22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE DÖRT 5 Ekim 1969 «< Şimdi sıra sende Profe»ör » Pompa sayesinde kalb saat gibi çalışıyordu. Tenyden boşa lan yere geçtım, hıçbır şey soylemeksızin elimi hemşire Jordaan'dan yana uzattrm. îşini gayet lyi bilen genç bir kadmdı. Gerekli âleti derhâl verdi ben de ılk müdahaleyi yaptım. Bun dan sonrasını aksaklığın zerresme bıle meydan vermeksızm yü rüttüm.. Kestim, biçtim... Bir sure sonra Denise Darwall'in kalbi avuçlarımın ıçindeydi. Ellerimin titrediğini, içimin bir tuhaf oldugunu hissettim o anda. Kalbi, ozel bır kuvete yerleştirerek açık göğsün üstüne egildım. O güne kadar kalbsız bir insan goğsü görmemiştim. Bo? luk bır uçurum kadar derin gd ründü bana... Hazin bir manzaraydı. Kalbi söküp almıştık ama, vücut bir makina sayesinde tekrar hayata donmüşçesine yaşı yodu. Küvetin içindeki kalbi avuçlayarak bır kere daha parmaklarımın arasına aldım. Buz gibiydi ama pembe ve saglamdı. Şimdi bunu, hastamıza tıpatıp uyması ve intıbak etmesi için bir kere daha kesip biçmek, damar uçlannı alıcınınkilere göre ayarlamak zorundaydım. Tehlikeli bır ısti. ölçüyü bir milimin binde biri nispetinde kaçınrsam ne tice sıfır olabilirdi. Takıldığı yerde çalışacak mıydı acaba9.. Çünkü . kadm kalbleri erkeklennkıne kıyasla daima daha küçuk oluyordu. Washkansky'nin goğsünde meydana çıkacak boşluk buna kıyasla bir mısll fazlaydı muhakkak. Saate baktım: 5.15 . Dakıkalar ne kadar da çabuk geçiyordu .. Kafalanmız çalışıyor, ellerimiz hareket ediyor, parmaklanmız kıpırdıyor, âletler işlıyor, buna rağmen ben kendımi bir rüya âleminde sanıyordum. Nihayet, avuçlanmın arasmda, takılacagı yeni yerde işleyip işlemeyeceginden bir türlü emın olamadığım buz gibi bir kalble A salonuna geçttm. Wash kansky hayatla ölüm arasında gıdıp geliyor, pompa sayesinde henuz yaşıyordu Nihayet saat sabahın altısını 15 dakıka geçe eskısinin yerine taktığımız yeni kalbi çalıştırmak için gerekli teşebbüsün sonuncusunu da yaptık. « Pompayı durdıırun . » « Tazyik 80, 80, 90, 90. 90, gayet iyi dayanıyor Profesör .. 90. 95, » Salondakilerin tümü bırden derin bır huzura kavuşmuşçasma gofüs geçirdiler. Tehlıke önlenmişti artık . Maskelere ragmen yüzlerin gül düğü ilk bakışta anlaşüıyordu. Washkansky gittigi öbür dünya dan saatlerce sonra yine aramı za ddnmüştü. Hastanın üstunden dogru elimi uzatıp Rodney Herwitson'un elini tuttum, sıktım: « Başardık Rodney » Washkansky'nın baştan başa yarık durumdaki göğsünü arka daşİRrım dıkebılırdı. Ameliyatha neden çıkıp istırahat salonuna yoneldım. Benimle bırlikte gelen kardesım Marius nabzımı kontrol ettı: 140 atıyordu. Hemen bir çay içtim. Artık, kendimi gayet iyi hissediyordum. Kısa bır sure sonra tekrar amelıyathaneye donup duruma baktım. Rodney dikişleri bi tirmek üzereydı. Hastanm durumu normaldi. Sıra, elde edilen basanlı sonucu hastane başhekimıne bildirmeğe gelmişti. îstirahat salonuna geçerek telefonun kulak lığını kaldırdım: « Profesör Barnard komışuyor efendim.. Dokuz saat önce giriştiğimiz