29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CüMHTTRİTET ?9 Ocak 1969 SAHİFE ÜÇ IsraiTin misifae yapacağı söyleniyor DÜNYflDA BUGÜH Irak'ta 14 kişi asıldı!. ağdat'taJd Kurtulus Mey danı'nı dolduran binlerce Jdsiyi düşünün... Ortad» sehpalar kurulmuştur . 10 sanıktan berbiri asüdığmda, meydandald kalabaük âdeU Ukel bir dinî ayîn yapar gibi tepinmekte, bağırmakta ve alkışlamaktadır. Bİ2, böyle olmasa bile benreri bir havaya tstanbul'un da girdiğini hatırlanz. 1961 de bir idâm cezası Eminönü'nde infaz edilmişti. Suçlu da olsa bir rnsandı öldürülen... Dickens'in romanlanndakine benzer bir kalabahk. güneşin doğduğu saatlerde Eminönü'nde birikmisti Köprü'den Eminönü'ne geçenler, ertesi pün öğleye kakar, asılmış bir insanı seyrettiler . Geceki kitle histerisi, gündüz, utançla kanşık bir tiksintiye dönmüştü .. Bağdat'ta 10 ve Basra'da 4 kişi önceki gün asıldı . Suçlan casusluk etmek, ülkenin sırlannı Israil'e ve Amerika'ya aktarmaktı. Bn 14 kişinin 9 n da Yahudiydi... Şimdi, Ortadoğu sornnunds lsrail'in kesin haksızlığuu kabul eden ülkelerde bile, bn barbarca gösteri kınanıyor. tsraü'i tutanlar ıse, «Barbar Araplar» çiıgisindeki çıkıslarla, beyin yıIcama işlemini hızlandımuşlardır. Irak'taki infazlar, idam karan kesinleştikten bemen sonra yapümış, Cumhurbaşkanı'nın onayı ile karann arasından bir gün bile geçmemiştir. Ölüm cezası gibi, doğruluğu ve cezanın maksadına uygunluğu bnyük ölçüde tartışılan bir yolun, bu kadar çabuk seçilmesi yanIıştır. Asüanlann 9 unun Ya*udt olması, diğer uygunsuz bir dorumu meydana getiriyor. Bn sadece Tel Avive, Nâzi devrindeki mezalimi hatırlatmak fırsatını venneyecektir. Ortadoğu'da bir savaş kazanmış Arap ülkelerinin, îsrail'e girdikleri takdirde takınaeaklan tanr hakkında şüphe de yaratmıştır. Mnhakkak ki dünyanın yeni bir katliama tahammülü yoktur. Macaristaniı Vietnamiı bir yalan geçmis, bu Iisteye lsrail'in de eklenmesi thtimali belirince, gelecege doğru nıanıyor. Ortadoğu'da ülkeleri ellerinden alınnuş, petrol kumpanyalannın çıkarlanna hedef olmuş Arap halklan yüzde yüz haklıdır. Evlerinden ber savaşta atılan, çocuklannın yannını bilemiyen Filistinli mülteciler, bütün dünyanın utançla baktığı çâresiz topluluklardır. înanıyornz ki, Ortadoğu'da haklı olanlar sonunda mntlaka kazanacak ve büyük devletler, çıkarlan fle birlikte kabuklanaa çetdleceklerdir. Ancak bu çöziim, hiçbir zaman idam sehpalannda çevrelenen âyinlerde bulunmayacsktır. Sehpalann etrafında gös teri yapan Bağdat ve Basraiılar, haklı bir dâvâmn, bir anIık haksızlandır. Beyrut hava alanma intikam baskını yapan lsrail'in gösterdiği tepkiyi bile hatırlamayan trak'lı yöneticilere gelince... Onlar sadece karar vermek işleminde var olması gereken ehliyet konusunda değil. diplomatik ihtiyatta da sırufta kalmışlardır. Idamlar, Orta Doğu'yu karıştırdı B (DIŞ HABBRLER SERVtSİ) BEYRUT Irak Ihtilâl Mahkemesinin, Israil hesabma casusliıktan suçlu bulunan dokuz Iraklı Musevl ile diğer beş kişiyi öltlmo mahkum etmesi ve cezalann derhal infaz edilmeslnden sonra Ortadoğuda gerginlik bir hayli artmıştır. îsrail Başbakam Levl Eşkol, Parlamentoda, «cinayetlerl» taiblh eden bir komışma yaparken, «Tann bunlann Intikamını alacaktır» demiştir. Bağdat'ta ise, Inüc hükümeti, bütün Irak Silâhlı Kuvvetlerine alârm verildiğini açıklamıştır. Bağdattaki idamlan izleyen Batılı bir gazeteci, meydanı dolduran bınlerce kişinin asıl&nlan lânetlediğini büdirmektedir. Üzerlerinde kırımzı hapishane üni formaları bulunan ve başlan sıfır numara ile traş edilmiş olan hükümlüler, teker teker asılmışlardır. înfazlardan sonra, her birinin boynuna, işledıgi suçun ne olduğunu anlatan bir yafta asılmıştır. Kudüste ise, boğuk ve hüzünlil bir sesle parlâmento üyelerine hitap eden Başbakan Levi Eşkol, Irak'm «Museviler için idam sehpalan ile dolu büvük bir hapishane haline geldiğini» belirterek şunları söylemıstır: «Bu dokuz musevinin casusluk japtıği iddiası yalandir. Bunların tek suçu musevi olmalarıdır.» Eşkol, lsrail'in herhangi bir misillemesinin nasıl olacağım belirtmemiştır. Ancak, gözlemciler, îsrail'm geçenlerde, bir musevinin ölümüne misilleme olarak, Beyrut Uluslararası Havaalanını basarak 13 uçağı tahrip ettiğini hatırlatmaktadırlar. ÇEKLERtN ÖZGtRLÜK MEŞALESI Ypni idamlar bekleniyor Bafdat Radyosu, 14 kişinin idam edilmesini izleyen saatlerde ıhtilâl mahkemelerinde, buna benzer daha birçok dâva bulunduğunu belirtmiştir. Bundan da, yakın bir gelecekte, bazı idamlar daha olacağı anlamı çıkanlrnıstır. Beyruftaki gözlemciler lse, lsraU'in misillemesine muhakkak nazan ile bakmaktadırlar. Ancak bu misillemenın nereye ve ne zaman yapılacağı merak konusudur. Bir tahmın, Ürdün'deki Irak bırlıklerine karşı harekâta geçileceğı merkezindedir. lsrail'in ne kadar cüretkâr olabıleceğjni akılda tutanlar ise, bızzat Irak'a karşı bir komanda harekâtını imkân dahilinde gormektedirler. Irak'taki Muse\i topluluğunun başkaru Başhaham Shashot, oğu^lanndan birinin idam edildlgi yolundaki haberlen yalanlamıştır. Kapitalist Amerika'da birsosyalist topluluk Leylâ ERDURAN Amerikadan Bildiriyor duğum zaman inanmakta güçlük çektim. Ama sonra bazı dostlar bızi oraya akşam yemeğıne dâvet edınce Amerıka'nın nasıl tezatlar dolu bir ülke olduğunu bir kere daha anladım. Oturduğumuz Iowa şehrinden yarım saat kadar uzakta olan Amana Şehrının sakınleri yüz JTÜ kadar önce Almanya'dan göç etmışler. Kart Manc'm doktrınlerine karşı oldukları halde zenginlerın işçıleri ezmelerıne tepki gostererek bu hicreti yapan Amana'lılar bu doktrinleri bir dın olarak benimsemışler ve on maddelık bir anayasaya sadık kalarak sosyalızmi aralannda tatbık etmeğe başlamışlar. Evlerınde hâlâ Almanca konuşmağı tercıh eden Amana'lılar aralannda ış bölümü yaparak ve hiçbir şeye sahıp çıkmayarak uzun yıllar banş içinde yaşamayı başarmış bır toplum. 1855 yıbndan beri yedi kasabaya yayılan Amana şehri bugün, bütün modern gorünüşüne rağmen eski geleneklerinden hiçbir şey kaybetmemiş. El işi mobilya ve yine el işi yün kumaşlan bütün Amenka'ya ün saimış, bu işin meraklıları sırf alış venş etmek için Amana'ya geliyor. Buna bir de nefis yemeklerini ve meşhur misafirperverliklerini eklerseniz Amana/nın niçin bu kadar meşhur olduğunu anlarsınız. imdiye kadar bükumet idaresine yanaşmayan Amana'lılar, bir büyük Anonım Şirket kurmuş ve bunun başına getirdikleri reislerine güvenmeği tercih etmişler. Bu suretle hiç vergi ödemeyen halk bu şirketin bahsettiği nımetlerden de faydalandıgı için bedava üâç alır, bedava amelıyat edilir ve Amerika'da en pahah şeylerden biri olan cenaze masraflan için bir kuruş harcamazmış. Amana'lılar her insanın eşit olduğu prensibine inandıkları içın mezarlıklannda da büyük bir sadelik var; kim ölürse ölsün, ismi yazılmadan boş yere gömülürmüş. Ama yavaş yavaş Amana da büyük bir refaha kavuşup zenginleşmeğe başlayınca âdetler de değişmeğe başlamış. Meselâ şimdıye kadar hiç kimsenin kendine ait mülkü yokken yavaş yavaş ev, hattâ çok lüks ev sahıbi olanlann adedi fazlalaşmış Bu arada Amana'lılar çocuklannı uzak ve pahalı kolejlere gondermeğe başlamışlar. Oralarda okuyanlar da. ya Amana'yı çok basit bulup. büyük şehirlerde yerleşmeğe başlamışlar. Ya da döndükleri zaman çalîşacak saha bulamadıklarından büyük şehirlere gıtmege ve hayatlannı orada kazanmağa mecburlarmış. Yalnız gençler yirmi ile yirmi üç yaşında ailelerınin kendılerine hediye ettikleri şirket tahvilleriyle istikballerini emniyete alıyorlar. apitalist Amenka'nın tam ortasmda koyu sosyalist K sistemle idare edilen bir toplumun yaşadığını duy ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanuğı sözcüsü Oktay İşçen, dün bir açıklama ysparak, Sovyetler Birliği ve Fransa'nın Ortadogu ile ilgili banş planlannın, Türkiye tarafmdan olumlu karşüandıgvnı açıklaınıştır. Sovyetler Birliginin 9 ocakta, Türk Hükumetine tevdl ettiği banş plânından sonra, Fransamn da, bu konudakl teklifi hakkında Türkiye'ye bügi verdiğini belırten Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, özetle şunlan söylemiştir: «Türk Hiikumeti, Ortadoguda, âdil ve devamlı bir banşm teessüsü yolnnda girisüen her türlü çabayı müspet karsüamıştır. Gerek Sovyet, gerek Fransız teşebbüslerini de bu açıdan mfitalâa etmektedir. Türk Hükumeti, Ortadofeu lhtilâfının halli için şimdiye kadar olduğu gibi bundan böyle bir müspet gayret göstennekten geri kalmayacaktır.» Sovyetler Birliginin yaptığı tekhfin bazı esaslan Dışişleri Bakanlığı tarafından açıklanmıştır. Teklilin bazı ana maddeleri şunlardır: «A Taraflar, 22 kasım 1967 tarihli Güvenlik Kurulu kararlarını kabul ettiklerini ve uygulamava hazır olduklanm bildirecekler. © Dr Jarmg'm üzerinde çalış'ığı şekılde, lsrail'in, işgal ettıği topraklardan kademe kademe çekilmesini sağlamak üzere bir program tespit olunacak. O Bundan sonra uygulanmasına başlanacak olan plân dahilinde, bölgedeki bütün ülkelerin âdil, karsilıkh hükümranlık haklan.ıa savınlı ve eşit sartlar altında vaşanması sağlanacak. O Taraflar aralanndakı harb halıniTi sona erdiğini bildirecekler ve îsrail, kuvvetlerini çekeceğme dair bir vesikayı Birleşmiş Mılletlere tevdi edecek.» Banş plânında aynca, bfllgedekı su yollanndan eşit yararlanma, mülteciler meselesi. bölgede, banş tam olarak sağlamncava kadar bazı bölgelenn askerden arınmas gibi teklifler ver almaktadır. fifrkiye, Fransave Rusya'nm Orta Doğu Plânlarmı olumlu karşıladı hftdiaeler arasında Çekoslovakya'da durum G Yazılara cevap ksik olmastn, okuyuculav runız bizi unutmazlar. Sık sık mektup yazarlar. Yazdıklanndan çok istifade e* derim. Bazılan sual sorarlar. Bildiğimiz şey ise cevap veririz, uzunca bir oru ise özür dileriz. Çünkü bazı okurlanmız. uzun uzadı araştırma ile bulunabilecek şeyler sorarlar. Bizim bu< nu yapmaya vak Imiz yoktur. OI. sa da her sorulana cevap vermekle mükellef bir büromıız yoktur. Bunu belki bazı gazeteler yapabilir. Ona före personeli ve bürosu vardır. Bizim gibi sipsivri bir muharrir işini gücünü bırakıp bu uzun suallere cevap veremez.» se ''os förülmelidir; ama kjsaca olanlara eyvallatı .. Ne var ki onlann da gazeteye geçeceği, geçmiyeceği var» ne ise bugün bir kaç mektup okuyaum: Ankara Yenişehlrinde ögrencl Kâşif Aladağlı bize yazdığı mektupta: «Ben bir ortaokul öğrencısiyim. Yazılannızı her zaman seve seve okurum. Bu yazılannızı devamlı olarak takip edemıyorum. Bu yüzden size mektup yazmaya karar verdim. Acaba yazılannızı toplayan bir kitap var mıdır? Yahut da herhangi bir konuda yazümış eserlennız var mı? Bunu bildirmenizi rica ederim. Eğer sorduğum suallere cevap vermek lutfunda bulunursanız sıze minnettar kahrım..» Bu kadar nazik bir mektuba cevap vermemek terbiyesizlik olur. Maalesef Hafta Şakalannın 1946 da basılnuş iki cilt derlemesiyle Don Camillo'ya ait iki tercume romandan başka zikre şayan eserimiz yoktur. Onlar da zannederim tükentniştir. Bu suali bana çok okuyucumuz sorar. Hattâ dostlarım yazılarımı toplayıp bir kaç cilt neşretmemi isterler. Yazümış yazılan seçip derlemek, yenisini yazmaktan kolay değildir.. Rastgele yazı toplanmaz.. münasebetli bölümlere ayırmalı; hâl ile alâkası varsa, ona işaret etmeli.. üstelik 24 saa^ lik ömrü olan yazılardan uzun ömürlü bir kitap çıkarmak için yazılan bu bakımdan hususî bir dikkatle de seçmek gerekir.. e bunlar ne için?.. Bugün Türkiye ciddî esere en az rağbet gösteren bir memlekettir. Bunu bilerek yazıyorum. Önce Türkiyede baskı pahalıdır. Sonra Türkiyede tâbiler müellife az para verirler. Bu oldum bittim böyledir. Ben vaktiyle bir seyahatname yazdım. Dostum bir kitapçı bunu benden 400 liraya satın aldı. Kitaptan 4000 tane bastı. 250 kuruşa sattı. Her nüshada bana yani muharrire düşen para 10 kurııştur. Bugün de bu nisbet değişmi'j değildir. Kitap satanlar yüzde 30 komisyon alırlar. Pek çabuk satılan eserlerde bunu ancak yüz de 25 e indirirler. O da müstesna hallerde.. ^,, ,, Kitabı yazacaksırnz.. gotüreceksiniz.. beğenirse size bir fiyat verecek.. bu fiyat dünyanın her yerinden daha düşüktür. Kıymetli olsa verir, diyeceksiniz. öyle de|U. Seks, ihtilâl, ihtilâlcilerin hâtıraları ıribi sivri eserler, gangster 10manlan, bunlar satılıyor. Bunlan da ucuz ucuz yazdmyorlar.. onun için ciddî eserler bizde güç yazılır. Çünkü marifet iltifata tâbidir. Bir de şu ektup.. bizim gazetenin Düzce muhabiri Cavit Vardar arkadaşımızdan: «Sayın Burhan Felek, Vaktiyle öğrenciliğimizde Kastamonu tepelerınde gezerken rastladığımız bır arkadaşımıa «Ali Fakı'nm tay kovaladıgı yerlerde ne anyorsunuz?» demişti. Daha sonra Sayın Bolukbaşı bir seçim konuşmasında: Ali Fakı'ya yazdırdık. Daha beter oldu, demiştı. Bu iki sözdeki Ali Fata kinıdir? eçen aiustos'dt, Dubçek İle Çemik, Moskova'da rotnklu iken, onlarm adma konuşan diğer »erbest Çek yöneticlleri halka eonu löylenılşlerdi: «Biz sizinle beraberiz. Siz de bizimle olun.» Gerçekten, bn blrlik sayesinde Çek direnmesi umulmadık bir başanya nlaşmıştı. Fa kat bn liberal sosyalizm taraftarlartnın direncinin yakmda kırılacağı düşünülüyordu. Bazılan, tekneyi kurtarabilmek için, ruhun öiümünü kabul etmiş ve «Moskova Anlaşmasmu imzalamışlard». Diğerleri se, ülke liderlerinin bu anlaşmayı kabul etmekle, hayati bir yanba yaptıklan kanısmda idiler. ! Ate?, aylardan beri gizli pizli yanmaya devam etti. Eklm aym | da, yabancı birliklerin, Çekoslovakyada kalmalan konusunda ' bir protokol imzalandı. Böylece, Çek Uderleri, ülkenin iîgal alhn , da oldağu gerçeğini kabul etmiş oluyoriardı. Kasım ayında topla l nan Merkez Komitesi ise, ajuı gösterileri sert bir biçimde itham j etö. Ve nihayet, Smrkovsky (Liberal Parlâmento Başkanı) olayı ı dal budak sardı. Tüm bunlara taz biber eken, Jan Palach'm kenduıi yakarak öliimü ile [se, Çekoslovakya'da uzun süreden beri devam eden hururroıluk, eiddl bir buhrana dönüşmek egülmini göstermektedir. Ülke yöneticileri, hareket serbestistoe sahip olduklan sırada, dummu kontrol edebillyorlardı. Fakat iimii, artık o serbestiye sahip olmadıklanndan, aynı yoneticiler iktidarsızüklannı acı acı farketmektedirler. Şüphesiı, baskı metodlarma başvnrmayı reddetmektedirler. Hozursnzluklar başlayalıberi sadece bir kez otoriter davranmışlar ve Vençeslas meydanında kalan açlık grevcilerini kovmuşlardır. Çek yöneticileri, bir kere daha sükunet ve âsayişl, lkna ve telkin yollan ile getirmeye çalışmaktadırlar. Ama, bajanya ulasamamakta ve ıbylevlerl giderek daha endijeli bir hal almaktadır. Fakat, aslmda nihaî secimi yapacak olanlar Sovyetlerdlr. RusIar, 21 Ağustostaki mudahaleleri ile, Çckoslovakyanın mukadderatmı Uyin etmek istediler. Oysa, daha başlangıçta muazzam bir hata yaptılar: Yanlış haber alan ve gerçeği olduğu gibi değil fakat arzu ettikleri biçimde goren Sovyet yoneticileri, Prag'da onlara yardım edecek dcğişik bir hükflmet kadrosu kuramadılar. Şimdi, bu yanlış manevralarmın cezasını ödemektedirler. Ruslann; içine düştükleri bu .Vietnam politikasından» kendilerini nasıl kurtaracakları doğrusu merak konusudur. Şüphesiz, kanşıklıklan bastırmak için knvvet kullanabilirler. Teyit olunmayan soylentilere gore, Prag çevresinde askerî birlikler toplanmaktadır. Fakat, Varşova Paktı ordularmın yeni bir müdahalesi ciddi «onuclar doğurabilir. Boyle bir müdahale, kardeş partilerin Moskova ile olan kavgalannı unutmayı ve mayısta toplanacak olan dunya konferansuıa katılmayı kabul ettikleri bu sırada. uluslararası komünizm hareketinde yeni bir buhranın doğmasına sebep olabilir. Şimdiye değin, So\Tetler. durumun normale dönmesi için, «muhafazakâr. ve •gerçekçi» Çekoslovaklara güveniyorlardı. Merkez Komitesinin son oturumunda, İndra ve Kolder gibi Sovyet taraftarlan. «sağcılann». cisim ve adresleri» ile birlikte kimliklerinin tesbit edilmesini istemişlerdir. Fakat bir gencin kendinl yakmasının, durumu böylesine kötüleştireceğini, Çekoslovak halkını boylesine ateşleyeceğini ve hattâ diğer komünist ülkelerde bile tepki yaratacağını, Kremlin acaba daha önceden sezebilmiş miydi? Çekoslovakyada halkın idareyi ele alması ile, Sovyet tipi bir rejim parçalanıvermişti. Sovyet yöneticileri, geçen yıl duruma müdahale etmekle, karışıklıklann bastırılacağını sanmışlardı. Geldiler ve hayallerinden bile geçirmedikleri bir gerçeği gördüler: Çek vatandaşlan, yenıden tâbî statusüne donmek istemiyorlardı. !i Irak Bashahamı 8.500 Yahudi Îsrail e ça.^nlıyor LOMDRA Dünya Yahudi Kongresı Başkanı Dr. Nahum Goldman, BM Genel Sekreteri UThant'ı, Irak, Suriye ve Birleşık Arap Cumhunyeti'nde bulunan 8.500 Yahudiye derhal muhaceret hakkı tanınması ıçin nüfuzunu kullanmaya çağırmıştır. MOSKOVA (H.A.) Türkiye Cumhurıyeti, dun sabah «Nükleer silâhsızlanma antlaşmasım» irnzalamıştır. Mezkur antlaşmayı, Türkiye Cumhuriyeti adına, Moskovadaki Maslahatgüzan Muhittin Bilir imzalamıştır. Antlaşmayı, Italya Biiyükelçisi de imzalanuştır. Mezkur antlaşmaya ilk imzalannı koyanlar, Ingiltere, Sovyetler Birliği ve Birleşik Amerika olmuştur. Tiirkiye nükleer andlaşmayı imzaladı S Mehmet BARLAS Kız Enstittisü Öğretmeni AYTEN KAYAN CENEVRE, (a.a.) merika Birleşik Devletleri, ıkınci 10 yıllık kalkınma plânınm hazırlanması konusunda, az gelişmiş ülkelere kesinlikle karşı çıkmıştır. Böylece, «Dönya ticaret ve kalkmma konferansı» nın hükumetler arası «özel» komisyonuna katılmayarak Üçüncü Dünya'nm isteklerini kabul etmediğini belli eden Fransa'ya Amerika Birleşik Dev letleri de resmen katılmış olmaktadır. A.B.D, az gelişmiş iilkelere karşı çıktı A üe Ziraat YüKsek Müher.disi Te%fik MÜFTÜOĞLU Van nişanlandılar. 25119S9 Cumhuriyet 1025 4O'ıncı uçak da Küba'ya kaçırıldı MİAMt, (a.a.) Amerikan «National Alrlines» Şırketinin 25 yolcu ve 7 mürettebat taşıyan bir uçağı, dün Los Angeles'ten Miami'ye giderken, Kuba'ya kaçııilmıştır. Şirketin bir sozcüsü, ellerinde ateşli süâhlar ve patlayıcı maddeler bulunan iki kişinin, pilota Havana'ya gitme emrini verdiğini söylemiştir. « mana kadınlan süsten hoşlanmazlarmış, sadece düz **siyah elbiseler giyip üstlerine sıyah önlükler bağlarlarmış. Şimdiki nesil daha renkli giyuıiyormuş. Meselâ bize lokantada hizmet eden genç kadınlar karmızı elbiseler giymişlerdi ama, hiç birinde makyaj yoktu. Her şeyde basiti seven Amana'lılar, vaktiyle haftada onbir kere kiliseye giderken, şimdi haftada bir kere, o da sırf eski neslin kalbi kırılmasın diye gidiyorlarmış. Amana'da eski geleneklere bağlı yaşüiar, torunlanna inatla Amerikanlaşmamağı öğretmeğe çalışa dursunlar, gençler kendilerini er geç bu neslin hareketli, şaşaah ve renkli hayatına kaptıracağa benzıyorlar. Ama, hepsinde değişmeyen bir nokta var: Sosyalizme bağlılıklan. DEV ŞİŞEDEN İKİ BARDAKIÇTILER R'yi buldular, ANADOL^ birlikte ^ ^ aldılar! ^ TEŞEKKÜR ! • YÛKSEL ŞATIR ile AHMET ERTITĞRCL evlendıler. Ankara 28 Ocak 1959 KÜÇÜK SAHNE Aziz varbğımız, | Tapu Kadastro Umum MU • dür Muavinlerinden Emekli • Mühendis j VEHP.İ 0R\N'm j Mücap Oflaoğla Cumhuriyet 1026 KAYIP î T 0. Maçka Teknik OLuiundan 1962 Ekım dcneminden almış olduğum tnezurıiyct belgeml kaybettım. Dplomamı alacağım dön hukumîiizdür. llhan Küçflk Oktay Mad Müh. Cunıhuriyet 1003 RAFADAN 150. OYUN SON 4 HAFTA TEL: «• V, 5? Cumhuriyet: 1006 TİYATROSU cenaze merasimine iştirak ; eden, çelenk gönderen tele ; fon ve telgrafla tâziyette • bulunan ve bizzat evimize I kadar gelerek büyük acımı : zı paylaşan sayın meslektaş, ; dost ve akrabalanmıza ay • n ayn teşekküre sonsuz te • essürümüz mani olduğun : dan sayın gazetenizin tavas j sutunu rica ederiz. • • Mora Yenişehirll merhum Hüscyin Sevket Bey ve Hayriye Akkoç Harnırefendinin oğulları , Katibe Bekdcğan, merhum Muzalfer ve Deniz Bin başısı Sedat Akkoç'un kardeşleri; Eczacı Muammer, Bül bülün; Vshide ve Atttlâ Bekdoğan'ın dayıları; Ganiaet Akkoç ve merhum eczacı Haydar Bekdoğan'ın J'aymbiraderleri, deniz Vuzbaşısı GUrol, Coşkun Etu ve Huseyin Akkoç'un amcaları; esM VEFAT 4OMOBYLETTE 195RADYO1676TOP SANADOL ve Oalatasaray mezunlanndan meyvesuyu kapaklannda Faruk AKKOÇ vrfat etmiştir. Cenazesi 29.1.196J Çarşamba gunü Aksaray Valide camlinde Bğie namazı kılındıktaıı sonra Sirkeciden motörle I ürukada'ya götürülüp aile kabristanına defnedilecektlr Ailah rahmet eyleiin. AtLESÎ İ Cumhuriyet • 1018 Cumhurijet 101» I Bu vesile üe adlan her zaman anılan, fakat kimlikleri belli olmıyan halktan bazı kimselerın isımlerini aşağıya yazıyonım. Muhakkak ki hatırlıyamadıklanm da vardır. Bunların en meşhuru şuphesız: San Çizmeli Mehmet Agadır. Diğerleri: Alavere dalavere Kürt Mehmet nöbete, dedüderi Kürt Mehmet, Ye Mehmet, ye!. deki Mehmet. Din kardeşımiz Atıcı Recep. Ne şehıt, ne gazı olan Nıyazi. On dönüm bostana güvenen Osman. Debreli Hasan. Sert olsa ne halt edeceği malum olmıyan Mülâyım. Dağlarm anası Fadima.. Boregı yağma edilen börekçi Hasan.. Yalova Kayuiakami™ Vatandaş Ahmet.. Hürmetlerimle » Enteresan değil mi?. Ben Bostancı Osman ile Niyaziyi, Fadimayı du. aiddım.. belki biraz maballî şöhretler bunlav.. ama kaz sahibi Agop, balı kirleten Cafer, armudiyle meşhur Mustafa Bey, kulâhlan değiştirilen Ali ile Veli. Pabucu büyük denilen üfürükçü, (Doldur Apostol!) diye hitap edilen meyhaneci Apostol, Kâni olamıyan kırk yülık Yani. Evet bu meşnur kimselerin kimlikleri!.. Bunlar o kadar tnaruftur ki; kimse hüviyetlerini me rak etmemişlerdir. titseler de »e rede ne bulurlar? Maalesef lıızim bu gibi ıta sözlerine \e tekerlemelere adı ^irmiş kımseler hakkında hic bir vesikamız voktur. Ne uzağa çidiyorsunuz?Nasrettin Hoca hakkında bile kesin hilgı verecek bir kaynasnmız voktur ve bu yüzden HocaANKARA MEYVE SlMJve ANKARA GAZOZU yı herkes kendine nıal eder.. ama bizim hikâvelerimizde VaD.E.VA. SillUI>İ ve HcaierA.Ş. mamullendır tandas Ahmet Efendi AksarayFabrıkaTel 715817 daki Recebin kahvesine müdavim. o civarda aktarlık eden bir B. FELEK Keklamcıhk: 218/10211 I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle