19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE DÖRT 19 M u t 1969 CUMHURİYET Oylar bir partiyi iktidara getirir ama, binbaşh bir dev gihi getirir. Ve bu başlarm her biri daha ilk günden: Ben de varım. Artık söz benimdir! ^k diye haykınr. Kendi unıduğunu, kendi bekW lediğini ister... MENDERES'in DRAMI Yazan: AYDEMIR * 14 mayıs seçimlerinin sonuoJannı vermiştık. Demokrat Par tının, en iyimser Demokratların bıle beklemedığı bir çoğunlukla iktıdara geldığıni anlatmıştık. Kırat artık muzafierdı. Istedıği gibi şahlanabılırdı. Ama bu sefer de şu sual beliriyordu: Kıratm suvartsi Hm?.. Demir Kırat'ın gerçek süvarisi kimdi? Kırat ta böyleydl. Kırat ta bir kırattı ama, ashnda bın başlı bir devdi. Ve bu başlar, daha ılk gunden, her kentten, her köşeden: Biz de vanz! Söz bbdm! diye seslenmV yukseltti. Hatta bu şahlanısm ilk belırtüerl, partı daha iktidara bıle gelmeden, partınin kuruluşunun hemen ar dmdan başladı. Öyle ki, ılk kuruluşlan, ilk parçalamalar takıbetti Bir aralık byle oldu kı, yenl doğan çocuk, ha öldu, ha ölecek diye beklendi. Ama butün bu kanşıklıklar arasında ve başlann ıçınde bır baş, daha partinin doğum agnları sırasında kendi yolunu açıyordu. Kendi basacağı yollara, kendi basamak taşlannı sıralıyordu. Bu bir bakışta centılmen bir insandı Politıka hayatına gireli de ^ok olmuştu. Ama bu hayatta 3 güne kadar, hıç te mesafe almış sayılmazdı. Fakat daha yeni parti kurulurken gorunüyordu kı, sahnenın derinlıklennden, şimdi onun siması belirmektedir. Bu yenl baş, kararlı ve ihtıraslıdır. Kar şılaştığı dırenışlerde, geri çekılmeye niyeti yoktur. Nitetam aşağıda goreceğiz kl, partinin daha program hazırlıklan safhasmdan başlayarak ve partlnın kuruluşunu takıbeden bütün buhranlarda ve parçalanmalarda, karşısındakilert tasfiye eden odur. Hülâsa kıratın şahlandığı meydanda, kırata bir sahip belırmektedır. îşte bu sahip, Adnan Menderes'tir. Kıratın sahıbi, o olacaktır. Ve nıtekıra oyle de olur. Hülâsa, Demokrat Partinin hikâyesı, bıraz da, Menderes'ın hıkâyesi demektır. Daha doğrusu, bu hıkâye, Menderes'ın zuhuru hıkayesidır. Işte şimdı bız, daha oncekı bahıste artık iktidara geldiğıni verdığırruz Demokrat Partıyi, bu iktıdar safhasmda takıbetmeden once, şu Adnan Menderes'ın zuhuru şartlannı ve olaylarını izlemeliyız. Çünkü, her şey öyle gelişecektır kl, bır gün: Kırat demek, Adnan Menderes demek olacaktır... Evet, kırata kün binecektl, kıratın dozginlerı, kimin elınde olacaktı? Eğer Demokrat Parti, tek şef partisi olsaydı, bu soruya verilecek cevap slbette kolay olurdu. çtinkU tek partı konuşmaz. Tek şef partlsinde iç mucadeleler yoktur. Tek partide, tek şef vardır v« soz sahibidir. Ama Demokrat Parti, çok pBrtili bir serbest seçim ve halkın oylan ile iktıdara gelmiştl. Oylar ise, güçlü, ama bın başlı bir dev gıbıdır. Bu başlarm her bırı, daha ılk adımda zafere sahıp çıkacaktır: Arttk söz benimdir. Şimdi söı sahibi benim, diyecektir. Her baş, kendi miıacı, kendi Ihtirasınca, bu zaferden hissesıni isteyecektır. Bekleyecektır ki bu dev, kendi dilınl konuşsun. Her baş ister kı, dev'ın dızginleri kendi elınde olsun... lanlann, hem kendi lçinde kalanların, birbirlenyle ve sonu gelmez kavgalan ile başlar ve bır şey daha soylenebilir: Daha partinin kurulduğu günlerde başlayan bu kavga, partinin bldüğü, yani bir ıhtilâl süngerınin, D P. harfleri üzerine bır çarpı işareti çektigi güne kadar sürer. Ben öyle sanıyorum kı, bu çarpı ışareti hazırlanırken bıle bu partide, ne kadar baş varsa, o kadar soz sahıbı olmak ısteyen, daha dogrusu yalnız adam vardı.. Evet, o kadar baş ve o kadar yalnız adam! Çünkü ıhtılâlden once Demokrat Parti yoneticilerı, karşıdan bır bırlık kadro halınde gorünmekle beraber, bu kadronun unsurlannı bırleştıren hayati örgu, yanı fıkır ve goruş birlıği artık kaybolmuştu. Onun yerıni, sadece bir kader bırlıgı almıştı.. Bayar direktif alıp vermeye olacaktı... alışmış bir devlet adamiydı, o halde at'ın süvarisi Menderes (Cumhuriyet Arşivi) runu, 14 mayıs 1950 zafennden ele alarak ızlemeye çalışırsak, doğru sonuca varamayız Menderes'ın zuhuru; daha once de ısaret ettığimiz gıbi, 14 m a y s tan daha once, onun Halk Partısinden kopuşu ile başlar. Yanı, yenı bır partinin, evvelâ fıkırlerde başlayan doğum ağnlarına, ilk programın hazırkk safhasına, partınm dogumundan oncekl fııU çalışmalara, daha sonra da partinin hayata gozlennı açmasıyla beraber başlayan buhranlara, parçalanmalara ksdar gıder. 19451950 arasmdakı Meclis ıçi ve Mechs dışı çalışmalarda ıse Menderes, adım adım ilk plânda sivrilecektır. 14 mayıs zaferını takıp eden ılk günlerde, hele 22 mayıs 1950 de yenı ıktıdarın Başvekılı olup, ılk hukumet nutkunu okudugu gün ıse Menderes, biraz dıkkat edılirse gorulecektır ki, artık bambaşka bır dıl konuşur. Menderes'ın beşerî hayat hikâyesi nasıl 1899 da ve Aydın'ın Sarayıçi mahallesınde dünyaya gozlerıru açtığı Bilmeyen kavga Demokrat Partinin tarihi, hem de daha ilk günlerden başlayarak, hem kendi ıçinden atı Gerçi ortada bir karvan ve karvanın bır başı veya başlan vardı. Çünkü Demokrat Parti, on yıldır iktidardaydı. Memlekette sosyal, iktısadî, sıyasî alanlarda, onun mudahale ve etklleri lle, olumlu veya olumsuz, nıce oluşlar meydana gel Dişi Bond MODESTY BLAISE Tifffony Jones TIFFANY JONES mışti. Ve muhakkak ki, çok partıli rejim, bütun buhranlara rağmen, yerleşıyordu Hülâsa, kırat, on yıldır sahnedeydı. Nıce nıce tokezlemeler olsa da, on yıldır şahlanıyordu. Bıtmeyen kavga ıse devam edıp gıdıyordu. Bitmeyen kavgaya gelınce o, her topîumun, her ıhtılâlin, her partinin itıci gucüdur. Gehşmelerın akışma dayanabilenler ve dayanamayanlar, bu bitmeyen kavga ıçınde seçılirler ve yerlerini bulurlar. Işte, Menderes'in zuhuru da, bu başlayan, ama bitmeyen kav ga ıçinde adım adım şekılleşti. Kırat'ın dızginlerini, o ellnde topladı. Ama bın başlı dev'in başı ve bu kıratın üzerınde ken dıni de hak sahibı sayan herkes, bu atın dizgınlerıne elbette kı, el atmak isteyecekti. Hat tâ zaman zaman ona: Sen benim emrimde bir Kumanda benim! Eğer elimi omuzundan çekersem. o ânda tökezlersin! dıyen de olacaktı. Ama biz oyle sanıyoruz ki kıratın suvarısı, baştan sona kadar gene de Adnan Menderes'tır. Doğru ve yanlış butun manevraları ile, D.P. nm onde gelen soz sahibi, daima o oldu. Kurucular arasında tartışmalar, ılk yonetıciler arasmdaki kavga]ar, buhranlar, parçalanmalar, sonra baştan sona süren grup içi •çatışrraları, şunlann ve'ya bun • ların ıçlermı kemıren aşagılık veya üstunluk duyguları, hulâsa bitmeyen kavganm bınbır olayları ıçınde o, butun hata ve sevabı ile, bu kafılesının daima önunde goründu. 10 yıllık iktıdar boyunca. kayıtsız şartsız sorumluluk yüklenmekten çekinmeyen oydu. Zıkzaklar yapmadı. Asıl hatası da belki bu oldu. Ancak bu gerçek, şu «lemek değıldır kı, eğer bu yolculuk bır Dramla sona ermışse, onun tek sorumlusu odur. Hayır' Bu dramda sorumlu olanlar, şartlar ve çarklardır. Bu şartlara ve çarklara kendini kaptıran herkestır. Bu şartlann ve çarklann işleyişıni safha safha izleyecegiz. Onların işleyişine en büyuk etkısı olan olumsuz unsurun ise, tek partiden gelen, tek şef, tek parti, otoriter hükumet sistemınin Içinde yetişen ve bu sistemde uzun yıllar vaztfe alan, sorumluluk yuklenen insanlann, çok partili demokrasinın de öncüleri olmalan şeklinde meydana gelen tarihi şanssızlıktır. Ve evvelce alıştıkları tek parti rejiminın zihnlyetınden kendılerini, bir türlü kurtaramamalandır. Bunun üzerinde de duracağız. Fakat burada şimdl biz, konumuzu, yani şu Menderes'm zuhuru bahsinl işlemeye çahşalım... r Yozoır Çeviren: gunden başlıyorsa, Menderes'ın sıyaset alarunda zuhuru, nasıl onun Halk Partisınden kopuşundan ve yenı bır partinin doğum ağrılanndan başlıyorsa, Menderes ın dramı da, oyle sanıyoıum kı, onun, Başvekıl olduğu gun, yanı 22 mayıs 1950 de, Buyuk Mıllet Meclısmda okuduğu hukumet nutkundaa başlar. Şımdi olaylan Izleyelım». j YARIN: En kuvvetli, fakat en tehlikeli adam ELISABETH S. HOLDING NIHAL YEG1N0BAL! İNTİKAM YEMiNi Menderes'in zuhuru nerelerden başlar? Bu sorunun cevabı, yukandaki yazılarda, zaten belirmiş glbidlr. Yani Menderes'in zuhu MEVLIT Aîiz varlığımız SABİHA KÜNEY'in fbedlyete ıntikalirıin kırkıncı gunu münasebeliyle terniz ve asll ruhu içın 20 Mart 1969 Persembe günu (yaıın) oğle nama;ım muteaMp Şlrll camıinde Hafız Kânl Karac» taraf,ndan okunacak Kur'anı Kerım, Mevlıdl Şetıf ve Hatfm duasına »kraba ve dotflarımızla arzu buyuran din kardeşlerimiıln katılmalarını rıra ederiz. E}i ve Aiiest Kendıme iyi bakıp ayağa kalkmam gerek kı yeniden düşebileyim.> «Saçmalıyorsun Jocelyn.» Doktor Doyle suratını gene ekşi bir ifadeyle Genç kız, «öldüm ben.» diye konuşmağa başla sarkıtarak, «Kaptanla ben de yanmdaydık» diye sodı. «Aynen olmekle birdi. Bır gun dene de gor. G e . züne dev'am etti. «Kaptan tabii olarak Mısıs Frey'm cenın yarısuıda Okyanusun orta yerınde, tek baîiifadesıni zapta geçirmek zorunda kaldu na yüzmeyi dene hele. O zaman ölumün ne olduğu Kılhan, Kendi bileceği iş» dedi. nu gdrürsün. Ama kurtardılar beni tekrar yeni baf «Mısis Frey sizi görmek istiyor.» ' tan Bleblleyim diye. Şanssızhk dıyte btn buna decölecek mi?» rım işte. Jocko bir tanem, bır sigara ver bana, ıhtl Doktor gene sinîrlenerek «Hayır, tamamen atyacım var.» lattık» diye cevap verdl. «Sizi gdrmek istiyor.» Killian ona bir sigara verdi ve yakmak içın eğil «Ne yapacakmış beni görüp.> di. O güzelim saçlardan dün misler gibi olan saç» «Ölümden dondü kızcağız. Madem ki sizi görlardan şimdi apacı bır tuz kokusu yukselir gibiydi. mek istiyor, insanlık adına...» Genç kız «Kaptan geldi. diye sozune devam «Ne dıyor verdıği ifadede?» etti. «Bu vukuat hakkında rapor yazması gerekıyor muş. Yuzbin kere dem vurdu. «VukuaUtanriiaya«Mahremdir o. Siz geliyor musunuz şimdi?> ğı titremiş bir durumdaydı. Jocko. Vukuat hakKılhan, «Gelmiyorum> dedi. Ama kaiasıydı bu kında ifade verecek durumda olup olmadığunı sorcevabı veren. Kanı, gövdesi, sinirleri ve belki de du. Ben de konuştum.» Başını yastığın üzerınde haruhu onu ayağa kaldırmiîü bile. «Nerde yatıyor?» fifçe oynatarak içini çekü: diye sordu. «Jocko... kaptana neler dediğuni bilm»k istemea «Kamarasında, tabıi.» misin Jocko?» Bu şaşırttı Kıllıan'ı. Jocelyn'in kamarası gezın. «Isterim ya.» ti guvertesındeydı. Bir keresinde Kılhan onun zo«Sarhoştum, dedim Jocko. Zil zurnaydım. deru>la bu kameraya girmiş ve bir kokteyl içmışü. dim. Yaptığımın farkında değildım. Giivertede yal Sonra daha kaç kereler Jocelyn onu kamarasına palayıp duruyordum, fazlaca eğılmiş olacağım ki almak istemisti ama Killian gitmemışti. Ama bu sa denize düşüverdım, dedim.» bah gezintı güvertesinde beş aşağı, beş yukarı dola • İnandı mı kaptan buna?» şırken onun be$ on adım ötede yatmakta olduğu Kıl «Neden manmasın Buna ınanmak gerçeğe Inan lıan'ın aklının ucundan bile geçmemışti. Genç kımaktan daha kolay.» zın gemi revirinde bir yerde yattığını tabii kabul Killian, yatağın yanında ayakta duruyordu Bir etmişti. sigara da kendıne yaktı: Doktor genç adamın önune dü«tü. Sinirli adım«Pekâlâ.» dedi. Söyle öyleyse, gerçek nedir » larla ilerledi ve Jocelyn'nin kapısını vurdu. Kız onu duymazhktan gelerek «Sana da soranGenç kızın o yavaj, boğuk, huzünlü sesi duyul1ar olmuştur herhalde,» dedi. «Sen ne dedin?» du. Doktor: «Kımse bir şey sormadı bana?» «Haydı,» diyerek kapıyı açtı ve içeri gırdiler. «Ya sorarlarsa?» Jocelyn yalnızdı. Tuhafına gitti bu Killıan'ın. Kı «Neden sorsunlar, benim bır seyden haberim zm yanında birileri olması gerekirdi, bir hemşıre yok kı. Denize mi duştun, yoksa mahsus mu aüafilân. Madem ki intihar etmiş.. Ama yapayalnızdı ıŞ. dın, bunu bıle bılmıjorum» te. O garıp büyülü güzellığiyle yalnız, Killian içın Jocelyn agır agır, «Evet,» dedi. «O intihar soyden; lentıstni senın çıkardıgını tahmm etmıştım zaten.» «Bilmezdim onun saçiannın buncasına uzun ol«Ama ben çJcarmadım.» duğunu> diye geçirdi. «Kaptanın da kulağına gıtmış. Çok fena olmu«f. Genç kızın saçlan o solgun yorgun yüzünün et Ben de denize kazara duşmuş olmayı tercıh ettun rafına sis gibi yayıbnıstı. Göz kapaklan kederle ve öyle ifade verdım. Ama i}m aslı oyle de^ıl. değU ağırlasmıj, çıplak kolları, üzerindeki çarjsftan dıja mi Jocko?» rı uzanmıçtı. Killian onun beyaz sinesinin üzerinde Killian başının döndüğünü hissederek «İntihar ten renkU bürümcük gibi bir dantel seridi gördü mi ettin yani?» diye sordu. «Ama hanı demın bu Jocelyn doktora bakarak, «Monty, bizı yalnu bı soylentivi benim çıkardığımı ıddia ediyordun?» raksana» dedi, • Jocko alay mı edıyorsun sen benunle? Sarhoj Doktor onun o incecik bileğini eline aldı ve ha değılim artık. Dün gece sarhoştum ama kendımdea fif';e kaşlannı kaldudı. Jocelyn doktorun yüzüne geçecek kadar değil. Hatırlamıyor muyum sanıyor» baktı ve dudakları hafif bir gulumseyişle aralandı. sun, Jocko? Bilmıyor muyum sanıyorsun?» •Monty öyle numaracısın ki sen!> Killian ellerini şakaklarma bastırdı. «Neyı haDoktor, iltifat duymuj gıbi memnun olarak tırlıyorsun Jocelyn? Neyi bilıyorsun?» güldü. «Cınayetti bu Jocko.» «Be? dakika!» dedi. «Daha fazla yasak Mr. KilBır ofke joku genç adamın başındaki donmeyi lian, onun heyecanlanmamasına dikkat edin lutsüip gdtürdü. Sesı hışımla titriyerek. fen.> «Gene mi aynı herze » diye söylendi dişlerinia Başbaja kalmışlardı. arasından. «Gene mi bu masal?» «Ver bir sigara Jocko.» •Masal mı bu Jocko?» «Içmesen daha iyi > «Nasıl soyliyebilirsin bSyle bir şeyi sen? Nasıl Genç kız, «Ver bir clgara» diye tekrarladı. «Sakonuşabilirsin böyle?» bahın dordünden beri her flrsatta içiyorum.» Genç kız tatlı bir hüzünle, «Merak etme sevgi» «Her halde yasaktır ju halinde.» lim» diye fısıldadı. Klmsenin yanında konuşmadım, Jocel>n «Yasak tabıi,» diye cevap verdi. <Benim kimseye soylemedim. Surını sakladım senın?» de doktor sozü dınlemera gerek. değil mi Jocko?.(Arkası var) ••••••••••••••••••••• UO 1 U K Cumhuriyet 2808 tfarık Z. KırDakan • Ueıi. S*ç ve ZOhrcTt J Bastalıklan Mutpha«ı«nıı • îstikiâl Cad. Psrmakkapı £ No. «6 Tel: 4 1 7 £ 4 0 3 ••••••••••••••••••••• AYDIN KARADAYI tsmindeki bir zatın gerek avrupada gerekse amerikada İşbirliğî kurduğumuz firmalar nezdiode müesscsemiz teknik müşaviri oldnğunu beyan ile birtakmı menfaatler sağlamaya yeltendiğini öğrcnmiş bulunmaktayız. Hakkında ka.nuni takibata geçilmekle bu zatın firmamızla hiçbir ilişkisinîn bulunmadtğınıda en derin saygdanmızla muhterem ilgililerc duyururuz. Levent Siilün sokak No. 21 de ikamet ettiği anlaşıian , D UYUR U ©ANSİDANSızlayan, kanayan, çekilen dîj etlerine ve dijlerin çürüksüz ağnsına karjı faydalıdır. GUnd* 3 d«ta dl«l*rinisi • fırçılayınız İiâncıült: 1510/28ÖS P L AST İ K S AHAY M Reklamcıiü£: 1060/2812
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle