Katalog

Cumhuriyet SANAT EDEBİYAT EKİM 1970 HİKÂYE muzaffer buyrııkçu B ALON ellha, mantosunu çıkardı, kapınm arkasındald çivilercfen blrine astı; odamn küçük penceresinden içeriye giren kalay rengindekl gün ısığımn aydınlattığı yuvarlak ve pembe beyaz yüzüne bakan Esma'ya yorgun yorgun gülümsedi, karyolanın kenanna, orasını çukurlaştınp »omyayı gıcırdatarak oturdu. Sağa sola baktı, duvarlardaki resimleri gördü, hâlâ kulaklannın içinde uğuldayan makine gürültülerinl, makinelerin arasında dolaşanlann sesleriyle birlikte dinledi, gözlerini yumdu. Ali, başucuna dikilmis, memelerine bakıyordu. Şeref, yolunu keslyor, «Bana hâlft cevsp vermeyecek misin?» dlyordu. Gözlerini açtı, çorapl»nnı sıyırdı kan hücum eden basımn agırlığını duyarak. N Esma, karşısında duruyordu. Tımaklan ojell «ağ ellni yanaJına dayamıs, ağzına yandan toktuğu serçe parmağını ısırıyordu. BJrden ablasının ölebüeceğinl feçirdi lçinden, yüreğini ezen bir iorkunun dumansı görünüşüyle. Mtrsılâı, boynuna »arıldı, yanaklanndan öptü, «Ablacım benim» dedi, «Saçlann gene bembeyai ol* Inag.» Ve lplik parçalannı ayıklamaya koyuldu. KarsısıneTa duruşundan, gözlerinin lçlne düşünceli düşüncell bakısından, boynuna sarılışmdan, kendisine bir seyler söylemek Istediğini, ama nedenge söyleyemediğini anlayan Meliha, Esma »nlatıncaya kadar sormamaya karar verdi, parmaklarını saçlarının arsıana soktu, «Btttün gtin toz içinde çahşıyoruz... Gelirken taradım ama gene de...» dedl ve gözlerl makinelerle, her makinenın arasına soktu. «Bütün gün toı İçinde çahsıyoruı... Gelirken öalyelere kamburlannı çıkararak oturan kızlann san yüzleriyle doldu. Bu görüntülerden kurtulmak istercesine Esma'nın san taçlı başını ellerinin arasına aldı, «Hani küpelerin?» Esraa'nın çocukça bir anlamı olan yüzü asıldı, dudaklanm büzdü, kaşlannı çattı, «Annem aldı» dedi, kırgın bir sesle, «Sen daba küçüksün, kfipe yakısmaz dedi.» «Kendi ml taktı?» tfedi Mediha basıyla 8teM odayı lşaret edelek. «Kendl taktı. Hiç yakışmıyor ama.» «Hasta bn kadın* dedi, Meliha, «Vallahl hasta. Blzde bir sey ktp flerfye uıatılmı? ve dlzden bükühnüs, dflzgtin bir bacak... Kadın, iri gözlerini buğulayan bir şehveüe bakıyordu. Orun, «an saçlan omuzlanm Crtmüş ve yukandan dökülen sulann altında kendinden geçmiş güzel bir yüz... Kendisı o tül tabahhk giyen kadındı. Kocasının karşısında bacağını tülfln yırtmacından çıkanyordu. Utandı... Sıcak, kalabahk, uğultulu, cigara dumanh bir »alondaydı. Sırtıntlaki beyaz gelinlikler, yürürken hışırdıyordu. Siyah elbiseli, esmer, bıyıksız, çukur çeneli re yesfl gözlü tubayla dans ediyordu. Kollannda olusundan, karnının karnına degisinden ve gözlerintn içine bütün yüreğindekilerl aktaran etkileyld bakıslardan unutamıyacagı bir tad duyuyor, bu tadın bozulmama«ı için gözlerini yumuvortfu. Annesi başlanndan asagıya bir »ürü bozuk para döküyor, çın£irtılarla düsen paralan kapmak İçin yash, genç ve çocukla kanşık bir kalabahk birbirlerini çigneyerek yere atıyorlardı kendilerinl. Acaba bu tablo onun hayatında da yer alacak mıydıT Beş yıllık 1? sıkmtm .ve kirl bitlyor muyduT Patronlann, ustalann, işçilerln o yılışık sokuluslan, bir yerlerinl sıkmak, bir yerlerlni görmek, öpmek İçin firsat kollayıslan kotü hir anı olarak mı kalacaktı belleğindeî «tnsallah, lnşallab knrtnlnnıra! Allahim dııanıı kabnl et! Bn is olsıın, knrban keseceğim» dıye söylendl. «Abla, dfigflnfi talonda mı yapacaksın?» • «Salonda tabit» dedl Meliha. Düşündüklerinin etkisindeydl. Sankl yann evleneeekmi?cesine heyecanlı, tedirgin bir duygu kaplamıştı varlıgını. «Bahar düğün salonnnn totanz.» «Bana bir tnvalet yaptınr mısın ablacım?» dedl Esma. «Elbet. Yaptırmaz olur mnvnm? O eiin bir çelsin de» dedi Meliha. Daldı. Subay, abisi kadar yakı«ıkh ve ağırbashydı. Dışleri bemyebazdı, cigara ve içki içmiyor, agzından Melihacım sö7Ünden başkası çıkmıyortfu. Gece gündüz durmadah geziyorlardı. Marmara sinemasına gidlyorlardı. Ipek, Şafak, Renk slnemalanna gidiyorlardı. Yeni Melek'e. Atlas'a, Saray sinemasına gidiyorlardı. Sürevva'va. As. Rek». Opera. Feza sinemafanna gelen bütÜD arasında fabrlka dfldukleri Btüyor, sokaklan teltsh ayak «esİTİ dolduruyordu. Genç erkekler gözlerıne, agzına, gögüslenne, kalçalarlna büyülenmişcesine bakıyorlar, iç çeklyoriar, terbiyesız terbiyesİ7 sözler sövluvnrlardı Evlendikten «onro o senç erkeklei kendisini göremiyecek, kalabalıgın ajasında arayıp duracaklardı Belki birkaç ay sonra bırısinl Aksarayda, bırisinl Kapalıçarşıda. birisint Köprüde, binslrl Beyoglunda, sınemaların dağıldıgı saatte zllzurna sarhoı olarak göreeektl. Depodan mal verirken ellerini tutmak isteyen Hüsnü'nün yaralı yüzünü tîk*intlyle düşündü. Esma, heyecanla konusuyordu. Beyoglu Evlendirme Dairesinde nikâhlanmahydılar. Badem şekerlerini küçük bakır kaplar içinde vermeliyö*iler. Foto Turhan'da . resim çektirmeüydiler Anne içeriye eirdi. eözlerint üzerlerinde dolaştırdı, güldü. «Ne yapıyorsnnnz bakayım? Kafa kafaya vermissinlz iki kardes. Ha?» Meliha'yı kucakladı", Esma'ya baktı, «SSyledin mi ablana görücülerin geldlfini?» «SSyledim.» v «fîak hâ|g eniÜTnrsun \rMx nr olur vapma fivle korknTOrom:> «duimuyurum O dell. {Uimıı>ıjrum :• nerti Meliha KU ""•rına e dolan gıırultulen chnleaı \£ı,ey\ Bfne Kirmıssın dıyeı ntıının çok bıytklı yıı/unu qordu Igne oyle tutulmaz dıyoı finenın naMİ tutulacaŞını fiosterırken elleılni sıKıyordu. DuduKlf ı ntüyordu Kosuşuvorlatdı Kondoru avan seslen doldurmuştu oturdugu yerde yaşlanıyordu. Yüzü çlzgl çlzgl oluyor, gögüslerı nalçalan sarkıyordu. Uyuvamıyordu, ttencflni oldürmeyl düşünuvordu. annesine bagırıyordu, sık sık aSlıyordu. babasına ılenıyordu Hadi'nın kızı gıbı... Sonra yüzünü kıl basıyordu Ayaga kalktı, gozlerinl kısarak dolaşmaya başladı. Esma, balonu patlattı, ablasını izlemeye kojruldu. «Senln ağrında da blr«eydnrmaz» dedt. Meüha'nm sırtına okşadı, «Kibar lnsanlar. OÇIanın annesini çok beğendim. Hanımefendi kadın. Pazara gene gelecekler.» «Beni ne zaman gSrmfîs?» dedi Meliha. «GBrmemi*. Klmse *8rmemis. Saffet hanımın tanıdıklan. Kız anrorlarmıs. Saffet hanım da seni sBylemis. Bak, oîlanın resml bnrda.» Masanın çekmece=1ndc»n sııbav elbisesiyle Foto Süreyya'da çekilmis bir resmi uzattı Meliha'ya. Meliha. kopanrcasma aldı resml. eözlerine yaklastırdı. başmı egdl. Esma da gokuldu. «a» elini ablasının omuzuna kovdu, bakmava basladı Şapkası hafıfçe sağa kaymıstı. Kara kaşlıvdı. tri gBzleri, ince dudaklan vardı. Gözlerinin içi eülfivordu Bakıslanndan lyt. sövlenen her *evl de5il, dogru buldugunu dursksamadan yapan biri oldugu anlaşılıyordu. «Saçı az mı acaba?» Ama, ansızın bellren bu soru ilgisint nagıtmadı, begendiglnl belirten bakıslarla bakmaya devam ettl. Çenesl çukurdu. Buna çok »evlndl. «Takısıklı adam deftfl ml abla?» dedl Esma. «Takısıklılık kann doynrmaı. Hnyn gnıel «Iran» dedl Anne. IRMAK Ben bir ırmağım Kıyılanmda köyler kentler Kıyılanmda yaşamak Ben bir ırmagım Ellm aya&ım yıldızlar arasında Oynuyorum karanlıkla aydınlıkla hep, Gecmemle serinllyor Saynlar, dudaklan yalazla çatlannj Sevenler, yok olmu^ yüregL Dalgalanıyor kıyılanmda gecmemle Bütün denizleri yeryüzünün öyle hızlıyım kl, öyle köpüre köpüreyim kL Ben bir ırmagım Akıyorum kendimi ölü ormanlan içinden. Tutukluyu uyııtmamak I. ÎLK GECE ıslak bir akşamdı bulutlandım icimde afişler çiziliyordu tramvay durağında tutuklandım radyo haberlerinl veriyordu yağmura, soğuğa dayanıklıyımdır ne çıkar uykusuz da kalınm günlerden cuma mı cumartesi mi bunlar beni söyletemezler daha gecelerce dayanınrn hticremin karanlık olması iy1 yalnızlığımı görmem böylece yırtıldı içimdeki afişler olduğum yerde sakatlandım içim dışım eylemim gece beni kendime kilitlemişler nasıl olsa kalabalığa çıkanm uvumamak fazladan yaşamak deeil mi bunlar beni söyletemezler daha gecelerce dayanınm 2. İKÎNCÎ GÜN bulutlu dokıımalarda sonbahar tiretiyor fabrikalar uyııtmasalar da beni onlar orada var uyutsalar da her gece son sabahlanna uyanıyor bütün idamlılar uyutmasalar da beni elbet asılacaklar uyutsalar da çünkü karar akşamıdır lâclvert sendikacılar eylemle kuram arasmdaki boşluklan kapsar skntiyelerde yumruk yürekli bir takım adamlar uyutmasalar da beni işi bırakacaklar uvutsalar da pömıesin. Hemen... Senin ne lslne? Bn yaştan gonra küpe yakışır mı sana?» Annesine duyduğu kızgınhktan öte bir ?eydi; nelret. çirkinlik gibi bir şeydi. O sanki anneleri değildi de kendileri ne yaparsa yapmak isteyen kıskanç, çocuk ruhlu bir ablajanydı. Ama yargılarını ve öfkesinl çabuk unuttu, Esma'nm kulaklarını deldikİeri günü hatırladı. Bir aydan beri kulaklannın delinmesinl düşünen, korkan, bu işlemi unutturmaya, hiç olmazsa uzun bir süre ertelemeye çahsan Esma, kararlanndan döndüreroeyeceğinl anlaymca, «Abla, çok acıyor mn? Korknyornm. Ta bayılırsam?» demeğe başlamıştı. Rüzgârlı, oynak güneşli bir 23 Nisan günüydü. Sokaklar, 23 Nisan törenlerine katılan izci, zeybek, köylü, mehter giysili öSrencilerin heyecanı, sevinci ve cıvıltılariyle doluydu. Saffet ablanın çocuğu deniz subayı üniformasıyla dolaşıyor, yeçil erik yiyordu. Kulaklannı delmeye hazırlandıklarım gören Esma, odadan odaya geçiyor, aşağıya iniyor, «Ablacım korknyorum, ablacım çok acıtma» sözlerivle kendi korkusunu yenmeye çalışıyordu. Onun çırpımşına gülüyordu. Korkusunun boşuna olduğunu, pire ısınjı gibi bir acı duyacagını söyledikten sonra Kapalıçarşıdan aldığı bır çift mavi taşlı küpeyi, tuzla oğduklan kulak memelerine geçirmişti. Alnından öptü, «Tatlım benimji Esma, sokuldu. canh, içten bir sesle, «Ablaaa, bugün ne oldu biliyor musnn?» dedi ve ablasının gözlerinin içine baktı, gözbebeklerinin parlaklıgmd'a kendini küçücük gördü. gülümsedi Sesinı vükseltti, «Görücü peldi ablacıgım. Üç kisiydiler. Biri Renç, Levlâ abla gibi güzel, hâmile bir kad^ndı. ötekl. oğlanın ann«si, Sabahat teyzeye henziyor, sol eözfl ötekinden biraz daha büvükmüs eibi eeldi bana. Bir de vaşlı kadın vardı. ör\ dislerini çektirmis, konnsnrken alt çenesl fist çenesine degiyordn. Eviâdım evlâdım diyor. boynna yanaklanmı Spiıyordn. Tansklanm bep salya o!du.» Meliha'nm içi gıcak bir duyguyla doldu ve bütün vücııdu elektriklenmişcesine sarsıldı, kollarma, bacaklanna yÜTÜyen bir guç duramaz etti, birden fırladı, bir kere döndü, ellerini çırptı, «Dedim adın nedir dedi» türküsünü sövleyerek mantosunun ceblnden aldığı cikletl uzattı, «Senin için aldım» dedi ve gözlerinin önüne Mustafa'nın kansının doğurdujunu öfirenir Sğrenmez zıplaznası, çarkı söylemesi, kapı yerine pencereye yönelmesi geldi. Esma, cikletin kâğıdını yırttı, nane kokulu cikletl aBzma attı, çiSnemeye koyuldu, «Geldiler ablacım. Annemle bir çeyler konnstnlar ama hen iîitmedim. Annem onları dinlemeyeyim diye beni fınna yolladut Sakızj iyice çiğneyip şekerli suyunu yuttuktan sonra dilini dışanya çıkararak büyük, beyaz bir balon yaptı, patlattı, patlayan ve ran dudaklarına yapışan sakızı hışırtılarla ağzının içine itti, yeniden çlğnemeye başladı. «Sadece enlştemin snbay oldngunn Sğrendim.» «Hadi kız deli!» dedi Meliha, «Nerden entşten oluyormuf? O kadar kolay mı?» Sesl gizlemek istemedifi sevincin anlamıyla doluydu. Subaymıs sözcüğü vücudunun kıyısmda köşesinde kalan son yorgunluk belirtilerini de sılip süpürdü. Esma'yı belınden jcavradı, yanaklanndan hırsla öptü, döndürmeye başladı... Saçları birbirine karıştı, kahkahalan birbirine karıgtı. bakışlan birbirinin sözlerine içlerindekilerini boşalttı. Meliha'nm göğsü lnip kalkıyor, sık sık «oluyordu. Esma'nın başı tatlı tatlı dönüyor, her seyi Ç 7 İ çizgi görüyordu İH Meliha. abısınln duvarlara yapıstırdıSı hariın resımlerınrtt fiolaşUrdı gözlerım. Mor renkli tül bır sabahlığın yırtmacından çı 3. ÜÇÜNCÜ GECE o kanlı akşam üstleri içimdeki son katar bir yalnızlıktan bin yalmzlığa kalkar ne in var, ne cin tuzlu bir çöl ki yalnız hırçın gagalanyla boşlukta dönen akbabalar o kanlı akşam üstleri içimdeki o genc kız jrüneşte bir t>ortakaîdır olgımlasır yaldız valdız aydınlığa boğarak en olmadık bir anda hücremi çıkanr beni tutukluktan sessiz sedasız o kanlı akşam üstleri içimde batan geml ardmca sürükler srötürür telâşlı gençliğimi uvumasam hatıralar bir türlü bırakmaz vakarrn ujmsam bif tokatla uyandınlnuş bulurum kendimi 4... VE SONRASI uslu bîr deprem yokladı âvizenin sarkaclannı kuytu bir yerde unuttu rüzgâr çoğul ağaçlannı yanlış bir püzellik bulunsun diye avnalannda azgın orospular dibinden kazıttı saçlannı kurşun kajnmağı denizlerde valnızlıgını vüzen yolcu boğulmaya yavaşlarken gördü son kulaçlannı kim ki boş umutlarla yılandan kurtuldum sanır duydu kulak memesinde akrebin kıskaçlannı \y vurdu şarap barda&ına b>*lbüller sustu tnâhur bir sessizlik sardı aynlık yamaçlannı <oridorlarda ayak sesleri sevid kadın subaylann çizmelerinde şaklatarak yaglı kırbaçlannı nerde krallar/ nerde soylulann mavi kanlı gururu koparmış devrimler başlanvla birlikte taçlannı «Tabliil» dedl Meliha. Oysa annesi gibl düsunmüyoTdu. Evle» necegi erkek çarpuk çurpuk, çirkin biri olmamalıvdı. Çlrkinligini her fırsatta başına kakan yakınlanna... yüreginde her an canlı canlı kıpırdavan çirkinlik acısını bastırmak İÇİn Bfkeyle, «Erkeîin eflifH, çirkinl olmaz» dive savunmsmalıvdı. «Üç katlı blr evleri, bir de dsirelerl varmıs. Oftlan gelecek sene Amerika'va çidecekmig. KadıkByde otnrnyorlarmıs» dedi anne. «Adı ne?» «Frtan .. Gürelsdam. Befendlm. 81» «e cBrecekslnlı ym, oglnmuz melck rihidir dedi annesi.» «Renim fabrikada çalıstıSımı sByledin ml?» «Sövlemez olnr mnvura? Çok sevlndiler. Birlm lcln «nrda bnrda çalışması Bnemli deSil, yeter ki namnsln olsnn dediler. O aenln çok beftendifcln resim var ya, onn verdlm. alıp glttflerji «Pa7ar ırünfl ne zaman gelecekler?» «Ogleden sonra... Cnmartesi evl temlzlerlm, tahtaları fırçalanz» dedl anne. «Olnr Ben temlzlertm, ablam otnrsnn» dedl Isrnm. «tnsallab olnr! Bnnlan «rBrflr tBrmez sevdim» dedl anne. «Babam gellyor» dedi Esma, ayaga kalktı, merdlvenlerdeo kot* koşa indi, kapırfa bovnuna sanldı. sakallı yanaklanndaıı 6ptü, «Gene tfltfın koknvnrsnn» dedl, koluna girdl. Baba, «Selâm» dedl. Meliha'nm saçlanm oksadı, koltufa yıgllırcasına oturdu. gözlerinl yumdu, soluklan azalmcsya kadar 8y* le durdu, sonra eBzlerini açtı Cnönde çBmellp çoraptannt çıkaran kızianna «evgiyle baktı, ellerinl bsslanna koydu, «EvMtlanm benim». Esma, ablasma bakarak gülümsedi. dirsegiyle dürttu. Meliha. basinı saHsdı. •Slz blraz Steki odaya geçln bakaJrm. ben babanla k«Bn««e«Jn«» dedi anne. Bakı»arak çıktılar. ötekl odanm kapısım, o odaya glrmlşler ffibi çarptılar, ayak uçlanna basarak geriye dBndöler. soluklanm keslp dinlemeye kovuldular Anne. olayı yavas bir sesle anlattı ve ne diyecek dive babaya baktı. Baba. enseslni kasıdı, ayak parmaklannı ovnatt,. «Çok eöMİ, çok RÜ7el ama, Meliha baftada yflı lira tetlrlyor. Tüz lira az ama gene blr redlH kapatı^r. Abisi kazandıjını kendine harcıvor. Esma daha kflçflk. Meliha (riderse ne vapanz? Kirayı nasıl veririz? Evet. haklısın, onnn vasındaM kızların çocnklan bile oldn. Talmz...» Sustu. Kutuya sürfllen klbritin sesipl duydular, anahtar deliginden alevi gördüler. Baha, annesine degil duvara bakıyordu. Esma'nın da Meliha'nın da yüzleri donuklasmıstı •Çok ryl bir afJe ama. Oglan tnbaymıs». Saffet hammm tanıdıklan.» •tyl. lyi Ama Mellha giderse ne yaparaT Nasıl feçtaHzT Sen ne dendn?» «Haklısın» dedl snne, ezlk blr «esle. «Aradan İki sene daha preçsln, Mnrat blr dflkkin falan aç«ın. islerimiz biraz dfizelsin. O taman ..» «Beklerler ml « «amana kadar?» ffedl anne. Sesl slnirHydl. «BeklemezIerM beklemeslnler. Bajks fcısmet çık«r. Ne «aman feleceklert» «Parsr rtnfi. Ne dlyeeeSizT» «Dnr bakalım, dfisflnflrflz.» Çiearadan blr duman aldı, savurdn, «Daha kuçfık derlz. Hele blr sene daha *eç«ln de...» Sesini yükseltti. «Napalım? SBvIe. napalım? Raska çsresi var mı?» «Ben ne dlvornm blUvor mnsnn? Slmdl sBz kesellm. WT sene kadar nlsanlı dnrsnnlar. bakarsın AÎIah blr yerlerden hir çey verir... f ç katlı blr evlerl lle hir dalreleri varmıs. Slmdlye haaar gelenleri hep terl cevirdlk» dedi anne. «Dofrn. dofrn ama. nasıl eeçlnecefİT?» dedl baba, «Aç Blecek de&Hİ7 va. Esma da ealıgır.» «Esma ne ralısneak? Kac nara verirler ona?» «Evde kalmasından korknyornm. Hadiiıln büyflk kmnı btllyorsnn, evlendirmek içln adam anyorlar.» «Hadi'nin kızı baska. benimkl baska. BenlmM...» «Bak resmlne^ , Baba. resme üstünkBrfl baktı, hemen geri veıdl. «Fen« insana benzemivor ama dedlfim çibl .. Hele dnr bakalım. pazara daha dünyanın zamanı var. MnraHa da konusalıtn. O ne diyecek...» Başını 6ne egdl, tüten dgaraya dalgın dalgın baktı, »onra gozlennl cama dikti. Kızlar odalanna dBndfller. Mellha*mn yflzfl sararmıstı, tltriyordu, alt dudagını kemirip duruyordu. Haklısın dlyen ve kendisini savunmayan annesine kızmıştı llkin; hatt* o sırada kapıyı eürültüyle açmak, sesinin çıkrıgınca bagırmak isteginl duymustu. Ama babssmm şaşkın, kararsız konusmasmdan cesaret aiarak sesini vük<=eltince ve bu lsin mutlaka olması için dlretince kızeınlıgı gecmlstl. Simdl babasına kızıyor, saçlanna. yanagına degen elini igrenç buluyordu. «Ev klrası Içln evlenemlyeeek mlyim ben?» dive bagırdı E«ma bir yandan tuvaleti dflsOnOyor bir yandan da babssmm getirdigi sekerleri Bfkeyle sıkıvordu avucunun içinde Ablasına acıyarak bakıvordu Ellerinl tuttu, Bptfl, «Sen tnerak etme «blacım, ben çalısınm» dedi ve aynı snda karanlık bskıslann dolaştıgı gözlerinde umutlu bir parlama bellrdl. «Ablme soracaklanna snre, korkma. Ahim seni cok sever Havır demez* «EvienmiyeeeHm ben, hiç evlenmlyecegim» dedl Meliha. Aglamak, bagırmak istiyor, demlnki sevindni, konuşmalanm. Esma'yı kueaklavıp rtnntfürmesinl anlamsız buluyordu. Anne, yavasça kaptn açtı, ellni Meliha'nın başına koydu, «8zlerinin İçine baktı. «Baban aksHenlvor» dedl. «NiyeT Ben evlenmlyecek miyimT» diye bagırdı MeUha, gözlerini açarak baktı annesine... Gözleri ıslanıyor, bulutlanıyordu. Annesi buğulu slslertn arkasında stlik, elinden bir şey gelmez, zavalh duruyordu.. Makineler hızla çalıstılar, tozlar uçuştu, Sıdıka nın gülümseyen yüzünü gördü. «Evlenmiyeeegim Iste... Olüneeye kadar çalısacafım. Ev kirasını kazanmak Için çalısacagım. Oldn mn? ml?» «Kızma hemen, kızma. Dnr, blraz bekle. Pazara kadar belki kandırınz» dedi anne, kalırsa tartışmamn büyüyeceğinl, kıyametin kopacaSını anladıgı İçln gitti Melıha, mantosundan aldığı bir cikleti agzına attı, çlğnemeye , koyuldu Esma, Meliha'nın gerilmlş ve hiçblr sey gSrmeyen gözlerlne bakınca korktu «Abla» dedi «Ablacım. nive eülüvorsnn?. Abla •Oulnıujutum D n, ıjıac D4h, jeiui Fazıl Hüsnü Dağlarca Meçhui öğrenci Anıtı buraya bakrn, burada, bu kara mermerin altında bir teneffüs daha yasasaydı tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdüı devlet dersinde öldürülmüştür devletln ve tabiatm ortak ve vanlıç sorusu çuvdu: maveraünnehir npreve dökülür? en arka sırada bir parmaeın tek ve do&ru karşılıgı: solgun bir halk çocuklan ayaklanmasınm kalbinet bu ölümfl de bastırmak için bovnuna mekik ovalı moı bir yazma bağlayan eski eskici babası yazmıştır: yani ki onu ovuncaklan oldu&una inandırrnıstım o günden böyle asker kaputu giyip glzll bir geyik yavrusunu emziren gece çamasırcısı anası yazdırmıştır: ah ki oglumun emeginl eline verdiler arkadaşlan zakkumlarla Örmüşlerdlr şu şilri: aldırma 1281 intüıann parasız yatılı küçük zabit okullannda her çocugun kalbinde kendinden daha büvük biı çocuk vardır bütün smıf sana cocuk bavramlannda zarfsız kuşlar eönderecek. ECE AYHAN atttlâ llhan filmleri görüyorlar, gördüklerini birblrlerlnın eözlerınln ve agızlannın içine bakarak, birbirine yaslanarak, ellerini birbirlerlnin avuçlarında sıkarak evlerine dönüyorlardı. Gönül Ülkü Gaıanfer özcan, Nejat Uygur, Erden Ener, Istanbul Tiyatrosu, Deve Kusu Kabare Tıyatrosundan içlerinl fokur fokur kaynatan, gözlerinden yaj getirten kahkahalarla çıkıyorlardl. Esma"yı göğsüne bastırdı, çenesinl başına daysdı, karşıya bakmaya başladı. «Etekleri yerde sürünen güzel bir tnvalet yapacagim san a.»» «Sivrl topnkln rnçan blr ayakkabı da lsterim» dedi Esma, «Kflpelerimi de takacafım.» Güldü, «Babam klmbilir nasıl Içer, nasıl neşelenir o akşam?» Kalktı, babasının lşten döndükten ve içkt ıçtikten sonra oturduğu koltuga oturrfu, sesini kalınlaştırdı. «Çocaklanm beniiiimmm. Evlâtlanmmmm. Ben kimin İçin çalıjıyornm? Dinleyin babanızı. Üzmeyln.» Meliha, kahkahayla güldü, saçlannı karmakanjık ettl, *$ok boşsun Tıpkı babam gibi knnnsnvorsnn» dedi. «Ahim de doynncaya kadar dans eder srtık. Kızin nlrinl bırakıp bırini kaldınr... Esma şn sansın kız var ya, tamsm, ifadesinl aldım der» dedl Esma. Abisi kendine çok yakısan lâcivert elbiseleriyle dolasıyor, gözlerinl süzerek synaya bakıyor, «Nasıl? Bn bakışlarl» kızlan büyüleyebilir mivim?» dlyordu. Saçlarını bozup bozup tanyordu. Omuzlanm tekrar tekrar fırçalatıyordu. Ayakkabılannı parlatıyordu Boynunu, kulaklannı kolonyall pamukla sıliyordu. Konuşanlan hemen susturan etkili «esiyle üç «arkı »öylüyor, kendisinı alkıslayan ve bir sarkı daha söylemesini ısteyenleri gülümseverek selâmlıyordu. «Annem nerde?» «saftet ablalara gitti. Kabve Içlp fala bakacaklarmıa» dedl Esma. Meliha, 1; elbisesini çıkardı, yıkandı, laçlanm taradı, yOnlusünü giydi, dudaklanm hafifçe boyadı. Kolkola giriyorlardı »alona. Utanmaktan kirosenin yüzüne bakamıyordu. Kırmızı beyaz karanfıl buketlerl arasır.da, annesi, babası ve kardeslerlvle dört poz, oğlanın ailesi. akrabalan ve kendi ailesiyle yedi sekiz poz, abisiyle iki poz, Esma'yla lki poz, Sıdıka lle bir poz, tabrika arkadaşlanyla bir poz resim çektıriyordu. lçindeki bütün esvalann yepyeni olduğu bir odaya glrdi Kapı kitlendl ve ısık »öndü. Karanlığa kanşan esrarlı fısıltılarl.. Heyecandan boğszj daraldı. Camın kenanna oturdu. Konfetiler, renkli şeritler, terll yüzlerln KAP1LAR Bütün kapüan kapadım. Kestim sesini avdınlıgın; üzandım bir basıma. bir tek. Çakıl duzlükte valmayak Yaşanmış etflnler. aylar eeçtl Düsümden: aktı binbir yüdız. O esM, o yitüc uzünçten Torba düstfl avuçlanma. Haydl ölüm! Anh janlı. vuı Kırbacıru atlanna sür Batağına Büyük Gecenin. HABORA KİTA8EVİ ROMANLAR BÜTÜK MÜCADELE (S Daskalofi 20 llra TAŞAHIAK GÜZEL ŞET REKARDEŞİM (N Hikmet) 10 lira ÎSTAN <B Travenı 12.50 lira GtZLÎLÎK (Jean Paul Sartre) 10 lira GÜZEL ÎMPERİA (Balzac) 10 lira ALLAHIN FTJKARASI (N Kazancakisı 15 lira tŞTE BİZÎM DÜNTA (W Golding) 10 lira ZAMANE DELtKANLTRl (Resi? Debrsv^ 6 lira SOKAKTA TTARB X\K (K Ahmet» r> !ır? T'\ROn\ KİTARFVt P K r. R < . ^ 7 I Î T«tanrıul YÎTÎK öyle emmişim ö aydınlığını: Gece bastınyor, karanlık! Dagda Eiı köpek havlıyor. taT çiçekleri Gibi. Külrengine bovandı buğdavt Işığuıla yırtıvorum gecevi Sabahattin Kudret AKSAt