Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT 5 Mart 19P.9 Sen ne fl»dln, O ne dedi, diye soracak, bütün anlaşmaziıkları çözecektir! Serbest Fırka siyasi mücadele sahnesine, işte bu nava içinde salınır... Ama ne var ki, Mustafa Kemâl'in de, düzenleyebileceği ve düzenleyemeyeceği şeyler vardır: Fethi bey arkadaşlan İle Parti Teşküâtı İçin seyahate çıkar. Ve daha ilk merhalede, herşey allak bullak olur. Meselâ ilk merhale olan îzmirde, Fethi Bey geijyor diye yer yerinden oynar. Daha 8 yıl önce başta Mustafa Kemalin Kumandasında düşmandan kurtanlan tzmir'de halk dalga dalga Fethi beyin, neredeyse ayaklanna kapanır, haykırırlar: Kurtar bizi, kurtar! Hattâ bu kanşıklıkta bir polis kurşunu ile vurulan bir yavruyu kucağına alan yaşh bir baba, bu kurbanı getirir, Fethi beyin ayaklanna serer: Bu ilk kurbanımız, ama daha kurbanlar lâzamsa vereceğiz, fakat bizi kurtar, diye inler. Meydanda gözyaşı selleri çağlar. Her tarafta bir takım resimler yırtüır, parçalanır... Halbuki Fethi bey, halk için bilinmeyen bir adamdır. Ve sonra, kim, kimi, kimden kurtaracaktı? Bu Izmir, daha sekiz yıl evvel, düşman işgalinden kurtarılmadı mı? Ve bu şehn kurtaranlar, şimdi bu halkın: Bizi onlardan kurtar, dedikleri değiller mi? O halde sekiz sene içinde ne oldu? Bu doğru olur ki, bu tecrübede, gözyaşları, bu kurbanlar niçin?. hem İsmet Paşa, hem Fethi bey gönülsüzdürler. Ne ise iş yü Hulâsa Yeni Parti Başkanı ve arkadaşlan, daha ilk adımrür. Muhalif Fırkanın âzâlannı da yılarlar ve bu iş'te, ya bir bile Mustafa Kemal tâyin eder. yanlışlık, ya bir uğursuzluk \ar Mustafa Kemâle göre, herşey dı. Ama Gâzi israr eder: kardeşçe cereyan edecektir. Ve Anlıyorum ki sana karşı arada bir anlaşmazlık çıkarsa, tertipler alanlar var. Sana nut«îşte gene bu sofrada, böylece, kunu okutmamak isteyenler karşı karşıya oturacaklar» ve var. Okuyacaksın! Halkın karşıMustafa Kemal onlara: CÜMHURİYET MENDERESin DRAMI Menderes'iu Aydm'daki siyasî mücadelede ilk hamJesi, hcm zafer, hem de yenilgi ile biter. Fakat bir giin bcklenmeyen bir el, onu bu çıkmazın içinden cekip çıkaracaktır. Elindctı tuiacaktır. Memhkette asıl söz sahibi olabileceği yere, yani Küyük Millet Meclisine gönderecektir. Bu el, Ga2i Mustafa Kemal'in elidir. Ama hikâye, burada bitme?. ki? Asıl burada baslar?. A Yazan: AYDEMIR Serbest Fırkayı kurmaya dâvet edilen Fethi Okyar. Gerçi îsmet Paşanın bütün ümidi, 1929 daydı. O sene Lozan Muahedesinin son kayıtlaAdnan Menderes, siyasi harı ve kısıtlamaları Italkacaktı. yata ilk adımını, Serbest FırMemleket giimrük istiklâhne ka ile attı. Serbest Fırka teckavuşacaktı. Sanayün himayerübesi, bana kalsa, iıç eski arsıne ve himayeci bir gümrük kadaş arasında, bir siyasî nasısternine geçilecekti. Yani bız, bız yoklamasıdır. iktisaden o sene müstakıl olaTecriibenin baş kahramanı, caktık. Yeni Tarife Kanunu bielbette ki, Mustafa Kemal'dir. le hazırlanmıştı. Ama ne çare Onun eski arkadası Ismet Paki, 1929 sonuna doğru dünya şa, Hükumette