26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SABİFE DÖRT 20 Ocak 1909 Cl'MHFRÎlET Sosyatist bir re/iınle yönetilen sağcı ülke BALTIK'TAN ADRİYATİK'E Sovyetler Blrllgi'nln blze blr anna ganı oldugnnn nereden bllebllir»Iniz? Ya da bu btnanın Sovyet Kültür Sarayı adını taşıdığım?» Kendisine binanın aynı amaçla yapılmış bir benzerini Şangay'da gördüğümü söylediğim zaman Anna'nın hayretini biraz olsun giderdiğimi sanıyorum. Düğün pastası Anna'nın ders* gittiği bir 3ğîeden sonra Ieonard Zagorski ile yolda yürüyor ve blr yandan da dereden tepeden konusuyorduk. Bu binanın önünden geçerken. konuşmayı yarıda kesti ve ânl ola rak îu soruyu sordu: « Bu binanm admı blllyor mıı mraiız?» . Evet... Sovyet Kflltur Sara71» ffl Varjova'd» blr bfau daha ilk •nda dikkatimi çektl. Büyük bir ylanH» yapümıj bu en yüksek binanın mimarlsi oldukça süslüydü. S*hrin her köşesinden gündüz ve gece rahatlıkla görülebilea tek bi n» niteligini tajıyordu. Aynı büyüklükte bir efinl Komünist ÇinIn Şangay »ehrinde gönnü?tüm. Şangay'dakinin adı «Sovyet Kültttr Ssrayı» idi. Sanki bu blnayı Şangay'dan kaldırmışlar getirip Varsova'nın göbeğine oturtmuş lardı... Bina gerçekten jehrtn göbejindeydi. Bu bina hakkmda aramızda vu konuşma geçmlfti İlk gün mihmandanm Anna'm fu «öıleriyl» bajlayan: • Bu blna~» Ba binvun adı «Sovyet Kültür Sarayı» dır... Damat Sovyetlerin ftlin PolonyalıUr» •nnat » u blr «D&t&n FMtan» ol»r»k Ummlunr halk »raamd»... • Hayır... Bu binanın adı CDüJün Pastası)dır, halk arasında...» önce anlamakta güçlük çektim. Başımı bir kez daha binaya çevirdim.. Binayı, tepeden aşağıva bu kez alıcı gözle süzdüm... Dediği doğruydu öğrenci arkadaşımın.... Binanın bir düğün pastasından far kı yoktu... «Damat Sovyetler Blrllğinin, gelin Polonya'ya» armağa Annı'nın gfalerİHİ nı bir «düğün pastnsı.» |öyl« dcvam «ttbn: Bir başka gün «Staropolska» lo. Sovyet Kultflr Sarayı kantasında yemek yerken tanıştıdır. Şehnn her köşesinden görül ğım bir banka memuresl Alina Kos mektedir. Varşova'nın en yüksek towska «Düğün Pastası» ile ilgili htnmmAiT Sovyetler bu binayı Po iki taşralmın fu yayguı hikâyelonya'hlar* armagan etnü«lerdir..» tani anlattı: • Nereden biliyorsunuz bnnla. İki taşralı aralannda konusuyor n ? Daha önce Varjova'ya gelnüf larmış: miydiniz?» « Varşov» en çüzel nereden pa « Hayır. ilk kez gellyorum •• noramik eorülür?. binayı da yeni görüyorum..> » Düğün Pastası'nm tepesin• O halde Polonya'ya gelmeden» den önce fotoğrafım gördünüz.» « Neden?» « Görmüs olabilirun. Fakat, « So\yet Kültür Sarayı olan pek hatırlamıyorum.» bn blna hiç olmazsa buradan gb" Soryetler Birliği*ne gitmlj rülmeı de...» miydiniz? Belkl oradaki benzerl yapılatla kanîtırmı», olabilirsiniz? Affla durun bir dakika Bunun SONRfiSI GF.MtCtLİK Şiçeçin Polonya'nın «n önernli bir liman şehrldlr. Bn Iim»n şehrindeki gemi tezgâhlannd» Avrnpa'nın en guıel gemileri yapıltr... Pendik tersanesini yapacak olan Polonyaiılar TörkJye'ye yakın "bir gelecekte yaptıklan bm güzel gemilerden «atacaklar. üe 3748 sinema gezici sinemalar dışında bu ülkenin kültür ve eğ lencesinde önemli yer tutuyordu. Verilen resmi bilgilere göre her Polonyah yılda ortalama 5 kez si nerna seyrediyordu... 5 5 milyonu aşkın radyonun bulunduğu bu ülkede 2.934.100 televizyon alıcısı vardı... Meksika Olimpiyatları» sırasında Meksika'dan yapılan «canlı» yayınlan gece yarılarmdan sonra saat üçlere kadar seyTetmek benim için bü yük heyecan olmuştu. Aşagı yukarı her 23 aileye bir TV alıcısı düşüyordu. TV antenleri âdeta zorluyordu beni fotoğraf'.aruıı çek mek için Şu anda «yahu, bizimle alay mı ediyorsun? Sen komünist bir ülke yi mi yoksa kapitalist blr ülkeyi mi anlatıyorsun?» şeklinde sorular yönelttiğini duyar gibi oluyorum. Bunda yüzde yüz haklısınız. Fakat ben de haklıyun. Size şu kadannı söyliyeyim ki bugün Polonya'da tanmsal toprak ların yüzde 85'i özel sektöre, yüzde 15'i devlet çiftliklerine aittir. Özel atö'lyeler, özel mağazalar yay gındır. Burada bir açıklama daha yapmak istiyorum... Yakm bir gelecekte, «Komünist ülkelerde özel teşebbü*» konusunda «komünist zenginler» adıyla bir yazı dizisinin çalışmalannı yapıyorum. Komünist Çin'deki milyoner Liu'dan, Polonya'daki çiçekçi zengin Leon'a, Macaristan'daki Maseklerden, Doğu Almanya'daki patronlara kadar bu yazı dizisinde an latacağım bunlan... Dişi Bond MODCSTY BLAISE Tiffany Jones O Blr Polonyalı ailede bizd« olduğu gibi tek kişi çalışıp, ötokileri bu kazancı tüketmez, ailenin her üyesi çalışmaktadır... Kadın, çalışma hayatının direğldir. O Yabancı dil bilenler, »ydınlar ile becerikli işçilerin bir, h»ttâ birden fazla ek görev \t islerl vardır. A En önemlisi Polonya'nın d> «ındaki Polonyalılann gönderdikleri dolarlardır. Birinci unsura ayn bir yaa dizisinde değinecegimi belirttlgim için ikincisine geçiyorum... Türkiye'nin kalkınmasında üz«rinde durulması gereken önemli bir unsurdur bu. Bugün Polonya'da kadın. erkeğin her yapt*. ğı işi yapmaktadır. Fabrlkadv ki tezgâhının basından garsonl* ğa dek. TUrkiye'de, şehirli kadını T3 köylU erkegi tam anlamıyla, yanl ailenin her üyesinl çalışma hayatma soktuğumuı •Polonya Merkezi Istatlstik Bügün Türkiye'nin kalkınmasınd» Ünlü Fransız düşünürfl Jean rosu»nca hazırlanmış verilere g3 bnemll bir aşamanın gerçekles^ re aylık ücret ortalaraası 1968 yıPaul Sartre'ın Po'.onya'da sık Dana etinln kllosu 30 ziloti. ceğine bu ülkelerl gördüktea lmda «2.000 ziloti»yi aşmıştır. Şim sık duydııŞum ilginç yareılasonra bir kez daha inandım Tavuğunki İse 50... Bir litre süt di, bana haklı olarak bu paranın rına burads yer vermek istiyo2.70, şekerin kilosu 10.50 zilotikaç Tiirk lirası tuttuğunu soraüçüncü unsur oldukça açıktır. rum... Çünkü. hangi olonyalı ile bilirsiniz. Bu hesabm altından dir. «Praski» denilen bugday ve «Bloody Business» çiler dışmd» konuşpsm bans: çavdar kanşınu ekmeğin kilosu tek işsiz insan görmek olanak « Billyor musunuı Sartre, fil kalkmak oldukça güç. dısıdır bu Ulkede. Işsizlik diy» Çünkü, .ziloti. ve «dolâr ara 4 ziloti, «Wroclaw» adı verilen kemiz hakkmda ne demistir?» sobir sorun yoktur Polonya'da... sındaki ilişki oldukça farklı şe bugday ekmeginln İse 6.70... rusunu sonnuş ve ben daha cevap Tek çaba; daha iyl iî, daha yükYüzde 70 i yün olan bir pa'.to killerde hesaplanmaktadır. Birinverme olanağını bulmadan, şunla sek Ucret elde etmek çabasıdır. cisi (1) dolâr (4) zilotidir... Res 700 ziloti, taraamı yün paltonun n anlatmıştır: fiyatı da 1540. Yüzde 60 ı yün Dördüncü konudadır Sartre'in mi kura göre bir ikincisi biz« Polonya celismeler ülkesiıktisadî çplişme sorununun düdeki turistlere uygulanan giolan erkek elbisesinin takımı dir... Garsonla Insiüzre. aşçıyla ğüm noktası. bi turist kuru.» O da (Y) do 660, poplin gömlek 156 zilotidir. Fransızca. kapıcıyla Almanca ko lâr (241 züotidir. Yurt dışındaki Bugün Polonya dışında yakla» nuşahilirsiniz. Fakat bir Bakanla 5 lâmbalı bir radyo 2350 ziloPolonyalılann ailelerinin gönderşık olarak 10 milyon Polonyalı asla bir ynbancı dil konuîamazfiM. Bir TV alıcısı 8.000 ziloti. Yadikleri paralar ise farklı bir kur ni bir radyo orta ölçüde bir işj'aşamaktadır. Bunların gönde> nıı. Cünkü Bakanlar yabancı dil dan hesapianmaktadır. Dördüncü dikleri paralar, giyim eşyalan, bi'mezler de...» çinin aldığı bir aylık ücretle, bir bir kur ise serbest piyasadır. Türk vivecek maddeleri önemli bir TV alıcısı da 4 aylık İle alınmaiBu sözde. halkm kültür seviyeçesi ile karaborsa kuru... Bu kur rakam tutmaktadır. Polonya'nın sini buiabileceğiniz gibi, halkın tadır. ise 100120 ziloti arasında değişyöneticilerine karşı bir hicvini de.. Kalitell bir lsçinln aylüc ka dış ticaretinin görünmeyen k v mekfedir. Uluslararası PartFonun lemleri arasında... Sartre. burada bahanedir aslmda.. zancınra 34 bin ziloti s n s m â a ca vapılnfvbir sıralamada «resmî degiştiğlnl T * ailenin her UyeA.B.D de S milyon PolonyaU kur» ile «serbest kur» arasında ö sinin de çalıştığını gözönüne alsÖ7: yaşamaktadır. Bunlann 1 milyonemli iark açısından dünya ülke. Polonya <;elişmeler ülkeslnu ise sadece Sikago şehrindemak gerekir. lerinin paralan arasında birinci dir... Bir işci ayda iki çift en iyl Türkive'nin Bir malın fiyatı bUtUn maga dir. Yanl Münih. sırayı «ziloti» işgâl etmektedir. kalite avakkahı alacak kadar para 68 inci ili ise Şikago da Polonzalarda aynidir. Pazarlık olmakazand'&i halde Pariü moda"iina ya'nın bilmem kaçıncı ilidir. AyDunım böyle olunca 2000 ziloti dığı için kazıklanma söz konupöre diki'miş en sriizel elbl'eleri rıca Almanya'dan, îngiltere'den y: Türk lirasma çevirmek çok güç su değildir. Yalnız, mallann kasriyer ve hav.it standnrdı yüksek ieşecek. Bir kere bunun dolâr cin , litesi, Batı Avrupa ölçülerine he ve Fransa'dan bir yıŞın dövia Batı Avrupalı bir burjuva gibi ya akar Polonya'ya ve dolayısıyla sinden hesaplama işi oldukça ka nüz ulaşamamıştır... sar... Bu nasıl oluyor, anlıyamıyo bu Ulkelerin halkma akrabaİ8Xinrışık. Hangi kuru temel alacaksırum?» dan ve de yakmlarmdan... nız? Haydi diyelim ki bir kuru Üniü düşünürün bu sözierine Po temel olarak seçelim. O zaman do Hükumet bu dövizlere farklı lonyalılar şu sözleri eklemektdir lârın Türk lirası değeri üzerinde bir kur uygulamaktadır. Turist ler:" de aynı farklı durumla karsılaşkurunun 3 katı ödenir Polonya• Sartre'ın bn yarpısı dogrumayacak mıyız?. lıya dışandan gelen parasına Polonyah nasıl oluyor d» kadur. Tek yanlışı iki çift ayakkabı Ve böyleçe gerçek olmayan bir zandığından fazla harcıyabiliyor? karşılık. Hükumet, bir çesit kadeeil. en iyi kalite bcş çift ayakka raborsa yapar, bizdeki Iççiier» rakam üzerinden 2000 zilotinin Batı Avrupa mallan. battâ A fidenen farklı kur gibilerden. hıdır aylık karancımır. Fakat, kaç Türk Hrası ettiğini tesbit ede merikan elbiseleri giyebiliyor Fransızın yargiîi temelde doğruTeçvik eder bu döviz akımını. ceğiz. Biz bu karışık hesaplan bir dur....» Prirn ödemekten vaz geçse vurt yana bırakalım ve bir an için 2000 «Biteks» ler olmadıği halde? Fransız kcnyaklan Içebiliyor? Sartre'in Polonya'hlar hakkındışında yükünü tutmuş amca, zilotiyi 2000 lira olarak kabullene daki bu yargılarına şu noktalarya da dayı göndermez bu oaralim. Zilotinin satın alma gücüne Amerikan sigaralanıu tellendiredan katılıyorum... yı. Ve de altın yumurtlayan taömekler vermekle yeünelim. Bu biliyor? Bir paket Amerikan sigarasıHalkın yük5ek bir külUire sahip vugun akibeti... ömek verme işine geçmeden önce oluşu. kazançlan ile hiç bir şenın fiyatı 35 zilotidir. Günde bir 1960 yılmda ortalama ücretin 1500 Bundan ötürü Polonyalı, Pakilde kıyaslar.mayacak ölçüdeki ziloti olduğunu ve yedi yılda bu paket sigara içen blr Polonyalıris modasma göre giyinir... Bungenis harcamaları. çok iyi giyinnun 2000 zilotiye çıktığını da bu nın aylık sigara masrafı ise dan dolayı Fransız konya»ı içer meleri ve çoğunluğtınun bir burarada belirtelim. Bu ücret, kamu 1050 zilotidir. Ayüğmm yansı... Polonyalı... Bundan dolayı keniuva hayatı içinde oîmalarıdır.... sektö^'nde çalışan işçilerin aldık Bu gelişmelerin gerçek yllzü nedi çapında bir buriuvadır Po> Polonya'da bir işçi bile kendi çadir? ları ortalama ayhklardır. lonyalı işçi... pmda bir burjuvadır. Bunlan su dört noktada topÖzel sektörün kazançlan hak. Polonya çplijmeler ulkesidir.. kında burada herhangi bir açıkla lıyabiliriz: Polonya. sosyalist hir rejimle ma yapmak istemiyorum. Çünkü, 0 Amerikan sigarası tüketicilerl yönetilen saecı bir ülkedir...» dePOLONYA*DA KtLtSE Polonya'da özel sektörde çahşan «özel sektör» mensnplandır. Blzrr.ek yanlıj bir yargı olmayacakKOMÜNİST PARTtların kazançlan bunun birkaç ka de olduğn gibi... Amerikan siga* tır. StNDEN DE GÜÇLt.tı olabileceği gibi, patronlann kâr rası «atısı serbesttlr yalnız oraları da 4050 katına çıkmaktadır. da. Po!onya!i!arın Sığınağı:jaP. Sartre Güç bir kambiyo sornnu Kazıklanmak yok Çelişmeler için gerekçe YARIN Eğitlm... Eğitim... Polonya'da 7 yaşından yoıkarı olan nüfu?un ancak yüzde 2.7 si okiıma yazma bilmemektedir. Türkiye'de i?e bu oran yüzde 52 dir. Polonya'daki bu rakamı olumsuz yönde eıkileyen yaşı 50'cen yukarı olan kişüerin durumuc'ur Birkaç yıl sonra bu oranın sıfıra yaklasması söz konusudur. Polonyada 23 iikokul öğrencisine bir og retmen düşerken bu oran Türkiye'de 45'tir. îlgi çekici bir benzer Hk Türkiye ile Polonya'nın nüf s ların'.n 32 şer milyon oluşudur 1967 yılında 9694 kitabın ilk bas kısı 105,5 milyonu bulmuştur. Göz lomime davanan şu unsuru burada bolirtmeden geçemiyeceğim. Bu vlkede adım başma raslıyacaŞmız dükkânlar kitançılardır... Tıkhm tıklım kslabalığıyia. fiyatları başka maddelere kıyssla çok ucuz ki taplar saian... Bu dükkânlarda Ja mes Bond romanlarından Herbert Varcuse'nın yap'.flarma dek her çe jit kitabı buIabilsrEİniz tükenmernis ve ikirıci, üçüncü, beşinci bas kıları henüz yapılmamışsa... Öme ğin, ünîü Polonvah ikti?atçı Os: car Lan^e'nin kitaDİannı aradım bosu boşuna... Bask'.sı tükenmişti. A>TII şev plik koTusunda c.z başı rm geldi... Soren'in bazı plâkları nı arsdım. «Steoro»!sn •tükenmişti... Polonyalı Lange'nin kitaplannı, Polonyalı Sopen'in plâklannı ken di anavatanlarmda bulamamsyı çok garip?emistim onceleri. Faka'. aMrı tüketiır.i görünce gerçeti anlam"îtiTn... Büîün ülkede 92 tiyatro ... Bir önceki yıl bu tiyatrolarda 30 : b ni aşkın temsil o\nanmış ve 10 milyonun üzerir.de seyirci toplaın'çtı. Ylni her 3 Polorsyalıdan biri hiç olmazsa yılda bir kez tiyatroya gidiyordu. 9 opera, 9 operet, 10 flarmoni T« aenfoni orktstra.<a Bre kız, yılan mı soktu seni, çiyan mı? Az sonra, geri dönecektir en yüreklisi, «erkeği». Egı'ecek, pusulayı alacaktır yerden. Gene de, patladı patlayacak bir şey tutuyormuşcasına gösterişli bir sakınışla, içini okumadan, götürüp yosun bağamış havuza, sudan dışan sürmüş yaprakların biri üstüne atacaktır. Atar mıydı bakalun? Ders arası, herkes içerdeyken gidip bakan, göremezdi onu orada. Pusula uçmuş. Kızlaruı bu gösteriş numaralannın karjılıksız kaldığını belleyen, çok aldanır. Kimi gün, erkek öğrenci, kız öğrenciden çok daha kurnazdır. Kız o pusulayı hemen açıp okumadı, kendisini yılan, çiyan sokmus gibi çığlığı basıp kaçtı. ya da arkadaşlarına gösterdi diyelim. Ikinci pusulanın içine yazı mazı yazılmazdı. Yazı yazılmaz, yazı yerine, bir mas kara resmi çizilirdi. Erik çekirdeği konurdu, sakız leblebisi konurdu. «Al da bunu oku, göster şimdik!» Ke yapalım, bu da olur. Yeter ki gönüller şen olsun! Yakuıdan varılsa bakılsa, geçen yıldan daha şendi gönüller ve şenlikliydi Fransızca dersleri «Lâtet» hastalanmış, bir daha belini doğrultamamış, çok az olan emekli aylığına Fransızca dersi üc retlerini katamaz dunıma gelmiştL Onu bir kere, hasta hasta gördüler: Rengi limon sansı, bir kolunda kızı, bir kolunda kansı. Yalan ya da gerçek, Müdür Osman Nuri Bey ona diyesiymiş ki: «Olmaz Hocam, siz bu durumda çalışamazsurız. Hem, Bakanlık. bu yıl asli öğretmen olarak, bize Hikmet Beyi gönderdi.' Bodur boylu Hikmet Beyin karnı burnundaydı Bodurluğunu, şişkoluğunu bilmez; her gün sinek kaydı traşını, çok keskin kokulu bir kolonya sürün mesini unutmaz, deri çantasuıı, deri eldivenlerini yanından eksik etmez tozluksuz ayakkabı giymezdi. Hanımlar Beyler! derdi. Dalga geçmeyelim. Fransızcanm anahtan gramerdir. Gramerdeki kıya si, gayrı kıyasi fiillerdir. Açın sayfayı, çekin emperatif siygasmı! O bunu derdi, kabadayılığına ve gösterişlüiğtn* güvenip, nasılsa dayak yemeyeceğine inanmıs 24 Ayı Abdüllâtif, sıradan yere takkadak bir «ey düju rüp alırken, duyulur duyulmaz bir sesle: Bu da bizim evin anahtarıdır.. derdi. Mırıltılar çoğalırdı: Arkadaş, dalga geçmeyelim. Ulan açsana sayfayı, çeksene emperaüf sly» gasını! Kıynak Hüseyin: Arkadaş, ben başka şey çeklyonun ve de «n» dım olsun, çekeceğim! derdi. Hey hey, oradaki efendi, ne diyorsun senî Evinin anahtan düşmüş Hocam! Bir şey demiyor Hocam! Siz onun avukatı mısınız, onun dili yok mut Ayı Abdüllâtif ağzuıı açıp, dilinin ucunu göS" terip: Var Hocam! derdi. Ne diyorsun efendi? Sordunuz ya Hocam? düim var diyorum. Hayır, ondan önce bir şey söyledü? Cebimden anahtar düştü de.. .. Bu da bizim evin anahtarıdır, dedl. Fransızca Öğretmeni, bunlara pek tutulur, öfke» lenirdi. Burnundan keskin keskin hımladıktan sonra başlardı: Hey hey, sana söylüyorum çocuk! Senin ça gördüğün hocan, Kafkaslarda düşmanlara karşı çar» pışmış, düşman süngülerine göğüs germiş • birisi. Fasfaslardan. fisfislerden korkmaz öyle.. hım hımne diyorum? Söz istemem ben adamdan, ders isterim, ders! Açm sa>fayı, çekin emperatif siygastnı! Bunu çekrr.eye öyle alıştırmıştı ki herkesi, bafka şey çekemez olmuşlardı artık. O zaman da. «As asyon asye!» diyene kızarî Sen kendini as efendi, derdi. Hanım, sen ken dinl as! (Arka<n var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle