Katalog

8ftXFA: DÖRT Cumhuriyet 9 Ağustos 1970 Nasılsmız?.. İyi misiniz?..] Pilâjlar mikrop saçıyor Zsua • Çlıen: Dr. thsan ÜNLÜER SULARDA «KOLİ» MtKTARl ARTT1 KARASİNEK, SÎVRtSİNEK tSGAL, BOTKOT, PAHALIUK. TOLSTJZLüK. EPSİ birden e!ele kolkola yazla birlikte geldıler Mantaroioji iftasyonu havanın sekizde onaltı okıiî pok'i» bulııtlan ıle kapalı seçeceğınl. TÜzgârlann karadan 141 142 hızla eseceğini muidelerken bu sene yaz mev«ımmı birdenbire Itarasinek, givrisinek, svsnzlak, pahalılık ve personel kannnn ile hep birlikte cıkageHı H Birine benıetmiş. olacak karıcığım... Ben bu adaım defa görüyorum... OTOBÜS VAR MI?. IKİ KAFADAR ortak bir basarıyı kutlamak amacı ıle gece lokallerinden birine gitmişler, içebildıklerı kadar içmişler, yiyebildikleri kadar da yemişİerdi. Vakıt gece yansıru çoktan geçmistl. Nihayet evlerine döntneğe karar verdiler. Adamakıllı yalpalıyorlardı. Caddeye çıktıklarında devriye gezen bir polıs memuruna yaklaştılar: «Affedersiniz, bu saatten sonra otobüs geçer mi bu caddedea?..» Polis saatlne baktı. Üce geliyordu: «Hsyır...» dedl. «Bu saatten sonra otobüs fılân geçmez buradan...» Sualı soran bemen arkadaşıru kolundan yakaladı: «Otobüs filân geçmedigine göre biz karsı kaldınma rahatça geçebiliriz . Türii ..» SÜSÜZLUK tŞLERİ " DİYOR? günler büyfikıu, ortanca günler So|vksn semtine su koyverilmekte, Taşlıtarla ve Fikîrtepesı Gecekondulanna ıse «Yağmur duası ıçin iraam tahsis edilmektedır» demi'tir. As iki O yenne as iki es kulUnılmasının memleket ekonomık kalkînma<ında daha biiyuk kalkınma sağlavacajını 'avunan «Parafinli Yagcıhk» tşlen Bakanı halka: AKLIN VARSA GÖL'E GİT dıvor Sllvan'da su bulamayan halk yuznumaralara KAKA kola ile girerken bir kısım vatanda$: «Aman Caffr beı setir» dıye bağmyor Son atman haberlere göre «ETVEMEZ SEMTtNtN» adı «SO tÇMEZ» olarak H^eis'irılmıstır pazar ilâvelerinde bi" yaz mevsimı yanşması basîar: Denize nasıl çirmeli?. Güneş ısınlan faydalı mıdır? Orta sayfada mod'acılann yazla ılgili mânfetlerı. Bu yılkı üzerı yama yama «ZAMKtNλ mavolan. Arka savfada yaz mevsımi yüzünden «Yaz mevsımı konusunda. Lokman Hekimin «TAP» dedikleri: «Kızarmayacak kadar güneş banvosn, bo|ulmayacak kadar deniı banyosn, yanıp tntuşmayacak kadar gSz banyosn..^ Hanı «Gönes çiren eve doktor girmeı» derler ya. Yazm artık «Fazla güne$ gıren yer» doktor girer» demek gerekecek. Uçüncü sayiada geçen senekl gazetelerden ke^ılmış bır çıplak kadın resmı Bırıncı sayfada gerdanı sarkık başı balkabağı gibi kel, smokınli bır muteber kışı. Seçım bölgesı olan Büyükada plâjında nutuk atarken.. Altında da bir ilân: EN tTt SOGUTUCÜ» Onun altında yine doktorunuzun konusu... SOGUKALGINLIĞ10 KLLAK RUMUZ » . Ofisimiz lâğvedilirse ne yaparu, diye düşüntiyorum!.. Merak etme, ofisin hesaplannı inceleyecek ofisc geçeriz!.. EHRtMİZDE asla susuzluğun mevcut olmadığını. bilâki'5 sululuğun bol olduğunu belirten «Snsnzlnk îsleri Mödarii» konusurken bütun muslukîar hep birlikte: «Sns. sns. sns... Kimseler daymasın» S SUSUZLUK FÜZÜNDEN CLENT Ecevıt'ın «Sn, knllananındır» lâfı <nya düştü. Temmuz, agustos. susuzluk. sıcak ve pahalılık bütün şiddetiyle devam ederken su ıhracatımız. as iki O ıthalâtımızı bir havh aşmıştır. Tum değirmenler KUĞU GÖLÜ'nden kovalarla ithal ettiçiraiz «Tasım» sn» ıle dönecek ve yeten kadar kova ithali ıçin de ticaret bakanlıgmca dbviz tahsisı avrılacaktır Dakikalık tebessüm Iomone Sizüiğü ÇEÖNGENLÎK Nezaket zeki bir iaunıa kapıldıfı tereddüt, çekingenlik de budala bir insanıa dört elle tanldıgı maztrettir. ı SIK Birkae kişiye birden dejjü de h«rke*e ayn ayn ve kısık sesle anlatılan şey. ' SADELÎK Dünyada erişümeel en güç hedeflerden bîri. Aitığı imza sayet okunaklı ise, bu imzanıa s*hrbl tade bır insandır. ' HASSAStŞET Şeker hastahğına tutulmuş bir ruh. ı CtDDtZET Anlatılan bir fıkrayı anlamadıklan içın gülmek tahmetine katlanmayan kimselenn tutumu. * HAMMETENDİ tyi bır terziyle İyi bir berberin işbiriigı sonueu her kadıa, hanımefendı olmağa namzettir. > SAIVllıntltiT Luzumsuz yalanlar «öylemekten kaçınan kadının meziyett. I TAHT Bazı kimselere daha ölmeden mezar vazifen gor«n yer. I TURÎST Tükenmez kalemle kartpestallar yazmak ifin Sultanahmet Camifnin duvarlanna dayanıp duran erkek ya da kadm. . Hıristiyan, müslüman, musevı, diuli, dinsiz... Hepimiz ftt a n küresi üstünde birer turistiz. l B Artık korkmnTorsnnnı defil mi? Drram edebiliriz VAR MISINIZ? ABRAHAM Levı. biı trafîk kazasına ugramış ve dlmü?tü. Cebindekı adrese göre polis durumu sahibi bulundufu şırkete bildirdı. cesedi de morga kaldırdı. Arkadaşlan, müessıî naben karısına iletmek üzere Salomon'u görevlendirdiler: «îalnu damdan sine söyicme . Alıştıra alıştıra söyle... Anladın nn?..» Salomon arüamışt] tabıî. Pat ronun luks apartımanına gittı, kapıyı çaldı4.. Genç, zarit ve gü zel bir kadın kapıyı açmıştı: «Affedersiniz hanımefendi* dedi Salomon... «Dul madam Levi ile müşerref oluyomm değfl mi?.» «Dul madam Levi yanlış Sadece matiam Levı Ue müşerre{ oiuyorsunuz» dedi ıçenç kadm. Salomon çok tath bir ıfadeye burıinerek hemen kondurdu: «tddiay» rirer GELELİM SADEDE ARPUZ kabuklan daha yere düşer rfüşmez bır» denbıre bir panjur açılıverir yazdan. tnsan «Sarı saçlarını koklayıp operek yaz geldi diyem> diye yaz türküsu tuttururken hanım da yazlık manto. yazlık ayakkabı, yazlık ev diye tutturdu mu. Işte bır bakarsımz ki mevsim hastalıklarının en pahalısma tutuluvermişsitıi7 Hemen gündehk ca?etplerın SULULUK tŞLERİ MÜDÜRÜNE DEDİ? ETANATTA oulunan sululuk ışleri müd"üru muhabirlere ilkin «Snlnlntu bırakalım baytar!» devip ezcumle: «Bız gerekirse iki gunde bir su koyvermekteyız Öyle ki tek sünler KCÇÜKSO. çıf» K B Kaybettia lddi»yı... Ben sana erkek dememiş miydim?. AH ŞU İSKOÇLAR İSKOÇTA takımı çetin kar?ıla?malann tümünden galip çıkmış ve şampiyon olmuştu. Kulübün idare heyetl başkanı, bu vesileyle futbolculan ve üyeleri lokale dâvet etti. Zaferi kutlayacakl&rdı. Nutuklar atıldı, alkıçlar rutuldu, herkes birbinni tebrık etti. Sonunda baskan, hademelerden birine seslendi: «Şimdi de biraz serlnlerelim defil mi sayın arkadaştar.. Hey sen Jock, pencerelerin hep sini Şu kasaba borctmnmı 6desek iyi olacak galiba .. Eıucak ne var?.. Bana, bütün cskilerimi kullaaabtlirsiniz diyen »ix değil mıjdınız? • LKİN SİZE bu şıkâ>etini1 zın amehyatla yüzde yüz I çıderılebileceğini sevınçle bildırdikten sonra şunu derim kı boşuna telâşa kapümışsınız. Istanbul Cerrahpaşa Tıp F de ıstediğiniz ameliyatın öa«anyla yapılabileceğinı söyleyebilirim. Yalnız şekil bakımınrfan değil de karakter bakımından insan» benzeyen ve de eşek kulakları taşıyan ne mahluklar var aramızda. Esek ve insan arasında olmanın ruhsal ve bedensel yanını «MtDASLN KULAKLARI» adlı eserde çok iyi anlayacaksınız. Size Gdngör Dilmen'in bu tiyatro yapıtmı okumanızı tav» siye ederim. Kulaklannın kalkık şekli hususunda titiz bir okuyucunun mitolojik yönden de avdınlanmasım sağlayacaktır bu kitap. Unutmayın ki manevî bakımdan kulakları uzun olanların tedavii>j yoktur ve bu cınstea hayvanla ınsan arası mahluklar aramızda insan dıye, adam dıye dolaşmaktadırlar. • NADÎR KAMU ÇOK YAMAN TAMAN bir papağandı. Uzun siire bir gemide kaldığı içın rnevcut küfürlerin çeşidini bilıvor, vapur düdüğü gibı sesler de çıkarıyordu. Son sabibı bir müzisyendı . Kontrbas çalıyordu. Onun jaruna geldikten sonra kontrbasa merak sarmı^, bunu da ögjen mişti. «İyi ama...» dedi papağanın hıkâyesinl dinleyen arkada$ı znüzisyen. € Kontrbas çaldığını anladık .. Koca âleti nasıl tutuyor?. Bunu anlayamadık.» «Baaa tutturuyor.. Kendisi sadece çalıyor kerata» dedı muzisyen. Bizlm kaptaam yenl k&raı. AMANKAPTAN KOCA genri, çok Onemli bir irıza sonucu Okyanusun ortasında kalmıştı. Telsız de bozuJmuştu üstelik... Şiddetli firtınalar. korkunç sıcaklar birbinni km'aladı... Aradan aylar geçtiYiyecek içecek tükendi... Bütün ümltlerini yitiren kaptan günün birinde tayfalan ve yclculsn topladı: «Arkadaşiar, deniz yasasi pereğmce gemısitıı kurtamnBF van kaptan intihar eder... Ben de arnı çeyi yapıyornm... Tırnı yardııncoızt OISIDI^ eçen sayıcfa bır okurumun sorüuğu soruya benzer bır mektup daha. Bu aa mafsallannm tıngırdamasından şikâyetçı. Nerdeyse «tenekeler tıngırdamasın vav vay. Komşnlar dnymasın vay vay» turkuaunu soyltjeceği^ hep bırlikte: «Ben diz eklemlerimin çömclip kalktıkca bilyaları boznlmnş bisiklet tekerlegi gibi tıkırdayarak sesler çıkarmasından sikâyetcivirn. Bunun romatizma ya da ihtiyarlıktan ıleri geldiğinı sövleyebilirsınız. Fakat bunlara imkân yok. Zira oynaklarımda şişkinlik ve afn olmadığı gibi, yasım ds beniiı İS. Amma bu takırtılardan bıktım usandım. Bona irsî diyebilırsiniz. Bu bir dereceye kadar do|m olabilir. Çünkü büyflklerimin de aynı şekilde dizleri tıkırdamaktadır. Amma iki kıx kardeşimin ise mafsallannda nfak bir gıcırtı dahi yok, ikisinin de mafsallan lâstik gibi esnek. Şimdi ise bunan aşın derecede mafsallan yornaktan ilert geldigini sövleyebilirsiniı. Bonda baklısınız £\ra 14 yaşımdan beri diz mafsallanmı calıstıran bisiklet sporn vapmaktayım. Fakat benden fazla marsaUarını voran arkadaslanmda neden bu tıkırtı >ok da bende var. Onlarınki vıne de lâstik gibi esnek. Aynı za* tnanda el ve ayak büyük bas* parmaklartmın birinci mafsallan da sıkırdamaktüdtr.» 6 1 X A Z 1&1 Z r Böyle söyleyerek tabaacasua çekü, beynine daysdı. Tar&üardan biri hensen koştu: «Sayın ksptamm... İntihar edeeeksiniz anlaAk... Ama knrşnıra lâUea beyulnl mkauyın...» «Nedenmis o ? . • i;ve Kaptan merakla sordu. «En «.eıdieim . eıııtK D « yin Uvasıdır da.. » X A Z 1S IZ Bu ıkind mektuptur k) (Birincısi Viyolonıst bır sanatçı hanım Okuyucumdu, batırlavacaksınız) «Fıntfık Kıran» «uıti eıbı her yanı kınlmaktdn vakınıyor okuyucularım Hem de romatızma ve rönlgep mîıtehassısın» başvurmuşlaı Bu hastaiığa ften bır ifitr buldum. Vaftız babası benım olmanı j;erek Buna ZATÜLTAKFAK ya da DAGÜLT1K1ROAK diyebilınz BunlaT gerçek bir nedene dayanmavan bırer Snzadır Bıraz cıvatslan •iikiîtırmak gerekıyor O da ancak akhmuı ve dikkatımızi ~ıvatalarımi7dan U7ak tulrnakıa olabilir Vaktirl* bır c'^'ukluk arWqrt*«tm da miçıık dlli» nın bıle tıkladıgını soylcıdl.