verıne? miydi? Sahini nasıt rın. devefprîn, insanlann, köncklerin spsieri kubnldu da verdi? Sahini istedim, sahini \ordi. lakları sa^ır edprcpsine çecede u&u'duvorclu. Toprajı istesevdim. onu da verirdı. Bir «ahin l 7un. kocaman, kıı>kırm!7i kpsmis, hirbırine dovermekten. bir kıglak vermek daha da kolav .. lanmıs yılanlar. dillerini U7atmıslar, sasırmısYer gök toprak dolu. Her ver, bütün dünva kıslar, ddnüp dönüp vançma hırlıvorlar, ^hırlavrp lak ITcu vok, bucajı vok. Sahin tek tiik. Bir kaçıvorlar. Rir at kapkara, uzadı, «7adı, vahmlasahini arar, hnfur vprir de, kısiağı vermez mivrın üstünden karanhğa, ta ötptrrc uçtu gitti. Kur di kolavcacık? Hic de, hemcn verirdi. Iste biz sun sesleri de \izildamaca basladı, Çpltik farde bö\Jp cavır cavır vanmazdik. Aaah, vanmarJası karanlıkta, azıcık a^dmlanmıs, bir tastı, dık. Aaah, aaah, aaah, ben vaktım herkesi, yıfıskırdı. sonra yere serili\erdi. Yrr sallanıyorlanları da, tilkileri de. Topra^ı bu vıl istesevdu. Kocaman bir atesten çiimhiirtülii devnir dim. sahini dp çelecek v»l isterdim. Kimse fl« hörek aÇ/ını açmıs, kiikremi'i. verleri sarsnrak \anm^7d>. Aaah, essek kafa. vanmazdıî Sahin tepevi sallnor. Durmuvor. Kavalar vahmda.i, dc "•'<?. toprak fli çitti. Simdi kurtlar » dökülii\ orlar. Dünva bir ara kapkaranlık ke«iGöVlerinİ açtı, aıağa kalkiı, yola baklı. livor, bir an avdınlanıvor. Yün kokusu, at koKurtlar volda üstüste, büyümusler, kovmoriar. ,. ku.su, yağlı, burun direklerini düsüren dayanılHemen vere oturııp, gene gözlerini ^umdu. Armaz, kusturan vanık kokula'rı. Yılanlar ü«tü:te, kasmdaki yarın duvarma vapıstıkça vapisıvornçarken havada %anıp, köz çibi kıpkızıl yore du. GenV1 korkudan eli ayağı titremeğe hasladökiılüvorlar. l'lu kartallar, kuslar. serçeler köz dı. Korktukça \ara vapısıvor. dişleri bîribirıne olup çöklpn kırmızı j'ere saçıhvorlar. çarpıvordu. Titremesi birden durdu, eli çözülKorem: dü. Hiçbir sev duymadı. Ne korku, ne ses, ne «l\i ki sahinimi Onba«ı elimden aldı,» diye sıcak, ne koku .. sevindi. «Yoksa simdi o da >anardı.» «tste kurtlara yem olduk. Yem oldnk karDp\elori, atları, uzıın kulaklı espkleri vükdaslar . Ah anam, dedem! Aaah dedemin atı. lüyorlar. Koviın sürüsii oradan orava, yalımm Aaah Mustafa... Fıkara babam... Yandı da kül bu kıvı«ından o kıvısına knsuyor. Bir trr» ololdıı.» mus, üstiıstp binmis kovunlar. Kurtlar ffeliyorlar, üstünden çeçivorlar. Kır «Simdi hpn ne vapaca&Tm? Sahinimi bu adavançın basladı. Keremin her yanı yanıvordu. mın plinden nasıl kurtaracaîiım?» Kurtlar karanlık, ulu, uzun ak disleri kana buIlerkes korkiı içinde. Vızıldavan kursunlarlanmıs. Yanıvor her yer .. (lm herkes korkuvor. Karanhkta herkeç «Kurtulamam, yanarım. Buralarda su da basınm derdine düsmüs. Arka arkava çadirlar yok.» jükleni\or. Herkes uykulu. Herkes ayakta uyuBirden kalktı&ı yerden fırladı, kendinî \o>or. Uvkuda elleri isliyor. lun soğuk to7İarında bııldu. Arkasından vançm «Uyuvor muvuni daha? Burası neresi? Neag7inı açmıs kosturuvordu. Kıv eyliyordu. Dıınreve çidivomm? Onbası nerde? Gitsem yalvarya bir uğultuydu. Bir iniyor bir kalkıvordu. sam sahinimi vcrir mi? Elini öpsem... lyi, >um Her sey, karanlık, vangın, kovunlar, boğalar, sak bir vüzü vardı.» develer, çocuklar, sahinler birbırlerinc geçAyakları yolun tozlanna gömülüyordıı. ötemişler, çecede debelcnivorlar. Kcremin ardın. deki karartı da üstüne üstüne çcliyor, geldikdan çeliyorlar. Uzun akar su yalım olmus çal. ce de bihüvordu. Büvüyor, büvü\or, kosuvor, kanıyor, uzun akıvor. Çadırdan valımlar. Dcdehışım çibi. IVedir bu çelen acep? Bovuna yolun si, elinde günes jjibi parlayan kılıcı vanaının üstüne dört bir vandan kurtlar çibi, çok ıri ortasında. Bütün insanlar, lenger sapkah, bn^.ıkurtlar önüne, yolun üstüne üsiisüyorlar. Kc zı kolanh Çukurova ağaları ca.Mr cayır yanırem tilredi, kendini vandaki hendc^e attı, oravorlar. ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a 23 DİŞİ BOND « . Genellikle üniversite ve vüksek okullarımıznı her dahnda Bati kitaplarından aktarılma bilçilcrin aynen >prıldi^i bir gerçektir.. l nivprsiteler arastırırılık. halkı aydınlatıcılık cörevlerinden uizak, İoplHmdmT }<#pmu$ birer kor«luş durumundadırlar. Pek az isti«nalarla, en büvük bilimsel ünvanlann s\hipleri, Türkivp gerçeklerine sırt çevirmis, onlardan kopmus, onlarla u^rasmavı bir suc savan nitPİikleri içinde. sadece Bativla ülkemiz arasmda ba§ kuran birer tercüman durumundadırlar. Bövle bir e^itimin, bövle bir akademik calısmanın halka, halkın sorunlariîia hiçbir scv çetirmiveceçi, hiçbir sorunu CÖzümlemivpreSi açıktır. Yur dun her türlü sorunuvla ils:'lenme\i politika savan \e bunu suçlavan bilim adamları ço^unlukia bilimsel spekülâsvonla ömıir tüketmektedirler. Sosval bilimler kolunda dahi. caçın sorunlarından, akımlarmdan ve sretirdiklprinden habersiz eskimis doktrinler ve çbrüsler ö§rencive ezberletilmekte vc bununla vetinilmektodir. Ijniversitelerimi/in bu hal ka <îirt dönükliik npdenlerini paptamak mümkündür: a) Üniversite öjretim kadrosundakilerin çoçunluğu ve CPnellikle eskî kusaktan olanlarm kendilerı kafa vapıları venünden toplumdan kopukturlar. ÇoÇunlukla Batıda eğitilmisler. Batının a n . lavısı içinde sartlanmışlardır. Dünvaları Batının ileri kapitalist ülkcleridir, Eski Darülfünundan üııiversitelere çeciste, çoğunlukla Batıda e^itilmis o zamanın eenç kusakları ö^retici kadrolara verlesmisler ve tüm olarak Batı bilçilerini yurda getirmeve çahsmıslardır. Bu bilg:ilerin yurdun kendine özçü kosulları icinde deçerlendirilmesi, hu kosulların saptanması hîcbir zaman icin dertleri, amaçları olmamıştır b) Çcşitlı nedenlerle, üniversite ogrelicılığı kadrosunda yer alabılmek uzun sure ve bır olçude bugün, belırli malî olanaklara sahip olmaya, belırli sınıflardan gelmeye bağlıdır. Ozellıkle ünıversıteye asıstan olabilmenın lısan bilmeye bağlı olması ve bu şartı ancak yabancı dı] eğitımı yapan paralı okullarda okuyanların sağlayabılmesı... üniversite oğreticiliğını çoğunlukla halktan gelenlere kapatmıştır... c) Üniversite öçretim ü\eli^i, birçok dallarda dısarıda çok para getiren bir meslek olmuştur. Bu meslekten olanlar için mutluluk, zcnçinlik, düzenin kodamanları ve egemenleriyle kurulan iliskilerden doğmaktadjr. Kisi bu sistem içinde düzene yatkın davrandı^ı, düzene ,>atkın eçitim vaptı£ı sürece onlar tarafmdan tutulup, zen D O K I OR TİFFANY JONES i (Arkası var) g OLUM CIKMAZI Yazan: L BLOCK bu ağır cezaya tevekkülle boyun eğmış, adaletin de noksansu olarak yenne getırildıgfne samimiyetle ınanmıştım. Bır genç kadını madem merhametsızce ol dürmüş, kanlar ıçınde yere sermiştim... Yatacaktım tabıî.. Kırk bır yıl yenne ölüme bıle mahkum etselerdı ses çıkarmayacak, başıma gelenlerden otuıu yak ı nmayacaktım. Mahkumıyetın, kapalı hayatın guzel bır şey olduğu asla ıddıa edılemezdı .. Buna mukabıl fay dalı taraflan da yok dpğıldı .. Şasmaz bır progıamın, hendese kadar muntazam kaıdelerıne gore ayarlanmıştı günluk yaşantı mız Sabah kaçta kalkarağımızı, yemeklerımizı kaçta yıyecegımızı, gece kaçta yatacağımızı ve bunlara bağlı ayrıntıların tümü nü nasıl ve ne şekılde yenne genreceğnnız] bılıyor, bundan da huzura benzer bır şeyler duyuyorduk Dışarda yer yerınden oynayabılır, ortalık karmakarışık olabılirdj... Bu çeşıt süpnzler bızım programın şaşnıa/lığın. zerrecp etkılemıvoıriu Ya nnlarımızdan emin olarak haya tı.Tiızı surdurup gıdıyorduk Ben kendı hesabıma yaşamanın bu tu rüne şikâyet etmeksızın omur boyu katlanacağımdan emındim. Durumumun hıç hesapta bulunmayan bır sonuca bağlannıa sı, benden zıyade ılgıli makam ların ve bır avukatın gayretıyle olmustu Bu avukat, cezamın ke sınlpşmosmden yıllarra <;onra kalkmış, karara ıtiraz etmış, meselenın bır kere daha gözden geçırilmeKini saŞlamıştı Boyle bir hevese kapılmadan önco ba nım muvafakafımı almadıgı halde itiraza lüzum görmedim... (Arkası var) GARTH C284 AYLÂK MUSA Tarık Z. Kırbakan Derl, Saç v« iührevi hasta < ü k l a n Mötehassısı Istiklâi CML Parmakkapı No. btt Tel: 44 10 73 Bıraz sonra küveti doldurdum... Doldurmadan once ıtma ıle yıkamak ve temızlemek lâzım geldi tabi... Böylece suya dalarak boylu boyunca uzandım. Benı en fazla ürküten şey kan lekeleriydi. Üstümde zer> kadar kalamazdım şüphesız. Isresi kalmayıncaya kadar temiz lak örtüyü alıp var gücümle sık lenmeli, her tarafımı bir güzel tım, itina ile katladım, belime sardım. Artık kapıyı açabilir, yıkamahydım. dışarı çıkabilırdim. Tam ilk aGarıp şey... Bu işi yaparken dımımı atmak üzereyken ufak Lady Macbeth'i hatırladım bir tefek bir adamın yaklaştığını denbire: «İhtiyar kralın damar görerek kanadı tekrardan kalarmda bu kadar bulunacağı padım... Geldı, manyonun önün kimin akJına gelirdi?» den geçti ve uzaklastı. Ayak Odada yatan genç kadın ce seslerinden bunun boyle oldusedi için ben de ayni şeyi söy ğu anlaşıhyordu. Ortalık yıne lıyebilırdim. eski sessızhğine gömülünce kaKüvetten çıktığım zaman et pıyı bir kere daha açtım... Korafıma bakmdım.., Kurulanma ridor bomboştu. ya yarar hiç bir şey yoktu göİster istemez 402 numaralı orünürde. İster istemez berabedaj^a dönecektım... Gidecek başrimde getirdiğim yatak çarşafını kullandım. Pekı ama şim ka yerim de voktu. Yarım saat önce aynı duvarla di neye sannacaktım odama rın arasmda tek çarenın bır tedönmek içm?.. «Buna da bir çare bulunur elbet» diye düşü Iffon bulmak ve polısı çağırmaic olduğunu duşünmüstum. nerekten lâvabonun üstündeki Oysa şimdı kesmlıkle emındim. aynaya şöyle bir goz attım .. Sa Polis: çağırmak benim için en kalım olsa olsa bir günlüktü .. son ihtimalden çok daha sonSadece bir gıinden beri traş ra gelen bir ıhtımaldı artık.. olmuyordum demek?... Bu du Söz konusu bıle olamazdı. runada günlerden pazar olmaGünü gününe tam dört vıl hvdı . Şu anda hatırladığım sureyle hapıste yatmıştım Kason gün cumartesiydi... Cuder birhğı ettığım kimseler hamartesı sabahı ve .. pıshane yenne delik deyımmi Hayır hayır... Olup bıtenlerl kullanıyorlar, beni tasavvur edibütün ayrıntıları ile hatırlıya lemeyecek kadar hor görüyorcak halde değildim henüz... lar, "ukardan bakıyorlardı baVakit pek ilerlemiş sayılmaz na .. Belki de hakhydılar . Hep dı .. Bunu pekâlâ kestirebiliyor si de profesyonel bırer kaatildum. Çünkü bu tıp otellerde, di .. Oysa ben farkında olmaksı kiralanan odanm en geç öğlene zın cinayet işlemış, bır kadını kadar boşaltılması gerekiyordu. tesadüfcn öldurmuştüm. Bu saate kadar ikaz etmek aEvet .. Hapıshanede, günd pü macı ile kimsenin gehp kapıva nune tam dort yıl kalmıştım. Oy dayanmadığına bakıhrsa on iki sa ypdiğim hüküm avnen uyguolmamıs demekti.. Sabah saat lansaydı 37 yıl daha kalmam ge lerındevdik her halde .. Pazar rekecekti dplikte. Lâfın doğrusabahmın herhangı bir saati. su ben kendi hesabıma yüksek Kapandıgım banyoda akşama mahkemenin sırtıma yükledıği lili