yerleşmiştir. iktisat buhram patladı. Bunun Ve bu yerleşme, günden gune, Türkiyede ilk darbesi, ziraat otoriter bir şekil almaktadır. ve ihracat maddeleri fiyatlanIsmet Faşa daha o günlerde, nın sıfıra doğru düşmesi oldu. gerçek bir Ikinci Adam'dır. Tabii bütçe de sarsıldı. FiyatLozan Kahramanı odur. Demirlarm sefaleti asıl Egede kendiyollar siyaseti, ona maledilmişni gösterdi. Çünkü burası, ıhtir. Gerçi 1924'le 1930 arasınracat için, gıda ve ham maddeda, daha önce saydığımız başaleri lireten, bununla geçinen rılar gibi başansızlıklar da bir bölgedir. Bu arada, tabii vardır. Halk tedirgindir. îktıAydın pazarı da sarsıldı. Hersadî gelişme yetersizdir. Dekes hükumetten yuz çevinr miryollar siyasetindeki enerji, hale geldi. Bunlann başında, başka iktisadî alanlarda gösteAydın bolgesinde artık tanınrilememiştir. Bütçe cılızdır. mış bir hemşehri olarak da Ad Ama Ismet Paşa, kendi tabiri nan Bey vardı. Hemen Serbest ile, «Namuslu bir borçlu» olaFırkaya katılır. Tabii Etem rak, Osmanlı Devletinin son Bey de beraber.. borçlarını da ödemektedir. MeEtem Bey, gerçi başka tip selâ yalnız 1930 bütçesinde bir insandır. Adnan Bey gibi 49.500 000 lira ödenmiştir. Giderler bütçesinin °o 14.6'sı dış dışanya dönük, hissî, hayalci bir genç degüdir. Daha ziyade borçlar ödemesine gitmiştır. içine dönük, soğukkanlı, heHalbuki bu bütçede Nafıa'nın sapçı ve geç karar veren bir hissesi de S 15.2 dir. Iktisat, ticaret ve ziraat ancak »o 3.7 insan olarak tanınır. Ama Adnan Beyîe yol arkadaşlığında alıyordu. 3 arkadaş arasmda siyasî bir yoklama ve bir nevi kader birliğınde, samimi ve sebatlıdır. Serbest Fırkaya girişinde bu kader bırliği devam eder. Çıftliğüı muslerek yürütü2üşünde de idareci, tanzimci odur. Gördüğü, duydugu, karşılaştığı veya karşılaşması muhtemel çevre adanaları hakkmda, bilgi ve sezgilerini muntazaman not eder. Hülâsa, Etem Bej, Adnan Beyi birçok noktalarda tamamlar. Siyasete atıhrken de, elbetre yanmda olacaktır.. Kaldı ki, ogünlerde Etem Beyin mevcudiyeti ve adı, Çakırbeyli sınırlarını artık aşmıştır. Aydm'ın, önde gelen adamlarından olmaya dogru ilerler. Hülâsa, Adnan Bey, daima ön safta. ön plânda görünur. Ama bir eli, daima Etem Beydedir ve bu gençler, bu hava içınde Serbest Fırkaya gırerler. Tabii başka arkadaşları ile de beraber... sına çıkacaksm! Seyahatına devam edeoeksin! Burada bea vanm! Bu telgraflar, tzmire, Çankaya telgrafhanesinden çekilir. Yolcular yollanna devam ederler. Yol üstünde en onemli Merkez, Aydındır. Aydına vanlır. Ve orada Serbest Fırkaam şübesi kurulur. Bu şübenin, yani Aydın ilirün Başkam, Adnan beydir. Arkadaşlan ve örgütü de tamamdır. îşte Menderes, o ?ün orada Serbest Partınin Vılâyet Başkanı olarak, Cumhunyet Halk Partisinin va onun şef'lerinm karşısma çıkar. * Ama bu vaziyet ahş, çok sürmeyecektir. Yaşanılan günler, yeni olaylara gebedir. Zaten aslına bakılırsa, Serbest Fırka problemi, o kadar basit değildır. Ve gene aslına bakılırsa çatışma, İsmet Paşayla Fethi Bey arasında da olrnasa gerektir. Bu sahnede asıl karşılaşan lar, öyle sanıvorum ki, formülleri henüz şekiUeşmemiş olsa bile, iki ayn mizac'tır. Mustafa Kemâl ve İsmet Paşs! Va gene öyle sanıyorum ki bu karşılaşmada İsmet Paşa, kendini ve mevkiini savunma silâhlanna, daha şuurla sahipti. Bunun en canlı vesikası, onun. bizim sl yasî tarihimizin en güçlü. en mânâiı belgelerinden biri olan 29 Ağustos 1930 Sivas Nutkudur. Ama bu nutka geçmeden önce, Menderes'in ilk siyasî serüvenine sahne olan bu Serbest Fırkayı doSuran şartlar üstünde biraz durmalıyız... r YARIN: Her ihtilâl, cocuklannı ver.. Fethi Bey kimdir? Serbest Fırka adı verilen ijçlü nabız yoklamasmda Üçüncü Adam, Fethi Beydir. Ama yalnız bu yoklamada ve o kadar... Fethi Bey Kimdir? Fethi Bey (Okyar), bizim yakın tarihimizde etki, müdahale ve söz sahibi olan bir kurmaylar neslinin, yani 19001908 arasında Harbiye ve Kurmay Okullarını bıtirip orduya katılan, mücadeleci, idealist, meşrutiyetçi ve hepsinin ustünde, atılgan, yenilgi kabul etmeyen, hayal ufuklanna son olmayan nesiın bir mensubudur. Enver Paşalar, Mustafa Kemaller, Ali Fuatlar, KarabekirİPr, Ismet Paşalar, Halil Paşalar ve daha nice diğerlerı, hep bu nesildendirler. Bunlar, bızim yakın tanhimızde, dağlarda komıte ve eşkiya takipçiliğinden, gizli ihtilâl komiteciliklerine, Afrikada, Osmanlı Avrupasında, Asyada ve el attığımız bütun ülkelerde Ordu Kumandanlıklarına, sıyaset. hükümet, Devlet Reislıklerine kadar her kademeye, hem de hep genç yaşlannda ulaşmışiardır. Bunlann mücadele gücüne ve hizmet ihtiraslarına sınır yoktur. îşte Fethi Bey de bunlardan biridır Gizli Ittihat ve Terakki Ihtılâl Cemiyetinin, o da üyesiydi. Ismet Paşayı, daha Kurmay Yüzbaşı iken bu Cemıyete tavsiye eden ve kabul ettiren odur. Hepsi de mektep arkadaşıdırlar. Daha binbaşı rütbesinde iken Balkan Harbinde, Bolayır Cephesinden, tâ Başkumandanlığa, Harbiye Nâzırlığına, bütün kademeleri aşarak askerî siyasî raporlar verenler, Mustafa Kemal ve Fethi Beylerdi (1). Ama Fethi Bey, Kumandarüıktan ziyade, siyaset ve diplomaside çalışmak ister. Nitekim Bolayır raporundan sonra, o zaman Ittihat ve Terakkinin baş adamı olan Talât Bey (Paşa), tstanbuldan kallcıp Bolayjra kadar gelir. Bu iki zorlu binbaşı ile konuşur. Sonra da Fethi Bey, Istanbul'a ^ağırılır. tttıhat ve Terakki Umumi Merkezinde, Mesul Kâtip olur. Daha sonra Sofya Sefirligine gönderilır. Mustafa Kemal de beraber .. İşte Serbest Fırkayı kurmaya dâvet edilen. daha doğrusu zorlanan, bu Fethi Beydir. Son vazifesi Paris Sefirüği idi. Oradan çagırılır ve Serbest Fırka kurdurulur. Mustafa Kemalın bu gayretinde, sanki Ismet Paşa ya karşı bir diğer şahsiyet çıkanlmak ve Ismet Paşayı iktidarda, yalnız ve temelli bir Başvekil bırakmamak gibi bir duygu sezilir... 1) Ş. S. Aydemir: Tek Adam. Dördüncü baskı.. OTIYAR GENCLİK 84 Suya geUnce. su el yüz yıkanan musluktan akardı. Oturmadan önce, boş mudur dolu mudur, tenekeye bakılırdı. Ama masala dalmış o sıkışık durumda tenekeye bakmayı pek azı akıl eâer, bana aldırmadan, hemen çökerlerdi. Ben, cıddi ve namuslu helâ bekçısı, değilsem, bir çeşıt helâ gozcüsu olurdum. Bakır maşrapayı doldurur uzatırdım. Kesın konuşamam; Yeldeğirmeni miydi. Duvardibi miydi, Söğütlüçeşme miydi, neresiydi? kimi, açık dışarı yumurcak diyor kcvuyor beni, kimi hiç ses etmıyor. Kendinden say.yor. Sayar: uzun uzun, bukle bukle, sarı Farı saçlarım var, annem pnları leğene diz çökturup yıkar ve kurutur ve fildişi tarakla tarar. Çekinmevenler, kendilerinden sayanlar, adam yerıne koyanlar, peki peki bırak oraya diyorlar. Dikkatle dolu gözlerime, bir çeşit aldırmaz hkla bakıyorlar. Baktıklarında, gülücüklerimın en şiiriniini, en tathsını sunuyorum. Ah sen yok musun? diyoriar. Su su.. diyorum. Peki vcr suyu. diyoriar. Sen ne yapıyorsunT Ellerimi yıkıyorum. Seni piç kurusu seni.. diyoriar. Su su.. diyorum. Peki ver suyu, diyorlar. Kirli de ellerim, ellerimi yıkıyorum. Aferin. Sonra kısa, kesin bir bakışma ve anlaşma geçiyor aramızda. Neden geçmesın ki, onların işi bajka. benim işim başka. Gerçekten başkaydı benim işim. Helâ bekçiliği gözcüluğü dediysem yanılmışım. ibrikçilik gibi bir şeydi ve helânın ddrt duvarı arasmda yaşanır, bilen bilir. tanıyan tanır dışarda kimse anmaz, unutulur giderdı. Bir de, birbirlerine, bu çocuk çok işe yarıyor kardeş diye beni övmezler mi, başım göklere ererdi. Kendimi temize çıkarmak için söylemiyorum. kimseye suç da yüklemiyorum, yaşıvorsa kulağına giderse üzülmesin. ilk maşrapa suyu Fitnat teyzem istemişti benden, ama sanırım çoktan ölmüştür. Rahmetli koşar adım gitmiş ve bakmadan oturmuştur. Fitnat teyzemin karyolası altında çok yan gelip, mangal görmesin, güneş görmesin, uyuk layan sünepe'nin sağ kalmış biricik yavrusuyla gonü; eğlendirirken ben. ona. iplık doladığım ve ya vaş yavaş kendime doğru çektığim makaraya pençe attırırken, Fitnat teyzem sesi çıktığmea seslenmiştir bana: Çocuk çocuk, su getirsene! Ama sanırım şimdi çoktan ölmüştür, birbuçuk metre toprak aîtına o da girmiştir. Bana gelince, kim ki bir iş buyurur, olanca neşem kaçar, yüz paralık keyfimin içine edilir. Gene öyle, can sıkıntısiyla çıkmışımdır karyolanın altından. Oysa. suyu tutuşturunca eline, o da, koy oğlum oraya deyince bana. bütün derdim sıkıntım geçivermiştir. Bakmış da imrenmışımdir teyzeme. Biraz da korkmuş, çekinmişimdir yani. Benim de geldi Fitnat teyze demi şımdir. Bekle. ben çıkayım da.. demiştir. Şimdi onu diyorum: dünmüş gibi aklımda, durdum baktım ve bekledim orada. Çıkardığı sesler, ıhlaması, şırıl tısı, hepsi çok eğlenceli, hattâ güldürücüdür, ama sanırım o çoktan ölmüştür. Ama zaten ben hiç gülmemişimdir. Ciddi ve dikkatli durmuş ve bekîemişimdir. Fitnat tejzem ne kadar büyüktü ve ne kadar kocaman! Bunu kolaylıkla anlatamam, ama isterse beni her şeyimle hüp diye çekebilir, yutabilirdi karnına. Derin uzun ve pembe ve karanlık karnına. Ve ben onun yanında. ona göre ne ka dar küçücüktüm. Doğrusu Fitnat teyzemden i^k önce korktum ama korkumu görecekse öleyim daha MEHMIT SEYDA Dişi Botıdl MODESTY BLAISE Tifffony Jones konu vr«im: AYHAN BAŞOĞLU l İNTİKAM YEMİNİ Kim, kimi, kimden kurtaracaktı? Serbest Fırka nihayet, birtakım temaslar, karşılıklı taahhütler. hülâsa bir bakışta kardeşçe kombınezonlar içinde kurulmuştur. Ama kabul etmek iyi, sallayıp yatıştırdım ve susturdum. Kuşkum, bu >ük açılmış gözlerimde, gülücüklerimin en kurnazı dudaklarımda, ne gecti ne geçmedi. benim de gel di Fitnat teyze dedim. Bekle, dur ben cık!»""n da.. dedi. Orada durdum. hf>m baktım. hem bekledim. Sonra ben. yüzde yüz. Fitnat tevzemi sevdim. Fitnat tevzemle aynı pgraleldeki fZl Hanımı sevmedim. SeiTnedim de se\medim. Ondan b=na yalnıs korkular kaldı: içindeki sönmez ateşi söndürmek için denizlere koşuşu. yataklara dalışı. karyolanın topuzuna toslayışı. şeker gibi afacan oğlunun etek paça çekeleyip. anne abca devişi. Geltîelelim Fitnat teyzemi yüzde yüz se^inişimdir. <Z) Hanımla yakm bağ'.antılarını görebilmiş. ama dayanamayıp bozmuşumdur. O benden çok büyük. çok kocaman, be ni hüp der içine çekerse aman, ben de oh kekâ. karnında dolanır gezerim diye düşünmüşümdür. Genel hkle, toplu analık ülkülerini taşıyan dev anası ma sallarından, uzman Dr. Haçik Haygazoğlu'nun has tası Ali Muhsin olmadan, hoşlanmışundır: Dev anasınuı karnında bir kapak varmış Keloğlan bunu kaldırmış İçinde kırk yorgancı yorgan diker Kırk hizarcı odun keser Kırk terzi kumaş biçermlş. Orası senin, burası benim Keloğlan carşı pazar gezermiş. Gezerken ölmüş babasuıı görmüş x babası hindi alır, sucuk alır küp ahr o kacaman küpün içine girer dilini çıkarır Kaşlannı çatar Keloğlana gülermiş. Kör dadım beni sürükleyen bir EL'di, ben o elle gezerdim. Şimdi arabadaki bebek benim. se, on beşine başmıştır. öteki delikanh bir oğlum olmuştur. Ancak buna gene de pek inanamıyorum. Sorumluluğundan kaçmıyorum, kimden çocuğum olsa onunla evlenirim, yalnız. kendi yarattığı içlek özleme dört elle sarılmış, ayrıca içime oturtmak üzere. (Z1 Hanım bana bu kıtırı atmıştır diyorum. îşte bu ve buna benzer bir intıhar olayı üzerinedir, 23 kasım 1960 günü, öğleden sonra ve saat 16 sularında, kapalı, sağnak yağışlı cenabet bir havada, içim daraldıkça daralarak. işçi birinci temsilcisiyken işimden kovdular ne olacak bunun sonu diyerek. dımdızlakhğıma yaraşır zihinsel mastürbasyoa lar yaparak. yani bir çeşit anı defteri tutarak, yani birtakun genç bunaklar gibi bunalarak. yani anılar yazmağa meraklı veliler, deliler ve dâhiler gibi velileşip delileşip dâhileşerek. başhyorum bu anım sı kıhriarı atmapa. Yazarken bir şey yoksa da, yor dıklartmı okudukça feleğim şaşıyor, ayrıca araya işlerim güçlerim giriyor. defter 17 Şubat 1961 de bitiyor. Hattâ birinin burnu kanasa «Kan Gövdeyi Gotürüyor. diye başlık atan bir akşam gazetesinde tefrika edilecek oluyor. (Olmaz demiş, geri almışımdır, çünkü sonradan. yazdıklarımın çoğundan iğrenmişimdir. Nedeni, Cyrno de Bergerac gibi iri büyük burnum ve göğe yükselen ruhum!) Yazının bittiği oda. aynlıp buraya taşınırken, hiç de ayrıl mak istemeden, kimselere göstermek istemeden. dört duvarını ayn ayn öptüğüm, her duvarına, • Ben sana baktıkça olmadık düşler kurdum, sende ormanlar denizler gördüm, çocukluğumu yeniden yaşadım. hakkını helâl et aziz dostuml» dediğim odadır. Şimdiy?e, sil yeni baştan. yoğunlaşan sıkm tılarımı üzerimden atabilmek için. özellikle, o sıralarda bir aynaya yetişebilmiş de kendimi hiç görmemişken. «kuşkum büvük açılmış gözlerimde gü lücüklerimin en kurnazı dudaklanmda» gibi sözüm ona dış gözlemci, olumsuz, gerçek dışı boş sözlerls mantarlaşmayı kendime bağışlatmak için, onları yt niden yazmaya oturdum. (Arkası vat) NE WUYSUZLJJK/? TEVU YEFAT Merhum Osman Sun ile merhume Fatma Sun oğlu merhume Nezihe Isman'ın kardeşi, Haluk îsman'ın dayısı, Galatasaraylıların Kont Samisi, sevgili çalışma arkadaşımız Ardeşen Devlet Orman Kereste Fabrikası Müdürlüğünden Cins ve Kalitesi MerkantU K.B. Kayın Merkantil Çok Kısa Boy III. S. Nor. Boy Kayın III. S. K. Boy IV. Sınıf Kayın Ufak Mal Nor. Boy Ufak Mal Kısa Boy Ufak Mal Kısa Boy III. S. Kayın Parke Standart Dışı Parke Parti Parti No: Adedi 1 1 2 23 2 45 4 6789 10,11,12,13,14,15 6 4 16,17,18,19 3 202122 2 2324 Kereste yekunu 1234 5678910 Mik t a r ı M3. Adet 7315 38796 26400 31741 87156 135950 101437 37.216 88.065 126.037 208537 323.913 179.428 108.595 79.844 Mnhammen Bedeli 550 400 525 425 375 500 400 360 SAMİ SUN Vefat etmiştir. Cenazesi 5 mart 1969 Çarşamba günü (Bugün) öğle namazından sonra Şişli camiinden kaldı rılacaktır. San Organizasyon Reklâm Ajansı mensuplan (Cumhuriyet: 2247) l.T Ü. T.O. MimarUk Subesinin 20.3 1969 günü saat 19 da l.T.Ü. T.O konferans salonunda nisaplı, nisap temin edilmediği takdirde 24.3.1969 tarihinde nisapsız olarak genel kongreyle birlikte tüzük Udilâtı yapılacaktır. Î.T.Ü. T.O. MİM Şubesl Talebe Cemiveti (Cumhuriyet: 2245) %7,5 Teminatı 1536,00 2643,00 4963,00 6648,00 9112,00 6575,00 3238,00 2341.00 37.056,00 6.857,00 431410 969508 1151.635 6093.86 M2. 13576,16 M2. 15 10 10.185,00 KONGRE Parke yekunu : 19670,02 M2. 17.042,00 N o t : 192324 numarah partilerin muhammen bed'ellerinden '/olO indirim yapılmıştır. 1 Fabrikamız deposunda mevcut yukarıda müfredatı yazılı 24 parti kayın kereste ile 10 parti kayın parke açık artırma suretiyle satışa çıkarılmıştır. 2 Satış 14/Mart/1969 tarihine rastlayan Cuma günü saat 14.00'te Fabrikamız Müdürlüğünde toplanacak Komisyon huzurunda yapılacaktır. 3 Satışa ait şartname ve eb'at listeleri Orman Genel Müdürlüğünde, Trabzon Orman Başmüdürlüğünde, Trabzon, Ankara, Istanbul, Izmir, Erzurum Orman îşletme Müdürlüklerinde, Borçka, Akkuş kereste fabrikalan ile fabrikamızda görülebilir. 4 Banka teminat mektubu vereceklerin bankalardan alacaklan teminat mektuplarının limit dahilinde olması, limitsiz mektuplann kabul edilmiyeceği. 5 Taliplilerin belirli gün ve saatte teminat makbuzları ile birlikte Komisyona müracaatları ilân olunur. (Basın: 11516/2241) t