Katalog

CUMHURtYET 19 Mart 1969 SAHİFE ÜÇ Sf/âhsız/anmo Konferansı başladı Vielkong'a göre, son saldırıda 2700 Amerika'lı öldü HONG KONG, (HA. A.P.) Hatıoi radyosunda konuşan bir Vietkong sözcüsünün bildirdiğine göre, 22 Şubat ile 4 Mart tarihleri arasında Gia Dinh Eyaletinin kuzeyinde cereyan eden çarpışmalarda Vietkonş birlikleri 2.700'ü Amerikalı olmak üıere 6290 subay ve er öldfirülmüştur. I • I liiiııl 43 yılda silâlılanma için 180 ınilyar liiirnıııılıyıııı açıkladı Tahrtta'ın 690 km. kuzey batısında su baskınıua uğrayan bölgede, ancak traktörler Işleyebümektedtr. [DIŞ HABERLER SERVlSt] CENEVRE Cenevre Silâhsızlanma Konferansınm 35. toplantısı dün saat 16.05'de başlamıştır. Konferansın yeniden çalışmalanna baslaması dolayısiyle BM Genel Sekreteri UThant, Başkan Nixon ve Başbakan Kosigin birer mesaj gönd'ennişlerdir. UThant, «Atom sllâhlanndan snnma tasansına» tamamen taraftar olduğunu bildirmis, 1926 yılından bu yana dünyada silâh»ızlanma için harcanan meblâğın 120 milyar dolardan 180 milyara yukseldiğini belirtmiştir. Genel Sekreter, Sovyetler ile Amerika'nın gerek savunma, gerekse saldırıda kullanılacak atom silâhlannın azaltılması yolunda görüş birliğine varmalarını en samimi bir şekilde temenni ettiğini mesaj ına eklemiştir. Gazetecilik ve politika DIŞ BASINDA olivya'nm eski İçişleri Bakanı Antonio Arguedas, bır zamanlar C.Î.A. (Amerikan Haberleşme Teşkilâtı) ajanı idi. Fakat sonra, Amerikalılardan soğumuş ve Kastro'yu desteklemiştir. Bir suikastten korktuğu için Lıma'ya kaçan Arguedas, halen La Paz'da göz hapsindedir ve mahkemesini beklemektedir. «The Guardian» gazetesi muhabiri «Richard Gott», Arguedas'la yaptığı bir görüşme sonunda, onun bikâyesini yazmıştır. ukurlarmuza bu hikâyeyi sunuyoruz: B DÜNYADA BUGÜN Basmın problemleri ürk basınmdaki gelişme. leri, gazete okuyuculan hangi açıdan değerlendirir. bilmiyoruz. Bazı garetelerin piyangolar düzenleyerek tiraj sağlaraa çabalan yanında, bazılarının da modern baskı tekniğinden medet umraalan dikkati çekmektcdir. Bu yanşta, yazı işlerinin macerası laman zaman öu plâna çıkmakta, bir gazeteden topluca aynlan kadrolann yanında, diğer bir gazetenin yeni fıkıa yazarlan ile çizgi dışında kalmamak lçin yanşraası gdze çarpmaktadıt. Bütün bu geli?meler, Türk basınını her an tehdit eden bir ekonomik buhranın belirtileridir. Çünkü bir gazetenin sayfalara vuran yülimden başka, ilân tiraj dağıtım gibi problemleri de vardır ve gelir ile gider arasındaki fark, manşetleri süsleyen haberler kadar önemlidir. Bisınııı ekonomik buhranına, Turki\ e yeteri kadar eğilmiş değildir. Batının yıllarca önce derinliklerine indiği bu problem, bazı iilkelerde çöıüme varmış ve yeai sentezlerle geleceğe uzanmıştır. Bati basınının buhranına örnekler verelim: tkinci Dünya Savaşından sonra. Paris'te 32 günlıik gazete vardı ve bunlann toplam lirajı 6 milyon civanndaydı. Bugün ise, Paris'te 11 günlük yaymlanır; tiraj ları 4 milyon kadardır, Halbuki, Paris bblgesinin nüfusu. 30 yılda Iki mislirre yakın artmıştır. Almanya'da 40 yıl önce yayınlanan 2000 gazeteye karşı. bugün 6M gazete vardır. Bütün Batı Alman jraietelerinin toplam tirajının yüzdc 4O'ı da, basın kıralı Springer'in elindedir. Avrupanm en çok gazete okuyan Insanlan. İskandinavyautardv. Ama sadece İsveç'te. son yirmi yılda, bütün gazetelerin üçte biri oranında gazete kapanmıştır. Gazete sahiolerinin Uluslararası kuruluşu F.t.E.J."e göre. İsveç'teki gazeteletin roğu zarardadır. tngiliz Financial Times gazetesinin yöneticisl Johnson, bu konudaki incelemesinde, Batı basını için bazı yollar göstermektedir. Johnson'a eöre. bir gazetenin problemleri dört maddede genelleştirilebilir: A Yazı işlerlnin hürriyett, Q Tlcarî kârlılık. Q Teknik gelişmelcr. Q Rekabet... Johnson'a göre bu dört madde birbirine bağlıdır. Ticarî bakımdan kârlı bir gazetenin yazı işleri daha fazla hürriyete sahiptir, Ana problemlerden bir tanesi, televizyona karşı rekabet. diğeri de birden fazla gazete alan okurlann azalmasıdır. Financial Times yöneticisi, İngiliz basınının bu rekabette kullandığı silâhlan da veriyot ve özellikle renkli ofset baskjya dikkati çekiyor. Dağıtımm pahalılaşmasına karşı da, çok merkezde aynı anda üretilen kopyalara başvnrulmaktadır. Basınm. özşpirlük ile sorumluluk arasındaki densreyl de dikkate almak görevi başta çelen işlerdendir. Mutiak olan, Tütk basınının Batı basınından daha değişik şartlar içinde gelişmekte oluşndnr. Bu çartlar etüd edilmeden Batıdakine benzer rekabete girişmek. bizdekl gplisiml başmda öldürmeğe sebep olaMlecektir. Yeni yeni gazete oknrlan bnimak yolu, yâni ihmal edilmif dağıtrm sisteminl geliştirtnek ve bu snretle Anadolu'ya daha fazla yayılmak imkânı vardrr. Büyiik şehirlerin donmuş okur kad rosu üstünde yanşmak, hem memleket ekonomisine, hem de basnumıza zararlıdır. t'zayı en ince noktastna kadar izleyip bu işe açılan Türk basını, Batıdaki inceletnelerden yararlanarak kendi kaderinl de etüd et»elidir. Sözcü aynca 279 Amerikan uçağının düsürülüp, 355 askerî araç, 35 topun tfa imha edildiğini sözlerine eklemiştir. Sözcü yaptığı açıklamada 4 cephanelik ile 3 benzin ikmâl deposunun imha edildiği ve 30 Amerikan üssüne yapılan saldırılarda külliyetli miktarda silâh ve cephanenin de ele geçirildiğini sözlerine eklemiştir. Nixon'a mühlet WASHÎNGTON Senatör 3. W. Fulbright ile Senatör George McGovern, Vietnam savaşı konusunda Başkan Niıon'u tenkid etmelerine rağmen, A.B.D. Senatosundaki «fuvercînlerin» çoğu ban? için Nixon'a bir süre daha bırakmak taraftarı görünmektedtrler. Bu iki senatör. Nixon'a bans plânını gerçekleştirmek için vakıt bırakmak taraftan olan çoğunluk lideri Mıke Mansfield ile yardırncısı Edward Kennedy, McGovern'in tutumunun çitndılik yersiz olduğunu söylemişlerdir. Güney Dakota Senatbrü Mc Govern ile Senato Dış lliskıler Komitesi Baskanı Fulbright. Nixon'a şiddetle hücuro etmektedirler. Demokrat Partid'en baskan adavhğı için sözü edilmıs olan McGovern. «Niıon, Johnson'ın Vietnam politikasını izlemekte ve bu yüzden millî bir felâkete sürüklenmekteyiz» demektedır. Cunta, Italya'yı İsraillilerin en korktuğu Arap gerillâsı Kumru adlı bir kadın Dış Haberler Servisi AVIMAN Israil'ın en korktuğu kadın 30 yaşında Kuduslü bır okul bğretmeni olan Bayan Wadad Kumru'dur. Gerçekten Arap gerilla hareketinin bir numaralı kahramaru hahne gelen VVadad, Kumru üç nalta önce Kudüs çarşısına yerleştirdiği bomba üe, iki Israillinin ölümüne bir çocuğun da yaralanmasına sebep olmuştur. israillilerin kara listelerinde en başta gelen Bayan Kumru, güvenlik tedbiri olarak: (İsrail ajanlarından korunması için), iakında Ürdıinden başka bir Arap ülkesine gön derilecektir. [ Kendısı Kudüste doğmuş. 1948 de ailesi ile birlikte Amman'a göç ettikten sonra, 1951 de tek j rar Kudüse dönmüştür. Bayan ı Kumru, Şam Üniversitesinde İngiliz edebiyatı okumuş îakat me l zun olmadan aynlarak, Kudüste bir kız okulunda ögretmenlik yap maya başlamıştır. 1967 savaşından sonra gerillâ hareketine katılan Bayan Kumru, gerillâ eğitimini açıklanmayan bir yerde görmüştür. C.İ.A. ajanı bir bakan 968 yazında Bolivya İçişleri Bakanı Antonio Arguedas, dünyayı uayrette bırakan bir açıklama yaptı. Arguedas, önce ilç yü C.IA. hesabına çaüstığını, sonra Che Guevara'mn (ünlü devrlmci) hâtıra defterini gizlice Küba'ya gönderdiğinl ve son olarak da bir Marksist olduğunu ve Fidel Kastro'ya hayranlık duyduğunu belirtti. Gerillâ savaşını, Guevara'mn bıraktığı yerden devam ettinneya hazır olduğunu da, sözlerine ekledi. Bolivya'da Generaı Rene Barrientos Ue Alfredo Ovaudo"yu lködara getiren 1964 Kasımındaki askerî darbeden sonra, Arguedas, tçişleri Bakanı olmuştur. Lâtin Amerikalı aydınlann » ' • 80 i gibi o da kendisinl bir Marksist olarak görüyordu. Maamafih Amerikalılar bu zeki ve uyanık adamın C.I.A. ya faydalı olabileceğini düşündüler. Arguedas, C IA. nın teklifıni kabul etti ve bu örgüt hesabına çalışmaya başladı. Artık Bolivya îçişleri Bakanhğı, Amerikan hâktmiyetine girmisti. Arguedas, Bolivya'nın bir ıstısna teşkil etmediğinl ve C.IA. mn Lâtin Amerikadaki tüm İçişleri Bakanlıklanna nüfuz ettiğini iddia etmektedir. Gene Arguedas'a göre, Arjantin, Bolivya'dan bile daha fazla C.I.A. nın nüfuzu ve kontrolu altmdadır. Pakat Bolivya ile diğer Lâtin Amenka ülkeleri arasmdaM fark şudur ki. diğer ülkelerde C I.A. ajanlannın İçişleri Bakanlıklannda faaliyet göstermelerine karşılık, Bolivyada bizzat İçişleri Bakanı bir C.IA. ajanı