Katalog

28 /.ralık 1969 Cumhurîyet • ••• SAYFA ÜÇ Chanel'in paralelinde bir modacı: Neclâ SEYHUN ir moda salonunda değil de bir kabul günundeyim sanld. Ayşen hanım nazik, dilckatll, candan bir ev sahibesi tavn İle ortalarda dolaşıyor. Ama kabul gUnlerinde mutlaka değinllen moda bura< a sohbetin tek konusu. KupS lardan, renklerden, kumaslardan, garnitürlerden söz edillyor sadece. Müşterilerinden blrinla sırtm da yeşil, Jerse bir rob. Sade, havalı bir model. Etek haflf kloş. Bana kesimin Inceliklerini gösteriyorlar beraberce. Yanlarda d:kiş yok. Böylece klos yan dikislerden sarkmıyor, diye açıkhyor Ayşen Özesen. Bnnn düsünerek kendim buldnm. Günün 24 saatl düsünmekle jreçiyor zaten. Konuşurken, dikerken. yürürken hatta uyurken düşünüyor. En çok neyi? Roportaj sırasında orada bulunan müşterileri söz birliği etmişcesine açıklıyorlar: Düğmeleri.. Düğme onun büyük tutku B Ayşen Ozesen Özelliği Ben her yerde, günün her saatinde giyilebilecek modelleri severim, diyor Ayşen özesen. Ziyaretlerde, akşam yemeğinde, tiyatroda.. Bunnn için de fantezi kumaşlarda spor kuplan, spor kumaşlarda fantezi kuplan uygular, boylece arada bir denge kuranm. bulmak mümkün değil. Kıyafetleri süsleyen düğmelere bakıp da hangi modeli hangi modacuun diktiğinl kesfetmeye Imk&n yok tabii. Arna hangi düğmeli modeli Ayşen Özesen'in dik tiğini tereddütsüz söylemek kabil. • Bunlar dügme mi, yoks» kiipe mi?» diye bir tereddüde düştünüzse eğer, kıyafeti Ayşen hanımın hazırladığına tereddütsüz bahse girebilirsiniz. Aslında o, sadece düğmelere değil, tayafetin her yanına aynı özeni gösteriyor. Ne var ki ilk bakışta dikkati dugmeler çekiyor, düğmelerinin cazibesinden kurtulamıyor müşterileri. Küçük bir garnitür ama, etkisi büyük moda dünyasında. Bir kıyafeti genç ya da yaşlı göstermekte büyük bir rol oynuyor. Siyah bir mantoya, siyah kordoneli düğmeler koydunuz mu faraza yaşlı oluyor da o model, inciii, dışı metal çerçeveli, mücevher gibi ışıl ışıl bir iki düğme ile süslediniz mi, mantonun tüm havasını aydınlatmayı ona taze ve genç bir görünüş vermeyi başanyorsunuz. Yatak odalarımızın en büyük Güzel bir uyku Prof. Dr. Sabâhattin KERİMOĞLU «?ır«a evılu hayat ki hareketleriyl« tabii yorulur; bunun için de dinlenmeğ« muhtaçtır. Biliyonu ki insan vucudunda iki türiü organ vardır; bir kumı vücudumuzu yajatmak için çalıjır: Kalb, akciğerler, böbrekler, ilh. gibi; bir kısmı da hayattaki beyin ve vücud mücadelemizde vazife ahr. Bafta «dalelerimiı olmak üzr» görmt, işitm», VA organlanmırdır. Bunlardan birinci kısım yaşamamızı temin ettiği için devamlı olarak, gece, gündüz çaljftr. O halde bunlar nasıl dinlenectklerdir. düşmanı: Gürültü ie uykusuzluktur. Güzel bir uykuya hasret çeken milyonlarca insanın ebedi ızdırabuu ortaya getirinee onIarı bu ızdıraptan kurtarmanın çarelerini de göstermeğe çahşalım. Evvelâ uykusuzlu^umuzun esas sebebi hayat tarzımızdır. Yorulan vücut, fizik bir huzur içinde uykuya dalmak ister. Halbuki bugünkü şehir hayatıraızın gürültüsü yatak odalarımızın içine dolmaktsdır. Y su. KÜÇÜK TERZİ oda dünyasınm eskllerin den değil Ayşen özesen. Kendi bagına bir moda evi açalı şurada iki yıldır. Ama bu genis, seçkin bir müsteri çemberinin gözde modacısı olmasma engel değil. PransızSefiresi, Fecda Koyuncu, Özen Koyuncu, Azüne Günay, Neval Tuncer, Şükriye Atav, Ayşe Çakır, Mahinur Çatalcalı, Serap Çetinkaya, Şehbal Aygen ve daha bir çokları, bir çoklan... Moda evlnl açmazdan önce üç yıî pek tanınmış bir moda evinin müdireliğini yapmış. Ondan önce kendi kendine dikermiş sadece. Ayşen Özesen, Ens titü değil, Akşam Kız Sanat mezunu aslında. Ama bu bir kabiliyet işi. Diploma değil. Daba iğne tutmayı bilmezken, küçücük bir çocukken daha, makineyi zor sıkı balkona taşır, sözüm ona dikiyormus gibi haldır haldır çevirerek, sokaktan gelip geçenlere kurum satarmış. O zaman dikmediği dikişlerden duyduğu gururu, bugün ustaca diktiği dikişlere rağmen bulmak mümkün değil. Mütevazı ve çekingen bir tavn rar. Nerde o bir zamanlann gösterişçi çocuğu? Müşterileri onun yerlne konuşuyor, onun dikişlerini onlar anlatıyor, onlar övüyorlar bana. Yanlannda eşlerl ile gelenlerl de var. Evcie, «Hiç de mrtıma giyecek bir seyim yok ki» nakaratı sona erdiği için DÜĞME FALI ylesine özen gösteriyor, oylesine titiz ki bu konuda. Hlçbir düğmeyi hazır kullanmıyor. Hepsi uzun düşüncelerin sonunda doguyor bu tiüğmelerin. Tsmarlama, mücevher gibi şeyler. Eşinl bir yerde O M Geçen yılm Türkiye GüzeUik Kıraliçesi ve profesyonel manken Azra Balkan tarafından snnnlan çlbUenin adı : «SmrBylım». Modernize edilmif eski bir Türk kıyafetidir. Plise kollsr ve pliıe pantolon torknas jorjetten. t'stiindeki üç etek lâme ve dore k»rtfimı broksrdan y»pünuftır. teşekküre geliyorlar ona. lerine, «Ne olur bize de siyelerde buluoun, bizim de bir «eyler haprlsyın» rica edenleri bile var. Içtaviçin diye ğil. Bunlar da lnce lşlenmlş ve kadınoa. Bu yılkl koleksiyonunda kürklerle süslü manto ve tayyörler, jerse elbiseler, siyah ve Iftcivert yünlüden yapılmış pantolon takımlar çok var. Ama hepsi kadınca, hepsi modası kolay geçmee tarafından. Bütün modtllerinin ortak bir yanı daha var, diyor müşterileri. En önendisi de bu. Kıyafetleri fiyeni hem çok daha genç, hem de çok daha zayıf gösteriyor. Rejim yerine, gençlik aşısı yerine bir elbise.. Yepyeni, kes tlrme bir yolî... ÇALIŞ DİNLEN rviyetimizde çshşan ve yorulan organlarımızm dinlenme hakkı üçte birdir. Yani iki ölçü çahsan bir organ, bir ölçü dinlenir. Yukarda sıraladığımız kalb, akciğer gibi uzuvlar devamlı hareket halinde olduklanndan dinlenmelerini bu devam içinde yaparlar. Yani bir kalb, bir akciğer üçte iki çalışır, üçte bir durur; böylece de dinlenmi» olur. u H lece de kalbin çahşması hızlanır ve muhlaç olunan kanı adalelere yetiştirir. Boylece akşama kad«r gereğince devamlı, gereğince zaman zaman yorulan adalelerin ve duyu organlarınuı ve bütün bunların üzerinde sk(ama kadar bu uzuvların ahenkli çalışmalarını temin etmeğe didinen linir sistenıinin de dinlenmeğâ ihtiyacı vardır. l«t« bu ihtiyaç vücudun dünya ile t«mamiyle ilgisini kesmesi, sadece vücudu yaşatan kalb, akciğerler, böbrekler, ilh. gibi organların fonksiyonlannın devanu jeklinde oiur. Sanki beyni olmıyan yalnız %nicudu yaşıyan ha lin en iyi tanıdığımız tarifi «Adetâ beynin ölümüdür» şeklinde olabilir; bunun hakiki ölümden farkı nebat! sinir sistemimizin emri altında çalışan ve vüeudun yaşamasını temin eden uzuvlann faaliyet halinde olmalarıdır. GÜRÜLTÜ u güriiltülerle tokmaktanan bir insan kafasının ölü gibi uyumasına imkân yoktur. O halde ilk yapılacak i?, gürültüyü kesmeğe gücümüz yetmiyeceğine göre, yiğitlik ka B Mankenleriıııiz • w Yılm modası ne ise onu tutuyor DOLAMBAÇLI YOL ÖLÜM DENİLEM UYKU u ölüm haline uyku diyoruz. O halde en ideal, en verimli uyku en ölü gibi olanıdır. Meselâ çocuklarda ki büyüyeceklerdir , hastalarda ki iyi olacaklardır uyku böyle derindir. Onun için elimizden geldiği kad. bu ölüm balindeki uykuyu yasamamız iyi olur. Aşağı yukarı sağh|ı ve sinir sistemi bozulanlann ilk şikâyeti BAŞAK GÜR8OT fld« derdini tümüyle müş terilerinin üstünden alıyor Ayşen özesen. Tepeden tırnağa bir tayafet hazırlıyor onlara. Kemeri ile, pabucu İle, cantası ile... Neye ne ya kışır o seçiyor. Bir defa biliyor bunu, sonra müşterilerini çok lyl tanıyor. Kim neyi sever, kime ne gerek o düsUnUyor. Eskl müşterileri bir problem değil elbet. Yeni gelenlerle de ilkten modadan konuşmuyor hiç. Dereden, tepeden, çevrelerinden söz edjyorlar. Eşinin gö revini sonrp öğreniyor hatta. Müşterinin uerelere gldebileceğinl, nasıl kıyafetlere ihtiyacı olduğunu tesbit ediyor önce. Modfc rkinci konusmada söz konusu oluyor. Teklif edilen Mllllll iki üç modelden birini mutlaka S beğeniyor müşteri. S D KAVGALARIMIZ I albnki esas hayat kavgalarunızda is gören görme, ' işitme ve adale gibi organlanmız kendilerine lüzumu anında emir veren sinir sistemimizin tesiri altındadırlar. Tabii bu organlar olağanüstü çahşmaya geçince, fazla miktarda da kan sarfetmeğe başlarlar. Böy B Gelecek hafta: Bergln USBERK nunlarına uyarak, ondan kaçmak, «ehir dışına gitmektir. Eğer bunu yapamıyorsak yatmadan evvel şöyle bir saat kadar sıkı bir yürüyüşle adaleleri yormak, bu arada terle çıkan tuzlu maddeleri de ılık bir duşla temizledikten sonra yatağa uzan» maktır. Buna rağmen uyku gelmiyor ve gürültü devam ediyorsa. kulaklarımıza pamuk tıkayıp uykuyu kaçıran parazit gürültüîerden kendimizi mümkün mertebe kurtarmağa çalışmaktır. Okurlarımıza zinhar uyku ilâcı tavsiye etmeyiz. Çünkü uyku ilâçlan ertesi gün insanı daha bitkin yapacağı gibi, ilâcın yardımına giivenen insanlar artık normal uykularını beklemek zahmetine katlanmaz derhal uyku ilâcma sığınırlar. Bu da insanı alışkanhğa göturur. Biraz güç te olsa kendi gajretlerimizle gayeye varmak ve inşanın kendisini buna ahşturması daha iyidir. •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Başak Gürsoy ANE Shrimpton sebep Başak Gürsoy'un manken olmasına. Başkası değil. 1965 de Londra'da sekrelerlik öfrenimi yapıyordunı, di yor. O zamanlar mankenlik pek tutulan, yaygın bir meslek dejjildi bizde. Hiç düşünmemiştim. Am> o yü Jane Shriınpton «Dünyanm en güzel kadını» seçilince... Dünyanm bütün gazete ve dergilerinde boy boy, çeşit çeşit resimleri çıkmaya başlayınca... Başak Gürsoy'un da gönlü rıe bir mankenlik sevdasıdır düşmüş. Londra dönüşil bir manken arkadaş! Ankara'daki bir butiğin defilesinde mankenlik yapmak isteyip istemediğini sormuş ona. Başak GUrsoy bu butiğin devamlı müşterisi zaten. Ama gönlündeki büyüic araıya rajmen güveni yok kendine. Hcle önce sen onlara sor bir dera, demiş, Bakalım isterler mi beni? İstemişler tabii. Ve mankenlik hikâyesi böylece başlamış işte. Defileler defilelerl izienüş. Ankara'da, İstanbul'da. yabancı üikelerde.. Tunus, Cezayir, Mar silya sonra Barselona.. Rarselora'da boğa göreşleri.. Biraz vahşi geldi bana, ama enteresan. Dünyada en çok şörmeyi arzu ettıği şehir: Rio de Janeiro. Nesı var Rio de Janeiro'nun? Canlı hayatı, karnavallan buiki de... Gece hayatını, kostümlü YILDIRIM ÇEKEN \ ıyafetleri daim» çevrem ; dekilere göre seçerim, diyor. Hiçbir zaman fra : pan, modası çabucak geçecek modelleri tatmam. Eksantrik buluşlar masterilerime nymaı. Benim diktiğîm bir kıyafet, bir : kaç yıl modası ceçmeden piyilebilmeü. Bu noktada Chanel'le birleşiyor işte. Chanel'e yöneltilen tenkitlere rağmen, onun paralelinde yer âlmasının, onu sa : runmastnın nedeni de bu. .4ın» Chanel'i aynen tutmnyorum. Biraz değiştirerek hanımlanmızın rahatça giyebiIeceklerl klTkletler hanrlıyorum, diyor. Meselâ, Türk >"irf|wgla"nd»n Chanel still manto T» Uyyörler y&ptyor. Bahat modslier, kadınc» hatlar ve Türk, kumaşlan.. Şaşmaz kuralları bunlar. Her model, her kıyafet bu temeîlere dayanıyor. Bunlardan fedakârlık etmek mümkün değil. Her kuması değerlendirmesinl biliyor. En ucuz, en sıradan olanlannı bil». önemli olan kumaş ve model değil ki zaten. Onun hazırlanışı. Her şeyden önce neye ne gider onu bilmek gerek. I baloları seven Başak Gürsoy'un hoşuna gidiyor bu. Bir zanıanlar İspanyol lulığına gtrmeyi düşünürmüş hep. Bir seferinde bir kostümlü baloya bir Hintli fclığında gitmis. Ortadan aynlıp sımsıkı taranmış saçlar, al nında bir ben, sırtında mor ipek bir sari.. Ince, çekik hatlannda uzak doğu * güzellerinden «birşeyler» var zaten. Bu «birşeyler» gerçek Hintlileri ds şa şırtmıs o gece. Onu kendilerin den sanıp Hintçe konnşmaya kalkmışlar ve karşılarındakinîn bir Türk kızı olduğunu anlayın ca da hayretler içinde kalmışlar. Başak Gürsoy m>Jada yenilüc lerden yına. Yı'.uı modası neyse tutuyor onu. Miniyse mini, maksiyse maksi. Sonra yeni dal ga filmleri sona brokar smokinleri, üantelh gömleklerl, taşlı dügme^etl ve uzun saçlan ile yeni dalga erkekleri... Hani ce miyetin şu hoşgörrnezliği o.'rna sa, gezip dcjlaşmafc istedigi erkek bu tip! Ama.. hayaiir.tn fcahramanı Tarkan. Her sabah gözünıl açaı ca, gazete sütunlarında cnunla buluşmadan edemiyor. Bir yanda sünli, brokarh, dantelli kadınsı bir erkek, bir yanda hayvan postuna fcürüHl yan vahşî Tarkaa. Ne tezat.. Gelin de. geııç kız karoinin sırrını çözün... K Başarıya ve~ başarısızlığa götüren yollar O füne kadar hiç denemediğiniz bir aahada çahsmanız gerekirse bunu tereddütsüz fapabllir misiniz? ffİ s t e m e k ' yapmak | | | demektir». Doğrudur bu söz. Bir işi başaracağınıza güveniyorsanız, o işi başarmak için en önemli a* dımı atmış sayılırsınız. Ama, kendinize gerçek* ten güveniyor musunuz? Bir şeyler başarabileceğinize, bir takun şeylere kabiliyetiniz olduğuna inancınız var mı? Varsa, bu giivenden yararlanmayı biliyor musunuz? Aşağıdaki test slzin bu konulardakl tereddütlerinizi gidermek amacı ile hazırlanmış bir testtir. «Evet» diye cevaplandırdığınız her soru için 10, «Bazı kere», ya da «Belld» dediğiniz her soru İçin 5 puan işaretliyeceksiniz. «Hayır» dediğiniz sorulann karşılığı sıfır olacak. • Kendisi ile önemli bir korrasma yapacajnm* kimseyİe karsılaştığınız zaman, yüzünuzden, hareketlerinizden sinirli olduğunıu an' lasılır mı? iiveniniz var mı ? Bfiemll bir kunuşma ympacağınıa kimseyle karsılastığinız yürinüzden, hareketlerinizden iinirli olduğunuı anlasılır mı? mektubu yetersir btüup, o kimselerle yüzyüze konusmayı tercib eder misiniz? Kabiliyetll, büglU bir çok kişinin katılacağını bildiğinlz bir ts sahasmda şansıruzı denemek slzi korkutur mu? Her ne sahada olurs» olsun, fikirlerinizi hemen uygulamaya geçmek için acele eder misiniz? O güne kadar hiç denemediğiniz bir sahada çalışmanız gerekirse bunu korkusuzca yapabilir misiniz? Belirli bir süre içinde yapmayı tasarladığınız ijlerin büyük bir kısmını bemen daima nyguladığınızı söyleyebilir misiniz? Bir toplulukta fikirlerinizin karşısında pek çok kimse olduğunu. fikirlerinizi savunmanın sizi o topluluk içinde zor duruma düşüreceğinl bildiğiniz zaman bile onu savunmak yürekliligini gösterebilir misiniz? AY MODASI eyaz, gözde rengi. Her müşterisine yazın pikeden, kışın yünlüden bir beyaa manto dikiyor. Beyaz mantclar kadar belir11 bir özelliği de kıyafetlerine kattığı «Ay» lı garnitürler.. Ke merler, bilezikler, küpeler... Ama bunlar da frapan de Gelecek hafta: Senıa AKINCI B Siv»h kadiffden fsntezt bir elbise. Yaka çevresi ve kol ağızlan lâme galonla çevrelenmiştir. Göğfistekl işleme perabe inci ve boncnklarla »üslü. *• özel va da meslekl konularda girdiğiniz tartışmalarda size sorulan sorulara rahatlıkla cevap verebilir misiniz? • Bir topmlukta saka konusu olmayı sinirlenmeden, tatlüıkla karsılarabilir misiniz? Bir fikri savunurken karşınızdaki sizin düşüncelerinize karşj çıkar, bir cümle ile sözünüzü keserse, sinirlenmeden, söylediklerinizi şaşırmadan fikrinizl savun maya devam eder misiniz? Nürozla kimselfrle Uîsin kurmann grerektifi zaman FAYDALI HILOÎLER . » YEMEK PİŞİRİRKEN Ba'ak spur nırdelleri, frjpnn • 5 EĞER POAN 8AY1NIZ 75 . 100 AHASINDA İSE: Salçalann ve yemeklerin üstünde toce bir tabaka meydana gel Ş mesinden sikAyetçl iseniz, yemeğiniz piştikten sonra ona biraz Şj yağ katmayı ihmal etmemelisiniz. 2 • BAYAT EKMEKLEB = Bayatlamıs küçük sandviç ekmeklerinizi yenlden tazelemek is E tiyorsanız, ekmekleri hafifçe nemll bir parşömen kağıdına sa E rarak birkaç dakika fıruı içinde bırakm. E • MÜREKKEF LEKESt E Hürekkep yahut tükenmea kalem lekeslni çıkarmanın en tirme yolu lekeli yeri biraz benzinle sllmektir. TAZEIİĞtNİ K.4YBETMİŞ PATATESLER kes E = E renkleri seviyor. Yukarıda. onu, defilelcrden birinde tıir pacıtalon tüııik takdim ederken görüyorsunuı. endinize günevlnlz olduğundan jüphe edemezsirüz. Aile hayatında olsun mesİe* hayatında olsun hedef seçtiğiniz noktalara cesaretle yüriıyecek tipte bir ınsans;nız. Sizin için önemli olan, bu güvenin gerçek sınırlan dışına taşmamasına dikkat etmek olmalıdır. Eğer kabıUyetlerinlal ve gücünuzü gerçek ölçüleri içinde tartarak kendinize güvenlyorsaoız, hayatta yüzde ellinin çok üstünde başan kazanma sansına sahip bir insansını* demektlr. Aksi halde, başaramıyacağı işlerin peşinde koşan, kendini beğsnmis blri durumuna dUsmek tehlikesl ile karşı karşıya kalırsınız. • EĞER PÜAN SAYINIZ 50 ÎLE 70 ARASINDA İSE: K üphesiz kendinize güveniniz rar. Ama belki de biraz fazla ihtiyatUsmız. Bel W de imkanlarınızdan yeterince •ararlanmayı bilmiyorsunuz. Bu, her şeyden önce hlr tecrübe meselesidir. Biraz caba göstererek bu güveni pekâlA kazanabiiir, daha basanlı bir insan olabiürainiz. Ç • POAN SATTNIZ 5CNİN ALTINDA İSE: Hafifçe yumuşamış, dlriliğini kaybetmis patatesleri bir süre so = guk tuzlu su içinde bırakm. Böylece patateslerin hem dirileş "Z mesinl, hem de daha kolay soyulmasını sağlarruş olursunuz. E SIZAN VAZOLAR = Bazı vazolar nemi geçlrir, uzerinde bulunduklan masamn İe E ' . *• kelenmeslne sebep olurlar. Bunu önlemek için kalmış mum E * parçalanru eritip vazonur içine bosaltın. Böylece vazonun dl 5 Her ne sahads olurs» olun Mnda nem geçirmiyen btr UbaJuoın meydana gelmMlni uf = • flklrlerlnizi hemen u/ftt endinize hiç gUveıHniz yok. Belki başansızlıkla sonuçlanan bir kaç kötü denemenir. sonucudur bu. Belki bugüne kadar şansınızı gerçek kabiliyetlerinizin dışında kalan sahalarda denemek hatasına düştünüz. Ama her insanın başanh olacağı bir saha mutlaka vardır. Birkaç kötü denemerAn etkisinden kendinizi kurtaramayıp, hayatınızı zlyan etmek niçin? Nelere kabiliyetinl* oldugunu önce bir güzel araştırmalı, sonra o sahalarda çalışmalısmız. Bir şeyıer başardığınızı görmek, slze yoksun olduğunuz gtlven duygusunu kazand2racak Böylece hayata bambaşka bir gözle, muılu ve güvenli insanlann gözü ile bakacak K olurauöua. S bMHIM VW*. ldtot