Katalog

CTJMHITRİYET 9 Haziran 1969 SAHlFE ÜÇ DI AB ERLER Kıbrıs Komünisfleri Ada Fransa ve papatya f alı Türklerine leminat verdi MOSKOVA. (HA) Dünya Komünist Partileri Zirve Toplantısmda söz alan Kıbrıs «Devrimci İşçi Partisi» Genel Sekreteri E. Papayoannu, Kıtvıs sorununa değinerelc. Kıbrıs'lı Türklerin hak. ve menfaatlerinin korunacağmı vaadet. miş ve özetle şunları söylemiştir: Israil Komünıstieri Arapları haklı buluyor I Brejnef'in Çin'e çatması Rontanya'yı «Son Zirve Toplantısından bn yana on yıl geçti. Banşsever Kıbrıs halkı bu uzun yılları anavatanın kalkınması için yapıcı gayret sarfederek geçiremedi. Buna da topraklanmızda üsler bulunduran ve başka haklannuza el atan emperyalistler sebep olmuştur. Belli sonuç oskovada çalışmalarma devam eden Komünist Partiler zirvesindeki gelişmeler, bu toplantının faydası hakkındaki şüpheleri ön plâna çıkartmaktadır. Zirvenin şu ana kadar elde ettiği tek sonuç, konferaıısa katılan partiler arasındaki gorüş ayrılıklarıııın daha belirli şekilde açığa çıkması olmuştur. Sovyet Komünist Parti lideri Brejnef. açış konusmasından sonra. toplantının günriemi için iki mna madde tpklif etmişti; ( | Emperyalizme karşı miicadele sorunu. Q Lenin'in 100'üncü doğum yıl dönümü ile ilgili beleelerin gözden geçirilmesiZirveye katılan 75 komünist ve emekten yana parti delegelerinin oybirliği ile kabul ettikleri bu gündemin işlenmesine geçilmiştir. Fakat emperyalizme karşı ortak mücadeleyi tespit için karar alan delegelerin. kendi içlerindeki anlaşmazlıklan çözmekten uzak bulundukları muhakkaktır. Nitekim aksaklıklar. işin başında açığa çıkmıştır. Moskova, baş derdl olan Çin .meselesini ileri sürmüş. bütün uyarılara rağmen, Brejnef'iu yaptığı konuşmada Pekin'e hiicum edilmiştirMoskova'nın yörüngesine körü körüne girmek istemeyen partiler, bu duruma ancak bir sekilde razı olabilirlerdi. Meselâ, Avusturalya Komünist Partisine göre, madem Çin ele almıyordu, o zaman Çekoslovakya da tartışılmalıydı. Romanya ise çok önceden görüşünü belli etmiş, Çin'in takbih edilmesi lıalinde, bu konferansa katılmalarınıa faydasız olacağı açıklanmıştı. Ama, herkes yajını çekmiş ve okunu fırlatmıştır. Brejnef'in konuşması, partüerarası birli|i aramaktan ziyade, boyun eğmeyen partileri tehdit eder niteliktedir. Bu tehdide maruz kalanlar Çin ve Yugoslavya gibi zirveye katılmayanlar olduğu gibi, katılan Romanya. Avustralya, İngiliz, Isviçre ve Belçika partileridir de. Moskova zirvesi, görüldüğü çibi tahmin edilen faydamn tamajntn uzağına düşen sonuçlara dayanmaktadır. Brejnef'in «Barış içinde bir arada yaşama» ilkesi üzerinde Lenin'i yeniden yorumlaması, barış içinde bir arada yaşamasını bilmeyrn Komünist Partilerin anlaşmazlığv nı daha da açığa çıkartan bir faktör olmuştur. Hatâ Çine mi, yoksa Moskova'ya n ı aittir?. Moskova zirvesinden utnulan, uluslararası anlaşmazlıklardaki Washington tnihverine ait hatânın tespitiydi. Ama, anlaşılıyor ki, zirvenin bildirisi bu büyük çelişmeyi klişeleşmiş ciimlclerle geçiştirecek ve asıl güçlü edebiyatı işbirliğine uymayan partilere karşı kullanacaktır. Ve herhalde bu, Moskova zirvesinden birşeyler bekleyenleıi tatmin etmeyecektir. M Emperyalistler Kıbns'ı Orta Doğu ve Akdenizdeki stratejik hedeflerine ulaşabiunek için NATO için bir atlama taşı haline sokmak istediler. Onların hedefi Kıbrıs halkını baskı ve müdahale ile iltiye ayırmaktı. Bunu da başaramayınca Amerikalı emperyalistler 20 milyon dolar harcayarak Adada Komünist alpyhtan kampanyaya giriştiler. Bunda da başarı sağlayamayınca Adadaki Türklerle Rumlar arasında savaş çıkarttılar. Adanın NATO'nun eline düşmemesinde iki faktör yardımcı olmuştur: Içt* halkın tek vücut olarak hareket etmesi ve sosyalist ülkelerin yardımı. Emperyalistler Atina ve Türkiye'deki bazı çevrelerin yardımı ile Kıbrıs sorununu hal için kendi kararlarını dikte ettirmek istiyorlar. Hedefleri Kıbns'ı. Arap halkı ile sosyalist ülkeler halkına karşı bir silâh deposu haline getirmektir. Kıbrıs halkı ergeç istiklâline, toprak bütünlüğüne. muhtariyet ve birliğine kavuşacajı fibi silâhlardan arınacaktır. Aynı zamanda Kıbrıslı Türklerin bütün hak ve menfaatlerinin tamamen sağlanacağını açıklıvoruz.» kızdırdı luslararası Komünist Partiler Zirve Toplantısmda Sovyet Komünist Partisi Birinci Sekreteri Brejnev'in Komünist Çin'i şiddetli bir dille eleştirmesi Romanya baskentinde sinirli bir havanın d'oğmasına r J ol açmıştır. Bilindiği gibi Komünist Partileri Zirve Toplantısmda Romanya Komünist Partisini temsil eden heyete baskanhk eden Devlet Başkanı Çavuşesku. «Çin ve toplantılara katılmayan öteki ülkelere saldırılarda bulunulmadıgı takdirde konferansa katılacağını> açıklamış bulunuyordu. Siyasi gözleracilere göre, konferansta Çin ve öteki bazı komünist ülkelere aşırı saldınlarda bulunulması Romanya ile Varşova Paktı ortakları arasında yeni bir gergin havanın esmesine yol açacaktır. Aynı gözlemcilere göre, Çekoslovakya'nın işgali ile meydana gelen gergin hava yeniden doğacak ve Romanya yeniden baskı altında bırakılacaktır. FEKÎN : «SOVTET RUSTA PEYKLERtNİ SÖMtRÜTOR» HONG KONG Pekin Ratfyosu dün sabahki yaj'inında Sovyetler Birliğinin, Doğu Avrupa peyklerini iktisadi ve kültürel baskı altında tuttuğunu ileri sürmüş ve bu ülkelere tutsak muamelesinde bulunduğunu söylemiştir. Radyo şunlan ilâve etmistir : «Doğn Almanva ve Çekoslovakya gibi sanayi alsnında ilerlemiş ülkeler Sovyetler Birliğinin birer fabrikası haline getirilmistir. Polonya, Macaristan ve Bnlgaristan Sovyet emperyalistlerinin s«bze babçesi baline getirilmiştir. COMEÇON birligine dahil bulunan ülkelerin Soryet malları ile doldnrulması ise peyk ülkelerin ekonomileri için yeni bir darbe teskil etmektedir.» Fransa halk oyunun, General De Gaulle'e kısacık bir «hayır» deyişi ve de O'nun Elysee sarayındaki rahat koltuğuna, kesinlikle veda ederek siyasi hayattan çekilişi, başlarda. ülkenin sol güçlerine bazı ümitler vermişti. Ama ne var ki, bu büyük fırsatı değerlendiremeyip, Baskanhk seçimlerinin ilk turuna, âdeta kucak dolusu adayla çıkan, dolayısiyle de, Fransa'nm oldukça kabarık sol oylannı bölen sosyalist ve komünistler, bir devre daha. sorumlu yöneticilikten uzağa düştüler bir papatya falına bakar gibi gelecek pazar sandık başma gitmeye hazırlanıyor. Papatya'nm yaprakları çevresinde, Poher mi, Pompidou mu diye sayıp duruyor Katılma oranınm düşük olacağı sanılan seçimlerde, tahminler, şim dilik. General'in eski Başbakanı Pompidou yönüne ağır basıyor, Fransa'da gün geçtikçe, daha bir belirlenmeye bajlıyan burjuva or tamının adami Pompidou'nun Elysee sarayına uleşacağı sanılıyor. u BÜKREŞ, ( H A ) | Fransız solunun ilk bakışta akıl sız bir hava taşıyan bu yenilgisi üstüne yapılan yorumlar çeşitliy di. Bazı gözlemcilere göre, sol, ül kenin uzun gelecekteki çıkarlan için kendisinden başka çıkar yol olmadığını anlatmak amacıyla bir aday çevresinde birleşmekten ka çınmış ve yönetimi bir süre daha, •Muhafazak&rlare» bırakmıştı. Bu görüş, genellikle komünistlerin tu tumunu yansıtıyordu. Bir başka düşünceye göre de, vilkede, demokratik sosyalistlerle, komünist ler arasında, uzlaştırılması güç ayrılıklar vardı ve de bu ajTihk lar, komünistlerin kendi aralannda da bir gerçekti. İlk tur seçimlerinde varılan sonuçlar. işte bu durumun kaçınılmaz verileriydi.. Öylesine. ya da böylesine olan olmuş. sonunda meydan. De Gaulle'ün kendine mirasçı atadığı Pompidou ile Merkezci Poher'e kalmıştı.. gimdi, Fransa'nm genel likle hırçın ve titiz tabiath halkı Geçici Cumhurbaşkanlığı görevini yürütmekte olan ikinci turun diğer adayı Alain Poher'in seçilme şansi, Pompidou'nunkinden daha zayıf görünmekle birlikte, gözlemciler bir sürpriz ihtimalini yine de ekı'dan çıkarmıyorlar.. Ancak gerçek olan, birbirine ya km görüşlerin sahıbi iki da, General De Gaulle'e diyen ve genellikle sol eğilimli yönetimin iş başma gelerek, Fransa'nın iç sorunlarma daha geçerli'"',; bir tarzda eğileceğini sanan, Fran«| sız halk çoğunluğunun yarannaj pek bir şey yapamıyacaklarıdır. ry Elysee sarayının yeni sahibi isŞ ter Pompidou olsun, ister Poher.'^ işçi ve gençliğin savaş verircesîne^ istedikleri ic reformlara tam anlal mıyla eğinilmeyecek ve bunlar,'; Fransa'nm zararma uyurulup giS decektir.. Ç Ve tabii bu durumda, huzur^ suz Fransa da devam edecek, Kri \ vine gibi, Troçkist adayların iste ; ğince anarşi alabildiğine gelişecek.»; kaybeden de yine Fransa'nm ken14 disi ile başındaki yöneticiler ola4 caktır. m B Öte yandan BİAFRA'DA BİR DON KİŞOT Bazı emperjalist devletlerin, binlerce çocuk ve insanm can vermesi pahasma sürüp gitmesinde fayda gördükleri, Nijerya Biafra İ savaşında yepyeni bir çehre Ç çıktı ortai a. Günümüzün Don Kişot'u olarak adlandırabileceğimiz, İsveçli Kont Carl Gustave Von Rosen, yine Isveç'te özel olarak imâl edilen 5 minik uçaktan kurulu filosuyla, Biafralılann yanında yer alıp. îngiltere'den Rusya'ya kadar çeşitli büyük devletlerden yardım gören Nijerya'ya karşı savaşıyor. Kont Rosen'in, her havalanışı ve Nijerya askeri kuvvetlerine, şunca veya bunca kayıp verdirişi, Biafralılann. artık unutmaya yüz tuttukları, tebessüm ve bir tarz zafer duygusuna yol açıyor "bu siyahi ülkede.. İsrail komünistleri Bu arada Moskova Komünist Pamleri Zirve Toplantısına katılan İsraü Delegasyonu, Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi Birinci Sekreteri Brejnev'in, ortadoğu buhranı ile ils>ıli demecini tamamen desteklediğini İsrail Hükümetinin Ortadoğu siyasetini kmadığını açıklamıştır. Bu konuda söz alan Komünist Partisi Genel Sekreteri Mpir Wilner özetle şunlan söylemiştir: «Brejnev'in Ortadoğu siyaseti hakkındaki sözleri bölgemizde yaşıvan halk kitlelerinin. Ortadoğu'da ve bütün dünyada barışın menfaatlerini kapsamaktadır. «Bu konuda vavınlanan hildiride. İsrail'in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararlarına uyhıaya çağırılmasını destekle; mekle yalnız uluslararası duruj mumuzu deül vatariseverliğimizî de ortaya koymaktayız. İsrail Komünist Partisi işgal altında bulunan bütün topraklardan İsrail askerinin çekilmesini, Birleşmiş Milletlerin aldığı kararlann ışığı altında Filistinli mültecilerin haklarınııı tanınmasını, bölgedeki bütün su yollarının bütün ülkelere açılması ile ilgili karan desteklivoruz.» Üniversite baskını CONSEPCtON (ŞUi), (a.a.) llerinde hafif makinalı tüîekler bulunan 300 kişilik bir polis kuvvetl, «Noticias De L» Ta'rde» gazetesinin yazı işleri müdürü Hemando Osses Santa Maria'yı kaçıran gençlerin saklandığı sanılan Concepcion Üniversitesine baskın yaparak 36 öğrenciyi tevkif etmiştir. Üniversite muhtariyetinin kutsal olduğu Şili'de, polisin üniversiteye girmesine Concepeion yüksek mahkemesi karar vermiştir. Kaçırılan gazeteci, dövülüp, başı sıfır numara ile kazındıktan sonra çınlçıplak bir sekilde bir spor müsabakasında seyırcilerin önüne bırakılmıştı. E sayın doktor ve eczacılara TAKARJl, Ecza Depolarına Dağıtılmıştır MuUapı Hıvıat Ütâç Scuıaıjii Jl. $. (R«Iar Reklâm: 656) 7(W3 AntiallerjikAntiprüritik Yanık Meryem Ana.. eşteyi severim. Daha dojrusn Budapeşteyi severim, şirin şehirdir. Bilirsiniz va; Budapeşte iki şehrin adlarından yapılmış bir isimdir. «Buda» Tunanın batı kıyısındaki sırtlara yayılmıştır. «Peşte» de Tunanın doğu sahîline ve yayvan arazide kurulmuşBAĞDAT, tor. Bu şehir uzun zaman ()sağdat'ın eski Valilerinden emanlı hâküniyeti altında kalmışmekli General Mithat Hac Sır ' tır. Adına o zamanlar Bodin derrı. Irak Radyo TelevizyoIerdi Peşte sonradan yapılmışnunda, Amerikan Casusluk Teştır. Bugün şehrin modern kısmı kiîâtı «CİA» hesabına nasıl çalış Peştededir. Fakat çüzel taratı tığını anlatmıştır. Mithat Hac Sır Buda'dır. Diyeceğim; ben Buda> rı, Amerika hesabına casuslukla peşteye ilk defa 1927 de galiba suç'.anmaktaydı. General Sırrı, te Avnıpa Güreş Şampiyonası velevizyonda Amerikalı ajanların silesiyle gitmiştinı Ertesi sene Iraka girişlerini kolaylaştırmak de olimpiyat Kampını Peştede ve ülke rejimini devirmek için yı turmuştuk. O fırsatlarla bu kıcı bir «Blok» kurulması yolunda şehri gezmiştim. Buda tarafm"österdiği faaliyeti bütün ayrıntıda belediyeye ait Gellert adında larıyla açıklamıştır. Mithat Hac büyük bir otel. otelin de bü>ük S.ı'nın itiraflarına göre hikâye yüzme havuzu vardt. Bu havuzşöyledir: daki suyu makînelerle sun*î o•General Sırrı, Lübnan'da müllarak lalgalandınyorlardı, yüzen teci olarak yaşadığı 1960 yılında, ler öyle istiyorlarmış... yani •Kasım rejimU sırasında, Beyrut'ta bir lokanta'da <Ebu Bir takım politikacı veya poSaid» adında biriyle tanışır. Kenlitika hastası vatandaşlar var, dini Amerikan «Life» dergisinin Tesadüfen bulundnklan mevki, muhabiri olarak tanıtan «Ebu Samemleket armosîerini dalgalanid» ile ilişkileri uzun süre devam dırmaya, sarsmaya müsait... eder ve gelişir. 1967'de «CİA» Ebu Bunların işi gücü havnzun suyuSaid aracılığıyla General Sırrı'ya 5*.000 Lübnan lirası (yaklaşık ola nu dalgalandırmak Şu farkla ki rak 160 bin Tl.) verir, ayrıca «Ao havuTda yüzmek istiyenler bunmerika'lı ajanların Irak'a girmele dan memnun değiller; ama o bir rini. bu ülkede kalmalarını ve yer kere alısmış. Çalkalar bre. çaldegiştirmelerini kolaylaştırması kalar! karşılıfı» Generale kredi» açar. Olmaz böyle şey! Bu dalgalanmanıa da bir yolu yordamı, edebi ;rkâm vardır. Hani bazı münasebetsiz kimseler... Sandala binerler Arkadaşını güya korkutmak için başlar sandalı sal> lamaya... Öteki: NEW YORK Yapma yahu! Gönlüm bula> nıyor, dedikçe sallar, sallar. • SUİKAST Siyah miUiyet Derken sandal devrilir Öteki çilerin liderlerinden Charles Ken kurtulur, kendisi boğulnr. Bu yatta, gece arabasında otururken hep böyle olmuştur, böyle de omeçhul kimseler tarafından mavluyor. Ama gene cîe memleketin zerle ağır bir sekilde yaralanmışsükuneti bozuluyor. Türkiyede: tır. Bugün Taksime yürüyüş SEUL varmış, Iâfı çıkar çıkmaz, piva• BATIRDILAR Güney Ko sada işler duruyor Bir büyük re sahil bataryaları, güneye asker miting Istanbul piyasasına ea sızdırmaya çahşan silâhlı bir Kuazından 10 milyona patlıyor. zey Kore teknesini batırmışlardır. G5z göre göre Slemi tedirgin Asker çevreler, teknede kaç lcişietmek. Bu politika mıdır? Rica nin bulunduğu hakkında bir tahederim. Bugün senin başkasına min yürütmemişlerdir. yaptığını, yarın sana başkası yapacaktır. Ve bunların hepsi LONDRA memlekete zarardan başka neti• VAZ GEÇMİYOR îngiliz ce venniyecektir Hattâ sandal Başbakanı Harold Wilson, Hüku . devrilip sallayan boğulsa bile! metin, kanun dışı greve başvuran j îjs ^ % ların cezalandınlmasını öngören Biz Tfirklerde ses yükseldikçe, •sanayi ilişkileri» kanun tasarı j sındjm vazgeçmediğini açıklamış | söz sertleştikçe dâvamız kuvvetlenir inancı 'ardır. Onun için tır. sözlerimiz çabucak feryadü fiVVASHİNGTON gan, tartışmalannuz küfür, kav. • PETROL Amerika Donan ga ve galeyan halini alır Kim ma uzmanlarmın tahminlerine göfazla bağınr. söver sayarsa o ka re, dünyanın en zengin petrol sazanır... sanılırhaiarından biri Çin sahilleri açıkFt tarihimle, galiba 1935 de larında Sarı ve Doğu Çin denizLondrada hemslremin yanında ' lerinde bulunmaktadır. bnlunuyordutn... Istanbuldan he Eski Bağdat Valisi nasıl casus oldnğnnn televizyonda anlattı hadiaeler arasında Peşte'de bir havuz.. O Üroloğ Op. Dr. Gürbüz Barlas, muayenehanesini Poyracık sokak (Amerikan Hastahanesinin yani) 36 numara Narin Apt. Kat. 1 Daire 2 ye nakletmiştir. MUAYENEHANE NAKLI TELEVFIYON sahiplerine Elektronik Mühendisîerinin nezareti altında mütehassıs teknisyen ve elemanlarımızla LİLLE, (HA) nikinci yüzyıldan beri her yıl Kuzey Fransa'da Harpent bolgesinde yapılan bir âyin, bu yıl yapılmayacaktır. Âyinin ertelenmesine, kutsal Meryem Ana heykelinin yakılması sebep olmuştur. Heykeli yakan 17 yaşında'Kİ genç kız olayı şbyle anlatmıştır: «Pazar gnnfi genç bir çocukla tanıştım. Bana âşık olduğunu söyledi, birkaç gün birlikte kaldıktan sonra ortadan kayboldu. Meryem Ana heykeline gidip, sevgilimin dönmesi için dua ettim. Hiçbir sonuç elde edemeyince, mum yakmak üzere mabede girdiğim zaman, Mer yem Ana'nın elbiselerini ateşe verdim.» ri muayyen bir ilâçla sıhhatini idare ettiğimiz valde merhıım hastalandı. Eczahaneden b<r Fransız müstahzan olan ilâcııu aldım... Otele getirdim, açtım, baktım ki; şişe ve etiket görünüşü bakunmdao ayni, fakat ilâç başka bir ilâç. Döndüm eczah»neye... Açtım ağzunı yumdum go zümü... Fransızca, Türkçe, Inşrilizce aklrma ne geldiyse herife söyledim. Sözüme bir nokta koy duğom sırada eczacı eliyle yavaş. lama işareti vcrdikten sonra gayet hafif sesle: Neden bağınyorsunuz? Sâ» kin olunuz! Ozür dilerim. Hatâ etmişiz İlâcı değiştirelim... Ama bağırraayınız. Hem siz rahatsız oluyorsunuz... Hem de başkalan'. diye kapının önüne toplannus bir kaç kişiyi gösterdi... Homurdanarak çıktım .. Tam on üç sene sonra 1948 de olimpiyatlar münasebetiyle tek. rar Londraya gittik Galiba idareci arkadaşlarla Sefarethaneden dönerken bir metroya binmiştik. Bindiğimiz vagonda bizden 4 kişi idik başka iki çocuklu bir de "rkek vardı• Biz konuşuyorduk .. Gözüm çocuklara ilişti. İkisi de elleriyle kulak lannı tıkamışlardı... Biz susıınca ellerini kulaklanndan çektiler... Gürültü. patırtı, bağırıp çağırmanın «gayri medenî» bir hareket olduğunu ya bilmiyoruz, ya unutmuşuz... Dünyada şelıirler, şehirlerde setntler, semtler> de sokaklar, sokaklarda evler sessizleştikçe medeniyet derece. leri yüksek demektir. Bırakın münakaşayı, müzakere yi... Sokakta giderken en «sıvilize = Civilise» lerimizin konu'jmalannı 10 • 15 mctreden takip etmek nriimkfindür Moskova'da tevkif edilenlerden biri serbest bırakîldı MOSKOVA, (ajı.) Geçen cuma günü bir meydanda izinsiz gösteri düzenlemekten sanık olarak tevkif edilen Kmm'lı altı Tatar'dan biri, Sovyet Gizli Polisi (KGB) tarafından sorguya çekildikten sonra serbest bırakılmış Seslendirme ve anten tesisatı yapılır. T R A N S E R TİCARET: Manifaturacılarçarşısı 4 B Blok No. 4106 Telefon: 26 41 2 4 4 7 7194/8 , "elefonla randevu vtrilir ^ ^ . (Cumhuriyet: '090) Anten Amplifikatörleri ELEKTRONİKŞ tır. ^ÜTAHHlT CİNİCİLERE İNŞAAT Bu şahsm, gösteriye katılan iki kadından biri olan îrina Yakir olduğu öğrenilmiştir. Bayan Yakir Moskova'daki muhalefet gruplarındaa birinin lideri olan Piotr Yakir'in kızıdır. Mahkemeye sevkedilen diğer sanıklara yedi yıla kadar hapis cezası isteneceği bildirilmektedir. Göstericiler, Kınmlı Tatarlann yıllar boyu takibata maruz kaldıklannı belirterek duruma, komünist Zirve Konferansına katüan delegelerin dikkatini çekmek için böyle bir gösteriye teşebbüs etmişlerdi. Romanya Malı Elektrik Teçhizatı Emniyetli bir çalışma sağlar GÜÇ TRANSFORMATÖRLERÎ : • • Elektrik akımı dağıtımma mahsus 100 16C0 KVA'lık transformatörler Voltaj düşürmeğe veya yükseltme ğe mahsus, 2 •veya 3 eargılı, 200.000 KVA'yai kadar takatte ve 220 KV'ye kadar voltajda çalışabilen, yük altında oto/natiıc veya otomatik olmayan reglâjlı, ^abii veya cebrî soğutmalı transformatörler ve ototransformatörler. Güc transformatörleri soğuk haddelenmiş saçtan imâl edilmiş olup, zayıatları asgaridir; verimleri ise cfünya tekniği seviyesindedir. 100 ve 200 KVA takatte olup, Voltajlan 6101520 KV'dır. Komple teslimat : Yüksek voltaj devre kesicileri, transformatörler, gerilimli kumanda ve ölçü âletlerini havi tevzi tablolan. ORTA VE TÜKSEK GERlLlM CtHAZLARI : • • • • GÜC Akım ve voltaj için, dökme reçine izolasyonlu ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERÎ Akım ve voltaj için, kuru tip veya yağ banyo izolasyonlu ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERÎ Yüksek takatli DEVRE KESlClLER Tek fazlı ve üc fazlı SEKSİYONE RLER Güc faktörünün ıslahı için kullanılırlar. 380 500 Volt akımlar için üç fazlı, 910/6300 Volt akımlar için ise tek fazlı olarak imâl edilmişlerdir. Nominal birim takati 15 KVAR'dir. Kondansatör bataryası elektrik şebekesıne gore monte edıiebiür. MÜHAVVÎLE MERKEZLERİ : alçalc Peru'daki Amerikan misyonu çekiliyor 'HTİYAÇL'ARINIZ TÇİN LtMA, (a.a.) meriks ile Pem'nun arasının hızla açılmasmdan sonra Peru'daki Amerikan askerî misyonnnun Lima'yı terk etmeye başladıgı öğrenilmiştir. Peru Hükumeti, Amerikan askerî yartfımının kesilmesi üzerine ülkedeki bütün Amerikan askerî personelir.in Peru'dan ayrılmasını emretmistir. Taraflann arasını açan konuların başında. Amerikan balıkçı tekneİerinin Peru gemileri tarafından yakalanmasıyla Peru'daki Amerikan petrol tesislerinin devletleştirilmesi gelmektedir. Şülcrü Deniz  1935 de Londraya ilk gittiğimlz sıralarda ortası geniş bir avlu olan Mount Royal adında «00 mü, 800 mu daireli bir berhânede kalmıştık Mersim kış, günlerden de İngilizlerin Christmas dedikleri Noel gecesi idl Bizfan odalar avluya bakıyor. Saat gece 12 ye gehnemişti. Karşunızdaki odatardan birinde biraz seslice gülüsüvorlardı... Arndaki mesafe en azından 3035 metre... Derken gecenin boşluğu içinden: Şatap! (Shut up!) diye bağırdı... Türkçesi: Çeııen pırtı! Kes sesini! denıek olan bu sözy işitenler hemen sustular. Hani: Ne kanşıyorsun! Bu gece Noel! Falan gibi karşılık veren olmadı Biz de rahat uyuduk. Sükut ve sükunet herkes için Soce bir vazife sonra bir haktırHafif sesle, mülâyim ve terbiyeli konuşmak da mcdeniliğin ilk kai delerindendirGelgelelim... Biz en medenî, en aydın topluluklarda, en masum mevzularda dahi kendimı?i bir türlü vüksek ses ve yüksek iddia zirveleriiLn cazibesinden kurtaramıyor. alıp yürüyoruz. On dan sonra ne konu kalıyor, ne komşu! Bir bağırgan. çağırgan toplum olduk vesselâr.ı! MEHMET BARLAS öz malınız YİNE AYNI FİAT KONDANSATÖRLERÎ : De Gaulle'e misafir var ransa eski Devlet Baskanı General De Gaulle, Irlanda' da ikamet ettiği evde kendisini ilk ziyaret eJen misafir. Cumhurbaşkanlığı eski Genel Sekreteri Bernard Tricot olmuş tur. Killarney civarındaki yeni evinde kendisini ziyaret eden Tricot beraberinde bir çanta dolusu mektup getirmiştir. 10 mayıstan bu vana General De Gaulle eski mesai arkadaslanndan birini ilk defa kabul etmektedir. De Gaulle'ün evinde bir gece kalan Tricot, Paris'e dönmek üzere Irlanda'dan ayrıl Ihrtcatçısı F Bucarest Roum.nie MASINEXPORT 7. Rue Mıtel Millo Telex 1 216 Teleerammes : MASEXPORX Bucarest İÇİN MÜR A C A A T : TÜRKİYE MÜMESSİLİ : REPEL TİCARET, Yük. Müh. Viktor Moel Şishane, Mesrutiyet Caddesi, Nur Apt. 1" İ S T A N B U L Telefon : 49 46 08 J ' Küçük Boy 1 0 0 Krş, 3 küçük Boy yerini tutan 1 BüyükBoy 2 4 0 Krş. ÇABÜK BİLGİ EDÎNMEK ROMANYA TİCARET ATAŞELİGt : Sıraselviler Caddesi 143/147, Ittihadı Milli Han, Kat : 4 İSTANBUL Telefon : 44 82 Sl Rıza Şah Pehlevi Sokak 33 A N K A R A Telefon : l î 45 S6