Katalog

31 Mart 1971 :SAYFA ALTl Ölümünün ellinci yıldönümünde Prof: Dr; Halit Şazı Kösemihal Çok yönlü bir insandı. Merak FHOFESÖR DOKTOR HALtT ŞAZÎ KÖSEMİHAL (ÖRTADAKÎ) P İ 5 TABABETİ OKÜLUNDA, 40 YIL ONCE 31 Mart 1932 Cumhuriyet ya ile anlaşmaya vardık. Bu suretle afyon ticaretinin tevhit ediîmesi gerekmektedir. Bu satış inhisan devlet inhisarı olrmyacaktır, Bunun müstahfilİprin vücude gerirdikleri bir in hisar olmasmı düşünüyoruz. Bu husustaki tasarı yakında Meclise sunulacaktır.» Afyon satışı sardığı, üstüne düştüğü her işi tam bir başan ile sona erdiriyördu. A HMAT ŞAZÎ KÖSKMİHAL'İN ORTA YAŞLIL1K ÇAt'iLAKINDA ÇEKILM1Ş BIK FOTOÖRAFİ iş Tababeti Okulunun kurucusu Prof. Nurettin Şazi KÖSEMİHAL NKARA 30 (Telefonla) Afyon satışmm hükümet inhisan altına ahnacağı hakkmda gazetflerdeki yazılsr üzerins İktisat Vekiii Mustafa Şeref Bey ile görüştük. Vekil bize şunları söyledi; «. Bu haber gazetelere yanlış aksetti. Afyon ihracatını müştereken yapmak ü^ere Yugosiav# # • BUGLN bü?ük Türk mimarı*Sinan'ın 344 üncü ölüm vılrlönümüdiir. Bu münasebetle İstanbul re Edirnede iörenler yapılataktır. TERKOS Şırketı hissedarları dün bir toplantı yaprmşlardır, Öğreniîdiğine göre Şirketin geçen seneki hasıîâh bir milyon lıradan fazla ve safi kârm 106 bin lirayı geçmekte olduğu anlaşılnııştır. # DÜN tstanbul Kapicılar Omiycti bir topîantı yapmiştır. Yapilan açıklamaya göre İslanbulda 4.000 kapıcı vardır. LONDRADAN alman haberlere göre tngilizîer, îrlandayı tehdide başlarmştır. Bu yüzden îngiltere iîe İrlandarun arası açılmıştır. **İJ*»<İ»»»İ1»»1»I»I»«»««1««»»««»»»»»»»»»"»" • • • » » " • • » • » J • » »••" • •• • *STANBIX Üniversiiesi *Diş Tababeti Okuîu» nun Kurucusu Operat^ı Prof. Dr. Halit Şazi Kösemıhal bundan tam 50 yıl önce 26 Mart 1921'de ölmüştü. 1909'da açılan okul da 1971 ders yılı başında 62. yılını doîduraoak,,. I Mprhurtt Oval Fflhmi Başkut, lu'mlisiylc Norvcçli fazctccUerle., RÖrüşme yapan Usta yazar, gerçek halk adamı ima doğrunun ve lıakhnın yaııında özdemir NUTKU S T' î&O\" vıllfirda fiyatro dünyamız degerli yazarlarını ve sanatÇllarim arrlı nrrlına yitirdi, Son kaybimiz, 1942 yıhndan bu yana hpmrn hcr yıl bir nyun vermiş olan, geniş halk kitlelerine sesini rh:yiırabılmış olan Cevat Fehmi Başkut. Gazetecilığincleki baçansmın yanisıra. Başkut. tiyatro alamnda da, hiç yitirmediği devniteliği ile otuz yıldır durmadan yazan ahlâkçı bir yazardı. belli bir ekonomik durumu da Onun eserlerindckı ortak yönelisaptıyordu. Buzlar Çözülmeden çi, biiyiik kentlerdeki ve taşra (1964) yazann çeşitli oyunlannılçAİprindeki sorunlar ve bu so da yaptığı gibi, fanteziye yer vererek bazı sorunlara ilgl çerımlari yaratan insanlardı. Bir kicı bir açıdan işaret ett.iği bir nyıınunda da kcndine ÖZRÜ ahpseriydi. Toplum düzeninin sağ lâkçi tutumunu köye yöneltmişlanmasını yine ahlâk kavramı1ı. GazfitecJliiîincle olduğu gibi sahrift İşçiliğinclo dc iyi bir us na bnğlıyan yazar, bu oyununda, akıl hastahanesinden kaçan ta olan Basrkuf, oyun kişileri bir" adamın, yollan karla kaplı, \p nnlarm {rünlük sorunlan ile jîp.çit vermez dağlar arasmdaki Kpyircisinft yakın olan bir halk bir ilçenin başına kaymakam oariarm idi, larak geçmesini, bo?uk düzeni Onun oyun kişjkri ş?rnriliklfi dü/filtmesini ve çıkarcılan teliç kesimde ele almabilir: l . mizlfimesini ele alıyordu. üikücü, meslelc sahipleri, 2. GRrici. çıkarc.ı kii?ilfsr ve 3, TîilpiCevat Fehmi Başkut, tiyatromuzun yakın tarihi içindeki osiz. sağduyıi fiahibi insanlar. laylarda, her 7,aman doğrunun, Ancak asıi çatı'şnia iilkücü «yehaklmın yanında yer almış ve r.' adam» ]a, serini çıkannı düsavaşmış bir yazardı. Onun, .«•ünen kisiler arasmrl.ırhr. İlc.ün Muhsin Ertugnılun yanında yer r.u krsimde elc nldığımız bilalması, bu sanatçıda, kendi ya£i5i7; ama ssgduyu sahibi inrattığı kişilerdeki ülkücülügü, sanlar. çögu zaman bozuk dükişili^ görmesi de rol oynamış fndfi pdilon kimselcrdirzene tir. Cevat Fehmi Başkut'un bek BAŞARILARI lenmiyen ölümü, Türk tiyatrosımda yeri güç doldurulabilecek 1 bir gedik açtı. AŞKUT. Büvük Şrlıir (1942 ), Hatı Kaptan (1!>43> ve Avnrsi/.lar'dan (1944) snnra ya^rtısı Kiiçük $<*hir (1945) ile biiyiik başansım pldfi etmişti. Paranın olumşu* haskısı bu oyiında ria vurKUİanıyürdu. Biiyiik ş^hirli yolculann ilçfidski Cİavranışlari orada da knrabrtrpanm rtnğmasma ve ilçcnin ahlâkça boziulmasına yol açıyordu, AyarPizhır. kendi khkünden kop itıuş bir toplumun, ziippe ve Her Mart başında, her Ağuszayıf karakt.erli insanlar yetiştos sotıunda, nedense bir bagka tırfceğini belirtiyordu. Aynj yn hareketli bir başka gürültülü onfiliş. Kncahi'bek ve Paydns lur îstanbul piyasası. Mağazala(lf)4fi) adlı oy.jıda da vardı; rın öniınde, açilış saatinden evPaydos'ta deöişen dcgerler yavel toplanan insanlar, iki üç kat nısıra paranın olumsuz güciî yukanya uzanan kuyruklar, vitüstünde duruliıyordu. Paydos'rinlcri süsleyen rengârenk pantaki lilkücü oğertmnne karşılık kartlar, herşey bir başka olur. Snyffun'da (1951) ülkücü yarM0 liralık pardesüler 200 liraya, pıç yer alıyordu, Bu kişiler çev 75 liralık gömlckler 25 liraya saülm Ve de hiç bir patron zararrelprinrien de^tek p;örmiyen, h çıkmaz bu tenzilât furyasmclnferu bildikleri yolda yalmz bı dan; tersine daha çok kâr eder rakilsn, taunUn için rie toplumun kara kişilerine yenik diillk bakışta gayet olağanmış gişen insanlardi. Yine çıkarcı kibi görünen bu dıırum gerçekte, şilere yenik düş>en insanlar, yshalkm nasıl aldatıldığmı, mev7,arın, Kadıköy İskelcsi (19B2) sim içinde ne denli ateş pahasma ve Makine (1PS3) gibi oyunlasatış yapıldığmı ve bir yerde derınria da Rörülür. netimin aczini açık seçik ortaya DEĞERLER koyan bir aynadır. Konunun sosyal neden ve sonuçlarıyla, alınması, gereken tedbirleri sonAZAR, Hacıratmaz (19H01 raya bırakarak. halkı daha iyi ile maddî değer ve aile deKoymak için kendilerine değişik ppri üzerinde durdu. Oyunyollar seçen firmalan gruplara da. iktıdara gclcn partililere, ayıralım. »ıpr rinnemde dalkavukluk edea) Scna fcindeki Ratlara narek gemiöini yiirütmeyi, vurgv,zaran gercekten ucnziuk yapannunu \Tirmayı başaran politika lar, rambazlanna değınen Başkut, böyle insanlarm mânevî değerb) Uruzlugu sadece satilmaleri tamamen unutup yalnızca yncak olan diişük kaliteli malmaddî dngerl^re tapmalannı larda yapaniar, Vnsterdi. Göç (196^), ortaya çıc) Tenrilât için özcl mallar kan toplumsal kavramlan ele ısmarlayarak sene içindeki kaalirken iki p.yrı kutupta olan litenin çok alttna düşenlcr, aile düzen^îıi işliyordu. BunBunlardan ilki gayet ilgi çelardan h'.i uyumlıı, huzurlu, akicidir. Fiatlar gercekten sene gırbaşh bir aile. öbürü huzııriçindekilere nazaran, oldukça suz, sinirli ve sevsisiz bir aile düşüktür. düzeniydi. Ya.zar bir apartımanBu mağazalardan birinde fiyatda yaşıyan çeşitli insanları bir lar şöyledin arada göstererek ayni zamanda köyden şehirlere yapılan göçle Bilindiği gibi daha îkinci Dünya Savaşlarının başlarına kadar, Romanya, Bulgaristan v.b. dan yüzlerce genç dişçilik mesleğini öğrenmek için yurdumuza skm ederdi. Çünkü o sıralarda bu top lumlarda Diş Tababeti Okuîu henüz kurulmuş degildi, Halit Şazi, babam olmasaydı da, hayatını çncukluğumda yakmdan izlpyebildiğim yabancı biri olsayflı, gene de anılarımda derin bırakan bu çnk ynnlü inher fırsatta söz konusu etmeyi, kendim için bir borç snyardım. Meslek hayatı iizerinde durmayacağım. Sadece özel hayatiyle ilgili bazı çocukluk anılarımı anialacağım Rİze... Bpn babamın çocuk gör.üyie ta~ nıdım. Öldüğü zaman 12 yaşlarındaydun. Ama burada çorukluğumun o sisli bulanık anıianndan dpğil. yıllnr boyunca bunlan için için işleyen zihnimin aydınlatlığı Hnlit Şaziden söz açacağım size... Çnk tarnflı bir insandı. Hekimlik, operatörlük. dişçilik, hocalıktan başka musikidcn, resimdpn hıhm da ınakine îçierine, çiçekeıliğe, tprziliğe, daha akia gelmeypcek nrlere mprak sarmamiştı. Hpm de her birine canla başla sanlarak, uzmanı oluncaya kadar. Za^cn tııhaf bir yaradılışı vardı. Bir şpye ya Rönlüylp bağlanır, ya da hüsbüiün İlgisiz kalırdı. İkisi ortası bir iş yoktu onun için... Ya hep ya hiç. Çocukluğımda ilkin musikiye sonra da resme merak sarmış. Anlatdklarına göre; okul dönüşii odasına kapanır gece yarılarina kadar keman, kanun meşkedermiş. Resimlerine gelince: yalnız biz çocuklannm. akrabalarının elinde 3040 kadar irili ııfaklı ya^h boya tabloları var. Bcndekilpri bunrlnn onbpş yıl kadar önce îstanbul Üniversitesi Tıp Tarihi En?titüsüne hediye etmistim. Ellialtmış yıl önce Kızıltop^ raktR ve Erenköyrle yaptırdığı evlerin duvar, tavan resimlerinin süslerini kendi eliyle işlemiştir. Bugün evlerin iki.^i de rpsimleriylc yprli yprindedir. rakla izler, sorup soruşturup öğrenmeğe calışırmış. Tatil günlerinden yararlanarak atrilyesinde yaptığı motörlerin sayısı, sekizon tadardır. Bunlardan biri Erenköy'deki evin ru lumbasını, biri aföîyesini işlefir, ikisi de yedek olarak dururdu. Diğerleri dosilara, akrabalara hediye edilmişti. Erenköy'dpki evin elekirik tesisaimı da kendi eliyle yapmışü. Bundan 60 yıl önce bilindıği gibi. îstanbuirfa henüz genel elektrik yokiu. Dahası var, Kizıltoprak'taki ve Erenköy'deki evlerin kaloriferleri de kendi elinden çık mıstır. Hesabından kitabmdan tutun da radyatörlerinin döşenmesinc kadar hepsini kendi yapmıştır. Bugün evlerle beraber bütün bu tertibat yerli yerindedir. Birinci Dünya Sa\Taşı sıralarm daydı, Bir gün bahçerîe oynarken bakiım evin önünde bir man da arabası durdu. Yedcgine bir otomobil bağlaiTiışlar. Meppr otoınobil bozukmuş? İstanbul'da rrtü hpndi.si, ustası, kimseler işin içinden çıkamamış. Babamı saglık vermişler. Adamcağız akşamlara kadar kanter içinde lamiriyle uğraştı. Ama sonunda makine işleyince öylpsine kcyiflenmişti ki: Yüzünde yorgunluğun en ufak bir izine bile rastlamak müm kün dcğildi. Babamın bahçeye, çiçeğe mera kı da ayn bir âlemdi. Erenköy'deki evde sıcak, orta ve soğuk üç camlık (ser) •vardı. Sıcsk iklimlerin en nadir bitkiîerine kadar neler yoktu bunlarda. Hepsi de devrinin en. ileri tekniğiyle yetiştirilirdi. İSTANBUL EFENDİSİ ALİT ŞAZt'nin bu çe.şitli me rakları yanında intizamı, tilizligi, terbiyesi nezakeü, hoş sohbplliği, çahşkanhğı da göze çarpar. Gerçekfen o ksdar intizamlıydı ki, yaz olsıın. kış olsun sabahîeyin Erenköy'den bindiği trenîe, akşamleyin döndüğü vapur hiç şaşmaz. Sabahları mutlaka 8 trcninp, akşamları da 5,5 vapuruna biner. 6.30"da da mutlaka evdedir. Yalnız bir akşam gecikrnişti. Bir az sonra ölüsünü getirdiler. Meğer gene 5,5 vapurundaymış. Kriz orada gelmiş, götürmüş, Gö rüyorsuntı? ya intizamı bozan gene kendi H Halit Şazi, îstanbul efendisi tipiıiin de canlı bir örneğiydi. Eski terbiye bütün inpelikleriyle kanına işlemişti adptâ. Saydığı kimsplerdpn biriyle telefonda ko nuşurken bile, farkına varmadan önünü i.liklcr saygılı bir tavır takınırdı. Kapatırkcn de tempnnalar çpkmpkten kpnrlini nlamazdı. Ev halkı kafıîırdık bu haline. Kendini çncukken okula götürpn baba yadigârı pmekfar adamlarına ahçıbaşı Hasan ağa ile bah çıvanbaşı Bekir ağaya bile say gıda ktısur etmezdi. Her bayram muilaka ağabeyimi (Hatemi Kösemihal) beni, küçük kardeşımi yanına alır, bahçedeki odaîarına ıığrar, ellerini öpmeğe davranır, bizlpre öptürür, gönüllerini ahrdı. Onlar da zaten arefe günü akşamı bohçalarla gönderilen bayramhkîarım kuşanmış bizleri beklerlerdi. Ölünceye kadar, bu kııilama törpnini bir kerecik olsun ihmal ettiğini hatırlamam. Dsnsçtay üyeliğinden emckli ?aym Arif beydcn de şöyle bir lıikâyesini dinledim. O zamanlar yazkış Anadoîu yakasında oturup da her gün İstanbul'a inenler, trenîerde, vapurlarda küçük küçük arkadaş topluîukları kurarlar, aralarında gülüşerpk, eğlenerek, tartışarak, nükteler sa\ r urarak yolculuk ederlerdi. Tren ]pr, vapurlar da şimdikiler gibi öyle knlabalık degildî. Bu küçük topluluklavdan bir ikisi, özellikle Halit Şazi'nin bulunduâu züm re nükfplpıiyîr dikkati çekermiş. O dpvrin gençleri, pski terbiye geregi büyüklerin yanlarına pek sokuiamazlarmış, ama ollerinden ccîdigi kadar, yakmlanna oturnıağn, spzdirmcdpn kulak misafiri nlmnğa çalışırlarrmş. Sayın Arif bey do bu gpnçlerden biri. Bir gün, köprüye gelen vapur bir lürlü yanaşamaz. 1leri gıder olmaz, gpıi gplir nlınaz. Çıkmak üzpre ayakla lipklpypn ahaiinin ^ .«inirleri gerilmekie, sabrı 1ükenmekfc... Tam o sırada Halit Şar.i'nin nüktcsi imdada yctişir: «Bu vapur yauaşmasını hilir ama, şu kaptan şaşntmasa!...» veya düçman toprağma girip sava» ça sebep olma. 8 jstikbal. Yeniçrrilerin msaş cetveli kayıt !is« tosi. 9 Para (eski dil). İkidebirde gayriiradî kaş ?,öz oynatrna. 1UKARÎDAN AŞAĞIYA: 1 Sığır v.s. hayvanları sokarak acıdan kudurmuja donduren kan içici bir sinek; mavi sinck. Ynnsn şeylerdcn jreride kalan. 2 Kimyada radonun simgesi. Hiç kızannıyan cins domates. 3 Rir merceğe düşen paralel ısınların yariKidıkiaıı veya kırıldıktan sonra toplandjkları nokta (fizikte). Ne dindcn yana nr dinin aleyhinrie o!uş. 4 Alaturka musikide hir ıııakam. 5 TERSJ yürüyuş halinde de çshnıp söylenen tarz SOLDAN SAĞA: bes!e!er. TERSİ bırakıp gitme u 1 Ncfes borusunun z^ktaçma. 6 pıden iki kolundan her biri. Kendini ağıra satma. 2 Lider, baj. Akıl. 7 Hacimce normalden büyük. 3 Tanrıya yalBir geminin ve yükünün sevk ve varıç. Kisi. 8 idare dı$ı deniz, fırtına gibi hal Kaybolan lerle ıığradıgı 7.arar ziyan. 4 bir şeyi bulTERSİ Arso yarımadasında kutsal maya calıg H.EÎ3BH § bir gchir. TERSİ dolayısiyle anîatmak. Bir nnraa, 5 Gök cisimleri arasmdaki 1n. S TERbo$luk, 6 Bir dönümün dörtfe Sj ipııctı. RM^biri ve bu sının belli eden derin kasınn faydalı sapan yolu. Kilomın yarısı. 7 Dıınkn !, olan hareketHakka, hukuka tecavüz, sataşma 1724S6789 radyo İSTANBUL Açılıç, program 06.00 Günaydın 07.00 Köye haberler . .. 07 05 Tiirkülpr, nyıın bnvBİan 07.30 Haberler, hava durumu 07.45 Pakytiz'den melodiler 08.(10 İstanbul'da bıiRün Oft.05 Reklam spotları 08.10 Beraber, solo şarkılar 08.45 09.00 09.20 09.40 10.00 10.05 10.30 11.30 B ÜRLÜ zanaatlara, el işlerine makinelere merakı da dsha ilkokul çağında baslamış. He nüz sekizon yaşlarındayken, okul dönüşü yolu üzerine düşen ne kadar demirci, kalaycı, bakırcı, tornacı, tesviyeci, nalmcı, saatçi, kuyumcu varsa hepsiyle ahpapmış. Dikkatini çeken bir iş gördü mü hemen oraya mıhlanıp kalır, ustanm işi kavrayıçını, âleti tutuşunu en incc teferruatma kadar heyecanla me ı ÖĞRENME ARZUSU Nejaj Uygur dışarıda Ajda Pe kkan Cannes Film Şenl iğine katılacak OR.no Viyolonsel soloları Türk'üler Ev için . Şarkılar Arkası y a n n Haberler Küçük konser Okul radyosu Şarkılar, saz eserleri Haberler 12.00 12.10 Türküler 12.25 Küçük orkestra 12.40 Şarkılar 1R.55 13.00 Haberler, Resmî Gazete 17.00 13.15 Dans müziği 17.30 13.30 Reklâmlar ın.OO 14.00 14.15 14.30 14.45 15.00 15.05 16.05 16.20 16.45 17.00 Hafif batı müziği Şarkılar O. E r c i l Dörtlüsü ]R.3O 19.00 19.30 17.05 17.T.5 17,50 13.00 19.30 19.40 19.55 20.00 20.25 20.40 " 21.00 21.10 21.30 21.45 22.00 22.45 23.00 23.45 23.55 24.00 Köy odası Erkekler faslı Feklâm prosramlan Hafıprifr, ITRVB dıınımU Hafif müzik V. Dogu ve arkadaşlari Bir varmiş Yurttan scslcr Spor dergisi Bir konçerto 24 saatin olayları Şarkılar Hukuk sorunlan Hatif batı müziği Reklâm programları Haberler Cazm ustalan Gece müziği Önemli haberler Kapanış Açılış ve program Diskoteğimizden Küçük konser Gençlere müzik Senfonik müzik Hafif Batı müziği Akşam konseri Yeni plâklarla 45 dakika Klâsik Batı müziği Günümüzde caz Opera saati Gece ve müzik Hafif Batı müziği Program ve kapanış. İSTANBUL İL çevirecek Cumhuriyef'e mektuplar İjç yıldır filim çevirmiyen Ajria t*ekkan bu yıl da Cannes Film Festivaline katılacak.. ilgili olarak şöyla dp.mektedir: « İlk filmim bcnim çizgimi tam anlamiylc Teremediği halde, yine de tutuldu. Birçok hölgeler dc büyük iş yaptı. Bir halk tipi ni yaşatmış olmaın, halkın sahnede olduğu gibi perdede de ken dini bıUması, başarımm sırnol dıı. Toplumun, yönetimin aksak yonlcrini taşlamam da sinemadakî şansıtnı arttırdı. Yoksa bir daha film çevirmiyccektim. Tiyatroyıı her yere alıp götüremcdiğim için, en kuytu kasabalara dek uzanan sinema yoluyla söy liyeceklerimi lıalka iletmiş olmak, beni mutlu kılclı. Renkli ve sinemaskop düzeninde çckilecck ikinci filmimdc, bir Türk komiğinin Paris ve Madrit gigi jabancı kentlerde düştüğü gü Iünçlü olayları göstereceğim.» Türküler t Haberler Okul radyosu Türküler Karışık sololar Şarkılar Haberler 20.15 21.00 22.00 22.30 23.30 00.30 01.00 Tenzilâth satış sorunu Eski fiat Tenzilâtlı fiat (TL.) (TL.) 110 Ceket 240 150 370 Pardesü 20 Gömlek 60 A NKAR A 05.55 06.00 07.00 07.05 07.30 07.45 08.00 08.07 08.37 09.00 09.20 09.40 10.00 10.05 10.30 11.30 12.00 12.05 12.25 12.30 13.00 13.15 13.30 14.00 14.15 14.35 Açılış, program Günaydın Köye haberler Sabah türküleri Haberler, hava durumu Sabah müziği Anakara'da bugün Şarkılar, oyun havalan Hafif müzik Ev için Türküler Arkası yann Ara haberler Şarkılar Okul radyosu Konser saati Ara haberler Türküler Reklâmlar Şarkılar Haberler, Resmî Gazete Hafif müzik Reklâm programları Öğle konseri Şarkılar Plâklar arasmda 15.00 15.05 16.05 16.20 16.40 17.00 17.05 17.30 17.50 19.00 19.30 ' 19.35 19.50 19.55 20.25 20.40 21.00 21.10 21.30 21.45 22.05 22.45 23.00 23.45 23.55 24.00 Ara haberler Okul radyosu Bando müziği Şarkılar Albümlerden seçmeler Ara haberler Yurttan sesler Köy odası Reklâm programlan Haberler, hava durumu Reklâmlar Türkçe şarkılar Bir varmış Türk müziği Şpor dergisi Küçük konser 24 saatin olayları Birlikte düşünelim Türküler Fransa'dan müzik TBMM saati Haberler Devlet Konser salonundan Gece müziği Önemli haberler Kapanış Turhan GÜRKAN İYATRO sanatçısı Nejat Uygur, ikincı filnıini Haziran ayında Paris ve Madrit'te çevirecektir. Geçen yıl, tiyatro daki tiplerini yansıttığı «Cafer Bey» filmiyle sınemaya geçen Uygur, Ernıan Film'le yaptığı an laşma uyarmca iki film daha çevirecektir. Tunç Başaran yöneti minde çevrilen «Cafer Bey», ilgi uyandırmış, Anadolu'nun birçok kentlerinde haftalarca afişlerde kalmıştır. Sinemaskop ve renkli tekniğiylo çekilecek «Cafer Bey Avrupa'da» filmini O. Nuri Ergün yönetecek ve Nejat Uygur' un bu kez partöneri, Cilâlı İbo' dan aynlan Serpil Gül olacaktır. Paris'te Eyiel Kulesinde, T w j, % • • Y £a Sene içinde bir pardesünün 370 TANİ. liraya satılabilmesi için 280300 lira arasmda maliyeti olmak gerekir. Çıkan sonuç şudur ki, saitıklannı söylemek j'eter. . firmalar, maliyetlerinin yarısıBu bakımdan bu t ü r satışlana satış yapmaktadırlar. Eğer rın sıkı şekilde denetlenmesi zobu doğruysa ve de tenzilâtlı saiış süresinde yaptıkları muaz runludur. Seyfettin DOCAN zam cirolar gözönünde tutulursa Kadırga Erkek Öğrenci hepsinin iflâsa gitmesi gerekYurdu mektedir. Böyle bir durum söz konusu olmadığuıa göre, bu tip mağazalar, kısa bir süre için uyguladıklan indirimli fiatlarla, bütün yıl boyıanca halkı nasıl aldattıklarını, ne kadar fahiş fiatlarla satış yaptıklarını açıkça ortaya koymaktadırlar. Kuzey E^e bölgesinln daglık Ucuzluğu sadece satılamıyacak kesimindeki bir köyden sesleolan düşük kaliteli mallarda yapanlar, silâh olarak isimlerini niyoru?!. Köyümüzde ilkokuldan sonra kullanmaktadırlar. eğitinı görenlerin yok denecek Her zaman vitrinlerini süslekadar azlığı, bizler için büyük yen şık kıyafetler nedense «Tenbir eksiklik olmaktadır. zilât haricidir» etikeüyle bir köBu kültiir eksikliğini kendi şede bckletilir ve mevsimleri geç olanaklarımız ölçüsünde gidermiş olduğu halde 5 kuruşluk indirime tâbi olmazlar. Kullanüa mek için köyümüzde bir okubilecek kadar iyi olanlar sadece ma odası açmak istiyoruz. Bizim bu çabamıza her tür°,'o 10 indirimle satılır. Üçüngü kategoriye girenler Iü kitap, malzeme gibi v.s. gön«Tenzilât için özel mallar ıs dererek katkıda bulunmak ismarlayarak sene içindeki kalite teyenlcre şimdiden sonsuz tenin çok altina düşcnler» için faz şekkürlerimizi bildiririz. Hasan Kutlubay la şey söylemeye gerek yok. SaHamzacık köyii İlkokulu dece sene içindekilerden en az Müdürü üç gömlek aşağı kalitede ve faDursımbey/Balıkesir kat pek az daha ucuz fiata maJ • CANNES'E KATILACAK ••Ç YILOIR filim çevirmiyen I I Ajda Pekkan, geçen yıl olW duğu gibi bu yıl da Cannes Film Şenliği'ne Türk sanatçısı olarak katılacaktır. Ankara'daki gazino prögramını bitirerek İstanbul'a gelip, bir gece kulübünde çalışmaga başlayan Pekkan, 5 Nisan'da plâk doldurmak için Paris'e gidecek, 2 Mayıs'ta Cannes Film Şenliği'ne katılacak, oiTrîeş gün İtalya'da müzik çalışmalan yapacak, 15 Haziran' da da yurda dönecektir. Ajda Pekkan, 1971 programiy1P. ilgili olarak şunları söylemiştir: « Bu yıl ikibuçuk ay Avrupa'da kalarak geçen yıl başlattığım Avrupa'dakj müzik çalışmalarımı sürdüreceğim. «Sensiz Yıllarda» şarkınu Rumca'dan sonra önütnüzdeki günlerde Japonca da okuyacağım. Şimdi Ja ponca dersler aüyorum. Bir şar kımı Almanca, onun ardından yine bir başka şarkınu ttalyanca okuyacağım. Bu yıl Avrupa çalışmalarıın oldukça iyi gidecek. Yurda yeni sürprizlerle dö; neceğintjt Kiiaphk kuruyoruz NEJAT UYGUR Şanzelize'de, Madrit'te Arenalar da azgın boğaların arasında çekilecek «Cafer Bey» filminde Nejat Uygur, bir güldürü havası içinde yine ezik, yoksul, yardım sever, ama saman altından su yürüten, zekî, şeytan çatlatan, söz altmda kalmayan ünlü «Buçuk» tipini canlandıracaktır. Nejat Uygur, yeni filmiyle İdarcmiz ihtiyacı muhtelif çap ve miktarda wolt~ man tipi su sayacı kapalı teklif almak suretiyle ithal edilecektir. İşin muhammen bedeli 275.000, TL. olup, muvakkat teminatı 20625. TL. d'ır. Şartnameler çahşma saatleri içinde bedelsiz olarak Ticaret Müdürlüğümüzden temin edilebilir. İhaleye girmek istiyenlerin şartnamelere göre hazırhyacaklan kapalı teklif mektuplannı muvakkat teminatlariyle birlikte en geç 17/6/1971 PerşemÇe günü saat 14.00 e kadar Beyoğlu tstiklâl Cardesi 379 No. da İdaremiz Müdürler Kurulu Sekreterliğine vermeleri gerekmektedir. İdare ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. (Basm: 12855/2750) I LA N îstanbul Sular İdaresi Genel Müdürlüğünden Muhtelif Çap Ve Miktarda VVoltman Tîpi Su sayacı İthal Edilecektir