Katalog

SAÎFA DÖRTı :CÜMHURfTET: 1« mezarlığı bulunmuştu. Bu mezardan çıkarüan çok değerU altm, gfUmüs sua esyalan, diyademler (taçlar), nlmlıklar, albn çelenkler]» blrlikta ela goçea Knydos venusü, eros glbi hellenlstique çağ heykelcüleri, pıkaiBler (tuvalet kutusu), sandaletler, kandilier, şarap amfo ralan glbl l.ö. 4. yUzyıldan 1. S. 2. yüzyü arasmda kullanüan eçyalar da mlizenin seçldn bir köçesini tutmaktadır. : 11 Eylul 1970 Çanakkale Müzesinde ınakkale yttresl eo eskl oa&lardari bu yana insanlıftın cürekU btr göçler. akınl&r, savajlar 70lu Uzerinde bir konutlama yeri olmustur. Bu yüsden Trova, Besiktepe, Hanaytepe, Kumtepe gibl yerlerde îsa'dan üo bln yıl Oncelenna degin varan kalıntılara last lamtnytır o çaglarda Doğuyla Baü araamda sürekll uygarlık ve nnat alışverislerinde btr geçlt 70la Uzennde oiduğundan yalnıı eakl Yunaa ve Roma uygarhğmdan degil, çesitll uygsriıifimvinn günümttae kslan bol ve eşsiz yapıtlarla doludur. Ahmet KÖKSAL MÜZE MÜDÜRÜYLE BİR KONUŞMA C BS kaoınlmı;. Zaten Trerva'mp ortays. çıkanlman da, baimMl kılıg* bürünmüs bir gömüt soygunculugunun sonucu oünuştur. 1873 yüında Schllmftnn bu amaç1» yaptıgı Uk kanda buldugu ve Priamos'un sandığı gömütü Almanya"ya kaçırmıştı. Bugün Trova'dafcl küçük müeeyle Çanakkale arkeoloji müı»sinde, bu çevrede ele geçea yapıtlann çok szı bulunuyor. Bir bolümü de îstanbul Arkeoloji Muzesıne konmus. Eski bir kiliseden çevrtlen btıgünkü Çanaklcale Muzesi, 1932 yılında çevrede bulunan tarihsel yspıtlann korunması ıçin bir depo olarak kullanılmaya başlanmış. 1960 yılmdan sonra da Müze Müdürlüğıi dunımuna getıri Bugüne değin çıkanlan arkeolojUc yapıtlann çoğu yurt dı$ı fcj Malkoçoğlu konu ve resım Uzenin genç müdürü tlhan Akşit, buraya geldığinden bu yana arkeolojık çalışmaJan yanında muzeye de yenl bir çekldüzen venriiî. Bu arada mUzedekl yapıtlann daha etkill sergılenebünıesi içln yeni düHoU blr Augustuaiin bafi (1.0. 30 • vitrlnler ve koyu renk fonlar Î.S. 14), Orek Roma • Bteaoi blçtmda rfMOnMg* koymuş yontulann arkasına. Oçağından kaJma kerallc araçlax dasma gırdığımde bır köylü, (tarak, lğ va fgneler), Grelc • çevresinde bulduğu esld bır kaMÜZEDE NELER Roma çağı cam eçyalan (çebı uzatıyordu kendisine. O da çitli koku şişeleri, elvan bon yirmi hra vererek kabı muzeye BULUNTJYOR cuklar, cam agtrşaJdar) gene bu satm aldı. ugün Çanakkale Müzesinde, çağın maden araçlan, Doğu «Esld eserlenn halktan satın Grek seramıkleri, Korint arybu bölgede bulunmuş «pre1alınması lçın ;, ı'.da ne kadar bbaUos ve lekitoslan, Roma çağı historique> çsgdan hellenlstique denek aJabıliyorsunuz'» mezar stelleri lle çeşitll çag pave Roma çaglanna gelınceye «Esld Eserler ve Mfizeler Geralan llgi cekmektedir. degln geçen zamanlardan kalnel Mfidürlütü bize istediğlmiz MUzedeU yapıtlann çoğunu ma oeşltll seramik esyalar bükadar para jçonderir. Bu yıl 9 Trova'daki ilk kazıd» Schllyük yer tutuyor. Çanakkalenın hin lira geldi, bu 19 bin de oemann'a yol gosteren o eamanöteden beri UnM çaaak oömInr, 29 bin de. Bumı bir ö d »yki Amerikan Konsolosu Cal da barcanm ben, jrnisini fstelek ve testilerinin atalan olaa vert arnağan etaıiş. bu a»ramik eayalann yanında rim.» î Ö. 65. yuzyılın arkayik ve kli1959 yüı sonlannda Çanakka«PeM bu Odenekler tanhsel sık çag heykelcıkleri, lnsan ve le'nın on kilometre yakınındakl eser kaçakçıhguu dnlemeğe yehayvan biçimlerinda vazolar, hel Dardanos tumulusünde, bır çitıyor mu?» lenJstiqua • Roma oagı mermer mento fabnkası için yer kazılır«Kaçakçılığı Snlemek için önve tas yontulan, büstler de göken, 1 ö . 64. yüzyılda yaşamış ce, köylüvu eğitmek, ata vadırülUyor. Bu arada lmparator Makan» soyunun sengtn bir aıftn bu toprağın kalmtılarını korumanın UIUMI Rörev oldufunn öfretroek g*rekir. Toksa köylünun cafaillikle kırdı&ı, sattıgı, pâvura verdiği paralamı, : AYH AN BAŞOGLU eserlerin onüne geçilmez..» «Bnndan başka turizm polısi glbl arkeoloji polisleri RÖrevlendirllnıeli. Esld eserlerin kınlmaman, satümaması için halkın vakit kavbetmeden cgitilme•i için seminerler, kurslar açılmab. Köyün sbzü geçen Idşüeri yaygın jeküde aydınlatılmalı.» «Trova'da yapılan ilk Schlimann kansının bılunsel olmaktan çok, Priamos hazlnesıni bulmak için yapıldağı soylenır, ne dersmiz?» «Schliemann bir deflne arayıcısından ilerl ^idemez. 1873 yüı 13 Haziranında Friamos hazinesini buldu re Kumkale 33kuıına bir gemi yanaştırarak Berlin'e kaçırdı. lldnci Dünja Savasında da Ruslar btmu Moskova'ya fötürmüşler.» N Muzede Dardanos tumulusunden cıkan yapıtlann kondn^u köşe B endülüste isyan Çanakkale Müze bahçesl Bir olayın başlangıcı 96 MU1AFFER BUYRUKÇU altı, yedl, sekiı, dokus... Doknzuncu basamakta kaduıra baldırlan Rorünüyordu. On, onbir, on Ud, onttç, ondört. Burada tatn iki kere ayagı burkulmustu. Basını eüeri arasına aldı, uzun söre bdvle durdu. Boğazına kadar geldi bir şeyler. bastırdı, dlşlerini sıktı ağlamamak için. Ağ. lamakla bir şey elde edemezdl, ne yapacagını, hangi rolu (utacs^ım iyice besaplamahydı. Acılann, pişmanlıkların tırmalayan ellerine sonradan düsmemek çarelerini aramaü, yasadığı olay.i en uygun gelen biçimde davranmalıydı. Akhra kullanması gereken yerde duygularının akı. fina bırakırsa kendini, onlardan yardım mnarsa hiçbir zaman basanva nlasamazdı. Her «ey olup bir sonoca baflanınca, «Şoyle yapmahydım, boyle yapmalıydjm» demek, kendini beceriksizlikJe •nçlamak blr «ey kazandırmazdı. Ellerini ceplerine sokup dolaşmaya basladı. Yere tükürdü. Temizli|i yapmalıydı jene. Yapm a z u herkesten önce babası bağınp çapıracak. iı ve babasma niçin vapmadığını anlatamayacaktı. Hfimevrm, asagıdan rfllumseyip durgunlasa. rak fdiyordu. Doğan hemen içeriye çekildi. Bu durumda onunla nasıl konusabilirdi? Dünkii güçlü ve kendlne püvenen Doğan, bugün yıkılmıştı. Hömeyra, kapının öntinde durdu, içeriyt baktı, «Doğan» diye seslendi, bekledi, tekraı spslendl, sonra basım önüne eğdi, küskun kfl» kün yiirudu. Dofan rahatlamtstı, kovaya su doldurdu, Resat beyin odannı temizlemek için yukanya çıktı. tdare Müdürilnün odasııu temürlerken go>leri yaşardı ve Izzet'in yanında ounasını tstcdi Vaso'nun kucaklayıp iföfsiine bastınsım, «Be> nim tatlı çocugum» deyisin] hatırladı. Taslıçın temizlenmesini bitirip yerine oturmuştu H, Reşat bey girdi içeriye. Dofan'a nrun uzun baktıktan sonra «Günaydın» dedi. «Günay . » diyebiidi Doğan ancak ve bosaldı. lArkan rarl DİŞİ BOND eio. BU AC2AOÜ. lîkl OALÛMUMIA C3AÜ8A EM lyıeı LACIKII Kur;un kazanı hiç söndurülmeden gabah, aksam yanıyor ve kursonlar fokur foknr kaynı1975 TE GÖREME yordu. Cevdet bey, her gfin bu kazanu önünden biç peçmese on kez geçiyordu. Ortalıkta kimsePAMUKKALE, TROVA nin olmadıfı blr sırada bacaklanndan tottutn jibi kazanın içine sokardı kafasmı. ULUSAL PARK DURUKezzap siseainl yokladı: Dörtte üçü duruvordu. Teterdl. MUNA GETİRİLECEK Aşapıya indl, kazanın kapağını açtı. Kurşun, içerde civa rengi kaymağıyla sallantısız duru. € Bugün Trova'ya yaklaşık oyordu. Bir kâğıt parçası attı ve kâfrıt kurjuna larak yılda ne kadar turist gedeğer değmez tutustu. Bu kez de bir tahta parliyor ve biz« ne bırakıyor acaçasım denedi. Tahta bir dakflca feçmeden ates ba7> hallne geldi. «Bizde turizm mevsiml Mart Yukanva çıktı, masasina otnrdu. Gdzleri baçmdan Kasım's kadar sfirer. (Dogan Ozden'e ait defildir) yaaoBma gitti. lçi Tüda ortalam» L25 bin kişi g » karmakarışık oldu: «DeğildJr h*T DegUdir delir Trova'ya. Bilet satışından mekî Kime aitlir peki? Hadi ben yazmadun, 155 bin lira kalır, aynca günde kim yazdı peki? Onu niye sdylemiyorsun? Ama 200 Urauk kadar kartpostal aatıben sana sdyletecem her seyi, röreceksin «en.» 91 yapılıyor.» Hidayet kapıdan baktı, «Dert etme» dedi. «Trova'nın turizm yönünden «Dediğim gibi yaparsın. öyle bir dflvenin M .. daha da gelişmesi İçln neler yaöldürme ayaklarmı bırak bir yana, olmaz o. pılmab.'» Bir orospa çocuju için hapae jirmeye defer «Bu konuda Devlet Plânlamami?» nın hanrladjgı ve 1975'te tamam«Hidayetttt!» lanacak bir MIUi Park projesi Girdi içeriye. var. Sırasıyia Göreme, PamukHidayet'in konuşmasi hiç etkilenıedi; cansiz kale, Trova'da yapılacak suyu, sözcüklerle kurulmus bir konusmaydı sanki. otell, eflencesi içinde bulnnan Sık sık dalıyor, daldı^ı samao neler dfisündttbu proje gerçekleşince turist ğünfl sonradan batırlamaya çalısıyor ama kasayismda yttzde yüz »rtraa bekranlık bir şey bulamıyordu. leniyor. Amerikan Milll Park(Vağmurlu Bir Gece adlı hikâye Dofan ö » lar Dairesi Müdürü, Amerikalı den'e aıt degildir.) bir arkeoiog ve mimar lle Ud Gözleri ağır ağır doldu ve ağlamaya ba«laplânlama uzmanuun bulunduğu dı. «Ne yaptım ben sana? Söyle, ne suçum var, beş ldsilik ekibe bizden de Orne yaptım?» Afiadıkça cosuyor, ağlayışı bir ağıt man Dairesi ve Eski Eserlerhavasuıa dönüyordu. Kendini kimseaiz, koruyuden birer temsilcinin katüdığı cusuz, herkesin çiğneyip geçeceği kadar cflçsüz kurulun hazırladığı projenın föruyordu. uygnlanması 1971'de baalıyaBirden başını ksldırdı, gfislerini aildi, basacak.» m «Müzenize kaç kisl golir yak • maklan saymaya koyuldu. Bir, U , üç, dSrt, bea. laşık olarak yılda?» •tlHHIIIIIIIHMIIIIIIII «Tüda altı, yedi bin Mçi g«liyor, yerli yabancı kansık ola 16 TİFFANY JONES KOJCU MUSUN AÇIN ÇU UAVDI GARTH r" r «MUzenizin eksıkleri nedir aizce?» «Her sevden önce $imdikl » o kak içinden yol iızerinde modern bir yapıya aünmalıdır. O da 1971'de yapılacak, o zaman müzeyi gerenlerin de sayısı çok artar..» «Son blr soru daha, Türklye'de muzecılığin nasıl olmasını ıstersmız''» «Bir muzeci, müzesinde ber türlu bilünsel kitabı koiajca bulabilmelıdir. Kitap yönünden sıkıntı çekilmemelidtr. Sonra rauzede boi uzmanlar, arkeologlar ounalıdır. Mutlak birkaç tane taşıt aracı bulunmalı, müzeciler araç ve elindeki elemanlarla çevreyi taramalı, bilımsel araştırmalar yapabilmelidir. Bun larla birlikte biıtün devlet dairelerlnin müze çalışmalarına yardımcı ounaları sarttır.» ~ (• w: 1 <•'"""' O <d y ü Z L Ö &UMOA. Û Yot: X arın UTGARLIĞIN BEŞİĞİ: EFES TEŞEKKÜR Zonguldak tüccarlanndan Güner Koll. Sti ortaklarından AİIe Btıyüğumı*z AHCVIET GÜNER'in AYLÂK MUSA WE ZAMAM? vefatı müna»ebetly!e cenazeslnde bulunmak, çelenk gon. dermek; mektup; telefon; telg. rafla reya blzzat gelerek acımızı pnylajan akraba, dost; ahbap ve sayın ldarl ve ticarl kuruluslar yetkllllerine minnet ve fUkranlarımm nınarız 1 AILESİ A B t Bl i Orhan Tüzün Daha da gldecek... Sonra fıkır bana ait... MılyonJan yürutmek ıçin kusursuz bir plln hazırladım .. Plânın kuaursuz olması için dokuz «ydır çahşıyorum. Masa ba«mda değil.. Fıılen çalışıyorum bu pahalı şehırde... Buyuk bir vıllâ kır» lamak zorunda kaldım .. Kimse kimseye bedava bılgi vermıvor bu devırd'e... Şu halde . » Damarlan gomnen ince uzun ellenni birbirine çarparak ekledi: « Arslan payını benim almam her bakımdan normal değıl mi?» « Hiç çüphe yok doktor. » diye Mısh sesini yükseltti. «Son derece haklısınız.. Adam başına üçer yüz bin dolar... Yıllardan beri rüyasını görduğüm, hayaüni kurdufum bır rakam . Mükemmel ..» «Ama cebinizde değil henüz » diye Cnandler homurdandı. Maisky masaya abanarak ilerl doğru eğıldi biraz: «Devam edebilir mlyim?. Size bıraz da kumarhanenin özellıklerı konusunda bılgl vermek ıstıyorum Jess daha önce de kumarhaneye bir baskın vapma tasavvurundan bahsetmıştı. Oyun «alonlanna dalıp mjlyonlan yürUtmeyi tasarlamışlarmış . » Uzun uzun gülmüştö bftyle soylerken. «Tasarlamalda bltmez bu çeşıt lşler.. Oturduğumu» yerde hepımiz ncler neler tasarlaya bıliriz . Biz gelellm kendi meselemıze . Cumartesl geceleri kumar masa'annda ortalama bır çeyrek miJ m dolar dolaşıvor Paralann geri kftlan kısmı bodrum katındaki zırhlı odalarda kümeleniyor. Bu zırh İı odalar tam kumar masalannın bulunduğu salonun altında Kumar masalan için para gerektığınde aşağıdan yukanya otomatik araçlarla istenbes mik sitthh muhafız var. Bodrumun kapısı çelık. Kımse glremlyor buraya... Görevlılerden gayn... Yıllardan beri bu sistem uygulanmış... tşin püf ttrafı da bu bence .. Hazırhklanmızı noksan sız bır şekılde avarladıktan son ra bız bodrumdaki bu odaya gl recegız. paralan alıp kırişı kıracagız.» Yine susmuştu. . Donuk ve tarafsız gözlerle adamlan suzmege devam ediyordu. Mısh, anlaşümaz bir şeyler mınldandı sonra kaiasını kaşımağa koyuldu. Wash, olduğu verde hiç kıpjrdamadan oturuyordu... SuraU biraz daha kararmıştı sanki . Bakışlannda özel bir anlam aramak abestl. Perry kafasmı tavana kaldırmıs öylece bakıyordu. Vurgunun çeşitli aynntılan onu oek ilgüendınniyordu. P]ân ve pn> Jeler öteden beri canını sıkmıştı Perry sadece nerede ne vakit ve nasıl harekete geçeceğini merak ederdl. Chandler gdzlerlnl kırpmaksızın Maisky'ye batayordu Bu adam akıl hastası demek ıstiyor gibiydi. Sonunda dayanamadı: «Hay Allah cezasını versm. Plân dedıgıniz bu mu sizin' . Yer verinden oynasa sız bodrum kata adımınızı atamazsımz. 7 Ne demek istiyorsunuz yanı . Maksadınız ne?... Bizi alaya aîmak tnı?..» Maisky, bu çeşit Uflara aldırmıyordu bile. Cebinden çelık bır üstüvane çıkardı.. Uzunlugu oniki metreden tazla değıldi Masanm üstüne kovdu Yarattığı bir şaheseri seyredenler pibl hayran gözlerle bakmaya ko yuldu. «I$te size en gflzel cevap™ Bodrumdaki para tomarlannı kaldırma konusunda ertlçlüğün zerresivle bile karşılaşmavacaftz Bunun sayesinde tabiî » Berikiler de gözlennl küçük Ustüvaneye dlkmişlerdi «Bu oyuncak da ne böyleT» dl P " " • James Hadley CHASE Törkçesl ŞehbaJ ATGEN sınde küçük blr asansörü andıran bu aracın bulunduğu yerde ailâhlı İS1 muhafız bekliyor. Masalann üstünde fazla para birikti mi asagıya, zırhlı odalara sevkedlliyor... Yanl slzin anJayacağmıs dovamlı bir para pdış gelişi var oyun salonu lle bodrum arasında... Bir asağı. Bir yukan... Kontrol payet sıkı. Dokuz aydır burada olduğumu söylemiştim size .. Gecelertmden çogunu kumar salonunda geçlrerelc durumu lzledim.. Neticede vardığun karar şu oldu: Bir baskını bodrum kahna vapmak zorundayız..» Durdu... Çevrestndeldlere bir kere daha ayrı ayn baktı: