Katalog

• s ' *• < . ^ * SAHİFE İKİ 30 Evîul ••••«*««n D ünyadaki öğrenei hareketlerine kosut olarak iilkemizde göralen öğrenci hareketleri bir zamandır, bir artarak bir azalarak sürüyor. Bizdeki öğrenci hareketleriyle başka üikelerdeki öğrenci hareketleri arasında benzerlikjer aramak boşunadır. Her şeyden önce her ülke kendi koşullarmı yaşar. Bizim ülkemizdeki öğrenci hareketleri bizim koşullanmızdan doğmaktadır. Kolay çöziimde yarar göreolerle işlerine geldiği biçimds konuşmayı seveııler gençlerimizin zaman zaman saldırganlığa kaçan hareketlerini dunya>ı «aran bir modaya bağlayıp çıkıyorlar. tşi daha havadan alanlara bakarsak. bütün gençlik hareketlerini. okumnkta gozü olmayan öğrencinin =ına\dan kacışı saymak isten değil. Bu yüzeysel ve dayanaksız yargıları aralayıp temeldeki jrerçeğe yöneiince göriiyoruz ki. bugiinün yüksek öğrenim gençliğince sürdüriilen hareketler. her ne kadar zaman zaman amaçsız saldırganlıklar gibi fjorünse de. toplumsal bir giivensizlik duygusunun aniatımıdır. Toplumlar, topluluklar ya da kişiler güven duygusunun dışına düştükleri zaman saldırgan ve yıkıcı olma eğilimi gösterirler. Gtrçekte, bir güvensizlik duygusu bir düzensizliğin sonucudur. bir hastahktan gelmiyorsa. Duzensizlik giderilraedikçe güven duygusunun yeniden sağlanamıvaeağı ne ölçiide bilif.se. düzensizliği gidermenln tek yolu düzeni sağlamaktır, gereeği ne olcüde herkesce benimsense. toplum düzeyinde düıenMzlikJcrin duzen getirici davranışlardan cok anarşik davranışlar doğurduğu kesindir. Hele çabuk çözümleri seven ve isteğiyle yönelişleri arasırda her zaman denge kurmayı beceremeyen genç duygulardan yıllanmış bilgiçlerin dinginliğini beklemek yanlıştır. L'slelik onlar >önetici durumda olmadıkları ve oldukça kaşarlan. mış bir düzenlc yıkışmak zorunda oldukları için, bir düzensizliği giderme olanaklanoa da doğrudan dogruya sahip değillerdir. Gençlerimiz ne isliyor? Afşar TIMUÇiN • 9 ATATÜRK Ü.VÎVERSİTESÎ TIP FAKÜLTESt FRANSIZCA OKUTMANI yleyse, önemli isteklerta* O kulak vermektir.olan. gençlerin ne isliyor? Geııçlerimiz Yeni bir düzen istediklerini söylüyorlar sık nk. Henı yeni bir toplum düzeni istiyorlar, banun içirıde de yeni bir. yiıksek oğrenim düzeni istiyorlar. Neden istiyorlar bunu? Yannlanndao güvenli olamadıklarından. Bu güvensizlik duygusu onları başkaldırmaya doğru götürüyor. Biliyorlar ki paranın değeri gibi diploraahiar lstedikleri gibi bir iş bulma şajısını günden güne >itirmek1edirler. Üslelik iş bulmakta yardımcı olan etkenler insaııa yaraşır bir görüjıüşte değiller; başaruıın jolu jükselmiş» tanıdıklardan. mason kuruluşlarından, P 3 1 *' kanallaruıdan gecmektedfr. Özet olarak, köy, fcasaba ve SÇhir kaynakh diplonıalı meslek sabipleri küçük burjuva olma sanslarını günden güne yitirraekte ve güvensiz bir jarına doğru çalakalem jritmekledirler. Hapisanede olmakla dışarıda olmak arasında bir aymm kalmaymca kişi suc işlemeye yatkın bir yapi olur. Hele hapisanede yatmak dışarıda yatmaktan daha çekici olunca suç islemek istenir bir durumdur. Bunun gibi, fakülteyi bitirmekle bitirmemek arasında bir ayınm kaimayınca, öğrencinin sokağa dokülaieyi seven bir anarşist olması kadar olağaıı hiçbir jey yoktur. TT T stelik. duvranısları onu gösteriyor ki. bizim ^^ gençlerimiz yıkıcı olmaktan çok yapıcı olmak isteyen kişilerdir. Onlar yeni bir toplum düzeni isterken yalnızdırlar, görünüşte onlar gibi düsünen politikacılar da. üniveTsite öğretmenleri de onlarla birlik olduklannı söylemekte direnseler de. Onlar >eni bir toplum ("üzeni isterken sertliğe kaçıyorlarsa. kendilerini kimseye anlatamadıklarmdandır. Gençlik. yeni bfr düzeni içteniikJc isteyen tek kuvvettir bugün Türkiye'de. Çünkü onlarda ne kötü koşullar içinc yerleşrniş kalabalıkjarın dinginliği. ne de dünynlığını sağlaraışların hep böyle gitsin» isteyen doymuşlujhı var. Onlar. çekirdekten öyle yetişmedikleri için. bir gün bir telefonla on bin. yüz bin liraları vuran kisiler olamıyacaklar. Bütün bir güven duygusunu Spor Toto'dan edinecek kadar safdil de değiller. Türki>ede gençlik bütün bir yapıya yabancı dü$müştür. Bu yabancılık, yeni bir düzen istemelc adına, onları zaman zaman saldırgan ve yıkıcı yapıyor. IrencHeri polfsle. fakölteden kovmakl» yıldıracaklarını sananlar. onlara tam bir güven duygusu verecek düzeni getirmeye çalışmak yerine gözdağı vermeye srğınanlar büyük aldanıs içindedirler. İnsanlar yitirecekleri şeyler kalmadığı gün ele avuca. sığmaz olurlar. İyisi mi. yüzeysel kaha baskılarla öfrençileri yıldırmak yerine onların isteklerine knlak verelim. Bu onlar için de. bütün toplum için de tek çıkar yoldur. Ancak. toplıımun bu?ünkii diizeninde. büyük ölçüde toplumu ilçilendirir gibi görünen eylemler büe çok zaman kişisel hesapların ürünü oluyor. Daha iyi bir toplum düzeni tasarısı sozden öteye geçer gihi sorünmemektedir. Bu yüzden. ülkeyi ba;tan başa «aran çıkarcılık rüzgân, şhndilik her toplumcu davranışın üstündedir ve dinecek gibi görünmemektedir. Demek ki. gençlerin yaşadığı güven<izlik dnygusu, bir nmutsnzlukla bütünleniyor. Bu umutsuzluk. gençleri de içine aian bütün bir düzende yıkıcılığını sürdürüp gitmektedir. Gençlerin bir sün gercek. bir değcr yoklujru icinde tam bir yıkıcüığa >6nelmelerinden koıkulur. Suboy politikaya karışmaz Birinci Dünya Savaşı öncesi .. İstanbul'da Mebusan Meclisine her cibilli.ietten politikacı pestn sermiş Devletin, milletin, bağımsızlıfın aleyhine akımlar almıs yürürnüs Sadrazam. Said Halim Paşa.. Dahilne Nazın, Talât Pasa.. Harbiye Nazırı. En\er Pasa Çok partili rejim viirürliikte Batı demokrasısı bugünkü çibi bas tacı Mebusan Meclisi kaynamakta Izmıı ve \y\aiiktaki Rumlar vüzündcn Mecliste bir kıyamete hazırlık var Oturum açılıyor Rum milletvekilleri demokratık haklarını kullanarak kürsülerden bar bar bağınyorlar : Rumlar sadık Osmanlıdırlar, hükumet onlara zulmediyor, kahrolsun hükumet *maç lttihat ve Terakki iktidannı devirmektir. Genç teçmen Selâhattin Yurtoğlu, dinleyici sıralanndadır. Kumandanından emir ve förev almıştır. Biraz sonra, muhalefetin basını çeken en