idi. 1964 Martında, gerillâ hareketinin baslaması Ue birlikte, Arguedas'ın da Amerikahlarla arası açılmaya başladı. Arguedas'a pek güvenmiyen Amerikalılar, îçişleri Bakanlıgına C.IA. tarafından eğitilmiş bir sürü Kübalı göçmen soktular. Bu göçmenlerin görevi, gerülâlara karşı savaşı plânlamaktı. Arguedas, yakalanan gerüla liderlerinden Vicente Rocabado'yu sorguya çekerken, C.I.A nın Bolivya şubesinin başkam da yanında bulunmaktaydı. Bu arada İçişleri Bakanlığmda, Bolivyalılar ile C.I.A. tarafmdan eğitilmiş Kübalı göçmenlerin aralan giderek açılıyordu. Bolivyalılar, Kübalılara sümüklüböcek, «gusano» diyorlardı. Arguedas, bu sümüklüböceklerin, samklan kendi başlanna sorguya çektiklerini ve Bolivyalılara haber vermediklerini farketti. T boykot edecek 1 • tfirkiyede basınm TC poHIJI Mtikanın münasebetleri olJ \ dum olası normal bir kı^ " " vama girememiştir. Memleketin içinde olduğu rejime »öre kâh tamamen politikasız, kâb girtlafma kadar politikaya eirmiş olarak devam eden bu münasebetlerin hâlâ hür dünyadakt şeklini alarnaması sade gazetecilerin değil, politikamn da kusurudr. Bilinmek gereldr ki gazetecilik bir «iş» tir. Halkı dünyada \e memlekette olan bitenden haberdar etmektir. Hürriyete yeni ka. vusrnuş, ilericilik hamlesi hevecanına düsmüş memleketlerıle politika her yerde olduğundan da fazla ifade vasıtalanna nişan alır ve ekseriya da isabet ettirir. Çünkü politika bir işi sert veya yumuşak çizgili muayyen bir mahrek üzerin'e yürütme gayretidir. Bunnn için de kamu oyunu inandınnak, kandırmak lâzımdır. Bnnda da basın, radyo, filim ve televizyonun büyük rolünü gSrmemek eaflet olur. Politika, bir cemiyet için, her cemiyet için dozu gaye\ besaplı kullanılması lâzım gelen bir (Münebbih = Stimülan) dır. Am» politika her zehir gibi keyif vericidir. Fazlası zehirler ve ;arhoş eder. Sarboşlnk, her nevi sarhoşluk bir nevi entoksikasyon'dnr. ÜsteUk politika, saridir. «Mütaddi» dir. Mütearnz, hattâ mütecavizdir. Bu hepimizin bası. mızdan geçmiştir. Onun Oörtlerine, cflvelerine, cazibelerine kv pılmamak zordur. Onun içindir ki; bu «iptilâ» genç yaşlardan yukanya doğrn mâkns bir orantı Ue insanian sarar. Ne var 'd; ne kadar çabuk sararsa, o kadar çabuk gevşer. ne kadar ağır ağır tesir ederse, o kadar güç ve geç etiketten düşer. İsrail Başbakanı sulh görüşmelerine hazır KVDtS İsTaiVin yeni bakanı Bayan Golda Meir, Ürdün Kralı Hüsejin ıîe sulh görüşmelerinde bulunmak üzere Ammana gitmeye hazır olduğunu bildırmiştir. Dunku ilk basın toplantısına mavi bir yun kostumle gelen 70 yasmdaki kadın Başbakan, Israil'ın Haziran 1967 sınırlarına çekilmeyeceğini tekrarlamı?, «ts rail küçük bir devlet olmasjna rağmen, brfiyük devretlerin kendi menfaatlerine aykırı düsecek bir hal çaresi hususnnda yapacaklan ber türlü baskıya karşı koyacaktır» demıştir. Başkan Nixon ile göruşmelerde bulunmak üzere Washington'a gidip gitmıyeceği yolundaki haberleri ne teyit, ne de tekzip eden bayan Meir, «1967 Mayıs'ında cereyan eden olaylara rağmen, Fransa ile İsrail arasındaki iliskilerin düzelmesine ençok Israil'in memnun kalacağını» söylemistir. (Dış Haberler Servisl) ATÎNA ltalyan Sosyalist Parti lideri ve Dışışleri Bakanı Sıgnor Nenni'nın, dısardaki cunta aleyhtarı gruplan desteklemeyı vaadetmesı üzerıne, ABD Başkanı Nixon da meAtina Hükumeti îtalya'yı, iklisajmda, Kosigın'ın yukardaki sadî ılişkilerini kesmekle tehtekhîıne zımnen cevap vermiş, dit etmistır. 1968 yılında Ital i Amerika'nın deniz ve okyanus ya'nm, Yunanıstan'a yaptığı ıhyataklarınm barışçı amaçlar racat 1,5 milyar T.L. dolaylaiçin kullanılması yolunda ulusrmdaydı. (Oysa, Tunanistan'ın lararası bir anlasmayla ilgili olttalya'ya ihracatı 409 milyon duğunu belirtmiştir. Nixon, bu TX. kadaTdı). konuda bir anlaşmaya varılabilmesi için gerekli şartlan tespit Soylentilere göre, Nenni, geedecek göruşmelere başîanması çen hafta kendisinl ziyaret eiçin Amerikan temsilcisine talîden sürgündeki Andreas Pamat verildığinl açıklamıştır. pandreu'ya, yukardakl vaadi yapmıştır. öte yanda, bu konuda bir basra toplantısı düzenleyen cunta lideri Papadopulos, Nenni'nin gelecekte daha ihtiyatlı hareket edeceğini umduğumı söyledikten sonra Yunan basınından da hoşnutsuz olduğunu belirtmiş ve yapmış olduğu askeri darbeye karşı herhangi bir muhalefete müsamaha göstermeyeceğini açıklamıştır. BELGRAD # GREV Yngoslavya'nın Karadağ bölgesinde «Polimlje» Ormancılık tşletmelerinde ç»Uşan 120 işçi, talepleri yerine getirilmediği İçin greve başlamıştır. Sovyet Rusya Basbakanı KDrigin, delegasyonunun «Onseknler» komitesine deniz ve okyanus yataklarımn askerî gayelerde kullanılmasının menedilmesini öngören bir proje sunacağını açıklamıştır. Kosigin, atom silâhlan imâlinin durtfurulması için bir hal çaresinin bulunmasının zaruretliliğine de temas ^ etmistir. Brezilya'da selden 280 kişi öldü RtO DE JANEtRO, (HA) Brezilya'nm Alagoas eyaletinde meydana gelen sel felâketinin son bilânçosu, 280 ölü, bin kayıp olarak gösterilmektedir. Bu arada kırk bin kişinin evsiz kal dığı büdirilmektedir. Maddî zarar, yaklaşüc olarak, yiiz milyon Türk lirası civannda olarak gös terilmektedir. ZATİ Şebekemi kaybettim. Hukumsüzdür. Tnncay ÇAKMAKÇI CIA faaliyette Singapur'a uçuyorsanız ve orada konuşulan dili bilmiyorsanı? bir bilenle yola çıkmız İngiliz Sovyet nükleer işbirliğl LONDRA, (HA) *njiltere atom enerjisi idaresinin resmen açıkladığına | göre, geçen pazar günü İngiliz ve Sovyet atom âlimleri ilk defa nükleer alanda müsteTek araştırmalarda bulunmaya bsşlamıslardır. Araştırmaiarın hedefi, atomdan olduğu gıbi, hidrojenden de elektrik enerjisi üretebilmektir. Moskova'da «TOKAMAK3. ismini taşıyan reaktor üzerınde çalışmalar iki ay sürecektir. Ingiltere'den Moskova'ya giden ddrt ilim adamı, beraberlerinde beş ton malzeme göturmüşlerdir. Guevara'mn Blümünden sonra işler daha da kötüye gitmeye başladı. Arguedas'm gizli polisi, komünistlerin Santa Grey bölgesinde yapmaya hazarlandıklan büyük bir saldınmn plânlanm ele geçirdi. Arguedas bu plânlan basma vermek üzereyken, C.IJV. engel oldu ve ağzını kapalı tutmasmı söyledi. Başka defa da CIA., Arguedas'a bir hikâye vererek bunu basına açıklamasını istedi. Doğru olmıyan bu hikâyeye göre, Tania admdaki bir kadın gerillâ, Sovyet casusu idi Bu hikâye Bolivya basınından başka «New îork Times» ve «The Observer» gazetelerinde de çıktı. Arguedas artık Amerikalılardan iyiden iyiye soğuyordu. İçişleri Bakanlığının her işine C.I.A. karışıyor, ihtlyaçlannı bu örgüt tesbit ediyordu. Bolivya tamamen Amerikaya dayanıyorr'u. Devletin hemen hemen her subesinde Amerikalı uzmanlar vardı. Amerikalılartn, Bolivya polisi için, bîr Işe yaramaz, bozuk bir üsürü cip göndermesi. bardağı taşıran son damla oldu. Arguedas'ın sabn tükenmişti artık. Bir komünist gerillâsının üstünde bulduğu 20.000 dolarla. polislerine yeni cipler aldı. Sonra da Amenkahlara dönerek: «Eski cipleri size, yeni cipleri de Kastro'ya borçluyuz» dedi. Daha sonra C.I.A. şeflerinden biri Arguedas'a bir tabanca ve Kastro'nun bir sürü resminı hediye etti ve atıs talimı yaparken bu resimleri kullanmasını tavsıye etti Arguedas, bu şakayı çok soğuk bulmuştu. Amerikalılann kendinden şuphelendıklerını de sezmişti. Sonunda Che Guevara'mn ele geçen hâtıra defterini gizlice Küba'ya yolladı. Pakat Kübalı göçmenler, hâtıra defterini Kübaya yollayanın, Arguedas olduğunu anlamışlardı. İçişleri Bakanı, hayatına karşı biT suikastten korkuyordu. Sonunda Şili'ye kaçtı. Ama «C.IJ\..», Arguedas'm başka bir Lâtin Amerika ülkesine gitmesine engel oluyordu. Şili hükümeü de, Bolivyaya dönmesine izin vermiyordu. Nıhayet, Lima'ya kaçmayı başardı. Arguedas, aslında milliyetçi bir adam. Bana şöyle dedi: «Fidel Kastro'ya hayranım. Çünkü o, Ruslann uydusu olmadı.» Bu sözleri söyliyen Arguedas, şöyle devam etti: «Amerikalılar o kadar budala ki, Lâtin Amerikada yeni bir Vietnam yaratabilirler. Onlara karşı müeadele etmek için dağa çıkmak zorunda kalabüiriz. Fakat önce banşçı yoliarı denemeliyiz. Bolivya köylerinin napalm'la yanmasuıı istemiyorum.» Argueclas'a göre, gerek Bolivya ve gerekse diğer Lâtin Amerika ülkeleri, yabancı örneklerden vazgeçmeli ve kendi gerçeklerine uygun bir sistem kunnalıdırlar. Amerikalılar kıtayı terketmelidirler, fakat Ruslar ve hattâ Kübalılar bile Lâtin AmerUcalılara yardun edemezler. Arguedas, bugün yalnız bir adamdır. Amerikalılan terketmiş, fakat solcuların da güvenini kazanamamıştır. Ama devrimler, devrimci kampa 'îatılan yeterli sayıda insanlar tarafmdan yapüır. Bu da zamanla olur. Bu arada, Amerikalllar bir konuyu dikkatle inceleseler iyi ederler ki, o da şudur: Bir zamanlar CIA. ajanı olan Arguedas, acaba Amerikalılann budalalıklanndan mı, yoksa bile bile gözlerini kapamalanndan ötürü mü, onlardan ayrılmıştır? Kullanılan usnller ne kadar ampirik olursa ols^n TürkiyedelU politikacılık Turîs basınmı lüzumundan fazla tesirı altına almıştır. Ve bo yüzden basm âlemınin iç ve dış münasebetleri mutedil, müsamahalı ve mülâyim olmaktan çok uzaktır. Halbuki, Batı matbuatı hattâ parti gazeteleri bile bizimkiler kadar politik değildir sözünü politika ile uğraşmaz mânasına almayınız. Politikayı nakleder, haber verir. Ve ara sıra yorar yani yorumlar. Arna her gün her vak'ayı ayni zaviyeden görüp göstererek oknyucularan muayyen ve dar bir politikanın dehlizlerintle dolaştırmaz. Halbuki gazete. seniş laviyeli bir haberleşme vasıtasıdır. Gazete ve gazetecinin çok politik olmasının zararlarının başında gerçeklerî iyi görememek sakıncasL gelir.. .çünkü. birdeki gibi köşeli. üç dört koşeli sivri politikacılık insanian ya körtii körüne iyimser etmeye körü körüne kötümserliğe sevkeder. tkisi de faydasız, hattâ zararlıdır. Milletlerin ve insanlann bagüıı için ne ber şeyi tozpembe çörüp tam hir mutluiuğnn gev^eten ve tuç bir şeyi düşündürmiyen havasına girmeleri, ne rie her şeyi simsiyah ve yarnu yaklaşan bir cehennem gibi görüp kötümserliçin ve ümitsizliğin ıntihara götüren boğucu ve zehirli atmosferine düşmeleri doğro değildir. Zararlıdır. Yakın tarihte kendimizde ve etrafımrzda bunun misallerini gönnüşüzdür. Bugün endişeyle görmekteyix ki pek az istisnasiyle basınımız hele şu seçim bayınnın başında gırtlağma kadar politikaya Çirmiş haldedir. Gerçi politikarun kule tepele» rine ve stadyum ışıklama pilonlarına kadar tınnandığı bir de» virde gazetelerin hundan yakalanru kurtarabilmeleri kolay değildir; ama nihayet basınm bir tarafsız vnst ve mesleğin de asgari bir istiklâl ölçüsü vardır. Bnnu muhafaza etmek basın için, basmın dördüncü kuvvet olması bainmından h~yatî bir zarnrettir. Bu zarureti hppı izin idrâk ettiğimize şüphp etmiyoruz; fakat buçünkü baliyle hattâ haberlere kadar işlemiş olan politikanın basuu bu gayeye, bu özel politikarun üstunde kalmak mertebesine ulaşmasına engel olmakta devam ettiğini endişe Ue müşaJıede etmekteyiz. Basın bu iurumdan kurtulmaya çalışmaktadır; fakat onun bu çabasma politikacıların da yardun etmeleri bu b'iyük müessesenin hizmetlerinin şümnlü ve tesiri bakımından çok lüzumludar. Halbuki bugünkü siyasî gayretlerin istikametı, bu şümnlü memleket ölçüsünden. parti battâ şahıs acısma indirmeye matuf gorünüyor. Bizim kendimize çe' memiz için boynumoza sevgi ile ve hattâ sevda ile sanlmış olan politikanın ağnşunu biraz gevşetmesi nlçülemiyeeek kadar lüzumlu ve o kadar temenniye sayandır. B, FELEK (The Guardian) 48 saatte 3 uçak Küba'ya Scacırıldı HAVANA, (HA) GÜNGÖR DİLJS/IEN S Mehmet BARLAS Soyadı Tashihi olan soyadım Bakırköy 1 Inci Asliye Hukuk SBS886 ve £6996 sayılı kararı ile Turfan olarak değiçmiştir. Ztkiye Dinhçl Cumhurlyet 2829 on 48 saat içinde biri Amerikan, diğeri Colombiya ve üçüncüsü Peru'ya ait olmak üzere üç yolcu uçağı Küba'ya kaçınlmıştır. Pazar günü Colombiya Hava Yollanna ait bır DC4 uçağı Havana'ya yöneltilmıs ve Küba makamları, uçağın yolcuları ile birlikte geri dönmesine müsaade etmişti. Pazartesi sabahı Peru Hava Yollanna ait bir Boeing 727 uçağı da kaçınldıktan sonra önceki gece Amerika'nın «DELTA» Hava Yollanna ait bir DC9 uçağı da silâh zoru ile Küba'ya kaçınlmıştır. TİHAT RAKKi AHUET UEKIN TaHt BAŞSAĞLIĞI Elîm bir kaza neticesi Ordu saflanna yeni katılan Atğm. lerimizden YAKUP HİKMET AYGÜN MEHMET ÇANGA ERDEM ERDOĞAN MEHMET DENİZ'in vefatlan camiamızı teessüre boğdu. ORDU DONATIM OKULU Kurslar Tabur Komutanhğuıa, arkadaşlanna ve kederli ailelerine başsağlığı diler, acüannı paylaşınz. Lv. Ok. ve Eğitinı Mrk. Kurslar Tb. K Cumnuriiet f&'ll Oantas bffir. STngapur*u, Sîngapu^da yasayan çeşîltl rnsanları tanır, Malayalılar. Çinlîler. Ibanlar. HintlTler. Kadazaniar. Ve daha brrçoklan. Yanınızda her biri İçin ayrı bir turist lügatı olsa da olmasa da kendîlerîyle anlasabrRrs1ni2Oantas bütün bunları bTITr çunkü her Pazartesî direkt Singapur'a uçan tek havayotudur. Bu her dTlde büyük bîr kazançtır. OANTAS Her hafta Kalküta ve Kualalumpur yoluyla Singapur'a oradao da Avustralya'ya uçar. . OJG1M CEZ2A8 saczu Yîıtten: ENGIN CEZZAR Oekor • Koaüm MH1N 0EN1Z Oansföoetmeni : MEHMET âKAH MMfânetmni:ARİF £BKİH 29MARTTAN ÜBAREN GIOER3ENT2 ayırtmak ve her turlu bilgi lçîn en yakın seyahat acentanıza veya aşağıdakl adreslere mOracaat edinlz İSTANBUL: BEA Cumhunyet Cad. Harbiye No. 10 Tel: 47 6? 75 ANKARA: BOAC Milli Mudataa Cad. Güven Apt 12/5. Ktzılay • Tel: 17 76 5a OANTAS, BOAC VE AIR İNDIA HAVA Y O U A R r İSTİRAKİ t U Ş İ SINEMASINDA Câşt i PazartesiiıarHlıerak$affl21J0'da. ÇorşonbaOnoriesiPazor t&45'tc NoC Her gece seodikalı, öflretıciyfc D btoku %25 tenziiâttıdır Tel:«OI66 CAP KENNEDÎ, (HA) merikan Millî Uzay Dairesi ıNasa) tarafından açıklantiıgına gore, mücbir bir sebep ortaya çıkmadığı takdirde, Apollo • 10 uzay aracı, 18 Mayıs günü ay yörüngesine atılacaktır. Apollo • 10 aracımn yapacağı denemelerde, ay modülü ay'a 15 kilometre yaklaşacaktır. Gene aynı deneme sırasında Apollo 10 astronotlan, Apollo 11 uzay aracımn ay'a inmesi muhtemel beş noktadan ikisimn fotoğraflannı çekecektir. Apollo 10, 18 Mayıs'ta uzaya atılıyor A KAYIP Nüfus cüzdanımı kay betlim. Hukmü yoktur. Avşt Serpil Curnhurijet 2825 Moran. 559/28L5 Akfungnr