25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE ÎRÎ ' 4 Şubat 1970 CUMHURÎVET ••••••••(••>••• T T niversiteler de diğer kurnlujlar gibi, ^ ' zaman zaman, değişen ve gelişen kosullar ajtında, türlü yönlerden refoıma bağlı tutulurlar. Bogiuıe kadar birkaç deneme yapılmışhr. Dikkat edilecek olursa bu denemeler, toplumlarda belirgin değişikliklerin sonucu otarak ortaya çıkmıştır. Bugüıüerde konu tefcrar ortaya aülrnıs ve çaJuşmalara başlanmıştır. Sunu hemcn eklemek gerekir ki. bu refonn çalıjmaları üniversitelerin yüksek seviyedeki yoneticileri ve kariyer mensubn oğretim üyeleri tarafmdan yürühümekte olup. alt kademeler, bu konnda ancak gazete lıaberlerine dayanan bilgilere sahip bulunmaktadır. Kanınıızca doğrudan reform konusuna gecmeden önce reform a konu olan nedenlerin ve kosullann değerlendirilmesi ve bu ortam içinde ulaşılmak istenen hedeflerin ve amacların tesbit edilmesi daha doğru bir yol olacaktır. Universife reformu Doç. M. Cengiz PıNAR EGE ÜNtVERSİTESÎ İKTİSADÎ VE TİCARİ BİLİMLER FAKULTESİ fonn yapılraasını zorunlu kılan nedenlerden blridir. Kuçfik smıflar halinde oğretim yapmayı «ağlıyacak sayıda öğretim uyesi yetistirilmesi konusunda gecerli plân ve programlar da yoktur. Bnnun sonucu olarak oğretim üyesi sayısı yetcrsiz olmakta ve oğrencilerin sonınlanna eğilme olanaklan da ortadan kalkraaktadır. Ünivenitelerimizin amaçları; onlann kendj bunyeleriyle ilgili olmakla beraber, konu, bütön üniversitelerimizin topluma olumlu katkılarda bulunması biçiminde oıetlenebilir. Iniversitelerimirin topluma katkılan. başta kaliteli ve yeteri kadar oğrenci yetistirmek, araştırma ve yayımlarla kamu \e ozel kuruluşlara ışık tutmak ve onlara yön vermek biçiminde belirir. Amaçlar. üniversitelerin kendi bünyelerine u>pun olmak üzere, kaliteli veya çok sayıda mezun vermek $eklüıde ortaya kondufunda, uygulanacak dğrotim progtamlan birbirinden çok farklı ozeliikjer gösterir. tki amaç birbiriyle çeliski yaratacak durumdsdır. Kalitenin bn gönilmesi kantitenin feda edilmesini. kaotitenin öngörülmesi l<e, kalitenin feda edilnoesinl gerektirir. Bu nedenle Izlenecek amacın her iki alternatifj de kapsaması en doğrn yol olacaktır. > oolar japılmab, ders programlan da toplum<tal ihtivaçlann gelişme potansiyeli içinde, kolayca değişlkliğe uğrayabilecek biçimde tesbit edilmelidir. Kısa surpli reformu ise başlıca iki noktad» toplamak mümkundür. Bunlardan birisi org*nizasyon. oteki de öğretim projrramlnrıdır. O 0RGAN1ZASYON: Mevcut mevzuaU gö re kurulan üniversitelerde gerçek anlamda bir organizasyon noksanlığı görulmektedir. Fakültelerin dekanlan, tiim fakülte sorunlanna muhatap olan tek yetkilidir. Bir fakülte dekanının, her konu ile ilgilenrnesi, maddeten imkâıısra duruma getml$ bulunmaktadır. Bu nedenle üniversitelerimizin fakultelerinde. dekana vardınıcı mahiyette sorumluluklarm getirilmesi zorunludur. Bu itibarla, orneğin: idarî işler. öğrenci 15leri. malî işler ve oğretira konularınd» Dekan yardımcılıklannın ihdas edilmesi gerekmektedir. Bunun sonucu olarak, fakiiltenm orcanizasyon yapısındaki «orunlann büyük bir kısmı. alt kademelerde çozumlenebilecek, Dekan ise. yiiksek seviyedeki politikaların akıjını kontrol ctmek durumuna «celmi$ olacaktır. Fakülteterhi organizasyonu açısuıdan üzerinde durulması gereken baska bir değijiklik, Kürsü sistemi >erine departman siiteminin getirilmesi olmalıdıt. Ihtisas alanlannın genişlemesi, kürsü sisteminin işleuıedigini göstcrmektedir. Kürsü ile ihtisas alanı arasındaki yeknasaklık kaybolmaktadır. Departman ^istemfnde İhtisas bölümleri entegre cdllmis bulunacak ve ek bir yonetim sorunu ortadan kaldınlabilecektir. Bundan başka. departman l«5kanlıklannm da bugunku kürsü sisteminin aksine olarak, Kçintle gelmeleri öngörübnelldir. Kıırsiinün biitiin yükünün. helirsiz bir «üre icin. bir tek öğretim uyesine juklenmesi, onun öğretim ve araştırma fonksiyonlarmı genlş olçüde aksatmaktadır. Bu itibarla. bu yükun bajka öğretim üyeleri tarafmdan da belli taman larla paylasilması daha doğru bir yol alaeaktır. Organizasyonda yapılacak yukandaki deği»ikliklerle oğrencilerin yönetime katılma istekleri daha geçerli sekilde yerine gethnebilecektlr. Çünkü öğrenci sorunlannın büyuk bir kısmı, alt yönetim kademelerinde çözümlenmis ve bu baktmdan da zaman isrnfı önlenmi; olaraktıı. Boylece prensiplerin konması. ujgulanması. kootro lu ve alınacak sonuçlara gore değişikliklerin yapılması daha kolay olacaktır. mun önemli bir nedeni de öğretim programlannın günün ihtiyaçlarına cevap vcrmemesinden ilerl gelmektedir. Öğretim programlarınm değistirilmesinde çok dikkatli olmak gerekmcktedlr. Bnnun iein her fakıiltenin kendi özetliği içinde, mezunlannm cahştıkları yerlerde araîtırma yapması, oralardan enforraasyon (feedback) toplaması ve potan«iyel gelişmeyi gözonünde bulundurması en doğru bir yol olur. O ÖĞRETIM V E P R O G R A M I . A R : Refor ithol malı üniversite! Bnrjava devip geçmeyin, kapitalizmi azımsamayın. Tarihln bir döneminde burjnvanın devrimci niteligi dünyayı değiştiren bir çüç idi. Bnrjuvanın dünkü devrlmciügi bugün tutuculn|a dönüsmüssr, tarihin akısı içinde olagandır. Kapitalist yerini sosyaliste bırakmak zorundadır çâresiz Ama denizleri asan, balta girmenus ormanları açan. reraltı servetlerıne el kovan. birbiri ardına keşif ve icatları insan vasavısına uveulayan Batı sanayi devriminin Sncülüğünfi hırs ve ehliyetle tasıvan kapitalistin; gözüpek, inatçr, insafsız karakteri tarihte belirçindir. Batı burjuvası, uzun süren mücadelesinde kendine özgü hayat üslubunu da pişirmiş; sanatından egitimine kadar kendi kültürünü yofnrmustnr. Batı kapitalisti üniversite kurar, ve üniversıteyi kendi tarihine özgü biçimde knrar. Babadan ogula bir kavganın sagladığı büyük sermaye birikimi vardır elinde Guatemala'nın meyva bahçelerinden Kongo'nnn elmas ocaklarına, Teksas'ın petrol kuvulanndan Küba'nın kançuk plântasyonlanna kadar zaman içre yürütülmüs bir sömürünün hesabını tutar kapitalist . Bu servetden bir kısmını üniversite vakfına ayırır; üniversitenin basına da yBnetim için kapitalist toplnmun muteber ve mutemet kisilerini oturtur. Ve meydana çıkar bir üniversite . Ne var ki. siz bıı bikâveye özenip de bir üniversite knrmaya kalk:$tınız mı? Batılı degil, Batı mukallidi olursunnz. Batı mukallitliği yolnnda çok yol aldık çevrek vüzyıldır Övlcsine ki, bizim de Amerikan işi üniversitelerimiz var. Her kim Amerikalıdan bıraz dolar sızdırıp da Anadolu'da üniversite kurmaya kalkısırsa. basına bir de mütevelli heveti oturtnvor. Erzurum Üniversitesi'nin hâli pür melâlı ortadadır: OrtaDogo Teknik üniversitesi'nin macerası da ortada... % OrtaDogn Teknik t niversite»i dive bir eğitlm kuromu var \nkara'da .. Bq üniversıteyi yönetenler kımlerdir? tste Mütevelli Heveti'nden birkaç isim: Ahmet Tokna Eski D.P. milletvekUi. mühendis Sahap Kocatopço Isverenler Sendikası eskı Baskanı, Slse ve Cam Fabrikası Müdürü . Faııl Zobn tstanbul Sanayi Odası Baskanı. Ertntml Sosyal . Uverenler Sendikası yeııi Baskanı. Sanayi Oda«ı eski Baskanı . Bu savın Bavların kisiliklerine bır diyecegımiz voktur. Kendilerine ÖZRÜ degrrleri ve kusurlan olabilir. Ama tümünün de Türkive'deki kapitalizmin önde gelen temsilcilen oldnkları açıktır. Durnmları. ilıskileri. isleri bakımından: üniversite sençliiinin benimsediti devrimci sivasi ve iktisadi «kirlerin karsısındadırlar. Hiç kuskusuz «avnndnklan fikirler ve savnndnklan düzen konosunda ozgürdürler. Ama bahçesınde Amerikan Elçisınin arabası vakılan. forumlarında sosvalizmin tartısmalanndan geçilmiyen. ve Türkiye'deki komprador kapltalizminin karsısına renclik gücü olarak çıkan bir üniversitenin dügüm düğttm açmazlar içinde bnlnndngnnn belirten bundan daha ivi bir MüteveDİ Heyeti bulunamaz. istanbol Sanayi Odası Baskanıyla. Isverenler Sendikası Baskanı. Bektbr geçecek; bn Rektör de üniversitenin banna geçip gençligi yönetecek .. Olur n ı ? Olmnyor Işte .. Ve «Serserılerle haytalar». bn yüzden başkaldınvorlar. «îthal mah. tiniversitenln »akıncalan ortadadır. Bugün üniversiteli genç. yerll kapitalizmin ne oldngnnn bilir Ambalaj. «Iseleme. paketieme. kntnlama ve monUj üstfine «özde sanayi tte k8kü dısarda şirketlerin ne demek oldngnnu bilir... Türkive yi uvdulastıran iktisadî nedenleri bilir . Kapitalist ile komprador kapitalisti arasındaki ayınmi bilir .. Türkive Odalar Birliiri Baskanı'nın devrimcilige karsı bir eyyam polltikacısı gibi nntnklar attıgını bilir... Ticaret Odaları'mn broşürler bastırarak Brezilya'daki gibi bir fasist enntaya Türkiye'de yatırım yaptıgını bilir Bn bilgilerinden ötürüdttr baskaldırman... Bize öyle grliyor ki OrtaDogn Mütevelli Heyetinin «Rektör adayı. reddediidikten sonra yapacafı bir i | vardı: tjtifa! Onurln klsilerin seçecegi yol ancak bndur; ve MütevelH Heveti'nln üniversiteye yapacafı bir baska hlzmet kalmamıstır. Reform nedenleri üniversiteler tıirlü hubağtanmışlardır. Birisi icin gccerli bulunan mevznat otekileri icfn geçerli olmaktan uzak bulunmaktadır. Birbirlerinden değişik oçretim sistemleri. metodları ve ücret sistetnlori uvsulanmaktadır. Birisinde tam siin calışma olanaklan ?erçekle«tirilirken, 6tekilerindp konu, geniş olcüde tartısmalara sebep olmaktsdır. Genel olarak iiniversiteleTimiz kara Avrupr>'*mın modrtleıini uvîulamakta ve bn yüıden klfcik olmnkla nitelendiritmektedirler. Bu klâ«iklik eerek yonetimde. gerek ögretimde, gerekse iicret sistemlerinde kendisini göstermektedİT. Sistem . tıimü itibariyle bir zamanlar kolar uvculama olanaklannı tajnnakta Idi. Ancak. üniveTsitelerin hacmı ve kapasiteleri, öğrenei yönünden çelistikçe. uygulanmakta olan sisfrm işlemez haie eelmlştlr. Öte yandan, gerck kamu. gerekse ozel sektör yonetiminde ve anlayışında ortaya rıkan değisiidikler, öğretim sistemlerinin de değistirilmesi zorunluğunu ortaya çıkarmıstır. Örneğin. buyuk «mıflnr halindeki klâ*ik öğretim sistcmi. öjjrenmek olanaklarmı ortadan kaldırmakta veya eok azaltmaktadır. Türkivenin kosullan son yıllarda büyük değişikllkler jtöstermistİT. Bir yandan okumak isteyen geniş bir gençlik kitlcM, öte yandan finansal nrnrlamalar. Birbirinin paradoksu durumunda bnlanan bu ortam, ünlversitelerde re T ürkiye'mizdeki koki esa*lara Sotuıc er seyden önee. üniversite öğretimmin, toplumun geliri ve gelir dağılrmı gözöniinde bulundurularak tesbit edilecek olçüler içinde paralı olması altematifi üzerinde durulmalıdır. Elde edilecek gelir. hükumetlerin malî yükünü hafifietmek amaclannı ;üttü«u kadar, yine belli olculerde oğrenci irıti> aclannnı karçılanmasına tahsis edilmelidir. A>nra öğretim programları. oğrencinin kcndi kendini (inanse etroe zorunluğunu goıonünde bulundurarak ele alınmalı, öğrendnln her gun fakülteye jrelnıesi yerine. haftanın belli günlerinde derslere gelmesini sağlıyacak biçimde dürenlenmelldir. H Kısa ve uzun süreli alternatifler edenlerl kısaca açikianan öniversrte reformunda zaman açınndan kna ve uzun süreli aHernatifier üırerinde darulmalıdır. Uzun sureli alternatifler ile unive»itelerin (iziksel kapasitelerinden yararlanma oranınm yükseltilmesi öngorulmelidir. Buna görp. öğretim nye• yetiştirme konusunda be$er yıllik projeksii Öğretim, teorik bilgiler vermekle beraber, öğrenclnm uygulamacı olmasını da ongonnelldir. Vak'a metodlannm uygulanması ve oğrencilerin konuyu yerinde izleyebilmeleri olanaklan verilmelidir. Bu. bir yandan öğretim uyesmin araş^ırmacı nlmasını gerektitiıken, öğ rencinin de arastırmacı yeteneklerini kazanma'ina olanak vereccktir. Barı fakültelerin öğretim programlannı bu yonde geliştirdiklerini ancak, oğretlm elrmanı noksanlığından dolayi oygnlamada aksaklıklarla karsılasıldığını eklemek isteriz. Sonuç olarak, öniversite reformu, universite fonksiyonlannın topluma katkısnı en yüksek seviyeye çıkarmayı hedef edinmelidir. Hsyır Bir devrim yarıda kdlırsa «Tarnamiyle bitmemlş bir şey henüz var sayılmaz. Tamamlanmarruş bır şey başlanmamıştan daha geridedır..» Böyle diyor P»nl Valery. Bir devrim süreklî ol»rak vaşatılmazsa, yeni atılıml«rl» güç kmzanmazsa, ileriye doğnı, daha iyiye, daha mükemmele doğru dtrnıp dinlenmeden vürümezse, ferilere diişer. Basladığı noktsdaa daha da gerilere düşmeye başladı rnı o devrim haltalanmi9, hiç olmamıs, yapıbnamıs, perçekleştirilmemJş duruma gelir. Atatürk, devrirrıleri Için söyle demiçti: «BugUne kadar saglav «hğımız başanlar bize ancah gelişme ve uygarlığa doğru bir yol açmıştır. Yoksa jçel.şme ve uyşarUğa daha ulaştırmış degıldir. Bize ve çocuklanmıza düşen ödev bu yol Uzerinde durmaksızın llertemekür « Yapılmadı bu. Gelişme ve uygirlığ» giden yoldan hızla geri döniildü. Birocık yoku? mu vardı, safdan sold»n düv manea balaslar mı vardı, sis mi, duman mı. rüzgar mı vardı! korkiuk. firktük, hıraktık o yolu! Rambaska bir yol ttrttuk. VarBin Atatflrk devrimleri. o vapilmıs. başanlrmş devTimler. Merici davranısUr dursnndn olrtuklan yerd*. Teterdl vamlanUr!» Bir toplutmı nygstriık aydmlıgına çikarrnak içln Atatürk'ün çektiklerini Wr çckmemfllydik. Tavizciler Için en kolay yol, devrimbîrde r». hışlar yapmaktı, halkın tuttuğTj halkın tutmadıği diye «ynmlar yapmaktı. Heosl oldu, hepsi vapıldı. Devrimcilik akısı tersine çevrildi. Bir yıl, on yıl, ylnni ytl .. t?t« vanlan nokta, Atatürk devrimlerinin ba^langıç noktcsından bir anlamda daha da gerOerde. daha da ötelerdeyiz îimdi. îe»il bavraklar, sancaklar dalgalamyor. Yobazllk ş&ha kalknnş yurüyor alabildiçirte. Atatürkçü aydınlar, öfretmenler. yazarlar, emekçiler sürüm sürfim süründörülüyor. Toplu baskaldırmalarda 31 Mart horüaklan başandan başanya koşuyor. ÇeşitU partilerin fist kademelerine cıkarcı. kara, kapkara rihnîyetll Wşiler yerleşiyor ividen iiiye. Idare adamlan bile ağırlığım duyuran yobazhk eylemleri karşısında flrküyor. venlk düşüyor. Bu çlrkin |rjdişe karçı çıkanlar aşırı solcultıkla nuçlandınhyor. Khnse ainni açamayarak, yazamayacak. bu korkunç gerileme akışma dur diyemeyecek .. General Madano|1u. «Solsağ çatışması yok. tutucularla devrimciler arasmdadır çatışma» derken büyük bir gerçefi belirtti. öyledir, savaş var Atatürk devrimlerini vıkmak isteyenlerle. o devrimden yana olanlar arasmda 4tatQrk düşmanlan arasında ister »sın solcular, ister aşın safcılar bulunsun, farketrnez. Hepsi devrimciliğe kendi çıkarlan açısından kar?ıdır. Hepsi Atatürk ülktisü»ü yıkmak, yok etmek hevesinde. telâsndadiT. Evet, saras Atatfrrkçülerle, Atatürk düsmanlan arasmda .. Bnrra bdylece bilmek gerek. Atatürk devrimleri b:tmedi. bitirilmedi. Bitirllmek lırtcnmedl de ondan. Kimler ihanet etmedi W bu ülküye? Ata*nm en yatanuıda olanJar bile!.. Kimi korkaklıktan, tdrni güçsflzlükten. kimi de kafasıılıktan. Valery'nin sözünüs doğrulugu ortaya çıkıvor işte Yanm bırakılmıs bi devrim hiç > apılmamıştır. Öyleyse ne yapacağn? Cici demokrasici oyunu Atatürk ülküsüne karşı, kayıtsn hattâ düsman yığinlar yctiştirdi. karanlık aydınlar yarattı. Böyle giderse Atatürk devrimleri tarilı sayfalannda kalmı? birer uzak am olacak yalnız. Yeniden girişmek serek devrimJere. Onlara yetrilerüıi katarak... O devrimleri *ürdurerek taze bir güçle lnanla. «Devrimciyiz» ilkesini atatürk boşuna koymadı. Yasayan, ilerleyen bir devrimden >aııaydı o. Vapılanları değil, yapılacakları. yapılması gerekenleri hatırlatmak istiyordu kuşaklara. «llerı. süreklı olarak ileri, korkusuzca ılerı yüriiyecek. attığım adımların yalnız benim adıtrüanm olmadığını bılerek, bütün aydın kütlenın, bütün iyi istekli tabakanın bütün oüyük ruhlu halkın benımle "birlikte geldiğiru bilereU. süçle, dayanıklılıkla, karar kesinligi ile daima ve daima ileri vüriiyecegim » Teşil sancaklar. yobaz döküntüler, çıkarcı politifcacılar, tavizci korkaklar, ihanet düşkünle ri, hepsi hepsi k&rşısmda, devrimcilerin!.. Ama hepsi de tek bi, Atatürkçü eylemJe yerlebir olacak güçsüzlükte .. irinci Dünya Savaşı sırasında bir takım Ermcniler, Çarlık Rusyasının kışkırtmasıyla, Avrupa'nın büyük merkezlerine gidcrek devlet adamlanna başvurmuşlar ve Türk topraklan üzerinde bağımsız bir Erraeni vatanı kurmak için caba harcaraağa başlamışlardı. Rus thtilâlinden sonra idareyi ellerine alan Bolşeviklerin, Çarük ve Batı emperyalizmini gözden düşürmek ve bütün dünya halklannı kendi safİannda toplamak için giriştikleri teşebbüslerden birisi ve politika hayatı bakımından belki de en önemlisi, Çarlık idarcsiyle Batılt ortaklan arasında, Birinci Dünya Savaşı sırasında yapılan çizli anlaşmalann bir kitap içinde yayuılanması olmuştur. tAdarnorun baskanlığı altında re eskı Rus Dıştsleri Bak&nlığının glzll dosyalanndan çikanlan bilgilerle yazılmış» ve «Sovyet Dışişleri Komlserliğinin arzusuyla» Moskova'da 1924 de basılıp yayrrdanmış olan bu tatap, birçok dlllere ve bu arada, eski yazi jamanmda yarbay Hüseyin Rahroi adında bir zat tarafmdan Tilrkoeye de çevrilmlştir. tşte Rus thtüalinln belki de o saman Id ideallzminin eseri sayılabilecek olan bu kltapUki kimi belgeler bizi Birineı Dünya Sava. sı'ndaki Rus • Erment ılişkilennın ve Ermenilerin öteki büyük devletlerle olan temaslannın içyuzü haktanda çok lyı aydınlatmakta ve dıs görünüsü bakımından Errnenllere yardımcı olan Rus Çarljk ldarecUeriwn gerçekte onlan yalnız bir tahrik aracı olarak kullandıklannı bütün açıklığıyla gösteTtnektedir. B Bölücülük ve Ermeniler sırada orada Dulunan ve Osmanlı Devletinin nimetlerıyle yetişmlş olan Bogos Nubar Faşa İle birlikte Fransu Dışişleri Bakanlıgında tlişki anyor ve ginşlmlerde bulunuyor. Ancak bu iki Isafadann Büyük Ermenistan hülyalannın Akdenız'de bulunan îskenderun'a kadar uzandığını ve bunun ise Fransa'yı kuskulandıraca»ını gözftnüne alan Rusva'nın Paris Büyük Elçisi tzolwsky biraa duraksıvor ve Rusva'nın Ermenileri bu yolda açıkça desteklemelennın sakıncalı olacağını bir telgrafla Rus Dışişleri Bakanlıgına bfldiriyor ve yöneri (talimat) istiyor (17 Mayıs 1915). MMMB •••••• O Paris'ten Londra'ya glderek oradaü Rus Büyükelçıstnl zlyaret edip bu projelerden söz ediyor ve Büyükelçi ona Rusya'nın bu konuya «olağanUstU önem» verdigini söylüyor (25 Temmuz 19151. ysa Rus Dışişleri Bakanı Sazanof. Londra Büyükelçısı Bekendorfa göndermls oldugu gizli telgrafta bu kemudakl butün gSrüsmelerin akademik oldugunu tekrar ediyordu (20 Temmuz 1915). olarak bulunmayıp böyle bir sorunun hatırlanması bile gerekme mektedir; çunkü Rus uyruğu olan Ermeniler. tıpkı Müslümanlar, Gürcüler ve Ruslar gibi eşit haklarla Rus uyruğu sayümakts dırlar» dedikten sonra bu konuda Sazanof ile oybırliği dururnun. da oldugunu «Ermenilere öğretim ve din konularmda özerklik. kiliselere ait malların yonetiminde ve dillerini kullanmada özgürlük tanınmak gerektiğini ileri sürüyor <18 Temmuz 1916) Gdrülüyor kı, Kafkas Kral vekih pek cömert (!) davranarak Ermeniiere •öğretim ve din konolannda özerklik. kiliselere ait malların yonetiminde ve dillerinin kullanılmasında özgürlük» tamnmasını lutfen (!) kabu] ediyor. Acaba Dr. Eavnyef'in ve vatan haıni Boşos Nubar Paşanm isted.ğı ve Rus Hükumetinin «olağan ustü önemle gözönüne aldığmı» onlara bildirdiği 'bsSımsızhk* bu muydu? Acabs Ermeniler öğretim ve din konusundaki özerklik ve özgürîüğe. Osmanlı toplumu içinde uzun yuzyıllardan beri sahip değiller mivdi' SOMER 1917 Rus Ihtilâlinin ve Bolşevik Partisinin tarihi, Burjuva demokratik devrimde ve sosyalist devrimde strateji ve taktik. Leninist ' devrim "," millî mesele ",' parti" görüşleri. Bolşevik Menşevik çatışmaları Troçki' nm tasfiyesi. Lenin'in vasiyeti. ve en önemli eserlennin özetleri. 400 sayfa,15 lira GERÇEK YAYINEVı, P.K. 655, İSTANBUL Cumourıyet 1İG3 Gülünç ve ibretli sonuç azanof ile Kafkasya'daki Sral vefctll Grandük Ntkola arasındaki RIZII vazısmalar. Çarlığın bu konudak) gerçek atr.acının ne oldugunu daha güzel bir sekilde aydınlatmaktadır. Binncı DUnya Savaşı "nda Ana dolumuzun Doğu Ulerinden bır kısmının Rus ordulannca Işgal edilmesi üîenne Ermeni sorunu Çarhk yoneöcilertnin kafasım meşgul etmeğe basladıgından. Dışişlen Bakanı Sazanof, rCafkas Ordıılan Başktunandanı ve Kafkasya'dakı kral vekili GrandUk Nikola'ya bu sorun üzerindeki düsüncelerini uzun bir jazıyİB bildiriyor Bunda, o zarr.anki Rus Dışişleri Bakanlığınm gerçek amacı ve Ennenilen nasıl aldattığı tam olarak belırdiğl gibı. Rusya'nın Ermeni sorununu sırt Türldye'deri toprak fcopamıak arzusuna hizmet eden bir araç olarak kullandığı acıkca görülüyor Sazanof, sözunü ettigimız uzun mektubunda aynen «Crratmamabdır ki, şimdi Rusya tararından tşgal edîlmiş olan topraklarda Ermeniler hiç bir valdt ço^unln&u teşkî) etmemişlerdir» dedlkten sonra: «Bn koşullar altında bir Ermeni muhtarivpti teşkSl. annhjbn çotunluğu TÖnetmesi fibi bir haksızlığa sebep olacaktır» diyor ve şunu ekliyor. «Bn suretle Ermenilere muayyen sinrrlar içinde öfrerim ve din «rerkliti. lisanlanndan rararlanma hakkı ve halkın vfizdesine g6re kasaba ve köylerde kendi kendilerini fdare hakları vermek mümkiindür. Hıristiyan olmayan ansurlanrı dahi bölgese) koşullarm ve onlann bilgi ve uygarlık veteneklerinin dereceslne löre avm esaslan kabnl etmek »rere Idvor... (2? Haziran 191S). Böylece bir Ermeni devleönden hiç söz edilmeyerek tarihsel ve eylemli durumlara ve gerçek hale vanl Ermenılerin bu topraklarda hlçblr zaman çogunlukta olTiadıklanna davanılarak idarevı onlara vermek defil, Ermenıj lere sadece eşit haklı uyruk ! muamelesi vapılmak gerektigi j ileri sürülüyor. î A randük Nikola J AYDIIMLIK 2 16. SAY1 ÇIKTI (96 Sayfa) proleter devrimci Aldatıs • J R Büyük hiilya 0 İLLER BANKASINDAN MÜTEAHHİT : Ertan SAT1 Zafer Meydanı Adil Han No. 27 Yenişehir/Ankara Yükümünüzdeki Bozkurt kasabası içmesu tesisinin kesin hakedış raporu sonucu Bankanuza olan 25.465.84 TL. sı borcunuzu 30 gün zarfında ödemedıginiz takdırde kesin temınatlanruzdan tahsil edeceğimiz bu da yetmezse alacağımızın tahsıli ıçin yetkili mercilere başvuracağımız th.tar olunur. (Basın: A. 558210915/11431 zaman Ruslar, güya büyük ve bağımsız bir Ermenistan kur mak taraflısı idiler. Dünyanm her yanındaki ve özellikle Türkiye'dekJ Ermenileri buna inandırmağa çalışıyorlardı O}sa gerçek düşünceleri «Ermenistan» kelimesiyle deylmledıklert Doğu Türk topraklanni Rusya'va katmainan başka bir şey değildl. Bu olaya, belgelere dayanarak. kısaca göz atalım. (1) «Anadolu'nun Taksimi» adlı bu kılaptaki belgelerden anlaşıldığma göre, 1915 yüı Nisan ayında Dr. Zavriyef adında bir Ermenı. Carlık Dısısleri Bakanlı ğınm onayı ile Fransa ve înfriltere'ye eidiyor ve Bakanlık ileri gelenlerinden Neratof adındakı bır zat bu Ermeniyi Rus ya'njn Parıs ve Londra Büyük Elçılerine bir telgrafla tavsıye edıyor. Paris'e Taran Dr. Zavnyef, o us Dısışleri Bakanlıgi. o zamank) büyük müttefikl Fran sa'yı, Ermenilerin hatırı İçin, gücendirmek ıstemiyor ve Paris'tekl kafadarların bü\ul? proıesını Rus Hukumetuıin des teklemeyeceğıru Pans'tekı Buyükelçısine bır telgrafla bildıriyor (18 Mayıs 1915) ve bu telgrafta «Ermenilerle vapılan konuşmaların sırf akademik nıtelikte oldugunu. DT. Zavriyefe hiçbır belirli program verümediğiru» Büyükelçlye bildirtyor. Rusya'nrn bu durumundan haberleri olmajan Dr ZatTiyef ve Bogos Nubar Pasa Pans'tekı faaliyetlerine devam edıyorlar ve bfr gün Rusya Büvükelçısme gplerek kendi Büyük Ermenıs tan Projelerini Pransa'ya fcabu! ettirmek üzere olduklannı sövlüyorlar. Büyükelçi bu durum karşısında nasıl davranması gerektiğinl yine bir telgrafla Rus Dışişleri Bakanı Sazanoftan so ruyor S • HİKMET KIVlLCIMLl: Sayın İ. İ. Paşa'va t Açık Mektup X Proleter devrimci birlik için, ükesiz birlik cephesini açıga çıkartalım. Halil Berktay: Proleter Devrimci Çizgi ve Bazı Yanhş Eğilimler Kızıl Bayrak: tnsanla Silâh Arasındaki Ilışkade Önde Gelen tnsandır 6 6rö!üyor ki, bdyük devletler ileride bir külâh kapma umuduyla faaliyete ^.riştn kişileri, kendilerine, kendi politikaiarmn âlet oldııkları ölçüde kullanmakta, aldatmalrta ve sonra bir kenara atıvermektedirler! • « • # • • Adres: Adakale Sokak 28/1 Yenişehir Ankara* • • • • • • • » • • • »•• • » » • • » • » • • • • • • •• • • •» » • ••• • •• • Cumhunyet 1153 uslar, Ermeni areulanmn Fransızlarca kabul edilmesi ihtimali karşısında Ermenıleri elden kaçırmamak için geçici olarak politika degiştiriyorlar. Dışişleri Bakanı Sazanof Büyükelçiye gönderdiği cevspta «Çarhk HUkumetinin de Tür kiye Ermenilennir arzulannm pek eskiden beri himayes'.nı esirgemeyerek göst«rmiş oldugu iy1Kl?sex'erlige bir ek ol mak üzere kabul edileceğimn tabil oldugunu» sdylllyor (16 Haziran 1915) Osmanü Pasası Bogos Nubar, R (l)Bu yazıda ve yann çikacak yazıda sözü edilen olaylar ve beleeler icin bakıntz: Cihan Harhi Esnasmda Avrupa Hükfimetleriyle Türkiye: Anadolnnnn Taksimi Ceviren: Frtânı Harhive Kavma kamı (yâni kıınnnv ygrhav Babaeskill Hüseyin Rahmi. (4bmet hısan matbaası) (t^tanbnl 192i) Sh. 15013İ ve Î3ÎJ39 ve 2İ724». Bo belgelerin tamammı • Hüsevin Erdogan. rakma sdı ile «"azdıiımı* dört uzun y » i içinde. ceyrek vüzvıl önre bn «fitnnlarda »ynen yavınîadık: (Cumhurlyet. i. 8 ve 8 Nisan I94S ve 1«. Haziran T9«l. Cumhuny&t 113Ö YAR N Bir ihanet örneği daha I LA N Konya lcra Hâkiml.ğindan. Dosya No: 1910'34 Dâvâcı Konya tstanbul Caddesi üzerinde Lâstık ve Akaryakıt Tüccan Halis Uğuz vekili Konyada avukat Zeki Vaşar Yat tarafmdan açılan konkordato taleplennı ksbuiü hakkındaki dâvânın yapılan murafaasında: Borçlunun Merciye verrfigi Projenln ehlivukul martfetıyla tetkikst v e alman 25.1.1970 tanhli raporuna göre mevcudun borçlannın Yüzde ellısinden fazlaaınt karşıladıfı bu raporda beyan eyledigınden t.t K nun 286 n a maddesl cereSınce muifık görülen Konkordato talebinın tetkiklne ve Komser olarak Konvada Bedesten handa Avukat özgen Küçukkoner'in seçilmesine «ynı kanunun 287 nci maddesl geregince alacaklılarla münasebetin kurulmasma eerckh tetkikatın ve toplantılann Konkordato komiseri marifı'tlvle vapılmasına. avm kanunun 288 28S 290 291 292. 293. 294. 295 ve 296 ncı martdelen Rerefcince Komıserin gerekli tşlemlerin vapmasma. fptkıkai sonunda t'sbabı mueıbelt raporunun kalem^ vermesıne keyfıyetin tstanbulda vayınlanan Cumhunyet. Ankarada Adalet tîmirde Yeniasır ve Konyada vayınlanan Yeni Konva Gazetelerinde USn edilroesine, murafaanın 16.4.1970 Persemh» »ı!»ıî Hakım Nail Kitapçı 9875 Kâtıp Mehmet Çahkusu NIMBUS TEŞEKKÜR Eşlmln muztarip olduğu haatahgmı tedavi ederek. sıhhatine kavujturan, dogumunda da alâka ve şefkatirle bütilr imlcânlarını tnıllanarsk. btzlere ojlumu» ALİ'yi Jınpkoloi Opt Dr. sayın ZİYA ERSAVa ve dojum sırasında «lâkalarını esirgemiyen Konak Haatane«1 Dogum Ser^'isi bemıîrelerine ailece minnet ve jükranlartTn ızı «unarız. SakİT. »"«• trt»ı>
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle