18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA İKİ CUMHURİTET 4 Eylul 197Q ibnek iizere bulnnaa ya* mevsimtnden sonra yurdmnuzda, sadeee sonbahar rüzK r •• yağmurlarmı değil, aynı zamanda po& lltlk v e sosyal yasantmıızdakl hrtmalan da göreceğiz. Yaz tatillermden ya da iztnlerbıden, ozeUikle büyük kentlerunizde, evlerme ve isterine dönmekte olan yurtta$larmra, mshtun ve karanlık sonbahar günlerinin yaklaşan burukluğunu yavaş yavaş duyarlarken, bir baska le sıkıntısınm, endijenin ve hatta karamsarlığm etkisinden kendilerini kurtaranuyor. lar. Sonbaharda yüksek okullar açılaeak. tktidarm anlaşılmaı vnrdumduymaclıfı ile hiçblr pfirüzü halledilemeyen ünivetsKelerimiıde ve yüksek okullarnnızda yıllarea resml agızlarda gevelendikten sonra şimdi artık sdzü bile edibneyen reform fikri bir kenara itilmişken, boykotlarm. eatısmalann ve hatta cinayetlerm yeni sezonda nasıl bir BeHsme jrösterrceğl konusu çocuk sahibi her ailenin kâbusu olarak artan bir endişe içinde zihinleri kurcalıyor. Sanayiimizin yansından fazlasın» kapsayan tstanbul ve Kocaeli illerimizdeki sıkıyönetimfaı nihayet bir gün sona ermesi kaçmılmaz olduğuna göre, yakm bir geleeekte isçi isveren iliskilermin alacaği çok gprein durumun, yenl ve bol sayıda olacağmdan şüphe etmediğimiz grev. lerin sosyal yasantımna neler getireceğl çimdiden akıllan kurcalamaktadır. B SOSYAL FIRTINALARA Dr. NİHATTÜREL balumından cn fazla tedirgin eden sey. nasil olsa gene de sandıktan çıkacaklannı bildikleri 1çto, eanmüzdekt aylarda ve yıüasda patlaması kaçmılmaz olan aosyal ve politik fırtınalardaa naeıl kurtulabilecekleri ve devlet gemistai nastf ytirdurebilecekieri lorusunun cevabındaki olnmsuz dnnımdar. ÜnJvenite ve yüksek oknUarda geçen yıl tamfı oldugumuı olaylar bir komedt trajedi halinde bu yıl da siirüp gidecektir. yüksek oğretim kurumlarımızda bir normalleşmenin gerektlrdiRİ asjrari tedbirlerden hiçbirisine parmak dahi basılmıj değildir. Durum, geçen yıllarda ne ise bu yü belW de fazla^ı He öyledh. 196* yıh tlkbahanoda hcmen henen bütiin dünyada baştcosteren gençlik ayaklanmalan her ülkede yanm yamalak da oisa, anlayışlı ve reform denebilecek bir takun devlet tedbirleri ile yatıjtırüabilmistir. Sadece polis tedbirleri ile gençltk lsyanlarmı ve tafkınlıklannın önlenebileceğini sanmak ufdillik olur. başka bir ;ey değildlr. Paramızın değcrindeld son operasyondan sonra sayın Denürel'in babacan tavsiyelerine kulak asmadaıt kendi bildifini oknyacak olan ftat dalgalanmalan Mr yandan şehlrler halkmt öfkelendirlrken ote yandan da toplu sozle^nelerle karjı karjıya gelecek olan ijçi ve Isveren ldtleri arasmdaki anlajma ortamını hem pdkolojlk olarak hem de maddî çıkarlar yönfinden lyiee «arsabllecek tir. Sırf bu sosyal ve politik nedenlerle iktidar bakımmdan sıkı> önetime sığinılması, ordumuzun görevi ve itibarı da gözonünde tutularsa, miimkün değildir. Sıkıyönetim er ya da geç sona erecektir. Gençlik hareketieri, gerflimi farla Rrevler, yer yer ba$ladıgını gördügâmiiz koylu direnitleri araMnda çırpmacak toplunıuınuzun, {*{• drj anlamdaki otorite flkrlnden joksun, maddi ve tnoral anlanda gürii bitik bir iktidar kadrosu elinde nasıl bir yönelişe glreceğini jim diden kestirebllmek gerçekten giiçtür. Gelecek olaylar, »andıktan çikmak ve oy ambarlarmı garantiye almakla çağımızdaki de\let yönetüninin ber taman bağdsşmayabileceğini tizülerek löyleyelim ki, bir biUmset g e ı . çek olarak doğrulayabileeekHr. Beşikçi Ismail Besikçi, «Doğu Anadolu'nun Düzeni» »dlı kitabının arka kapagında soyle tamtılıyor : «îsmaıl Beşıkçı 1939 yılında lskılip'te doğdu. Orta Sğrenimini Çorum'da tamamladıktan sonra Siyasal Bilgller Fakültesine gırdı. 1962 yılında bu fakulteyi bıtiren Beşikçi, kısa bir sure Içışlerı Bakanlığmda çalıstı. Askerlığini Biths ve Hakkân'de tamamladıktan sonra sosyolojı asıstanı olarak Erzurum Atatürk Ünıversıtesıne girdi. Van Golü çevresı v e Güneydoğu stepleri arasında hareket eden göçebe Alıkan AşıreÜ fizerıne yaptığı ve 1967 yıhnda Sıyaıal Bilgiler Fakültesinde savunduSu tez calı?" masıyla sosyoloji doktoru unvamm kazandı. Doğuda değiîim ve yapısal sorunlar adıyla yayınlanan bu srastırma büyük ılgi uyandırdı Ama kuşkusuz asıl önemll çahşm»» «DoSu Anadolu" nun Dürerıl, SosyoEkonomik ve Etnik Terneller. adh kıtaptır » Besikçi. alçak gönüllü, sessiz, duru, genç bir adam Fartaracılıktan hoslanmaı, çalısmasma bakar. Kimi iman vardır. konusto mn yflk katan «Ibi gürölta çıkanr. calısmay» f^lince stop ediverir. Klmisl atar tutar, ama medenl cesaret bakımmdan sıfırdır. tsmail Beşikçi, »Ufncnlardan ve İs gSrüeUlerden... Hem de nasıl is g8rmek? Eskiden bilim adamı dendl mi. bir azsmetll kisl eelirdl aklımıza Tstad kütüphanesine «ömülüp earptan sarktan literatürö hatmeder: afzını actıfeı zaman bflvük lâf sövlerdi. E(jetnen çevrelerin çölgesinde. hâkim sınıfların semsiyesi altında, bövükleHmizin ftiven ve sevçisine lâyık olraa\a çabalayarak Işi idare eder eiderdi. Arkasında asistanlan, cevresinde şakirtleri. bir Bmör boyu ISklfikivat v e bir arpa boyu çeviriyatla Jmür tüketerek; nakilciliklc ıftaünu t ü n ederdl. Şimdi is. vavaş ya\as dfgisivor. Ismail Besikçi ve Beşikçi ıribiler eerçek bitim adamlıBinın, boyla posla. sesle sözle, sakalla azametle olmadijını ispat eylemek yolundadırlar. Sns^oloç mn olmak istiyorsnn : DurKheım dedı kı. Auçuste Comte dedi kı Ziva Gökalp dedı kı diye papafcanlık vapmıyacaksin. Gireceksin toplumnn lçine. bilim vöntemlerini kullanarak gerçekleri anvaeaksın, bntaeakMn, ttaptayacakctn, vazacaksın. Nakilcilik bilim adamlıftı defildir. E$er liendi sözun voksa, Stekinin beriklnin soıunu tekrarlamakla çerrek bilim adamı olamazsın: ancak aktarmaei olunran. Toplnma sımf çercr^i açısından bakacak kadar vetenrtin ve cpsaretin yoksa. boşuna vorma kendini, çaba barcama ! Talnız kendini aldatmakla kalmaı. su mazlum toplnmun insanlarını da yanıltırsın. Ne var ki. zamanımızda bir bilim adamınm. ya da bilim adamlıtı düzeyine varmavı amae edinmls bir gencin basında büyük tehllkeler dolasir. Bir kere üniversite çevrelerinde her adımda basına bir tuzak kurnlmnstur içine dümün dive... Mfslek hayatının her bir sınavında ençeller yığılır üstüsle Üniversite adındaki medresenin eskl temellerini silkeleyip flstadların düzenini bozacak ber bir davranış, çıkarcılar koalisyonnnca baltalanmaya mabkflmdur. Hele adın» Atatürk Cniversiteai denen Enrnmm'daki Nebraska bozması kurnmda tsmail Besikçi gibiler kolay kolay yasatılır mı? Erzurum'da A.P. karargâhıyla içiçe v e kolkola üniversite yöneticileri . Tıllar boyu m n vızır Amerikalılar frelip «ittikçe, o biçim çelistnij bn sozde Onlversite... Gerici düsflnlerin Dogu'daki fissü olsvn diye kurulmm olan hu çatı altında gerçek bilime rBnül vermis olanlar banndınlmaz. Nitekim 25 7 1970 gün ve 684 sayılı bir mektupla. bağlı bulundutu dekanlık. tsmail Bcsikçi'ye bildirmis : « Rektdrlük makamının 23.7.1970 gun v e 266 4/3223 »ayılı yazısı gerefince Fakültedekı görevinize »on verilmistır. Bılgınızi rica ederım.» Rangi gerekçeyle, ne sebeple tslne son verllmiş Besikçi'nln? Tembellik ml etmis? Görevini kfttiiye mi kullanmıs? Baskasının kitabınt yilrütüp altına imzasını mı basrnıs? Flkir korsanlıgı mı yapmış? Bir suçn mn var? Nasıl bir ffüiah lslemis kl, iki •atırlık mektupla: doktorasını vermis, kitaplan yurt diizeylnde ilgi uyandırmıs bir genç asistana kapınm yolu g5steriliyor? Böyle bir Turkiye'de, böyle bir Ennmm'da, böyle bir ün*versitede bilim mi olurmus? Ne var ki, yanlıs da anlasılmasın 1 Biz bn yszıyı Erznmm' daki Rektör haksızlıfını anlasın da Besikçi'yi g5revine lade etsin diye yazmadık. Danıstay. gerçi Rektörlü4ün kararma karşılık yürütmeyl dnrdurmustur. Ama o da ön«mH defil. r\b bn yazıyı yazdık ki, bnriin Errnrum Cniversitesi Rektörlüh nttkamını ij{*] eden kişinin klsilifi bel»elensin dive Ve iste o kadar. B Oy ambarı ve devlet lm s e «eıse desfaı. dcvaroasyon, 7011 ves« gller ve bunlann tabii sonucu olan hayat pahalılığınm yıkıcı etkileri iktidar partisinin oy ambarlannda değil. ekonomik hunahmlann sürgit çilesini çeken nüfos yojhmlojhınun fazla oldnğu kentlerdeki isçi sınıfı ve geliri sıntrlı şehir burjavalannda gorulecektir. Son tedblrlerin ardında açıkça gorünen sey, iktidarın. sandıktan eıkma politlkasında hlçbir seyln degismediği, nygulamalann ana yönünün ciddl bir ekonomik düzcltmeden çok, sandık endiselerinln ağır basmskta olnşudur. tktidar parUsinl ve saym Demlrell gcleeck ismarck anılaruıda anlatıyor. Daha Iıenfiz Alman jansölyesl olmadan, mahafazakâr bir Diyet mecllsi üyesi Iken karjılamaia gtttlği Kralın, trenden tndikten sonra, kalabaJık karşılayıcılar arasında, çok iyi tanıdığı ve sevdigi halde, kendlsine hiç y ü ı vermedlgfaıden, çok soguk davrandığından yakımyor. Ve diyor ki; <... Sonunda bunun nedenini bizzat Kraldan dinlemiştim. Alman halkı v e aydın çevreleri sadece üerici politikacılara »trapati gosteriyordu. Kral, bir muhafazakâr poliükacı olan bana, istasyooda ilgi göstermekle, sevimsiz olacağmdan korkmustu...» 1818 yıllan şartlannda büe muhafazakârlık *e\hnslz olmak demekti. Siyasal bilimler profesörü Georges Burdeaa. plânlı kalktnma döneminde hakkm bilinçli de«teği ve kalkınma heye csnı gerçekleştirilmeden ekonomik başarı ve geliş me hayaldir diyor. Özeilikle azgclişmiş bir toplumda, sosyal v> ekonomik gelişim için, böyle bfltnçli bir heyecan ve halk katkısmın öneml ortadadır. BUfansel gerçekler ise, ekonomik ve »osyal tutarlı gtlişimlerdcki halk heyecanlannm aacak devrimci ve reformcu iktidarlann Içden çabalan fle ortaya konabileeeğini (ös> terraektedir. Bn yuzdendir ki, sayın Demirel'in son radTO konuştnaUın, halk ile iktidar arasında kurmak Istediği dialogu kurmaga yetmeyecektir. Adalet Partisi ile halk arasmdaki sağirlar dialogu, bilinçli bir İktidar halk ayniyetine dönüşemeveeektir. tktidarın mahafszakâr tabiatı buna engeldir. Sonııc G decektekl endiseU gunleri görmemek de G elecektekl iş<;l hareketlerlnin de tosyal yasantımu ve ekonomimiz bakımmdan •tkUerlai kuçümsemek en azjndan deliliktea ve kuşu hikâyesini tekrarlamaktan bajka bir i$e yaratnaz. Türkiye, sandıktan çıkma kolaylığı ile çağda; devlet gerekleri arasındakl kaostan kurtulma çarelerlni bulmak lorunda. dır. Bu konuda harcanması gereken bilimsel ve ycterli çabalar sadece iktidar ve muhalefet polMkaeüarmı değil, gelecegimiıden forumln her keal yakından Ugilendirir Evet Hayır Geıçekçi bir gözle.. On yedi klsi «lınacakmıs tam 1245 kişi basvurmnf. Diyarbakınla oluyor bu. Türkiyenin kövden sehire gSç etme rekonınu kıraa 11de. Diyarbatar köylfilerinin yflıde 38 1 şehre feliyormus, Diyarbakıra, yakm şehirlerr, istanbuJ», yolnna bolnrsa Almanyaya. . P.T.T. Müdürlüptinde Vt\ dnfcıtıct almak Jçin «n»v açmıslar 1245 U s i sabahtan kuyruğa girmiş. Reslmleri de var kuyrukta bekliyenlertn. Bir nnratU, belll Dİr aylık aJma olanafına kavuşma bayaliyle. Gorfilmedik bir »ayı bu, Inarülaoak gibi değil. Ama gerçek. Devletten aylık almak Bylesine çekld geüyor denek! Köyler bosahyor, kentler boşalıyor, Türkiye bosahyor. Dışanda ekmek parannı kaTanmak için insanlannuz akın atan gidiyorlar. 1245 kljiden 17'si lf bnldn, dışanda lae ginnek hayalinden kurtuldn, ama g*rl kalan 1228 kifi î s ve lsçi Bulma Kurumunnn lupıund* kuyrukta beklemekten usanmıyacaklar. Yüz binlerce işçimb yabancı filkelerde. Tnx binlercesl de dısarı gitmek için sıra beklryor. Yüz binlercesi de hayaller, nrnutlar içinde. Tetklll Hmaeler seviniyorlar, isçilerimizden mark grlecek, dolar eelecek, frank gelecek. Gitsinler. daha gitstnler. Varsın bosalgın memleket; natol elaa gereğinden çok lnsanunız var, doğanlann onü alınamıyor, eli ekmek tutana i? bolunan» yor. Üretim gücümü» de» hızryla geHstirUemiyor. KenUerde işportacı, hamal, gündelik isçisi otanaktansa Atananyada çöpçfl olmak, bnlaşıkçı olmak, bir fabrikada çalısmak daha tyi elbet. Bir çıkmazda direniyoruz. Direndikçe çıkmaım dnvarlan daha da kaUnlaşryor, «ertleşiyor. On yedi kisillk yere binlerce insanın başvurduğu bir ülkedeyiı. Bunun anlarnı derindlr. K5ylerden, kasabalardan yurt dışına kıpafcı atmak Isteği bulaaıea bir hastalık gibi yayılıyor gflnden güne. Buna sevinenlerimiz var, oysa fizülmek gerek, dâ\ünmek gerek. Bir çıkmania debelenip durmaktan kortulmalıya. Oy avcısı politikacılann içl bo», dışı yaldızlı aldatmaca sözlerine kulaklarunızı tıkamalıyız. Yurt gerçeklerini, göröndükleri gibi, olduklan fibi anlamalı, kabul etmeliyiz. HaberleT orteda: On yılda hayat yuzde 123 kat pahalılanmıs! So sogana bir bakm, 52 knrusmuş kilosu yukselmis yükseünis 284 olmuş! Sütün litresi 93 kuruştan 255 e, pirincin kilosu 175 den 433 e, sadeyağm kilosu sekiz liradan 28 Uraya çılnvermiş on yılda! Bir öfün yemegi bir lokantada 2 liraya yiyebiliıken jimdi 10 liradan aşagı kann doyurmak imkânsız hale girmiş! Bu son on yıl içindeki degişiklik! Daha ötesine fitmiyelinı çimdilik. Hele on yıl sonra durumun ne olacafını düşünmek korkutnyor insanı. Yüzde ytix, yüzde iki yüı, üç yüz oranında artmı» her sey, artıyor da dnrmadan. Paranın degeri ise tepetaklak gidlyor o d» durmadan. Bunca ters, kötu, biçimslz, ymnlış islcr gözonünde duruyor, isbaşmdakilcr gerine gerine basanlar kazandıklanra »öylemekten çekinmiyorlar! Sandıktan çıkan bir iktidar bunca beceriksizliklerine rağruen gene de biılerden oy istiyecek Hk genel seçimde. Şunn şunu çumı yaptun gene beni «eç dlyecek. Çıkacaklar halkm önüne bir kaç Allah sözü, bir kaç göstermelik davranış, iyi, güzel, yararü ne varsa hepsine sırt çeviriş, yetecek gene oy almalarma. Bn »eçim düzeni, bn ters demokrasi anlayışı yürürlfikte oldugn sürec* sandıktan anoak o sandığa girmesini bilen çıkar, çıkabUir. Bir politikaa sandıktan çıkacağım önceden bilirse, çeMnmez, korkma» halkm karsısmda utarnlaoak duruma düşmekten. Çünkü halkın oyu alınınca ne utanç kalır, ne de beceriksizlik diye bir şey bilinir. On yedi klşilik yere binlerce insan başvnrursa bir ülkede .. Yüz binlerce insan yurt dısmda çalısmak için kuyruklarda bek. lerse... O ülkenin yöneticüeri de elin ülkelerine ücretli iş gücü satmakla sevinç, "övünç dnyacak bir duruma düsmüşlerse... Her gün geçim zorhıgtı adım Bdrm, basamak basamak domklara doğra tmnanryorsa... Kemerler sıkıla stfcala miUette takat kalmamışsa... O zaman o ülke gercekten hastadır, hem de ağır bastadrr. Asprinle, kininle, düzmece çareler, UâçUrla geçiştirilemiyecek bir dnrumdadır. Ne ml yapmafc gerek? Bir şeyler yapılır elbet. Ama Snce durumn gerçekçi bir gözle gonneH, bttmeU... Kanser de artık boyun eğiyor HAZIRLAYAN Vecdi KIZILDEMıR HARRY RUBİN Son zamanlarda kanserla Ugili olarak gelen haberlerin bemen hepai bu coktada toplanmaktadır. Kanser neden ileri gelirse gelsm, ister bir virusten, lster kimyasal bir aebepten, bunun yayüması onlendigl takdırde tedavisi da mlimkUn alacaktır. Gerçekten gUnUmuzde çok uerle mis olan cerrahlık herhangl bir organda dejenere olan kanserll bir dokuyu vücuttao çıkarabılecek güçtedir. anserle ilgili çahş malann en ilgi çekici yönlerinden biri de kanserin meydana gelmesinden fazla bunun yayılması sebeplerinin tesbitidir. Gerçekten kanserin çok tehlikeli bir hastalık olmasının başlıca sebebi çok hızlı bir şekilde yayılmasıdır. Bunun için kanserle savaşta ilk dikkate alman konu, gfecikmeden tedaviye başlayabilmektir. K u keşif ve « ı n yülardan berl molekttler biyoloji Uzerlnde çalısmalar y&pmakta olan KaUIorniya Üniversltesl uyesl Dr. Harry Mül ler geçenlerde yaptığı bir açıklamada kanserlt hücrelertn ç o galmasına sebep olan maddeyl ayırmayı basartüğını büdlrmisür. ^ ; i J a n g T 8eb%ten" o l ü f s a ' TSsun fcansere yakalanan bir hücre önceleri esas seklinl korumakta, fakat bir süre sonra inanılmBZ bir hızla çogalmaya başlamaktadır îşte bu çoğalma sırasmda tek bir hOcreden yayılan kanser Sonuç olarak kanserll bir bUe çevresindeki organlann hticre va dokularuu da tahrip etmekte ve rerun çoğalmasını önlediğımız hastanın ölümüne yol açmaktatakdirde kanserl de yenmiş sadır. yılacağız. icatlar Telekomünikasyon •••••••••••••••••••••••••• 15 yıldan berl aynı konu urerinde çaksmakta, olan Dr. Har • D o k t o r ry Rubin nıhayet kanserll büc • Operatör ürolog re Uzerinde beş gün içinde teşekkül eden ve çogalmaya yol açan maâdeyı bucreden ayırmaSıraselvüer 6 9 2 yı basarmıstır. T A K S 1 M T e l . : 44 57 44 İ Süreyya ATfiMAL Nasıl bir şey? uyduları UZUN mesafeler arasında muhaberatta uygulanan «uydu» sistemi, dünyada hızla gelişen telekomünikasyon teknolojısınde en kârlı alanı teşkil etmektedir. Telstar ve daha sonralan Relay v e Syncom sistemleri uzerinde yapılan tecrübeler o dereee başarı sağladı ki, 19 ülke, uydulardan, tıcari nttelıkte telekomünikasyon sahasmda faydalanılmasını mumkun kılacatc uluslararası bir orgüt kurdular. İlk ticari sistem, 1965 yılında «Telekomünikasyon Uydu Konsorsiyomu» nun ilk uydusu olan «Şaiak , Kuşu» nun fırlatılması Ue hizmete girdi. Bugün «Intelstat» ın 75 üyesi bulunmaktadır. TELEKOMÜNÎKASYON devrinin bu dördüncü kısmı, bugüne kadar kullanılanlardan çok daha güçlü olup 1971 yılı başlannda atılacaktır. Bu uydu bir televizyon kanalından ayrı olarak 3,500 telefon devresini kapsıyacaktır. Bugün mevcut uyduların 1.200 telefon devresi vardır. INTELSTAT 4 uydulanrın yörüngedekı ağırhklan bir ton olacaktır. Intelstat 3 uydularının ağırlıklan ise sadece 300 kilodur YENÎ uydulann a y n bir niteliğl de türo kapasitelerinin bir kısmmın yeryüzünden tesbit edilecek tkı huzmeye teksif edilmesıdir. Bu da sinyalleri gerektiğı zaman daha da kuvvetlendırecektir. GOONHÎLLynın dev tabak şeklindeki antenleri Ingiltere'den 35500 kılometre uzaktakı uydulara sınyal göndermektedır. Gelen sınyaller. a y n a y n frekanslarda aynı anda yer istaayonunö*an zaptedilmektedir. *f S, O F, OKTAT AKBAL I\TELST*T sebekeslne dahll uydulardan birhdn resmL. *>••••••••» Overgrowth Stl mulatıng Fac ••••••••••••••••••••1 . tor Fazla bü~ O1Ş I A B I B 1 yümeyi hızlandıran faktör isml vümevi hızlandıı verilen bu maddenın manlyeünin ne oldugu henuz tesbit edilmemıştir. Saat: 1X30 \13t OSF'yi elde edebllmek için yap Saanatya Caa No 400. tığı çalışmada Dr. Harry Rubin Tel: « 75 kuşlarda kansere sebep olan Raus Sarkoma ıslmli vtrüsü, lâboratuarda bir bücre ü e fcültüre tabi tutaıus, bir lkl gtin İçinde aşüanan hücrenın nabis bir hâl alarak bUyümeye başladıgırn görmüstür. Büyüme basladüttan sonra hücrenin etrafuun garip bir savı ile kapandıgıru gören Dr. Rubln, dikkatle btı SJVIyı almıs ve hücreye verdlgl vlrüs parçacıklannı da çıkarmıştır. Bu andan itibaren nüere (tene eskl selim haline frelmiştir. Dr. Rublnin lfade etöglne göre şöndl yapılaeak İs kanserll hUcrenbı habis hale gelerek ç o ğaünasına sebep olan sıvmuı ma htyetlnl tesbittir. Bu yapıldıktan sonra, kanserll bir hastaya zerltedilece* sıvı habls hücrelertn selim hale gelmeleıini sağlayacakttr. Bu srada Dr. Rubln ve oalisma arkadaşlan ileride bu s m dan kansere karşı ası elde edilmeslnin d e mumkun olabüece8tal bellrtmektedlrler. Dr. GONÜL KAtA ile Dr Kemal HATlPOĞLU evlendller 3 • Eylül . 1970 Ereili Orhan Tüzün • Çumhuriyet 877$ KAV.IP 31 lncl llkokul'dan almıs oldugum diplomamı kaybetum. Hükümsüzdür. Nacije Çulhaoğlu (Bilen) (Cumhuriyet: 8801) ÎLÂN İstanbul Üniversitesi Kimya Fakiiltesi Dekanlığından: Fakültemİ2 ^rganü Kimya Kürsüsüne asistan alınacaktır. İsteklılerin 20 Eylul 1970 tarihine kadar müracaatlan. İstanbul Sanayi Odasından 1 Numaralı Liberasyon Listesinde yer alan ve Ticaret Bakanhğı emrinde bulunan 29.1540 gümruk tanfe pozisyonlu «Fitalikanhidridi» maddesinden talep etmek. isteyen üyelerimizin bir dilekçe ile 7/9/1970 Pazartesi günü mesaî saati sonuna kadar Kota Şubesi Müdürlüğüne. aynca 1969 ve 1970 yılma ait adı geçen maddenin fiilî sarfiyatmı tesbit ettirmek özere Sarfiyat Kontrol Servisine müracaatlan rica olu Çitteler Harası Müdürlüğünden 1 Anga]manlı koşulara feayıtlı 1968 doğumlu Safkan Arap Çifteler Harası malı (16) baş. Karacabey Harası malı 18) bas. ve Sultansuyu Harası malı (6) ba? tü toplam (30 ı baş tay. 7 Eylül 1970 Pazartesi gflnu saat (1000) da Sultanahmet tstanbul Veteriner Ba«müdCrlüğO Merkezinde teker teker açüc artırma ve pazarhk suretiyle satuacaktır. 2 Satış şartnamesi Arücara, tstanbul. Izmlr. Adana Hipodromlan Ue tl Veteriner MudOrluklerinde ve Haralanmızda. taylann da 26 Agustosdan «onra satıs yerinde gortUebileceği Uftn olunur(Basm: 19737 E. 517/8772) URA Moran: 1939/8790 nur. (Basın: 20465/8785) (Basın: 20501/8784) Son tekllf verme tarihi 17/9/1970 olup. teSlifler Bahçekapı 27 MayıS Han Kat: 3 de Satmalma Komisyonu Başkanbğma verilecektir. Şartnamesi MalMfldfl1flMrt t i 1UVİH Celik Profil Alınacaktır Florence Nightingale Yflksek Hemşire Okulu Müdürlüğünden Ofculumuz 1970 197) Afcademlk Yılı lçta aday ögrend kaydına baslamıstır LJse mezunu yatılı v« vatısu lcıı öjrend kabul edıhr. Girig Sınavi: 18 Eylül 1970 Çarşamba gunü saat 10A) da. T. C. SAfiLIK VB 8OS1AL SARDtM BAKANUCl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle