Katalog

SAYFA: DÖRT CUMHURİYET İNGİLÎZ ESPRİSİ ymıiMiHinııııııııııııı 16 Kasun 1969 Nasılsınız?.. îyimisîniz?. ÎM îngiliz erkeği koltuklan = na gömUlmüşler, vlskilerinl yu 5 durrüuyorlar, blr yandan da ko • £ nvtşuyorlardr. = • Dün geee çok gfizel bir 5 rüya gördüm...» dedi blrinoisi. 2 «Oaudia Cardinale ile kayığa = binmis, denize açılmışıı..» ~ ı Ya sonra?..» = • Sonram gayet enteresan. = Hava sıcak nu sıcak... Ikimiz = de soyunuyor, mayolarımızı RÎ S yiyoruz... Derken ben şöyle bir 2 davranıyor ve oltayı savuruyo ^ rum . Savnrmamla beraber ko £ caman bir babk..» Ş Şikâyette bulunmomok sıhhate işaret değildir Yaşayan çeken bilir Yazan Çizen Dr. İhsan ÜNLÜER nsanlann birbirlerine rastladıkları vakit «merhaba» rfedikten sonra derhal cNasılsın?.. lyl mi»ln?» diye suali hatır etmelertnden de anhyoruz ki »ağlık her şeyden önemli sayılmıştır. Sağlık yani sıhhatte olmayı tarif etmeye kalkacak olursak, bir insanın hiçbir yerinin agrımaması daha doğrusu keyfinin yerinde olmasıdır. Amma bu tarif gereğir.ce yeterli bir tarif midir? Ne gezer.. öyle insanlar var ki yakın bir gelecekte kötü sonuçlanacak bir ülete duçar olmuşlardır da yine de hiçbir rahatsızlık duymazlar. Bu yÜ7den kendilerinin sıhhatte olrtuklanna inanırlar. «Hasta adam»Iığ:ı kabullenmek istemezler bir türlü. Demek ki insanın hiçbir sikâyetinin olmaması onun sıhhatte olmssı demek değilmiş. ŞÜPHE YOKMUŞ | Ispirittana oturumunda hazır ^ bulunan orta yaşlı bir kadın, = medyum aracılıgı ile kocasmm ruhunu çağırmış ve bir arzusu jj olup olmadığını sormuştu. Ş • Bolca yaprak sisarası gön Ş der bana» dedi ruh. «Hangi mar = kalardan hoşlandığırnı büiyor S gun.j ~ I Böyle demlş ve kaybolrnuştu. Kadın, üzgün bir ifadeyle medyuma döndü: Sağhğın, »ıhhatte olmanın mutlu oluşumuzdaki onemini en iyi Süleyman eîer.dı büiyor. Hani «yaşayan değil de çeken bilir» deriı y».. Onun için: Hiçbir şeyden çekmemişti dünyada Nasırından çektigi kadar. Ve de nasırı yüzünd'en yazık olmuçtu Süleyman efendiye. İnsanın nasınnın ağrıması, ayakkabısmın vurması gibi bedensel hastahklarmın yanında mutluluğunu en çok engelleyen daha onemli hastahklar da vardı.. Ruhsal 'dertlerimizdi bunlar. Her organı normal çalışır, her şeyi normal ohır da insanın, yine de kendi5İni hasta sanarak mutsuz olur in=an. «Bir müddet delilik tilkesinde dolaşmayan. akıl meydanının belâ zindanı oldnğunu benüı bilmez.» Fuzuli bir lâf îarih Dikkat edin çocuklar'... Büyük eserin en önemii fasIına geldik!.. • îaprak sifrarası istedl ama, nereye Röndereceğimi bilemiyornm... Cennette mi cehennemde mi acaba?..» Medyum büyük bir ciddiyetle cevap verdl: « Kibrit ya da çakmak istemediğine göre cehennemde olsa gerek..» degil anı» bu Böyle diyordu Fuzuli: Akıl meydânmı ıındanıbeli bilmez benüı Kim ki bir möddet cünun mülkünü «eyran etmedi. TÜRLÜ ÇEŞİTLİ Dakikalık Tebessüm YAAA... OYLE MI ? Genç kız kınta kınta gelmi?, babasınm tam karşısma geçmişti: « Nasıl buldun yeni elbisemi babacı|nn? Beğendin ml?. Yakısmıs tnı bana*?..» Hiç fena değil... Hattâ kusursuz bile diyebilirim. Amı bir de etekliğini giysen de turr.ünü bir arada görsek...» « Hangi eteklikten bahsediyorsun baba . Elbisenin bitmiş bali bn. çünkü komple bir model...» t Yaaa .. Öyle rrü?...» elilik, çılgınhk, demir parmaklıklar, hücreler, de'.i gömlegi ve delinin o korkunç çehresi... Çoğumuz deliliğin ne olduğunu bir akıl hastalıgı klinigincîen yahut ekseri sokaklarda dolaşan zararsız delüerden ya da mitins meydanlarınrian parlâmpntoya kadar musallat olan bazı zevattan biliyoruz. Türlü çeçitli orçan hastalıklarının yar.ında yarah, ıstıraph ya da çeşitli kederlerle zedelenmi? o D lan beynimizin de kendisln» göre elbette bir takım isyanları, boykotları, marazi belirtileri oîacaktır. îşinde, aile 1liçkilerinde felâketlere uğrayan, sçkına ihanet gören, kazıklanan, aldatüan, gşağılık rfuygusun» kapılan blr sürü insanla dolu çevremil. Türlü bedensel hastahklann yanında insanın mutluluğunu yitirmesme iebep olan işte bu türlü ruh hastahklan da var. Unutmayahm kl kendini Napolyon sanan bir deli, kendini ilim adamı »anan bir aptal, kendini infan zanneden bir ayı, normal bir insandan daha mutlu hissedebilecektir bile kerdisini. Hatti In^arlar kendilerine en çok mutluluk veren bir marazi hall arıyorlar bile bazen: Ajk derdlyle hojem el çek Uaeundan tabib Kıbna derman kim helâkira ıehr1 dermanindadır. « Hekim.. Ben a$k derdinden hoşnudunı. Üâcımdan el çek, ilâç Terme bana, asü benl öldürecek olaa senin llâcmdır.» Cep delik cepken deiik Kol delik mintan delik Ten delik kaltan delik. DivpTPk kendisini kevgir'e benzetmijti rahmetli Orhan Veli. tstanbnldan ayva da gelir nar gelir. Rir edalı var gelir. Gün asırı alacakh gelir. Diyordu. sizin için insan kardeşlerim Merhabalar sizin için Alınlardan akan ter, Harcanan kursunlar. Sizin için mezarlar, mezar taşlart. Hapishaneler, kelepçeler. Idam eezalan Her şey sizin İçin. Diyordu rfa yine de «dell eder insanı bu dünya» diyerek hayata sarılıyordu. Çok tatlı nynyordunııı... Uyandırtnağa kıyamadjm. İLLÂLLAH Sürat meraklıaı bir genç kadın yeni aldığı arabası ile Londra Asfaltında 140 kilometr» yaparak uçarcasma gidiyordu. Yolun kenannda nöbet tutan bir trafik polisl duramu göriince kolumı kaldınp durması için lşaret yerdi. Genç kadın kendl kendirıe: • İlIâUah şa otostopçulardan» diyerek gaa büsbütün köfc ledl ve gözden kayboldu. HANGİSİ ? ıhhatte olan insan nasıl daha kolayca mutlu olabiliyorsa, mutlu kimse de mutlu olmayan bir kimseden daha rnukavemetli oluyor bir' hastalığa karşı. Bize mutluluk veren bir işten hiç birimiı tedirgin olmayız. Sikâyet etmeyiz. Eğer mutluysak katlanılan acılar bile insana bir zevk olur. Mu&sef. Bt«e bir acının verdiği büyüklüğü hiç bir jey vermez» diyordu. S ömrümün sonnna kadar peşinixdeyim... Hiçbir kuvvet mâni olamaz. Yerli Malı Sorular ? D D t. 4 ASMLUKM IVlSÎMİ 5 «İMSK» 'tt~B LUTFEN Genç bir kadın eczaneye glrml$tl. Tezgahtaki adam hemen •ordu: • Arzunra efendim?..» « Çok aîfedersiniz... Hlçblr arzum yok... Yalnız uîak bir ri cade bulunacağım... Şu mektubu okur musurrue lutfen... K o cam seyahatte... Kendisi doktordur da... Sökemedim blr türlü..» TERBIYE Genç bir kız akşam Ustil lçlıvden çıkmış eve dönmüştü. Kaşlan çatıktı, suratı da asık. Annes) endişelendi: « Moralin bomk glbl görünüyor. Can sıtacı blr ş«y ml oldu?..» « Evet, çok can sıkıca. Slnirlerim berbat.j « Neden?..» « Neden olacak?... Senln yü ziinden... Bana sıkı bir terbiye vermpreydın, duygularmu frenlemek için de her gün telkinde bulunmasaydın. bu akşam patronun tekîif ettiği kürk mantoyu kabul edecek ve onunla çıkacaktım..» Gizli Ajan X9 liyaretinu* geliyor efendim. BOŞ VER Gezmeğe çıkan iki genç kız, Boğaz'daki sahil yolunda kolkola dolaşıyor ve gevezelik ediyorlarctı. Bir noktaya geldiklerinde kıyıya yakın fakat derin bir yerde bir adamın çırpındığını gördüler. Sonra adam yavaş yavaş battı, dışarda sadece sol kolu kalmıştt. Sallayrp öumyordu bu kolu. « Ne oluyor?» diye kızlardan biri diğerine sordu. « Boğuluyor galiba? Ya kara, ya da intihar...» « Kurtaralım...» « Değmez... Boş ver...ı « Evli de omın için. Parmağına baksana, alyans var!..» « NİÇİM?..» Champagne'ın bir kasabasında Moni adında dinin gerçeklerini kavramış bir papas vardı. Biliyorsunuz... Gel zaraan git zaman vücudunda b;r böbrek taşı neydah olmuştu bu papasm. Ameliyat olması gerekiyordu. Gün kararlaşmış, operatör ve yardım cıları o gün eve gelrmşlerdi. Onlan gayet sakin karşüadı papas. O çağda hastayı uyutma tekniği yani narkoz yoktu henüz. Ameliyat olmak için hasta soyunup yatmıştı. GÖzlerini baglamak istıviiler kahul etmedi. Yalnız »Beni uerektisi wkilde yatınn» diya ricad» bulundu. O kadar. Dedipni yaptılar. Bunun üzerine yataeınm tam karçısında bulunan hüyük haçı istedi. Ona sarıldı, H'iHaklarma ysnıstırdı. Am^'iyat baslamı^ti. Pants hiç kımıldamaIsn yatıyor. ne RÖ^prinden bir Hamla ya? skıyor, ne d? azcık ol•nın inliyortlu. V? hiç bir acı ciupmamıstı hıı j"nıil,.it ^'iroçinre... D rf T AZISI Z ¥• f ^ ŞEREF MESELESİ Büyük tiyatrolardan birinin antraktında seylrciler sigara salonuna çıkrmştı. Bunlardan iklsi biribirini görünce hemen koştular, hasretle kucaklaştalar: « Nerelerdesin yahn?...» de di birisi. «tkj senedir görünmedin..» « Cezaevindeydim...» « Sebep?...» « oahtekârlık...» « Haydi canım... Btrak tramarayı...» « Seni şerefimle temin ederim...» NIZ 2TANES& BIR.BİIZÎ NE COt İ UASI1İC C d ^ ıI 2 3 4 5 b u ••• ••M ı • • 1 Amma sadece sıhhatte olmak mutluluğumuru sağlayabiliyor mu? Elbette ki snğlık mutlu olmanın koşullsrından bir tanesidir sadece ama. insan sıhhatte olur da yine de mutsuzdur. Meselâ parapını çaldırmıştır, oylarmı yürütmüşlerdir, işinden atılmıştır. Dert mi arıyorsunuz dünyada...? lnsanlar ancak kaybettikleri vakit, hastalandıkları vakit sıhhatlerinin kıymetini bi]iyor ve arıyorlar. Sıhhatlerini tekrar kazand'.ktan ronra da sıhhatin deierini unutuveriyorlsr. Ve mutlu olabilmek için daha başka şeyler araınava ks'kıyorîar bu kere. Zira insanm isteklerinin sonu geliyor mu hiç?: Sn kavga bir bitse dersin. Arıkmasam dersin. Vnrulmassm dersin. C'şim gelmese dersin. t'vkum ?e!meçe dersin. •ÖLSEM» desene. 6 î AZISI7 cr h 7 'o Servet sahîbi olmak böyledir. işte. Tnsanın başı belâya girer. *• *• UÜKSBK 8 \ 1 Jl 1 1 . .D i Z < İ T A P ONO6, OKAJNUS. Herkes için cevaplar n Ö V V V 1 w I V *1 ! V \± V X V d I d a Kl V » 8 V A V i 1 I 1 1 Z V LA G&ÜIZ. 3 P i A N VS İNSA. AT SAKATİMI ÖâsZENSN (İKİ HEM DE NASIL Kabak kafali adamın biri eczaneden yeni çıkrmş bir saç ilâcı ahyordu: « Dpdikleri gibi fayda sağlayacashndan emin misiniz?...» « Hem de nasıl. Tasavvur edin pr°n gün bir hanım bu llfi;*nn aHı. Fve gitmıs. Mantarı sıki olriuŞu ÎÇÎTI rîijipriyle açmıv Açarken de ilâçtan Ust dudafıria sıçranuş... Şündi bıyıklaıı cıkıyor...ı KİNCİ eİZLETZEı ÛÇ. V a V a 8 3 2i ts» V o 3 ,, X 9 V S *) S 1 resr 4GuCE < TlNCJuJCİ i DEM 6 YA, GtİS'İ CB 2 i a n a koearm takdtm edece^lm... Çok önemii, 3(reızs'O [s I d X n "wl V 4. 9 S h S Z I H = O tSBJEd i X V IV H V V Wj 1 V Nj z 6CTEKSİ) ÜÜ O N U AKARIZ. z sie D\Ç.\ s/L\T4.iT U e f e j . 6 »CAJ1NJ 8O&J. «ns» s s t 7 BUZ OİVA2 0<5ZLJN ÜSTÛ ITVIV = q t uaıutB blr