Katalog

SAYFA İKİ: anlasüı degU defll; o " Slretme»g Irtık »jr «I.™» bir de bufctekda Köklü değişiklik da 16 « ^ ' s e ğ e ueit uuuu ..„ öğTencilerdeki sınıfta kalma oranuun '< '£*>,$ Ue " 42 arasında olması milli eğitimimizdeki A korknnç başarısızhğın açık ve kesin bir kar.v tıdır. Gerçekte bu oran daha da yüksektir. Eğitim uznutm oUrak bir «üre yurdumuıda çalışan Missouri Üniversitesi profesörlerinden John J. Rufi daha 19 yıl önce (1952'de) Bakanlifa verdiği «Türkiye'de Ort» öğretim» raporunda bn konu üzerinde uzun nzadıya durmus ve yetküilerin dikkatlerini uyarmak için de funu yacnus: «Bu hususta kalbî rahat olanlann, sac*ece bu okullardaki sınıfta kalma durumunu incelemcleri kafidir. Açıkça sövletnek jterekirse, bu okullardaki b&şansızlık, bn memleketln en parlak zekilı cocuklan arasmdaki sınıfta kalma nisbeti endişe uyandıracak derecede yüksektir. Detnokratik bir cemiyette ana • babaların huna bir zaman tahammül etseler de ebediyen müsamaha gSstereceklerini ummuyorum.» öğrend başarısızlıklan konusunda 10.5 yıl önce Kurucu Mecliste Millî Eğitim Bakanma verilen bir soru önergesinden sonra (Eğitim Araîtırmaları ve Değrrlendinne Merkezi) taTafından bu konuda bircok tncelemeter yapılnus ve yaymlanmıştı. Bazı öğretmenleree yurdun çeşUli yerterinde bu konuda bircok konferanslar verild}. CNESCO Türkiye Milli Komisvonu hu konudaki bîr incelcmevi Bakanlığa. llgilî fakülte ve enstltaiere. oknllara ve kurumlara gönderdi. 20 vıldır Bakanlıkta bu konuda bir iljri, bir hareket olmamıstır. Aynca bizim gibî çok tutnmlu olması gereken bir memlekette. millî eğitimimis b&vük bir Mvurganlık içtndedhr. En basta zaman savurganlıği ve ona bağlı olarak emek, para v.b. J . „.„„„ için, bir devrım ş m m e r Sendik». taratmenw W l et o p . * £ fr. raporlar, karar sssss ••••••• M. Rauf İNAN M M H İ öğıelmenle oluı Afvon'un muteber b.r Baskanıdır. ^ %t ^e ^vl.ndl diy t rine ç':•^ isi yapmıs ve n e old«?.Bu ilçinç ve 5zgün görüslere, teşhislere rmaianu tim Durumumuz» kitabı bu aıno^. yor. örneğin eğitim düzenimizdeki bmmklv. M gereksinmeyl memleket Uamuoyuna vc jv iun temel nedeni isabetle açıklanıyor: «Gelilere duyurmak ve anlatmak, nyan vermek lir dağıhmındaki bozukluğun eğitim bakımıniçindir. öğretnten örırütlerinin genel kvrnl dan önemli bir etkisi, yüksek. gelir gruplan. toplantılan, 1962, 1969 Snbat aylftrındaki bünın yarattı|ı dengesiz eğitim sistemidir. Bu yük öğretmen yürüvüsleri, 1969 sonundakl talep, eğitim sistemı üzerind'e bir baskı ungeniş öğretmen boykotu hep ba istekleri »uru olmakta, bazı grupların eğitUmeleri için kuvvetle dile getirmişlerdir. (ötedenberi milözel nitelikte kurumlar doğmakta, kabiltyete lî eğitimde her yeni girisimi ö|retmen kitlesi göre seçma ükesini zedeleyen bir ortam yabüyük merakla ve umutla karsılar; bu giriratumaktadır. Fırsat eşitliğini zedeleyen bu şime çağırılırsa büyük hevesle ve canla. başgelişmeye engel oiuntnahdır» (Sayfa 11). 1» katılır; bu gelenekleşmistir. Atatürk'ten, «Yüksek gelir gruplannın yarattığı talep ıo« Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinden r.ucu doğan okuüar, ortam farkının etkilerini beri ögretmen kîtlesi ulusal her yeni ve ileri daha da arttırmaktadır.» (Sayta 25) atüımda, kendisini görevli saymıs, hemeu Ayrıca, «Eğitim Reformunda Strateji ve hlzmete girişmistir.) T5ntem»in bütününe egemen baska bir açık Fakat, Bakantıkta bu konu çok hafife a*8rüş de: «Kalkınma stratejisinde eğitim sislınnustı geçmis yıllarda. öylesine hafife alınteminin yeri», «Eğitim sisteminin insan gücü, mıstı ki, ortaöğretim kurumlarında öğrenciüretim sistemi ile ve toplumun diğer kesimîerin basarı ölçüsü olan 10 not yerine 18t p«leriyle ilişkisi açısından plânlanması ve düanın kullanılması kararını daha 34 yıl İnce zenlenmesi: Ekonominin talebi, Toplumsai o günlerin Milli Eğitim Bakanı, f 4itim sorun. talep» baslıklan attında ilcri sürülen dülanmızı kökünden çftıen bir «reform» olarak •ünlerdir. Bn düşünler ve bu yaUlaşımlarla, deyimlendirmis, kısa bir süre sonrm da bugelişmekta olan ülkrler için çok «nemli olan nun anlamsızlıiı anlaşılmış. ortadan kaldırıl«tutumsal (ekonomik) acıdan eğitim» diye mış, 10 nota dönülmüstü. Bn kararlard» 2 | . terimlendirebileceSimi* bir alana girümis Tetmenin görüsünün Mrulmasına hiç bir gtoluyor. Kimisine ilk değinilen, kimisi yinelereklik görülmemişti. nen (tekrarianan) bir hayli ilginç, özgun ve Birkaç ay önce Ankara Teltviıyonunda değerli görtşltr bu çalısmalarda yer almıştır. «Eğitim Reformu» konusunda dütenlenen •1 garuştv. 1 açık oturumda, reform komisyonundan olan fiyenin konu«ma»ındaki dursksamalı. betirsi*, kapalı ve yuvarlak deyimler dikkati çok çek alışmalann hic birinde ö|retmene. öğretmis, nedeni anlasılsunamıştı. Bu sfire Içinde tnen &öru$üne yer verUmemi(tir. Bu, öğde e|itimîmizin aSır sorunlannın çözülecefci retmene güvensülik, Itibarsızlık mı, unutma mı, için umut veren hic bir açıklama yapılmadı önetnscmezllk mi. neden? anlajüması güç. Belki yetkili ağızlardan. Son zamanlarda elde edede son 58 yıl içinde öğretmene karşı ahnan ve bildiğlmiz yukarıda »dı ceçen belçeden bu frittikçe keskinlesen bir tutuşun sonucu. Oysa, konudaki uçalısmalannö oldnkça düsündürücü etmensiz eğitim reformunu düsünraek, ordub lundutn j r ü y yanları bulttnduğu görülüyor. mmm. Somıç erçekten baŞ arabileceği bir • ^ ^ " ^ » c s u z tabrr^rUr. giri»imier yanm^ban» ^et. Umulsuz yanları Gerçek bir * « « **£™° J ^ , , sendik»lar.»en »latleriniBjKİ « «J od.iann.n, esazd Burada hatınmııa ir eskimi» olay geldi: Gaıetelerinuxia Alanya ve o çevredeki tnuhabirlertne bir şey sarmak istiyou Alanya'da vahşice oldürülen turistlerin katilleri ne d n aylar ve aylar geçti.. Bellek. d bu iy Ç Umutlu yanla C \ d n çalı«tıîını ^enis bir kadronun çalıştı^nı gösteren * bu iki belgenin ilk bakısta kazandırdığı ilginç Izlenimler var. llk dikkati çektn özelliği, eskiden öslestirmeye karsı olan ve direnen Bakanlığın bu iki yapıtında da yepycni bir deyim biçiminin kutlanılmıs olmasıdır. Banu Bakanlıkta geıteklesmis ilk reform olarak saymak cerektir. Bu iki belgenin de reform için bir ön hazıılık olduğu görülüyor. Sanırım ki, Milli Eğitim Bakanlığının eğitimle Ugili belgeteri arasınd» hemen he. men ilk keı «eğltım uretım . insan gücü ilışkileri» görüşüne ve deyimine raslanıyor. «Eğitim Reformnnda Strateji ve Yöntem» de bu görttş «eğitimde temet denge» olarak beHrtillyor. €«11™ Için şu aeıklama yapılıyor: «... Burada üretim terimi geniş anlamda mal ve hizmetler üretimini kapsamakta, hizmetler ve yönetim kesimlerinî de içine almaktadiT.» «tnsan gücü» İle ilişkiltr konusunda: «gerek. U »ayııîa ve nitelikte insan gücü yetiştirmek yamnda, yetişmis insan gueünün etkin bir seküde kuîlarultnasını »ağlamak ve teknolojik^katkıda yer almak» üzerinde dnroluyor. Bunlar gîbî daha başka bir bayli dejJttU, tün üyeierı bilir. Bu durum gOIfv ••=• •• a L kendiliğinden . insan olarak »« mu, yedeksnbay öğrenncn v... „ Yerll, yabana blrçok nzmantn verdiğl raporUrdan ba>ka, Atatürk'ün efitlm üzcrine olan dütünleri, rmirleri ve amaçlan Ue kurulmus çeşit11 köy bölge okullan, tarım okullan, sanat okulla n, halk evleri, halk okuma odalart. eğitmen ö'rgütü, köy enstitüleri. ceşitli sanat enstitüleri, Tanm ve Millî Eğitim Bakanlıklan arası kurul»n (19361939> kararlan, cırak okullan, (1944451 terde) köy eğltiminin plânlanması ve köy eğitimi seferberliği. Eğitim Milli Komisyonu raporu. yedek subay öğretmen uygulaması, 1961 ba«ında her öğretim alanı için uzun calıstnalarla haıulanmıs plân tasarüart, Millî Eğitim Şuralan kararlan. tlköğretim ve Eğitim Kanununun, lKS'te Eğitim Özel thtisas Komisyonunca İkinci 5 yülık Plân için haıırlanmış tasanlar, 5 Yıllık Plânlar, IJNESCO Millî Komisyonumuzun «T*nm Eğitiml t'zerine Rapor»u ve öteki yayınlan, daha bircok denemeler, uygulaınalar, girişimler... Bunlatdan baska memleketltr bile yararlanmaktadırlar. <Ötneğin. bizim bastan savdiğımız Köy Enstitülerl, eğitmen örgütü, ve yedek subay öğretmen girişimlerlmizi Tayland, Iran geni* ölçfidc kttllanmaktadır.) Ancak, reformun bu ötthanrlıklannda çalifMttann bunlard«ı tdmamfyl* habenta; oWnk D bir u kadar ^^fmr,Q^ bir . ^ ^ « R « g | politikactlara ouym«.»^. „. yarmak ulusal bir ödevdlr (1) yaruMM» (1) 222 Sayiü îlköğretim ve Eğitim Kanununun 6. ve 76. ile, 78. maddesinin b tıkrastrur tam uygulanma/ına hemen başlanmasıyla aacak bu durumu Cnleyecek İ3i. tedbirter ahnmış o5»bWir. İ*4800 Ulıe ,r i.^^.»** fîfewswe«k Dolann devalüe edileceği haberi, dünyamn her tarafında heyecan yaratnuş ve günlerdir bütün haberleri ikinci piâna atmıştır. Bu nedetüe konunun siyasal ve ekonomik yönünü açıklayan Amerikanm bellibaşlı bir kaç yayın organmuı görüşlerini okuyucularunıza duyurmanın yararlı olacağı kanısındayız. Çünkü, bu olay, Amerikada uzun süredir oluşan derin re köklü değişîkliğin dış dünyaya yansıması olduğu kadar, Amerikada görülen derin ve köklü değişmenin, onun bütün dış Üişkilerine getlrdiği yeni balası ve tedbirleri de yansıtmaktadır. The New York Times'in başyaztsmdan bir bölumü aktanyoruz. «Başkan Nıxon, bu adınu atmakta tüm haJtlı idi, yani, dolann devalüasyonunu resmen kabul etmekte. Fransa, dünyada bellibaşlı endüstri ülkeleri arasında paralann döviz kıiTİanrijn yeniden duzenlenmesı için dolann resmen devalüasyonu üzerinde en fazla ısrar eden ulke idı. Dolann devalüasyonunun Amerika taratmdan • • ^rnhnlik bir jesttır. Ama. şuphesız kı anlamsız bir iest « ' ifctadır ki; Amerika artık dolaVe lenn BUGUN URIM Ekonomik ve Siyasal Inlamı oseph Sisco bundan sonra İsraiUilerin 5 Haziran suıırlanna şiddetle karşı çıktıklannı ve yapüan tekliîi açıkça reddettiklerini söyledi. Sonra da Amervka'nın tsrail Mısır arasmdaki uluslararası sınır konusunda (1969 yüı Aralık ayında Ro • gers plânında ileri sürülen suürlara paralel şekilde) bir deklâras • yon yapmasntın gerekip gerekmediğini sordu. Ancak, geçici anlaşmada biz sadece uluslararası suurların Bitleşmiş Milletlerin 242 sayılı karanna uygun olacağuıı belirtecektik. I Sedat, Amerika'ya güvenıni kaybediyor w MİLU " «"rusuna da cevabım o'••"'*• oelU edıyordu. Oysa WıUiam Roeers benitnle yaptıgı konuş Sıjasaı o. çöyle acıklamaktadır. «Azor komuju».CJ., mı'K. kopsasıuır. Bu dunyaya bır ujandır ta Amerika muıı v'»<" raı üaha sıkı bıçımde tâyın ve tesbıt etmekte, tammiamaktaâır. Bır kuşaktan berı, bu memleket dışanda poVtık etkisini garanti altına alrr.ak ve dostlarmm, müttefiklerinin istikrannı konımak '"in biıyui bır servet harcamıstır. Dosüanmızm ve mütteükleri^^ohıieceklerır.i, ayakta tutabilecekîerini STfc^lSinı ««»gfSS»»» taSîtUy°^rTu; bi* mmmmî r B CAĞLAR BOYUNCA MMMBI . j« vatlıboya bır ısteği bulunmacagını ov,,.ri bu safha Uilen tamamlanmamis ve kendllerine eüven duyöan bnce bile kurabuırdik. Başkan Nixon, bundan baska, bırinmamı ıstemişü, cı safha tamamlandığı zaman «Dostluk görüşmeierine» basMısır'da bulunan Sovyet persolamayı da kabul ettik. (Daha nelini kendi yurtlanna gönderuk. önco Mısır ve îsraüli yetküilerin mekte kararlı olup oltnadığıtnızı New York'ta birbirine yakm üti bir süre daha da öğrenmek istıyordu. Bu ko otelin odalanna yerlesmeleri ve nuda benden daha istekli kimse Sisco'nun da iki heyet arasında. *. ve Sovyet personeka teması sağlaması karar altı,ovyev t~* cevap OJOJ.^J na ahnmıştı). Karanmı Donald ran ayınm 6*smda Başkan Nixon Bergus'a, yakın yardımcım Ha ile WiUiam Rogers, Amerikan fu tsmail aracüıgt Ue büdırdım. Dışişleri Bakanlığv Mısır MasaBergus ise «Dostluk çörüşmetesı Şefî Michael Sterner*i bana ri» konusunda tsrail ile temasa lunan Sovyet subay ve c»v. gönderdiler. Sterner bana Başhenüz geçilmemiş olduğunu büyapılan ödemeler yüzünden düşkan Nixon'ın çok önemli btr kadirdi. Oysa Washington'a gbndetüğümUz döviz süontısı hakkmrar almış olduğunu bildint'.. receğim özel temsilcimi bile tesda açıklamalarda bulunmuştum. Sterner'e göre Amerika artık ta pit etmiş ve bu görevle Devlet Bunun üzerine Stemer ayrılmaraflar arasmda sadece bir ar*Bakanı Murat Galib'i görevlendan önce, «Amerikan Devlet bulucu gibi hareket etmiyecek, dinneyi düsünroüstüm. Baskanı Nison'ın kararmın bu tam '•"• geceden itibaren yurürlüğe gireceğinden emin oübilirsiniz» deunu kabul etmeme imkân dı. Yanı Amerika artık Ortadoyokru ve Sisco"ya, yaptıgı 28 ğu uilaşmazliğında aktil bir rol tek'dfi kabul etmeme imkân aha sonra Bergus'a, Sisco' oynayacakU. Başkan Nison, yeni tarihinde olmadığını söyleöim. tsrailliler nun laraîlar arasmda oynapoliükasıra da, Sisco'yu tsrail'e Rogers plânını zaten daha önce mayı âüşündüğü rolün ne inderdüten sonra dünya kamu reddetmişlerdı. Bu bakundan ga gibi bir rol olabüeceğiru sorrantiye intiyacun vardı. Güvendum. Bergus Sisco'nun son deüfler kabul «=dUmez. , BMkanUftnca ük Konseyi veya dört büyükler Çok. muüuyaum. Joseph SısSa hl recede aktil bir seküde hareket bu konuda bir çıkar yol gösteco, Israil'e gitü ve orada bir Mffil Savunın. B ^ S « c a k tıbbi c.haz ve r J «~« nf. mümkün olan en u t u u rebilirlerdi. Joseph Sisco bu kohafta kaidı. Sonra aradan tam vetier ihtiyacı ıç'n nuda da bir çıkış yolunun araUstedir Mi 'bu geceden iti TO gun geçtı. Amerika'dan hiçbu kısa lamak nabüeceğini ve Amerika'ya gideses çıkroaâı. Hiç kıtnse bir şey yo iuna bütün 1 cegini, orada çalışmalanna desöylerniyor ve Sisco'nun tsrail' acıy tei vam ettiği sırada sabırla dönüde neler yaptığı konusunda en sünü beklememi tavsiye etti. ulak bir bilgl veriîmiyordu. hafta sonra ^., \ Patoloii 1 «Bize guvenebilînînizsı dedi ve patoıoj Enstitüsu Cıhazları ikroton Washington'daki Elçiüğimiz bile buluştuğu zaman, biscu n^. 3 M Başkan 1 3 bumdan aynldı. bir şey bilmiyor, Donald Ber «kataüst» olarak görev yapacağı M°kro£m bıçai» bUey.c1sı 1 m söylemıs. Bundan bir şey angus ise vaad ettigi halde bizimUfti kızakl. Mikrotom Sonra bir gün, Kahire'deki 1 Ufki Kiza"" " lamadığım için, daha açık bır le temasa geçmiyoMlu. adamınnz Donald Mergus, Dışiş1 ibare kullanılmasmı lstedim. Baleri Bakaruılımıza, Sisco ile na uzun uzun kimyasal terim.Tı...m Asoiratöru ^ yaptıgımız görüsmeleri bütün lerle dolu bir açıklama yapular. ayrmtılan ile kapsadıgını iddia Birkaç gün sonra da Sisco'nua ettigi bir vesika sundu. Bu ve gerçekten aktil şekilde rol yasikada gerçekten de Sisco Ue pacağını ve taraîlan uzlaştırmayaptıgımız bütün görüşmeler, ga çalışacağtru söylediler. AmeAB ve XY hatlan ve diger ay dostluk rikalılar, beniro anladıgım kanntılar yeı alıyordu. Yalra* bidan Ue bır tuılü açüt olmağa •üm teklinerimîale Donald BeT l 8 S f f i anm de yanaşmak istemiyoriard». gus'un sunduğu vesikanm metnı kttt kalenurnı Bu açıklamalanm sıze Ortado enla«.m arasında bazt önemsiz tarklar çey y° * bulunuyordu, bunlan da bizirn gu konusundaki son ?elışmeıeı tekiiflerimize uygun şekilde dehakkında yeteri kadar bilgi ve ğişürdik. Ancak Bergus'un bu Sovyetler B ğ rec«ktir sarurun. girişimini olumlu karşıladık ve çattı. Tam o sırada Donald BerTORK MAVA KUVVCTLürtN» Q onayladık. tsraUuler bir halta gus tekrar benimle görüsmelt is• . „ fnrkına vardılar tedi. Amerika'nın tsrail'e ne v e gi"••'•"»«"ııftunu mmmBB Sonuç D