Katalog

SAHİFE İKİ 15 Şnbat I9fi9 •••I J Oğrelmenlerin lemel istekleri Fakir BAYKURT gel çıkanldığı halde, en uzak ülerden ve köylerden katdmak için gösterilen derin istek de gosteriyor ki, bugün öğretmenlerimiz ciddî bir bunalun içtndedirler. Bu bunalımı, Malatya'da bir sendika başkanının, il raakanunda hoş olmayan bir işlem görmesi ve Bakanlığın çok sayıda öğretmeni sürmesi, kimini de isten çıkatması gibi yeni olaylara bağlamak yeterli bir açıklama olmaz. Bunalınun nedenleri çok derinlerde ve öğretmenlerin bilincini, büinçaltını dolduracak kadar yoğnndur. Ne istiyorlar öğıetmenler?.. öfretmenlerin istekleriyle halkın istekleri iç içedir. Resmî yaşı 120 yüı aşan bu meslek Tfirk toplumnna gerekli rehberliği yaparnamış olmanm mahçapluğu içindedir önce. tlk «darülnraallimin» in açılmasından bu yana geçen 121 yıl, eğitim yönfinden toplumu gerektiği kadar etkjlemenüş, öfretmenler toplum karsısımU, «vaptığı hizmet yararsız olan insanlann nıh hali.ne düşmüşlerdir. Bir ülkenin 150 200 yıldan beri işlerinin kötü gitmesinde ve hâlâ bir türlii düzelmetnesinde: sömiirünün, gerilik ve yoksnlluğun yenilememesinde tek etken ribet eğitim değildir. Fakat eğitim, toplumun ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun olarak dbzenlenir ve yürntfilürse, hayata karsı devrimci i«vırlı. nyanık, üretgen. dnrnmunun ve çıkarlannm bilincinde insanlar yetiştirip çoğaltabilirse, köklfl defişme ve gelişmelerin önemli etkeni ve kaldıracı olsbilir. nkara'da 15 şobat 1969'da düzenlenen A «Büyük Eğitim Yürüyüşii»ne bin bir enve gelistirmek, hâlâ teknik oknUanmızm derdi değüdir. abancı etkiler eğitimin sadece plânmı bozmakla kalmıyor, programlannı, yöntemlerini de bozuyor. İlkokullar için çıkanlan ve hazırlanmasma çok sayıda yabancı uzmantn kanştığı 1962 programı, yol açtığı tartışmalarIa bir mizah konusu olmuştu. 1968 programı da yabancı etkilerden kendini kurtaramamıştır. Bunların başlıca olumsuz niteliği, öğrencilerin uyamk, hayata karşı devrimci tavırlı yetişmelertni sağlayacak konulardan boşaltılraış olmalandır. Fransız devriminin, reform konosunun, devletin yurttaşlara karşı görevlerinin altnmayışı, ileriye doğru. «firenli insan» yetiştirme amacının güdüldüğünü göstermektedir. 1950'den bu yana, beslenme eğitiminden banş gönüllüsüne kadar nygulanan yirmi Amerikan projesi, öğretmenlerimizin başlıca şikâyet konulanndan biri olmaktadır. Bunlar Türk efitiminin nrasallık mteliğini bozmuşlardır. • ••• i ISS5 •*•• •••• •••• Havasıcaklıkları birkaç gün daha artacak eçirdiğimiz haftanm hava olayları: Oldukça hareketli ve çok değişik geçti. İlk günlerde Akdeniz üzerindeıı gelen ılık havalarla yer yer yağmurlar görüldü. Bunların arkasından İngiltere ve Kuzey Fransada can ve mal kaybına ve birçuk trafiğin aksamasına sebep olan kar yağışlan De fırtınalar bereket biraz daha bafif ve sür'atli bir sekilde bütün bölgelerimizi etkisi altına aidı ve hava sıcaklıklarım hissedilir derecede azaltarak hemen hemen bütün bölgelerde yağtşlara ve fırtınalara sebep oldu. Kasım'ın yuzıincü günü için bir söz vardır: «Geldik yuze, çıktık düze.» Bugun yüze eriştık ama maalesef henUz düze gelernedık. Çünkü; daha pek çok hava olaylan bizlen beklemektedir. önümüzdelci hafta yıu'dumuz yıne genellikle Akdeniz üzerınden gelecek hava akımlannın etkısınde kalacağından haftanm tahmıni sövledir BOIent Ecevit'in konuşması Bülent Ecevifin C.H.P. adına Bütçe tenkidini dün dikkatle okudum. Bir daha anladım ki. Türkiye'de basın diye bir şey voktur. Küçük puntoyla dört buçnk gazete sayfasını sılme dolduran konusma, basınımmn en ciddî cazetelerinde on on beş satırla geçistirilmisti. BB öıetlemenin nasıl yapüdığı da bır ayrı konu . Yorgunluktan canı çıkmı» bir arkadaşa Bütçe tenkıdi verilir : Yanm daktilo savfasmı şeçmivecek biçimde özetle, kalanını çöp sepetine at diye emir verilir. Gazeteci arkadasınm eğer sihirbaz değilse nasıl yapacak bu isi? Iki buçnk saatlik bir konuşmadan yirmi satırlık özeti nasıl çıkaracakî Hangi noktalan belirtecek, hangilerini es geçecek. Eger konusms Bay Süleyman Demirel'inse mesele yok Sekiz saat konusnp hiçbir sey sövlemiyen bir kimsenm konusmasını herhançi bir yerinden makaslayıp mürettiphaneve ?ondermekte bir sakınca yoktur. Ama gerçekten bir şevler so\lıyen insanın Büyük Millet Meclisinde söyledikleri ertesı gunu basmda görünmezse, bir aksaklık var demektir. Spor, eğlence, sinema. dedikodu. fasafiso. ve tüketim ilânlanyla sıvama dolu gazetelerimizin gSrevlerini yerine getirebildifini iddıa etmek mfimkün değil Oysa Savın Bülent Ecevifin Bütçe konuşması bütün vatandaslarm isitmesi gereken uyarmalarla doludur. Bakınız bazı parçaları birlikte okuyalım. Diyor ki Ecevit : « Yenmizin altmda ne varsa gidiyor, üstünde ne varsa gidlyor Hattâ «millî» olacağı soylenen savunma sanayiimızın bile kilit noktalan, hâkim tepeleri bir bir yabancılann elıne geçiyor. Birinci Dünya Savası bncesinde ve sonrasında, yabancılar, büyük devletler, Türkiye'yi neden bölüşmek isterlerdi'' Turkiye'yi neden hiç olmazsa kapitülâsyon agı içinde tutmak isterlerdi? Türkiye'nin tanmını ele geçirmek... Türkiye'nin petrolunu. madenlennı ele geçırmek için . Savaşlar oldu. şehıtler venldi. ulkemiz yabancılardan temizlendı Şimdi bütün ıstedıklerıni. kansız savassız, kendi ellenmızle, üstelık araya. sağılmak uzere kendi devlet tesebbuslerimızı de sokarak. yabannlara peşkes çekivoruz . Evvelce pek fakır sanıldığı ıçın he=aba katılmıvan ormanlarımızı da bu arada yabancılann istıfadesme sunuyoruz. Yerınin altını, üstünü ve ağaç örtüsünü, sanayiini ve tanmmı, ozel «ektörunü. devlet sektorünü, böylece yabancılann paylaştıkları bir Türldye çıkıyor ortaya .. Hattâ Osmanh çağında bile vabancıların özledıkleri fakat gerçekleştıremedikleri bir haval gerçeklesıyor : Turkiye'de büvük yabancı plântasyonlar donemi başhyor... Tıpkı bazı Lâtın Amerika ülkelerinde olduğu gibi... Pekiyi nıçın Adalet Partisi iktidan bütün bunlara razı oluyor, butün bunları hattâ istiyor?.. Bır kere Adalet Partısi yöneticilerinden hiç değilse bazısının zıhniyetı. öteden ben bu volda i'îlıyordu «Yabancı sermaye çevrelerının tuttuğu adam. olmak. Adalet Partısi yonetici kadrosu içinde yükselmeye jetıyordu. Kaldı kı, Adalet Partısi ıktıdarının üç buçuk yıllık tutumu, bozuk duzenı devam ettiren ve büsbütün bozan tutumu, düzen değısıkliğine razı olmadıkça, yabancı sermayeye, bu kadar aleyhimıze boylesıne şartlarla kapımızı açmayı kaçinılmaz hale getırmıstır Çunkü konuşmamm baslannda arlattığım nedenlerle ithalâtımız artıp ihracatımız düstükçe devletin yatırım gücü. yerh ozel tesebbusun yatmm hevesı kısıldıkça. Türkiye' nin. yatırım yapmaya devam edebılmek ıçın, dış borçlanma zaruretı ve ekonomid'e dısa bağımlılığı artmaktadır .. Bu artıştan yararlanan vabarscılar, bizı. program kredisi yerine gitgide daha genıs ölçude proje kredicı almamız için zorlama yoluna eırmı^lerdır. Proje kredisi ise. ekonomimlzi büyük ölçüde dışa baglıvan sartlarını da, elımizi kolumuzu bağlıyan kayıtlarını da, bağımsızlığımızı kemiren dıslerini de beraberinde getiriyor.» Ve devam ediyor Ecevit : « Hiçbir güc, bir avuç çıkarcıyı, ve Türkten çok yabancı\ı mutlu kılan, ama halkın yasama hakkını, ulkenın bağımsızlığını gıtgıde kısan bu düzeni yasatmaya yetmiyecektır.» « Ekonomide dışa bağımhhğımız korkunç bır hızla arttıkça, Türkıve'nın bağımsızlığı günden güne tehlıkeye dü«mektedir . Bütün bunlann halkta uyandırdığı, gençlikte uyandırdığı tepkiler karsı^ında hükumet huzursuzlaşmakta ve demokrasiden sapma eğilimleri gostermektedir. tktidarda tutunabilmek için. sömurücülerin değismez kurahna uygun olarak, milleti Mlmeye ve gençleri birbirıne kırdırmaya kalkısmaktadır. Gençliğin. zaman zaman gençlik ateşiyle taşkınlık noktasına varan tepkısı, aslında toplumun derinlerine kadar inmış bır huzursuzluğun dışa vuran sesidir. O sese kulak verıniz. O sese kulak vermiyenler için iktidar, günrTen güne gürünü kaybedecek ve yakın zamanda sona erecektır.» Bülent Ecevit'in nyarmalarmı kösemizin elverdigi kadanyla yarın da özetlemek istiyomz. Adalet Partisi'nin 1969 programında Türkiye'nin altını ve üstünü satısa çıkardığı bu özetlemede ispatlanacaktır. A.P. iktidan, Cnmhuriyet tarihinde görfilmemiş bir cfir'etle devletin bağımsızlığını resmi programla haraç mezat elden çıkarmaktadır. ii: G •••• ı •••• «••* •••• •«•• •••• Fırsat eşitsîzliği ğretmenleri düşfindüren bir başka nokta, eğitimdeki korkunç fırsat eşitsizliğidir. Doğu ile batının, köy ile kentin eğitiminde nüfus başına yapılan harcama, 23 lirayla 106 lirn arasında değişmektedir. Köyler beş yılda 155 gün eksik öğretim görmektedir. Bu süre bir öğretim yılına yakındır. Kadınlann eğitimi hmal edilmiştir. Hâlâ kadınlann •'• 97'süıin eğitim gönnemiş olduğu illerimiz vardır. Yüksek öğretimde, orta ve yoksul köylü ve işçi çocnğu oranı düsüktür. Ankara Üniversitesinin "• 85 öğrencisi memur, subay, biiyük esn^f ve zengin çiftçi ailelerden gelmektedir. Zenginlerm kâr için açtığı örel yüksek okullar d? eşitliği bozmaktadır. Egemen sınıfların savonduğu bu <sınıfçı eğitim»i ses çıkarmadan uygulamak öğretmenlerimize ağır gelmektedir. Onlar bir «tophnncc eğitim» derken bütün ıfimre ve sınıf çocuklannın bir kardeş eşitliçi içinde eğitim olanaklanndan yararlanmal nnı, bunun temel tedbirlerinin alınmasını öngörüyorlar. bir alçakgönüllülükle kendi geçim dunımlarını bugüne kadar tartışma konusu yapmaktan çekinen öğretmenler, bence bu çekingenliği de yenmişlerdir. Çoğunluğunun aylığı 600 lira çevresinde kümelenen, ek Qcretlerle ortalama 800 liraya varabilen bu kimseler. asgari ölçülerle, beş nüfuslu aileleri için 1600 liradan fazla para gerektiren hayat koşulları İçinde dayanılmaz derecede sıkıntı çe!>mektedirler. Söz gelimi, 500 milyon lirayla hepsinin derdi giderilecekken, bu işin savsaklanması, buna karşılık özel sektörü desteklemek için plânlara milyarlar konulması. sinir bozucu bir durumdur öte yandan, böyle ulusal nitelikli bir eğitimin savaşını veriyorlar diye baskı altına alınmalan. kışta kıyamette Enezden Hakkâriye sürülmeleri, kanunlar özlerinden saptınlarak Bakanlık emrine alınmalan, örgütlerinin karalanması ve görev yapamaz hale getirilmesi öğretmenleri iyice huzmrsuz etmentedir. Bütün mrttaşlar icin temel olan hak ve özgürlükleri kutfanmaiannda. ve örgStlenmeleriode en|rellennıe1«rİ4 bir «politik faaliyet» taassubu yaratilarak düşünmelerine, derslerine çok dar sınırlar çizilmesi, \tatürk çiinü diizenledikleri için bile koğuşturma geçirmeleri ve yurdumuzda tıpkı Nijerva'daki. Bolivya'daki gibi bir nğretmen kıyımmın yaratümış olması, onların sabırlannı iyice zorlamaktadır. Kendileri öpö halk aydını oldukları halde, aralannda halkla anlaşmazhk varmış gibi bazı tertiplerin yapılması, camilerde, mescitlerde din düşmanı olduklannın yayıbnası da bugünkü bunalımın nedenlerindendir HAVA BOŞLUGU Bu. bilbassa uçakla yolculuk >apanlann her zaman kul landığı ve korkarak ifade cttikleri bir soz. Vçak havada umumiyetle birçok düşus ve yükselişler yapar. Âni olan bu hareketler icerdekilere zaman zaman korku da verir. Aşağıya doğru düşüşler ve yukarıya doğru olan fırlamalar, bazı hallerde çok kuvvetli de olabilir. Sık sık uçak volculnğu ya panlar buna alışmış olduklan için umumiyetle aldırmazlar, ilk uçuşlannı yapanlar i<;e, buyük korknlar geçirirler. Halk arasında bu düşüş ve yukselişlerin sebebi. oralarda bulunan hava boşluklanna bağlanır. Böyle bir yolculuk yapmış bir kimseyi dinlerseniz <Aman yol boyunca hep hava boşlukları vardı, çok sal landık» derler. Süs Eğitim * * elki öfretmenlerimizin başhca hatisı, efiW> •** tüni uzun yülar kendi dar anlamı içinde döşümnek ve uygulamak olmnştur. Ders programlan, otnıl kitaplan, öğrenciler, öğretmenler ve ban öğretim yöntemlerinden ibaret bir «efitim» anlayışının. basit okuraa yazma belletmekten, ABC öğretmekten öteye ne etkisi ve yaran olabilir?.. Eğitimi toplum ve ülkenin bütün sorunlanyla bir arada, ekonomisi, politikası, savunması, sağlığı, maliyesi, madeni, petrolü, her şeyiyle yan yana düşünmek, onun amaclarmı, knrnmlannı, plân ve ders programlanm toplum ve ülkeı jn temel sorunlanna bakarak düzenlemek çok yeni bir görüş değildir. amr. ülkemiz öğretmenleri arasında yeni yeni benimsenmektedir. Bu benimseme ve g?ç de olsa girişilen meslekî savaş, egemen çevrelerde «politik raaliyet» sayılarak hırçınhk uyandırmakta ve baskılara yol açmaktadır. Milli eğitim] bugün nasıl tanımlıyacafız?.. Milli efitim, millet ihtiyaçlarına cevap veren, milletin kendi eğitimcileri eliyle düzenlenmıs, programları, kaynakları ve vönetimi kesin olarak yerlî olan eğitimdir. 120 yıldır gözden kaçan nokta budur. Toplumun ve ülkenin nyanık, hayata karşı devrimci tavtrlı insana ihtiyacı varken, tatoca ve uyuşuk insan yetiştirilm.ş. Kendi geri üretim biçimimizi ileri aşamalara vardıracak bilinç sır gibi saklanmış, bnna karşıhk botün dünya devletlerinin nüfusu, başkenü. (rmaklarm boyu, dünyanın en derin ve en yüksek yerleri, Avrapa, ÇSn ve Sfimer tarüit derslerin bel kemiği olmus. Taruna destek .•• "! mavan, Almanya ve Belçika'ya kalifive işçi hanrlayacak biçimde düzenlenmiş teknik öğretimle, halktan knpuk ve disa dönük üniversile öğretimi ve bilim çalışmalarıyla yılları tfiketmiş gelmişiz. Bu yozdurultnaş eğitim biçimi, okumuşla okumamıs arasında temelde var olan ayrımı bile görünmez hale sokmuş. EHmizde kala kala bir «süs eğitim» kalmıs. İhtiyaçlara cevap verme yönünden hilâ bu süs eğitimle vakit ıreçirdiğimiı için toplum, bir devlet işi olan bu eğitime sanki saygı gereği katlanmaktadır. «••• • ••K • ••• • ••• • ••• • ••• •••• •••^ •••• • ••a •••• ••«« •••• •*«• •••• ::: •••• •••* •••a • ••• • ••• Sonuç ğretmenler. eğitimin kendi eğitimcilerimiz eliyle ulusal bir plânlamaya kavuş(urulmasını, dış etkilerin kaldmlmasını, bilgi sınırlamasından va/fpçilmesini. fırsat eşitsizliğînin giderilmesini. geçîm ve bakım durumlarının yoluna konultnasını. üzerlerindeki idarî. siyasî baskılann ve örgütlenme özgürlükleri üzerindeki baskılann kaldınlmasnı; idareyle aralanndaki anlaşmazlıklann yetkili temsiicilerle görüsülerek çözümlenmesini, tek yanlı yetkiler edinme ve kuUanma alışkanlıklarının bırakılmasını. öğretmenin basit bir meımtr olmadığınm anlaşılmasmı, memur sayılsa bile grevsiz görev olamayacağmdan grev hakkının kanunlara alınmasını istivorlar. Bugün bu oğnrda verdikleri savaş her türlii takdirin üstündedir. Ve onlar bu savaşı başanya ulaştırmak için yılmaz bir direncin içindedirler. Toplumun ve ülkenin yararlandığı bir eğitim uygulamasmı sağlamanın bundan başka bir çıkar yolu da voktur. Kanun vapıcı ve uygnlayıcılann bu sesleri dinlemeleri ve anlamalan, önce kendilerinin, sonra da yurdun yarannadır. Onlar anlamazlarsa er sec halk anlayacaktır. Anamur kövlerinde, Erzincan Cayıralan yanlannda kıyılan öğretmenler için halkımızın gösterdiği tepküer, halkla öğretmenlprünizin el ele olduğunu bir sefer daha ispatlamıştır. Bu beraberlik çok önemlidir. •••• • ••i Yabancı etkiler nce bu eğitimin plânlaması yanlış. Halkın 72'si tanmla ugraşırken, okullardaki altı milyona yakin öğrenci içinde tanm eğitimi förenler sayısı sadece 6.000 dir. Eğitim barcamaları arasında tanm eğitimine düşen pay */t 3 tür. Mevcut tanm okullan çiftçinin yanına, yanıbaşına varamaz. Çıkardığı gençleri tarlaya, bahçeye, otlağa yollayamaz. Tarımda gelişme olmadan ulusal endüstri nasıl kumlor?.. O zaman teknik okullardan çıkan jençler de ülkemiz için lüks olurlar, geçmetler. Garsonluk, kâtiplik, polislik yaparlar . Eğitim plânlamasındi yerlilerden çok yabancılann sözü geçmiş bizde. Verilen raporlar, gelen uzmanlar, kurulIar çoğunluk bozncn olmnşlar. Millî Eğitim Bütçe vc Plânlama Müdürlüğünde, bir Türk müdürle birlikte, ikisi ara sıra gelip gidea, ama ikisi sürekli çalışan dört yabancı uzmanla. vnrt ihtiyaçlanna uygun, nlusal bir plânlama yapılamaz. Bu çidişle. beş on yıl sonra dışanya daha çok beyin ve yetiskin insan çıkaracağız, TCBtTAK'ın verdiği bilim ödüUeri hep yabana yarayacak bulnşlann sahibi evlâtlanmız dağıtılmaktadır. Halbuki Türk tanmı hâlâ Gordiyas'ın sabanını, Hititlerin kağnısmı knllanmaktadır. Yeni ve yerli bir sörme, tasıms, ne bileyim, sıkma, süzme aracı bulmak •••• •••• •••• •••• •••• •••• • MARMARA BÖLGESt: Bu bölgede önceleri sıcaklık artışlan ile zaman zaman mevziî yağmurlar görülecek, 34 gün sonra anî sıcaklık azalması ile birAtmosferde hiç bir zaman hava boşluğu diye bir şey yok likte bir evvelki haftaya benzer tur. Hava bosluklan diye taşekilde şiddetle, fakat daha kınınan durum. kısaca açıklaya sa süreli yeryer kar ve yağrourcağım şu sebeplerle ortava çılar olacaktır. Zamanzaman pükan Normal olarak yerden vukanya doğru çıkıldıkca ha neşli havalann yanı sıra fırtınava sıcaklıklan belirli bir şelar hafta boyunca yeryer etkısikilde düşer. Bu düşüş atmosnı sürdürecektir. ferin bünyesinde mevcut bulunan nemle de ilgilidir. Hava kuru ise her 100 metre yükselişte sıcaklık biraz daha fazla. nemli ise, daha az düşer. Gerçek durum böyle ı iken bazı hallerde yükseklikle sıcaklık azalması normalin• den fazla veya MOIUT. B^yan ' da hic dein$nıez. bazan azalacağına çoğalır. Attnosferin irindeki bu normal durumlar bazı olaylara sebep olur. Bu olaylardan birisi asağıda açıklavacağımız turbülans olayıdır. • EGE BOLGESİ: İlk günYerden yukseldikee farzedc lerde hissedılir sıcaklık artışı lim ki. hava sıcaklığı her 1 ( 01 ıç kısımlardaki karlann erimemetrede 0.6 derece azalacaksıne sebep olacak ve bu süre tır. Sıcaklığın her 100 metaçınde zamanzaman mevziî kışrede 0.6 derece azalması yerilar görülecektir. 19 veya 20 şu ne bundan daha fazla düştübattan ıtibaren hava tıpmde değiınu düşüniırsok. yukarda ğışme beklendiğınden sıcaklık normalinden daha soğuk bir azalmalan, yagıslar ve fırtınalar hava tabakası meydana gelir. bıriki gün etkıli olacak, arkaNormalinden fazla olan bu sı sından hava olaylan gevşeyerek caklık düşüşü alt tabaka ile sıcaklıklar venıden artacaktır. bir ^oğunluk farkı meydana getirir. Yukardaki soğuk hava aşağıdaki sıcak havadan daha yüksek bir yoğunluğa sahip olur. Bu yoğunluk farkının meydana getirdiği dengesizlik yu kardaki soğuk havanın aşajhya, aşağıdaki sıcak havanm da yukarıya cıkmasına ve neticede atmosfer içerisinde dikey hava cereyanlannm başlamasma sebep olur. Meteorolojide turbülans dediyimiz bu direkt hareket, açık havalarda bulutların içersinde ve bulntlar arasında meydana şelebilir. Bir u<;ak. bu turbülans icine girerse aşağı ve yukan doğ ru düşmeler veya yükselme lere mânız kalır. Yapılan incelemelere görc. ucak turbülansa ffirdiği zaman en fazla 1800 metrelik bir yükselmeye ve 4?5 metre kadar da düşmeye mâruz kalır. Bu konudaki açıklamamıza gelecek hafta devam edelim. Hoşca kalın. • KARADEN'tZ BÖLGESİ : Başlangıçta bölgenin Batı kesımlerı yeryer yagışlı geçerken Doğu kesimlerinde guneşlı gunler gorülecektır. Önceleri bölgenin her yerinde sıcaklıklar .rta cak. bırkaç gun sonra Batı kesımlennde sıcaklık azalması ile bırlıkTe kısa süreli ve oldukça sıddeth yeryer kar ve karla karışık yağraur Doğu kesimlerinde de yağmurlar beklenmektedir Haîta boyunca Batı Kara denızde fırtınalar etkilı olacaktır. İlk günlerde sıcaklık artışlan ile bırhkte yeryer mevzıi yağmurlar görülecek, birkaç gün sonra kısa süreli ve kuvvetli yeryer ruzgdrlar, kuvvetli kar ve karla karışık yağmurlar "bölgeyı etkıleyerek hava sıcaklıklarını oldukça azaltacaktır. Haîta sonlanna doğru hava sıcakları yenıden artmaya başlayacaktır. • tÇ A N A D O H J BÖLGESİ : • GÜNEÎ DOGü ANADOL.V BÖLGESİ: tlk gunlerden genellikle sıcaklık artışlan ıle birlikte güneşlı günler görülecek, hafta sonlarma doğru cldukça şiddetlı yagışlar ve sıcaklık azalmaları bütün bölgeyi etkisi altına alacaktır. ••••••••••••••••«••a KURŞUN YE ANTİMUAN MADENİ İSLETMEGİLERİNE: Yeni sezon için Kurşun ve Antimuan madeni mübayasma başlanmıştır. Satıcılann yazılı olarak îabrıkamıza müracaatlan rica olunur. MUTLU AKtMÜLÂTOR FABRİKASI Kartal. tstanbııl (Basın Organizasyon: 69.33/1642 •••• •aa« •«•• «••• •» • • • ••• i •••• •••• :::: :::Î SıfSS [••••••••••»•••••••••••••••••••«•••••••••••••••••••••••?! !>•••••«•«••«>•••••••••«••••«•*•••••••••••••••«••••••«••• • AKDENtZ BÖLGESt: Bu bolgede ıkıuç gün mevziî yagmurlar dışmda genellikle havalar sıcak ve güzel geçecek, arkasından zamanla rüzgârlar kuvvetlcnerek yeryer kuvvetli yağmurlar bölgenin Batı kesiminden başlayarak Doğusuna doğru etkisinı geliştırecektir. Hava sıcaklıklannda düşmeler olacaksa da sahil kesimlerinde don olayı görülmeyecektir. Nimbüs • DOGU ANADOLU BÖLGESİ : Bırkaç gün gUneşli ve soğuk kış günlerınin arkasından hafta sonuna dogru geçici olarak Tenıden kar yağışlan bölgeyı etkıleyecektır. önceleri hava sıcaklıklannda hıssedilir derecede artmalar ve arkasından yenıden sıcaklıklarda düşüşler ciacaktır. PEŞİNATSIZ . . • • HOTEL BOGAZÎCİ * BAYRAM TATİLİNİZİ rahat, konfor, sükun içinde ve aılenizle birlikte dıledığinız gibi geçirebüeceğiniz yegâne yerdir. Lira Taksitle' BUZDOLABI 50 Lira Taksitle ÇAMAŞIR MAKlNESt 50 Lira Taksitle ELEKTRtK SÜPÜRGEStf 50 lira Taksitle TEYP 50 lira Taksitle RADYO Tophape, Bogaıketen C tS5 • İM • 17& T«t 48 M •» . 4»ttB»\ SABRİ ACARSOY MAĞAZALARI 2 Eişi Yarım Pansion 125.TL (Oda ( Kahvaltı + Öğle veya Akşam yemeği + Servis) k Yemekler tabldot olmayı.p mısafırlerce listeden seçilir HOTEL BOĞAZİÇİ fAdiıye durağı) ÎENIKÖY Rezervasyon 62 40 61 '38 Telgraf • HOTELBOĞAZ (Yüdız: 121) 1668 SEKRETER ALINACAKTIR Buyuk bir sınai muestescye ımum mudür sekreteri ahnacaktır. Talıplerın: 1 Asgari lıse rrezi'nu. 2 Ingı'ırceden Turkçeye ve Turkceden Ing'lızcsye tcrcüme yapacak dereccdı» Ingilizce bilrtelerı, şarttır. Insilizcpden haşka Fransızca veya Almanca bilmtresl tercih sebebidir. Tjcret tatoıinkâr olur; yapılacak miilakattan sonra tesbıt edılertktır. Taliplerin P.K 1063 Karaköv adresine geni; hal tercüraeleri ıle 2221969 tarıhine kadar tcüracsatlan rica olunur. Radar Reklâm 1761644 • • • • • • • •» • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • »• • • • » • • • • • • • • Cumhurıyet 164S Büyük Bir İnşaat İşi İçin Elemaıt Aramyor Personel işlerine bihakkın vakıf PERSONELCİ; maaş, bordrolar maliyet hesaplan ye muhasebe işlerinde tecrübelı BAŞ MITHASEBECİ. inşaat malzemesini taruyan alımı, dağıtımı ve stok kayıtlannda tecrubelı AMBAR BAŞ MEMURU aramyor. Bu meyanda; SAHA MÜHENDİSLERt Mt HENDİS YARDIMCILARI SÜRVEYANLAR ve BAŞ PCANTÖR'e ihtiyaç vardır. Taliplerin hâl tercümelerini Ingilizce olarak P K. 745 tzmir adresine göndermeleri rica olunur. (Basın: İ. 41511130/1651) BUGÜNDEN İTİBAREN • • • • sızı sevtyorum • izi madam....! \ • GENAR TİYATROSUNDA îlâncılık 1253/1657 TEL: 49 31 09 YILIN KOMEDİS! • • • Bir şişe KARMEN MALI ŞAMPUAN, ile, 0f) a2 dört hahmZı yeniler ve pml pırrl yaparsınız. Bakkalınızdan ısraria KARMEN HALI ŞAMPUANI arayınıî Vilâyetlerde BAYİLIK Isteyenler İçin. Muracaat : KARMEN HALI ŞAMPUANI, SöğUtlü çeşme cad. Beyciğim sokak No. 8 KADIKÖY İSTANBUU. ' * . Telefon : 22 30 48 ' '* . Istanbul RekJâm: 43Ö2 losü Millî Kütüphane Yarışması Kollogyumu 22 Şubat 1969 Cumartesı günü saat 15.00 de Ankara Mıllı Kütüphane Salonunda yapılacaktır. Kollogyum ile ilgili sorulann 21 Şubat saat 17.00 ye kadar Öda Merkezine gönderilmiş olması gereklidir. MtMARLAR ODASI RekJâmcilık: 633/1664 • • • • • •• • • • • • • • • • • • •• • • • ••••»••••••••••••»•••