bir kalb nakli ameli yatı başarı ile bitti .. Sabalıın bu erken saatinde sizi uvandıra rmk durumu bildirme^i bir sorev saydım Hayır hayır. . Ame liyatı köpekler üstünde yapma dık... Bir insanın kalbini diğer bir insana naklettik .. Hasta kur tnldu . Yaşıyor.» CUMHURÎYET Yazan: BARNARD Tekrar B salonuna dönmUş, ameliyat masasına yaklaşmıstım. Herşey normâl görünüyor du. « Nasü?..» diye arkadaslara sordum. « Küçücüfc blr kalb...» dediler. «Bir genç kız kalbi iste. .» Şimtüye kadar Ustünde çalıştığunız kalblerin hepsi de rahatsız olduğu için buna kıyasla bize daitna daha büyük görüntnüştü. Şimdi, orada, yerli yennde duruyordu. Mavi bır renk almıştı ve taş gibi hareket sızdL Bu katı durgunluk sebebıyle soguk soğuk terlediğimi hissettlm birdenbire. Kızcagızın göğsünü açmak için gereğinden fazla ıru beklemıştik acaba'.. « Sana göre vaıiyet nasıl Terry? » dıye sordum. Güven duygulanmı takvıye ihtiyacmı duyuyordum. Cesaretün kınlma malıydı. « Rengi fazl» mavileşti . Ba na mukabil bir noktadan eminiz. Kızın föfsfinü açtıfımızda kalb tamamiyle durmuştu.» « Peki çocuklar .. Siz pom payı çalıstırmaga başlayın, ben birazdan geliyorum.» Tekrar soyunma odasma doherek nakıl amelrvatı ıçın gıym mege koyuldum. Romatizma se bebıyle ağrıyan parmaklanmın rahat rahat hareket etmesini CHRISTIAN HAYATIM llk kalb nakli ve ölüm kalım savaşı sağlam&k amacı ile eldivenlerin en incesıni kullanıyordum. Washkansky'nın baygın yattığı ameliyat salonunda doktor, tek nısyen ve hemşire olmak üzere 15 kisi vaıdı. Yan taraftaki anfi ise diğer doktorlarla doluy du. Hepsi de meskelerıni taknuşlardı. Hastarun sağındakı yenmı aldım. « Hanr mıyn?..» « Evet Profesör ..» « Pompa » Kalb Ciğer makinalanmızın sayısı üçe çıkmıştı. Amerika'dan hediye edilen enikonu eskidıği için yeni ve geliştirilmiş cinsten ıki adet daha tedariklemıştik. Bunları kull&nıyorduk. nı ıstediğiıniz tavarna gelmıyordu bır türlü. Bu şarüarla hastayı uzun sürelı ameliyatın sonuna kadar imkânı yok yaşatamazdık. Butün soğukkanlüığımıza rağ men hepimız telâşlanmıştık. Irtıbat noktalanndan bırının tıkamklık yaptığını neden sonra farkettık. Ârıza sebebiyle pompanın içine hava kaçmıştı. Oysa hava en buyuk duşmanımızdı. « Pompayı dnrdunın » Amelıyathaneye biraz önceki blüm sessızliğı çdktü yine. Ânza yı süratle düzelttik, havayı boşalttık . Hastamn durumu tehlikeye girmişti birdenbire. Nıhayet herşeyin normale dönduğüne kr.naat getirecek eski yerımı aldmr « Pompa » Vızıltı tekrar başlamıştı Hayata dönüşü müjdeleyen tatlı bir sestı bu. Kendımi toparlaya n * derin bır nefes aldım. Yıllar yılı ecele karşı amansız bır mücadele veren şu yıpranmış kalb son dakıkada bir mızıkçılık etmege kalkışırsa kendımi asla affetmeyeceğimi biliyordum. Buna mukabil kabahatin hastadan ziyade bizde olduğu da bir gerçekti . Kan deveranı yavaş yavas muntazam bir hal aldı, emektar kalb çalışmağa başladı... Fakat nabız çok hafıftı Düzelecek miydi acaba?.. Dunıma vaktinde hakim olup Washkansky"yi kurtarabılecek nuydık?.. Vericının kalbini yerinden sbk mek ürere B salonuna yöneldim. Çok, ama çok dikkatli davranmam gerekiyordu. Ufaok, mınimıni bir hata herşeyi berbat edebilirdi. Tıp tarihine llk kalb nakli ameliyatınm kahramanı olarak geçen Washkansky herşey olup bittlkten sonra göğsunde yeni bir kalble yatagına yatınlmıştı. Beslenebilmfsi, bu arada veşitll llâçlann da uygulanabilmesl için vncudunun çeşitli yerlerlne 27 adet tüp ve ıgne sokulmuştu. termesi ihtimalini dikkate alarak bu konuda da en tesırli ilâç lar uygulanıyordu. Tek başına yemek yıyıp enerjisinı muhafaza imkânlanndan yoksun olduğu için gıdalanma işıni de sun'î yol lardan yapacaktık. Bulaşıcı olsun olmasın her türld hastalık tan ve mikroptan da kesinlikle uzak tutmalı, üşümesine meydan verılmemeliydi. Bütün bu zorunlu tedbirlerin uygulanabilmesı ıçın. bumundan ve vucudundaki çeşıtli damarlardan aaamcağızın içine tam 18 tüp sovmuştuk. Hastayı hayatta tut mak ve iyileşmesıni saglamak için bunlardan her birinin ayrı bır gorevı vardı. Onu ameliyat masasından ancak altı kışının yardımı ile kaldırabıldik. Yatagma yatınlırken bir kolunu uzattı ve basını oynattı. Bir süre sonra söz konusu 18 tupten gayn vücuduna do kuz tüp daha uygulamamız gerpkecekti. AKSİLİK Salonda derhâl bir vızıltı duyuldu. Makına çalışmağa başlamıştı. Fakat göstergelenn duru muna bakılırsa yolunda gitmeyen bır şey vardı. Kan devera BOŞ BİR GÖĞÜS YARIN: BAŞARININ YANKILARI Doktor Terry, olduğu yerde doğrularak başını kaldırdr «••••••••••••tll* • •llllllllllltMt • •••«••IIIIIIIIIIIIIIIH>ltll|i|tMIIII«liaillllllllllllllllllllllllllltllllllMIIII • llltttlllltflAlllllltl •••••»•••••••••••••••••••• ••••• ••••••••••••••••••••( ••• •••« 62 Nilüfer, Selim'le birlikte yitirmişti aşkt. Arük aramıyacakiı. Zıra dublore tahammulü yoktu. Aşkın ötesinde çok önemli duygulardan bıri de dostluk duygusudur diye duşünur. Gerçek dostluk gerçek aşk misâli güçlüdur. Insanları birleşürir. Ikı kişiyı tek eder. Tek insan gibi düşunür ikı kişi. Bazan ıki ayn vücutta tek insan gibi sürdürür yaşantısını. Selim'le evlenseydi yarım porsiyonuyla evlenmiş olacaktı. Sade kalbiyle bağhydı Selim'e. Kafası özgur, kendı mah. Ömerle evlenirte, yine yarım porsiyonuyla evlenmiş olacak. Kafasıyla bağlı, kalbi özgür, kendi malı Bu sızılı, yaralı kalb. Bu sebeple ömer'le evlenmeyi hiç aykırı bulma dı. Zaten yıllardan beri tanıyorlar birbirlerini. Bır formaliteyle bu iki dost yaşantısmı birleştirecek. Ikısi de normal insan olduklanna göre. Sürgit yalnız yaşayaımyacaklarına göre. Ailesi de bu kararı sevinçle karşıladı. Ve Ayhan avaü çıktığı kadar bağırdı: Kıral öldü. Yaşasın kıral! Koca sofada, koca yumruğunu tabanca gibi ha vaya uzatarak ağzıyla kurşunlar sıktı. Nilüfer. yattığı yerde kirpiklerinin arasından karyolanın demir parmaklıklarını görüyor. Parmak hkların ardında yine Ömer. Mudurün iznıyle küçücük gardiyan odasında bulusurlardı. Başgardiyanin odasında. Ömer, demir parmaklıklı pencereye sırtını vermiş durm3kta. Kollarını gdğsunde çaprazlamış, tah ta ıskem'.ede oturan Nılüfer'e bakıyor. Durmadan konuşuyor Nilüfer. Hastahanesinden, yeni doğan bebeklerden, dostlardan o kadar çok havadis topladı getırdı ki, bu kez ömer'e hiç söz payı bırakmadı. Evlenme teklifi böylece laf kalabalığıyla boğuntuya getirildi, nezaketle reddedildi sandı ki Ömer. hiç sormadı. Renk de vermedı bozuntusundan. Yalnız ışıklı bakısları mahzunlaştı. Saatine baktı Nılüfer: f Bir saat de ne kadar çabuk geçti, dedi. Kalktı ayağa: Bır istediğin var mı, Ömer? Hayır, eksik olma, gtılum. Hepiniz gelıyorsunuz. Gonlümü alıyorsunuz. Bana yeter. Yüce yüce selâmlar götür. Açtı çantasını NJüfer, mini mini bir paket bulup çıkardı. Az daha unutacaktım. Ne âvareyım. £::&:::::::::: f S a r t t l SİZ ÜWUÜ BİC BİLJÛİM6I•4İZ .. &ZS M :::::::: «••••ıtıaııı iii::iM:i:ii:i::i::::i:::i::::::ii:::::iii::::::::H::h::::::::::::i:i:i:i:"::::::H::: ESAS BEM1K3l KA.VIP. • • OMU tCUfZTA TCiC DE. • •••••••••••• ^••••^•••••••> . m • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • « • • • • • • • • • • • • • ! • • • • • • • * • ! • ! ! ! " ! •••••• •••••• •••••• •••a** •••••• ....».«...«...!.....«»••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• TIFFANY JONES CHMLE, BU kCuPlVI AÇTlGılM ICER) SuDE «5AZSTEC1LEE COTO /MÜUASlÇLERı CMJ VAEUALIC SENİ SEN/Dİ YENİ BİR ADAM Dokuz saat öncesine kıyasla Washkansky şimdi yeni bir adamdı. Uç saat süreyle sadece bir pompa sayesinde hayatta kalmıştı. Bu yuzden hucrelennin tahribata uğradığını bılıyorduk. Çeşıtlı ilâçlarla onleyici ted birler almıştık. Ayrıca bunyenin kalbi atma eğılimini gos Uzattı paketi Ömer'e... Omer isteksiz parmalt larıyla açtı paketi. îçinden çıkan iki nişan halkasını görünce, bulunduklan şartları unutup bir ope ra aryasına başladı. Var ol, sağ o! gülum emi? Ne türlü bozguna uğradıydım bır bilsen.. Şu meretleri gelın. ce versen olmaz mıydı? O biçim evlenme teklifine, bu biçim nlsan, decfi Nilufer. Ve gardiyan «Haydi» derken geçiriverdiler yuzüklerı kendi parmaklarına. Nıfanı evde kutlamışlardı. Nîlüfer bir akşam hastaneden döndüğünde bir ziyafet sofrasıyla karşılaşmıstı. ömer'in cezaevinden kurtulması serefine rakı ıçiyorlarA. Misafirler arasında doktor Suad Çetin de vardı. Nerede oturacaklarım, ne türlü yaşayacaklarını bıle düşünmedilerdi. Yeni urbalar yapmak külfetine katlanmadılardı. Bir gün oğle uzeri bır arkadaşın otomobiliyle nıkâh daıresine gıtmişler, imzalayıvermişlerdi nikâh memurunun önünde defteri.. Ve ömer, valizini almı?, Nilüfer'in evme gelmişti, o kadar. Nilüfer'in karyolasının yanına ekleniveren bir karyolada gecevi geçirmişti. Sonbahann aytfınlık bir gecesi. Ay ışığı pencerenin önundeki karakavağa vurmakta. Yapraksız kalan dallarını sallıyor karakavak. Ara^ıra camı tıkırdatıyor. tkı^i de karyolalarında sırtüstü yatıyorlar. Zlele tutuşmuşlar. Panjuru kapatmadık, dedi Ömer. Ben çocukluğumdan ben hiç kapatmsm o panjuru. Uyuyuncaya kadar karakavağı seyrederım. Ama sen ışıkta tedirgin oluyorstn kapatalım. Ben mi?. Ben koy çocuğuyum. Tarlada uyumağa alışığım. L'yu öyleyse. Ya sen uvumuyorsun, ağaca bakıvorsun? Baka baka ben de uyurum.. Hele vaz gecelerı o camı açık bırakırım. Konusuruz karakavakla. Neler anlatır sana?. Hangı binbır gece masalını? Anlamam ki dilinden. Ya o senin dilinden? (Arkan var) Moikoçoğlu Konu ye resim: AYHANBAŞOGLUKI TUNA CASUSU Istanbul PTT Bölge Başmüdürlüğünden 1 Kuranportor teknisyeni yetiştinnek üzere imtıhanla Sanat Enstitülerinm Elektronik (Radyoı, Elektrik ve Motor Bölümü mezunlan alınacaktır. 2 PTT Eğitım Merkezınde kursiyerlere ücretsız yatacak yer temin edilecek, öcretsiz öğlen ve akşarn yemeği verilecek aynca 15. TL. kurs yevmıyesı net olarak ödenecektir. 3 Adaylann doğum tarihlerinln 1/1/1941 ilâ 31/12/1951 arasmda bulunması şarttır. 4 Müracaatların 24 Ekım 1969 saat 17.30 za kadar yapılması gerekmektedir. 5 Tamamlayıcı bilgı almak ıstıyenlerın Başmüdüriük Personel Amırliğine veya PTT Merkez Müdürlüklerine müracaatları duyurulur. (Basm: 22493/12014) İçel Bölge Bahçe Külliirleri Araşlırma Enstitüsü Müdüriüğünden: ERDEMLI 1 Tanm Ürünleri Değeliendirme ve Teknolojik Kontrol Bölge Merkezi binası inşaatı 2490 sayılı kanun hükümlerine göre kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. 2 İşm keşif bedeli 500 000 00 lıradır. 3 Eksütme İçel Erdemli Bahçe Külturleri Araştırma Enstitüsü İhale Komısyonunda 8/10/ 1969 Çarşamba günü saat 15.00 de yapılacaktır. 4 Eksütme şartnamesi ve diğer evrak adı geçen Müdürlükte görülebılir. 5 Eksiltmeye girebılmek için ısteklüerin: a) 23.750 00 liralık geçicı temınatı, b) 1969 yılına ait Ticaret Odası belgesi, c) Müracaat dilekçeleriyle birlikte verecekleri eksiltme şartnamesmde belirtilen ve usulüne göre hazırlanmış olan teknik personel beyannamesını, taahhüt beyannamesini ve Bayındırlık Bakanlığından almış olduklan (C) grupundan en az işin keşif bedeli kadar işin eksilmesine girebileceklerinı gösterir müteahlıitlik karnesmi ibraz suretiyle İçel Bayındırlık Müdüriüğünden alacaklan yeteriik belgesini teklif mektupJan Ue birlikte zarfa koyn a J a n lâzımdır. 6 îstekJiler teklif mektuplannı 8/10/1969 Çarşamba günu saat 14.00 e kadar makbuz karşılığında thale Komisyonu Başkanhğına vereceklerdir. 7 yeterlilik belgesi alınması için son müracaat tarihı 7/10/1969 Salı günü saat 17 00 ye kadardır. 8 Telgrafla muracaatlar ve postada vâki gecikmeler kabul edilmez. Keyfiyet ilân olunur. (Basın: 22585/12013} Hacettepe Üniversîtesi Rektörlüğünden: Üniversitemiz Tıp Fakültesinin Anatomi, Fizyoloji ve Pediatrik Cerrahı Bölümleri ile Eczacüık Yuksek Okulunun Farmasotik Kimya Bölumüne 22 Ekim 1969 Çarşamba günü, Psikiatri Bölumüne de 31 Ekım 1969 Cuma günü yapılacak imtihanlarla asistan alınacaktır Sinavl£ir ilân edilen günlerde, saat 10.00 da ügilı bolümlerde yapılacaktır İstekJılerin Psikiatri icin 27 Ekim 1969 Pazartesi, diğer dallar için 20 Ekim 1969 Pazartesi günü calışma saati sonuna kadar Üniversitemiz Personel Müdürlüğüne şahsen veya dilekçe ile başvurmalan gerekmektedir. (Basın: A. 1675223263/12009)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle