22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKf 21 EMm 1969 CUMHURÎTET TT> undari 12 yıl evvel İU btiyfikler arasında E * başhyan uzay yanşı Amerikaüların zaferl fle sonuçlanan, Başkan Kennedy'den bu yana sözfl edilen Ay'ın zaptı artık gerçekleşmijtir. 30 nci yfizyılın büyük bir ba;ansı diye nitelediğftniz bn olay bilim alanında kaldığı müddetçe övnnülmeye değer. Hele bu korrada büyük emek ve hizmetleri geçen yüzleree isimaiz bilgin, teknisyen ve doktordan başk& ölümu göze alarak bizlere yeni bir çağ getirmek mretiyle haklı bir şöhrete sahip astronotlan rnıutmanma imkân yoktur. Nitetrim şu anda ülkeraizi ziyaTet edecek Apollo ll'in üç cesur astronotunu aramızda çörmekle kıvanç duymaktayız. Ancak bn başanvı büyök bir dikkatle izliyen dünya kamu ovu Av'. ın fTeride bize ne getirecefini merak etmekte ve bmmn üzerinde önemle dnrmaktadır. Güneş teorisinin gerçekleştlrilmesi yönünden Ay'ın laplını bir basamak olarak niteliyen bflginler bundan böyle uydulara gitmenin mümkfin olabileceğini söyliyedursunlar, ben konuya aakeri yönden değineceğim. AYIN ASKERİ YARARLIGI Feridun AKKOR ile Sovyet Rasya uzaydan yapılacak bir Uarruzun önemine işaret ederek kendl ülkelerinl koruyacak tedbirler almaya ve atom baçlıkh kıtalararası roket lerin menzil ve gncfi artınca da Ay'a gitmeye Kalfcışmı?lardjr. Şu halde Ay'ın zaptı teknik ve ekonomik olmaktan riyade askerî maksatlara göre yapıldığı görüjünü kuvvetlendirmektedir. cere 19 Rus astronotumın uzay uçnşlanna katıldıpını, 45 milyon kra. yaptıklarını, bunun 53 dffa Ay'a gitmek oldutunu söylemek mümkündür. Böylece uzay yanjmasını kendi taraflanna çevirmek istiyen Amerika ile Sovyet Rusyanm bir an önce Ay'a gitmek için milyarlar harcatnaiarı olimpik bir \anştan ziyade kendi rüvenlikleriyle yakindan ilgilidir. Elde olrmyan bazı nedenlerle zaman zaman duraklamalar olmakla beraber aralarında önemli bir farklılık j;öze çarpmamaktadır. Şu halde A merikanm A>'a gitmesiyle Ruslann bu iften vazgeçeceklerini ummak yersizdir. Bu konuda bfiyük bir gizlilik içinde çalışmalarına deram eden Ruslann aradaki rötan kapatarak, ajni hedefe dogru hızla yol alacaih samlmaktadır. Nitekim bu son günlerde içinde iki knzmonot bulunan «"oyuz6 mn nzaya fırlatılması bu 5örü?ümürü dofrulamaktadır. Surası da bir g*rçektir ki, bilim alanında kaldıgi müddetçe dünya insanlıfı için vararlı sonııçlar verecek olan bu çalunnaJarin daha da arastırılıp. ıreliştirilmesi halinde teknik alanda büyük yenllikler ffetirmesi de beklenmektedir. Çahşmalar nslann nzaya fırlattıgı Sputniklerle baş• lıyan çalışmalara Amerikaular ancak, 4 ay sonra katümıştir. Bn ana kadar roket ve U7ay tekniğj hakkında bilgisi olnuyan Batı dünyası, gerçekten şaşırmış, Ruslann böyle bir başanya ulaşacaklannı sanmamıştı. Uzay çalışmalannın başlan'iç tarihi pek belli olmamakla berabrr. 1951 Londra Uiustararası Astronomi Kon^esinde §öz komısu fdflmlş, 1957 de AT'a gitıtıe tezi nterinde tartışmalar başlamıştır. tkjnci Dünya Savajı sonlarına dofru, Manş kıy'urından tngiltereye fırlatılan V2 lerden yararlanan bu iki filke esasen roketlerin yapılışında Alman mühendis ve teknisyenlerinden yararlanmışlardır. Nitrkim, Amrrikan Lilim heyetinin başında Dr. Wernher Von Braun, Rusyada da Alman mühendis Helmit Grötterun bulunmakta idi. Böylece her iki filke 1948 deı. 1950 ye kadar balistik füzeleri geliştirerek 3000 ktn. lik bir menzil elde etmek »uretiyle bugünün uydularını hazırlamışlardır. Bundan 12 yıl önce insanlann nzayda bu tarz förevleri yapacaklannı söylemenin pek mümkün olmadıfinı dn;ünürsek, bu kısa süre içindeki jeliîmeler gerçekten btiyfiktür. Bugüne kadar 2? Amerikalı, biri bayan olmak ö Nedenleri TA GtTMENtN NEDENLERİ: Durmadan artan silâhlar karşısında birbirinden korkan Od büyükler nükleer bir savaşm etHsi altında kalarak savunma sistemlerinde devamlı yenilikler yapmak zoranda kalmışlardır. Bu iki ülke gelecek tehlikenin karakterinl ttyta ve tesbit ederken. askeri doktrinlerinin an» prensipi olarak da ilk darbeyi Turan tarafa büyük bir şans tanımaktadır. Bu itibarla kıtalararası füzeleri etldsiz bir hale gevirecek çareler ararlarken uzay ve Aydan ymrarlamnayı ihmal etmiyerek 1957 den itibaren yoğun bir çahşmaya başlamışlar ve bu alanda dah. çok Alman bilginleri çalışttrmiflardır. Başlangıçta ilerl dnrumda bnlnnan RusIar, tam bir gizlüik içinde bir kaç ton agırhgındaki uyduları nzaya fırlatırken. defişik tip roket ve ta?mcı araçlan yapmak imkânını elde etmişlerdir. MiIIî politikalanm bu gerçek üzerine « > turtarak ayni paralelde hareket eden Amerika A A ra, boıranun teknik Imktnlan Ay'da roket rampaları kurup, dünva nzerindeki hedeflerl dövmeyi mümkün lulraaktadır. Bu arada Ay'ın dfinyaya nazaran uzakhği da önemli bir faktör sayilmakta, savunma tedbirlerinin alınmasmı kolaylaştırmaktadır. Gelecek bir sava?ta Rusyadan atılaeak kıtalararası bir roketin 15 dakika sonra Amerikaya alaştığı hesaplanmakta ise de uçuş esnasında ,. ufkun arkasına fizlenen bir merminin radarlar tarafından son anda tesbiti mümkün olacağindan bu zamanın daha da kısalabileceği söylenmektedir. Halbuki. dünyadan atılaeak bir füze üç günde Ay'a KİdecejHne cnre, bu uzunca süre içinde gereUi keşif yapılacağından bunun roket savarlarla uzayda vakalamp. tahribi mfimkün rorülmektedir. Bu arada dünva çevresinde uÇ 5 yapan uyduların daha çeniş bir çözetleme U alanı olduğu gibi. 23000 rail rüksekliğindeM mihveri etrafında dönmesi. nedenivle dünyanın her köşesini rahaılıkla förmesi ve bâvfik bir kolaylıkla mermilerini. hedefe atması da büyük bir avantaj olarak nitelenmekiedir. Şu sıralarda Rnsların uzava fırlattıkları deneme isatasvonuyla kurmaya çahstıklan bir koprü ara?ıhğıvla roket raampalaruıı ve füzeleri daha kolay Av'a eötürüp. monte etmenin çarelerini aramalan da askerî yönden büyük bir önem taşımaktadır. Kemalist bildiri Vaktiyle «TÖN» dergisinde birlesen aydmlar, bugün RİM» gazetegi çevresinde tnplandılar. İlk sayısı dün çıkan gazetenin arka sayfası bütünüyle «Devrim Bildirisi»'ne ayrılmjstır. KemaliM bir görüşle kaleme alınan bildiri bir durum muhakemesiyle baslamaktadır. Durum muhakemesinde belirginlesen, Türkiye'nin bir çıkmaz içinde bulunduğudur. Karanlıktır gidis . Cumhoriyetin ellinci yılında. lâik deUet, mezhep, asiret kavgaları, tarikat çekismeleri icine düsiirülmüstür. Politikacı oy neruna vançına körükle kosmaktadır. Petrol ve seriat kokan çericilik, str ku\vetlerini seferber etmistir. Ekonomik çıkmaz içindedir ülkemiz . Diine kadar Türkivenin eyaleti olan devletler kalkınmıslardır. Türkiye ise dısarıya bajlı tnontaj ve ambalâj sanavii pesindedir. Toplam ihraeat gelirimiz 4.5 milvar lira, yalnız imalât sanayiinin ithalât ihtivacı ise S milyar liranın ütiündedir. Bu gidis bizi dilencilik politikauna sârüklemektedir. 1458'den beri dısarıdan devamlı bugday satın almaktayız. Gecekondu sayısı lfltO't» 240 bin iken 1967 yılında 465 bine çık mıstır. 15 yıl sonra Türkiye nüfusu 55 milvona varacak, nüfusun yarısı sehirlerde \asıvacak. gecekondular zenşin mahalleleri, adaları kusatan denizler çibi. cevirecektir. En azından 45 milvona is saglamak çerekir. Alfabesizler 1972'de 14 milvona. 1977'de 18 milvona vükselecektir. Toprak a$ası. aracısı. tefecisi. kompradoru ile birlikte çok küciik bir mntlu azınlık. milli çelirin ücte hire vakın kısmını ele teçirmrktedir. Dıs pelitika horç bulma ilkesine göre yüriit&lmektedir. Bu sebeple dısa bagımlılık artmakta. milli eıkarlara aykırı «avas rtratejileri altına politikacı imza atmaktadır. llusal ordu Szlemi kâfıt ü«tnnde kalmaktadır. Bu kosnllar irinde terçek kalkınma mümkfln olamamıstır. Ve mümkün degildir. Çünkü kavnakların üçte birine el kovan mntlu azınlık kavnakları gerçek kalkınma vatırımlarına yönelteceeine. israf etmekte. vurt dısma kacırmakta. lüks mesken insaatına. tüketim imalâtına avırmaktadır. Batıda burju\azi vükselirken. burjuvalar k5yhıve davanarak toorak reformu vapmıslar. feodal iliskileri tasfive etmi^lerılir. Tiirkive'de buriuvalar toprak agalanyla kolkoladır. Batıda btır.iuvazi. iilkesinin ekonomik bağımMilıjını tüclendirirken. Türki^e•deki buriuvazi, yabancı srrmavenin komisvonculuŞuna vönelmistir. Bekasını batımsızlıkta degll. vabancı sermaveye ve ileri kapital^t ülkelere batımlılıMa görmektedir. tste hSvlece Türklye'nin çağdas uvgarlıga ve bagımsıziığa vSneimesini entelliyen. kalkınmavı kısıtlavan tutncu çiicler koaluvonu mevdana telmistir. Sandık demokrasisi bunların iktidarını üailamaktadır. Millî irade bir mntlu azınlıiın iradesi nitelifine düsürfilmüı, Batı politik sistemi Türkivede ÎS yıldan beri emperv*!"min earkı gibi iMemistir. Talnıı Türkive'de dejil benzeri tonlumsal vapıva sahin bütün az eeli^mi* toplnmlarda Batı politik knmmları aynı rolü oynamıştır. Partiler oy almak icin »andık demokranisinin kosvllanna boyun eierek eericiler ittifakına davanmak lorundadırlar. Cumnurivetin ilk vıliannda. Gazi Mustafa Kemal. Batı politik «ustemini iki kez denepıiş, ve genç e»niHnril«'et iki v»l atzına gelivermisti : Ta Batı politik kummlan reddedilecektt.. Ta da devrimler yoluvla modrrn bir Türkive knrmak filküsünden vazcerilerek terive dönülecek. ümmetcili&e ve vabancı sermaye eremenlifinde h»*ımlılığa n ı a g6sterilecekti. AtatVrk birinci volu seçmi«tir. Kemalittlerin tarihî rörevi gercek flemokrasivl devrimlerle kurm» vnlnnda hirle»raektedir. Atatürkün llberal olmıvan rejimi. feodalite artıklannı 8n nlâna grçiren ve vabanrı heeemonva«ını teri tetirfn horflnkfl lîberal «örnnüslii rejimden rok daha demokratiktir. Kemnlist aevrim rarıda bırakılmı«tır. Turkive'nin kalkınmam. varıda kalan Kemali«t devrimi eerçekle»tirmek. y»nf dSîteni degiştirip «agımıza uygun bir toplnm yaratm»»; yolnndan gecer. Mîlli kavnaklar kalkınma voiunda ancak bir dnzen deti•ikliiHvle c»ferh»r edilir. halk iti<i riirfi ane»k nslk IktMnnvl» «eferher edilebilir. «Halkla beraher halk irin devrim» Keım S Hstlerin haika ul»»rna«ını enrelliven eeriri dnvarlanm vıkmak i la mümknndür. Bflvük kitlenin biiinrli ve SrgütiS de«tegi ol j mad*n Tiirklve kartnlus yolu bulamaz. Bfiyfik kitlenin bilincli destegine ise devrimler yolnyls devrimlerl gerçeklestirerek varılır. l«te fctr büyilk razetesayfasını. f*rekee«l v* kanıtlan ile kaplayan «Devrim BildlrisU'nin özeti, özetliyebilditimiz kadarıvla, budnr. Tiirk politika havatında genis yankılar uyandırraacı beklenen bn fikir hareketi yeni bir »samanın baslangıç noktasmı isaretliyar. Somıc • \ Snya efemenliei konusund» Ar'a çitme•*' nin zonınlulupuna inanan iki büvükler, J> alanda milyarlar harcarken. beliren endi»elerl vumuşatmak için bu araştırmalann teknik ve bilimsel alanda kalacafinı söylemektedirler. Yukanda açıkladıçııtm nedenlerle. u zaydaki mevkii itibariyle dünyava nazaran üslün durumda bulunan Aydan askeri maksatlara göre vararlanılman görusü her fün biras daha kuvvet kazanmaktadır. Tapılar. bu araştırma ve fplişmeler bilim alanında kaldı£ı müddetçe belki dünya tnsanlıjh için vararlı olabilir. Ancak, Ay'ın ve uydulann askerî amaçlara före kullanılması savısız felâketlerin kaynağı olacağı gibi çok teblikeli sonuçlar vermesi bakımından. üzerinde önemle durulması gereken bir konu olarak karsımıza çıkmıs bulunraaktadır. Askerî vararhgı on zamanlarda Av'ın askerî yararlıhpı konusu iizerinde durulmakta. orellikle iki büyüklerin burada egemenlik kurmasından e uzayda silâhlandinlmıs u^duların bolundurulmasından korkulmaktadır. TaraHar Ifelecek bir »avaşta herhangi bir sürprizle karşılaşmamak için askeri plânlar hazırlamakla beraber, doğaçak felâketin büvüklüsü karsısında Birieşmif MUIetler toplulu^u içinde Ay'da ve uzayda silâb btılundurulup. egemenlik kurulmasnu yasaklamava çalışmaktadırlar. Zi Prof. Zeki Zeren imdado gelmiyor ı tstanbnl sokaklannda dolasan, dolmaşa, otobfise, vapura blnip inen, e|lenmek için sineraaya giren veya bir pazar maç •eyretmek isteyen, telgraflıaneye jirerek bir telgraf veren, mahkeme kaleminden bir sey soran, parka girip bava alayım diyen, hatlâ tatil günü evinden çıkmak istemeyen hiçbir vatandas tasavvur edemezsiniz ki, mnhterem üstat Profesör Doktor Zeki Zeren'i tanısa da tanımasa da imdada ça|ırmasın !. Çünkü Prof. Zeki Zeren, bir zamanlar saygısızlarla mücadele etmek amacıyla bir dernek kurmuştu, üstadın o dernefi kurdugn sıralarda demokrasi bu kadar gelişmemiş oldujundan saygısıılık da bugünkü kadar inkisaf etmemisti. Onun için üstat iıtiyordu ki, vatandaslar birbirlerini kontrol ederek su havatı cehennem haline sokmayalım. Meseli dolmusta bir hanımefendi. kış günü: «Şoför efendi, su pencereyi kapatır mısın? Çok so|nk geliyor. üşüyorumî.» deyince soför. «Beğenmiyorsan taksiye bin !.» deraesin de «Basüstüne hanımefendi» desin.. Tine dolrnuşta sol tarafınızda oturan enses) kıllı bir zibidi sag rlindeki sigarayı burnaıınza da>adı^ı zaman, «Evlâdım, nele» <yfa$ttİm var.sunn «öndfirür mfisun?» dedi^iniz zaman. «tki nefe« siçarayla «Tür müsnn be bahalık!. Otav oturdvJhH) ye»4e de kafamı bozma !..» diyecrjine. «Affedersiniz !» desin .. Otobüste dirsek vemek âdeta tabif oldu, yine otobfis şoförfinün arabayı birden hızlandınp birden durdurarak, yolculann biribirleri üierine yuvarlanmalarma bakıp onlarla eğiendiğinl de hamdolsun gördük . «Lutfen». «Rica edrrim», «Tesekkür ederim» sözlerini unuttuk .. Kapıya gelen balıkçıdan balık almazsanız onun size söyleyeceği en haftf söz, «Sen ağzınm tadını biliyor muson?» dur. Telefonda memure insanı paylar pbi konuşur. Trafik memurjjnun soföre «nlan» demeden hitap etmesi artık mümkün olmadıgı gibi. soföriin de onun arkasından arabada ister kadın, ister erkek olsun anaavrat söğmemesi imklnsızdır. * * * fmumt verlerde delikanlıların kız arkadaşlannın isimlerindrn bahsederkrn müstehcen hikâyeler anlatmalan oiağan hale geldi. Berber, ağzındaki sigaranm dumanını yüzünfize ödeyerek siz] traş eder. Sarhoş, sokak aralannda sabaha kadar rtara atar. Zeki Zeren üstadımtz baktı ki. saygısızlar geometrik dizi ile artıynrlar. buna ne kitap, ne öğretmen. ne ihtiyarm nasihatı, ne dernek. ne divan para ediyor. Ortalıkta tarih dncesi garip bir yaratık halinde dolasmamıs olmak için o da galiba toplnma küfürü bastıktan sonra evine çekildi. Kimsenin imdat diye ba^ırmasına aldırmadan saygısu dünyaya ııvmanın talimini vapnor. on seçim sonuçlan ?östcrmekt«dir ki, bugün memleketimizde gerçek anlamda reformcu ve devrimci olan güçlerin MofJUn\grde tpmoii olanağı yoktur veya bu temsil yeterli değildir. Bunua bashca sebebi ise, yıllardan bcridir tatbik edilip ?elmekte olan seçimsîstpmlerinin sosOysa ki memleketimizln asıl dınamık gücü bu devrimci kltledır ve eğer reform tarihimiz mcelenecek olursa ilerici muesseselerin tamamının bu kitle tarafından kazandmlmıs olduğu görülür. Fakat ne yazık kı, bu güc, çoğuclugu bilinçsiz ve korkunç bir tevekWül ortammda yasam sürdüren v« oalkımı"zın ekseriyetini teskil edeft esa« ana kitlenin yanında pek küçük bir azınlık olarak kalmaktadır. Bizce gerçek ve ideal bir teçim demek, memleket ve millet menfaatlerlni en iyi biçimde »ağlayacak «Temsilcileri» çıkaracak şekılde duzenlenecek bir usul demektir. Yoksa »adece, çoğunluğu teşkil eden ve aslında bilinçsiz olan tevekkül kitlesınin kanaatini sekillendirmek ve bu kanaate göre seçilmış tetn«ılcileri ortaya çıkarmak değil. S Seçim sonucları bir gerçek • Aliah Kitap» edebiyatıyla olmuyor. masıdır. B Cihut Oobun •«••••••••••••a ' ••••••••••••••a •••••••••••••«a *V"J Nimbüs görunüştekı dığer partiler de ler. Boylece kaışıdevrlm giic bu akıma ayak uydurmus. ya kazanmakta ve memleket hesagerçek devrımcılıkle bafdaşbına hayırlı olan müessese ve mavan bir yol tutmuş veya asıl gerçek devrimleri tehdit etmek hedefınden tamamen ayrılarak tedır. . ., oportünist bir yola gırmıştır. Sonuçta. seçim neticesi olar^fi" Netice olarak gerçek anlamda . kurulan parlâmentonun, aslındevrimci o'.an çevreler de bu da toplumun dinamik ve germüe?seselere karşı bir yabancıçek devrimci kitlesıni tem'il elaşma meydana gelmiçtır d'emedıği soylenebilir. Çünkü seçimler çoğunluk esasına daBeri taraftan bilinçsı* ıstısyanmaktadır. Memleketimizin mar kitlesinı en ıfrat bıçımde istismar eden parti ıse rahatça sosyal ve ıktisadı yapısı göstermektedir ki, bilinçsiz ve türlü iktidar koltuğuna oturmaktadır. baskı ve etkilerin tesiıinde kaBoylece iktıdar; pohtıkayı bir lan ve çoğunluk teşkil eden bu meslek ve çıkar aracı olarak güc. seçimlerin netice«dni ke;in kabtıl edenlerin, bilinçsiz ço olarak tâvın etmektedir. Gerğunljk kıtlesine dayanmasıyla çek anlamda devrimcı aydın ele geçinlmış olmakta ve bu olan kitle ise azınhkta kalmaknoktada yalnız çıkar çevrelerita ve dolayısivle Meclisler de nin gücünü temsil etmektedir. Kereçince temsil olunamamaktadır. Bu bakımdan gelecek kaugün demokrasiyi oy çogunranlık gÖ7ukmektedir. Buçünkü sonuçlar uğu sa\anlar yanılmakiadırlar. Çunkü bu oy çoğunugiinkü sonuçlar, partilerin Sonuç luğunun nasıl elde edildiğı mey halkm ekseriyetini teşkil edandadır. Bunun neticesi oladen ve aslında bilinçsiz olan i?ce vapılacak i«, gerçekte rak iktidara gelenler, dayandıkseçmenler üzermdekı mânevi azınlık teşkil eden fakat ları çevreleri memnun etmek ve tamamen demagojıye dayamemleketin selâmet ve fayiçin demokrasıyi karanlık bir nan bir baskı ve etkilerinin sotfa=ı bakımmdan gerekli olan yola itmekte ve bu çevrelere devrimci dinamik kuvvetlerin nucudur. Halkın her türlü menfi hısleri istismar edilmektedir. memleketin yaranna olmıyarak Meclislerde temsilini mümkün Umut bağlanan ve devrimci taviz üstüne taviz vermektedirkılacak ve hattâ yükseltecek biçimde seçim usulünün değistirılmesidır. « • • • • • • • • • • •• ••« ••••••••*• • Fakat varolusları yalnızca çı< • • « • • • • • • • « • • ••••••••••••••• • • •• • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • » I , • • • • • • • • « • • • • • ••••••••••••••••••••••••»•••••ı • • • • • • • •• • • • • • kara dayanan politikacılar için " • • • * • • • • « • « • • • ••••••••••••••«•••••••••••••••t < • • •• • • • •• •• • • • ••••••••••••••« '•••••••••••••• böyle bir değisikligi değil yapmak, düsünmek bile imklnsızd.r. ,( SONUÇ Ûğ »nımca. sorunu bir ileriçi • • gerici, faşıst sosyalist çer • i » çevesinde ıncelememek 11 • zımdır. Sorun: Ortak bir milH • cephe yarrfımıyla emperyalızmı • ve onun işbirlikçilerini Türld • ye'den söküp atmaktır. Bu yapılmadığı takdirde, n« isçi bilinçlenir, ne köylü bilinçlenir. Dolayısıyla Türkiye'deki seçimler de kompradorluk yariîmasmdan öteye bir ayak ilerleyemez Böyle olunca da, tarih önce emperyalizmi tasfiye edecektir elbet.. Nevzat DAGLl Efitim Fakültesi ögrencisı B Emme Basma tulumba ••A finden Güne» sütununda, İ l k sayın yazarın «Yedir 1 1 ™ Karamehmet Yedir» bas hğını tasıyan yazısından, Jokey Kulübünün Tanm Bakanlığı memurlan İçin, her yıl 700.000 lira haraç ödediğini öğrenmis bulunuyoruz. Bu paranın hangi memurlara, hangi ölçüler içincfe dağıtıldıgım ögTenmeye imkân olmamakla beraber, yazarın da işaret ettiği gibi, bazı memurlann âbad edildiğine şüphe yok.. Bu aeı gerçek. bize, yıüardan beri süregelen daha acı bir gerçeği hatırlattı. Bu konuya kısaca değinmekten kendimizi alamadık. Düzenlediği «ahane turistik gezisiyle. son günlerde kendisindeıi sık sık bahsettiren Ulusal Verem Savaş Derneği, Sağlık Bakanlığı bütçejinden her y ! 58 milyon lira tutarında bir yardım alır. Sağlık Bakanhgına baglı Verem Savaşı Genel Müdu'lüğünün yüksek direktıfleriyle, bu bağışm önemli bir ki«mmı Dernek. Bakanlık memurlarına tazminat olarak dagıtmaya mecburdur. Ayda sahıs basına birkaç yüz liradan, birkaç bin liraya kadar olan bu ta?minata ek olarak, bazı Bakanlık memurlannın yüksek ücretli ev kiralarını bile öder Dernek, bunu yapmazsa, Bakanhk*an gerekli yardimı alamaz yöncten DOĞAN AVCIOĞLU B Devtiiıi'.;i! DEVRİM oku, DEVRİM okut! DEVRİM: Yarının Turkıye'sinı kuracak olanların gazetesi YÖNden sonra DEVRİM! Ilor:'ı devrimci yazarlar onre YÖN1 > yımdi de DEVRİM'd Hfineyin ÖZDOCAN 1. Ü. Hukuk Fak. Tarih tasfiye odilecektir elbet... rof. Bahri Savcı'mn cTarih Tasfiye Edecektir Elbet..> baçlıkîı vazısını okudum. Sayın yazar her yazısında, değındiği sorunu tüm açıkhğıyla ortaya sermeye çalısır ve bunu basanr. Bu yazısında eğer yargım d'ogruysa bir noktavı unutmus göriinüyor. Bu da sağı, emperyalizmin desteklediğidir. Gerçekte sağ iktidarlar t«banla sımsıkı bağlanmıs değildirler. örnek : (Amerika Morison Şirketinin Türkiye temsilcisi Mason Sülevman Demire!" ın 15 20 günde söhret sahibi olup. A.P. Gene! Baskanı markasını kazanm^sı. ordan da • hop» devip Bssbakan olması.) Mason bir ki^inın mukaddesatçılardan oy alması biraz garip değıl mi? Ama oluyor işte Çünkü, arkasından Amerikan trostleri destekliyor Demirel'i. Eğer Türkiye'de, mukaddesatçılar tutulsaydı, halk bu yoldan elde erîilseydi, A P. Genel Bajkanı Saadettin Bilgiç, Ticaret Odaları Başkanı Necmettin Er• bakan, tbrahım Elmalı da Konya temsilcisi olarak yerlerine otururlardı. Demek ki, bu iş Bugün Cıktı SAGCI, SOLCL BÜTÜN OKUMUŞLARI İLGİLENDİREN DOLGUN YAZ1LAR : DEVRİ.M BtLDİRİSİ : DEVRİM, Türkiye'mizin içıne du>uru!duğu çıkmazdan nasıl kurtulabileceğını bir bıldın ılc kamuoyuna açıklıyor. İKİLİ ANLAŞMALARDA SON DURUM: Amerika ile yenı imzalandn "Temel anlaşma"yı açıkhyoruz. GİZLİ BİR AMERİKAN ASKERI RAPORU: Bir nükleer savaşta Türkije'de 7,5 mılvon ınsan ftlür. Baş hedef: Adana İncırlık üssü... DOĞAN AVCIOĞLL'NUN BİR YAZI DİZİSİ: Türk orduşu ve Amerika (19471969). Türk~oTdusunun içinc düşüruldüğü durum ve bu durumdan kurtulma çabaian, en gulı yönleriyle bu yazı dizismde açıklanı>or. Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın v\ >enı de\rimci şiirleri; i. tabu >ayılan "REJİM TARTlŞMASrnı başlatı\or Sandıktan ne çıktı 1 Seçimlerin bilimsel tahlili. Dınsel ırtıcaı besleyen para babalarını açıklıyoruz. YENt TARİHÎ BELGELER: 31 Marfın görgü tanığı Şehremını Ebubekır Hazım Tepeyran'ın hatıralan <e Amerıka'da "Lozan" tartışmalan. Çetın Altan Metın And Oktay Akbal. Muammer Aksoy. Doğan Avcıoğlu, Şevket Sureyya Aydemır Ibrarum Çamlı Gungor Dılmen, Samih Emre Muhsırı Ertuğrul Doğan Hızlan AslanB Kafaoğîu CevdetKudret.RaufMutluav Nijat özon, Ilhan Selçuk ve llhamı Soysal m yazıları ve unlu kankaturculer: TURHAN TONGUÇ EFLÂTUN NURİ Cumhurnct 126 P • »• • » •• • • • • • • • • • » • • » » • » • • • • • • • • • • •» • •• » • • • • • • • • • •• • ••• •• • • • • • • • • • GÜNEY SANAYİ ve TİGARET İŞLETMELERİ A. Ş. f ADANA | Aşağıda evsafı yazüı 30 adet dokuma tezgâhını satışa çıkarmıştır. Talip olan • n faVıritomiTo mftrnra a tlnrt ripn n l u m i T «v lann fabrikamıza müracaatlan rica oluaur. Faydalı tarak eni : 110 santim Cinsi : Draper Tezgâh devri : 190 Devir/Dat Markası : x2 Durumu : Tam faal Modeli : 1954 Motoru : Gücü: 1 HP Tipi ; Ekzantrikli • Devri: 1450 DeT/Dak. • >•••»•••••••« ••••••••»•••••••••••• •••• Cumhunyet 12675 SÜNDtS ERRAN ile tLHAN (JRAN Evlendiler. 201019«9 tstanbul Cumhuriyet 12689 TORSAN (Heklâmcuık: 3614/126871 SONUÇ Halay Defterdariığından: 1652653 üra keşif bedelli mulkiyeti hazineye ait 773 parsel sayılı memur konutu onanm işi, 2490 sayıü kanunun 41. maddesı gereğince açık eksiltme surstiyle 31.10.1969 Cuma günü saat 10.30 da Defterdarlıkta teşekkül edecek komisyon marifetiyle ihalesi yapılacaktır. Buna ait keşif ve şartname Millî Emlak Müdürlüğünde görülebilir. Taliplerın mezkur gün ve saatte Tıcaret Odası, müteahhitük kamesi Ue 1240 liralık geçici teminat makbuzlariyle birlikte Komisyon Başkanlığına müracaatlan ilân olunur. (Basın: 23696/12874) t LÂ N Etibank Mahdut Mesuliyetll Keçfborlu Kükürtleri tşletmesı Müessesesi Müdürlüğünden: MUessesemizde istihdam edilmek tizere askerliginı yaprnış pratisyen hekim veya tercihan Dahiliye Mütehassısı Doktor aiınacaktır. 7244 sayıü kanun hükümlerine göre alınacak hekime, rnüktesep barem aylığının üç üst derecesinde ücret, maaşının °« 10 nisbetinde maden yerı tazmmatı, yılda ıki rnaaş tutarında ikramiye, ayda 900 • 1000. TL. arasında tazminat venlecek ve aynca lojman tahsis edjleoektir. Taliplerin kısa hal tercümeleri ile birlikte bizzat veya yazüı olarak en geç bir ay »»rtmda Müsssesemize müracaatlan »an olunur. (Basın: 24118 12684) N alıye Bakanlığı cidd! olarak bu işe el koyduğu takdirde, bu EMME BASMA TULUMBA'nın nasıl çalıstığm; ve dolayh olarak bazı memurlann devlet kesesinden nasil abâd edildiğini ortaya koymaktd giiçlük çekmiyecektir. Saygılanmla.. HBmeyra CAN Ümraniye Belediyesinden İlân Münhal bulunan Belediye Fen tşleri Mfldflrluğüne bir Mühendis veya Mimar aiınacaktır. Taliplerin Belediyemize mflracaatlan ilftn olunur. (Basın: 24070/12672)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle