Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
öAHtFE DÖRT mtn fktldarda bulunmasınm tilkenin komünizme karşı raücmdele tehlikesinl ortaya çıkardığını» yazmıştı. Fakat i ş bununla da kalmıyordu. Söz konusu subaylar, yazının yayınlandığı sayıdan askerl blrllkler» dağıtmak uzere 10OO adet slpariş etmişlerdl. B u dergiler 29 Eylülde yerlerln* sevkedlllrken Hükumete sadık b a a subaylann ihban Uzeıine duruma el konulmuştu. Yunan ordusu içlndeM e t ü ve tepküerl uzaktan da olsa lncelemek, ya da hiç olmazsa bir fiklr edlnmek İçln, kuvvetli bir çoğunlukla Şubat 1964'te işbaşına gelen Yorgl Papandreu'nun, kabinesine Milll Savunma Bakanı olarak (PÎX) Bira Pabrikasının sahiplerinden ve sarayla illşkilerl bilinen P. Garufalias'ı almasuıı hatırlatmak da ilglnçtir. örneğin, a y n blr radyo lstasyonuna sahip olan Yunan silâhlı kuvvetlerinln yayın programlannda tamamen siyasal ve partlzan bir tutum lzlendiğl günlerde Garufalias, parl&mentoda aşı n solun saldırılarına uğrayacağı zaman, b u radyoyu hiç dlnlemediğinl, fakat bundan sonra yayınlann siyasal kısmırun milll radyoların programlarına uygun olacağını söyleyecektl. Yunan silâhlı kuvvetler radyo lstasyonu ki bugün bir d e kuvvetli televizyon Istasyonuna da sahiptir II. Dünya Savaşı sonunda Yunan lç uarbi sırasında müttefiklerin yardımı ile kurulmuştu. l ç harp sonunda kapatılmamış, aksine tevsi edilmiştir. Yayın programlan hemen hemen milll radyolann programlan kadar zengindir. Ordu ile ilgill yayın saatlerl tabiatiyle daha fazladır. Son yıllarda faaliyete geçen televizyon istasyonunda ise Amerikan yardım malzemesinden cihazlar kullanılmaktadır. 5 Ocak 1970 CÜMHURİTET KOSTA DAPONTE M 904 Şubatında, Yunan tarfhlI ne adı «îyi Kral» olar&k gt> • çen Paul"un ölüm döşeğinde iken, oğlu Konstantln1» tAman orduy» gfaknlak ol» d V * dlğl söylenlr. Durum ne olursa olsun, Ordunun Saray içln hem blr garanti, hem de Damoklesin kılıcı sayıldığı şüphesizdl. Ordu, Yunan kTallarını pek çok defa tahtlanna oturtmuştu. Çok dela da indlrmlşti. Orduya dikkat gerekirdl. İşln t4 başından beri, Yunan devletinln kuruluşundan bu yana siyasal örgütlerin dagınıklığından ve noksarüıklanndan ötürü ordu, daha derli toplu bir «müessese» olarak Yunan slyasal olay ve geüşmelerinde dalma önemll bir rol oynamıştı. Yakm Yunan tarihinde, ordunun siyasal alandakl müdahaleleri iki yönlü olmuştu. Cumhuriyetçl subaylar, Krallığı indirmek Cumhuriyet kurmak istıyorlardı. Kralcı subaylar ise tehlikeli «miifrit» olarak sımflandırdıklan herkese karşı cephe alıyorlardı. Hele 1920'lerde kanşıklık daha büyüktü. Siyasal kavramlar daha fazla niyet şekeri muamelesi görüyordu. Nıtekim 1924'te Cumhurivetçl bir general olan KondiUs, Yunanistanda Taçsız Demokraslnm babası sayılan Pananastaslu'yu «Bolşevik» olarak suçlayacaktı. Oysa aynı Kondilis de blrkaç ay önce Kralı devirmlsti!.. Askerl darbelere kansmış birçok Yunan ordu Uderinln de parl&mento rejimlerlne karşı tedirginlikleri, olumsua tutumlan görülecektl. Bir Pransu yazan, «Genellikle ister aafda, lster ortada veya solda olsun, ister Kralcı veya Cumhuriyetei geçinsin, asker daima askerdir, yani parlâmento rejimine iyi gözle bakmas» der. Yunan Ortjusu politikanın içinde Orduda bulunan devrimcl unsurlar ise ıtamnn « •Ty ^ fcrallık • f nT t rejünlne karsı harekete geçen güçlerl teşkil eder. özellikle 20. Yüzyılda Yunan ordusunun, siyasal duzenln bir koruyucusu olmaktan ziyade, kendl saflanndakl egllimlere ve Ulkedekl ortamın dalgalanmalann* uygun blr şekilde etkllenen ve tepkl gösteren blr güç olduğu görülUr. Yunan ordusundakl tutumun en belirll yönll koyu komünist aleyhtarlığıdu, Bu da dolayısiyle NATO'ya tam bir bağlılıkla aynı kapıya çıkmaktadır. Yunan subayları arasındaki buyük blr çoğunlukla yaygm kanaat dilnyamızın iki rakip bloka aynlmış olduğu, bu batumdan silâhlı kuvvetlerin görevinln komünist (karsı) bloka mensup hlç blr unsurun, iki bloku birlblrlnden ayıran çizglyl aşmasmı önlemek olduğu merkezlnde. Bu tutum ise Yunan sınırlan bekçiliğinin yanısıra dçteki düsmana» karşı BELİRLİ YÖN savası da gerekll kılıyordu. Yunanistan gibl Ulkelerde askerlerin, komUnist Kizması ve faallyeti hakkında kendilerine göre bir anlayışı var. örnejin, 1964 sonlannda Papandreu iktidan zamanmda emekliye aynlan 1. Kolordu Komutanı General Velios'un son günlük emrinde, Başbakan Papandreu'yu açıkça «Yunanistan'ın Kerensky'si» olarak suçladığı görülmüştü. Papandreu ise bu olaydan sonra generall dâva edecektlr. Babast Kral Paul, ölüm döşeğindt iken Konstantin'e: «Aman orduya gozkulak ol» demişti. Buna rağmen yukarda fotoğrrafı RÖrülen genç Kral'ın başına ne geldiyse yine ordudan geldi. Yanındaki eşi Danimarkall Anna Maria'dır. Y unan ordusu çoğunlukla mu hafazakâr ve dincidir. Ordunun kilise ile bağları kopmamıştır. Büyük askerl törenlerde, askerl okullardaki diploma törenlerinde, ya da yemin meraslmlerinde her zaman bir papaz bulunur. Aynı şekilde Noel, Paskalya gibi dlnsel törenlerde de yüksek komutanlar ve askerler gelir. Bunun nedenlerini kilise ile ordunun, tA geçen Yüzyıldan bert blr arada yürüttüğü savaşlarda aramak gerekir. TEŞEBBÜS klm 1964'te orduda aynı eğllimde bir hareket daha görülmüştü. Genelkurmaya mensup altı subayın, Karamanlis zamanında çıkarümağa baslanan ve devlet tarafından finanse edilen komünizm aleyhtarı propagandaya matuf «Sovyetoloji» derglsini lktidardakl Papandreu yönetimine karşı kullanmaya teşebbüs ettiklert görülmüştü. Derginln blr yazarının makalesinde, «Papandreu E Meiih Cevdet Anday rimi çözdü o sıra. Daha ben toplanıp gözlerimdeld bağı çözmeden araba uzaklaştı gitti. Karanlıkta bir süre çevremi göremedim. Sonra anladun kı, beni Birçok belirtilerini sezdim, dedi. Söz gehşl... bırakükları yer, üstüme çullanıp arabaya attıklan Üç gündür.. Üç gündür biri beni bekledi kapıda. yerdi. îşte bu kadar... Bunu »öyler söylemez de »askın şajkın bakü Basyazar Kutsi : aktör Bilftl'in yüzüne. Anlamadım, dedi. Senl niçin âlet e d i y o f Sizdiniz, değil ml? Siz miydınız bekleyen? lar böyle bir işe? Aktör Billâl sâkin: Aktör Bilâl «uitu. Bir ıe«izlik oldu. Ba» Evet, bendim, dedL yazar Kutsi : Başyazar Kutsi: Demek kaçmak istiyorsun, dedi, bu cina Yoksa... diye kekeledi. yete zorlanmamak için... Büyük blr umut ısığı yanmıştı gözlerinde. GızAktör Bilâl : U emrin karşmnda imisçesine iki kolunu yanlanna Bir cinayete zorlanmamak v e öldün' i ' ı n*" indirip saygılı bir durum aldı. mek için, diye ekledi. Siz mi... Siz mi... diye ekledl. Gene bir sessizlik. Aktör Bilâl gene sâkin sâkin: Basyazar Kutsi : v Hayır, ben gizli emri getirmedim, dedL Kimi öldürmeni istiyorlarT diye sordu. Başyazar Kutsi: Bilâl sakin : Kün getirdi öyleyse? diye sordu. Sizi, dedi. Bilmiyonım. O zaman fasılacak bir şey löyledi Başyazar Demek siz haber »lmaga geldiniz sadece. Kutsi. Tamam, dedi, gizli emrin geldiği besbelll. Aktör Bilâl: Bunu elbet karşı yandakiler de haber aldılar. Hayır, dedi kısaca. Beni o yüzden yok etmeye kalkıyorlar. GörüBaşyazar Kutsi, «Peki, niçin geldiniz?» gıbıleryor musun, Siyasetçi Ahmet'l değil de beni. den yüzüne baktı onun. Ve ellerini uğuşturarak odada üç aşağı bef Aktör Bilâl: yukarı dolaşmağa başiadı, bir yandan da konuSizden bir ricam, v«r, dedi. •«uyordu, neşeli neşeli : Hali öylesine aeaipti ki, başyazar Kutsi bayağl Gizli emir geldi, gizli emlr geldi. meraklandı. Aktor Bilâl, gözlerini ona dikmiş, başyazat Ne gibi? diye «ordu. Kutsi dolaştıkça, basını bir sağa, bir sola çeviAktör Bilâl: riyordu. Sanki beklemediği bir tepkiyle karsı Sizden yirmi bin lira istiyorum, dedi. laşmış gibiydi. öteki böyle bir »eyi hiç beklemediğinl b«lll Dolasan başyazar Kutsi, blrden aktör Bilâl' ederek: ln önünde durdu. Yirmi bin lira mıT Nlçinî Ne yapacaksuuzT Korkma, dedi yüksek sesle. > • diye sordu. Kornut veren bir komutan gibiydi. « . ...» Aktör Bilâl dislerini mkarak: • ••*S«tna teşekkür ederim, olayı bana hiç du Gidec«ğim kentten, dedL ölüm tehlikesini göze alabilirdin. Basyazar Kutsi: 4 . yurmadan Ama bunu yapmadığına çok İyi ettin. Teşekkür Niçin gidiyorsunu», anl«yam»dım. AçıMaym, ederim, teşekkür ederim.. dedi. Sevinç içindeydi. O zaman aktör Bilâl kollannı fBSsünde kavufAktör Bilâl : turdu. îstediğim parayı verin rica ederim, diy» Gitmeöem birini Sldürmek K>nmda kalceayalvanr gibi bir sesle konuştu. Yoksa öldüreğun. dedi. cekler beni, öldürecekler... Şurada üç günüra Basyazar Kutsi'nin mer»kı artaııstı, masasmkaldı, üç gün içinde slzl öldürmezsem ben öldüdan ayrılıp onun yanına geldi, uzun uzun baktı yürüleceğim. Anlıyor musunuz? züne. O zaman başyazar Kutsi onun önünde dur Birini öldürmek rorunda mı k»lıc»k»ınııT du. Evet. İyi düşün dostum, dedi, iyi düşün ! BeAktör Bilâl nim yaşamam v e gizli emri almam için senin Dinleyin, diyerek anlatmağa basladı ayağa muhakkak burada bulunman gerek. Eğer sen kalkarak. Bir hafta önce beni kaçırdılar. kenti bırakıp gidersen, bu canller, beni öldüre Kimler? Atmacalar mı? cek başka birini bulurlar v e o bulduklan ada Atmacalar, Yengeçler ve Baykuslar... Ev«t mı ben tanımayabilirim. Tanımayınca da ölümhepsi birleşmişlerdi. den korunamam. Hiçbir yere gitmiyeceksin, bu Nasıl oldu bu? rarfa, kentimizde kalacaksın. Sen kaldıkça da Geceydi, diye anlattı. mezarlıklardan dönflbenim yaşamım güven altmda bulunacak. Dosyordum. Çok •evdiğim birini aramaktan geliyortum, beni anlıyorsun, değU mi? dum. Mezarhğı kente bağlayan büyük soseye, kaAktör Bilâl umutsuz bir sesle : ranlık şoseye çıktığımda bir otomobil durdu önümde... Ya ben? diye kekeledi. Döndü «eri, heyecan içindeydi, peneereye dogöteki : ru yürüdü, dısarı bakü. Arkası dönük olarak: Hiç merak etme, dedi, seni öldüremezler Içinden dört bes kişi çıktı arabanın, diye kolay kolay. Çünkü beni öldürecek senden daekledi. Beni yaka paşa arabaya attüar. ha yakın bir dostumu bulamazlar. On gün do» Başını Kutsi'ye çevirdi. lunca, seni yakalayıp gene o eve götürecekler Gözlerimi bağladılar, ellerimi bajladılar. Böy dir. Bana inan ! Onlardan yeni bir on gün istllece ne kadar gittiğimizi bilmiyonım. Araba bir yeceksin. Bunu seve seve verecekler. O on gün yerde durdu. Indirdiler beni, koluma girip sürükiçinde de gizli emir gelmiş olacak. Sen benim lediler, bir kapıyı açtılar, bir eve gelmiştik belli, yaşamımın garantisisin. Böyle bir görevi bıramerdivenlerden çıkardılar, bir odaya soktular. kıp hiçbir yere ayrılamazsın. Tam anlamı ile Basyazar Kutsi heyecanla: savaşın içine girdîn şimdi. Cesaret, cesaret ! Sonra? dedi. Gizli emrin gelmesi artık saat işi, gün işi bile Sonra... Açtılar gözlerimi ve ellerimin bağla değil. Doğru, dediğim doğru çıkıyor. rını. Yüzleri maskeli üç kişi oturuyordu karşımda. Aktör Bilâl : Içlerinden biri, hiç unutmuyorum, solda oturanı, Sizi anlıyamıyorum, dedi sert sert. Hem «Sana bir görev veriyoruz» diye söze başladı, «Bibenden baska öldürecek kimseyi bulamıyacakrini öldürmek görevini. Bu görevi en çok on gün larını söylüyorsunuz, hem de ben kenti bırakıriçinde yapacaksın. Nasıl öldüreceğini sen düşün. sam kullanacaklan başka bir adamın sizi kolay» Ama eğer bizden bu işte yardım istersen sana yarlıkla öldüreceğinden korkuyorsunuz.. dıma hazırız. Diyelim tabanca ile göreceksin bu Başyazar Kutsi : işi. Al sana tabanca.» Böyle diyerek cebinden çıkar Yanlı«. yanlış, diye bağırdı. Yanlış anla* dığı bir tabancayı masanın üstüne attı. Ben «îstedınız beni. Siz giderseniz, elbette beni ölcfüremem» dedi. Bu sözlerle, «Yapamam, öldüremem» cek olanı kolay bulamıyacaklardır. evime gedemek istemiştim, ama onlar «Tabanca ile öldürmek istemem» anlamım verdiler bu sözüme. Ortalen, beni her gün görebilen bir dostumu. Gerçl da oturanı, «Peki, sen bîlirsin> dedi, «Ne ile öldürür böyle birinl bulduklannda, eğer o dost bana sen öldür. Ama unutma ki, bu iş en çok on gün ihanet ederse, istedikleri olur. Ama siz ortada içinde bitecek.» Benim susup kaldığımı görünce, dururken... niçin başkasını arasınlar? Sizin buüçüncüsü. «On gün içinde yapmazsan biz seni ölrada bulunmamz ise, benim yasamam demektir. düreceğiz» dedi. «Anlaşıldı mı?» ve ayağa kalktılar, Niçin bunu bir ödev olarak benimsemiyecekmiyanıma gelip gözlerimi, ellerimi bağladılar. O sıraşiniz? Beni öldürme işinl başkalanna vermeleri da, yan odalardan birkaç kişi daha çıktı sanıyoiçin mi kaçmak istiyorsunuz kentten? Buna mürum. Getirirken yaptıkları gibi, gene koluma gire saade edTemem. Düşünün do?tum, bana diyorsurek beni evden çıkardılar, otomobile bindirdiler ve nuz ki, «Yirmi bin lira ver, ben eideyim. seni yola koyulduk. Nerelerden gittiğimizi bilemiyorum. baska«ı öldürsün.» Bu deîil mi düşündügünüz? Sandığıma göre yolu uzatıyorlardı. Çünkü boyuna (Arkası var) virajlar dönüyorduk. Araba bir yerde durdu. Çıkar dılar beni dısan, yolun yanına attılar, biri de elle 2AYİ Şebekemi Hukümsüzdür. kaybettlm. İKİNCİ OLAY O AYHAN BAŞOGLU [ [ T|)NA 6ASUSU •••••••••••••••• ııııııııaııııtıı •••••••••••••••« •••••••••••••••a •••••••••••••••• Dişi Bond .:::::::::::::::::::::::::§ rdunun üst kademelertndekl subaylann sağa agır basan egllimlerinin 1961 seçim lerinde oynadığı rol de billnmektedlr. Ordu 1961'de Karamanlis'i desteklerken, şahsına olan sevglsinden zlyade, komünistlere karşı mücadelesindekl tutumuna oy veriyordu. Üst rütbeli subaylann bu seçünlerln hemen ertesi günü, ordunun oynadığı bu rolden açıkça bahsetmesi ise muhalifieri çileden çıkarmıştı. Dikkati çeken ikinci bir olay da yine Papandreu zamanmda Eylül 1964'te cereyan etmişti. Yunan silâhlı kuvvetlerinde deniz, hava ve Jandarma kuvvetleri «Kraliyet» ünvanını taşır. K.kuvvetleri ise sadece k. kuvvet leridir. «Kraliyet Kara Kuvvetleri» değildir. Papandreu o tarih lerde birtakım hesaplarla, kara kuvvetlerine de bu unvanı ver dirmek teşebbüsüne giriştiğl zaman beklenmedik tepkilerle karşılaşmıştı. Bu unvanın verilmesini öngören Kraliyet kararnamesi Hükumet taralından derhaı gerl almnnş, olay brtbas edilerek unutturulmak istenmişti. Kral Pauliln bir gün Selftnlkte bir askerî birliktekl teftiste subaylarla konuşurken, «Kendisinin ve subaylann Tann tarafından birleştirilmiş olduğnnu ve birihirlerine alt olduklarım» söylediği de anlatüır. Yunan gazetelerinde çıkan bu beyanlar hiç bir zaman yalanlanmamıştı. Şurası muhakkak ki Yunan ordusu, sağcı Karamanlisçl B]RE Partisinin 1963 Kasım seçimlerindeki yenügisine kadar, komünizmle mücadele kisvesi altmda, Papandreu'lar da dahil olmak üzere muhalefete karşı savaşmayı kendisine iş edinmişti. Nitekim üst rütbeli subaylann Papandreu iktidannı «Yunanistan'ın milli kaderi için bir tehlike» saymalannı gizlememelerl de bu eğilimlerini doğruluyor. YARIN: ORDUDA İKt KANAT BLLBO.I &E.LE.PÇSU MODESTY, TEŞEKKÜR { Eştm Samiye'nin güçlük ar 3 zeden ameliyatını basariyle J yaparak sıhhatine kavoışturan * > hazik; titiz ve müşfik heklm < Cerrahpa?» Tıp Fak. Kadm 4 Doğvun Klinlği; 3 Sayın Prof. Dr. Gn. Op. 3 Baa As. Dr. Turgay Atasü; ^ Narkoz Müt. Dr. Ay Eğilmez; 3 Dr. Erdoğan Errungealp; Dr. * Günay Okumuş; Dr. Metin Jj Nurluoğlu; Dr. Perihan Kâhya ^ lar'a; aseptik servisin örnek * personeline candan sükranları 3 mızı sunarız. J Haıine A\Tikatı 3 Hikmet Sami Sayıt Süavi TOPÇUOĞLU'naj !••«••••*•••••• « • • • • • • a • • • • • • • •••»••••«•••••a • •••••••«•••••• HIIMIIIItlMI «••««•••«••••«••••••••••••>•••••••*•• |llllllltlltli'll>'l*>allil>ıallfl1 •••••••••••••«••••>•••«« •••••«•«•••••••••••••••a •••••••••••••••••••••••• •««••••••••••••••••••••a • ••••••••••••••••••••••a ••••••••• SAYIN (Cumhuriyet: 192) ^ j Şişli Terakkili KAS1L BULDUU, ÇDü TATLI, 11 Ocak 1970 Pazar günü saat 10.30 da okul salonunda tertip ettiğimiz ananevi TALAŞ KEBABI'na şeref vermenizi rica ederiz. Yetişenler Cemiyeti (Cumhuriyet: 199) Neıahat KÖSEOĞLU (Cumhuriyet: 201) İ LA N ••••••••••••••• ••••••••••••••a ııııııııııııııt ••••••••••••••a ••••••••••••••> ••••••••••••••••••••••••••••••• İNGîLİZCE'Yİ İNGİLTERE'DE modern PİTMAN İNGİLÎZCE OKULUNDA ÖĞRENİN tNGÎLTERE'de Eğitim ve Bilim Dairesince tasdikli olan bu şöhretli okul, 1%9 yılında yenl bir müfredat programı uygulayacaktır. Hazırlık kısmından başlayarak ileri seviyelere kadar 8 haftalık yoğun tngilizce kurslan biribiriyle irtibath beş kurs halinde hazırlanmıştır. Kurslann başlama tarihleri Ocak, Mart, Nisan, Haziran, Ağustos ve Ekim aylannda olmak üzere altı defadır. Ayrıca, yenilik olarak ilâve edilen «Milletlerarası Ticaret, Bankacılık ve t ş Organizasyonu» kursundan da yararlanmak mümkündür. Pitman Ingilizce Okulunun Londra, Cambridge, Edinburg ve Orford'daki 1969 yaz okulları hakkında da tafsilâth bılgi veren 1969 YILI BROŞÜRÜNÜ 1STEYİNİZ. Müracaat adresi: M. Steveu, B.A., Principal, The Pitman School of English, 46 Goodge Street, London W1P 2AQ, England. Makina ve Kimya Endüstrisi Enrnmn Genel Müdürlüğünden Kordonlu bidon imal ett/ri/ecekt/r Mamak Gazmaske Fabrikamız lhtiyacı için 7000 adet kordonlu bidon kapalı zarfla teklit istemek suretiyle imâl ettirilecektir. Son teklif verme günü 15/Ocak /1970 saat 14'e kadardır. Bu işe ait şartname ve resim 15/Ocak/1970 tarihıne kadar İ&tanbul'da Bankalar Caddesi 7577 Şube Müdürlüğümüzden, Ankara'da Genel MüdürlUğümUz Alım Müdürlüğünden bedelsiz olarak temln edilebilir. (Basiu. A. 1927a 27332/190) •••••••••••••••• 30875/188)