azılı Rom mebnslarından birinm yanına soknlnr, kulagına fısıldar : Şimdi usulca kalkacaksıııız, beni takip «deceksiniz, beraberce dısanya çıkacagız. Söylcdiklerimi yapmazsanız sızı vuracağım !. Rum miUetvekili kuzu M ı u fcalkar, beti benrı sararmıştır : Nereye gidiyoruz? Tokatlıyan'a.. Tokatlıyana gidilir. Rura mebus. Tetmen Selâhattin'e saygılıdır. ama dnnnadan öğüt verir ona : Zabit sivasete karısraaz, sen namuslu bir askere benııyorsun, sivasete bolasma. bnnun sonu kötüdür.. Hava kararmcava kadar otururlar. Mebusan Meclisinde isler yiirümektedir. Aksama dojrn Rum mebusu serbest bırakır Tegrnen Selâhattin Kıslasına döner. Yirmi iki vırmı uç vaşındadır daha Ama ttalyan Harbine u Balkan Savaşına kalümış, varalanmıs ve ölümlerden knrtulmus bir kahramandır. Ve işte bo kahramana Rum milletvekilinin \erdi£ı oi>ut : Subay politikaya karışmaz, sen namuslu bir askere benziyorsun, sakın sivasete karısma .. • Ynkanda okudnğnnuz olay gerçektir. Ve taa o zamandan beri gazete savfalarından nice nntnklara kadar her yerde, Osmanh mebusun Türk zsbitine verdi^i ögüt tekrarlanır. Askerlerin politikava karışmasının felâket doturaca|ı telkin edilir. n Mayıs devriminden sonra büsbüriin hızlandı bu propaganda... Asker politikaya karışmıyacak kışlasında oturacaktır. Cumhuriyet Devletinin temellerine baltayı vuracaktır politikacı.. subay basını öte yana çevirecektir. Yeraltı ve yerüstü servetlerimizi haraç mezat yabaııcıya satacaktır politikacı.. subay Eormezlikten gelecektir. Lâiklik ilkesini çigniyecek. ayaklan altmda paspas yapacaktır politikacı.. subayııı kılı kıpırdamıyacaktır. Atatürkçüliiğtın cn dokunulmaz ilkelerini o> goygoyculupunda satışa çıkararaktır politikacı.. subay aldırmıyacaktır. Başbakanlık koltuğunda oturan kişi, 27 Mayıs devrimine Devlet Radyosunda hücuma geçecektir.. asker ilgisiz kalacaktır. Millî bağımsızlık şereflerini ve Loıan'da kazandıklarımızı ikili anlaşmalarla çurütecektir politikacı.. asker umursamıyacaktır. Dort yanda hâfız kurslan kaynayacak. Anadoluda irtica isyanları patlıyacak. alenen ve resmen hilâfet istenecektir.. subay vurdum duymaz olacaktır. Şeriatçılar siyasi iktidara adım adım vaklaşacaktır. ordu gözlerini kapayacaktır. Din devleti isteyenler iktidar partisiııin sağ kanadını teskil edecek ve kabinede koltuklan ele geçirecektir.. subay. susup oturacaktır. Atatürk cumhuriyeti giderek daha bağımlı hale düşürülecek.. subaya vız gelecektir. Morrison kumpanyasının temsilcisi. 27 Mayıs Anayasasım karşı devrimin icaplarına söre tâdil edeceğini radyodan açıklıyacak.. subay kulaklannı lıkayacaktır. Silâhlı kuvvetler ffavrı millî kosullarla kıskıvrak bağlanacak.. subay >hana ne> diye düsünecektir. Aşiret, tarikat. mezhep kavgalan körüklenecek oy sandığında kazanmak için böliicülük kazanı kaynatılacak.. subay keyfine bakacaktır. Koskoca şehirlerin meydanlarmda üniversiteli gençlet öldıiriilecek.. subay. oturduğu v erde oturacaktır. Takunyalılar devlet dairelerini ele seçirecekler, yobazlar Taksim mpydanında Atatürk heykeli altında vatandaş boğazlıyacaldar.. ve sonra politikacı. bu kanlı manzarayı kaymlı gözlerle seyreden subaya i$arct parmağını sallıyarak: Sen sozlerini kapa! a^kcr politikaya karışmaz.. diye nasihat verecektir. Çünku nasihat bedavadır. c Sonuc ok geç kalmadan gençlerin haklı isteklerine kulak vermek ve onların birer yetismiş kişiler olarak güvetı duygusu içinde yasayabilecekleri bir düzen getirmek gerekiyor. Bu düzen getirilmedlkçe gençlerden dingin olnıalarını istemek ya da onları korkutma>a çalıjmak bir şey sağlamayacaktır. Gençlerin toplum dısına itilmeleri. bütfin bir tnplum için açmazlar doğuracaktır. Onları düzen deği;ikliği gibi gö«tcrilen önemsiz yeniliklerle oyalaınak bo$unadır. Gençler toplum icinde verlerini almadıkça durulmayacaklar. NOT: *Olaylar ve Görüşler» sütununa gönderilecek yazılann 700 750 kelimeden fazla olmaması gerekmektedir. Sayın yazarlanmızın teknik imkânlann zorladığı bu gereğe uymalarını rica ederiz. Zirvedeki Zırva Fas Kıralı, keşke şu Rabat Zirve Konferansına önayak olnp. onu hiç tertip ettirmeseydi. Efer bu toplantı yapılmasaydı. küllenmis anlaşmazlıklar, dünyanın gözleri önüne serilmiyecek; lslâm âleminin zaafı Batı'nın karsısına boylu boyunca çıkarılrnış olmayacaktı. Arapların kendilerini eleştiren bir sözleri vardır. «Biz» derler, «yalnız bir hususta ittifak edebiliriz. O da hiçbir konuda ittifak etmemekle ». Nitekim. Surive ile Irak. zahmet edip Rabat'a gitmediler. Pakistan'la Hindistan birbiriyle çarpıştı. \e tantana ile Fas'a da\et edilen Hindistan, Konferansın kapısı önünde kaldı. Nâsıria tran Sahı arasındaki kavga bir daha alevlendi; Mısır. Çaglayançil'e papara çekti, ve aslında, bırakın meselcler üzerinde anlasmayı, masanın etrafında oturanlar d o | m dürüst bir çündem bile yapamadılar. Oin esasma dayanan, siyasal bir konferans toplamanın çok büyük sakmeaları olacağını. bu toplantıyı tertip edenlerle ona katılanlar bilecek «evıyede olmalı idiler. Zira ber toplum kendi inandıgı nllaha gü\enip birbirine kafa tutmağa kalkacak olnrsa, hele hele Rabbel âlemin olan Allah taem Müslümanlarııı. hem yahudilerin, hem de Hırjstiyaniann AUahı i s e ; işiıı içinden hiç çıkılmaz. tster misiniz. Cenabı Hak : «Madem ki anlasarnıvorsunuz. size verdifim nimetlerin kıymetini bilemiyorsnnuz. öyle ise Suri tsrafili öttürüp kıyameti koparayım, siz birbirinizden, ben de sizden kurtulayım !» desin? ayın Kenan Esengin'in bu başlığı taşıyan yazılan ilginçtir. Bu politikacılara ait sözler ve politikacı aydınlarımızın çıkarları uğruna Türk devrimcilerine. ileri ve medenî Türkiyesıizin teknik ve bilim yolunda ilerlemesine engel olan bir çeşit takozlardu*. S Niçin ittifak etmemekte ittifak edenlerin cümbüsüne katılarak ates oyurıunda şröbek attık, ne lUzum vardı? Durup dururken Hazrcti Muhammed ile Musa'yı, ölümlerinden su kadar asır sonra karsı karsıya dikmege? Çağlayangil. neden, kendisi ve heveti için, hiç lüzum yokken dünyanın masrafını yaparak, Rabafta kavga seyretmeğe gitti? Soğuk portakal serbeti içmek içinse onu Ankara'da da bulabilirdi; hele. tsrail Devletinin bir gerçek oldniunu, o devlcti denize dökmek istiyenlerin yüzüne söyle>ip. onların nasırına basmak için, bu kadar zahmete katlanmağa hiç değmezdi. sfc sfî iî; Hükümetler, Atattirk'ün ölümunden sonra tâvız vere vere kırk bir yıldır uygarhk yarışında yerimizde sayrnaktayız. Kanurı ve Anayasanın takipçileri bir parça müsarnaha gösterseler jnırdumuzun her yaru derviş tek keleri, nurculann toplantı yerleri hahne gelecek. Her çeşit jurt dâvası bir yana itılıp höyküfmeler gökleri dolduracak. Halbuki: «Türk zekâsı. fazilet. hür düşünce. vatanseverlik fahrikasında irlonmedikçe ve bu zekâdan gerekli randunan alınmadıkça bu vatan için yflkselme çaresi \oktur.» unun .böyle olduğunu bıle b ı i e b u çıkar üğrruna puslayı şaşırmış politikacılann peştne hiç bir aklı selirn sahibi yurtr taş takılmıyacaktır. Atatürk devrimlerine ve ilkelerine bağlı Türk gençleri, Türk aydınlan. Ata'nın kendilerine emanet ettiğı varlıkları hassasiyetle devam ettirmek için azimlı daler. En büyük (ruvenimiz, en buyuk kuvvetimiz budur. Bu ılericı uygarhk yolundan milleti ahko>Tnak istiyenlerin emeklerı • boşa gideoektir. Çilnkü bütün jnırdun dbrt bir yanını bir azim ve ınan kıtlesi halinde çevreliyen Türk zınde kuvvetleri her turlü karşı harekete izin ve fırsac vermiyeceklerdir. Pehmi ERDOCAN EmeMi Ede Öğ. Nazilli Mesele Denıirel'i veAP'niasmıstır özgürlük, demokrasi. insaniık adına kurtarmaya kalkmaz da nıçin Bayar'a elıru uıahr? Çünkü sandık çıkarı ve oy kszancı yoktur Alkılıç'm affında .. Bir zamanlar Namık Kenıal de az yatmadı o hapishanelerde, gerçekleri yazdığı için Hattâ. Ziya Paşa ve Şinasi Avrupaya kaçtılar ve Fransada Jöntürk mecmuasını çıkardılar Bir deyir önce özgürlük mücadelesı yurunden «vatan haini» diye işkence sehpasma <^kilen kımseler bir devir sonra nvatansever» diye jaştaeı yapılıp resımlen duvarlara asılıyor. Ne garip dünya su. Gençlığin ulus sorunlanna ortak bır amaca yöneldiği bır donemde, elbette halkevleri gıbı halkçı bir kuruluşun çogullayıcı nıteliği içinde eyleme koşucu gö revieri de vükJenecektir. Yıllardar ülkücü. görevci. devrimci bir halkevı özJemi çeken gençlik. yeni yönetıcı kadrodan bu çağnyı bekliyecek; hattâ beklemeden de koşacaktır. Geçeh rıi Hafkevleri Genel Merkear Lokalirrcte zaman zsman yapılan sanat toplantılannda tutucu, gencı .^işilerin orayı bir «telcke» yen sanarak basına buy ruk bır yönetim içinde, halk sozcüğünün uzağında yaşadıklannı gördükçe. tüm ülkücü. devrimci genç arkadaşlarımın nasıl karşı çıktıklarını; ama desteksiz kalmalan nedeniyle nasıl acı ve üzüntü duyduklannı hatırlıyorum da. halkevlerinin yeni. =;"=™~]i::::::::::jH:::n:.::::;:::;:::Sn sü:::BHS::îH:::H;:tn:::n:::ü:::i::::HH: gıiçlıi kadrosundan u m u t l a n ı y o r ve kıvanç d u y u y o r u m . Sonuç Devrimci. halkçı gençlerin örgtitlenerek sHalkevi» ni amacına ulastırmada. Atatürkçülüğün çiz gisini de ?ün %üzüne çıkarmıs olacak'.ardır. En^eller, rutucu güçler olsa da savaş gerekli ve zorunludur. / ı • B I , ,, ; .",.;','., . poyar ÖOGt) p . K. 7 NOT: , tartıjrnı bSIBmflne (6odenlen »azrlsrın mümtrönn* daktUo iHlllmestnt «m fcellmeri ısmıınıannı ve Tuarlara deill urfın Oıerin» «TarMsma» •tirnııro »nnlnrah T»«i Islertır p<Mtalanmasını rlm aderla Peynirin kilosu ytrmi liraya çıktı... Buna rağmen politikacının her sabah kahvaltıda aklını peynir ekmekle yediği anlaşılıyor Esasta bunJann hepsini bir ara>a toplıyarak orduyu müdahale>e tesvlk suçundan yaruılamak gerekir. Çünkü Cumhurtyct tarihinin hiç bir kesiminde. politikacı denen yarâtıft'. tfevleıîn t'ehiei' ilkelerini böylesine hiçe sayarak zenaatini yürütmemişlir. Sonuç «•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••>• B u acı gerçeklere ragmen cehaletin hâkim olduğu bır ülkede kişisel çıkarlar insanlann tarihten ders almalanna bir türlü fırsat vermiyor. Tev^lk YILMAZ Adapazarı VEFAT Çok sevgili eşim, babamız, büvükbabamız, kardeşimız. ve akrabamız Bay KAPANCl ile •Mohamcd AL1REZA Vi^anlandılar. Yeşükby 2591969 S.vbel Politikasız politika TEŞEKKUR 25 9 19fls gunu genç ve aeemi bir şoforün fazJa sürat yüzunden sademesine uğrayıp hayatını kaybeden sevgili annemız VEFAT Merhum Osman Nuri Kuran ve Nesibe Kuran'ın oğlu, merhum Y. Müh. Şevket Kuran ile Y Ziraat Müh. Oğretmen Ferıd Kuran ve Prof. Dr. Said Kuran'ın ağabeyleri, Merhum Feriser Kuran 'm eşı. Haluk Kuran'ın babası Enis Kuran, Selçuk Kuran. Gündüz Kuran. Güven Kuran, Mimar Ömer Kuran, Nedret Kuran'ın amcalan Karayolları Karamürsel teskilâtı mensırolanndan Emekli Oğretmen MÜRVET EREZ'in 27 9 19«9 tarihinde yapılan cenaze tdrenine iştirak eden, telgraf ve telefon ermçk ve bızzat evimize gelmek suretiyle buyuk acımızı payia;an. çelenk yolla\tın. başta Istanbul Bojazı Komutanı sayın Tümamira! Cezmi BIREN olmak üzere İsbul Boğaz Komutanhğı stıbay. astsubay ve erlerme, Deni7 Harb Akademîsi Komutanı sayın Tu^amıral Nevzat SERTEL ve 6ğ~ retım uyelerine, Mayin FİIOKU Kon'utanı sayın Tugamiral Sina ÖZDOÖANCI'ya. Beşiktaş Kır Lısesi Müdur. ö|retmen ve öğrencilerine. ETTBANK Genel Mudıirlügü mudür. mühendis ve memurları ile akraba ve dostlarımıza candan tejekkür ede riz. Eşl: En. Alb. Etetn EREZ Oglu: Yiik. Muh. Cihat EREZ Kızı: Fiıik öğTetmeni Hikıtıet EREZ Damadı: Dz. Kur. Alb. Suphi AKSOYDAN lşin aslı, mutaassıp çevrelerden or almak isteyenlerin abdestsiz namaz kılmaları gibi, seçimler arifesinde. bizdeki seriatçıların gözünü boyamak ve onların revini almak için Rabat ı boyladık. Ama bn rejleri alırken, Arapları bir kere daha kızdırmışız, mânasız bir toplantıda mânasız kavgalar seyretmişiı, bnndan ne çıkar?. Oy verecek gericiler. Rabafta olan bitenden ne haberleri olacak ! Şimdi iktidardan bir baska marifet daha bekliyoruz; bakalım Zirvedeki zırvalamaları millete nasıl yutturacaklar : «Efendim bu konferansa katılmış olmamız bize çok yararlı oldu» diye söte başlayıp nasıl yararlı olduğunu hangi sihirli kelimelerle anlatacaklar? B. Kuyudaki adam S ayın İlhan Selçuk'un «Kuyutfaki adftm» adlı yazısında şoyle diyor: 1962 yılında gazetemizde açılan bir yanşmaya yolladıgı ikı sayfalık bir yazısı yüzünden yedı seneden beri hapishanede yatan Sadi Alkılıç iki szyasî af çıktığı halde bir türlii tflâh olmamış. Demokrasimızin babası ve ku yudan adam çıkarma merakJısı olan Ismet Paşa, Sadi Aikıhç'ı S ayın Xadır Nadi «Politıkasız Poütika» yazısiyle halkevierınin yeni ve güçlü görevler yüklenmesi, gerçek Atatürkçü düzeyine ulaştırüması. bunun için de bır savaşın varılmesı geregine değiniyor. Aynı vazıda «Haikevleri yöneticileri, her şeyden önce yurdun dört bir vanında Atatürk'e vürekten inanmış ilerici gençlere da\anmah. onları önrütlevip kendi saflarında föreve çagırmaüdir» diyerek önemli bir konuya da parmak basıyor Nadir Nadi. vefat ermiştir. Cenaze merasımi 30.9 969 bugunkü Salı gunü saat 12.30 da Büyük Hendek Neve Şalom Sinagogunda icra olunacaktır. Efi: Dul Bayan Luiza Habih Oerez Evlâtlan: Hizkiva ve Jozrf Habib Gerez Ilâncıllk: 4645 11805 SABETAY HABIB GEREZ Cumhurıvet 11802 SEVIM ERTAN ile SELAM1 TCSCA evlerdıler. BesikUş 2991969 . ^ Cumhuriyet 11795 A. Kemal KURAN Hakkın rahmetine ka\oışmuştur. Onazesi 30 9 1969 Salı çrınü öğle namazmı mütaakıp Üsküdar Doğancılar Camiinden alınarak Karacaahmet aile mezarlığına defnedilecektir. Not: Çelenk gönderilmemesı rica olunur. Cumhuriyet 11801 Nimbüs «•««•••••••••••••«•••••••a •««••••••••>•••••»•••••••••••*«• •••••••••«•••••••••••••••a ••«««••••••>•••••••••••••• «••«!•••«••••>••••••••••••••••• ••••••••••••«•«•••••••••••••••fl ••••*••••••••••••••••••••••••< ••••••••«•••••••••••*•••••••••• Basmüdüriüğümüz Servıslerınde çalıştırılmak üzere 7 10 1969 tarihinde sast 14 30 da yapılacak smavla yeteri kadar Teknisyen alınacaktır. Aşağıdaki nitelikleri taşıyanların dinloma. nüîus cüzdanı vp bir fotoerafla 6/101969 tarihine kadar Personel Âmırliğine müracaatlan ilân olunur. tST. TELEFON BAŞMÜDIRLÜGÜ 1 Sanat Enstitüsü elektrık bölümü mezunu olmak 218 yaşından küçük. 35 yaşından büyük olmamak. 3 Askerlı?ini yapmış veya en az 1 yıl tecıili olmak. 'Basm: 2274943'28 11793 ı Deniz Kuvvetleri Komutanhğı Seyir \e Hidroçrafi Daıresı BaskanlıJından bildirılmıstir. DENtZClLERE VE HA\ACILARA 113 SAVILI BİLUlRl 1 ılâ 10 Ekim 1969 tanhlerınde 08IK) ile 18.00 saatlerı arasında aşağıdaki noktalarm bırlestığı saha içinde sevretme. dernirleme ve avlanma ve bu sahanın 250 metreye kadar olan yüksekhğı can ve mal emnıyetı bakımınrian tehlikelidir. KARADENtZ KIYIKÖT ONLERİ 1 incı nokta: E. 4965 No.iu Kıyıköv fenerınden 340 derece ve 4.5 mil mesafede, enlemı 41 derece 42 dakika Kuzey, boylamı 28 derece 04 dakiKa Doğu. 2 nci nokta: Enlemi 41 derece 42 dakika Kuzey Boylamı 28 derece 18 dakika Doğu 3 üncü nokta: Enlemı 41 derece 36 dakika Kuzey Boylamı 28 derece 18 dakika Doğu 4 uncü nokfa: Enlemi 41 derece 36 dakika Kuzey Boylamı 28 derece O dakika Doğu. S UENİZCÎLERE VE HAVACILARA ÖNE.MLE D L T t R V L L R . Sabun Satın Alınacaktır Ereğü Kömürleri İşlelmesi Müessesesi Müdürlliğünden: 1 Şartnamesine göre kapalı zarf usulü ile: 82.5 ton Birinci nev'ı beyaz sabun 125 Gr. lık 16 t> Birincı nev'ı beyaz sabun (Kokulu) 25ü Gr lık satın ahnacaktır. 2 Teklif mektupları 21 10'1969 Salı günü saat 15 00 de Zonguldak'ta Eregli Kömürleri İşletmesı (E.K.İ.) Ticaret Materyel Müdürlüğünde acılacaktır. 3 Teklif mektupları ve gecici ternınatlar aynı gün saat 12 ye kadar E K İ. Özel Büro Şefliğine verilmiş olacaktır. Postada vâki gecikmeler kabul olunmaz. 4 Şartnameler Zonguldak'ta E.K.İ. TıcaretMateryel Müdürlüğünden, Ankara'da Türkıye Komür İşletme'erı Kurumu Genel Müdürlüğünden, tstanbul'dp Beyoğlu îstıkla) Cad Deva çıkmazı, Sümer Han Kat: 45 te TKİ Kurumu SatınsJma Müdürlüğünden ve İzmır'de Komür Satış ve Tevzı Müessesesi Müdürlügünden temın edılebılir. 5 Kısmî teklifler /3 nazan 'tibare slınabilir. 6 Möessese ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediginr yaı.makta serbesttir . 22944/11790; 1 1969 1970 öğrenim julında İ.Ü. Tıp Fakültesı (ÇapaCerrahpaşaı; A. Ü. Tıp Fakültesi ve A. Ü. Tıp Fakültesi Dişçilik Yüksek Okulundan Hava Kuvvetleri adına askerî öğrenci alınacaktır. 2 Müracaatlann İ.Ü. Tıp Fakültesi için 10 Kasım 1969; A. Ü. Tıp Fak. ve Dişçilik Yüksek Okulu icin 15 Ekim 1969 tarihlerine kadar Hava Kuvvetleri K. lığında (Ankara) bulundurulması gerekmektedir • 3 Müracaatlarda, dilekçe ile birlikte bir adet vesikalık fotoğraf. fotoğraflı ve noterden tasdikli nüfus cüzdanı ömeği. Fakülte veya Yüksek Okuldan alınmış katî kaydım yaptırdığını, giriş puvanmı veya sınıf geçme derecesinı bildıren ogrenım belgesi; ögrenıme ara verıp vermedığıni. Fakülıede sene kaybı varsa hangi senelerde olduğunu v.b belırten müracaatçı tarafından imza edilmiş bir hâl tercümesi de gönderüecektir. 4 Daha geniş bilgi alabilmek için ilgili Fakülte Sekreterliklerine ve Hava Kuvvetleri K. lığına başvurulmasmı. : A. 1641222866'' 11786) Hava Kuvvetleri Adına Askerî öğrenci Alınacaktır 2103 Ton Mısır Nişastası 130 Ton Bucjday Nişastası Safın Alınacaktır Muessese ve fabrikalarımızın 1970 yılı ihtiyacı 2103 Ton MISIR NİŞASTASI ile 130 Ton BUĞDAY NİŞASTASI kapalı zarfla teklıf alma suretıyle satm alınacaktır. 1 Teklif zarflannın iistüne 3300/70 Nisasta yazılarak en geç 6/10/1969 günu saat 17'ye kadar Müessesemiz veya Istanbul Şubemız hollerindeki A U M TEKLÎF KUTUSU'na atılmış olacaktır. 2 Evsaf ve mütemmım malurnat AL. III Servisinden öğrenilebılir. 3 Teklifler arasında sartlarımızla ihtiyacımıza en uygun olanlar tercıh edılecektir. Dosya N o : 3300/70 Nlşasta (Basın: 22930'11788) Mardin jandarma Satm Alma Komisyon Başkanlığmdan: Jandarma birliği ihtiyacı olarak 1000 ster meşe odunu MİDYAT bölge onnan ışletrne şeflıgı KARTAIİN depolarından kapalı zart usulü ile taşıttınlscaktır. Odunun muhammen bedelı 16.00 lira olup geçici teminatı 1200 liradır İhalesi 13 Ekim 1969 Pazartesi günü saat 10 da şehir ıçındeki askeri gazinoda yapılaçaktır Şartnamesi ANKARAİSTANBÜL ve MARDİN Jandarma Satın Alma Komisyon Başkaniıklannda görülebilir. Postadaki vâkı gecikmeler kabul edilmez. (Basın: 22569' 11789ı SÜMERBANK ALLM VE SATIM MÜESSESESİ . 22645,11785 ı